19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Kaç Yaşındasınız?.. Ergen yaşlarımızda kırk yaşını geçenleri ‘artık ge- reksiz’ sayardık. “Kırkını geçenleri tamam, kenara ayıracaksın.” Kenara ayırıp ne yapacaktık, bilmiyorum. Kırkına geldiğimizde bunları unutmuştuk bile. 1970’lerdi, toplumsal mücadelelerin içindeydik. Sonra, ellili yaşlar geldi, 1980 dönemiydi. 12 Eylülleri yaşıyorduk. Dünya bilgi toplumuna geçiyordu. Türkiye Evren-Özal dönemini yaşıyordu. E tipi Türkiye yaratılmıştı. E tipi hapishaneler. E tipi gençlik. E tipi aydınlar. E tipi insanlar. Suçlular, suçlananlar, suçlanacaklar... 60’lı yaşlar 1990 Türkiye’siydi. Amerikan dünyası egemen oluyordu. Küresel kapitalizm yeni bir döneme giriyordu. Bütün dünya tek pazar oluyordu. İnsan ise ya müşteri ya satıcı. Doğrusu, hem müşteri hem satıcı oluyordu. İnsanın metalaşma süreci gerçekleşiyordu. Marx bir kez daha haklı çıkmıştı. 2000 yılına gelirken “70 yaşımda olacağım” di- ye yazmıştım. Şimdi 2010. 80 yaşıma mı girdim? Şaka olmalı... Gerçekte kaç yaşındasınız? Sokrates’i okudunuzsa yaşınız 2500 olmalıdır. Galile’yi biliyorsanız 800 yaşındasınız. Beethoven’i seviyorsanız 240 yaşındasınız. Endüstri çağını anlıyorsanız 300 yıl ekleyin. Tarım kültürünü biliyorsanız yaşınıza 10 bin yıl daha katın. Gerçekte kaç yaşındasınız? Nüfus kâğıdınıza bakarsanız yanılırsınız, gerçekle ilgisi yoktur. Gerçek, aklınızın yaşıdır. Gerçek, bilincinizin yaşıdır. Gerçek, duygularınızın yaşıdır. Gerçek, yaşadıklarınızın yaşıdır. Gerçek, anladıklarınızın yaşıdır. Gerçek, yaptıklarınızın yaşıdır. Gerçek yaşınızı merak ediyor musunuz? Yaşadıklarınızdan ne anladığınızı sorun. Yaşamınızı sorgulayın. Sokrates’i yaşam rehberiniz yapın. Gerçek yaşınızı mı soruyorsunuz? Umutlarınıza bakın. Kararlarınıza bakın. Yaşama sevincinize bakın. Neden yaşamak istediğinize bakın. Yapmak istediklerinize bakın. İradenize bakın. Dünyaya bakın. Dünyanın geleceğine bakın. O geleceğe ne katabileceğinize bakın. Gerçek yaşınızı göreceksiniz... [email protected] ‘AKPgözünüCHP’yedikti’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş, “AKP’nin birçok dar- be planı ve Ergenekon davasının ar- dından gözünü şimdi de CHP’nin üzerine diktiğini, Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’nin ma- kam odasında bulunan televizyo- na eklenen bir düzenekle dinlenil- mesinin bunun en önemli örneği ol- duğunu” söyledi. CHP Genel Se- kreteri Önder Sav da, “yaşanan sı- kıntıların bir erken seçimi işaret et- tiğini” vurgularken “Ancak Baş- bakan ısrarla seçimin zamanında olacağını söylüyor. Siyasette neyin, ne zaman, nasıl gerçekleşeceğine başbakanlar değil, seçmenler ve TBMM karar verir” dedi. Vedat Dalokay Kokteyl Salo- nu’nda dün toplanan CHP Mamak ilçe kongresine parti yöneticileri ka- tõldõ. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, partinin geçmişte kalan se- çimler kõyaslandõğõnda giderek ar- tan bir oy grafiği bulunduğunu söy- ledi. Sav, ülkenin en geç 2011 yõlõ- nõn temmuz ayõnda seçime gidece- ğine dikkat çekerken “Yaşanan sıkıntılar bir erken seçimi işaret ediyor. Sayın Başbakan istese de istemese de seçim elbette bir gün kapıyı çalacaktır. Ülke büyük bir bunalım içerisinde. Bu buna- lımdan kurtulmanın yegâne yolu seçimdir” dedi. Sav, demokratik açõlõm çalõşmalarõ konusunda da “Daha önce Başbakanlık Müste- şarlığı görevinde bulunan şimdi de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapan kişinin geçmiş- teki bazı söylemlerine bakılırsa bir açılım yapılmaya çalışıldığı an- laşılır. Bu ülkede, ‘laikliğin yeni- den tanõmlanmasõ gerektiği’ ifade edilmedi mi? İşte ilk açılım çalış- maları bunlardı esasında. CHP, bu ülkede siyaset yaptığı sürece laiklik ilkesini değiştirmeye ya da onu yeniden yorumlamaya hiçbir babayiğidin gücü yetmeyecektir. Bu açılım çalışmaları insanlarda derin yaralar açmıştır. Bu çalış- malar çerçevesinde PKK bir terör örgütü olmaktan çıkarılıp, mü- zakere örgütü haline getirilmedi mi? Alevi vatandaşların hakları- na ilişkin bir çalıştay da düzenli- yorlar. Bu çalıştayın sonuçlarına Alevilerin şiddetle karşı çıkacağı açıktır” görüşünü dile getirdi. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Yõl- maz Ateş ise “AKP’nin birçok dar- be planı ve Ergenekon davasının ar- dından gözünü şimdi de CHP’nin üzerine diktiğini” vurguladõ. Edirne Belediye Başkanõ Hamdi Sedefçi’nin, makam odasõnda bulunan televizyona eklenen bir düzenekle dinlenilmesinin bunun en önemli örneği olduğunu kaydeden Ateş, “Dinlenildiğinden şüphelenen Sedefçi, ‘ilin valisi ve em- niyet müdürü ile irtibata geçmesine karşõn bir yanõt alamadõğõnõ’ söyledi. Televizyonda, dünyanın en önemli istihbarat örgütlerinin kullandığı bir teknoloji ele geçirildi. Bunun ucu, bu tip cihazlardan elde edilen bil- gilerin toplandığı bir yer var, ora- ya dokunuyor. Burası, Başbakan’a bağlı bir mekanizma. O nedenle bel- ki bu iş emniyet müdürünü bile aş- mış olabilir. AKP, bu ülkeye dikta- törlük getirmeye çalışıyor” dedi. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay da, “Ülke ekonomisi çöktü. Son 1 yılda 1 milyon işsiz yaratıldı, bunun sadece 400 bini sanayiden. Ekonomi felç yani. Dış politikayı hiç söylemiyorum. Hal böyle iken Sayın Başbakan’ın en yakın arkadaşı El Beşir... Hukuk teslim alınmaya ça- lışılıyor. Ülke AKP’li olanlar ve ol- mayanlar olarak ikiye ayrıldı. Kı- sacası, hukuk rafa kaldırıldı, de- mokrasi askıda” açõklamasõnõ yaptõ. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, yaşanan sõkõntõlarõn bir erken seçimi işaret ettiğine vurgu yaptõ. ARDAHAN (Cumhuriyet) - CHP Ardahan Mil- letvekili Ensar Öğüt, devletin kurumlarõnõ birbirine dü- şürmek isteyenlerin olduğunu belirterek “Bu işler AKP iktidara gelir gelmez başladı” dedi. Öğüt, kapatõlan DTP’nin eski Genel Başkanõ Ahmet Türk’e, Ankara Oran Sitesi’ndeki evini verebileceğini söyledi. Dursun Akçam Kültürevi’nde yapõlan partisinin merkez ilçe başkanlõğõ seçimine katõlan Öğüt, dev- letin kurumlarõnõ birbirine düşürmek isteyenler ol- duğunu ve bu durumun AKP iktidara gelir gelmez başladõğõnõ ifade etti. Açõlõma, önce Kürt açõlõmõ, son- ra demokratik açõlõm en son da milli birlik projesi de- nildiğini ifade eden Öğüt, açõlõm projesinin ardõndan başta Güneydoğu kentleri olmak üzere Edirne, İs- tanbul, İzmir, Mersin, Manisa ve Ankara’da terör ör- gütü yandaşlarõnõn ayrõmcõlõğõ sürüklemek için so- kak çatõşmalarõna başladõğõnõ söyledi. CHP olarak açõ- lõma karşõ olmadõklarõnõ belirten Öğüt, “Bizi açılı- ma karşı gösteriyorlar. Biz toplumu birleştirici yapmak isterken AKP ayrıştırıcı yapmak istiyor. Ben Oran Sitesi’ndeki kendi evimi, kapatılan DTP’nin eski lideri Ahmet Türk’e tahsis ederim. Bizler etle tırnağız. CHP olarak bu ülkeyi kuran partiyiz. Biz bu ülkenin sahibiyiz” dedi. ÖĞÜT: KURUMLAR BİRBİRİNE DÜŞÜRÜLMEK İSTENİYOR CEYHAN BORU HATTI İhalesiz iş ‘bakanlõk politikasõ’ MURAT KIŞLALI ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn damadõ Berat Albayrak’õn genel müdür olduğu Çalõk Grubu’na ihalesiz verilen Samsun-Ceyhan Hattõ’na petrol bulma işinin “Bakanlık politikası” olduğunu bildirdi. CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, yazõlõ olarak yanõtlamasõ istemiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Yõldõz’a yönelttiği önergede “Rusya ile Türkiye arasında imzalanan enerji anlaşmaları; Başbakan Sayın R. Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın genel müdürü olduğu Çalık Enerji’nin Bakanlar Kurulu kararıyla ihalesiz yapımını üstlendiği Samsun-Ceyhan petrol boru hattına petrol vermesi karşılığı, nükleer santral ihalesinin de Rus-Türk ortaklığına verilmesi ile sonuçlandığı” yönündeki haberlere dikkat çekerek “Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) Yasa Tasarısı’nın rafa kaldırılmasında; Çalık Holding’e ihalesiz verilen Samsun-Ceyhan petrol boru hattına petrol; nükleer santral ihalesinin de Rus-Türk ortaklığa verilmek istenmesi arasında bir ilişki var mıdır” diye sordu. Bakan itiraf etti Enerji Bakanõ Taner Yõldõz, soruya “Söz konusu kanun taslağı, proje ve yarışmanın amaçları farklı olup ortak noktası Bakanlığımın politikaları çerçevesinde gerçekleştirilmek istenmesidir” yanõtõnõ vererek bir özel sektör şirketler grubu olan Çalõk Grubu’nun Samsun-Ceyhan hattõna petrol bulunmasõ işinin “Bakanlık politikası” olarak görüldüğünü itiraf etti. ‘Yenilenebilir enerji engelleniyor’ Yõldõz, “Türkiye’nin rüzgâr, güneş, jeotermal gibi enerji potansiyelleri Avrupa ülkelerine oranla yüksek olmasına karşın, hükümetinizin yenilenebilir enerji alanında yavaş ve etkisiz bir politika izlemesinde çokuluslu enerji tekellerinin rolünün bulunduğu iddiaları doğru mudur” sorusuna da şu yanõtõ vermekle yetindi: “YEK Kanunu’nun uygulamaya geçtiği tarihten bu tarihe kadar geçen süreçte işletmeye geçen yenilenebilir enerjisine dayalı