02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL 2008 SALI 10 DIŞ HABERLER CMYB C M Y B [email protected] 9 EYLÜL 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] Mısır’da can kaybı artıyor Dış Haberler Servisi - Mõsõr’õn başkenti Kahire’nin bir gecekondu mahallesinde cumartesi günü meydana gelen toprak kaymasõnda ölenlerin sayõsõnõn 47’ye yükseldiği bildirildi. Yetkililer, felaket bölgesinden şimdiye kadar 47 kişinin cesedinin çõkarõldõğõnõ, dün itibarõyla kurtarma çalõşmalarõnda ağõr makinelerin de kullanõlmasõna başlandõğõnõ açõkladõ. Kurtarma çalõşmalarõna katõlan işçilerin halen toprak altõnda olduğu sanõlan yüzlerce kişiye ulaşabilmek için evlerin üzerine çöken kaya parçalarõnõ ağõr makinelerle kaldõrmaya başladõklarõ belirtildi. Saharov ödülü adayları BRÜKSEL (Cumhuriyet) - Tibet’in sürgündeki ruhani lideri Dalay Lama ve Kolombiya Devrimci Silahlõ Kuvvetleri (FARC) tarafõndan 2002 yõlõnda kaçõrõldõktan altõ yõl sonra geçen temmuz ayõnda serbest bõrakõlan Ingrid Betancourt, Avrupa Parlamentosu (AP) 2008 Saharov İnsan Haklarõ Ödülü’ne aday gösterildiler. Bu yõlki Saharov Ödülü için gösterilen 8 adaydan bir diğeri ise Avrupa’daki Romanlarõn haklarõnõ savunan “Avrupa Roman Haklarõ Merkezi”. Merkez, AP’nin en kalabalõk grubu olan Hõristiyan Demokratlar tarafõndan aday gösterildi. Aralõk ayõnda Strasbourg’da yapõlacak 20. ödül törenine, daha önce bu ödülü almõş bütün ödül sahipleri davetli. 1995’te Leyla Zana, AP tarafõndan Saharov ödülüne layõk görülmüştü. İran: Cheney ile görüşme yok TAHRAN (AA) - İran, ABD Başkan Yardõmcõsõ Dick Cheney ile görüşmenin söz konusu olmadõğõnõ bildirdi. İran Dõşişleri Bakanlõğõ, bir grup İranlõ milletvekilinin, Cheney ile gizlice görüşme yapacağõ yönünde Batõ medyasõnda yer alan haberlerin gerçeği yansõtmadõğõnõ açõkladõ. İtalya basõnõ, Cheney’in Roma’yõ ziyaretinde bazõ İranlõ temsilcilerle gizli görüşmelerde bulunacağõnõ yazmõştõ. Afganistan’da Taliban’õ bahane eden Amerikan kuvvetleri katliama devam ediyor 3 yõlda 3 bin sivil öldü Dış Haberler Servisi - ABD’deki İn- san Haklarõ İzleme Örgütü’nün adlõ ha- zõrladõğõ rapora göre, 2005 yõlõ sonundan 2008 yõlõnõn Ağustos ayõna kadarki dö- nemde Afganistan’daki Amerikan ve NATO birliklerinin hava ve kara ope- rasyonlarõnda 1086 sivil can verdi. Ay- nõ dönemde dinci Taliban militanlarõnõn saldõrõlarõnda da 2016 Afgan sivil öldü. Örgütün Asya direktörü Brad Adams, “ABD’nin bu kadar çok sayıda sivili öldüren yanlışlara son vermesi gere- kiyor. Bazı sivillerin ölümünde Tali- ban’ın onları kalkan olarak kullan- ması etken olsa da, daha iyi önlemler alabilecek olan ABD bunu bahane ola- rak kullanmamalı” dedi. Raporda, Amerikan ordusunun, bir- likleri doğrudan saldõrõ altõnda olmadõğõ durumlarda bile hava bombardõmanõ dü- zenlemesinin, Cenevre Sözleşmele- ri’nden kaynaklanan uluslararasõ yü- kümlülüklerinin ihlali anlamõna geldi- ğine dikkat çekilerek “sahadaki taktik savaşı kazanmak için bombalara gü- venen ABD ve NATO güçlerinin, toplumun desteğini kazanmak için sürdürülen stratejik savaşı kaybet- tiği” yorumu yapõldõ. Raporda ayrõca, bazõ NATO yetkililerinin de, Afganis- tan’õn hava sahasõnõ kontrol altõnda tutan Amerikan ordusunun hava gücü- ne çok fazla başvurduğundan şikâyet et- tiğine dikkat çekildi. ABD Savunma Bakanlõğõ Pentagon sözcüsü Yarbay Mark Wright ise Ta- liban militanlarõnõn ve diğer direnişçi- lerin kimi zaman sivillerin evlerinin içinden Amerikan askerlerine ateş aç- tõklarõnõ belirterek “Savaş zamanında her sivilin ölümü çok büyük bir tra- jedidir” dedi. Wright, 2001 yõlõ so- nunda Afganistan’a askeri müdahalede bulunarak Taliban hareketini iktidardan indiren ABD’nin, “Afgan halkını ve hükümetini desteklemek için orada bulunduğunu” savundu. Afganistan’da halen 42 bini aşkõn Amerikan askeri ile NATO komutasõ al- tõnda 40 civarõnda ülkeden 50 bin ya- bancõ asker bulunuyor. Afganistan’daki en kõdemli ABD’li komutan General David McKiernan, Herat vilayetine bağlõ Azizabad’da 22 Ağustos’ta Amerikan hava bombardõ- manõ nedeniyle 90 sivilin öldüğü id- diasõyla ilgili yeni bir soruşturma baş- latõlacağõnõ duyurdu. McKiernan, “el- de edilen yeni bilgiler ışığında, böl- geye incelemelerde bulunması için bir generalin gönderilmesinin uygun olacağını” kaydetti. Olayõ incelemekle görevli Afgan hü- kümeti komisyonu, bombardõmanda en az 50’si çocuk, yaklaşõk 20’si kadõn 90 civarõnda sivilin öldüğünü tespit et- miş, Amerikan ordusu ise ölen sivil sa- yõsõnõn yalnõzca 7 olduğunu ve 35 mi- litanõn da etkisin hale getirildiğini öne sürmüştü. Afgan Devlet Başkanõ Ha- mid Karzai, halkõn yükselen tepkisi üzerine iki Afgan subayõ görevden al- mõş ve ülkedeki yabancõ askerlerin varlõğõnõn gözden geçirileceğini açõk- lamõştõ. Katliamın dehşet verici görüntüleri Ajanslara konuşan BM ve Afgan hükümet yetkilileri, Amerikan ordusunu yeniden soruşturma açmaya iten sebe- bin, bir cami avlusundaki katledilmiş çocuklarõn cesetlerini gösteren cep te- lefonu video kaydõ olduğunu söyledi. Amerikan haber ajansõ AP, bir diplo- matõn anlatõmlarõna dayandõrdõğõ ha- berinde, kafataslarõ ve uzuvlarõ parça- lanmõş, kimileri bebeklik çağõndaki çocuklarõn cesetlerini gösteren kaydõn “ürkütücü olduğunu” belirtti. Dış Haberler Servisi - Avrupa Birliği (AB) dönem başkanõ Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy dün Rusya’nõn başkenti Moskova’ya giderek Kafkaslar’daki krizle ilgili görüşmelerde bulundu. Avrupa Komisyonu Başkanõ Jose Manuel Barroso ve AB Ortak Dõş Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana’nõn eşlik ettiği Sarkozy, Moskova’da Rusya Devlet Başkanõ Dimitriy Medvedev ile bir araya geldi.Medvedev, görüşme öncesinde yaptõğõ açõklamada, Gürcistan’la Güney Osetya arasõndaki anlaşmazlõğa son vermenin yollarõnõ ele alacaklarõnõ söyleyerek, bir ay önce ülkesiyle Gürcistan arasõnda varõlan mutabakatõn yerine getirilme sürecini de değerlendireceklerini belirtti. Girişimleriyle Rusya ile Gürcistan arasõnda ateşkes sağlanmasõna katkõda bulunan Sarkozy de “Herkes üzerine düşen görevi ne kadar çabuk yerine getirirse, barışa da o kadar çabuk ulaşmış oluruz” dedi. Görüşmeler sõrasõnda Gürcistan’a AB gözlemci misyonunun gönderilmesi konusunun da detaylõ bir şekilde gündeme gelmesi beklenirken Rusya Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü Andrey Nesterenko buna karşõ olduklarõ yolunda açõklama yapmasõ dikkatleri çekti. Sarkozy’nin Rusya’dan sonraki durağõ ise Gürcistan. Bu arada, Gürcistan ile Rusya arasõnda çõkan çatõşmalar nedeniyle 30 binden fazla sivilin mülteci durumuna düştüğü belirtildi. Dış Haberler Servisi - Pakistan’õn doğusundaki Kuzey Veziristan bölgesinde bir köyde, Afganistan’daki ABD güçleri tarafõndan düzenlendiği sanõlan saldõrõda, aralarõnda kadõn ve çocuklarõn da bulunduğu 13 kişi öldü, yaklaşõk 25 sivil yaralandõ. Pilotsuz uçaklarla düzenlenen ve Taliban liderlerinden Celaleddin Hakkani’nin kurduğu medreseyi hedef alan füze saldõrõsõ, ABD’nin insansõz uçakla bir haftada bölgeye düzenlediği 4. saldõrõ oldu. Saldõrõda medrese yakõnõndaki evlerin de zarar gördüğü ve 7 yabancõ uyruklu militanõn yanõ sõra 6 sivilin de hayatõnõ kaybettiği bildirildi. İşgalin başladõğõ 2001 yõlõna kadar Taliban yönetiminin Savunma Bakanõ olan Hakkani tarafõndan kurulan okul, daha önce de çeşitli saldõrõlara hedef olmuştu. ABD’nin Afganistan sõnõrõndaki aşiret bölgesine düzenlediği ve sivillerin ölümüne yol açan saldõrõlarõ, son dönemde Pakistan’da büyük tepki yaratõyor. Pakistan yönetimini Taliban’a karşõ yeterince sert önlemler almamakla eleştiren ABD ve Afgan güçlerinin, geçen hafta aynõ bölgeye düzenlediği saldõrõda 15’ten fazla sivili öldürmesi, Pakistan hükümeti tarafõndan da kõnanmõştõ. Bu olayõn ardõndan insansõz ABD uçaklarõyla düzenlenen iki ayrõ saldõrõda beş militan ile iki kadõn ve üç çocuk hayatõnõ kaybetmişti. İnsan Haklarõ İzleme Örgütü’nün raporuna göre, Afganistan’da son 3 yõldõr Amerikan ve NATO güçlerinin operasyonlarõnda, bini aşkõn sivil öldü. Amerikalõlar, Taliban’õn sivilleri kalkan olarak kullanmasõnõ bahane ediyor. Taliban saldõrõlarõnda ise 2 bin kişiden fazla ölen oldu. Afganistan’da sivil ölümlerin ulaştığı boyutlar bütün dünyada tepki yaratıyor. PAKİSTAN ABD yine insansõz uçakla vurdu Şovmen Başbakan’a dava İstifasını isteyen göstericilerin yaklaşık 2 haftadır çalışma binasını işgal altında tuttuğu Tayland Başbakanı Samak Sundaravej, “görevi başındayken özel televizyon kanallarındaki yemek programlarına çıktığı” gerekçesiyle yargılandığı Anayasa Mahkemesi’nde kendisini savundu. Bugün kararını vermesi beklenen mahkemenin suçlu bulması halinde Samak görevini bırakmak zorunda kalacak. Hakkında ayrıca üç yolsuzluk ve bir hakaret davası açılan Tayland Başbakanı kendisini savunurken, “Başbakanlığı’nın ilk iki ayındayken çıktığı programlar karşılığında maaş değil, yalnızca sembolik bir ücret aldığını” söyledi. Televizyon şirketi de, çalışanları olmayan Samak’a çıktığı 4 şov için yalnızca 2300 ABD Doları tutarında para ödendiğini bildirdi. Tayland anayasasına göre, başbakanın ve bakanların kâr amacı güden kuruluşlarda çalışması yasak. Muhalefet, 26 Ağustos’tan beri başbakanlık binasına giriş çıkışları engelliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Rus- ya Devlet Başkanı Medvedev’le Mos- kova’da bir araya geldi. (AFP) Sarkozy kriz turunda RUSYA’YA SUÇLAMA Dava Adalet Divanı’nda Dış Haberler Servisi - Gürcistan’õn Abhazya ve Güney Osetya’da “etnik temizlik” yapmakla suçladõğõ Rusya aleyhinde Uluslararasõ Lahey Adalet Divanõ’na yaptõğõ başvurunun görüşülmesine dün başlandõ. Mahkeme, Gürcistan’õn talebini ve Rusya’nõn itirazõnõ çarşambaya kadar dinleyecek ve Tiflis hükümetinin, sivillerin korunmasõ için acilen alõnmasõnõ istediği tedbirlerle ilgili kararõnõ birkaç hafta içinde açõklayacak. Gürcistan, Rus güçlerini, 1990 başlarõndan geçen ayki savaşa kadar, sivil halkõ evlerini terke zorlama, kasabalara ve köylere saldõrmakla suçluyor. Gürcistan, bu süre içinde binlerce sivilin öldüğünü ve 300 bin kişinin mülteci durumuna düştüğünü iddia ediyor.Rusya ise Gürcistan’õ suçlayarak, geçen ay Güney Osetya’ya saldõrõsõ sõrasõnda insanlõğa karşõ suç işlediğini öne sürüyor. 15 hâkimden oluşan Lahey Adalet Divanõ’ndaki davanõn da birkaç ay veya birkaç yõlda sonuçlanabileceği belirtiliyor. Scientology tarikatına Fransa’da dava açılıyor Dış Haberler Servisi - Fransa’da Sci- entology tarikatõ hakkõnda “dolandırıcı- lık ve yasadışı ilaç kullanımını teşvik et- me” suçlamalarõndan dava açõlacağõ bil- dirildi. Fransa’da bir mahkeme, tarikata dersler, kitaplar, ilaçlar ve insan zihninin durumunu belirlediği öne sürülen bir cihaz için 20 bin Avro’dan fazla para ödediği- ni belirten bir kadõnõn şikâyetini haklõ bul- du. Fransõz Eczacõlar Birliği’nin de tarikat hakkõnda şikâyette bulunduğu bildirildi. Mahkemeye yakõn bir kaynak, tarikatõn Fransa’daki örgütü ve kitap dükkânõnõn faa- liyetlerinin inceleneceğini ve suçlu bu- lunmasõ halinde bu faaliyetlere son veri- leceğini söyledi. Davada 7 Scientology üyesinin de “yasadışı ilaç satışı” suçla- masõyla yargõlanacağõ belirtildi. Bilimkurgu yazarõ L. Ron Hubbard ta- rafõndan 1954’te kurulan ve üyeleri ara- sõnda Tom Cruise gibi ünlü isimlerin de bulunduğu Scientology, ABD’de 20 yõl- dõr resmen tanõnõyor. Tarikat üyelerinden kendilerine para bağõşlamasõnõ ve yük- selmek için çeşitli dersler almalarõnõ zo- runlu kõlõyor. Sundarajev KAVŞAK ÖZGEN ACAR Karadeniz NATO Gölü Oluyor! Ajda Pekkan,“Petrol” şarkısı ile 1980’de Eurovision Yarışması’nda boy gösterdiğinden bu yana kuyulardan ne petroller aktı, nice doğalgazlar fışkırdı. Dünya haritasında sınırlar altüst oldu, ama şarkının içeriği değişmedi. O tarihte, Vashington ve Moskova odaklı iki kutup vardı. Şarkının üzerinden on yıl geçmeden, Moskova odaklı SSCB dağıldı. SSCB içindeki eski sosyalist cumhuriyetler bağımsızlıklarını ilan ettiler. Avrupa’daki Varşova Paktı ülkeleri tek ku- tuplu bir dünya haritasında yerlerini aldı- lar. Karadeniz ve Kafkasya’da haritalardaki değişikliliklere göz atalım. Karadeniz ve Kafkasya’da tek NATO üyesi Türkiye idi. Türkiye, bu bölgede geleneksel de- yimiyle NATO’nun “tek” ileri karakoluydu. Türkiye dışında, tüm yöre haritasına “orak-çekiç” egemendi. Bugün aynı haritaya baktığımızda Bul- garistan ve Romanya’da orak-çekicin ye- rinde NATO bayrağını görüyoruz. Gür- cistan ve Ukrayna NATO bayrağını taşı- maya hazırlar. Gürcistan olayından son- ra ABD’de “seçim meçim ya da tayfun mayfun” denilmeden, Başkan Yardımcı- sı Dick Cheney soluğu Kafkasya ve Karadeniz’de aldı. Önce Azerbaycan’ı zi- yaret etti. Çünkü Rusya’nın yeni Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’in ilk işi, ara- lıkta imzalanan Azerbaycan-Türkmenis- tan-Kazakistan “Hazar Kıyısı Boru Hattı” tasarısını hızlandırmak için Bakû’ya git- miş, Dağlık Karabağ ve Tahran ile ilişki- leri görüşmüştü. Moskova ayrıca Ba- kû’nun doğalgazına da talipti. Cheney, Bakû’dan sonra gittiği Gür- cistan’a 1 milyar dolarlık yardım paketi ile NATO üyeliğini götürdü. Cheney, Uk- rayna’ya “NATO üyeliğiniz çantada kek- lik” sözü verdi. Karadeniz’de NATO ya- yılması hızlandı. Bu olaylardan önce Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Er- doğan’ın açıkladığı “Kafkas İstikrar Platformu (KİP)” öneri- sini Vashington destekledi. Gerçekte, öneri Vaşington’da oluşturulmuştu. Hedefte, baş ağrıtan bu bölgede Hazar pet- rolünü güvenlik altına almak ya- tıyordu. Vashington, Ankara’yı “ileri karakol” olmaktan çıkar- tıp “bölge gücü” diye sırtını sı- vayıp Kafkasya’da görevlen- diriyordu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün fut- bol maçı için Ermenistan’a gidişinin altık yıllık diplomatik geçmişini cuma günü yaz- mıştık. Bu gezi de Vashington çıkışlı planın bir parçası idi. Yüzyıllık tarihin yaz- gısı ile sınırları kapalı iki komşu arasındaki yakınlaşma, KİP’e katkı yapmakla, Er- menistan’ın ekonomik güçlenmesine yardım etmekle kalmayacak; ayrıca tem- cit pilavı gibi her yıl ısıtıldığı için Ankara- Vaşington arasında gerilimlere yol açan “soykırım tasarısı” da gündemden düşe- cekti. Washington için NATO bayrağını yakın gelecekte, Ermenistan’da da dal- galandırmak kaçınılmazdı. Böylece, Tür- k i y e - A z e r b a y c a n - G ü r c i s t a n - Ermenistan ile Hazar ve Orta Asya yöre- sinin petrol ve doğalgazı için “istikrarlı” ge- çiş bölgesi yaratılacaktı. Türkiye’ye bir de Doğu Akdeniz’in gü- venliğini sağlama amacıyla Suriye-İsrail görüşmelerinde “kolaylaştırıcı” görevi verilerek Ankara’nın “bölge gücü” oldu- ğu inancı pekiştirildi. Bununla da yetinil- medi, 4 Eylül’de AB, Arap Birliği ve Kör- fez İşbirliği liderleri toplantısına “bölge gü- cünün” başbakanı Erdoğan da dahil edildi. Suriye Başbakanı Beşşar Esad, AB Dönem Başkanı Fransa Cumhur- başkanı Nikolas Sarkozy ve Katar Emi- ri Şeyh Hamad Bin Halife el Tani top- lantı sonrasında “bölge gücü” ya da ki- milerine göre “ABD’nin taşeronu” deni- len Erdoğan’a “övgüler” yağdırdılar. Çocukların “lego” oyununda resmi ta- mamlamak için küpleri birleştirdikleri gi- bi, Vashington, bir yandan İsrail’in gü- venliğini sağlıyor, İran’ın Körfez’de olası engellemesine karşı Ortadoğu petrol ve doğalgazını da Akdeniz’deki NATO var- lığına emanet ediyordu. Cheney, Kafkasya ve Karadeniz’de dolaşırken, Dışişleri Bakanı Condoleez- za Rice da ABD’nin “yedi devlet teröris- tinden biri” ilan ettiği Libya’ya 55 yıl ara- dan sonra giden ilk Amerikalı bakan ol- du. Libya’ya 1953’te ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles ve 1957’de Başkan Richard Nikson gitmiş, daha sonra ip- ler kopmuştu. Rice, Libya’ya neden git- ti? Kafkasya’da görüldüğü gibi Mosko- va’nın eli armut toplamıyor. Vladimir Putin, başkanlıktan ayrılmadan önce ni- sanda Libya’ya gitmiş, Muammer Kad- dafi ile milyar dolarların konuşulduğu bir görüşme yapmıştı. Putin, Libya’nın “de- mode” silahlarının yenilenmesi amacıy- la, uçaksavar sistemlerinin kurulması, MIG ve Sukhoi uçakları, helikopterler, de- nizaltılar, savaş gemilerinin satışı dahil 2.5 milyar dolarlık bir gündem oluşturmuştu. Bu ziyaretten iki ay önce Sarkozy de Kad- dafi’ye Fransız savaş uçaklarını önermişti. 1988’de İskoçya’da Lockerbie yakınında Libya’nın düşürdüğü Pan Am uçağı ola- yını bağışlayan İngiltere’nin eski Başba- kanı Tony Blair de Libya’da aynı amaç- la boy göstermişti. Putin’in ana amacı, Rus Gazprom şir- ketinin Libya’da yatırım yaparak doğalgaz alanında ortaklık kurmasıydı. Moskova, nasıl Karadeniz’de İtalyan Eni şirketiyle or- taklık yaparak denizaltından boru hattıy- la “Mavi Akım’ı” Türkiye’ye ulaştırmışsa, Libya doğalgazını da Eni ile ortaklaşa ön- ce İtalya’ya ulaştırmanın, sonra Avrupa’ya pazarlamanın peşindeydi. Putin’in ardından İtalyan Başbakanı Sil- vio Berlusconi de on gün önce Lib- ya’daydı. Berlusconi beklenmedik bi- çimde İtalya’nın Libya’daki sömürgecilik yılları tazminatı olarak 25 yılda 5 milyar do- lar ödeyeceğini açıkladı. Putin ile ortak amacı, Libya doğalgazının denizaltın- dan İtalya’ya uzatılması, Avrupa’da pa- zarlanmasıydı. Libya 2003’te kitle imha silahı yapı- mından vazgeçtiğini açıklamakla kalma- mış, ABD istihbaratınca da doğrulanmıştı. Karadeniz ve Kafkasya’da NATO bayra- ğı ardında boy gösteren ABD’nin, Akde- niz’de Rusya’nın Libya’da önemli adım- lar atması Rice’ı palas pandıras Lib- ya’ya, ardından Tunus ve Cezayir’e uçur- muştu. Uluslararası alanda bu oluşumlar ya- şanırken dış ticaretten sorumlu Devlet Ba- kanı Kürşad Tüzmen, Rusya’ya “güm- rüklerde misilleme” yapılacağını açıkladı. Hükümetinden “olur” almadan, devlet adamlığı ile bağdaşmayan bu davranışa Bakanlar Kurulu karşı çıktı. Doğal koşul- larda “istifa etmesi” gereken Tüzmen hâ- lâ koltuğunda oturuyordu! Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 Irak’õn başkenti Bağdat’taki õslahevlerinde yüzlerce çocuğa insanlõk dõşõ muamele yapõlõyor Çocuk mahkûmlara tecavüz Dış Haberler Servisi - Irak’õn başkenti Bağdat’taki õslahevlerinde tutulan ço- cuklarõn işkence gördükleri ve tecavüze uğradõklarõ belirtildi. 2004 yõlõnda ortaya çõkan ABD yö- netimindeki Ebu Garib Cezaevi’ndeki iş- kence skandalõ hafõzalardan silinmezken gözler yeterli sağlõk, barõnma ve eğitim koşullarõnõn bulunmadõğõ õslahevlerinde kötü muameleyle karşõ karşõya bulunan Iraklõ “çocuk mahkûmlara” çevrildi. Aralarõnda 9 yaşõnda olanlarõn da bu- lunduğu yüzlerce erkek çocuğun hava- landõrmasõ çalõşmayan aşõrõ kalabalõk kü- çük hücrelerde yaşam savaşõ verdiklerini yazan İngiliz Guardian gazetesi, ço- cuklarõn õslahevindeki gardiyanlar tara- fõndan sõk sõk dövüldüklerini, tecavüze uğradõklarõnõ anlatan ifadelerine yer verdi. Bağdat’ta bulunan konuyla ilgili yabancõ bir uzmanõn cezaevine konan ço- cuklarõn uluslararasõ kurallarõn kendile- rine sağladõğõ savunma hakkõna sahip ol- madõklarõ yönündeki ifadesine de dikkat çekildi. Mahkemeye genelde tanõk çağ- rõlmadõğõnõ ve sadece suçlanan kişinin “itirafının” kanõt olarak kullanõldõğõnõ söyleyen uzman avukatlara dosyanõn mahkeme günü verildiğini ve bu yüzden savunma tarafõnõn durum değerlendir- mesi için müvekkiliyle bir araya gelme şansõ bulamadõğõnõ kaydetti. Mahke- menin ortalama 25 dakika içinde davayla ilgili karar verdiğine de işaret edildi. Tedavileri yapılmıyor Guardian’õn haberinde, geçen kasõm- da õslahevindeki öğretmenlerin ücretle- rin düşüklüğü gerekçesiyle istifa etme- lerinin ardõndan hâlâ çocuklarõn eğitim görmedikleri, sosyal, spor aktiviteleri içe- ren programlarõn yaşama geçirilmediği- nin de altõ çizildi. Geçen yõl BM yetkililerinin Bağdat’ta mahkemeye çõkarõlmayõ bekleyen ço- cuklarõn yerleştirildiği Tobçi õslahevine yönelik ziyaretlerinin ardõndan hazõrla- dõklarõ raporda konuştuklarõ çocuklarõn kendilerine dövüldüklerini, cinsel istis- mara uğradõklarõnõ anlattõklarõna dikkat çektikleri hatõrlatõldõ ve ayrõca hasta ço- cuklara gerekli müdahalede bulunul- madõğõ uyarõsõ da yapõldõ. Islahevine konan çocuklara çoğu zaman battaniye, çarşaf verilmediği belirtildi. Guardian muhabirine konuşan ço- cuklar, õslahevlerinde 40 derecenin üze- rindeki sõcaklõklarda havalandõrma ve ye- terli su olmadan tutulduklarõnõ ve en iyi olasõlõkla üç günde bir banyo yapmala- rõna izin verildiğini söylediler. 16 yõllõk yaşamõnõn 3 yõlõndan fazlasõnõ Bağ- dat’taki Karkh õslahevinde geçirmekte olan Ömer Ali, vücudundaki yaralarõ göstererek karşõ karşõya kaldõğõ gardiyan şiddetini anlatõrken bir yandan da õs- lahevinde bulunan 4 yurtta her biri en az 75 çocuğun tutulduğu, 5’e 10 metre bü- yüklüğündeki hücrelerde iki katlõ ran- zalarda ya da beton zeminlerde uyu- duklarõnõ belirtti. Ömer Ali, gardiyanlarõn çocuklarõ başka odalara alarak tecavüz ettiklerini de iddia etti. Elektriği jene- ratörlerle sağladõklarõnõ anlatan Ömer Ali, bunun için gardiyanlara para ödemek zo- runda kaldõklarõnõ da savundu. Haberde ABD askerlerinin gözaltõna aldõklarõnõ “konuşmazsanız Iraklara teslim ede- riz” diyerek tehdit ettikleri belirtildi. Iraklõ yetkililer ise cezaevlerindeki kötü koşullarõn gerekçesi olarak kaynak yetersizliğini gösteriyor. Islahevlerinin, kapasitelerinin üzerinde dolu olduğunu kabul eden yetkililer buna karşõn geçen yõla göre cezaevindeki çocuk sayõsõnda azalma olduğunu söylüyor. İngiltere’de yayõmlanan Guardian gazetesi, Bağdat’taki õslahevlerinde gardiyanlarõn çocuk mahkûmlara tecavüz ettiklerini yazdõ. Koşullarõn çok kötü olduğu õslahevlerinde çocuklara işkence yaygõn. Ike kasırgasının, Karayip deni- zinde ada ülkesi Turk ve Kai- kos’tan sonra vurduğu Haiti’de 58, Dominik Cumhuriyeti’nde 1 kişi hayatını kaybetti. Bir hafta içinde önce Hanna, ardından Ike kasırga- sının vurduğu Karayipler bölgesinde ölenlerin sayısı 600’ü buldu. Haiti’den sonra Bahama adalarının gü- neyini, ardından da Küba’yı vuran ve Meksika Körfezi’ne doğru ilerleyen kasırganın yüz binlerce kişinin barınaklara ya da daha yüksek yerlere tahliye edildiği Havana’yı da vurabileceği, Florida Keys bölgesinde de etkili olabileceği bildiriliyor. Önce Hanna kasırgasının vurduğu Haiti’de evleri yıkan, tekneleri sürükle- yen ve sellere neden olan Ike kasırgası yüzünden Florida’dan Meksika’ya kadar milyonlarca kişi endişeli bir bekleyiş içinde. Küba’da bir haftadan kısa süre içinde tahliye edilenlerin sayısı 800 bini buldu. Küba tarihinde ilk kez bu kadar kısa aralıklarla peş peşe kasırga felaketleri yaşandı. (Fotoğraf: AP) Karayiplerkasõrgayateslim SPD’de saray darbesi OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Almanya’da ikti- darõn sosyal demokrat ortağõ SPD’de yõllardõr devam eden “iç savaş”, bir anda yeni boyutlar kazandõ. Eski baş- bakan Gerhard Schröder’in “pren- si” kabul edilen ve halen hükümette dõşişleri bakanlõğõ görevini yürüten Frank-Walter Steinmeier’in 2009 Eylül ayõnda yapõlacak genel seçimlere SPD’nin başbakan adayõ olarak gir- mesi pazar günü öğleden sonra “sürp- riz bir biçimde” karara bağlanõrken, partinin eski başkanlarõndan Franz Müntefering de yeniden başkanlõğa getirildi. SPD’nin sendika kökenli ve sol kanada yakõn sayõlan başkanõ Kurt Beck’in son dönemde kendisine yö- nelik “entrikalardan yakınarak” görevinden ayrõlmasõ, partide sol ve sağ kanatlar arasõndaki sürtüşmenin ye- ni bir aşamasõ olarak yorumlandõ. Steinmeier ve Müntefering’in Schrö- der ile birlikte hazõrladõğõ “Agenda 2010” başlõklõ neoliberal program, çalõşanlar, işsizler ve emekliler için sosyal haklarda büyük gerileme anla- mõna gelmiş, Sol Parti ve lideri Oskar Lafontaine tarafõndan da “sosyal de- mokrasiye ihanet” olarak mahkûm edilmişti. SPD’nin üye sayõsõ yarõ ya- rõya erimiş ve bu yõl tarihinde ilk kez Hõristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisindeki üye sayõsõnõn gerisine düşmüştü. Siyasal gözlemcilerin, SPD üst yö- netimindeki son gelişmeleri açõkça “darbe” başlõğõ altõnda yorumlamasõ dikkat çekiyor. Öte yandan, Başbakan Angela Mer- kel’in “SPD paramparça” şeklinde- ki vurgusu da, koalisyon içi huzur- suzluk ve erken seçim olasõlõğõna yö- nelik bir sinyal olarak değerlendirildi. Günün Bilmecesi! Doğan-Er-Doğan “Besle kargayı oysun gözünü!” Acaba karga kim? MCCAIN SIÇRAMA YAPTI ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD’de 4 Ka- sõm’daki başkanlõk seçiminde yarõşan Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayõ John McCain, rakibi Demokrat Parti- li Barack Obama karşõsõnda 10 puan öne geçti. USA Today gazetesi ile Gal- lup kuruluşunun hafta sonunda kayõtlõ olmayan seçmenler arasõnda yaptõğõ ankete göre McCain yüzde 54 puan alõr- ken Obama yüzde 44’te kaldõ. McCain’in başkan yardõmcõsõ adayõ olarak Alaska Valisi Sarah Palin’i seçmiş olmasõnõn parti tabanõnõ “heye- canlandırdığı” ve Cumhuriyetçi Par- ti’nin geçen hafta düzenlediği kurulta- yõn başarõlõ olmasõnõn bu sonuçlarda et- kili olduğu görüşü ileri sürülüyor. Aynõ anket sonucuna göre McCain, kayõtlõ seçmenler arasõnda da önde. Ka- yõtlõ seçmenler arasõnda McCain yüz- de 50 oranõnda destek alõrken Oba- ma’ya destek yüzde 46. Anket, 1022 ki- şinin katõlõmõyla cuma-pazar günleri arasõnda yapõldõ. İki kuruluşun düzen- li olarak yaptõğõ ankete göre, Cumhu- riyetçi Parti’nin kongresinden hemen önce Obama, McCain’in 7 puan fark- la önünde gidiyordu. Partilerin kon- grelerinin sonrasõnda anketlerde sõç- rama yapmasõnõn olağan olduğuna işa- ret eden uzmanlar, elde edilen avanta- jõn korunmasõnõn ise daha büyük önem taşõdõğõnõ belirtti. Buna göre Obama, partisinin ağustos sonundaki kongre- sinin ardõndan anketlerde elde ettiği sõç- ramayõ koruyamadõ. OLMERT İÇİN SON DÖNEMEÇ Dış Haberler Servisi - İsrail poli- si, aylardõr süren soruşturmanõn ar- dõndan İsrail Başbakanõ Ehud Ol- mert hakkõndaki rüşvet, görevi kötü- ye kullanma ve vergide usulsüzlük id- dialarõyla ilgili dosyayõ “dava açılması tavsiyesiyle” başsavcõlõğa gönderdi. Polis, önceki gün yaptõğõ toplantõnõn ardõndan Olmert’e seçim kampanya- larõ sõrasõnda verildiği iddia edilen pa- ralar ile yurtdõşõ seyahatlerinin çifte fa- turalandõrõlmasõ iddialarõndan dolayõ suç duyurusu tavsiyesinde bulundu. Başsavcõlõğõn polisin tavsiyesi doğ- rultusunda karar almasõ durumunda, İs- rail’de ilk kez bir başbakan hakkõnda rüşvetten dava açõlmõş olacak. Ol- mert, dava açõlmasõ halinde istifa ede- ceğini açõklamõştõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle