Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MAYIS 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 19
Ulvi An'nın 'Pantomime Drama (Sözsüz Tiyatro)' adlı kitabını bir solukta okudum
Sessizlikteki duygular...
ESİNTİLER
Heraklcia Pontika'ya gelen Kris-
pos, gösterileriyle tüm kenti büyüler.
Kıispos, gün geldi ağlatn tüm kenti...
Cenazesinin arduıdan sessizce yü-
rüyordu Herakleialılar... Oysa o an,
Krispos mutluydu!.. Ç'ünkü tüm ın-
sanlar duygulannı, kalbinden ve
beyninden gcçcnlcri konuşmadan,
sessizce anlatıyordu... Krispos'un
mezar taşına yazılan şiir şöyle bit-
mektedir: "Diinya bu pantomim-
ciye hayran kalmış, onu övmiiş ve
tiyatronun aldıı çiçcği olarak
.görmüştür. Onun parlak cazibesi
29 yaşında beklenmedik bir anda
ve şekilde sönmüştür." Knspos bir
pantomim sanatçısıdır... Dünyaıun
bilinen ilk pantomim sanatçılanndan
İ5İri... Ve onun anısına her yıl dün-
'yanın tüm pantomimcileri Heraklc-
ia kentinde düzenlenen fcstivaldc
bir araya gelmekte, göstcriler yap-
maktadırlar!..
Krispos'un mezarı...
Hayır!.. Böylc bir festival yapıl-
:mamaktadır!.. Ç'ünkü Herakleia'nın
günümüzdeki adı "Karadeniz Ereğ-
li"dir!ü... Eh, hal böyle olunca da,
dünyanın en cski pantomim sanatçı-
sının mczannm bulundugu bir kent-
te neden onun anısına bir sanat bu-
luşması düzenlcnmediğini açıkla-
.nıama gerek yoktıır sanınnı!.. Aman
ha!.. Sakın Ereğlili kardcşlerim alın-
masın... Krispos'un mezarı ülkemi-
, zin bir başka güzel beldcsındc olsaydı
değişen bir şey olnıayacaktı. Bıuıun
nedenini de pantomim sanatçısı Ul-
vi An şöyle açıklıyor: "Türkiye'de
cn çok icra edilen sanat mimdir.
Çünkü kiıııse konuşmuyor."
Ulvi An, ülkemizde bir ilki ger-
çekleştirdi ve pantomim sanatının kı-
tabını yayınıladı. "Pantomime Dra-
ma (Sözsüz Tiyatro)" adlı kitabı
elimden düşümıeden, bir solukta
okudum... 7. sanat olarak kabul edi-
len sinema, yüzyıllar öncesine da-
yanan pantomim sanatının bereket-
lı topraklarından beslenmiş, bü-
yümüştür. Charüe Chaplin ne de gü-
zel söylemiş: "Sesli sinema çıkt, si-
KULE
CANBA
SUNAY AKIN
nemanın şiiri öldü."
Tiyatronun şiiridir pantomim...
Ulvi An, bu sanatın yılmayan şairi-
dir. Onu, lstanbul Oyuncak Müze-
si'nc yaptığı ziyarette tanıdım, uzun
uzun sohbet ettik. Geride bıraktığı-
mız yüzyılın en ünlü pantomim sa-
natçısı Marcel Marceau'dan söz aç-
tık... Onunla tanıştığını, Marce-
au'nun pantomim sanatına henüz
sekiz yaşındayken, babasının şap-
kasını başına koyarak başladığını
anlattı... Ulvi An, kitabında da yer
veriyor Marceau'ya... Pantomim
kraluım şu sözlerini kazıyor bilgi da-
ğarcığımıza: "Pantomimde bir ka-
le görmeniz için bir kale inşa et-
nıeııiz gerekmez. Bir sandalye ko-
yarsamz sahneye kral gelir, bütün
haşmetiyle oturur. Işte size kralın
kalesi!.."
Ünlü pantomim sanatçısı Donıin-
go Pradel'lc dc tanışmasını anlatıyor
Ulvi An... Soruyor ona, "Kaç gös-
teriniz var?" diye... Tek gösterisi ol-
duğunu öğrenince şaşınyor ve ekli-
yor: "Neden tek gösteri? Süresi dol-
madı mı?" Pradel şu yanıtı veriyor:
"Tüm dünya seyretmedi ki!.."
'Doğayı yansılayan' bir sanat
Kitabın sayfalannda Özdemir
Nutku Hocamızın da ışığı altında ay-
dınlanıyoruz: "Pantomim, doğa-
nın alegorik tanrısı, Arcadia'nın
çobanı, dağların ve kıriarın efen-
disi Pan ile 'yansılayan' anlamına
gelen mimos sözcüklerinin bir ara-
ya gelmesiyle 'doğayı yansılayan'
bir sanatür." Ulvi An, pantomim sa-
natının ustalannı tanınyor bizlere: Ta-
ner Barlas, Gürsel Boyla, Erdinç
Dinçer, Mehmet Fıstık, Kaya Gü-
rel, Ergin Kolbek, Sedat Küçükay,
Yaşar Eyüboğlu, Ünal Pekel, Ab-
durrahman Albayıak. Konuralp
Sunal, Fahri Bozbaş... Ve tabii ki,
Vecihi Ofluoğlu, Erol Günaydın...
Listede karikarür sanatımızın ustası
Oğuz Aral da var... Her birinin yü-
reği altın değerinde olan pantomim
sanatının ustalannı tanıtuğı, bu sanatın
öykülerini, fotoğraflarla bedensel
çahşmalannı bize sunduğu için Ul-
vi An'ya büyük bir teşckkür borç-
luyuz. Victor Hugo yine çok güzel
söylemiş: "Bazı duygular ancak
sessizlikte ifade bulabilir..."
YAPIT. 8 MAYIS AKŞAMI SAHNELENECEK
Aşk ve acının öyküsü
SAVAŞ KÜRKLÜ
ADANA - Mersin Devlet
Opera ve Balesi, bir ilki daha
gerçekleştiriyor. Okan De-
miriş'in, "Yusuf ile Züleyha"
operasmın iki kez sahnelene-
ccğini belirten MDOB Mü-
dürü Kenan Korbek, "Mer-
sin Kültür Merkezi'nde 8
Mayıs günü 20.00'de ilk gös-
terimi, 21 Mayıs günü
20.00'de de gala gösterimi
olarak sahnelenecek olan
eseri, yeni döneınde daha
sık sahneye taşıyacağız" de-
di. "Yusuf ile Züleyha" öy-
küsünün, Türk hikâyeciliğin-
de ele alınan en eski konular-
dan biri olduğunu, bugünkü
bilgilere göre konuyu şiir di-
liylc ilk işleyenin Ali adlı bir
şairimiz olduğunu anımsattı.
Yakup peygamberin on iki co-
cuğundan biri olan Yusuf ile
Mısır Azizi'nin kansı Züley-
ha'nın adıyla anılan bir aşk
macerasını ilk kez opera ola-
rak sahneye taşımanın heye-
canını yaşadıklanm da vur-
guladı. Yapıtm orkestra şefli-
ğini Winfried Müller, koreo-
grafısini Berna Turhan İleri,
dekorlarını Seyhan Atamer
ve kostümlerini Çimen So-
muncuoğlu yaptı.
Uluslararası Akdeniz
Gençlik Şenliği başlıyor
GÜRSUKUNT
ANTALYA - Akdeniz Üniversite-
si'nin bu yıl on birincisini düzenleyeceği
Uluslararası Akdeniz Gençlik Şenliği, 6
Mayıs'ta "Akdeniz" temasryla başlıyor.
; Şenliklerin ilk günündc Ispanya'nm
ünlü dansçısı David Perez, flamenko
dans göstensi sunacak; Fatih Erkoç,
Demet Tuncer ve Hakan Aysev de Ak-
deniz Oda Orkcstrası yönetiminde "Söy-
lenesi Şarkılar" adlı bir koııser verecek.
! lkinci gün etkınliklennde ıse Italyan ko-
medyen Paola Nani, "Mektup" adlı ko-
medi gösterisini sahneleyecek ve "dün-
ya halk dansları gecesi" düzenlenecek.
Gecede rock grubu Pinhani de konser
verecek. Üçüncü gün ise beş. ünivcrsi-
tenin dans grupları "Akdeniz Dans
I Gecesi" konseptinde, Latin, modern
!ve su dansı gösterileri sergileyecek.
Metin
Demirtaş'a ödiil
• ANTALYA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk dünyasından çok
sayıda şair, yazar ve
bılım adamını bir araya
getiren Uluslararası
15. KIBATEK Edebiyat
Sempozyumu
Antalya'da sona erdi.
Türk edebiyatının
tanıtımı ve Akdeniz .
duyarlılığı nedeniyle
bu yılın KIBATEK
Edebiyat Ödülü Metin
Demirataş'a verildi.
Dilek Bale'yle
41 yıl
• Kültür Servisi-1967
yılında kurulan "Dilek
Bale Kurslan" 41. yılını
yannsaat 19.00'da
Atatürk Kültür
Merkezi'nde kutlayacak.
Gösteride, 'La Bayadcıe'
balesinden bölümlcr,
koreografilcnni Dilek
Önür ve Ceylan Önür
Lek'in yaptığı 'Masallar
Dünyası Çocuk Balesi',
'Dünya Çocuklan ve
Doğa Sevgisi' adlı çocuk
baleleri, 'Ara Sokaklar'
ve 'Direklcr Arası ve
lstanbul' adlı yapıtlar yer
alacak. Geceden elde
edilen gelir ise Çağdaş
Yaşarnı Destekleme
Demeği ve Doğa
Derneği işbirliğiyle,
gençlerin üniversite
burslanna katkıda
bulunmak ve doğada
ııeslı kuruyan türlerin
yaşatılmasını
desteklemek için
kullanılacak.
Şenliklerin dördüncü günündc ise Işın
Karaca ve Dolapdere Big Gang kon-
ser verecek. Şenlik, Zülfü Livaneli ve
Jocelyn B. Smith'in "Akdeniz Barış
Gecesi" isimli konseriyle son bulacak.
Şenlik atcşi ise geçen yıl olduğu gibi yıl-
lardır ateşi hiç sönmeyen Olimpos Ya-
nartaş'tan taşmacak.
Üniversitede meydana gelen olay-
lann ardından şcnlikleri ertelemeyi dü-
şündüklerini belirten Akdeniz Üni-
versitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa
Akaydın, "Ancak bu karar, terö-
ristlerin ekmeğine yağ sürmek de-
nıek olacaktı. O yüzden vazgeçtik.
Yaşanan olay anlık bir gelişmeydi.
Üniversitemizde daha önce olduğu
gibi şu anda da huzur var" diye ko-
nuştu. Akaydın, gereklı güvenlik ön-
lcmlerini alarak etkinlikleri halka aç-
mayı planladıklarını söyledi.
Hakan Aysev 'den 'Napolettane
alla Turca'şarkıları
Kültür Servisi - 'Teknik
Yapı Kültür ve Sanat Et-
kinlikleri' kapsamında tenor
Hakan Aysev, Napolitan aşk
şarkılan ve Türk sanat müzi-
ğinin birleşiminden oluşan
'Napolettanne alla Turca'
şarkılanndan oluşan bir kon-
ser vererek bir ilke imza ath.
Önceki akşam Caddebostan
Kültür Merkezi'nde yapılan
galaya, sanat ve iş dünyasın-
dan birçok tanınmış isim ka-
tıldı.
Teknik Yapı Başkanı Naz-
mi Durbakayım, açılış ko-
nuşmasında, Uphill Court,
Uplife Park, Dilman Tovvers
ve Uprise Elite başta olmak
üzere birçok önemli projeye
imza attıklarını ve yapılan
birer sanat eseri olarak inşa et-
tiklerini belirterek sanata ver-
dikleri desteği sürdüreceklerini
söyledi. Inşaat işinin de tica-
ret alanında gerçekleştirüen bir
sanat olduğunu ifade eden
Durbakayım, "Dünyanın en
önemli sanatçılanndan Lu-
ciano Pavarotti'nin öğrenci-
si Hakan Aysev güçlü yo-
mmlanyla bu çahşmaya gü-
zcüik kattı. Sıcakhğı ve duy-
gusalhğı ile öne çıkan ttalyan
ve Türk halklarının, bu ça-
lışmadan çok büyük bir haz
alacağını umuyorum. Sana-
tı paylaşmak için burada-
yız" dedi. Teknik Yapı deste-
ğiyle hayat bulan 'Napolet-
tane alla Turca' projesi,
CKM'deki galasının ardın-
dan dünyadaki önemli etkin-
liklere, festivallcre kahlacak.
Hakan Aysev vc 15 kişilik or-
kestrası, önce Türkiye, ardın-
dan da ltalya furnesi olmak
üzere Avrupa'nın birçok ül-
kesinde salıneye çıkacak.
Çizgili günler
• Kültür Servisi - lstanbul Bilgi
Üniversitcsi Kültür Yönetimi, Sanat
Yönetimi ve Sahne ve Gösteri
Sanatlan Yönetimi bölümleri 1. sınıf
öğrencilerinin düzenlediği 5. Çizgili
Günler Şenliği yann başlıyor. lstanbul
Bilgi Üniversitesi Santralistanbul
yerleşkesinde gerçekleşccek
etkinliğin bu yılki teması "Türkiye'de
Karikarür". (0 212 311 73 60)
Sıradan Faşizm
Sıradan faşizm artık zulnrn
dönüştü. Bu hükümet dönüştür
dü.
Dünya Basın özgürlüğü gü
nündeyiz.
Hrant Dink'in öldürülmesi üze
rinden 15 ay geçti. Bu ülkenin en
değerli gazetecilerinden birinil
arkadaşım Hrant Dink'i, salt düj
şündüğü, düşündüğünü ifade et-
tiği için öldürdük.
"Va ülkeyi terk etya da öldürü-
rüz" seçeneğine mahkûm edilen
Hrant Dink, terketmedi ülkesinij
Bu ülkede güvercinlere kimsenin
dokunmayacağına inanmıştı. Terk
etmedi ve 301 'in eline verilen si-}
lahla sokak ortasında vuruldui
Katillerin ve azmettirenlerin da^
vası sürdükçe ortaya çıkan reziN
likleri hep birlikte görüyoruz. Yi-
nelememe gerek yok. Yargıya
adalete olan saygım, emniyet
güçlerine, devlet kurumlanna olari
saygım paralanıp unufak oluyorj
Hrant'ın oğlunu bu ülkede bannj
dıramamanın utancına, kızlannın
ve eşinin yüzüne bakamama
utancı ekleniyor. Yargının faşiz-
minden utanıyorum.
•••
Sıradan faşizm artık zulme
dönüştü. Bu hükümet dönüştür-
dü.
1 Mayıs'ta Istanbul'da yaşa-
nanlar başka türlü açıklanamaz,
Amaç, Taksim Meydanı'nda
gürleyecek toplumsal muhalefe-j
ti susturmaktı. O nedenle kenti
polis ablukasına aldılar. O nedenle
Taksim'i işgal ettiler. O nedenle
gaJ*bombalan, o nedenle coplarj
o nedenle basınçlı sular, o ne-
denle coplar, o nedenle tekmeler,
o nedenle zulüm...
AKP ile bu ülkenin demokra-
tikleşme yolunda en büyük adımı
attığına inananlar...
AKP sayesinde tabulann yıkılıp
artık her konunun sorgulanabile-
ceğinisavunanlar...
AKP ile bu ülkenin politik ve
ekonomik istikrara kavuştuğunu;
ileri sürenler... Bu sözde istikrar
sayesinde nurlu ufuklara koştu-
ğumuz için bayram yapanlar...
"Demokrasiye kavuştuk" diye
zil çalıpoynayanlar...
AKP'nin "demokrasitutkusunu"
anlata anlata bitiremeyen aydın-
lar, yan aydınlar, çeyrek aydınlar,
aydıngeçinenler...
Çok merak ediyorum: Yaşadı-
ğımız şu 1 Mayıs'tan sonra ne dü-
şündüklerini merak ediyorum.
Yüzleri kızarmıyor mu, utanmı-
yorlar mı!
• • •
Sıradan faşizmin bu ülkeyi ele
geçirdiğinin bir işareti de nedir bi-
lir misiniz?
Sanki o 1 Mayıs'ta yaşananlar
yaşanmamış gibi yapanlar. Yok-
muş, olmamış gibi yapanlar...
Hastaneden içeri, çocuklann,
hastaların, hasta yakınlarının bu-
lunduğu alana gaz bombası atıl-
mamış gibi... Parti ve sendika bi-
nalanna saldın düzenlenmemiş gi-
bi... Kaldınma oturan kızlar, tek-
melenmemişgibi... Başını kolla-
rıyla korumaya çalışan genç ga-
zetecinin kollan coplarla kınlma-
mış gibi yapanlar... O gün tüm es-
nafın mağdur olduğunu, insanla-
rın işkenceden geçirildiğini gör-
memiş gibi yapanlar...
(Bizim gazetenin köşesinde,
görmeengelli ikimüzisyen, biriça-
lar ötekisöyler, gelen geçenin kat-
kılanyla yaşamlannısağlar... On-
lar bile geçemedi polis zulmünü,
gelemediler hergünkü yerterine!)
Sanki o 1 Mayıs'ta yaşananlar
yaşanmamış gibi yapanlar. Yok-
muş, olmamış gibi yapanların
değer ölçüleri nelerdir?
Başkalarının yüzüne kafasına
inen coplardan, tekmelerden,
kendi canları acımaz mı? Başka-
larının yediği gaz bombalanndan
kendi ciğerleri yanmaz mı?
Insan değil mi onlar? Hak ve
haksızlıklar üzerine ne düşünürler?
Insan olduklan, açgözlülükleri-
ni doyuramadıkları, sadece tüke-
timleri önlendiği, engellendiği
vakit mi akıllarına gelir?
Ne biçim insan bunlar?
•••
Dünya Basın Özgürlüğü gü-
nündeyiz.
Bu akşam, Türkiye Yazarlar
Sendikası, Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti ve lletişim Araştırmala-
n Demeği, düzenledikleri gecede
ilhan Selçuk ve "basın suçu" ge-
rekçesiyle halen cezaevinde bu-
lunan Gergerli {Adıyamari) gaze-
teci Hacı Boğatekin'e "Basın
Onur PlaketP', Genco Erkal'a ise
"Düşünce özgürlüğüne Emek
VerenlerPlaketr veriyor. Yaşam-
ları boyunca faşizmin sıradan-
laşmasına izin vermeyen üç
isim...
Geçen pazar, TÜYAP Izmir Ki-
tap Fuan'nda, kucaklaştığım her
okur bana İlhan Selçuk'un sağ-
lığını soruyordu. Endişe etme-
yin, onda bu bilgelik, bu sağdu-
yu ve bu yüreklilik oldukça, faşizm
onu yenemez diyordum.
TYS, Genco Erkal'ı, Türkiye
Yazaıiar Sendikası "Onur Üyesi"
seçtiğini açıkladı. Bu çok yerinde
karan kutluyorum. Hatırlatmak is-
terim ki, Genco Erkal sadece
usta birtiyatrocu değil. Yıllar için-
de tıpkı "Sivas 93" oyununda ol-
duğu gibi, birçok oyunu kendi
yazdı ve bu yolda da ustalığını is-
patladı.
•••
Tiyatrodan söz ettim ya... An
diyorum, keşke size yalnız tiyat-
rolardan, sergilerden, müzikten, şi-
irden söz edebilsem. Ama yaka-
ma sanlıyor sıradan faşizm ve izin
vermiyor.
Yine de bir güzel haber: Ulus-
lararası lstanbul Tiyatro Festiva-
li'nin bu yılki Onur Ödülü'nün
Türkiye'den kime gideceği belli ol-
du: Gülriz Sururi ve Engin Cez-
zar'a! Müthiş isabetli ve yerinde
bir karar! Onları şimdiden kutlu-
yorum. (Yazısını bir başka güne bı-
rakıyorum.)
Geçen pazar Hatice Tuncer'in
Idil Biret'le yaptığı o enfes rö-
portajı kaçırmadınız umarım! Ak-
bank Sanat'ın 15. yılı kutlama
konserinde Brahms valsleri ve
şarkılarıyla, Schubert, Schu-
mann ve alkışlann dinmemesi
üzerine programına kattığı List
etütleri ve Bach ezgileriyle "uçur-
du" dinleyicilerini ve ertesi gün so-
luk soluğa Gaziantep'e uçtu.
Anadolu'ya...
•••
Bu pazarı şiirsiz bitirmeyelim:
Gülten Akın'dan "Savaşı Bekler-
ken"
"Nergisten sorumlu değilmi-
şim bunu öğrendim I Kar umar-
sız yağabilir, ayaz çıkabilir/ Uzun
sürebilir, kötü şeyler olabilirI Ner-
gis uyanmayabilir.
Ne ışığını ne dalı sor ne de to-
murcuğu I Aklım kınk, şaşırdı es-
ki beklentilehm I kimyasal korku-
lar, kanlı gecelikler, dalgalı siren-
lerl Çocuklan koyver, nereye git-
seler ne yapsalar I Nasılsa füze-
ler bombalar onları buluyor.
Nergisten ben sorumluydum,
ışığından ve çocuklardan I Yanlış
mı belledim, insan sorumluluktur."
Insanın sorumluluk olduğunu
hepimizin anlayacağı günleri öy-
leözlüyorumki...
e-posta: zeynep@zeynepo-
ral.com
Kuftur SanattiymcM
Güneş Karubod*
Duvsrunn DiH
25 Nisan -16 May» 2008
YapıKredi
SermetÇifterSabnu
ta
Sanato hayat
haysta »anat katmak jçjn...
y Çarşamba
Caddebostan Kültür Merkezi - Saat: 20:00
Şef
Program
G. Enescu
Joseph Wolfe
: Decet, üflemelı çalgılar ıçın,
Re Majör op. 14
W. A. Mozart : Serenat, üflemelı çalgılar sekizlisi için
No. 12 do minör, K388 (384a)
D. Şostakovıç: Yaylı Çalgılar Dörtlüsü No. 8
do minör op. 110a (uyarlama)
BK!
Blletıx Sotış Noktalan:
0216 556 98 00
www.bıletİx.ccHTi
www borusansanat com
r