üretim tesislerine bakıldığında; rüzgârdaki kurulu gücün 18.9 MW’tan günümüzde 645 MW’a, jeotermalde kurulu gücün 15 MW’tan 77 MW’a ve hidrolikte de 12 bin 645 MW’tan 14 bin 278 MW’a yükseldiği görülmektedir. Ülkemizin yenilenebilir kaynak potansiyelinin azami ölçüde değerlendirilerek elektrik üretimine kazandırılması çalışmalarımız, enerji politikalarımızdaki hedeflerimiz doğrultusunda devam etmektedir.” Kemal Kõlõçdaroğlu, ortada açõlõmla ilgili bir şeyin olmadõğõnõ söyledi ‘Dışarıdan çözüm bekliyorlar’ ABİDİN YAĞMUR MERSİN - CHP Grup Baş- kanvekili Kemal Kılıçda- roğlu, Güneydoğu sorunu ko- nusunda en hazõrlõklõ partinin CHP olduğunu belirterek “‘Çözüm’ diyorlar, ‘açõlõm’ diyorlar ama ortada bir şey yok. Neden? Çünkü dışar- dan çözüm bekliyorlar” de- di. Kõlõçdaroğlu, Türkiye’nin AKP iktidarõnda bölünmeye sürüklendiğini ifade etti. CHP’nin Mersin Yenişe- hir İlçe Kongresi’ne katõlan Kõlõçdaroğlu, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn “Baykal ne diyorsa ikiyle çarpmak lazım” dediğini anõmsatarak, “Doğru söylü- yor, Baykal ne derse ikiyle çarpacağız. Başbakan Er- doğan’ın yolsuzluk dosya- larını da ikiyle çarpacağız” diye konuştu. Bülent Ec- evit’in 1970’li yõllardaki “Ne ezen ne ezilen hakça dü- zen” sloganõnõ anõmsatan Kõ- lõçdaroğlu, “Eğer halk et- nik ve dini temelle bölü- nürse bir şey yapamazsı- nız. Toplumu en hassas duygu- larını kullanarak bölersiniz. AKP bunu yapıyor. Çünkü AKP bu ülkenin iktidarı değil, birilerinin taşeronudur” dedi. En hazırlıklı parti Güneydoğu sorunu konusunda en hazõrlõklõ partinin CHP oldu- ğunu, Güneydoğu Raporu’nun bunun kanõtõ olduğunu ifade eden Kõlõçdaroğlu, şunlarõ söyledi: “‘Çözüm’ diyorlar. ‘Açõlõm’ di- yorlar ama ortada bir şey yok. Neden? Çünkü dışardan bekli- yorlar. Sorunlarınıza kendi iç dinamiklerinizle çözüm ürete- mezseniz dışardan çözüm üre- tirler. Ama biz bu sorunu ken- di iç dinamiklerimizle çözeceğiz. Etnik kimlik kişinin şerefidir. Ama etnik ayrımcılığa, etnik si- yasete izin vermeyeceğiz. Kişi- lerin etnik kökenlerini eleştir- meyeceğiz ama onların işsizli- ğine, yoksulluğuna, açlığına çö- züm üreteceğiz.” Taşeron eleştirisi Günümüzde TBMM de dahil olmak üzere tüm kamu kuruluş- larõnda taşeron işçi çalõştõrõldõğõnõ söyleyen Kemal Kõlõçdaroğlu, “CHP, bu insanlık dışı uygu- lamaya göz mü yumacak?” diye konuştu. CHP’nin Yenişehir İlçe Kongresi’ne katılan Kı- lıçdaroğlu, partililerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Diplomatlar lisans üstüne teşvik edilecek, genç büyükelçi olmanõn yolu açõlacak Dõşişleri’nde reform hazõrlõğõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dõşişleri Bakanlõğõ, per- sonel “reform”una hazõrlanõ- yor. Bu çerçevede, diplomatlarõn lisans üstü çalõşma yapmasõ teş- vik edilecek, genç yaşta büyük- elçi olmalarõnõn yolu açõlacak, Arapça, Çince, Farsça ve Er- menice öğrenmeleri sağlanacak. Ayrõca idari memurluk, kariyer memurluğuna dönüştürülecek. Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn Kuru- luş ve Görevleri Hakkõnda Ka- nun’da değişiklik önerilerini içe- ren bir yasa taslağõ hazõrlandõ. Dõşişleri Bakanlõğõ’nda her kategorideki personel sayõsõ- nõn ihtiyaca cevap vermekten uzak olduğu, idari memur sa- yõsõnõn (493) meslek memuru sayõsõnõn (970) yaklaşõk yarõsõ kadar olmasõnõn bir çarpõklõk teşkil ettiği ifade ediliyor. Bu bağlamda, başta bakanlõğa girişte lisans üstü çalõşma ya- panlarõn teşvik edilmesi, meslek memurluğunda iyileştirmeler gerçekleştirilmesi ve idari me- murluğun kariyer memuriyetine dönüştürülmesi olmak üzere, birçok yeni düzenlemenin ya- põlmasõ planlanõyor. Görev tanımları değişiyor Taslak çalõşmada, meslek me- murluğu ve idari memurluk gö- rev tanõmlarõ gözden geçirilerek yeniden yapõlandõrõlõyor. Bu çer- çevede, meslek memurlarõna da- ha erken aşamalarda başkonso- los ve büyükelçi olma imkânla- rõnõn sağlanmasõ, Başkâtiplik ve Konsolosluk Yeterlik Sõnavõ’nõn meslekte altõncõ yõlõn sonunda gerçekleştirilmesi ve sõnavõn iç- eriğinde düzenlemeler yapõlma- sõ planlanõyor. İdari memurluk sõ- nõfõnõn temsile yetkili yeni bir ka- riyer sõnõfõna dönüştürülerek “Konsolosluk, Protokol ve İda- ri İşler (KPİ) Memurluğu” adõnõ almasõ, bu sõnõfõn görev ta- nõmõnda idari işlerin yanõ sõra konsolosluk, protokol, kültür, kamu diplomasisi, ekonomi ve ti- caret konularõna yer verilmesi planlanõyor. Yeni düzenleme- lerle dil öğreniminin yurtdõşõ ayağõna ağõrlõk verilmesi, yurt- dõşõndaki dil öğrenim program- larõndan öncelikle genç meslek memurlarõnõn ve müstakbel KPİ memurlarõnõn yararlandõrõlmasõ, Rusça, Arapça, Çince, Yunanca, Balkan dilleri ve Farsçanõn ön- celikli kabul edilmesi, dil öğre- nimini tamamlayan personele, bulunduğu veya atanabileceği başka bir ülkede öğrendiği dilde yüksek lisans imkânõ tanõnmasõ, üzerinde duruluyor. Dõş temsilciliklerde uygun va- sõflarõ haiz haberleşme teknik personelinin sadece söz konusu merkezlere, bu merkezlerde gö- revlendirilmeyen haberleşme tek- nik personelinin ise haberleşme alanõnda ve diğer idari işlerde gö- revlendirilmek üzere temsilci- liklere atanmalarõ planlanõyor. CHP’Lİ ÇETİN SOYSAL DİNÇER, TEB İLE GÖRÜŞECEK ‘Örgütlü olmayan toplum mürit olur’ Hükümet eczacılarla anlaşma yolunda CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Ateş, örnek olarak Edirne Belediye Başkanõ Sedefçi’yi gösterdi İstanbul Haber Servi- si - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Hüsamet- tin Cindoruk, “Erken seçim kendi gelir” dedi. Partisinin Baltalimanõ Portaxe Restoran’da dün gerçekleştirilen İstanbul İl Danõşma Kurulu top- lantõsõnda konuşan Cin- doruk, yeni DP’nin, 1946-1950 arasõnda öz- gürlük mücadelesi veren DP’nin o dönemki karak- terini yeniden ortaya çõ- karacağõnõ ifade etti. Ufukta bir seçim olduğu- nu söyleyen Cindoruk, “Bu seçim erken mi olur? Zamanında mı olur? Bunu bilmek zor. Çünkü erken seçimi si- yasetçiler değil, zarureti ortaya koyar. Erken se- çim kendi gelir. Erken seçim, şartları oluştu- rur. Siyasetçilerin bunu öne veya arkaya almaya vakitleri, imkânları ol- maz” dedi. Hüsamettin Cindoruk, yeni anayasa hazõrlõklarõ için çalõşmala- ra başladõklarõnõ belirttti. Cindoruk: Erken seçim kendi gelir DAVUTOĞLU: KALİTE ÇEŞİTLENECEK MARDİN (Cumhuriyet) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bakanlıkta kaliteyi ve insan kaynaklarını çeşitlendireceklerini be- lirtti. Akademisyenlerle bazı toplantılar planladıklarını, bunla- rı da bazı sınır illerinde yapmak istediklerini ifade eden Davu- toğlu, bu sınır illerinde komşu ülkelere yönelik politikaları göz- den geçirme olanağı bulacaklarını söyledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yurdun kültürel değerle- rini yurtdışına tanıtmayı hedeflediklerini ifade etti. İstanbul Haber Servisi- CHP İstanbul Mil- letvekili Çetin Soysal, mevcut anayasanõn yete- rince işletilemediğini belirterek “Örgütlü ol- mayan toplum mürit toplum olur. Mürit olan bir toplumsal doku ne kadar demokrasiyle örtüşür?” diye sordu. AKP İstanbul Milletveki- li ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanõ Bur- han Kuzu, parti kapatõlmalarõna karşõ olduğu- nu, ancak “şiddet ve şiddete çağrı” oluşturulu- yorsa kapatõlmasõ gerektiğini söyledi. Sivil toplum-parlamento diyoloğu ve işbirliği- ni amaçlayan “Türkiye küçük Millet Meclisi” adlõ oluşum, çalõşmalarõna 25 ilden sonra İstan- bul’da dün başladõ. “DTP, Parti Kapatma ve Anayasa Mahkemesi” konulu toplantõda ko- nuşan Soysal, “Sendikalı olduğu için kapı önüne konulan işçiler var, üstelik bunu ka- mu kurumları yapıyor” dedi. Hak ve Özgür- lükler Partisi İstanbul İl Başkanõ Mahmut Dö- ğer’in “Kürt sorununun çözümünde CHP’nin ne düşündüğünü” sormasõ üzerine Soysal, “Herkesin etnik kökeni iftihar kay- nağıdır, silahlı eylemi ortadan kaldıralım, bunları konuşalım” diye yanõt verdi. Barõş ve Demokrasi Partisi (BDP) milletve- kili Ufuk Uras ise referanduma giderek ana- yasanõn değiştirilebileceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eczacõlar ile hükümet arasõnda ilaç alõmõ konusunda yaşa- nan gerilim, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer ile Türk Eczacõlar Birliği (TEB) yetkililerinin bugün yapacağõ görüşmede aşõlma- ya çalõşõlacak. NTV’nin haberine göre, geçen hafta içinde eczacõlarõn, tek tek sözleşme imza- lanmamasõ yönündeki taleplerini gazete ilanõyla duyurmasõnõn ardõndan Çalõşma Bakanlõğõ’nõn toplusözleşmeye yeşil õşõk yaktõğõ belirtildi. Din- çer ile TEB yetkililerinin bugün bir araya gelerek sorunun çözümü konusunda masaya oturacaklarõ öğrenildi. Dinçer ile TEB’in yapacağõ toplantõnõn ardõndan hafta boyunca ilaç alõm protokolünün ayrõntõlarõyla ilgili görüşmeler ise SGK’de de- vam edecek. Karşõlõklõ talepler nedeniyle görüş- melerin zorlu geçeceği belirtiliyor. DP Genel Başkanı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle