22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 2 MAYIS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Taksim Özgür... Dünyada bir benzeri olmayan, işçilere 1 Mayıs için Tak- sim Meydanı yasağı, 31 yıllık aradan sonra kırıldı. Doğrusu iktidar, İstanbul Valiliği, orantısız polis gücü kul- lanımı ile yasağı bu yıl da deldirtmemek için çok diren- diler. DİSK’in 70 örgütlenmenin desteğinde Taksim’de kutlama kararlılığı kırılamayınca, meydana girecekleri, Va- liliğin ölçekleri ile makul sayıda “simgesel, yöneticiler ka- tılımı düzeyinde” tutmak üzere, İstanbullulara kâbus gi- bi bir gün daha yaşatıldı. Abluka altına alınan katılımcı- ların çoğalmaması için Taksim’e giden tüm yollarda bir- kaç yüz metre ile oluşturulmuş polis barikatlarını geç- meye kalkışanlar, gözyaşartıcı bomba ve basınçlı su fışkır- tılarak acımasızca dağıtıldılar.. Ne yaptılarsa yaptılar, yasaklardan bıkmış, Taksim’e girmeye karar vermişlerin inadını bu kez kıramadılar. 1 Mayıs 1977’lerden tanıdığım inatçı, kararlı, emeğin onurunu taşıyan aydın beyaz saçlılar, kimilerinin gözle- rinden akan yaşlarla “İşte Taksim 1 Mayıs alanındayız” sloganı ile bağıra bağıra, coşkulu anıtın çevresinde tur- larını atıp, Kazancı yokuşunun önündeki saygı du- ruşuna, marşlara katıldılar. Taksim’e girmeyi başaran gençlerin coşkusu çok daha bir taşkındı, ellerinde cep telefonları, İstanbul’un kim bilir hangi ara sokağında kal- mış, meydana gelememiş arkadaşlarına çığlıklar atarak, zıplayarak müjde veriyorlardı; “Vallahi doğru söylüyorum, Taksim Meydanı’ndayım, DİSK’in arabasının karşısın- dayım. Bak marşları, sloganları dinle, sonra görüntü gön- dereceğim...” Kendi adıma “artık yeter”in kokusunu, İzmir Kitap Fua- rı’nda Server Tanilli Hoca’nın “1 Mayıs’ta Taksim’deyim” sözü ve coşkulu alkışlardan almıştım. Hoca’nın tekerlekli sandalyesi ise en önde, az önce yan yollardan gelmek isteyenlere sıkılan gazlardan kalan ağır, genzi ve gözleri yakan gaz kokuları arasında gelmekte olduğunu gör- düğümde, 2 saat kadar önce Pangaltı önünde bıraktığım kuşatılmış DİSK kortejinin katlanarak gelmekte ol- duğunu anladım. Gelenlerin güçlü slogan sesleri kala- balığın katlanmış ve arkaya uzanan uzun bir kortej oluştur- muş olduğunun ilk habercileriydi. Sonra gelenler ya- nımdan geçmeye başladıklarında, sabah ilk ciddi gaz bombası, su püskürtme operasyonlarının yaşandığı Çağlayan, Şişli, Osmanbey yan yollarına püskürtüldük- lerinde tanık olduğum pek çok kişinin yeniden gelip, yü- rüyenlere katılabildiklerini biraz şaşırmış olarak göz- lemledim.. Birkaçına sorduğumda, iki - üç kez yan arka sokak- lara püskürtülmüş olarak, yani bol bol gaz yutmuş hal- de, başka yan yolları deneyerek bir biçimde ana gruba katılmayı başaranlar, direnenler olduklarını öğrendim. Ta- bii ince ince kimi püf noktaları daha vardı; geçen yıl yaşananlardan sonra, yani sabahın alacakaranlığında DİSK merkezine yapılan gazlı, basınçlı sulu baskınının de- neyimiyle, dünya sendikacılık hareketinden destek gel- mişti. Çok sayıda dünya sendikalarından temsilci ko- numunda yöneticiler, akıllarının almadığı bir tablonun değişmesi için DİSK’le dayanışma içine girdiler. AB sen- dika liderliklerinin AKP hükümetini uyaran açıklamaları ile de yetinmeyip, doğrudan gözlemcilerle yürüyüşe ka- tıldılar. Türkçesi bu yıl katılımcılar DİSK binası içinde iken, ya da izin veriyoruz dedikleri temsilci katılımcılara, ana yürüyüş grubuna gaz, su sıkılması ve dağıtma operas- yonu gerçekleştirilemezdi. İşçilerin Taksim’e girmelerinin bir felaket olmadığı, tam tersi 1 Mayıs’ın, 1 Mayıs gibi insanca kutlanmasının tek yolu, aracı olabileceği, meydana girildiği an çok çarpıcı bir gerçeklik olarak görülüverdi. Girenlerin zaten bir taşkın- lık yapmak akıllarının ucundan bile geçmiyordu. Sevinç içinde olabildiğince kısa zamanda, amaçlarını ortaya ko- yan eylemlerini, marşlarını, sloganlarını öne çıkardılar. Yö- neticiler çok kısa konuşmalarla yetindiler. Sevindirik olan- lar ise zaten halaylarla, şarkılarla ortamı iyice ısıtmışlar- dı. Galiba polis bile bu tablodan etkilendi. Hiç bekle- mediğim bir sahne yaşandı. Kazancı yokuşuna saygı için inmiş olanlar ile, yolun alt tarafından gelmiş polis bari- katına takılmışların içtenlikli sloganları, poisin kısa bir sü- re için barikatını kaldırması sonucunu verdi. Coşkulu al- kışlarla yeni gelenler meydandakilere katıldılar. Bu yazıyı tamamlarken uzaktan haberlerden Vali’nin “meydandakilerin taşkınlık yapmadıkları, sorunun mey- dana zorla gelmek isteyenlerden çıktığı..” yolundaki açık- laması kulağıma takıldı. 1 Mayıs’ta Taksim’in kapatıl- masının ne kadar yanlış olduğu, provokasyona elverişli koşulların, İstanbullulara işkencenin, doğrudan bu siyasi iradenin inadından, polisin uyguladığı şiddetten kay- naklandığının itirafı gibiydi. Erdoğan hükümetinin son iki 1 Mayıs’ta yaşananlar- dan ders almış, 30 yıllık, dünyada benzeri görülmeyen 1 Mayıs yasağının kırılmış, gündemden düşmüş olma- sını dileyelim. Belki o zaman işçiler ve sendikaları bütün dünyada olduğu üzere 1 Mayıs emeğin bayramını, an- lamına, amacına uygun biçimde kutlamaya başlaya- caklar... İstanbullu’yu büyük bir baskı, işkence, terörden kurtarmış olacaklar... [email protected] Bağõmsõz Sosyal Bilimciler Grubu’nun raporunda hükümetin hatalarõ sõralanõrken çözüm önerileri de yer aldõ “Türkiye’de ve Dünya’da Ekonomik Bunalõm, 2008- 2009” başlõğõyla okurla buluşan rapora göre hükümet spekülatif sermaye hareketlerini yönetemedi, işin nerelere ulaşabileceğini göremedi ve önlem almakta gecikti. Çalõşandan ve ulusal bağõmsõzlõktan yana ortaya konulan istikrar stratejisinin temel unsurlarõ arasõnda işsizlikle mücadele ve emekçilerin gelirlerinin korunmasõ hedefleri var. Grup, finansal işlemlere vergi alõnmasõnõ öneriyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bağõmsõz Sosyal Bilimciler (BSB) grubu, hükümetin krizde dört temel yanlõşlõk yaptõğõnõ belirterek, bunlarõ “spekülatif sermaye giriş ve çıkış- larının iyi yönetilememesi, kırıl- ganlığın reel kesimdeki aşırı borç- lanmış şirketlerden kaynaklanaca- ğının algılanmaması, önlem alın- masında gecikilmesi ve reel kesimin bunalımının orta vadeye yayılan bir durgunluk niteliği kazanabile- ceğinin görmezden gelinmesi” ola- rak sõraladõ. BSB’nin, krizden çõkmak için gösterdiği önlemler arasõnda “İş- sizlikle mücadele ve emek gelirinin korunması, sermaye gelirlerindeki vergi yükünün yaygınlaştırılması, Gümrük Birliği çerçevesinin daraltılması, sermaye hareketlerinin denetimi” yer aldõ. BSB’nin, Yordam Kitap tarafõn- dan “Türkiye’de ve Dünya’da Eko- nomik Bunalım, 2008-2009” başlõ- ğõyla kitaplaştõrõlan 2009 Yõlõ Rapo- ru’nda, hükümetin 2008-2009 krizi sü- resinde yaptõğõ dört temel yanlõşõ şöy- le sõraladõ: Birinci yanlış: 2003 sonrasõ dönemde uluslararasõ finans piyasalarõnda gözlenen şiş- kinliğin kalõcõ olduğu inancõ ile spekülatif sermaye giriş ve çõkõşlarõnõn iyi yönetilmeme- sidir. İkinci yanlış: ABD konut kredileri piyasasõnda 2007 yaz aylarõnda başlayan ve be- lirli aşamalarla önce finans sektörünün diğer alanlarõna, sonradan da reel kesime ya- yõlan bunalõm, Türkiye’de bankacõlõk sektörünün sağ- lamlõğõna duyulan güven do- layõsõyla azõmsanmõş, kõrõl- ganlõğõn esas itibarõyla reel ke- simdeki aşõrõ borçlanmõş şir- ketlerden kaynaklanacağõ algõlana- mamõştõr. Üçüncü yanlış: Krizin dõş kaynak girişlerinin canlanmasõyla adeta ken- diliğinden sona ereceği umulmuş, bu hayalin peşinde zaman yitirilmiş, alõn- masõ gereken önlemlerde gecikmenin yüksek maliyeti anlaşõlamamõştõr. Dördüncü yanlış: Reel kesimin 2008 ve sonrasõndaki bunalõmõnõn 2000-01’deki gibi ani bir çöküş ve hõz- lõ toparlanma yerine orta vadeye ya- yõlan bir durgunluk niteliği kazanabi- leceği görmezden gelinmiştir. Kitapta, BSB’nin çalõşandan ve ulusal bağõmsõzlõktan yana orta- ya koyduğu istikrar stratejisinin temel unsurlarõ şöyle açõklandõ: BSB’nin önlemleri İşsizlikle mücadele ve emekçi halkõn gelirlerinin ko- runmasõ istikrar programõnõn ana amacõ olmalõdõr. Bu amaç doğ- rultusunda olasõ IMF programõ- nõn daraltõcõ reçeteleri reddedil- meli; Batõ ülkelerinin, neoliberal modelin tüm öğelerini çiğneye- rek koyduklarõ genişletici ve is- tihdam arttõrõcõ önlemler örnek alõnmalõdõr. İşsizlikle mücadele doğ- rultusunda, esnek istihdamõn önünü açan ve işten çõkarmayõ ko- laylaştõran yasal hükümlerin belirli bir süre için askõya alõnmasõ sağlanmalõ- dõr. Özel girişimlere vergi indirimi ya da işsizlik sigortasõ fonundan yarar- lanmanõn kayõt dõşõlõktan çõkma ve iş- çiyi işten çõkarmama şartlarõna bağ- lanmasõ gibi önlemler düşünülmelidir. Sermaye gelirleri üzerindeki vergi yükü yaygõnlaştõrõlmalõdõr. Ön- celikle finansal işlemler vergilendi- rilmelidir. Borsa ve döviz işlemleri üzerine düşük oranlõ, ancak yaygõn bir finansal işlem vergisi uygulanmalõdõr. Enflasyon hedeflemesi anlayõşõ terk edilmelidir. Küresel krizin ya- yõlma biçimi, sadece fiyat istikrarõnõ sağlamõş olmanõn makroekonomik istikrarõ sağlamaya yetmeyeceği ger- çeğini açõkça ortaya çõkarmõştõr. Mer- kez Bankasõ dövizin reel fiyatõnõ he- def alan ve TL’nin aşõrõ değerlenme- sini önleyecek tedbirleri uygulamaya koymalõdõr. Yabancõ sermaye giriş çõkõşõ, yurtdõşõndan borçlanma ve sõ- cak para hareketleri, ek vergi, munzam karşõlõk oranlarõ gibi önlemlerle sõ- nõrlandõrõlmalõdõr. Gümrük Birliği’nin çerçevesi, Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) imkân verdiği koruma önlemleri kullanõlarak veya bizatihi GB hü- kümlerine başvurmak suretiyle dar- altõlmalõdõr. BSB’nin, Yordam Kitap tarafõndan “Türki- ye’de ve Dünya’da Ekonomik Bunalõm, 2008- 2009” başlõğõyla kitaplaştõrõlan 2009 Yõlõ Ra- poru, hocamõz ve gazetemiz yazarõ sevgili Prof. Dr. Türkel Minibaş’a ithaf edildi. Krizdeki 4 temel yanlõşlõk 60 günde ortaklık kurulmaya çalışılıacak. Obama’dan Chrysler’e destek Ekonomi Servisi - ABD Başkanõ Ba- rack Obama, Chrysler’in iflas koruma başvurusunda bulunma kararõnõ des- teklediğini açõkladõ. ABD Başkanõ Obama, Chrysler’in Fi- at ile ortaklõğõnõn şirkete “sadece ha- yatta kalma değil, başarılı olma” şansõ da vereceğini söyledi. Chrysler’in, hükümetten 8 milyar dolara kadar kay- nak almasõ bekleniyor. Japonya’da işsizlik yüzde 4.8’e çõktõ Ekonomi Servisi - Japonya’da işsiz- lik oranõ geçen ay, 2004’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştõ. Hükümet, mart- ta yüzde 4.4 olan işsizliğin, geçen ay yüz- de 4.8’e çõktõğõnõ açõkladõ. Böylece, mart itibarõyla 12 ayda işsiz sayõsõ 670 bin ar- tarak, Ağustos 2004’ten bu yana en yük- sek seviyesine çõktõ. Öte yandan Macaristan İstatistik Mer- kezi, 2009’un ilk çeyreğinde şirket iflas- larõnõn yüzde 25 artmasõyla bu alanda ye- ni bir negatif rekor kõrõldõğõnõ açõkladõ. Meksika ilk çeyrekte yüzde 7 daraldõ Ekonomi Servisi - Meksika ekono- misi, küresel ekonomik kriz yüzünden bu yõlõn ilk çeyreğinde yüzde 7 daral- dõ. Bu daralma, Meksika para birimi pe- sonun değerinin düştüğü finansal kri- zi takiben 1995’te ekonominin yüzde 6.9 küçülmesinden bu yana en kötü per- formansõ gösteriyor. Hazine Bakanlõğõ, küresel ekonomik koşullarõn kötüleş- mesiyle ihracatõn bir yõl önceye göre yüzde 22.8 düştüğünü açõkladõ. Maliye Bakanlõğõ denetim elemanlarõ, geçen yõl 113 bin 73 vergi incelemesinde bulundu Beyan ettiler, 3 katını kaçırdılar ANKARA (AA) - Maliye Bakanlõ- ğõ’nõn 2008 vergi denetimleri, inceleme- ye alõnan mükelleflerin, beyan ettikleri ge- lirin yaklaşõk 3 mislini kaçõrdõklarõnõ or- taya koydu. Vergi türleri itibarõyla en faz- la kaçak bankacõlõk işlemlerinde yaşandõ. Maliye Bakanlõğõ denetim elemanlarõ, geçen yõl 113 bin 73 vergi incelemesin- de bulundu. İncelemeye alõnan mükelleflerin beyan ettiği matrah 78 milyar 838 mil- yon 889 bin 618 lira ola- rak belirlendi. Vergi de- netimleri sonucunda devlete 78.8 milyar li- ra gelir bildiren mü- kelleflerin 211 milyar 92 milyon 889 bin 340 lirayõ ise kaçõrdõğõ anla- şõldõ. İnceleme başõna saptanan gelir kaçağõ da 1 milyon 866 bin 873 lira oldu. Gizlenen gelirlere tahakkuk ettirilen ver- gi 4 milyar 692 milyon 368 bin lira oldu. En fazla kaçak bankacılıkta Sonuçlar, en fazla kaçağõn bankacõlõk işlemlerinde yaşandõğõnõ gözler önüne ser- di. Vergi denetim birimleri, geçen yõl 16 bin 799 gelir vergisi, 11 bin 118 kurum- lar vergisi, 32 bin 469 KDV, 13 bin 422 geçici vergi, 1246 banka ve sigorta mua- meleleri vergisi, 1918 KDV iadesi, 1090 damga vergisi ve 39 veraset ve intikal ver- gisi incelemesi gerçekleştirdi. Yaşar Holding’in yeni başkanı İdil Yiğitbaşı Ekonomi Servisi - Yaşar Holding’de, yönetim kurulu başkanlõğõ görevine İdil Yiğitbaşı getirildi. Holding’den yapõlan yazõlõ açõklama- da, Feyhan Yaşar’õn Aralõk 2003’ten bu yana sürdürdüğü yönetim kurulu baş- kanlõğõ görevini Yiğitbaşõ’na devrettiği ifade edildi. 1964 doğumlu olan Yiğitbaşõ, 1986’da Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bö- lümü’nden mezun oldu. 1989’da Indiana Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisansõnõ ta- mamladõ. Açõklamada Mehmet Aktaş’õn holdingdeki icra başkanlõğõ görevini sür- düreceği belirtildi. Yiğitbaşõ başkanlõğõn- daki yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Mehmet Kahya, Neslihan Tom- bul, Servet Topaloğlu, Mehmet Aktaş, Hasan Girenes, Yılmaz Gökoğlu. TOBB’un Genel Kurulu öncesinde, üyelerden 10 yıl ve daha üzeri süreyle genel kurul delegesi olanlara plaket verildi. Törene, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan da katıldı. Genel kurulda 1555 delege, TOBB Başkanlığı seçimi için sandık başına gidecek. Delegeler 14 kişilik yönetim kurulu üyeliği için oy kullanacak. TOBB yeniden Hisarcõklõoğlu diyecek Ekonomi Servisi - Türkiye Odalar ve Borsa- lar Birliği’nin (TOBB) 64. olağan seçimli genel kurulu, bugün TOBB ETÜ’de yapõlacak. TOBB Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu, Odalar Birliği Yasasõ’nõ yeniden düzenleyen 5174 sayõlõ TOBB yasasõna göre bugünkü genel kurulda son kez başkanlõğa aday olacak. 64. Genel Kurul’da yeniden seçilmesine kesin gözüyle bakõlan Hi- sarcõklõoğlu, seçilmesi halinde TOBB’de 12 yõl üst üste en uzun süre görev yapan tek başkan un- vanõnõ kazanmõş olacak. TOBB’un kuruluş yasasõnda yapõlan değişik- likle, değişiklik tarihinde oda ve borsalarda gö- rev yapan başkanlarõn görev süresi en fazla üst üs- te iki dönem (her dönem 4 yõl) ile sõnõrlandõrõl- mõştõ. Hisarcõklõoğlu, eski Başkan Fuat Mi- ras’õn istifa etmesi üzerine 16 Haziran 2001 ta- rihinde Odalar Birliği Yönetim Kurulu’nun ken- di arasõnda gerçekleştirdiği görev dağõlõmõyla baş- kanlõğa getirilmişti. Devlete 78.8 milyar lira gelir bildiren mükellefler 211 milyar 92 milyon 889 bin 340 lirayõ kaçõrdõ. Benzinde 5 kuruşluk indirim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Benzinin pe- rakende satõş fiyatõnda 5 kuruşluk indirim yapõldõ. Önceki günden geçerli olmak üzere, belli başlõ akar- yakõt dağõtõm şirketleri, 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatõnõ Ankara’da 3,00 liradan 2.95 liraya, İs- tanbul’da ise 3,01 liradan 2.96 liraya indirdi. Diğer akaryakõt ürünlerinde de 4-5’er kuruş indirim yapõl- dõ. Perakende satõş fiyatlarõ, şirketlere, il ve ilçelere göre küçük farklõlõklar gösteriyor. OTEL ve APARTSIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Çift Çanak_Dijital Receiver_Uydu TV www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 - MEMLEKET SEVDALILARI DERNEĞİ Üsküdar Şubesi Sn. Yaşar OKUYAN ile kahvaltılı Pazar sohbeti yapılacaktır. Kahvaltımızda sizleri de aramızda görmek, mücadelemi- zi güçlendirecektir. Yer: CAFE MARİNA 03 Mayıs PAZAR Saat: 10.00 Şemsipaşa Sahil Yolu No: 53 Üsküdar / İSTANBUL Bizkaçkişiyiz Platformu Memleket Sevdalıları Derneği Rezervasyon: Tel: 0216 495 30 60 - 0535 686 24 24 Üsküdar Şubesi Başkanı Selma ÇELİKOL Halk Caddesi No: 52 Kat: 3 34672 Üsküdar İSTANBUL Tel: 0216 495 30 60 e-mail: [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle