Katalog

CMYB C M Y B 22 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Mehdi Geliyor Mehdi... Gözünüz aydın, Mehdi yola çıkmış geliyor... İran’ın ruhani lideri Ayetullah Hamaney haber ver- di Mehdi’nin geleceğini... Haber vermeseydi ne yapardık? Onun için de açıklama yaptı Hamaney: “İslam ülkeleri birleşin!” Demek ki İran’a gelecek Mehdi! Ben ABD’den Türkiye’ye geleceğini sanıyor- dum ama yanılmışım... Demek ki İran’a gelecek... CHP’li Mustafa Özyürek “Bir Mehdimiz eksik- ti” derken, MHP’li Oktay Vural “Bunu Akif Beki’ye sormak gerekir” deyip ekliyor: “Beki, Erdoğan’ı sandıktan çıkan Mehdi ilan et- mişti. Beki bu konunun uzmanı.” Bence de Beki bilir bu işleri, baksanız ya dene- yim sahibi. Bu konularda Hüseyin Gülerce de uzman sayı- lır bana sorarsanız... Bir de Sezen Aksu’nun babası Sami Yıldırım’a sorsak mı acaba? Yıldırım’ın Gülen’le ilişkisi, İzmir Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı yaptığı yıllarda başlar. Yıldırım, 1979 yılında emekli olunca Özel Ya- manlar Koleji’nin müdürü oldu. Ardından tüm okul- ların genel müdürü ya da başdanışmanı. 82 yaşındaki Sami Bey, Başbakan Erdoğan’ın hemşerisidir, yani Rizelidir. Sezen Aksu, anneciğini, babacığını aramış, on- larla konuşmuş açılımı... Anne Şehriban Hanım, “İstersen ABD’yi ara, Fet- hullah amcana bir sor, bilirsin o doğru karar verir” demiş önce. Ardından da eklemişler: “Güzel kızım sen bir gün bekle, bizi yeniden ara!” Fethullahçılar Güneydoğu’yu çok severler... Hele Fethullah Gülen, Tunceli’ye hayrandır. Okul açmış, ışık evlerini çoğaltmıştır. Düşlerinde Munzur Vadisi’ni görür rivayete gö- re. 15 yıl önce miydi ne, 100 mü 200 mü kurbanlık koyun göndermişti Tunceli Belediyesi’ne (Başkan CHP’liydi), kesilip yoksullara dağıtılsın diye. Her neyse geçelim bunları! Sezen Aksu, Tunceli’ye gitti biliyorsunuz. On bin- ler izledi Minik Serçe’yi. Kürtçe şarkı da söyledi ye- rel bir sanatçıyla. Belki de Fethullah Gülen amcası “Paranın lafı mı olur” deyip, Minik Serçe’ye “Git oralara” demiştir. Bilemem!.. Dedim ya bunlar hep rivayet! Bilse bilse “F Tipi” bilir, benim işim değil... Dedikoducular, Minik Serçe düşmanları durur mu hiç! Durmadan dedikodu yapıyorlar sağda solda. Sezen’in annesi ve babası şöyle demişler dedi- koduculara bakılırsa: “Haydi kızım,Tayyip Bey’i ara, tam destek ver, ne de olsa hemşerimizdir. Fethullah amcanın da se- lamları var sana, hemen arasın diyor. Maddi ve ma- nevi her desteğe hazırmış Hocaefendimiz senin için.” Ben inanmadım, düpedüz Sezen’i çekemeyen- lerin sözleri bunlar. Minik Serçe ertesi gün telefon ediyor Başba- kanlık’a. Tayyip Bey’e tam destek verdiğini söylü- yor. Aksu, gayet masum eleştirileri yanıtlıyor: “Ben yurttaş olarak aradım Başbakanımızı. Tek is- teğim akan kanın durması. Sürecin karşısında du- ranları iki cihanda lekeli kabul ediyoruz. Bu kararı ai- lece aldık.” Mehdi’yi anlatacaktım, bakın nereden nereye gel- dim... Açılımı destekleyen Sezen Hanım, annesi ve ba- basına her konuyu danışır mı? Olmadı Minik Serçe olmadı... Ben de destekliyorum, bireysel özgürlükleri, çağdaş sivil bir anayasayı, eşitliği... Üniter devlet çatısı altında ulus devlet... Din, dil, ırk, mezhep, renk ayrımı gözetmeden Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı... Ama demokrasilerde her türlü düşünceye yer var- dır... Eğer liberalseniz, demokratsanız, sağcı ya da sol- cuysanız, açılıma karşı çıkanları “iki cihanda lekeli” kabul edemezsiniz. Bu sözcüğü sık sık kullanan kişi kim biliyor mu- sunuz? Babanıza ya da Fethullahçılara sorun, kulağını- za fısıldarlar. İmralı’daki Apo da Fethullah Gülen’e ve ABD’ye öpücükler gönderiyor zaman zaman. Apo’nun da Mehdi’yi bekler bir hali var. Şu Mehdi işi de kafamı karıştırmaya başladı za- ten... Mehdi İran’a mı gelecek yoksa Türkiye’ye mi? Bence Mehdi ABD’den Türkiye’ye gelecek... Ama yine de bu işlerin uzmanı Hüseyin Güler- ce’ye, Akif Beki’ye ya da Sezen Aksu’nun babası Sami Yıldırım’a sormakta yarar var... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Tunç’tan bakana mektup TUNCELİ (Cumhuriyet) - Manisa- Turgutlu’da vereceği konser kaymakamlõk tarafõndan “Terör örgütü üyeleri gelebilir” gerekçesiyle yasaklanan sanatçõ Ferhat Tunç, demokratik açõlõm görüşmelerini sürdüren İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’a bir mektup gönderdi. Mektubunda, kendisini “Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşõ bir sanatçõ” olarak tanõmlayan Tunç, “Hükümet olarak Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi yönünde çalõşmalar yaptõğõnõz ve bu doğrultuda bazõ aydõn ve sanatçõlarla görüştüğünüz bu süreçte yaşadõğõm bir anlamsõz yasak olayõnõ sizi ve hükümetinizi, biraz da bu süreçle bağlantõlõ olduğu için ilgilendirdiğini düşünerek paylaşmak istedim” dedi. DSP’den Erdoğan’a tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanõ Masum Türker, “Türkiye’de idam kalkmadan önce bu ülkenin iktidarõnda kim vardõ? DSP vardõ. MHP vardõ. ANAP vardõ” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’õn kişisel çatõşma yaşadõğõnõ söyledi. Erdoğan’õn “mazisinde söylediklerini unutmuş gözüktüğünü” anlatan Türker, “Beyninde hâlâ insanlarõ idam ederek, egemen sõnõflarõ koruyarak yönetme hayalini yaşatõyor. Erdoğan, kişisel bir çatõşma yaşõyor” dedi. ‘Ketum tavır bildiriye yansıdı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Sözcüsü ve Genel Saymanõ Mustafa Özyürek, önceki gün yapõlan MGK bildirisinde, “terörle mücadeledeki kararlõlõk” ifadesinin yer almadõğõnõ anõmsatarak, “Bu bilerek bir karar mõdõr yoksa bir eksiklik midir bilemiyoruz ama terör devam ettiği sürece, terörle mücadelenin MGK’nin en önemli gündem maddesi olmasõ gerekir. Bu açõdan terörle mücadeleye yer verilmemesi dikkat çekici” dedi. Özyürek görüşmeler yürüten İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn “takõndõğõ ketum tavrõn” MGK bildirisine de yansõdõğõnõ söyledi. Gül’den iftar programları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, ramazan ayõ boyunca Çankaya Köşkü’nde iftar yemekleri verecek. Çankaya Köşkü’nde 25 Ağustos Salõ günü verilecek ilk iftara, şehit aileleri ve gaziler davet edildi. Yemeğe, 2008 ve 2009 yõllarõnda şehit olanlarõn yakõnlarõ ve gazilerden oluşan 300 kişilik bir grubun katõlmasõ bekleniyor. Cumhurbaşkanõ Gül, 2 Eylül Çarşamba günü sendika temsilcileri, 9 Eylül Çarşamba günü de iş ve meslek kuruluşlarõnõn temsilcileriyle iftarda bir araya gelecek. Görüşmelerine MGK molasõ veren Atalay, dün de TESK ve memur sendikalarõnõ ziyaret etti Üniter yapõ uyarõsõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Meslek örgütleri ile sendikalar, İçişleri Bakanõ Be- şir Atalay’a Kürt açõlõmõnõn ül- kenin üniter yapõsõnõ bozabile- cek etnik kökene dayalõ un- surlarõ içermemesi gerektiği uyarõsõnda bulundu. TESK Başkanõ Bendevi Palandö- ken, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapõsõnõ bozabilecek, ül- keyi ayrõma ve bölünmeye gö- türebilecek, etnik kökene dayalõ fedaratif çözüm önerilerine ‘hayır’ dediklerini belirtti. MGK toplantõsõ nedeniyle sivil toplum örgütleriyle gö- rüşmelerine 1 gün ara veren İç- işleri Bakanõ Beşir Atalay, dün TESK, Memur-Sen, KESK ve Kamu-Sen’i ziyaret etti. Esnaf ve sanatkâr kesimin bütün top- lumlarda ana gövde ve orta sõ- nõf olduğunu anlatan Atalay, bu kesimin desteğinin önemli ol- duğuna dikkat çekti. TESK Başkanõ Bendevi Pa- landöken, hükümetin çalõş- masõnõ iyi niyetli bir girişim ola- rak değerlendirdiklerini belir- terek yapõlacak demokratik açõ- lõm çalõşmalarõnõn hiçbir şe- kilde Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapõsõnõ bozabilecek et- nik kökene dayalõ unsurlarõ içermemesi gerektiğini söyledi. Açõlõmõn hiçbir şekilde etnik milliyetçiliği temel almamasõ ve buna bağlõ olarak bölgesel milliyetçiliği ön plana çõkara- rak toplumda kutuplaşma ya- ratmamasõ gerektiğini ifade eden Palandöken, demokratik açõlõm sürecinde terör örgütü- nün asla muhatap alõnmamasõ gerektiğini söyledi. ‘İşsizlik bölgede en büyük sorun’ Türkiye’de var olan terör sorununun askeri önlemlerle tam olarak çözülemediğini an- latan Palandöken, terörle mü- cadeleye ayrõlan kaynağõn eko- nomiye aktarõlmasõ halinde, ülkenin şimdi olduğu yerden çok daha ileride, çok daha ge- lişmiş ve refah içinde olabile- ceğini anlattõ. Palandöken, “Bu nedenle terörün önlenmesine yönelik olarak geliştirilecek ekono- mik ve sosyal tedbirler, de- mokratik açılımın önemli başlıklarından birini oluş- turmalıdır. Kendini farklı etnik kimlikte görenler, ay- rımcılığa ve etnik milliyetçi- liğe dayanmayan kültürel faaliyetlerini özgürce yerine getirebilmeli, kültürel kimli- ğini geliştirmesi için akade- mik imkânlar sağlanmalıdır. Bölgede her işsize kısa, orta, uzun süreli programlarla mesleki eğitim verilerek, böl- geye yapılacak yatırımlarda çalışacak nitelikli nüfus sü- ratle yetiştirilmelidir. Geri kalmış bölgelerin en önemli şikâyeti işsizliktir. İş hayatı ise nitelikli işgücü bulama- maktan şikâyetçidir. İyi bir planlamayla bu iki sorunun karşılıklı olarak çözümü sağ- lanabilir” diye konuştu. Demokratik açõlõm tartõşma- larõ kapsamõnda sõkça dile ge- tirilen anadilde eğitimin, ana- yasanõn “Resmi dil Türkçe- dir” hükmü korunarak okul- larda isteğe bağlõ seçmeli ders olarak verilmesi gerektiğini kaydeden Palandöken, Gü- neydoğu Anadolu Bölgesi’nin kendine has feodal yapõsõnõn, geri kalmõşlõğõnõn en önemli ne- denlerinden birisi olduğunu, bölgedeki bu yapõnõn gelir da- ğõlõmõnda da uçurumlara yol açtõğõnõ anlattõ. Bu feodal yapõyõ kõrabilmek için öncelikle toprak reformu- nun başarõlmasõ gerektiğini kaydeden Palandöken, şu gö- rüşleri dile getirdi: “Geri kal- mış illerde halka kamu ku- rumları tarafından verilen hizmetlerin kalitesi arttırıl- malı, bu bölgeler sürgün ye- ri olmaktan çıkarılmalıdır. Bölgedeki örgütlü kurum- larda görevli olan yönetici ve personelin nitelikli olması- na dikkat edilmelidir. Böl- gede din adamlarına da önemli görev düşmektedir. Bölgeye aydın din adam- larının gönderilmesi de aynı şekilde yarar sağlayacaktır. Bölgede nüfus planlaması ve kontrolü ile ilgili çalışmalar arttırılmalı ve hızlı nüfus ar- tışının önüne geçilmelidir. Sonuç olarak; hükümet ta- rafından gündeme getirilen demokratik açılım, ülkeyi bölecek önerileri ortaya atan- lara kurban edilmemelidir.” Üst kimlik önerisi Memur-Sen Genel Başkanõ Ahmet Gündoğdu, Türki- ye’nin siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarõnõn tamamõnõn demokratikleşmeye bağlõ ol- duğunu belirterek çözümün adresinin TBMM, muhataba- nõnõn da millet olduğunu söy- ledi. Anayasada Türkiye Cum- huriyeti vatandaşlõğõnõn üst kimlik olarak kabul edil- mesini öneren Gündoğdu, PKK ya da benzer illegal yapõlanmalarõn asla mu- hatap alõnmamasõ gerek- tiğini bildirdi. ‘Af kaçınılmaz’ KESK Genel Başkanõ Sami Evren’i ziyaret eden Atalay, görüşmede “demokratik açılım” sü- reciyle ilgili yürütülen ça- lõşmalara ilişkin bilgi sun- duklarõnõ söyledi. Evren ise gelinen noktada, artõk geriye dönüş olmayaca- ğõnõ ifade ederek “Artık düğmeye basılmıştır, çö- züm demokrasidedir” dedi. Evren; eşitlikçi, öz- gürlükçü, demokratik ye- ni bir anayasa yapõlmasõ gerektiğini de vurguladõ. Evren, “Bu toplumsal sorunun sonucunda 40 bin insanımızı kaybet- mişsek, barış anneleri, şehit annelerini bu top- lum üretmişse bu acının sona ermesi gerekiyor. Ancak bu acıları tama- men ortadan kaldıra- bilmemiz için bir genel af artık kaçınılmazdır” diye konuştu. Atalay, Tür- kiye Kamu-Sen Genel Başkanõ Bircan Akyıl- dız’õ da ziyaret etti. Ak- yõldõz, “Bölge insanı- mızın sorunu açlık, iş- sizlik, eğitimsizlik, dok- torsuzluktur. Bölge hal- kının gerçek sorunları- na yönelmek zorunlulu- ğu var” dedi. TESK Başkanõ Bendevi Palandöken, hükümetin çalõşmasõnõ iyi niyetli bir girişim olarak değerlendirdiklerini belirterek yapõlacak demokratik açõlõm çalõşmalarõnõn hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapõsõnõ bozabilecek etnik kökene dayalõ unsurlarõ içermemesi gerektiğini söyledi. KESK Genel Başkanõ Sami Evren, gelinen noktada artõk geriye dönüş olmayacağõnõ ifade ederek “Artõk düğmeye basõlmõştõr, çözüm demokrasidedir” dedi. AÇILIM POLEMİĞİ Erdoğan Bahçeli’yi ‘ispata’ çağırdı İstanbul Haber Ser- visi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli ile arasõndaki “demokratik açılım” konusundaki tartõşmayõ daha da sertleştirdi. Cuma namazõnõ kõldõ- ğõ Dolmabahçe’deki Bezm-i Âlem Valide Sultan Camisi’nden çõ- karken gazetecilerin so- rularõnõ yanõtlayan Er- doğan, “demokratik açılım” çalõşmalarõna ilişkin olarak “Siyasi ik- tidar olarak her tür so- runun üzerine gitmek durumundasınız. Bu olayı bir terör sorunu olarak ele almayı önemsiyorum. Çünkü ülkemizde, bizim için şu andaki sıkıntı terör noktasındadır” diye ko- nuştu. Erdoğan, Sezen Aksu ile görüştüğünü ve has- sasiyetinden dolayõ te- şekkür ettiğini ifade ede- rek “Tüm sanat dünya- mızdan biz bu duyarlı- lığı bekliyoruz” dedi. Erdoğan, MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçe- li’in son açõklamalarõna ilişkin bir soru üzerine şunlarõ söyledi: “Türki- ye’de idam cezası kalk- madan önce bu ülkenin iktidarında kim vardı? DSP vardı. MHP vardı. ANAP vardı. Ve yaka- lanıp getirildiği zaman Öcalan idamı ile alakalı olarak kararı sumen altında bekleten ikti- dar kimdi? Bunlar de- ğil miydi? Bunlar şim- di neyi konuşuyorlar?” Başbakan Erdoğan “Demokratik açılımın Amerikan Projesi ol- duğu” iddilarõna ilişkin olarak ise şu sert ifadeleri kullandõ: “Bunu ispat ederlerse her şeye va- rım. Ama ispat ede- mezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar. Bu kadar açık, bu kadar ağır konuşuyorum. Çünkü artık bu kadar iftiraların, bu kadar hakaretlerin altında bu iktidar kalmaz. Bu ik- tidar Türkiye Cumhu- riyeti’nin iktidarıdır.” ‘ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜ’ VURGUSU Cindoruk: MGK koşulu koydu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DP Genel Baş- kanõ Hüsamettin Cindoruk, AKP hükümetinin tabanõ ve gücünün Kürt sorununu çözmeye yetmeyeceğini, asgari milli bir uzlaşmaya yaklaşan çoğunluğun ortaya çõkarõlmasõ gerektiğini söyledi. MGK’nin açõlõma “ül- ke bütünlüğü” koşulunu koyduğuna dikkat çeken Cindoruk, hükümetin değil devletin önlemlerini öğren- mek istediklerini belirtti. HAK-SEN Genel Başkanõ Ayhan Çivi, toplu görüş- melerle ilgili değerlendirmelerini iletmek için Cindo- ruk’u ziyaret etti. Çivi, demokratik açõlõmõn gündemde olduğunu, kendilerinin de memurlarõn demokratik hak- larõnõ talep ettiklerini anlattõ. Cindoruk da, Çivi’nin gö- rüşlerine katõldõğõnõ belirterek toplusözleşme ve grev hakkõ bulunmayan bir sendika olamayacağõnõ belirtti. Bir gazetecinin “Milli Güvenlik Kurulu’nda demo- kratik açılım çalışmalarına devam kararı alındı. Bu durum, hükümetin demokratik açılımının devlet po- litikası olduğu anlamına mı geliyor?” sorusu üzerine Cindoruk, MGK’nin açõklamasõnõn satõr aralarõna “ülke bütünlüğü koşulunu” koyduğunu anõmsattõ. Cindoruk, MGK bildirisinin sadece bir özü temsil ettiğini, hükü- metin değil devletin önlemlerini öğrenmek istediklerini söyledi. Bir gazetecinin sorusu üzerine Cindoruk, “Baş- bakan’la bir konuşma talep etmedim. Başbakan ta- lep ederse konuşmayı düşünürüz” diye konuştu. TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BAŞKANI ‘Çözüm ABD’nin işine geliyor’ ANKARA (ANKA) - Terör örgütü KONGRA-GEL Başkanõ Remzi Kartal, ABD’nin Irak’taki ve Türki- ye’deki Kürtlerin durumunda bir istikrarõn olmasõnõ iste- diğini belirterek “Onun için Kürt sorununun bir çözü- me kavuşmasını istiyor. Kürt sorununun çözülmesi ve bir istikrara kavuşması Amerika’nın da işine geli- yor” dedi. Kartal, Türkiye’nin Kürt sorununun çözü- münde samimiyse, Abdullah Öcalan’a doğru yaklaş- masõ gerektiğini söyledi. Kartal, Brüksel’de ANF’ye yaptõğõ açõklamada, AKP hükümetinin “Kürt açılımını” olumlu olarak değerlendi- rerek “Sürecin arka perdesini görmeden gelinen aşa- malara bakmadan ve sadece bugünkü açıklamalarla ve soruna yaklaşımla sınırlı tutulacak bir değerlen- dirme eksik kalır” dedi. ABD’nin sürece ilişkin tutumu- na ilişkin olarak ise “Gerek Irak’taki Kürtlerin duru- munda gerekse Türkiye’deki Kürtlerin durumunda bir istikrarın olmasını istiyor. Onun için Kürt soru- nunun bir çözüme kavuşmasını istiyor. Kürt sorunu- nun çözülmesi ve bir istikrara kavuşması Ameri- ka’nın da işine geliyor” yorumunda bulundu. Kartal, Türkiye’nin Kürt sorununun çözümünde samimiyse Ab- dullah Öcalan’a doğru yaklaşmasõ gerektiğini belirterek, “Silahlar bırakılacaksa, Kürt sorunu çözülecekse bu- nun muhatabı Abdullah Öcalan’dır. Sorunun kalıcı bir çözüme kavuşması için tek adres İmralı’dır” dedi.