Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ
14 HABERLER
K
enan Elbasan çevreci bir
girişimci. Türkiye’nin ta-
hõl ambarõ diye bilinen
Çukurova bölgesindeki tarõm atõk-
larõnõ yenilenebilir enerjiye dönüş-
türüyor. “Tarımsal atıklar gerek-
tiği gibi değerlendirilemiyor. Tar-
lada bırakılıyor ve anız yakımı ile
yok ediliyor. Oysa ekonomiye ka-
zandırmak mümkün” düşünce-
sinden yola çõkarak Osmaniye’de 1.5
milyon dolarlõk bir yatõrõm gerçek-
leştirdiklerini söyleyen Elbasan ta-
laşla sõkõştõrarak ürettiği briket ve pe-
let odunlarõ ‘Doğaç’ markasõ ile
sattõklarõnõ belirtiyor. “Yerfıstığı
kabuğu, pamuk, ayçiçeği ve soya
sapları, çeltik ve buğday samanı,
ağaç kabukları ve orman atıkla-
rını belli bir basınç altında talaş ile
birlikte presliyoruz ve istediği-
miz şekil ve kalınlıkta üretiyoruz”
diyor.
Elbasan, işletme mühendisi. Ku-
rucusu ve ortağõ olduğu Amir Dõş Ti-
caret Tarõm ve Yem Sanayi’nde
mõsõr ve soya alõmõ yapõp işlerken ta-
rõmsal atõklarõ değerlendirme fikri-
nin oluştuğunu anlatõyor. Avru-
pa’da katõldõğõ fuarlarda ise briket ve
pelet odun fikrini geliştirmiş.
Pelet odunlarõn çaplarõ 8-10 mm
boylarõ ise 2-3 cm. Briket odunlar ise
30 cm çapõnda 80 cm boyunda.
“Ürettiğimiz odunların akredite
analizleri yapıldı. Normal odunlar
3500-4000 kalori enerji veriyor bi-
zimki ise 4700 kalori” diyen Elba-
san, her iki tarz odunun da evlerde
õsõnmada, sanayide buhar kazanlarõ
ve elektrik üretiminde kullanõlabil-
diğini anlatõyor. “Önce Düzce’de
deneme üretimine başladık, ar-
dından Osmaniye’de fabrikayı
kurduk” diyen Elbasan, Düzce’de
ayda 500 ton, Osmaniye’de ise ay-
da 2.500 ton odun ürettiklerini bu sa-
yõyõ 4 katõna çõkarmayõ hedefledik-
lerini belirtiyor.
Daha çok kömür yakma yasağõnõn
olduğu Antalya, Aydõn, Muğla gibi
bölgelerde alternatif bir enerji kay-
nağõ olabileceğini vurgulayan El-
basan, bu amaçla önce Adana ve
çevresinden başlayarak tanõtõm kam-
panyalarõna başladõklarõnõ, 5’er ki-
loluk paketleri bedava dağõtarak
deneme yaptõracaklarõnõ söylüyor.
Elbasan’õn özellikle vurguladõğõ
husus bu tarz çevreci enerji kay-
naklarõnõn devlet tarafõndan da des-
teklenmesi. “Karadeniz Bölge-
si’nde ciddi miktarlardaki fındık
ve çay atıkları da bu şekilde eko-
nomiye kazandırılabilir. Finlan-
diya, İsveç gibi ülkelerin tarımsal
atıklarını enerjiye dönüştürecek
üretimleri devlet desteği ile de
son derece gelişmiş halde” diyen
Elbasan, kendilerinin de pelet sobasõ
üretimini araştõrdõklarõnõ, termo-
statlõ ve son derece güvenli olan bu
sobanõn özellikle İtalya’da yaygõn
kullanõldõğõnõ belirtiyor.
Geçen günlerde Başbakanlık Yatırım Destek ve
Tanıtım Ajansı Başkanı Dr. Alpaslan Korkmaz ile
“Bu anlayışla nasıl yeni yatırım yapılır?”ı enine bo-
yuna konuştuk. Ajansın kurulma amaçlarını, ken-
disinin neden bu görevi üstlendiğini, göreve geldi-
ği günden bugüne değin neler yaptığını yerli ve ya-
bancı doğrudan yatırımlara ajans olarak nasıl kat-
kıda bulunduklarını anlattı.
Ajans Başkanı Dr. Alpaslan Korkmaz, Kayseri’den
İsviçre’ye çalışmaya giden birinci kuşaktan işçi
bir ailenin, orada doğan ve tüm eğitimi orada alan
çocuklarından biri.. 37 yaşında. Önümüzdeki gün-
lerde doçent olacak, beş dil bilen, akademik ka-
riyeri uluslararası yatırım alanında olan ve bu alan-
da iyi tanınan iyi yetişmiş biri.. Deyim yerindeyse
başarılı bir gurbetçi çocuğu. Bir yandan İsviçre hü-
kümetinde yatırımlar alanında en üst düzeyde gö-
rev yaparken diğer yandan Neuchâtel Üniversite-
si’nde akademik kariyerini yapıyor.
Korkmaz ile yaptığımız sohbette kendisine yer-
li ve yabancı yatırımcıların genelde karşılaştıkları bü-
rokratik zorlukları sıralarken özelde de Ege Bölge-
si’nde yaklaşık üç yıldır bürokrasi süreci bir türlü aşı-
lamayan 20 milyon dolarlık bir marina yatırımın-
da karşılaşılan tüm zorlukları adım adım anlattım.
“Üç yılda bir kamu kuruluşu görüşünü veremezse
yatırımcı nasıl yatırım yapabilir?” sorusuna ve üç yıl
içinde bir türlü başlanamayan bir yatırım için oluş-
turulan yabancı ortakların birer birer çekilmeleri-
ne, bu koşullarda zorlukla temin edilen ancak bir
türlü kullanma aşamasına gelemeyen finansman
kredisine (teminat mektubu) ödenen faize ne der-
siniz, diye sorduğumda Korkmaz’ın şaşırmadığını
gördüm.
Bu anlayışla yatırım yapılamayacağına ilişkin
eleştirilerimi bir kez daha sıraladığım Korkmaz, “An-
lattıklarınızı ben iki yıldır birebir yaşıyorum. Sizden
farklı düşünmüyorum. Ülkemiz insanı olarak alış-
kanlıkları çok kolay terk edemiyoruz, değişime, ge-
lişime ve yeniliğe tepkili davranıyoruz, bunun ekip
olarak bilincindeyiz ama umutluyum, mutlaka aşa-
cağız. Aş ve iş konusunda atılacak her adımı mut-
laka destekleyeceğiz” diyor..
Bir sürü rakam verdi, yapılanları bir bir anlattı..
Kendilerine iletilen sorunları çözebilmek için tüm sü-
reci birebir izlediklerini söyleyerek “Sorunun çözümü
için var gücümüzle çalışıyoruz, lütfen bize inanın”
dedi...
Görüşmemizden kısa bir süre sonra kendilerin-
den istenen görüşe bir türlü cevap vermeyen ku-
ruluşun genel müdürü telefonla arayarak sorunun
çözümü için uğraştığını, kısa bir süre sonra olum-
lu cevap verebileceklerini söyledi. Ajans uzman-
larının yatırımın tamamlanma aşamasına kadar
projeye destek vereceklerini söylemesi de gerçekten
görülmedik bir gelişme.
Olumlu bir adım olarak değerlendirdiğim bu ge-
lişmeyi yatırımcılar adına da umudumuzun yeşer-
mesi bağlamında görüyoruz..
Umudumuzun tükendiği yerde, umudumuzu ye-
şertenlere destek vermek boynumuzun borcu.
hilmideveli@hotmail.com
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı...
S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ
Tarõm atõğõndan
çevreci odun üretti YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
Malul Çocuğu Olan Kadõn
Sigortalõya Erken Emeklilik
E
kim 2008’de yürürlüğe giren
5510 sayılı Sosyal Güvenlik Ya-
sası ile bakıma muhtaç derece-
de malul çocuğu bulunan kadın
sigortalıya, belli koşulların sağ-
lanması durumunda, erken emeklilik hak-
kı getirildi. Yasada “Emeklilik veya yaşlılık ay-
lığı bağlanması talebinde bulunan kadın si-
gortalılardan başka birinin sürekli bakımına
muhtaç derecede malul çocuğu bulunan-
ların, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra geçen prim ödeme gün sayılarının
dörtte biri, prim ödeme gün sayıları topla-
mına eklenir ve eklenen bu süreler emekli-
lik yaş hadlerinden de indirilir” hükmü yer
alıyor.
Bu kapsamdaki kadın sigortalıların emek-
lilik talebinde bulunmadan önce kayıt ve tes-
cillerinin yapılması sağlanacak, ancak açık-
ta iken veya emeklilik/yaşlılık aylığı talebiyle
birlikte bu haktan yararlandırılmasının is-
tenilmesi halinde bunlar hakkında da aktif
sigortalılar gibi işlem yapılabilecek.
Çocuğunun, başka birinin sürekli bakı-
mına muhtaç durumda malul olduğunun
tespitini isteyen kadın sigortalılar en son ça-
lışmalarının geçtiği sosyal güvenlik il mü-
dürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine baş-
vurabilirler. İlgili birimce çocukların sevk iş-
lemleri 2009/67 sayılı genelge doğrultu-
sunda yapılacaktır.
Prim ödeme gün sayıları toplamına ek-
lenecek ve emeklilik yaş hadlerinden indi-
rilecek süre, başka birinin sürekli bakımına
muhtaç olma halinin başladığı tarih ile so-
na erdiği tarih arasında geçen veya bu sü-
re içinde çocuğun yaşadığı süreye göre tes-
pit edileceğinden, yaşlılık aylığı bağlanacağı
tarihi beklemeden kuruma başvuran kadın
sigortalıların çocuklarının sevkleri de sağ-
lık hizmeti sunucularına yapılacaktır.
Kadın sigortalının başka birinin sürekli ba-
kımına muhtaç derecede malul çocuğunun
birden fazla olması halinde her çocuk için
ayrı ayrı sevk yapılacaktır.
Kadın sigortalının kuruma başvurduğu ta-
rihte aktif olarak çalışıp çalışmadığına ba-
kılmayacak, ancak, 4-1/(a) bendine tabi
(SSK’li) sigortalı olarak tescil edildikleri
halde adlarına malullük, yaşlılık ve ölüm si-
gortaları primi bildirilmemiş olanların ço-
cuklarının sevkleri yapılmayacaktır.
5510 sayılı Kanun’da, emeklilik veya
yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan
kadın sigortalılardan başka birinin sürekli ba-
kımına muhtaç derecede malul çocuğu bu-
lunanların, 01.10.2008 tarihinden sonra
geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte bi-
rinin, prim ödeme gün sayıları toplamına ek-
leneceği ve eklenen bu sürelerin emeklilik
yaş hadlerinden de indirileceği öngörüldü-
ğünden, ilave edilecek süre;
Kadın sigortalının sigortalılık başlan-
gıcının 5510 sayılı Kanun’un yürürlük tari-
hinden önce veya sonra olmasına,
Çocuğun doğum tarihine,
Ölmesi halinde ölüm tarihine,
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç
derecede malul durumda olma halinin baş-
langıç ve bitiş tarihine,
Çocuğun evli olup olmadığına,
Kadın sigortalı boşanmış ise velayetin
kadın sigortalıda olup olmadığına,
Çocuğun, kadın sigortalı tarafından ev-
lat edinilip edinilmediğine,
Başka birinin sürekli bakımına muh-
taç derecede malul çocuğun birden fazla
olmasına,
2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine
göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hiz-
metlerinden ücretli veya ücretsiz sürekli ve
yatılı olarak faydalanıp faydalanmadığına,
göre belirlenecektir.
Kenan Elbasan’õn ürettiği briket ve pelet odunlar hem doğa dostu hem de ekonomik
Özel okullarda öğretmenlik yapan ve özel okullar yönetmeliği gereği
her sene belirli süreli sözleşme yapmak zorunda olan öğretmenlerin
ve personelin, süre bitiminde tazminat hakkı doğar mı? Örneğin:
Öğretmenimize sözleşmesi bitmeden 1 ay önce önümüzdeki sene için
çalışıp çalışmayacağını yazılı olarak sorduk ve
kendisi de çalışmayacağını bize yazılı olarak
bildirdi. Bu durumda tazminat hakkı var mıdır?
Öğretmenimiz bizimle 10 senedir belirli süreli
sözleşmelerle çalışmaktaydı. Utku Turna
Özel okullarda öğretmenlik yapan ve özel okullar
yönetmeliği gereği her sene belirli süreli sözleşme
yapmak zorunda olan öğretmenlerin 1745/14.
maddede öngörülen nedenlerden birisi ile iş
sözleşmelerini sona erdirmeleri durumunda kıdem
tazminatı tüm süreler üzerinden ödenir. Ancak Yargıtay
ilamında da belirtildiği gibi belirli sürenin sona ermesi
kıdem tazminatı hakkı vermez.
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
Özel Okullarda Sözleşmeli Çalışanlar
Kıdem Tazminatı Alır mı?
KOBİ’lere uluslararası muhasebe standardı
Hobisini ticarete dönüştürdü
Uluslararasõ Muhasebe Stan-
dartlarõ Kurulu’nun (IASB),
Türkiye’deki KOBİ’lerin ulus-
lararasõ standartlarda finansal
raporlama yapmalarõna katkõ-
da bulunacak uluslararasõ fi-
nansal raporlama standartõnõ
(UFRS) yayõmladõğõ bildirildi.
Deloitte Türkiye’den yapõlan
yazõlõ açõklamada, UFRS uygu-
lamasõyla Türkiye’deki KO-
Bİ’lerin uluslararasõ düzeyde
kabul görmüş etkin bir rapor-
lama sistemine geçeceği, böy-
lelikle kurumun kendi faaliyet-
lerini ve performansõnõ daha
sağlõklõ bir şekilde ölçerken, fi-
nansman ihtiyacõ için dõş kay-
nak temininde de önemli bir re-
kabet avantajõ sağlayacağõ be-
lirtildi.Açõklamada, KOBİ’le-
rin, uluslararasõ kabul görmüş
standartlarda finansal raporla-
ma yapmakla borçlanma mali-
yetlerinin düşürülmesi, uluslar-
arasõ şirket satõn alma/birleşme
veya yeni işbirliklerinde avan-
taj sağlamanõn yanõ sõra ser-
maye piyasalarõna açõlmayõ ko-
laylaştõracak ciddi bir ön ha-
zõrlõk gerçekleştirmiş olacağõ
vurgulandõ. KOBİ’ler için
UFRS standart seti, özünde ka-
muya karşõ hesap verme yü-
kümlülüğü bulunmayan ve dõş
kullanõcõlar için genel amaçlõ
finansal tablo yayõmlayan işlet-
meler için hazõrlandõ. Söz ko-
nusu standart menkul kõymetle-
ri halka arz edilmemiş olan ve
finansal kurum niteliğinde ol-
mayan işletmeleri kapsõyor.
İsviçre’de uzun yõllar avukatlõk
yaptõktan sonra Türkiye’ye dönen,
İzmir’in Selçuk ilçesindeki çiftli-
ğinde zeytinyağõ fabrikasõ kuran
Atılay İleri, “Abu Hayat” markasõ
adõ altõnda ürettiği zeytinyağõnõn ne-
redeyse tamamõnõ İsviçre ve Fran-
sa’ya ihraç ediyor.
İsviçre’de her yõl düzenlenen
“Naturel Sızma Zeytinyağı” ya-
rõşmasõnda geçen yõllarda kazandõğõ
üçüncülüklerin ardõndan, bu yõl
da ikinciliği elde eden Atõlay İleri,
“Ağaçlarımızda hiç ilaç kullan-
mıyoruz, üretimimiz tamamen
organik. Kalite için erken hasat
önemli. 70 hektar arazide yetişen
zeytinlerimizi ekim ayı sonu ve
kasımda toplayarak sıkımları-
mızı yapıyoruz. Bizim tesisimiz-
de zeytin yeşilken toplanıyor ve
toplama sırasında kesinlikle sırık
kullanılmıyor, teker teker elle
ayıklanıyor ve uluslararası ku-
rallara uygun olarak zeytin ağaç-
tan indikten en geç 6 saat sonra
zeytinyağı olarak şişeye girmiş
oluyor. Biz çoğu kez 4 saat için-
de şişeleme işlemini tamamlamış
oluyoruz” dedi.
Zeytinyağõnõn kalitesini olumsuz
etkileyen en önemli dört unsurun
oksijen, õşõk, sõcaklõk ve su oldu-
ğunu ifade eden İleri, İtalya ve İs-
viçre’den alõnan makineler saye-
sinde üretim esnasõnda yağ ile bu
dört unsur arasõndaki bağlantõnõn
kesildiğini kaydetti. İleri, “İyi üre-
tim bir süreçtir, her aşamasının
hatasız tamamlanması gerekir,
biz dünyanın en kaliteli üç ürü-
nünün içinde yer alıyoruz ve bu-
nu da titizliğimize, bilgimize
borçluyuz” diye konuştu.
İki yõlda bir yaklaşõk 20 ton zey-
tinyağõ ürettiklerini belirten İleri,
kaliteden ödün vermemek için üre-
tim miktarõnõ çok arttõrmadõklarõnõ,
ancak aşamalõ olarak üretimi ço-
ğaltacaklarõnõ belirterek, iç pazara
verdikleri ürün miktarõnõ da arttõ-
racaklarõnõ kaydetti. (AA)
Eskişehirli
sanayiciye yol
haritası: SANGEM
Eskişehir Sanayi Odasõ (ESO) bün-
yesinde, sanayicinin sõkõntõlarõnõ belir-
lemek ve sektördeki sorunlara çözüm
önerileri getirmek amacõyla kurulan Es-
kişehir Sanayi Geliştirme Merkezi
(SANGEM) açõldõ. ESO Başkanõ Savaş
Özaydemir, birkaç nedenden dolayõ
açõlmasõ geciken SANGEM’in KO-
Bİ’lerin sorunlarõnõ ve ihtiyaçlarõnõ
belirleyip çözümler üretecek bir mer-
kez olduğunu bildirdi.
Küresel ekonomik krizle birlikte
SANGEM gibi bir merkeze ihtiyaç
duyulduğunu gördüklerini ifade eden
Özaydemir, şöyle konuştu: “Sadece
zorda olan değil, iyi durumda olan
ve büyümek isteyen firmalar da
merkezden yararlanabilecek. Kent-
teki 500 sanayicinin yüzde 35’i kriz-
le birlikte sıkıntıya girdi. Sanayici-
lerimizin modern düşünmeye, global
yapıya ayak uydurmaya ihtiyacı
var. Söz konusu hizmetler tama-
men ücretsiz, odamızın bünyesinde
yapılacak.”
İşletme Mühendisi
Kenan Elbasan,
kurduğu şirketle
Çukurova
bölgesindeki tarım
atıklarını
yenilenebilir enerjiye
dönüştürüyor.
Yerfıstığı kabuğu,
pamuk, ayçiçeği ve
soya sapları, çeltik ve
buğday samanı, ağaç
kabukları, orman ve
tarım atıklarını belli
bir basınç altında
talaş ile birlikte
presliyor ve istediği
şekil ve kalınlıkta
üretiyor.
4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Ya-
pılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması
Hakkındaki Kanun’da, “Gelirlerinin en az üç-
te ikisini nevi itibariyle genel, katma ve özel büt-
çeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hiz-
metin veya hizmetlerin yerine getirilmesini
amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Mali-
ye Bakanlığı’nın önerisi üzerine Bakanlar Ku-
rulu’nca vergi muafiyeti tanınabilir” hükmü yer
almaktadır.
Bu hüküm çerçevesinde, vakıflara vergi
muafiyeti tanınmasının şartları, vergi muafi-
yeti tanınan vakıfların yerine getireceği yü-
kümlülükler, vergi muafiyetinin kaldırılması ve
vergiden muaf vakıflarla ilgili uygulamada kar-
şılaşılan sorunlar hakkında 03/04/2007 tarih
ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
1 Seri No’lu Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanın-
ması Hakkında Genel Tebliği’nde gerekli
açıklamalar yapılmıştır. Anılan tebliğe göre va-
kıflara vergi muafiyeti tanınabilmesi için ge-
rekli şartlardan bazıları şöyle:
Sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel
araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma
ile ağaçlandırma konularında faaliyette bu-
lunmayı amaç edinmiş olmaları gerekir. Vak-
fın bu faaliyetlerinin kamuya açık ve devletin
kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki yapacak dü-
zeyde olması gerekir. Belli bir yöre veya bel-
li bir kitleye hizmeti amaçlayan vakıflara ver-
gi muafiyeti tanınması mümkün değildir.
Vakıfların, vergi muafiyeti talebinde bu-
lunmadan önce kuruldukları tarihten itibaren
en az bir yıl süre ile faaliyette bulunuyor ol-
ması ve bu süre içindeki faaliyetleri ile dev-
letin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki sağ-
lamış olmaları gerekir.
Bilanço esasına göre defter tutmaları, 213
sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bi-
rinci sınıf tüccarlarca tutulması gereken def-
terleri aynı Kanun’da belirtilen süreler içinde
tasdik ettirerek kullanmaları gerekir. Vakfa ait
veya bağlı iktisadi işletme bulunması halinde
iktisadi işletmeler için ayrıca defter tasdik et-
tirilecektir.
Vergi muafiyeti talebinde bulunan va-
kıfların vergi muafiyeti talebinde bulundukları
tarihte en az (2009 yılı için) 605.920 TL gelir
getirici mal varlığına ve en az 58.240 TL yıl-
lık gelire sahip olmaları gerekir. Yıllık gelirin
tespitinde; genel, özel ve katma bütçeli ida-
reler bütçelerinden yapılan yardımlar ile ba-
ğış niteliğindeki gelirler dikkate alınmaz. Bu
miktarlar, her yıl Vergi Usul Kanunu hüküm-
lerine göre o yıl için belirlenen yeniden de-
ğerleme oranı ile çarpılmak suretiyle yeniden
tespit edilir.
4962 sayılı Kanun’un 20’nci maddesi
hükmüne uygun olarak yıl içinde elde edilen
brüt gelirlerin en az üçte ikisinin sağlık, sos-
yal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve ge-
liştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlan-
dırma faaliyetlerinden oluşan amaçlara har-
canacağının vakıf resmi senedinde yazılı ol-
ması ve son bir yılda bu koşulu fiilen yerine
getirmiş olması ve vergi muafiyetinin devamı
süresince de bu şarta uyulması gerekir.
Vakfın vergi muafiyeti talebinin Maliye Ba-
kanlığı’nca ilk değerlendirmesi yapıldıktan son-
ra vakfa vergi muafiyeti tanınıp tanınamaya-
cağı konusunda Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü’nün ve vakıf resmi senedinde amaç edi-
nen konulara göre ilgili kuruluşların görüşle-
ri alınır. Bu kuruluşlardan olumlu görüş gel-
mesi halinde vakfın kurulduğu tarihten bugüne
kadarki faaliyet ve çalışmaları bakanlık mer-
kezi denetim elemanlarınca incelenerek dev-
letin kamu hizmeti yükünü ne ölçüde azalt-
tığı ve adı geçen Genel Tebliğ’deki şartları ta-
şıyıp taşımadığı tespit edilir.
KAMU HİZMETİ VEREN VAKIFLAR VERGİ
MUAFİYETİNDEN YARARLANIR