Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2008 SALI
6 HABERLER
SALI
ORHAN BURSALI
Taşları Bağlamak,
Köpekleri Salmak
Erdoğan’ın neden bizzat sahneye çıkıp orkestra
şefliğini ele aldığını merak etmenin bir âlemi yok! Her
şey açık saçık ortada; tam bir nü durumda iktidar!
Gerçek inanan için aslında tam da “ayıp” durum!
Utancından başını yere eğmesi gerektiği “çırılçıplak”
bir görüntü! Başbakanlığa uzanan Fener söndü ola-
yının, baktı ki altında boğulacaklar, karizmasını sah-
neye attı! Durum ağırdır, fecidir, felakettir, arkası ge-
lecek gibidir ve assolistin ortalığı toparlama ve ka-
rartma operasyonuna ihtiyaç vardır!
Yoksa niye bir başbakan kalkar ve bir medya pat-
ronuna savaş açar! Pek aklın havsalanın alabilece-
ği bir durum değil!
İlk darbe: “Dişli” olayı, gümmmmmm diye Baş-
bakan’ın, iktidarın, partisinin başına indi! Adamı is-
tifa ettirdiler Erdoğan’ın Genel Başkan Yardımcılı-
ğı’ndan, ama milletvekili! RTE herkese vermeyi çok
sevdiği “ahlak dersi”nden nasibini öncelikle kendi-
si almalı ve Dişli’nin dokunulmazlığını kaldırıp yargı-
lanmasını sağlamalı!
Arkasından Gaziantep’te ikinci ve üçüncü “dişle-
me” olayları! Yöntem aynı, ucuza al, belediyeden imar
düzeltmesi yaptır, hemen birkaç misline sat! AKP’li-
lerin oluşturduğu vurgun ortaklığı, 32 yıldır imar de-
ğişikliği isteği reddedilen arsayı 14 milyon dolara alı-
yor, hemen belediyeden imar değişikliğini geçiriyor
ve üç günde 87.5 milyor dolara satıyor! RTE diyor ki:
“Araştırdım, öyle değil olay!” Eh açıkla bakalım, olay
nasılmış!?
Hadi, diyelim ki, bu vurgunlardan da RTE etkilen-
mez, bugüne kadar yaptığı gibi onları zamana bıra-
kır ve unuttururdu! Eğer Almanya’da Deniz Feneri
davasında kuyruklar kıstırılmasaydı! Fener olayı, ik-
tidara düşmüş bir göktaşıdır! 1990’lardan bu yana
kankası, RTÜK’un başına koyduğu Akman’ın id-
dianamade adı 34 kez geçiyor! 1993’te TV kurmak
için harekete geçirdiği ve bugün Kanal 7’nin sahibi
Karaman, topun ağzında! Başbakanlığa dayanan id-
dialar var! Kolları sıvamasın da kim sıvasın!
RTE diyor ki: “Aydın Doğan bana dedi ki ‘boşu-
na mı bu kadar parayı verdim Hilton’a, tabii ki ora-
ya rezidanslar yapacağım’... Ben de ona olmaz, ora-
yı hak etmiyorsun, yeşil alandır dedim...” Aydın Do-
ğan ise bunu reddediyor. Tam tersine, görüşmede
Hilton konusunu Erdoğan’ın açtığını belirtiyor.
Birisi yalan söylüyor. Bence RTE’nin yalan söy-
leme olasılığı çok çok yüksek, “metin ve olgu çö-
zümlemesi” ile bunu anlayabiliriz.
Başbakan’la görüşen hiç kimse, “Oraya boşuna mı
o kadar para verdim, tabii ki...” diye konuşmaz, yok-
sa kendini bilmez biri olması gerekir ki, o takdirde de
bir başbakan onunla masaya oturmaz. Aydın Doğan’ın
Hilton alanıyla ilgili projeleri olması ayrı bir konu! Ama
Hilton alanı netamelidir, sit alanıdır, kamuoyunun gö-
zü kulağı oradadır, Aydın Doğan böyle bir konuyu
doğrudan Başbakan’la görüşmez. Eğer görüşüyor-
sa, AKP’ye hayatının en büyük bedelini ödemeyi gö-
ze alıyor demektir! Oysa Doğan için Hilton hayati de-
ğildir, zamana bırakılacak bir konudur, bunun için de
kızlarını, medyasını bağlayamaz, zaten kızları da bu-
na izin vermez! Özgür kalıp, Hilton alanının açıklığı
ve yeşilliğinin yıllarca keyfini sürmek varken!
Doğan’ın esas sıkıntısı, yıllardır istediği rafineri iz-
nini alamamasıdır. İktidar bunu engelliyor! Adam, “Ce-
bimde 2.5 milyar dolarım var, 15 bin kişiye iş saha-
sı açacağım, izin ver” diyor, Erdoğan vermiyor! İşte
bu tamamen belgeli bir olgudur!
Çünkü, Doğan’ın açıkladığı gibi, rafine iznini da-
madının şirketi Çalık’a vermektedir. (Sabah’ı ona dev-
let parasıyla satın aldırıp yandaş medya yaptırmış-
tır.) Peki ikinci izni Doğan’a neden vermiyor: Reka-
bet az olsun, Çalık’a rakip olmasın, kazancı azalmasın!
Metin çözümlemenin sonu: RTE’nin, rafineriyi
redden sonra, bu defa gönül almak için Aydın Bey’e
Hilton’u sormuş olması insan doğasına çok uygun-
dur! Hatta, “Seni Topbaş’la görüştüreyim, konuşun”
demesi de! Bu, iktidar ve belediyelerin politikalarına
çok da uygun düşer...
RTE’nin sahneye çıkmasının ikinci yüzünde ise, he-
nüz uşak olmamış, yaşanılan pislikleri örtbas etme-
miş ve görmemeyi becerememiş, geri kalan medyayı
da bir kaşık suda boğmak isteği vardır. Erdoğan’nın
“bütüncül, hepsi benim” karakteri, salt kişiliğinden
kaynaklanmıyor! Onun nasıl bir rejim arzusuyla, na-
sıl bir Türkiye yaratmak planlarıyla da yakından ilgi-
lidir! Yarattığı biat medyası, iktidarın başını döndür-
dü. Diğerlerini de susturursa, köpekleri saldığı köy-
de taşların hepsini bağlamış olacaktır!
Tam bir kriminal görüntü var yani!
CHP lideri Baykal, Erdoğan’õn Aydõn Doğan’õ hedef alan açõklamalarõnõ ‘şantaj’ olarak değerlendirdi
Kavga değil örtbas çabasõANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
Deniz Feneri iddianamesiyle ilgili
haberler üzerine Doğan Holding Baş-
kanõ Aydın Doğan’õ hedef alan açõk-
lamalarõnõ “şantaj” diye nitelendirir-
ken “Olay Başbakan’la bir medya
patronu arasındaki şahsi kavga de-
ğildir, yolsuzluk iddialarının örtbas
edilmesi çabası içinde çığrından çı-
karılmasıdır” dedi.
Baykal, dün düzenlediği basõn top-
lantõsõnda insanlarõn yardõmlaşma ve
dini dayanõşma duygularõnõn istismar
edildiğini ve bu olayõn Almanya’da or-
taya çõkarõldõğõnõ vurgulayarak, “Olay
her yönüyle önemli, ciddi, büyük bir
olaydır. Açık ve sistemli bir aldat-
maca vardır. Bu, dünyanın her ta-
rafında suçtur” dedi.
İddianameden iktidarõn baskõsõyla il-
gili ve Başbakan Erdoğan’õn adõnõn
geçtiği bölümleri okuyan Baykal,
“Bu, dünyanın her yerinde büyük,
bomba bir haberdir. Bunlar resmi
iddialardır, tutuklu sanıklar Baş-
bakan’a verilmek üzere para al-
dıklarını-verdiklerini söylüyorlar-
sa bu daima bir haberdir. Basın öz-
gürlüğü olan bir ülkede bunların
örtbas edilmesi söz konusu olabilir
mi” diye sordu.
Baykal, Erdoğan ile Mehmet Gür-
han’õn yan yana göründüğü, Cum-
huriyet ve Evrensel gazetelerinde
yayõmlanan fotoğraflarõ göstererek
şu görüşleri dile getirdi:
“Bu kişi AKP’nin, Başbakan’ın
yurtdışındaki temaslarında başrol-
de olan bir kişi. Bu fotoğraf ana
medyada niçin yayımlanmıyor? So-
rulması gereken soru budur... Türk
yargısı, savcıları, adliyesi şu ana ka-
dar somut hiçbir adım atmamıştır,
bu çok üzücüdür. Başbakan çok te-
laşa kapıldı, kaygılandı. Şaban Diş-
li olayından başlayarak çorap sö-
küğü gibi yolsuzluklar zinciri orta-
ya çıktı. Neyin yazılacağına Başba-
kan mı karar verecektir? Bunlar
medyada bir otokontrole yol açar di-
ye korkuyorum.”
Aydõn Doğan’õn Ceyhan’da rafine-
ri isteklerine Başbakan Erdoğan’õn
“Orayı Çalık’a söz verdik. Bu işin
içinde Putin var, Berlusconi var”
karşõlõğõnõ verdiğine ilişkin açõkla-
malarõna dikkat çeken Baykal, “Çok
vahim bir manzara. Türkiye’de bir
akıl tutulması yaşıyoruz” dedi.
Erdoğan’õn “Doğan’a bir hafta
verdim, açıklamazsan ben açıkla-
yacağım” sözlerini “şantaj” olarak ni-
telendiren Baykal şöyle devam etti:
“TCY 107. maddeye göre 1 yıldan
3 yıla kadar hapis... Bir Başba-
kan’a şantaj yapmak yakışır mı?
Başbakan Gürhan’ı tanımadığını
söyledi, daha önce de Ofer’i tanı-
madığını söylemişti, sonra da tanı-
dığı ortaya çıkmıştı. Yolsuzluğun
Başbakanlık ayağı aydınlatılmalıdır.
Bu Putin, Berlusconi konularını da
Başbakan’ın ağzından dinlemek is-
tiyoruz. Türkiye bir demokrasi kri-
zi içindedir. Olay Başbakan’la bir
medya patronu arasındaki şahsi
bir kavga değildir, yolsuzluk id-
dialarını örtbas etme girişimidir.”
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Almanya’daki Deniz Feneri e.V iddianamesi Türki-
ye’nin gündemine otururken iddianamede YİMPAŞ’a
atõfta bulunan Alman savcõ çarpõcõ bir tespit yapõyor. İd-
dianamede, “1982 yılında Türkiye’de kurulan YİM-
PAŞ Holding AŞ, dünyanın her tarafında şube, şir-
ketler kurmuş ve binlerce yatırımcıdan paralar top-
layarak zimmetine geçirmiş, Türkiye’de AKP gibi
parti ve İslami örgütlerin finansmanında kullanmış-
tı. Yatırım paraları, Almanya’da, burada yaşayan
Türklerden toplanmıştı” ifadelerini kullanan Alman
savcõlõğõ yine iktidar partisi AKP’yi işaret ediyor. İddia-
namenin bu bölümünde “Yimpaş-Kanal 7-Deniz Fe-
neri ve AKP” ilişkisine yer verilmesi dikkat çekiyor.
Deniz Feneri e.V. davasõnõ hazõrlayan Alman savcõlar
192 sayfalõk iddianamede yeşil sermaye Yimpaş’a da
atõfta bulunuyor. “d) Daha önceleri açılan soruşturma
davalarıyla ilgi” başlõklõ bölümde yapõlan tespitler
özetle şöyle:
- Tutuklu sanığın YİMPAŞ ilişkisi: Soruşturmalarõn
başõnda da tespit edilebildiği üzere sanõk Mehmet Gür-
han, geçmişte, Media 7 Fernseh GmbH’nin (Euro 7
Fernseh-und Marketing GmbH’nin selefi) ve YİMPAŞ
Tel-International Telecommunication GmbH’nin -ki her
ikisi de YİMPAŞ grubunundu- genel müdürlüğünü yap-
mõştõ. İş bu iddianamenin soruşturmalarõ sürerken 2004
yõlõnda Mannheim Savcõlõğõ tarafõndan “YİMPAŞ’õn
sorumlularõna karşõ yürütülen, 611 Js 14110/04 hazõrlõk
işlem numaralõ soruşturma davasõyla bir ilginin olduğu
görülmüştür. Zikredilen bu soruşturma davasõ da dolan-
dõrõcõlõk ve emniyeti kötüye kullanma (Untreue) suçlarõ
zannõndan dolayõ açõlmõştõ.
- AKP’ye atıf: 1982 yõlõnda Türkiye’de kurulan
YİMPAŞ Holding AŞ, dünyanõn her tarafõnda şube şir-
ketler kurmuş ve binlerce yatõrõmcõdan paralar toplaya-
rak zimmetine geçirmiş, Türkiye’de AKP gibi parti ve
İslami örgütlerin finansmanõnda kullanmõştõ. Yatõrõm
paralarõ, Almanya’da, burada yaşayan Türklerden top-
lanmõştõ.
- Tanıkların ifadeleri: Tanõk Vural 08.01.2006 tarih-
li şikâyet yazõsõnda, “... bazı örgüt ve partilerin, örne-
ğin YİMPAŞ gibi, bu paraları suiistimal ettikleri...
Kanal 7’nin ve Türkiye’deki YİMPAŞ’ın bağış para-
larıyla finanse edildiklerini...” bildiriyordu.
17.12.2006 tarihli, Frankfurt am Main Maliye dairesine
anonim gelen şikâyet yazõsõnda da defalarca Deniz Fe-
neri e.V.’a dikkat çekilerek yöneticileriyle YİMPAŞ
arasõndaki bağlara değinilmiştir. Örneğin aynõ yazõda,
“Denetim Kurulu üyesi Şükrü Kurum, Mehmet Gür-
han’ın kayınbabası. Şükrü Kurum YİMPAŞ’ta mü-
dürdü ve Mannheim Savcılığı’ndaki YİMPAŞ dos-
yasında (1347-1358 sayfaları) suçlu idi”, adõ geçen ve
o zamanlar göndericisi henüz belli olmayan şikâyet ya-
zõsõnda ayrõca, “Deniz Feneri, İslami şirket olan Yim-
paş Holding ve Kombassan gibi şirketlerin, daha
modern dolandırıcılık yapan şeklidir, çünkü parala-
rı bunlar da geri vermiyorlar” denilmekte.
- Gürhan’la Karahan’ın ortaklığı: 60388 Frankfurt
am Main’daki Flinschstrasse 45 adresindeki Media 7
Fernseh GmbH şirketi, Yimpaş Holding’in idi (yüzde
99 hisseyle, geri kalan hisse ise Karahan/Gürhan) ve
hakkõnda ayrõca soruşturma yapõlan İsmail Karahan,
daha sonralarõ da Mehmet Gürhan tarafõndan genel
müdürü olarak yönetiliyordu. Hakkõnda ayrõca soruştur-
ma yapõlan İsmail Karahan, iflas eden Media 7 Fern-
seh GmbH’nin varlõğõnõ da almõş olan halefi Euro7
Fernseh & Marketing GmbH şirketinin ortağõydõ. Şu an-
da Adam Opel_Strasse 5 adresinde merkezi bulunan bu
yeni şirketin genel müdürlüğünü, sanõk Mehmet Gürhan
yapmakta. Media 7 Fernseh GmbH şirketinin iflas dava-
sõnda, kõymeti üzerine pek de durulmamõş olan 10 Mil-
yon DM’lik bir sermaye dikkati çekmekte. YİMPAŞ
TEL-International Telecommunication GmbH, 25 bin
Euro ana sermaye ile kurulmuştu. Mehmet Gürhan ilk
sorumlu genel müdürü idi. YİMPAŞ davasõndan sorum-
lu ve suçlu olarak görünen Faik Gürler, 2001 yõlõnda
onun yerini almõş ve aynõ zamanda YİMPAŞ’õn serma-
yesi 500.000,00 ’ya arttõrõlmõştõ. Bu sermaye değerinin
mevcudiyetinden şüphe ediliyordu.
Tunceli Bağõmõz Milletvekili Kamer Genç de
parlamentoda düzenlediği basõn toplantõsõnda De-
niz Feneri Derneği ile ilgili olarak dernek mu-
hasebecisinin “Erdoğan’ın oğlu Burak Erdo-
ğan zaman zaman, paraların çekildiği dö-
nemlerde bu derneği ziyaret ederdi” sözleri-
nin iddianamede yer aldõğõnõ kaydederek, şun-
larõ söyledi: “Kendisine, oğlunuz da buraya
gitti mi, kendisine para verildi mi, bunlarla
bir ilgisi var mı diye soruyorum? Tayyip Er-
doğan bir başbakan; her şeyi şeffaf olmak zo-
rundadır. Sen gecekonduda oturacaksın, ge-
leceksin siyasete atılacaksın, başbakan ola-
caksın, dünyanın sayılı zenginleri arasına gi-
receksin, servetinin hesabını vermeyeceksin...
Böyle bir şey olur mu?”
Genç, Başbakan Erdoğan’a “Böyle kızarak,
bir basın organının patronunu şantaj yap-
makla sen bu işi örtemezsin. Türkiye sade-
ce Aydın Doğan’dan ibaret değil, Meclis’te
yakana yapışırız Tayyip Erdoğan” diye ses-
lendi.
KAMER GENÇ: MECLİS’TE YAKANA YAPIŞIRIZ TAYYİP ERDOĞAN
Kamer Genç.
Alman savcõlar Deniz Feneri iddianamesinde
yeşil sermaye YİMPAŞ’a da atõfta bulunuyor.
İddianamede, YİMPAŞ’õn topladõğõ paralarõn
Türkiye’de AKP gibi parti ve İslami örgütlerin
finansmanõnda kullanõldõğõ vurgulanõyor.
Cumhuriyetgeçenyõlbağlantõyaişaretetmişti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya’da patlak
veren Deniz Feneri yolsuzluğunun AKP ile olan ilişkisine
Cumhuriyet geçen sene işaret etmişti. Almanya’da yayõm-
lanan Cumhuriyet Hafta’nõn 11 Mayõs 2007 tarihli sayõsõn-
da, Deniz Feneri’ne ilişkin yolsuzluklarõ ilk olarak ortaya
çõkaran gazeteci, Evrensel gazetesinin temsilcisi Yücel
Özdemir, “AKP’nin örgütle ilişkisi Avrupalı Türk
Demokratlar Birliği (UETD) üzerinden sürüyor” de-
mişti.
Özdemir, Cumhuriyet’te yayõmlanan söyleşisinde, Al-
manya’daki yeşil sermayenin AKP ile olan bağõnõ şu de-
ğerlendirmelerle gündeme taşõmõştõ: “YİMPAŞ ile ilgi-
li belgeleri araştırırken, Deniz Feneri ismi sık sık
karşımıza çıkıyordu. Birçok haber kaynağı, Deniz
Feneri’nin ‘yardõm’ adı altında vatandaşlara dağıttığı
gıda maddesini ihalesiz bir şekilde YİMPAŞ’tan aldı-
ğını söylüyordu. İddiaları araştırırken Deniz Feneri
ile Kanal 7 Int’in mekânsal ve yönetim bakımından
iç içe olduğu bilgilerini edindik. Frankfurt Mahkeme-
si’ne başvuruda bulunarak, bu dernek hakkındaki res-
mi bilgileri talep ettik. Mahkemenin bize gönderdiği
21.11.2006 tarihli belgede, Deniz Feneri e.V.’nin baş-
kanı olarak Mehmet Gürhan görünüyordu. Dolayı-
sıyla Kanal 7 Int, YİMPAŞ ve Deniz Feneri arasın-
daki ilişki, üç kurumun da en yetkili kişisinin Gürhan
olması, işin içinde bir tezgâhın olduğunu gösteriyordu.
Bütün bu ilişkiler sarmalını, belgeleriyle 2 Aralık
günü Evrensel’in Avrupa baskısında, ‘Deniz Feneri ki-
min yolunu aydõnlatõyor?’ manşetiyle verdik. Hem Kanal
7 Int’in YİMPAŞ’a ait olması hem de Kanal 7 Int ile
Deniz Feneri arasındaki organik ilişki böylece deşifre
edilmiş oldu. Bu haberden kısa bir süre sonra Deniz Fe-
neri başkanlığına Mehmet Taşkan getirilerek, şüpheler
dağıtılmaya çalışıldı. Ancak iş işten çoktan geçmişti.
... Eğer doğrudan, bu gelişmelerin AKP’yi nasıl et-
kileyeceğini soracaksanız, fazla önemli bir etkide bu-
lunmayacağını söyleyebilirim. Çünkü AKP’nin örgüt-
le ilişkisi UETD üzerinden sürüyor ve bu derneğin
içindekilerin çoğu Avrupa’da doğmuş-büyümüş, iş
kurmuş kişiler. Bunların genel anlamda geniş kesimler-
le bir bağı bulunmuyor.”
Deniz Feneri iddianamesini hazõrlayan Alman savcõnõn iddianamedeki ilginç tespiti yine AKP’yi gösteriyor
YİMPAŞ’ın paraları AKP’ye gitmiş
RTÜK üyeleri, kurumun başkanõnõ hakkõndaki iddialar nedeniyle sorgulayacak
Akman’a‘hatırlatma’yapılabilir
FIRAT KOZOK
ANKARA - Deniz Feneri
e.V. davasõnda kuryelikle suç-
lanan RTÜK Başkanõ Zahid
Akman bugün kurul üyeleri
tarafõndan “sorgulanacak”.
Akman, RTÜK üyesi olduk-
tan sonra yasaya aykõrõ bir şe-
kilde 4 şirkette genel müdür-
lük yaptõğõ iddialarõnõ yanõt-
layamamasõ durumunda kurul
üyeleri tarafõndan “istifaya
çağırılacak”.
RTÜK, bugün başkanõnõn
Deniz Feneri davasõnõ görüş-
mek üzere mesai yapacak.
İddianameye göre 13 Tem-
muz 2005’te RTÜK üyeliği-
ne seçilen Akman, RTÜK
Yasasõ’ndaki açõk hükme kar-
şõn 4 şirkette genel müdürlük
görevini sürdürüyordu. İd-
dianamede Akman’õn seçil-
diği döneme rastlayan Deniz
Feneri e.V. ile ilişkili şirket-
lerdeki ortaklõk paylarõ ve
yöneticilik tarihleri şöyle sõ-
ralanõyor:
Europan Food&Mar-
keting GmbH adıyla
17.01.2003’te kurulan şirket,
02.06.2003 tarihinde Weiss
Handels-und Investment
GmbH olarak adlandırıl-
mış. Akman, 16.04.2003-
30.09.2005 tarihleri arasın-
da şirketin genel müdürlü-
ğünü yapmış. Akman bu
görevini RTÜK üyesi seçil-
dikten sonra yaklaşık 2.5 ay
daha sürdürmüş.
Akman, Euro 7 Fern-
seh&Marketing GmbH şir-
ketinde üye seçildikten sonra
2.5 ay daha genel müdürlük
görevini sürdürmüş.
Akman, Atlas Media
Marketing GmbH adlı şir-
kette 09.05.2003-04.10.2005
tarihleri arasında da şirke-
tin genel müdür olmuş. Ak-
man burada da yaklaşık 3
ay fazladan yöneticilik yap-
mış.
İddianameye göre Ak-
man’õ en fazla sõkõntõya dü-
şürecek şirket ise Europan
Consuting&Marketing
GmbH. 10.09.2003’te adõnõ
Yeni Şafak Europa GmbH
olarak değiştiren şirkette Ak-
man, 28.03.2003-24.08.2006
yõllarõ arasõnda genel müdür-
lük yapmõş. Yani Akman,
RTÜK üyesi seçildikten son-
ra yasaya aykõrõ olmasõna kar-
şõn 1 yõlõ aşkõn bir süre bo-
yunca bu görevini sürdür-
müş.
Sevinç: Yasaya açık
aykırılık var
Bugün yapõlacak toplantõda
tüm bu iddialarõn masaya ya-
tõrõlacağõnõ belirten RTÜK
üyesi Şaban Sevinç, şunlarõ
kaydetti:
“Sayın Akman hakkında
RTÜK üyesi seçildikten
RTÜK Yasası’nın 9. mad-
desine aykırı şekilde genel
müdürlük görevini sürdür-
düğü iddiası var. Bu, yasa-
ya açık aykırılık. Toplantı-
da, Zahid Bey’den bu ko-
nuda bir açıklama isteyece-
ğiz. Eğer iddialar doğruysa
üyelikten çekilmesi gerekti-
ği hatırlatılır.”
[email protected]
CHP’den iki soru önergesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP,
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn medya kuruluşlarõnõ
hedef alan açõklamalarõnõ Meclis gündemine taşõ-
dõ. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Erdo-
ğan’a “Deniz Feneri davasõyla ilgili tepkileriniz
ve tehditlerinizle savcõlara soruşturma açmamala-
rõ için gözdağõ mõ veriyorsunuz” diye sordu. Er-
sin, TBMM Başkanlõğõ’na verdiği ikinci soru
önergesinde de Deniz Feneri Derneği’ni bağõmsõz
bir kuruluşa denetlettirip denetlettirmeyeceğini
sordu.
Çelebi: Erdoğan tehdit ediyor
İstanbul Haber Servisi - DİSK Genel Başkanõ
Süleyman Çelebi, Başbakan’õn medyaya şantaj
yapmamasõ gerektiğini belirtti. Çelebi, yaptõğõ
açõklamada, AKP’nin kendisinden farklõ düşünen
herkese korku salmak istediğini belirterek “AKP
uzun süredir devam eden toplumu kuşatma ve tes-
lim alma girişimlerine devam ediyor. Kendini des-
teklemeyen, kendisi gibi düşünmeyen kurumlara
ve kesimlere şiddetle saldõrõyor. Medya bizzat
Başbakan’õn ağzõndan tehdit edilmektedir” dedi.
Milletvekillerinden Erdoğan’a tepki
ANKARA (ANKA) - Milletvekilleri, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn Doğan Medya Grubu
ve Aydõn Doğan’õ Deniz Feneri davasõ ile ilgili
haberler nedeniyle ağõr dille eleştirmesini değer-
lendirdiler. CHP Adana Milletvekili Tacidar Sey-
han, “Başbakan’õn hedefinde işadamlarõ ve medya
olmamalõ” derken CHP Ankara Milletvekili Nes-
rin Baytok, Deniz Feneri davasõyla ilgili Türkiye
ayağõnõn da araştõrõlmasõ için savcõlarõn harekete
geçmesi gerektiğini söyledi. DTP Şõrnak Milletve-
kili Sevahir Bayõndõr ise “Özgürlüğün olmadõğõ
yerde ya biat edersin ya da çatõşõrsõn” dedi.RTÜK Başkanı Zahid Akman.