Katalog

CMYB C M Y B 10 AĞUSTOS 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Oyuncaklarımı Verin Bana... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Bir İstanbul sabahındayım... Kandil- li’de Boğazın kucağında bir çay bahçe- sinde... Külü toprağa gömmenin, ışığın yaşa- mı çoğalttığı zamanın içindeyim. Güneşlerini saklamak isteyen kuşlar, sağ taraftaki çınar ağacının yaprakları ara- sından kanat çırparak havalanıyorlar. Çınar ağacının yaprakları alev alev... Gizli bir aydınlığın, sabah güneşiyle buluştuğu anda kan rengi adaları, yem- yeşil vadileri, gürül gürül akan ırmakları anımsıyorum.. Çocukluk ve gençlik yıllarımın o tren sa- atleri... Yüreğimin üstüne demir.. demirin üs- tüne yıldız.. yıldızın üstüne rüzgâr.. rüz- gârın üstüne yelken... Belki Bodrum’a doğru bir yolculuğa çı- kıyorum çayımı yudumlarken.. Söke ova- sını aşıp Bafa gölünden geçiyorum... Beş- parmak dağlarını seyrediyorum zeytin ağaçlarının altında dinlenirken... Rafael Alberti’nin ikindi pergellerin- deyim... Başkaldıran yılmaz rüzgârın tut- sağıyım... Düşlerimde köpükler, yüreğimi kan- calıyor demir alacasına... Taze bir çiçek gibi açan günün san- cısını duyuyorum yüreğimde. Bunca kı- yımlar, katliamlar içinde geçen bir ya- şam... Gözaltılar, işkenceler, hapislik gün- leri... Başımı gökyüzüne kaldırıyorum. Bakı- yorum uzun uzun... Bir çiçekçi küçük kız yaklaşıyor yanı- ma.. gözleri koyu yeşil, saçları sapsarı... Üç sap kırmızı karanfil alıyorum... Kırılgan bir yüreğim var benim.. Gyula Illyes’in “Budapeşte. Mayıs 1945” dizelerini okurken, yağmurlu bir akşamüstü dolaştığım Bodrum’un da- racık sokaklarına iniyorum... Nasıl da gidiyorum Bodrum’a Kan- dilli’den hiç farkında değilim... Ah benim gençlik yıllarımın pırıl pırıl gö- ğü... Dönüşü olmayan o yolculuk... Gizli bir elin kara tahtasında uzak ve yaban- cı bir dünyaya doğru... Çığlıklarla dalgalanıp rüzgârda, kımıl- tılı bir gökte kaçıp giden mavi ördekler... Haydi bana çocukluk günlerimi geri verin... Yerle bir olmuş ne varsa, aşksa, sev- daysa ve bir kaçışın yalnızlığını çalan çocuksa, bana oyuncaklarımı da getirin... Mandolinim ve mızıkam... Bir Anadolu kasabasında toprağı anımsamam, yaşamdan korkmamam, kurşun vızıltılarına karşın ayakta kal- mam... Boğazın kucağında Kandilli’deyim... Bir çay bahçesi ve çınar ağacı... Yalnızlığın morarmış resmini çizen genç kızlar ve genç erkekler... Arkamda yüzkarası beton yapılar... Yürüyorum bir süre sağa sola bakarak... Çocuklar oynuyor parkta... Sessizliği ezgilerin kaynağından çı- karıp yüreğimin bir köşesine koyup sak- lıyorum. Acıyla karışık tatlı bir gülüşü dostça olan insanlar arıyorum... Bu kadar yumuşak bir boşlukta, bun- ca karamsarlık içinde gelecek günlerin aydınlık olacağına inanıyorum... Bir simitçi tezgâhının önünde durup si- mit satan Siirtli gençle sohbet ediyorum... “Nasıl gidiyor hayat?..” Gülümserken gözlerinin içinden sanki trenler geçiyor... “Hayat zor ağabey...” Elbet zor hayat! Bunca zulüm, bunca baskı... Yoksulluk ve yolsuzluk... Yarım kalan aşklar, kaçışlar, hüzünler, umutlar ve sevinçler... Faili belli faili meç- hul cinayetler... Devlet içindeki eli kanlı çe- teler... Hepsi iç içe! Kandilli’den Üsküdar’a geçiyorum... Güvenlik önlemleri alınmış... Polisler araçları durdurup insanların üst- lerini başlarını arıyorlar... Güngören katliamı geliyor aklıma, ABD konsolosluğu önündeki çatışma... Şehit düşen polislerimiz... Kaçak Kuran kursları, AKP’li Edibe Sö- zen Hanım’ın okullara “ibadethane” açılması istemi, Sapanca’da şortla do- laşan ODTÜ’lü öğrencilere taciz eylemi... Daha neler neler!.. Seç seç beğen!.. Vapurla Beşiktaş’a geçerken Boğa- zın lacivert sularına bakıyorum bir sü- re... İstanbul’da yaşamak çok zor... İçimde bir sıkıntı... Günlerin açılan yelpazesini düşünüyo- rum... Yaşamı, sevgiyi, aşkı... Barışı, dostluğu, kardeşliği... Terörü nereden gelirse gelsin bir kez daha lanetliyorum... Sessizliğin sesiyle avunmaya çalışıyo- rum... Özenle büyütülmüş bir çiçeğin yaprakları gibi uykuya dalıyorum... AKPparacezasõnaformülarõyor Özyürek, AKP’nin kampanya açabileceğini ama mahsuplaşma olamayacağõnõ söyledi İSKENDERUN İşçiye tehdide ceza AKIN BODUR İSKENDERUN - İskenderun’daki Ya- zõcõ Demirçelik AŞ’de çalõşõrken Çe- lik-İş Sendikasõ’na üye olduğu gerek- çesiyle işten çõkarõl- makla tehdit edilen işçi Mustafa Kara- ca, mahkeme tara- fõndan haklõ bulun- du. Mahkeme, şef Serkan İkiz’i 6 ay hapisle cezalandõr- dõ. Yazõcõ Demirçelik AŞ’de vinç opera- törü olarak görev ya- pan Mustafa Karaca, Metal-İş Sendika- sõ’ndan istifa ederek Çelik-İş’e üye oldu. Ancak sendika de- ğiştirdikten sonra tehdit edildiğini be- lirten Karaca, 24 Temmuz 2007’de İs- kenderun Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ’na suç duyurusunda bu- lundu. Yapõlan yar- gõlamanõn ardõndan hâkim, bir işçinin sendikal haklarõnõ kullanmasõnõ engel- lediği gerekçesiyle Serkan İkiz’i 6 ay hapisle cezalandõr- dõ. İkiz’in 5 aya dü- şen cezasõ ertelendi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AKP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Bülent Gedikli, Anayasa Mahkeme- si’nin verdiği 22.8 mil- yon YTL’lik para ceza- sõ için “bağış kam- panyası açılması” ve- ya “bu cezanın 2009’un Hazine y a r d ı - mından mahsup edilme- si” for- müllerini gündeme getirdi. AKP’nin mali işlerden sorumlu genel başkan yardõmcõsõ Bü- lent Gedikli “Vatan- daştan ‘bağõş kampan- yasõ başlatõn’ diye bü- yük talep olduğunu, konuyu MYK’ye gö- türeceğini” bildirdi. Gedikli, “Ocak ayında önümüzdeki yıla ait Hazine yardımı ala- cağız. Bu rakamı 100 milyon YTL olarak hesaplıyoruz. Ceza, bu paradan mahsup edi- lebilir” formülünü de dile getirdi. CHP Genel Saymanõ Mustafa Özyürek ise bu arayõşlarla ilgili ola- rak, “İhtiyaçları yok- tur sanıyorum ama bağış toplayabilirler. Partilere belli bir meb- lağa kadar bağış ya- pılabilir. Yasanın koy- duğu sınırlar içinde yardım toplayabilir- ler. Bir kişi partilere bir yıl içinde toplam 20 bin 958 YTL ba- ğışta bulunabilir” de- di. Özyürek, Hazine yardõmõndan mahsup- laşmaya gidilmesinin ise söz konusu olama- yacağõnõ bildirdi. En fazla dosya DTP ve AKP’lilerin Dokunulmazlõk dosyalarõ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM’ye sunulan do- kunulmazlõk dosya sa- yõsõ 221’e ulaştõ. 23. Dönem 2. Yasa- ma Yõlõ’nda dokunul- mazlõk dosyalarõndan 75’i hakkõnda “doku- nulmazlığın kaldırıl- masının dönem sonu- na ertelenmesi” kararõ verildi. TBMM Ana- yasa-Adalet Karma Ko- misyonu tarafõndan ve- rilen bu erteleme ka- rarlarõ ile CHP ve MHP’nin karşõoy yazõ- larõ genel kurulda okun- du. 76 dosya için oluş- turulan 3 hazõrlõk ko- misyonu ise çalõşmala- rõnõ tamamlamadõ. Bu nedenle dosya üzerinde yapõlacak çalõşmalar ge- lecek yasama yõlõna kal- dõ. Dosyalarõn dağõlõ- mõnda; 21 DTP millet- vekilinin 110 dosyasõ, 52 AKP milletvekili- nin 79 dosyasõ, 18 CHP milletvekilinin 29 dos- yasõ ile 1 MHP millet- vekilinin 3 dosyasõ bu- lunuyor. Bülent Gedikli