Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 KASIM 2009/SAYI 1232
150 yıllık bir hikâye
4 ••„.••
» ." 'j. l -m.il
I
Birrahibe
anlaüyor...
Kınm Savaşı zamanı... Rahibe Madeleine,
hastaneye çevrilen Pera'daki
Mühendishane'de çalışıyor... O zamanlar
tuttıığu notlar, içeriden bir gözle yaşadıklannı
anlamamızı sağlıyor:
8 Mart 1854: Sürekli yeni hastalar geliyor.
işler çoğalıyor; fakat hastalarımızın
scfaletinin, acılarının karşısında bizim
yorgunluğumuz nedir ki? Soğuk, yağmurlu bir
havada sedyelerle getiriliyor ya da güç bela
sürünerek geliyorlar. Yüreklerimizi param
parça eden bu sahne her saniye yeni baştan
yaşanıyor. Durumu en ağır olanları karşılıyor,
hasta kabul formlan doldurulurken harlı bir
ateş, sicak bir içecek türünden acil teselliler
sunuyoruz. Varlığımız hüzüıılerini bir parça •
hafifletiyor.
11 Mart, 23.00: Avluya yayılan çığlıklarla
sıçrayarak uyandık. Az sonra hastanenin
ucundan parlak bir aydınlık gördük. Biz de
ötekiler gibi yangın var, diye bağırmaya
koyulduk. Hastabakıcılar yanımıza koştular;
niyetleri bizi son sürat güvenli bir yere
taşımak, bize ait olan her şeyi kurtarmaktı.
Önce hastalarla, yaralılar, diyerek karşı çıktık.
Önlcrinden koşmaya başladık; yangın
ürkütücü bir hızla yayılıyordu. Sürünebilen
hastalar, sannmak için bir çarşaf ya da
battaniye alıp avluya çıkmışlardı. İçlerinde
bağıran ya da sızlanan tek bir kişi yoktu.
Korkuyla gelen sessizlik, korkunç bir
ölümdcn kurtulmuş olmanın sevincine
karışmıştı. Herkes büyük cesaret gösteriyordu.
Hekimlerin, hastane çalışanlarının, bütün
hastabakıcıların soğukkanlılığı, gayreti hayran
olunmayacak gibi değildi. Hastalan
omuzlarına alıp güvenli bir yere bırakmalan,
tekrar işe koyulmalan ve bunu tehlikedeki son
adam kurtulana kadar sürdürmeleri, hepsi
birkaç saniyede olup bitti. •
20. yüzyılm başında Lape Hastanesi'nin kimsesiz çocuklan. 20. yüzyıl başlannda akıl hastalan.
La Paix (Lape) Hastanesi 1858'de kumluyor. Fransız rahibelere bir ödül bu hastane.
Kınnı Savaşı sırasında rahibelerin canlan pahasına hizmet etmesini Sultan Abdülmecit
karşılıksız bırakmıyor. Bir arazi tahsis ediyor, inşaata başlanabilmesi için de bağışta
bulunuyor... Daha fazlası "Osmanlının Hoşgörüsünün Tanıği: La Paix Hastanesi" kitabında.
ESRA AÇIKGOZ
L
a Paix (Lape) Hastanesi'nin aslında
bir grup rahibenin Kınm Savaşı'nda
gösterdiği kahranıanlıklann bir ödülü
olarak kurulduğunu biliyor muydunuz? Peki
bu rahibelerin canlan pahasına her millet ve
dinden askerin hastalıklarıyla ilgilendiğini,
bunu yaparken canlannı kaybettiklerini?
"Osmanlının Hoşgörüsünün Tanıği: La Paix
Hastanesi" işte bunları anlatıyor. Kitabm
adına bakmaym, anlatılan hep alışık
olduğumuz bir Osmanlı pohpohlaması değil,
kuru bir anlatı da. La Paix Hastanesi'nin 150
yıllık tarihi dökülüyor Rinaldo Marmara
tarafından, bol görselle birlikte... Kitap, La
Paix Hastanesi'ne 150. yıl hediycsi aynı
zamanda. Şimdi hikâyenin daha da başına, bu
hastanenin kurulmasını sağlayan Filles de la
Charite rahibelerinin hikâyesine dönelim.
Tarih, 21 Kasım 1830... Biri İzmir'e, biri
İstanbul'a giden iki rahibe kafılesi
Marsilya'dan yola çıkıyor. Hava şartları zorlu
ama yolcular kararlı, zor da olsa gidilecek
yerlere varılıyor. Filles de la Charite
tarikatından Sör Benıardine ile Marie iniyor
gelen gemiden. İstanbul'daki çalışmalann
temellerini atan işte bu iki isinı oluyor. Bu
çahşmaları 26 Mayıs.-1844'te Mösyö Leleu
İstanbul'dan Paris'e, Filles de la Charite
cemaatinin merkezindeki rahibelere, yazdığı
mektupta şöyle anlatıyor:
"İtiraf etmeliyim ki Saint Vincent'ın
faaliyetleri burada ben de dahil pek çok
kişinin beklentisini kat be kat aştı. Filles de la
Charite rahibelerini şarka çağırmak ilk
aklımıza geldiğinde ve İstanbul'da ilk kez bir
okul açmayı denediğimizde tek amacımız kız
çocuklarının eğitimiydi; üİkedeki en akil
adamlar bana elli kişi toplayabileceğimizi
söylemişlerdi; kimileriyse teşebbüssün kalıcı
olamayacağını, sonuçlannı
hesaplayamayacağımız bin türlü zorluk
çıkacağını... Okulların ne kadar başarı
kazandığını biliyorsunuz; tedrisatlarından
geçen yığmla genç ülkenin şu anki
ihtiyaçlarını karşılayacak eğitimi aldı".
Filles de la Charite rahibelerinin hizmetleri
çocuklan eğitmekle sınırh değildi,
yoksullann evlerinin gezilmesi, aşı
kampanyalan, ücretsiz muayene, yoksullara
ilaç, gıda, kıyafet dağıtımı, meslek eğitimi...
Türkler, Museviler, Ermeniler, Bulgarlar...
Osmanh'da yaşayan her millet ve dinden
insana yardım ediyorlar. Bu yardımları zaman
zaman Saint-Vincent cemiyetine üyelerle
yaparak, insanlar arasında bir iletişim
köprüsü de kurmaya çalışıyor rahibeler. Sör
Lesuer, tarikatın lideri Mösyö Etienne'e 15
Şubat 1855'te İstanbul'dan yazdığı mektupta,
"Yoksul sevgisi herkesin yüreğine giriyor"
diyor, "kendine orada büyük bir yer açıyor...
Şimdiye kadar sıcacık salonlarından dışarı
adım atmamış, hastalık bulaşır diye hasta
arkadaşını, akrabasmı görmeye, gitmeye
korkmuş o sosyetik genç hanıınların bugün
soğuk, çamur demeden hasta yoksullara
koşması, başucunda oturması, onlara yardım
etmek uğruna İstanbul'da esascn çok önemli
sayılan süse püse harcadıklan hatırı sayılır
paralardan vazgeçmesi güzel değil mi?"
ŞEFKATLİ RAHİBELER...
Filles de la Charite rahibeleri insanların
güvenini öyle iyi kazanmışlar ki, doktorlar
yerine illa onları gönneye diretiyor kimi
hastalar. Bir kez daha Mösyö Leleu'nun
mektubuna dönelim: "Tuhaf şcy, hastaların
çoğu doktorlardansa rahibeler baksın istiyor.
Kendi deyimleriyle o mübarek, o şeikatli, o
yardımsever rahibeler gayet güzel
iyileştirinniş onları; o yüzden de en feci
yaralan, en umutsuz hastalan rahibelere
götürüyorlar. Geçenlerde biri, bir tek
diriltsinler diye ölüleri getirmedikleri kaldı,
dedi hatta".
Tarih kitaplan askerlerin kahramanlıklarını
anlatırken insanların hikâyelerini ıskalar.
Filles de la Charite rahibeleri de bundan
nasibini alıyor. Tifüs, kolera gibi hastahklarla
boğuşan askerlere yardım etmek için çalışan
yüzlerce rahibe olduğunu, bunlann yüzden
fazlasmın hastalıklar yüzündcn öldüğünü
bilmeyişimiz de bundan.
Kınm Savaşı sırasında Filles de la Charite
rahibeleri özel olarak tilüslü hastalar için
hazırlanmış ön dört hastanenin
sorumluluğunu üstleniyor. Kınm'dan gelen
gemilerdeki hasta vc yaralıların bakımı,
tutsakların ziyaret edilmesi de rahibelerin
faaliyetleri arasında. Suç işlediği ya da askeri
disipline uymadığından tutuklanmış
Fransızlar, esir düşmüş Ruslarla Polonyalılar,
rahibeler tarafından düzenli ziyaret ediliyor...
Fotoğraf sanatçısı Ali Alışır, medya araçlannın kurguladığı bedenleri anlatıyor...
Fotoğraflarla sanal bedenler...
ğitinı Kültür Araştmna Vakfi, sıra dışı
kurgulanyla fotoğrafa yeni bakış açısı
kazandıran fotoğraf sanatçısı Ali Alışır'ın
eserlerini 3-30 Kasım'da Ekavart
Gallery'de sanatseverlerle buluşturuyor.
Küratörlüğünü Tuba Kocakaya'nın yaptığı
"Sanal Bedenler"sergisi; simgesel
transseksüele dönüşmüş, "sade"liğini
yitirmiş gerçek üstü bedenlerin ve yeni
kimliğini bekleyen kaybolmuş ruhlann yek
olma savaşını konu alıyor. Insan bedeninin
medya araçlan ile programlanan, dağıtılan
ve yayılan bir olaya dönüşnıesini
sorguluyor. Epson/Uğur Varlı Fotoğraf
Hizmetleri sponsorluğunda gerçekleşen
sergiyi Türkiye'nin ilk online sanat
televizyonu www.ekavart.tv'de
izleyebilirsiniz. • (Tel: 0212 252 81 31)
Savaşın sonunda ziyarete gelen General
Espinase, rahibeleri cesaretlerinden dolayı
ödüllendirmek istiyor, rahibelerin tek isteği;
terk edilmişler için genel bir hastane. Sultan
arazi ve para bağışhyor, sadrazam bağış
yapıyor, başmabeyinci kuyu kazdınyor, su
hattı açtırıhyor... Şiddetli bir fırtınada inşa
edilen hastanenin neredeyse hepsi yıkılsa da
vazgeçilmiyor, yeniden yapımına başlanıyor,
1858'in sonunda La Paix Hastanesi her tür
hayır işine kapısını açıyor. Filles de la Charite
rahibeleri hiçbir milliyet ya da din farkı
gözetmeksizin akıl hastalannı ve yetimleri La
Paix'ye kabul ediyor; Fransız, Alman,
Ermeni, Avusturyalı, Bulgar, Keldani,
Süryani, Gürcü, Rum, ltalyan... Uluslararası
bir hastane olması bir yerden destek olmadığı
için işlerini güçleştiriyor. Ancak özellikle Sör
Liniers zamanında esas atılım gerçekleşiyor,
Sör Liniers, Fransa'ya gidip büyük akıl
hastanelerini yakmdan inceledikten sonra işe
koyuluyor. 1873'de hastane bahçesine ilk akıl
hastanesi inşa ediliyor. Kadın ve erkek akıl
hastalan müessesenin en temel gelir kaynağı
oluyor, hâlâ da öyle. Son söz yinc
rahibelerde: "Sör Lesuer'ün daha ilk andan
bu çalışmalar için kullandığı 'Tanrı'nın
Cocuğu' sıfatı, 150 yıl sonra, bugün hâlâ
geçerli; La Paix ancak ve ancak Tann'nm
yardımıyla gündelik olaylarla başa çıkmakla
kalmayıp, sürekli açık vercn bütçesini
dengeye sokabilir". •