Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 2009 PAZAR 10 DIŞ HABERLER Bin Ali’yi eleştiren gazeteci tutuklandı Dış Haberler Servisi - Tunus’ta Devlet Başkanõ Zeynel Abidin Bin Ali’yi eleştiren gazeteci Tevfik Bin Brik, “tartõştõğõ bir kadõnõn suç duyurusu üzerine” tutuklandõ. Avukat Radia Nasrauyi, “Bu davanõn tek açõklamasõnõn, gazetecinin Fransõz basõnõnda yayõmlanan makaleleri olduğunu” ifade etti. Sõnõr Tanõmayan Gazeteciler adlõ örgüt, “Bu uydurma suçlamalarõn Bin Brik’i etkisiz hale getirmek için tasarlandõğõnõ” açõkladõ. Bin Ali’nin 22 yõldõr “demir yumrukla” idare ettiği ülkede, Tunus İşçileri Komünist Partisi’nin yasaklanan gazetesi El Badil’in Genel Yayõn Yönetmeni Hamma Hammami de geçen ay El Cezire televizyonundaki bir programa katõlmasõnõn ardõndan ülkeye dönüşünde polislerce dövülmüş, sonra da aracõna patlayõcõ konularak suikasta hedef olmuştu. Türk gemisine ağır kirlilik cezası TİFLİS (AA) - Türk bandõralõ “Bilgili Biraderler” gemisi, Batum’da çevre kurallarõnõ ihlal ettiği gerekçesiyle para cezasõna çarptõrõldõ. Gürcistan medyasõnda yer alan haberlere göre, yük gemisine denizi kirlettiği için iki gün önce yaklaşõk 10 bin GEL, kaptan Mustafa Erdoğan’a ise 65 bin GEL (toplam yaklaşõk 65 bin TL) ceza kesildi. Geminin, para cezasõ ödenene kadar Batum limanõnda tutulacağõ bildirildi. Gürcistan’õn Acara Özerk Cumhuriyeti’nde, deniz yasalarõnõn ihlal edilmesi nedeniyle bu yõl kesilen para cezalarõnõn miktarõnõn 900 bin GEL’e ulaştõğõ kaydediliyor. Obama’nın yarattığı umut sönükleşiyor CHICAGO (AA) - ABD’de yapõlan bir kamuoyu araştõrmasõna göre, ülkenin ilk siyah Başkanõ Barack Obama’nõn seçilmesinden bir yõl sonra, õrklar arasõ ilişkilerdeki sorunlarõn çözümüne yönelik ümit azaldõ. Gallup Enstitüsü tarafõndan 1963 yõlõndan bu yana düzenli olarak yapõlan ve geçen yõl en yüksek oranõn görüldüğü araştõrmada, 4 Kasõm 2008 seçimlerinin hemen ardõndan, siyahlar ve beyazlar arasõndaki ilişkilerin düzeltilmesi için çözüm bulunabileceğini düşünen Amerikalõlarõn oranõ yüzde 67’ye çõkarken, bu ay sonu yapõlan kamuoyu yoklamasõnda bu oran yüzde 56’ya düştü. Uyuşturucu danışmanı görevden alındı Dış Haberler Servisi - Uyuşturucunun ciddi bir sorun olduğu İngiltere’de, hükümetin bu alandaki danõşmanõ Prof. David Nutt görevinden alõndõ. Prof. Nutt, yaptõğõ bilimsel çalõşmaya dayanarak, alkol ve sigaranõn bazõ uyuşturucu maddelerden daha tehlikeli olduğunu savunmuş ve hintkeneviri gibi maddelere yönelik yasağõn yumuşatõlmasõ gerektiğini söylemişti. Prof. Nutt BBC’ye, “Bu durum bence hükümetin bilim ve fene verdiği değer konusunda sõkõntõ oluşturuyor” diye konuştu. İçişleri Bakanõ Alan Johnson ise, “Toplumun bilimsel tavsiye ve politika arasõnda bocalamasõna müsaade edemem” dedi. Türkiye’nin Ortadoğu politikasõ diplomatlarda memnuniyetin yanõ sõra merak ve şüphe uyandõrõyor Arap Birliği tereddütlü iyimser ENGİN ESEN Sosyal demokrat çizgideki Alman vakfõ Friedrich Ebert Stiftung (FES) Türkiye Temsilciliği’nin davet ettiği bir Arap Birliği heyeti, İstanbul’da geçirdiği yaklaşõk bir hafta boyunca çeşitli temaslarda bulundu. Türk dõş politikasõnda son yõllardaki değişim konusunda görüş alõşverişleri yapan heyet üyeleri esasen, “bu değişimin AKP’nin eseri mi, yoksa Türkiye devletinin tercihi mi olduğu” sorusu üzerinde durdu. Arap Birliği Genel Sekreter Yardõmcõsõ Şazeli el Nefati liderliğindeki heyettekiler ile bir grup gazeteci ve akademisyen olarak, İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesindeki Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi’nde buluştuk. “Türk Dış Politikasının Bugünü: Ortadoğu ve Arap Dünyası Özelinde Bakış” başlõklõ yuvarlak masa toplantõsõ, gazetecilerin son yõllarda Türk dõş politikasõndaki değişim hakkõndaki sunumlarõyla başladõ. Sunumlarda özellikle, Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun “aktif, çok boyutlu politika”, “komşularla sıfır sorun”, “ritmik diplomasi” ve “Türkiye’nin güvenliği sınırlarının ötesinde başlar” gibi söylem ve önermeleri aktarõldõ. Ankara’nõn, “Suriye - İsrail dolaylı barış görüşmelerine aracılık etme” gibi girişimleri hatõrlatõlarak, “10 - 15 yıl öncesine kadar gelişmelere seyirci kalan Türkiye’nin, artık sahaya indiği” söylendi. Karşõlõklõ soru ve cevaplarla tamamlanan toplantõda, Türkiye ekonomisindeki gelişmelerden AKP kadrolarõnõn Ortadoğu kültürüne yatkõnlõğõna, Soğuk Savaş dönemi sonrasõ dünya düzeninden bölgedeki enerji hatlarõna kadar çeşitli konulara değinildi. AKP’nin doğup iktidara oturmasõnda iç ve dõş etkenlerin rolü teraziye konulmaya çalõşõldõ. Türkiye - AB ilişkilerinin Kõbrõs sorunundaki çözümsüzlük nedeniyle tõkanabileceği görüşünün de tartõşõldõğõ toplantõda, Alman vakfõnõn Mõsõr temsilcisi Gerd Emil Lieser, Arap Birliği ile yürüttükleri işbirliği projesini anlattõ. Lieser ayrõca, iktidarda olan Alman sağõnõn Türkiye’nin AB üyeliğine karşõtlõğõnõ yorumladõ ve bu karşõtlõğõn, Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy’nin izlediği çizgi kadar sert olmadõğõna dikkat çekti. Değişimin sebebi merak konusu “Türk dış politikası biz Araplar için çok önemli” diyen El Nefati, Ankara’nõn Ortadoğu’ya ağõrlõk vermesinden duyduklarõ memnuniyeti dile getirdi. Sözü, yõl başõnda yaklaşõk 1400 Filistinlinin ölümüne yol açan İsrail’in “Dökme Kurşun Operasyonu”ndan kõsa süre sonra yapõlan Davos Zirvesi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn çõkõşõna getiren Tunuslu diplomat, İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres’e, “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” dedikten sonra, paneli yönlendiren kişiye tepki gösterip zirveyi terk eden Erdoğan’õn bölge ülkelerinde topladõğõ sempatiye gönderme yaptõ. El Nefati, “Erdoğan’ın Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail AKP’nin bölge merkezli yeni dõş politikasõnõ olumlu bulan Arap Birliği diplomatlarõ, bu konuda kafalarõnda olan birçok soruyu dile getirmeden edemiyor: AKP bunu içinden gelerek mi yapõyor, yoksa dõştan gelen etkilerle mi? Askerin dõş politikada rolünün gerilemesi mi yeni politikaya sebep oldu? Deniliyor ki, Erdoğan seçimler öncesi iç politikada destek arõyordu ve böyle davrandõ... Türkiye - Arap ilişkileri AKP’ye mi bağlõ? Türkiye güçlenirken Mõsõr’õn bölgedeki rolü azalõyor mu? Türkiye - İsrail ilişkileri eskiye dayanõyor... saldırılarıyla ilgili çıkışına Arap hükümetlerinin niye sessiz kaldığı” sorusunu gülümseyerek geçiştirdi: “Arap Birliği olarak biz iyi karşıladık. Arap medyası da öyle. Devletler ve hükümetler ise başka bir konu. İçlerinden onlar da iyi karşılamışlardır ama dile getirmeleri başka bir sorun. Aslında bunu onlara sormak lazım.” Arap Birliği’nin önde gelen isimlerinden El Nefati, AKP dönemi Türk dõş politikasõndaki değişim konusunda kafasõndaki soru işaretlerini ise şöyle sõraladõ: “AKP bunu içinden gelerek mi yapıyor, yoksa dıştan gelen etkilerle mi? Türkiye AB’ye girmek isterken çok zorluklarla karşılaştı. Türkiye’den iç sorunlarını çözmesi istendi. Türkiye’de AB baskısıyla Kürt sorununu başka yöntemlerle çözmeye başladı. Ama yine de AB dışında kaldı. Acaba bu hayal kırıklığı mı dış politika değişimine sebep oldu? Sonuçta, bölgede daha güçlü yer edindiğinde AB de kapılarını daha çok açabilir. İkinci soru şu: Askerin dış politikada rolünün gerilemesi mi yeni politikaya sebep oldu? Türkiye’nin Gazze politikasında halkın rolü de merak konusu. Deniliyor ki, Erdoğan seçimler öncesi iç politikada destek arıyordu ve böyle davrandı...” ‘Türk-Arap ilişkileri artık iyi’ Arap Birliği Genel Sekreteri’nin tam yetkili diplomatik temsilcilerinden Muhammed Vahid el Dali, meslektaşõnõn sözlerini biraz daha ayrõntõlandõrdõ: “Türkiye’nin yeni yüzü Arap dünyasında güzel algılandı. Suriye ile ilerleme var, bunun bölgede örnek olmasını istiyoruz. İran ile ilişkileri iyi. Filistin’de Türkiye barış için çalışıyor, İsrail ile sorun yaşanmasına rağmen. Gazze olaylarından sonra yaptıklarına şükran duyuyoruz. Türk - Arap ilişkileri eskiden iyi değildi, şimdiyse iyi. Eğer Türkiye bölgede liderlik düşünüyor ise, tabii ki her ülke milli çıkarlarını ve bölge çıkarlarını düşünmek zorundadır. Ama şu sorular var: Türkiye - Arap ilişkileri AKP’ye mi bağlı? AKP giderse başka bir şey mi olur?” Arap diplomatlar diğer yandan, bölge halklarõnda Türkiye’ye yönelik sempatinin artmasõna karşõn, Arap devletlerini yöneten zümrelerde bazõ şüpheler olduğuna işaret etti. Özellikle, geleneksel olarak Arap dünyasõnõn liderliğini yürüten Mõsõr’õn ve Araplarõn doğal rakip olarak gördükleri İran’õn durumuna dikkat çekildi. Konunun bu yönüne parmak basan Arap Birliği’nin Avrupa bölümü yöneticilerinden Filistinli Faris Abdülkerim şöyle konuştu: “Dış politikadaki değişim hızlı. Bu Arap dünyasında olumlu karşılanıyor. Ama bir sorun var; biz her zaman Türkiye’nin rolünün artmasını, İran’ın rolünün azalması olarak anlıyoruz. Ama bu defa rolü azalan Mısır mı?” ‘Türkiye’nin bölgesel rolünde sorunlar var’ Birliğin uluslararasõ ilişkiler bölümünden Umniye Taha ise, “Ankara’nın bölgedeki çıkışlarının Arap devletlerinde, ‘Türkiye kendi işine baksõn’ tepkisi yaratıp yaratmadığı” sorusunu yanõtlarken Arap diplomatlarõn şüphelerini daha açõkça dile getirdi: “Türkiye NATO’nun eski bir üyesi, Batı ittifakına dahil. Bunları göz ardı edemeyiz. Türk dış politikasının hem İsrail’i hem de Arapları kapsaması mümkün değildir. Türkiye - İsrail ilişkileri de çok eskiye dayanıyor. Türkiye’nin bölgesel rolünde sorunlar var. En önemlisi Mısır’ın çekingenliği.” Mõsõrlõ Taha, Türkiye’nin ağõrlõğõnõn artmasõnõ uluslararasõ ilişkiler açõsõndan ise şöyle yorumladõ: “1970’lerde ve 1980’lerde bölgede Mısır, Suriye, Suudi Arabistan ve İran ağırlığı vardı. Şimdi Türkiye için boşluğu doldurma fırsatı var, çünkü rakibi yok. Türkiye önümüzdeki yıllarda tek bölgesel süper güç olabilir. Arap dünyası Irak ve Filistin konularında bile bölünmüş durumda. İran’ın Şii olması Araplarla arasını açıyor. Türk - Arap ilişkileri daha gelişkin.” İran’õn rolü, Mõsõr’õn çekingenliği... Arap diplomatlar (soldan sağa) Muhammed Vahid el Dali, Şazeli el Nefati ve Faris Abdülkerim İstanbul’da görüşmeler yaptı. Türkiye ve Suriye arasında vize uygulaması 13 Ekim’de iki ülkeden bakanlar heyetinin katılımıyla Öncüpınar Gümrük Müdürlüğü’nde yapılan törenle kaldırıldı. Türkiye’nin Suriye ve Irak ile kurduğu Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyleri ile birlikte, bakanlar ve başbakanların belli aralıklarla toplanması planlanıyor. Ankara, bu modeli Ortadoğu’ya örnek olarak sunuyor. (Fotoğraflar: AA) 1 Kasım 2009 PAZAR Saat 17.00 INTEREXPO Salonu PANEL “CUMHURİYET OKURLUĞU ve GÜNÜMÜZÜN GEREKTİRDİKLERİ” Yöneten: Namık Kemal Boya, 68’liler Birliği Vakfı Genel Sekreteri Sönmez Targan, 68’liler Birliği Vakfı Bşk. Gökalp Eren, 68’liler Birliği Vakfı Eski Bşk. Mehmet Atay, DİSK Eski Genel Sekreteri Öner Yağcı, Yazar HER GÜN 4. SALON 253. Stanttayız İletişim: 0536 739 02 29 - 0532 461 21 47 0506 416 15 73 - 0544 384 45 52 CUMOK İSTANBUL TÜYAP ETKİNLİK PROGRAMINA ÇAĞRI www.cumokistanbul.org VEFAT Baromuzun Değerli Başkanlarından Av. M. BURHANETTİN GÜNGÖR’ü kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Merhum Başkanımızın cenazesi 02.11.2009 Pazartesi günü, saat 10.30’da İstanbul Barosu önünde yapılacak törenin ardından, Levent Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Topkapı Kozlu Mezarlığı’na defnedilecektir. Başkanımıza Tanrı’dan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm hukuk camiasına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI