25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Genelkurmay Başkanı’nın Söyledikleri ve Söylemediği Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un ba- sın toplantısı üzerinden birkaç gün geçtikten son- ra bu toplantıya ilişkin olarak basına yansıyanlardan aklımda kalanları yokladım. Bir gazeteci arkadaşla Orgeneral Başbuğ arasında geçen konuşma ilginçti. Başbuğ önce “Ergenekon” sözünün kullanılma- sındaki yanlışlığı vurguladı. Daha sonra “silah fışkırması” deyimindeki yanlışlık ve ölçüsüzlüğe işaret etti. Bu diyalogda, daha doğrusu uyarı ve düzeltme- de ilginç olan, medyadaki üslup ciddiyetsizliğinin çar- pıcı biçimde gözler önüne serilmesiydi. Bir başka deyişle de laubalilik ve ciddiyet ara- sındaki karşıtlığın görülmesiydi bu. Medyadaki üslup laubaliliği bugün toplumca ya- şadığımız sıkıntıların başlıca nedeni değilse de ne- denlerinden biridir. Bu kuşkusuz sadece bir üslup konusu değil, içe- riğin üsluba yansımasıdır. Sorumluluk bilincine sahip kişi uyarısını yaparken bunu vurgulamış oluyordu. Orgeneral Başbuğ’un topraktan çıkarılan silahlar konusunda söyledikleri de yine medyaya yöneltil- miş bir eleştiri olarak kabul edilebilir. Söz konusu silahlardan birçoğu, sadece ordu ma- lı değil, daha büyük sayılarda polise ait silahlardı. Polisten gelen bilgileri araştırıp irdelemeksizin man- şete taşıyan bir medyaya gerçek anlamıyla medya denebilir mi? Çirkinliği gözler önüne gittikçe daha fazla serilen bir “dava”nın en önemli dayanaklarından biri de, böy- lece, bu açıklamayla çürütülmüş oluyordu. Basın toplantısının aynı zamanda bir hukuk der- si niteliği taşıdığı görülüyor. Bu anlamda medyanın yanı sıra hukukçuların da o toplantıda söylenenlerden ders çıkarması gere- kiyor. Fakat hangi hukukçuların? Gizli tanık ifadelerini, yasadışı dinlemelerle elde edilen ve montajlanan konuşmaları kanıt olarak ka- bul ederek iddianamelerine dolduran savcılarla bu kanıtlara dayanarak tutuklama kararı veren yargıç- lar gerçek anlamıyla hukukçu sayılabilir mi? Genelkurmay Başkanı da basın toplantısında bu olguyu soru biçiminde dile getiriyordu: “Soruşturmada masumiyet karinesine uyuluyor mu?” “O kişiler beraat ederlerse kişisel zararları kim ka- patacak?” Hakkında sanırım daha uzun süre konuşulacak ve etkileri görülecek basın toplantısında Genelkurmay Başkanı’nın söylediklerinden bazıları bunlardı... Orgeneral Başbuğ, üstüne önemle ve ısrarla ba- sarak bir şey daha söyledi: “Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasiye bağlıdır.” Peki ya söylenmeyen? Ya da bütün bu söylenenlerden herkesin çıkar- ması gereken? O bence ve açık olarak şuydu: Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasiye bağlıdır. Fakat demokrasiden söz edilebileceği sürece... Bu silahlı kuvvetler demokrasi karşıtı uygulama- ların onaylayıcısı ve savunucusu, hukuk dışılığın ko- ruyucusu, ülkeyi parçalamaya yönelmiş hareketle- rin ve hükümetlerin baş sallayıcısı olamaz... Gelenekleri ve eğitimi buna karşıdır. Bunun tersi, ülkeyle birlikte bu ordunun da sonu demektir. ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Polisin gaz bombalõ sert müdahalelerine karşõn binlerce emekçi 31 yõl sonra bayramõnõ Taksim’de kutladõ ‘Direne direne kazandõk’İstanbul Haber Servisi - Emekçiler, 31 yõl sonra 1 Mayõs Emeğin Birlik, Mücadale Da- yanõşma Bayramõ’nõ Taksim Meydanõ’nda kit- lesel olarak kutladõ. Polisin, DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve siyasi partilerin kortejine ka- tõlõmlarõ engellemek için ara sokaklardan Emek Bayramõ’na katõlmak isteyenlerin üzerine gaz bombalarõ yağdõrmasõna karşõn “makul” sayõ- daki binlerce kişi “İşte Taksim işte 1 Mayıs” sloganlarõyla Taksim Meydanõ’na Osman- bey’den Taksim’e yürüdü. Türkiye Devrimci İşçi Sendikalarõ Konfede- rasyonu’na (DİSK) bağlõ Nakliyat-İş, Genel- İş, Birleşik Metal-İş sendikalarõnõn yöneticile- ri ve işçileri, Şişli Abide-i Hürriye Caddesi önün- de sabah erken saatlerden itibaren toplandõ. “Ya- şasın 1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik Mücade- le Günü” yazõlõ kõrmõzõ şapka ve yelekleriyle kortej oluşturan işçiler, sendikacõlar “Yaşasın 1 Mayıs” sloganlarõ atarak, ses aracõndan çalõ- nan 1 Mayõs Marşõ’na eşlik ederek bekledi. İs- tanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, po- lisi denetlemek için kortejin yanõndan geçerken yuhalandõ. Emekçiler “Cerrah istifa, Fethul- lah’ın yanına”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarõ attõ. İşçi ve sendikacõlardan oluşan top- luluk DİSK Genel Merkezi önünde beklediği sõ- rada Şişli Camii önünden DİSK kortejine ka- tõlmak isteyen gruplara polis gaz bombasõ ve su sõkarak müdahalede bulundu. Güvenlik güç- leriyle görüşmelerinden ardõndan DİSK Ge- nel Başkanõ Süleyman Çelebi, KESK Genel Baş- kanõ Sami Evren, Türk Tabipler Birliği Başkanõ Gençay Gürsoy, eski DİSK Genel Başkanla- rõndan Rıdvan Budak’õn önünde yer aldõğõ kor- tej saat 09.30 sõralarõnda yürüyüşe geçti. Başõ ve sonu, iki yanõ çevik kuvvet ekipleriyle ta- mamen kuşatõlan işçi ve emekçiler yürüyüşle- rini sürdürürken Halaskargazi Caddesi’ne açõ- lan tüm yan sokaklarõ yüksek bariyerlerle ka- patan güvenlik güçleri, korteje katõlõmlarõ zor kullanarak engelledi. GAZ BOMBASI YAĞDI Osmanbey’den Pangaltõ’ya yürüyüşünü sür- dürürken ara sokaklardan korteje katõlmak is- teyenlere gaz bombalarõ yağdõrõldõ. En önde ka- ranfillerle “1 Mayıs” yazõlõ çelenk olduğu hal- de yürüyüşünü sürdüren kitle, yan sokaklarda- ki gençlerin üzerine gaz bombalarõ atõlmasõ üze- rine “Faşizme karşı omuz omuza” sloganla- rõ atarken ses aracõnõn üzerine çõkan Nakliyat- iş Sendikasõ Başkanõ Ali Rıza Küçükosma- noğlu, “Polisi sağduyulu olmaya çağırıyorum, keyfi şiddet uygulamayın” diye seslendi. Yürüyüş kolu Osmanbey’de CHP Şişli ilçe merkezi önünde bekleyen CHP’liler ve DTP’li- lerin katõlõmõyla genişledi. CHP Genel Sekreter Yardõmcõsõ Mehmet Ali Özpolat, CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Bihlun Tamaylıgil, CHP İstanbul milletvekilleri Mehmet Sevigen ve Sa- cit Yıldız, DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, milletvekilleri Akın Birdal, Sırrı Sakık, Se- bahat Tuncel, Aysel Tuğluk, Hasip Kaplan, Bağõmsõz milletvekili Ufuk Uras, ÖDP Genel Başkanõ Hayri Kozanoğlu, eski Kültür Bakanõ Ercan Karakaş, eski milletvekili Berhan Şimşek ve Beşiktaş Belediye Başkanõ İsmail Ünal, CHP Sarõyer Belediye Başkanõ Şükrü Genç ile CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Te- kin, Osmanbey’de bekleyen DİSK kortejine ka- tõldõ. TAKSİM’E COŞKULU GİRİŞ Türkiye Komünist Partisi, Öğrenci Kolektif- leri’nden oluşan grup da polis ile tartõşmalarõn ardõndan yürüyüşe katõldõ. İşçiler, ara sokakla- ra atõlan bombalar nedeniyle 1 Mayõs yürü- yüşlerine ara vererek “Direne direne kazana- cağız” sloganlarõ atarken gazdan etkilenerek ök- sürüklere boğuldular. Emniyet’in gaz bomba- larõyla katõlõmõ düşürmeye çalõşmasõna karşõ iki buçuk saatlik yürüyüş sonunda saat 12.15 sõ- ralarõnda 5 bin kişilik kitle büyük bir coşku ile “Taksim, Taksim, Taksim” “Yaşasın 1 Ma- yıs”, “İşte Taksim İşte 1 Mayıs”, “İşte Tak- sim, İşte sendika”, “Direne direne kazandık” sloganlarõyla Taksim’i çeviren bariyerler ara- sõndan meydana girdi. Kazancõ Yokuşu önündeki oto- büsün üzerinden topluluğa seslenen DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, “Bu meydanda bulunan herkes kendisiyle övünmelidir” dedi. Çelebi, “1 Mayıs’ın ülke- mizde kutlanmaya başlanması- nın 100. yılına tanıklık ettiğiniz gibi, üzerimize serpilmiş ‘ölü toprağõnõ’ da dağıtıp geldiniz bu- raya” şeklinde konuştu. ‘TATİLİ HAZMEDEMEDİLER’ Çelebi,1 Mayõs’õn bayram ilan edilmesine karşõn bunu hazmede- meyenlerin gerilim politikalarõnõ sürdürdüğüne dikkat çekerek “Bu gerilim politikaları olmasa, bu tarihi ve anlamlı alanda yüz binlerle bu mutluluğu paylaşa- cak, bayramımızı en güzel biçi- miyle kutlayacak, 32 yıl önce bu- rada yitirdiğimiz canlarımızı bağrımıza basacak, buradan bütün dünyaya, Türkiye işçi sı- nıfının, emekçilerin ve yoksul halkımızın mesajlarını iletecek- tik. Herkes elini vicdanına koyup söylesin. Esasında makul olan da bu değil miydi?” diye soran Çe- lebi şöyle devam etti: “Dün 1 Ma- yıs’ın ‘bayram olmadõğõnõ’ tartı- şanlar ve 1 Mayıs’ı meydan tar- tışmasına kilitleyenler bugün de ‘makul sayõ’yı tartışmaya başladılar. Ama bizler çok iyi bi- liyoruz ki sevgili kardeşlerim, sa- yılar değil, insanlar ‘makul’ ol- malıdır.” Çelebi, “Katledilen ar- kadaşlarımızın katillerinin bu- lunmasını hep talep ettik, dava- nın peşini bırakmadık. Fakat bugüne kadar ne olayın failleri bulundu, ne azmettirenler ne de tertipçiler. Bugün burada yine bir kez daha tekrar ediyo- ruz: Bu ülkede katillerin, hır- sızların, ülkesini soyup soyan- ların yakasına yapışılmadıkça, bu ülkede katliamcılardan hesap sorulmadıkça, yani bu ülkede demokrasi olmadıkça acımız dinmeyecektir” diye konuştu. EVREN: POLİTİK GÖSTERİ KESK Genel Başkanõ Sami Evren de konuşmasõnda “Bu- gün Taksim’de sadece bu alanı özgürleştirebildik ama parça parça, adım adım Türkiye’nin dört bir tarafını siz özgürleşti- receksiniz. 1 Mayıs bir miting değildir, işçi sınıfının en politik gösterisidir” diye konuştu. ‘Herkes kendisiyle övünmeli’ SERVER TANİLLİ KORTEJDE Cumhuriyet gazetesi yazarı Ser- ver Tanilli de tekerlekli sandalye- siyle yürüyüş kolunun önünde “Balbay’ın ve Manisalı’nın, tüm aydınlarımızın yanı başındayız” yazılı döviz ve 1 Mayıs bayrağı taşıyarak ilerledi. Taksim Meydanõ’nõ tamamen kuşatan polis bariyerlerinin arasõnda Taksim Meydanõ’na gi- renler “kucaklaşarak” bayramlaştõ. Simit Sara- yõ’nõn pencerelerinde seyirci gibi duranlar bir anda “Yaşasın 1 Mayıs” sloganlarõ atmaya baş- ladõlar. İşçiler, emekçiler, sendika önderleri, devrimci gençler, işsizler, öğrenciler, anarşistler, milletvekilleri Taksim alanõna büyük bir coşkuy- la koşarak girdiler. Alana Beşiktaşlõ “Çarşı” grubunun arkasõndan “Maymundan geldik ko- yuna gidiyoruz, tepki ver” pankartlarõyla girdi. Mor eşarplarõyla feminist grubun arkasõndan da Halk Cephesi “Titre oligarşi” sloganõyla alana girdi. 1977 katliamõnõ protesto eden grup adõna yapõlan açõklamada, “Türkiye işçi sınıfını hafi- fe almayın. Ey Vali Güler, son gülen iyi gü- ler” denildi.Taksim Cumhuriyet Anõtõ çevresin- de toplanan gruplar, daha sonra 1 Mayõs 1977’de en çok insanõn yaşamõnõ yitirdiği Ka- zancõ Yokuşu’na karanfil bõraktõ ve 1 Mayõs Marşõ eşliğinde saygõ duruşunda bulundu. Tak- sim Meydanõ’nõ dolduran binlerce kişi yüzünü Kazancõ Yokuşu’na dönerek konuşmalarõn baş- lamasõnõ beklediler. ‘VALİ GÜLER SON GÜLEN İYİ GÜLER’ DİSK’in konuğu olarak 1 Mayıs yürüyüşüne katılanlar arasında bulunan Avrupalı sendika- cılar Almanca “Yaşasın Enternasyonal Daya- nışma” sloganları atarak İngilizce ve Almanca pankart taşıdı. Filistinli sendikacıların yanı sı- ra Almanya’dan din adamı Peter Strube de ulus- lararası dayanışma için yürüyüşe katıldı. AVRUPALI SENDİKACILARDAN DESTEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle