02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 9 EYLÜL 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yargı Bağımsızlığı Başbakan Erdoğan‘ın Aydın Doğan medyası- na yönelik çıkışı ile başlayan sert tartışmada, Tür- kiye’de yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü, de- mokrasi, insan haklarının işleyişi bir kez daha ma- saya yatırılmış oldu. İnsanca dedikodu, merak duy- gumuzun kamçılanması ile, Erdoğan’ın gerçekten şantaj kokan çıkışıyla, ikili arasında geçmiş çıkar üzerinden pazarlıkların içeriği arasında sıkışıp ka- labiliriz. Oysa duygularımızdan arınıp geleceğimiz için yaşamsal değerde ölçeklerden yola çıkmak zo- rundayız. Öyle olunca da bu ülkenin vatandaşı, hele de ba- sın çalışanı olarak ikilinin geçmişteki çıkarlar üze- rinden dayanışması, işbirliğinin boyutları, gerçe- ğinden olabildiğince arınıp, geleceğimize yönelik bugünkü tartışmanın içeriğine odaklanmak duru- mundayız. Özetle Başbakan Erdoğan’ın zamanında bizimle paylaşmadığı, Doğan Grubu’nun şirketler çıkarlarına dönük istemleri ikinci planda kalacak, Başbakan Erdoğan’ın Doğan Grubu medyasında yer alan, AKP kadrolarını içine almış yolsuzluk ha- berlerine dönük öfkesi, şantajı öne çıkacaktır. Biz yargıç değiliz, kapalı kapılar arkasında ya- şanmışlıklara ilişkin adalet terazisi ile tartı yapa- bilecek konumda hiç değiliz; AKP iktidar kadro- larının en üst düzeyde bulaştıkları yolsuzluk, kir- lilik haberlerinin yayımlanması karşısında iktidarın başının basını tehdit etmeye, şantaj yapmaya kal- kışmasını hafife alamayız. Dün Baykal, durumu çok açık özetledi: Ergenekon yargılamasında gönüllü kendini savcı yerine koyan Başbakan, çoğunluk medyası, henüz kanıt niteliği olmayan, hukuksal de- ğeri, anlamı tartışmalı, çoğu hukuka aykırı edinil- miş belgelerle kişiler ve kurumları kamuoyunda ay- lar, yıllar süren karalamada hiçbir sakınca gör- mediler. Almanya’da açılmış Deniz Feneri dava- sında, AKP’yi, kadrolarını içine alan kirlilik suçla- maları ise, mahkeme dosyalarına girmiş, yargıla- ma konusu olmuş belgeler niteliğinde. Yani Doğan Grubu medyasının bu bilgileri de haber yapması değil, yapmaması basın etiğine aykırı suçları oluş- turur. AKP iktidarı, Erdoğan hükümetinin aklana- bilmesi ise, ancak bu yargıya konu olmuş suçla- maları yok saymakla değil, paralel yargılamanın Tür- kiye’de gerçekleşmesine olanak tanımakla olabi- lir. AKP’nin kapatma davasında AB’nin siyasileri, bü- rokratlarının, seferberlik halinde, Türkiye’nin de- mokratik, yargı bağımsızlığının kollanması gereken bir ülke olduğunu unutmuşçasına yaptıkları açık- lamaları bir anımsayın. Demokratik bir ülkede ik- tidara gelmiş, çoğunluk oyu almış bir siyasi par- tinin kapatılmasını siyaseten savunmamak, iste- memek başka, o ülkenin hukuk düzeni içinde en üst düzeyde açılmış bir yargılamaya baskı yapmaya kalkışmak çok başka. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti anayasası, laiklik ilkesi için tehdit odağı olmak su- çunu, bir marjinal partide hoş görebilmek başka, iktidarı, yasama gücünü, bağımsız kurumlarını ele geçirebilmiş, yargı bağımsızlığını tehdit altında tu- tan bir partinin işlemiş olması çok başka. Rejim, demokrasi, insan hakları için çok daha yaşamsal tehdit gündemde. AB siyasileri, bürokrat kadroları bu gerçekleri bi- le bile Türkiye’deki yargı bağımsızlığına karşı çı- kışlar yaparlarken elbette siyasi çıkarlarını göze- tiyorlardı. Sonuç olarak ne kendi ülkelerinin yargı bağımsızlığına müdahaleleri gündemdeydi ne de Türkiye’de bu anlamda bir siyasal, yargısal hesap vermeleri. Sözde insan haklarına çok duyarlı bu si- yasi kadroların, AKP iktidarı, Erdoğan hükümetleri icraatları ile Türkiye’de anayasal düzen, laiklik kar- şıtı suç işlemlerine, kendi siyasi çıkarları gereği des- tek vermelerini de hiç yadsımıyorum. Ancak ken- di ülkelerindeki gelişmelere aynı ölçeklerle yak- laşmalarının söz konusu olamayacağını anımsat- mak istiyorum; AB ülkelerinde siyasilerin bulaştıkları yolsuzlukların hesabı hep sorulur, verilir. Bizimki- lerle kıyaslanamayacak küçük ölçeklerdeki siya- si kirlilik suçlarının tümünün hesabı sorulmuş, iş- leyenleri siyasi güçlülükleri gözetilmeden siyasi mef- ta (ölü) olmuşlardır. Özetle; AB’nin kendi iç demokratik işleyişi, yer- leşik, bizimki ile kıyasalanamayacak ölçeklerdeki bağımsız yargı düzeninde gelişmeler çok farklıdır. Öncelikle AB siyasi, bürokrat kadrolarının siyasi çı- karları gereği, Türkiye’ye dönük “ılımlı İslam” mo- deli, demokrasiye aykırı, sulandırılmış hukuk yo- rumları AB yargı organlarında geçerli kılınamamıştır. AB en üst yargı kurumlarının türban, siyasal isla- ma ilişkin kararları tipik örnekler sayılabilir. Son yıl- larda AB ülkelerinde yine siyasal İslamcı örgüt- lenmelerin yolsuzluk, kirlilik yargılanmalarının peş- peşe gelmesi, Türkiye’ye uzanması, AKP iktidar kadrolarını da rahatsız etmelerinin anlamı da; AB siyasi kadrolarının çıkar hesapları ile çelişen, ba- ğımsız yargılamanın ürünleridir. Kimse bu gerçekleri yadsıyamaz, bu gerçeklerden kaçamaz.. Yeni yargı yılının açılışında Başkan Hasan Ger- çeker‘in altını çizdiği gibi, yargı bağımsızlığı ayrı- calık değil demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz koşuludur.. Türkiye’de de AKP iktidarına kar- şın geçerli kılınmak durumundadır. KISA KISA... ABD’nin el koyduğu Fannie Mae ve Freddie Mac’in 6 trilyon dolarlõk varlõğõnõ bu kişiler kurtaracak Kriz sabõkalõlara emanet NECDET ÇALIŞKAN ABD’nin “Dünya piyasalarını sars- mamak için el koyduk” dediği ülkenin en büyük konut toptancõlarõ Fannie Mae ve Freddie Mac’in devlet kontrolüne geçme- sinin ardõndan, yaklaşõk 6 trilyon dolarlõk var- lõğõ yöneten bu iki şirketin geleceği, adlarõ skandallara karõşmõş iki kişiye bõrakõldõ. Fannie Mae’nin başõna getirilen Merrill Lynch’in (ML) eski başkanlarõndan olan emeklilik fonu TIAA-CREF’in üst düzey yö- neticisi Herbert Allison, 1965-1969 arasõnda ABD donanmasõnda teğmen olarak görev yaptõ. Allison, savaşõn ardõndan ML’de işe girdi. 63 milyar dolarlõk iflasõ ile dünya fi- nans tarihinin en büyük çöküşü olarak nite- lendirilen Enron skandalõnda da adõ geçmişti. 2000’li yõllarõn başõnda ML başkanõ olan Al- lison, Enron’a danõşmanlõk yapmõş, yatõ- rõmcõlara değersiz olan Enron hisseleri için “Satın alınabilir” raporu vermişti. Ardõndan Enron’un ML’ye 50 milyon dolarlõk danõş- manlõk ücreti verdiği ortaya çõkmõştõ. Freddie Mac’in başõna getirilen US Ban- corp’un eski başkan yardõmcõlarõndan David Moffett ise Bush ve Ladin arasõndaki tica- ri ilişkilerle gündeme gelen ve Türkiye’de de bu yõl gemi yapõmõ ile faaliyete başlayan Carlyle Grup’un üst düzey danõşmanlarõndan. Mortgage krizi nedeniyle batma noktasõna ge- len sigorta devi MBIA’nõn da yöneticisi olan Moffett yönetiminde MBIA’nõn kredi notu, açõkladõğõ rekor zararlar nedeniyle dü- şürülmüştü. Carlyle’den 78 şirketin yönetimine Freddie Mac’in yeni başkanõ olan David Moffett, 11 Eylül saldõrõlarõ sõrasõnda Bush ve Ladin ai- leleri arasõndaki ilişkilerle gündeme gelen Carly- le Grup’un üst düzey danõşmanõ. Mortgage kri- zi nedeniyle batma noktasõna gelen ve kredi no- tu düşürülen MBIA da ona emanet edilmişti. 5 farklõ sektörde 78 yönetim kurulu üyeliği var. Vietnam savaşından Enron skandalına Fannie Mae’nin yeni patronu Herbert Allison, 1965-1969 arasõnda Vietnam savaşõnõn en ha- raretli yõllarõnda ABD donanmasõnda teğmen olarak görev aldõ. Ardõndan girdiği yatõrõm bankasõ Merrill Lynch’te hõzla yükselerek başkan oldu. Enron iflasõn eşiğindeyken, ya- tõrõmcõlara, “Yatõrõm yapõlabilir” dedi. İMKB ÇIKTI, DOĞAN DÜŞTÜ E l koyma operasyonu Türkiye pi- yasalarõna da yaradõ. Dõş borsa- lardaki yükselişe bağlõ olarak İMKB de 1401 puan artõşõyla 40 bin 517 puana çõktõ. Hisse senetleri yüzde 3.6 de- ğer kazanõrken borsada işlem hacmi 1.5 milyar YTL oldu. ABD’deki finansal operasyonun maliyetinin ne olacağõnõn henüz kestirilememesi nedeniyle dolar düşüşe geçti. Serbest piyasada güne 1.23 YTL’den baş- layan dolar, 1.22 YTL’ye; Avro ise 1.76 YTL’den 1.73 YTL’ye kadar düştü. İs- tanbul Borsasõ’ndaki hõzlõ yükselişe kar- şõn Doğan Grubu hisseleri günü en faz- la kayõpla kapatan hisseler oldu. Hafta so- nunda Başbakan Erdoğan ile Aydın Do- ğan arasõnda yaşanan polemiğin etkisiyle Doğan Grubu hisselerinden Doğan Hol- ding yüzde 4.6, Doğan Yayõn yüzde 5.9, Milpa yüzde 7.8, Doğan Burda yüzde 6, Doğan Gazetecilik ise yüzde 5.4 değer kaybetti. Egeli ihracatçõ ülkenin ithalat cenneti değil, üretim cenneti olmasõnõ istiyor AKP’ye ilanlı uyarı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Egeli ihracatçõlar AKP hükümetini ga- zete ilanlarõyla uyardõ. “Sayın Baş- bakanımız” başlõğõyla verilen ilanda ihracatçõlarõn üretmek ve satmak zo- runda olduğu belirtildi. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’a yönelik verilen ilanda üretici ve ihracatçõlarõn uluslararasõ rant çevre- lerine yüksek faiz ödenmesini ve dü- şük kur - yüksek faiz politikasõna ye- nilmek istemediği belirtilerek, dünyayla rekabet edebilecek koşullarõn sağlan- masõ istendi. İlanda, şu görüşlere yer verildi: “Türkiyemizi ithalat cenne- ti değil, üretim cenneti yapa- lım. Ekonomi politikasını yabancı- nın getireceği sıcak paraya değil, Türk üreticisinin ve ihracatçısının getireceği dövize dayandıralım. Korkmayın gerekli kararları alın, yanınızda çalışkan, cesur, Türk ih- racatçıları var. Fazla zamanımız kalmadı...” Ege Hazõrgiyim ve Kon- feksiyon İhracatçõlarõ Birliği Başkanõ Jak Eskinazi, seslerini Erdoğan’a du- yurabilmek amacõyla gazete ilanlarõ verdiklerini söyledi. İhracatçõnõn uzun bir süredir bek- lentilerini hükümet yetkililerine iletti- ğini, ancak bugüne dek herhangi bir so- nuç alamadõklarõnõ belirten Eskinazi, “Beklentilerimiz, yaptığımız birçok toplantıya karşın yapılmadı. Sesimiz işitilmezse bundan sonra sırada faks- lar ve duvar ilanları var. Sesimiz du- yulana kadar devam edeceğiz” dedi. Egeli ihracatçõ:Ülke ekonomisini yabancõnõn sõcak parasõna değil, ihracatçõnõn getireceği dövize dayandõralõm. CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Çiftçi Kayõt Sistemine ka- yõt olmadõğõ için TMO’ya fõndõk vere- meyen üretici sõkõntõlõ zamanlar yaşõyor. TMO’nun stoklarõndaki fõndõğõ yağ ya- põlmasõ için 1,10 Ykr’den FİSKOBİR- LİK’e, FİSKOBİRLİK’in ise aldõğõ fõndõğõ 2 YTL’den tüccara satmasõ, piyasayõ allak bullak etti. Yağlõk diye alõnan fõndõklarõ ba- zõ tüccarlarõn el altõndan piyasaya sürdüğü de iddia edildi. Terme Ticaret Borsasõ Başka- nõ Haluk Trabzon, “TMO’nun stokla- rında bulunan fındığın kesinlikle piyasaya satılmaması lazım. Şu an, TMO’nun FİS- KOBİRLİK’ten satın aldığı 5 YTL’lik fındık, yeniden FİSKOBİRLİK’e 1.10 Ykr’den yağ yapılması için satılıyor. FİS- KOBİRLİK de 1.10 Ykr’den aldığını 2 YTL’den tüccara satıyor” dedi. Sanayide yavaşlama sürüyor Türkiye’nin sanayi üretimi, temmuzda geçen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 3.4 artarak, yüzde 5’lik büyüme hedefinin altõnda kaldõ. Sanayide on sek- törde üretim geriledi. Kredi kartı faiz oranları değişmedi Merkez Bankasõ, kredi kartõ iş- lemlerinde uygulanacak azami faiz oranlarõnõ değiştirmedi. Bu- na göre 1 Ekim-31 Aralõk tarih- leri arasõnda uygulanacak aylõk azami akdi faiz oranõ; Yeni Türk Lirasõ için yüzde 4.39, dolar için yüzde 2.54 ve Avro için yüzde 2.30, aylõk azami ge- cikme faizi oranõ ise Yeni Türk Lirasõ için yüzde 5.14, dolar için yüzde 3.11 ve Avro için ise yüz- de 2.82 olarak uygulanmaya devam edilecek. D Ü N Y A B O R S A L A R I H I Z L A Y Ü K S E L D İ A BD’nin Fannie Mae ve Freddie Mac’e el koymasõ- nõn ardõndan ilk açõlan pi- yasalar olan Asya’daki Tokyo Bor- sasõ’nda Nikkei Endeksi yüzde 3.4, Hong Kong Borsasõ yüzde 4 yük- selirken, bu iki şirketin tahvillerinin büyük bir bölümünü elinde tutan Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 2.68 oranõnda değer kaybe- derek son 21 ayõn en düşük endeks değerinden kapandõ. El koymayõ olumlu karşõlayan Avrupa borsalarõ da sabahõn ilk saatlerinden itibaren keskin yükselişe geçti. Özellikle bankacõlõk hisselerinin yüzde 13’ü bulan oranlarda değer kazandõğõ Avrupa’da, İngiltere’de FTSE, Fransa’da CAC - 40 ve Almanya’da DAX endeksleri, yüzde 3.5 ile yüz- de 4.5 arasõnda değer kazandõ. Frankfurt Borsasõ’nda işlem gören Freddie Mac hisseleri yüzde 56 oranõnda değer kaybetti. Kayõtsõz üretici zorda Ege’nin Kurtuluşunun 86. Yılı ? 9 Eylül, emperyalizmin yenildiği, Anadolu'dan silinip süpü- rüldüğü gündür. ? Atatürk’ün; “Geldikleri gibi giderler!” sözünün tam anla- mõyla gerçekleştiği, söylemin eyleme dönüştüğü gündür. ? 9 Eylül, emperyalizmin Anadolu’dan kopardığı İzmir’in, ye- niden Anadolu ile kucaklaştığı gündür. ? 9 Eylül, bir yõl sonra kurulacak Cumhuriyet’in, “laik” nite- miyle bütünleşecek Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk soluğunu al- dõğõ gündür. ? Ne yazõk ki, 86 yõl önce temizlenen ülkemiz bugün yeni bir “kirliliğin” kõskacõndadõr. ? Günümüz AKP iktidarı, dış güçlerin desteğinde “laik devle- ti” bir “din devleti”ne, “İslam Devleti”ne dönüştürme yoluna girmiştir. ? Ayrõca, devletin, yürütmenin başõndakiler “aklanmadan” bu görevleri üstlenmişlerdir. ? “Rüşvet”in belgelenmesinin ilk örneği, Başbakan’ın yar- dımcısı sayesinde tarihe geçmiştir. ? “Dini” kullanarak para toplayõp “iç eden” uluslararası bir şe- beke iktidar partisi AKP ile içli dışlıdır. ? Ülkemiz üstüne çöken bu “karabasan”dan kendisini, 9 Eylül 1922’de olduğu gibi kurtarmalõdõr. KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU VEFAT Elçioğlu, Dener, Arõsoy, Göncüoğlu, Özençi, Cantekin, Altuğ, Ayman, Aktan, Be- kişoğlu, Süer, Sezgin, Ergenç, Tezer ve Çorakçõ ailelerinin akraba ve hõsõmlarõndan; Binbaşõ Osman Bey ve İclâl Hanõmõn kõzõ; Macide Hanõmõn kõz kardeşi; Ceren Er- genç ve Duygu Ergenç'in anneannesi; A. Osman Gürel, İclâl Ergenç ve Özer Er- genç'in annesi; merhum Ziya Gürel'in eşi; Cumhuriyetin aydõnlõk ilk Tarih öğretmenlerinden; VACİDE GÜREL 7 Eylül 2008 tarihinde aramõzdan ayrõlmõştõr. Merhume 9 Eylül 2008 Salõ günü (bugün) Ankara Maltepe Camii’nde kõlõnacak öğle namazõndan sonra Karşõyaka Kabristanõ’na defnedilecektir. Çocukları ABD, umudunu Vietnam gazisi ile dünyanõn en tartõşmalõ özel sermaye fonlarõndan birinin üst düzey danõşmanõna bağladõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle