Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
20 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr
Kamu çalışanları adına üç memur
konfederasyonu ile hükümet arasın-
daki toplugörüşmeler sürüyor. Top-
lugörüşme, özü itibarıyla toplusöz-
leşme ve grev hakkını kapsamadığı
için pratikte bir anlam taşımıyor.
Çünkü sonuçta son sözü Bakanlar
Kurulu söylüyor. Nitekim 7 yıllık sü-
re sonucunda toplugörüşme anlayı-
şının bir işe yaramadığı ortaya çıktı.
İlk kez üç memur konfederasyonu
toplusözleşmeli, grevli sendika hak-
kı için ortak bir düşüncede birleşti.
Ancak bu hakkın tanınmaması du-
rumunda nasıl bir yol izleneceği, na-
sıl bir mücadele verileceği, ne gibi or-
tak eylemler yapılacağı konusunda
alınmış ortak bir karar yok.
AKP hükümeti de, toplusözleş-
meli, grevli sendika hakkı konusun-
da biraz sıkışmış gözüküyor. Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM)
KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen ve Yapı
Yol-Sen’in yaptığı toplusözleşmeler
ve başvurularla ilgili verdiği kararlar,
sendika hakkının toplusözleşme ve
grev hakkı ile birlikte olması gerekti-
ği yönündeydi.
Anayasanın 90. maddesine göre,
uluslararası sözleşmelerin yasa nite-
liğinde kabul edilmesi hükmü de, sen-
dika ve grev hakkıyla ilgili ILO ve ben-
zeri uluslararası sözleşmelerin varlı-
ğı sebebiyle hükümeti zorlamaktadır.
Ayrıca 2004 yılında hükümet ile sen-
dikalar arasında imzalanan mutaba-
kat metninde grev ve toplusözleşme
hakkının yasal olarak düzenlenmesi
konusunun yer alması da ciddi bir
baskı unsuru olabilir.
Ancak AKP, üç memur konfede-
rasyonunun hatta tüm emek kesimi-
nin ciddi ve ortak bir mücadelesi ol-
madan sadece bu olgular karşısında
grevli sendika hakkını tanımaz. Bu
hak talebinin yanı sıra diğer emek ke-
simlerinin ve toplumun somut ihti-
yaçlarına dönük ortak talepleri de
gündeme getirmek gerekiyor.
Örneğin KESK’in, “İşten atılmala-
rın yasaklanması”, “Tüm çalışanlar için
temel bir asgari ücretin saptanması”
gibi talepleri ön plana çıkartılmalıdır.
Kamu-Sen’in, “Sadece memurlar
için değil tüm krizden etkilenenler için
harcama çeki verilmesi” önerisi, Me-
mur-Sen’in de, “Ücretlilerle ilgili ge-
lir vergisinin 5 puan düşürülmesi” şek-
lindeki talebi ortak bir zeminde bu-
luşabilir.
1980 öncesinde 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu’nda “En düşük
memur maaşı, asgari ücretten düşük
olamaz” şeklinde bir hüküm vardı.
Özal döneminde bu hüküm yasadan
çıkarıldı, işçi ve memurun somut or-
tak talebi engellendi. Şimdi asgari üc-
ret, memur maaşından çok daha
düşük. İşçi, memur ve tüm emek ke-
simini ortak taleplerle ortak bir mü-
cadele hattında birleştirmek gereki-
yor. Kamudaki toplusözleşme süre-
cinde memur sendikaları, işçi sendi-
kalarına destek vermişlerdi, şimdi
sıra işçilerde…
(*) Dr. Maltepe Üniversitesi
atillaozsever@ttmail.com
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
İsmetPaşa’nınTilkileri...
Gelenek değişmedi ve “açılım” da doğal olarak
kavram karmaşası yarattı.
Kimileri “Kürt açılımı” kimileri “demokratik açılım”,
kimileri de “Güneydoğu açılımı” demeyi yeğliyor.
Böylece de açılımın amacında sapmalar yaşanma-
sı kaçınılmaz oluyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) açılım konu-
sunda başarılı olamadığını öncelikle söylemek ge-
rekiyor. Avrupa Birliği (AB) açılımının geldiği nokta
ortada.
Ankara’daki Kızılay Meydanı’nda AB’ye girişimi-
zin güpegündüz havai fişeklerle kutlanmasının üze-
rinden geçen süreç, başarının düzeyini de gösteri-
yor.
Anayasa açılımının şimdilik dolaba kaldırılmış ol-
ması da ayrı ve önemli bir gösterge. “Allah’ın hakkı
üçtür” derler ya, son açılımı da bekleyip göreceğiz.
Adına ne denirse densin, açılımın başlıca amacı
“terör nedeniyle kaybettiğimiz canların daha da art-
mamasını sağlamak” olarak belirtiliyor. Yetkililer bu
amaçla çalışmalarını sürdürüyorlar ama, terör de si-
lahlı baskınlar ve döşenen mayınlarla hızını bile kes-
miyor.
Değerli kapı yoldaşım Türey Köse, SHP ile
CHP’nin ilki 1989 yılında hazırlanan iki raporunun
önemli bölümlerini dünkü Cumhuriyet’te haberleş-
tirdi.
CHP’nin 1999 ile 2001 yılında yaptığı çalışmada-
ki değerlendirme ve önerileri arasındaki şu bölüm ay-
rı bir önem taşıyor.
“75 yıllık Cumhuriyetimiz feodal yapıyı aşamamış-
tır. Bölgede toprak dağılımında dengesizlik, feodal
yapıyı güçlendiriyor; eşitsizlikleri arttırıyor.”
Toprak dağılımındaki dengesizlik, üzerinde en çok
durulan ama sağda siyaset yapan partilerin nere-
deyse dengesizliği korumaktan yana çaba harca-
malarıyla sürdürülmesinde yarar umulan özellik ol-
muştur.
Toprak reformuna, hükümet programında Ata-
türk’ün başbakanı olarak ilk kez yer veren (8 Kasım
1937) Celal Bayar’ın, Çiftçiyi Topraklandırma Ya-
sası’na karşı çıkılarak kurulan Demokrat Parti’nin ilk
genel başkanı oluşu, siyasetin geleneksel yaklaşı-
mını da göstermektedir.
Toprağın aynı ailede birbirini izleyen kuşaklar ara-
sında miras yoluyla paylaşımını toprak reformu ola-
rak nitelendiren AKP yetkilisi, benzer yaklaşımın sür-
düğünü de kanıtlamaktadır.
Köy Envanter Etütleri 1960 sonrasında önce İmar
ve İskân Bakanlığı, kurulmasından sonra da Köy İş-
leri Bakanlığı’nın sürdürdüğü önemli bir çalışmaydı.
Bu çalışmalardan yararlanarak 1971 yılının Nisa-
nı’nda “Toprak, Politika ve İnsanlar” başlıklı bir dizi
yayımlamıştım.
Örneğin beşinci tarım bölgesinde Ağrı, Artvin, Er-
zincan, Erzurum ve Kars illeri yer alıyordu.
Örnek il olarak seçilen Ağrı ile ilgili bilgiler şöyley-
di:
“İl köylerindeki çiftçi ailelerinin sayısı 32 bin 44’tür.
11 bin 750 ailenin (yüzde 36.1) toprağı yoktur. 10 bin
590 aile tarım işçiliği, 970 aile ortakçılık, 1 aile de ki-
racılıkla geçinmektedir.
Ağrı köylerinden 16’sı şahıslara, 10’u sülalelere,
4’ü de ailelere aittir.”
Altıncı bölgede ise Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hak-
kâri, Mardin, Muş, Siirt, Urfa ve Van yer alıyordu. Ör-
nek il Bingöl’deki verilere göre de 26 bin 368 çiftçi
ailesinin yüzde 38.3’ünün toprağı yoktu. 7 köy şa-
hıslara, 6 köy sülalelere aitti. Kişi, aile ve sülalelere
ait köy toplamı ise 750 idi.
Bakalım açılım, sorununun başlıca nedenlerinden
birini oluturan bu duruma da bir çözüm getirebile-
cek mi?
İsmet Paşa’nın (İnönü) devlet adamlığındaki yet-
kinliğini anlatmak için “kafasında 40 tilki dolaşır, kır-
kının da kuyruğu birbirine değmez” denilirdi.
Aynı yöntemi bugün de kaç tilkinin kuyruğunun
birbirine değmediğini araştırarak uygulayabilir miyiz?
Sanırım açılımın sonucunu da önceden kestirebi-
liriz.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
KESK üyeleri ülkenin dört bir yanõnda AKP il binalarõna siyah çelenk koyarken Kamu-Sen de yürüyüş başlattõ
Memurlar artõk toplugörüşme de-
ğil, toplusözleşme istiyor. Hü-
kümetin tavrõnõ değiştirmesini iste-
yen memurlar dün ülkenin dört bir ya-
nõnda çeşitli protesto eylemleri yaptõ.
Memurla AKP hükümeti arasõnda
başlayan toplugörüşmelere katõlma-
yacağõnõ duyuran KESK, ülkenin dört
bir yanõnda protesto eylemi yaptõ. Bu-
lunduklarõ tüm illerde AKP il binala-
rõna siyah Çelenk koyan KESK üyesi
memurlar, toplugörüşme değil, toplu-
sözleşme istediklerini bir kez daha di-
le getirdi. Hükümeti yasalara uymamak
ve verdiği sözlerin arkasõnda durma-
makla suçlayan KESK üyesi memur-
lar, eylemleri 15 günle sõnõrlõ tutma-
maya da kararlõ. KESK Başkanõ Sami
Evren, eylülde çok daha kitlesel ey-
lemler yapõlacağõnõ açõkladõ.
KESK üyeleri toplugörüşme sürecini
protesto etmek amacõyla dün Yüksel
Caddesi’nde toplandõ. Evren, yaptõğõ
açõklamada, toplugörüşme masasõnõn
“iradesiz” olduğunu belirterek, “Sa-
yın Bakan ilk toplantıda kullandı-
ğımız ‘meşru değil’ sözüne alıngan-
lık gösterdi. Bu hükümet AİHM’de
dava kaybetmesine rağmen sadece
tazminat ödedi ancak kararın ge-
reğini yerine getirmedi. Uluslar-
arası sözleşmelere aykırı hareket edi-
liyor” dedi. Toplumsal duyarlõlõkla ha-
reket ettiklerini belirten Evren, “Top-
lugörüşme süreci hukuksuz olarak
devam ediyor. Kaldı ki Memur-
Sen ve Kamu-Sen buradan bir şey
çıkmayacağını çok iyi biliyor. 2004
yılında Sayın Mehmet Ali Şahin ile
mutabakat imzaladık. Var olan hak-
kımız güvence altına alınacak, dedik.
5 yıldır hükümet sözünü tutmadı”
diye konuştu.
‘AKP suç işliyor’
İzmir’de Konak Belediyesi önünde
toplanan KESK üyeleri, “TİS yoksa
grev var” yazõlõ pankart taşõyarak, slo-
ganlar attõ ve oturma eylemi yaptõ.
Türk Eğitim-Sen üyeleri, grevli ve
toplusözleşmeli sendikal hak talebiy-
le İstanbul’dan Gebze’ye yürüdü. Üs-
küdar Vapur İskelesi önünden başla-
tõlan yürüyüş öncesinde bir açõklama
yapan Türkiye Kamu Çalõşanlarõ Sen-
dikalarõ Konfederasyonu İstanbul İl
Başkanõ ve Türk Eğitim-Sen İstanbul
Bölge Başkanõ Hanefi Bostan, kamu
çalõşanlarõna grev ve toplusözleşme
sağlayacak düzenlemelerin hayata
geçirilmesi gerektiğini açõkladõ.
KESK İstanbul Şubeler Platformu
üyeleri, devam eden toplugörüşme-
leri protesto ederek AKP Bakõrköy İl-
çe Binasõ önüne siyah çelenk bõrak-
tõlar. AKP’yi “toplu iş sözleşmesi”
imzalamaya çağõran emekçiler, ta-
leplerinin kabul edilmemesi halinde
greve gideceklerini belirttiler.
GÖRÜŞ
ATİLLA ÖZSEVER (*)
Ortak Talep Ortak Mücadele
Görüşmeler
sözleşmeye çevrilmeli
Türk Mühendisleri ve Mimar Odalarõ
Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Baş-
kanı Soğancı, “Toplugörüşmelere da-
yanak oluşturan yasa demokratik ve
sendikal hakları kapsamakta yeterli
değil. Bir an önce toplugörüşme masa-
sının, toplusözleşme masasına çevril-
mesini istiyoruz” dedi.
Soğancõ; iktidarõn 15 Ağustos’ta başla-
yan toplu iş görüşmeleriyle bir kez daha
kamu çalõşanlarõnõ oyalamak niyetinde
olduğunu kaydetti. Soğancõ, toplugörüş-
melere dayanak oluşturan yasanõn sendi-
kal haklarõ kapsamakta yetersiz olduğunu
belirterek, çalõşanlarõn en temel hakkõ
olan “toplusözleşme ve grev” haklarõnõ
içermeyen bir düzenlemenin gerçek bir
sendikal düzenleme olmadõğõnõ dile getirdi.
2. Tur görüşmelerin ardından konfederasyon başkanları toplantı sonra-
sında hükümetin üstüne düşeni yapmadığını dile getirdi. (Fotoğraf: AA)
Memur, hükümeti bekliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kamu İşveren Kurulu ile memur sen-
dikalarõ arasõnda yürütülen toplugö-
rüşmelerin 2. turu Devlet Bakanõ Ha-
yati Yazıcı başkanlõğõnda, Başbakan-
lõk Merkez Bina’da gerçekleştirildi.
Memur-Sen Genel Başkanõ Ahmet
Gündoğdu, toplantõ öncesinde Baş-
bakanlõk önünde yaptõğõ açõklamada,
mali haklarla ilgili konularõn 25 Ağus-
tos’ta gündeme geleceğini anõmsattõ.
Gündoğdu, “Ancak şu ana kadar ne
verileceği açıklanmış değil. Kamu İş-
veren Kurulu’nun memurlara ne
vereceğini açıklamasını bekliyoruz.
25 Ağustos’tan sonra yeterli süre
yok, yaklaşık 2 milyon 200 bin me-
mur için ne düşünüldüğünün açık-
lanması lazım” diye konuştu.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanõ
Bircan Akyıldız da geçen yõl muta-
bakat metninde yer alan konularõn ha-
yata geçirilmemesi konusunda siyasi
iradenin yasal sorumluluk altõnda ol-
duğunu belirterek, kurumlar arasõnda-
ki iletişimsizlik gibi nedenlerin kendi-
lerini tatmin etmediğini, siyasi iradeden
bu konuda ciddi bir kararlõlõk bekle-
diklerini belirtti. Akyõldõz, hükümetin
mutabakat metnine ilişkin hukuki so-
rumluluğunu yerine getirmesi gerekti-
ğini kaydetti.
‘Bir arpa boyu yol gitmişiz’
Akyõldõz, görüşmenin ardõndan yap-
tõğõ açõklamada ise çalõşmayõ “Az git-
tik, uz gittik, dere tepe düz gittik. Ge-
ri dönüp baktık, bir arpa boyu yol
gitmişiz” sözleriyle değerlendirdi. Gö-
rüşmede farklõ istihdam biçimlerinden
ve özelleştirme uygulamalarõndan kay-
naklanan sorunlarõ görüştüklerini an-
latan Akyõldõz, sözleşmeli personelin
sendikalõ olmayacaklarõna dair bir hük-
mün iptalini kabul ettirdiklerini, diğer
konularõn ise komisyona havale edil-
diğini veya reddedildiğini kaydetti.
“Mali konularda uzlaşı sağlaya-
mazsak bu mutabakatın bir anlamı
yok” diyen Gündoğdu da “hüküme-
tin şu ana kadar mali haklarla ilgili
bir öneri getirmediğini” kaydetti.
Gündoğdu, böyle olursa çalõşanlarõn
hakkõnõ arama konusunda toplusöz-
leşme hakkõ önündeki engellerin kal-
dõrõlmasõ ve memurlarõn ekonomik
krize ezdirilmemesini sağlayacak ma-
li portrenin konuşulmasõnõn müm-
kün olabileceğini belirtti.
Talep ücretle sınırlı değil
Memur sendikalarõ, toplugörüş-
melerde mali ve sosyal hakla-
rõn yanõnda hizmet kollarõnda yaşa-
nan sorunlarõn çözümüne yönelik ta-
leplerde bulunuyor.
AA’nõn haberine göre, memur
sendikalarõ, üyelerin ortak sorunla-
rõnõn yanõnda hizmet kollarõndaki so-
runlarõ da Kamu İşveren Kurulu’na
sunmayõ planlõyor.
Sendikalarõn talepleri hizmet kol-
larõnõn özelliklerine göre çeşitlilik
gösteriyor.
Memur sendikalarõnõn hizmet kol-
larõna ilişkin talepleri arasõnda artan
iş yüküyle birlikte ortaya çõkan per-
sonel ihtiyacõnõn karşõlanmasõ, ek
ödemelerdeki sorunlarõn giderilme-
si, grevli, toplusözleşmeli sendika
hakkõnõn tanõnmasõ, sendikal yasak-
larõn daraltõlmasõ, eşit işe eşit ücret
ilkesinin sağlanmasõ gibi ortak ta-
lepler de yer alõyor.
Postacı 55’inde emekli olsun
Ulaşõm iş kolunda çalõşan me-
murlar, döner sermaye gelirlerinden
pay isterken, limanlarõn özelleştiril-
mesine son verilmesi gerektiğine
de vurgu yapõyor.
Türk Haber-Sen, iki ikramiye ve
çalõşanlarõn 55 yaşõnda resen emek-
li olmalarõnõ; Sağlõk-Sen fiili hizmet
zammõndan yararlanmayõ, radyolo-
ji, radyom ve elektrikle tedavi bi-
rimlerinde denetimler yapõlmalõ ve
bu birimlerde çalõşan, kimyasal ve-
ya radyoaktif õşõnlara maruz kalan
personelin çalõşma ortamõnõn iyi-
leştirilmesini istiyor.
Kültür Sanat-Sen, dans sanatçõla-
rõnõn askerlik yaşõnõn milli sporcular
gibi 38’e çekilmesini, Diyanet-Sen
de her camiye en az iki görevli ve-
rilmesini talep ediyor.
Petrol İş’in eylemleri sürüyor
Petrol-İş Sendikası’na bağlı TPAO işçilerinin, “ka-
mu toplu iş sözleşmelerinin sonuçlandırılamaması”
gerekçesiyle dün başlattığı “işyerini terk etmeme ey-
lemi” sürüyor. TPAO Genel Müdürlüğü bahçesin-
deki eylemde konuşan Petrol-İş Sendikası Genel Baş-
kanı Mustafa Öztaşkın, hükümet ile Türk-İş arasında
çerçeve sözleşmesi imzalanmasının tamamıyla söz-
leşmelerin bittiği anlamına gelmeyeceğini belirterek,
“Sendika ve işçiler bu durumu bu şekilde algıla-
mamalı” dedi. Sendika olarak, çerçeve sözleşmesinde
yer alan ücret ve sosyal haklara ilişkin zam oranlarını
aynen kabul ettiklerini dile getiren Öztaşkın, “Ama
toplu iş sözleşmesi sadece ücretlerden veya sosyal
haklardan ibaret değildir” diye konuştu.
Fotoğraf: OZAN YAYMAN
Fotoğraf:ALİAÇAR
Sadaka değil toplusözleşme isteyen memurlar, eylemleri 15
günle sõnõrlõ tutmayacaklarõnõ, eylülde çok daha kitlesel eylem
yapacaklarõnõ dile getirdi. KESK, toplusözleşme
yapõlmamasõnõ siyah çelenkle protesto ederken Kamu-Sen de
İstanbul’dan Gebze’ye yürüyüş başlattõ.
Memurlar ayaklandõ
KESK üyeleri “Sadaka değil, toplusözleşme”, “Krizin yükü pat-
ronlara” ve “TİS yoksa grev var” yazılı pankartlar taşıdı.
Ankara’daki eylemde konuşan Evren, sü-
recin hukuksuz devam ettiğini dile getirdi.
KESK İstanbul Şubeler Platformu üyeleri, toplugörüşmeleri pro-
testo ederek AKP Bakırköy İlçe Binası önüne siyah çelenk bıraktı.
Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) üyesi
bir grup, Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül’ün İşsizlik Sigortası Fonu’nun bütçeye
aktarılmasına ilişkin düzenlemeyi onayla-
masını dün Çalışma ve Soysal Güvenlik
Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü önün-
de protesto etti. ESP üyeleri adına basın
açıklaması yapan Havali Mengi, İşsizlik Si-
gortası Fonu’ndaki kaynağın AKP iktidarı
tarafından “gasp edildiğini” belirterek,
fonda biriken kaynağın dörtte üçünün ser-
maye sahiplerine ve Güneydoğu Anadolu
Projesi’ne (GAP) aktarılmasını eleştirdi.
‘Emeklilerin koşulları ağırlaşıyor’
BARTIN (AA) - Türkiye İşçi Emeklileri Der-
neği Başkanõ Kazõm Ergün, piyasadaki olum-
suz şartlardan en çok emeklilerin etkilendiğini
ve yaşam koşullarõnõn ağõrlaştõğõnõ söyledi. Er-
gün, 9 milyon emeklinin olduğu bir ülkede 36
milyon çalõşanõn bulunmasõ gerektiğini belirtti.
İşçi ve emeklilerin maaşõ konusunda kararõ
IMF’nin verdiğini vurgulayan Ergün, “Hangi
iktidar geldiyse rantiyeyi ve faizi ortadan kal-
dõramamõştõr. Açlõk sõnõrõnõn altõndaki gelirle-
riyle bõrakõn beslenmeyi, kirasõnõ bile ödeye-
mez hale gelen emekliler, işsiz kalan evlatlarõ-
na da bakmak zorunda kalõyorlar” dedi.
ESP’DEN İŞSİZLİK FONU EYLEMİ
Fotoğraf:DENİZTATARER