23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 10 AĞUSTOS 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK 19haticetuncer@hotmail.com Sevcan Orhan, 5 yılın ardından üçüncü albümü ‘Adı Aşk’ ile dinleyicilerinin karşısına çıktı HATİCE TUNCER Sevcan Orhan, genç yaşõna karşõn sesinin gü- cü, çalõşkanlõğõ ve türkülere sevdasõyla halk mü- ziğinde son yõllarda adõndan söz ettirmeyi ba- şardõ. Türkülerin sonradan öğrenilmeyece- ğini, türkülerle büyümek gerektiğini düşü- nen Sevcan Orhan, geçen günlerde yayõmla- nan “Adı Aşk” albümünde yeni besteleri oku- yor, âşõklara saygõsõnõ sunarken, anonim türküleri de unutmuyor. Sevcan Orhan, gazetedeki röportajõma, Ha- liç Üniversitesi’nde müzik dersleri veren ve çe- şitli müzik çalõşmalarõ olan eşi Ümit Yılmaz ile geldi. Çok yoğun çalõştõklarõ için birbirlerine des- tek ve anlayõşlõ olabilmek açõsõndan aynõ mes- lekte olmalarõnõn büyük şans olduğunu düşü- nüyorlar. Sevcan Orhan’la hemen geçmişe doğru uzanõyoruz. Orhan, İstanbul’da doğup bü- yümüş olmasõna karşõn Erzincanlõ ailesinin ta- şõyõp getirdiği kültürün içinde yoğrulmuş: “İs- tanbulluyum diyemiyorum. Bizim evimizde hep meşk hali vardı.. bağlama çalınır, türkü söylenirdi. Biz de dilimiz dönmeye başlayınca kardeşimle birlikte türkü söylemeye başla- dık. Babam, asıl işi değildi ama profesyonel olarak sahne yapıyordu. Eş dost düğünle- rinde babam hep sahnede, ben de paçasın- daydım. Hayal kırıklığına uğramamdan korktuğu için bu işi yapmamı hiç isteme- mesine rağmen hep destek oldu. ” Sevcan Orhan’a bağlama derslerini ilk olarak babasõ vermiş, daha sonra özel bir dershaneye yazdõrmõş. Daha sonraki yõllarda evleneceği Ümit Yılmaz, henüz lise çağlarõndaymõş ve bu dershanede bağlama dersleri veriyormuş. 7 yõl kadar dershaneye devam eden Sevcan Orhan’õ ailesi de desteklemiş: “Bağlama çalmayı ku- lağım iyi olduğu için rahat becerebildim. As- lında iyi de çaldım. Fakat solistlik daha ağır bastı, ben Ses Eğitimi Bölümü’nü de- nemeye karar verdim.” NENNİ BEBEK Konservatuvarda henüz birinci sõnõfta iken al- büm teklifi alan Sevcan Orhan, 2000 yõlõnda “Nenni Bebek” adlõ ilk albümünü çõkardõ. O dö- nemde henüz erkek arkadaşõ olan eşi Ümit Yıl- maz’õn yönetmenliğini yaptõğõ albüm, bir eser dõşõnda anonim türkülerden oluşuyordu. Orhan, 18 yaşõndayken çõkardõğõ bu albümü “Cahil ce- saretiyle yapılmış bir çalışmaydı” diye anla- tõyor. Deneyimli sanatçõlarõn da destek olduğu bu albümde özellikle “Aynalı Körük” türkü- sü Sevcan Orhan’õn sesinden çok sevilmişti. KONSERVATUVARIN DEĞERİ Albüm çalõşmalarõna karşõn okuluna birinci sõrada önem veren ve sahne çalõşmalarõndan uzak duran Orhan, konservatuvarõ üçüncülük- le bitirmiş: “Ben buradayım demek için bir ehliyetimin, yani bir mezuniyet belgesinin elimde olması gerekiyordu. Orada çok önem- li hocalarla çalıştım. Hocalarımın desteğini asla inkâr etmem, onlara vefa borcum var- dır. İyi bir eğitim aldığımı düşünüyorum ve bu nedenle hançeremin uyduğu her yöreyi söyleyebilirim. Erzincan yöresinin türküle- riyle, deyişleriyle büyüdüm ama konserva- tuvar ufkumu açtı.” ‘Türkülerle doğulur’ Sevcan Orhan, “Özdemir Plak” etiketiyle yeni yayımlanan “Adı Aşk” albümü için “Hatasıyla sevabıyla benim” diyor. Prodüktörlüğünü eşi Ümit Yılmaz’ın üstlendiği albümde düzenlemelerde Ömer Avcı ve Önder Meral’in imzası var. 4 yıldır İstanbul Bakırköy’deki Ziya Türküevi’nde sah- neye çıkan Sevcan Orhan, TRT Int Televizyonu’nda pazartesi akşamları 22.05’te yayımlanan “Tatlı Dile Güler Yüze” programını başarıyla sürdürüyor. S özleri Niğdeli şair Fikret Dikmen’e, müziği Yusuf Gül’e ait olan “Nazlı Yar” adlõ parçaya klip de çekilmiş. Deneyimli müzisyen Ömer Avcı’nõn bestesi “Ayrılık Resmi” şarkõsõnõ Orhan, Türk sanat müziğine yakõn bir yorumla okuyor. Kıvırcık Ali’nin çok sevilen bir eseri “Söyle Turnam”õ bir kez de Sevcan Orhan’õn yorumuyla dinliyo- ruz. “Dost Bildiğim Ele Döndü” Sevcan Orhan’õn avukatlõğõnõ da yapan Hüseyin Aslan’õn bir deyişi. Yavuz Bingöl, söz ve müziği kendisine ait olan “Gel Anam” şarkõ- sõnda düet yaparak albüme konuk olmuş. Geçmiş yõllarda İlkay Akkaya’nõn sesinden dinlediğimiz Yunus Emre’nin şiirinden Ali Asker’in bestelediği “Yarab Bu Ne Derttir” türküsünü Sevcan Orhan farklõ bir düzenleme ile okuyor: “Çok güzel beste çalışmaları var. Her yörenin tarzı, ritmi vardır ama bu söyle- diğimiz de o kalıplardan yola çıkılarak, belli bir geleneğe bağlı kalınarak yapılmış eserler. Beste çalışması çok güzel çalışmalar var. ‘Türkü beste olamaz’ deniyor ama bu bir gele- nektir ve o geleneğin devamında da üretilmeye devam edilmesi zorunludur. Bu eserler de anonimleşir mi bilmiyorum ama türküler kadar kadar yaşlı değiller, ama kendi dalında günümüzde yakılmış türkü- ler.” Âşõklarõn eserleri de, “Adı Aşk”, bu albümde ağõrlõklõ bir yer tutuyor. Sevcan Orhan, yitirdi- ğimiz değerli ozanlardan Feyzullah Çınar’õn “Eski Libas Gibi Âşığın Gönlü” türküsünü ilk kez Muharrem Temiz’in bir albümünden din- lemiş. Halk ozanõ Rıza Aslandoğan’õn yeğeni Adem Aslandoğan’õn “Yıkılsın Dağlar” ese- rine de albümünde yer vermiş. ‘TIRNAKLARIMLA KAZIDIM’ “El Ne Bilir” Davut Sulari’nin öğrencilerin- den Sõvaslõ âşõk Mahmut Erdal’õn bir deyişi: Ahmet Kutsi Tecer’in “Yummayın Kirpikle- rini” şiirinden Lütfü Gültekin’in bestelediği eseri daha önce Aynur Doğan ve Musa Eroğlu da okumuştu. “Yaptığım işin bilincinde oldu- ğuma inanıyorum. Kendimi eğitmeye devam ediyorum. Yeni türküler araştırıyorum, eski âşıkları dinliyorum, yeni şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Tırnaklarımla kazıyarak bir yere geldiğinde bunu yaşamak daha keyifli oluyor. Sesim yettiğince, dilim döndüğünce türkü söy- lemeye devam edeceğim.” Ümit Yõlmaz, müziğini yazdõğõ “Dermanı Sende” parçasõnõn sözlerini yazmasõ için ken- dine bu konuda güvenemeyen eşine “baskı” uygulamasõyla, Sevcan Orhan sözleri bir çõrpõda yazõvermiş: “Ben şair, söz yazarı değilim. Tür- külerden yola çıkarak biraz taklit, birbirine uyuşturmayla ortaya böyle bir şey çıktı.” Şõkõr şõkõr bir Rumeli havasõ olan “Sevdiğim Küçük Yaşta” türküsüne Serkan Çağrı klarnetiyle katkõda bu- lunuyor. Albüm halaylardan bir derleme ile sona eriyor. Halaylar’da Sevcan’õn Or- han’õn köyünü anlatan Davut Sulari’nin “Şebge’nin Ka- vakları” ve Erzurum, Malat- ya, Erzincan civarlarõndan ha- lay havalarõ sõralanõyor: “Türkü hepimizin kulakla- rına dolmuş inkâr edileme- yecek bir güç. Dilim dön- mezken de türkü söylüyor- dum, dilim dönmeye başla- dıktan sonra da anlamlarını çıkarmaya başladım. Sonra- dan türkü söylenmiyor as- lında. Yetişirken kulağınız- da o motiflerin olması lazım. Bir yaşam biçimi olacaksa türkü söylemenin çocukluk- tan başlaması gerektiğine inanıyorum. Böyle de yaşı- yorum. 26 yaşındayım, mo- dern bir yaşam sürüp de türkülerle yol alınabileceği- ne göstermek naçizane be- nim hedefim.” ‘YAŞAM BİÇİMİM’ ‘Dilimdöndükçemüzik’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle