23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS 2008 PAZAR 14 PAZAR KONUGU levla.tavsanoglu(c cunihuiiyet.com.tr Litvanya Başbakanı Gediminas Kirkilas, Türlüye 'nin AB açısından çok önemli bir ülke olduğunu söyledi ' AB, Avrasya'ya genişleyebilir'SÖYLEŞİ LEYIJ^ TAVŞANOĞLU Litvanya Başbakanı Gediminas Kirkilas ge- çen hafta Türkiye'deydi. Öncc Ankara'ya gitti. Erdoğan'la görüştü. Ardından tstanbul'a gele- rek Marmara Grubu Vakfi'nca düzenlcnen 11. Avrasya Ekonomik Zirvesi'nc katıldı. Zirve sı- rasında da Kirkilas'la Sepetçiler Kasn'mn deni- ze bakan bir odasında bu konuşmayı yaptık. Kirkilas, Türkiye'ylc çok yakın ilişkiler kurul- masından yana olduğunu belirterek Rusya'nın karşı çıktığı enerji boru hattı projcsi Nabuc- co'ya büyük destek sağlamaya kararlı oldukla- nnı açıkladı. Kirkilas bu bağlamda Nabuc- co'nuıı Rusya'ya karşı geliştirilmiş bir proje ol- madığını da önemle vurguladı. Türkiye'nin AB için çok önemli bir ülke olduğunun altını çizen Kirkilas, Avrasya bölgesinin de geleceğin fir- satlar kaynağı haline geldiğine dikkat çekti. - Ankara'da Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan ve hükümet üyeleriyle çeşitli temaslar yaptımz. Ne gibi anlaşmalara vardımz? KİRKtLAS - Başta Nabucco boru hattı pro- jesine destek. Ardından taşımayla ilgili Viking deıniryolu projesi, Türk-Litvanya tş Foru- mu'nun geliştirilmesi gibi konularda anlaşma- lar sağladık. Başbakan Erdoğan ve heyctini Lit- vanya'ya davet ettik. - Bu çok tartışmah Nabucco projesinin ger- çekçi ve kârlı bir proje olduğunu düşünüyor musunuz? Bildiğim kadarıyla Rusya Federas- yonu bu projeye kesinlikle karşı... - Nabucco'nun gerçekçi ve kârlı bir proje ol- duğu hiç kuşkusuzdur. Rusya'nın elinde epeyce sayıda cneıji hattı var. Nabucco, Rusya'nın aleyhine olan bir proje değildir. Bizim de bir doğalgaz ve petrol piyasasma ihtiyacımız var. Bugün elimizde hcnüz bu yok. Dolayısıyla bu bölgede bir enerji pazanna vc rckabete ihtiyacı- mız vardır. - Peki, sizce Rusya Federasyonu neden Na- bucco projesine karşı çıktı? - Bütün ülkeler enerji alanında tekel yarat- mak isterler. Mantıklı düşünürscniz bu sonuca vanrsınız. Pek çok ülke vc şirket, pazan tckeli- nc almak için uğraşıyor. Tekelcilik diktatoıya için çok daha iyidir. - İyi de, ö'zellikle Batı dünyası bugünkü dünyada her sektörde rekabetin önemli oldu- ğunu savunuyor... - Tabii. Ben de bunu savunuyorum. Ama sa- dece tek bir doğalgaz ve petrol boru hattı olursa rekabet bunun neresindedir? Bu bölgede enerji alanında hiçbir rekabet yok. Sadecc tekcl var. Benim ülkem de dahil, Litvanya'nın bulun- duğu bölgedeki ülkelerin altenıatif enerji hatla- nna ihtiyaçları var. O nedenle de burada yeni bir boru hattına gereksinim duyuyoruz. Enerji hatları ve enerjinin dağıtıcılan çcşitlendikçe bu bizim bölgemize çok yararlı olacaktrr. - Tam olarak bugün hangi ülkeler Nabucco projesi içinde? - Bazı AB üyesi ülkeler. Avusturya, Roman- ya, Bulgaristan, Litvanya, Polonya, Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, galiba da Kazakis- tan. Bu doğalgaz boru hattı, bizim gibi ülkeler için çok önem taşımaktadır. Çünkü böylece al- dığımız doğalgazda tekel kınlmış olacaktır. - Litvanya 2013 yılında AB'nin dönem baş- kanı olacak. Türkiye'nin askıda bekleyen AB 'ye tam üyeliği konusunda Litvanya, dö- nem başkanlığı sırasında ne gibi adımlar ata- cak? - Litvanya, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini her zaman desteklemiştir. Çünkü Türkiye'nin Akdeniz havzası ve Karadcniz bölgesi için stra- tejik açıdan önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. Ama birinci koşul da AB'nin daha fazla geniş- lemek isteyip istemediğinc karar vermcsidir. Genişlemenin son halkası tamamlandıktan son- ra, yani Romanya ve Bulganstan'ın da katılı- mıyla işlcr biraz yavaşladı gibi. Son yıllarda bir de AB Anayasası konusunda anlaşmazlıklar çıktı. Ülkelerin bir araya gelip yeni bir anayasa ko- nusunda karar almalan lazım. Aynca bu yıl, en geç önümüzdeki yıl AB'nin daha fazla genişle- mesi konusunda müzakereler açılması ve ülke- lerin hepsinin bu konuda fıkir birliğine varması gerekiyor. Sıra Hırvatlstan'da - Anlaşıldığı kadarıyla bundan sonraki ge- nişleme sürecinde Hırvatistan AB 'ye üye ola- cak. öyle değil mi? - O konuda henüz nihai bir karar yok. Ama Hırvatistan tam iiyelik müzakerelcri sürecinde önemli yol aldı, çok sayıda fasıl açtı. Ama her şeyden öncc AB'nin geneldc gcnişleme konu- sunda bir karar venneleri gerekiyor. - Anlaşıldığı kadarıyla AB 'nin bu konuda henüz kesin, somut bir projesi yok... 'Türkiye ile bir demiryoluprojemiz var' - Gürcîstan 'dan söz ettiniz. Gürcistan çok kiiçük bir ülke olmasına karşın Rusya gibi birgüce kafa tutabiliyor. Sizce bunu nasıl yapabiliyor? - Gürcüler kendi yollannı seçtıler. Bu yol Batı yoludur. Bu seçimlerini de kararhhkla hayata geçirdiler. Gürcistan gelecekte AB üyesi olmayı kendine hedef edinıniş bir ülke. 0 ülke için böyle bir niyet çok iyi. - Litvanya ve Türkiye'nin ilişkileri gelecekte nasıl geliştirilebilir? Beklentileriniz nedir? - Pek çok alanda ilişkileri geliştirmek için önümüzde pek çok fırsat olduğuna inanıyorum. Hükümetiniz ve Başbakanınız için ckonominin çok önemli olduğunu biliyorum. Bugün Litvanya ve Türkiye arasındaki ikili ticaret birkaç yüz milyon Avro tutannda. Ama önümüzde bu ticaretin boyutlannı geliştirebilecck çoîc daha büyük fırsatlar var. Ulkemizin üç buçuk milyon nüfuslu Letonya'yla ticareti milyarlarca Avro tutannda. Ticaretimizi geliştirmek için Tiirkiye-Litvanya iş forumunu kurmamız gerektiğini biliyoruz. Şimdiden Türk işadamlannı Litvanya'da kimi sektörlcre yatırım yapmaya çağırdık. Aynca ülkelerimiz arasındaki taşımacılık sektörünü geliştirmemiz gerekir. Böylece bir demiryolu projesi de ortaya çıktı. Turizm de önemli fırsatlan bulunan bir sektör. Geçen yıl Türkiye'ye 70 binin üzerinde Litvanyalı turist geldi. Litvanyalı turistler için birkaç yıl önce ilk tercih ülkesi Ispanya'ydı. Ama bugün tspanya'nın yerini Türkiye aldı. Bunların dışında, iki ülke arasında kültürel işbirliği çok önemli. Gelecek yıl başkentimiz Vilnius, 2010'da da lstanbul, Avrupa'nın kültür başkenti olacaklar. Böylece kültürel faaliyetlerde de işbirliği yapabiliriz. Aynca Litvanya'nın AB'yle ilişkilerinden edindiği deneyimleri de Türkiye'yle paylaşabiliriz. Bunu Moldova'yla, Gürcistan'la ve başka ülkelerle yapıyoruz. lşbirliğinin kurumsallaşması çok önemlidir. Bir başka örnek, parlamenterler arası işbirliğidir. Parlarnenterler kendi aralannda her konuyu müzakere edebilir, ardından da hükümetlerine oluşan fıkirleri iletebilirler. - Öyle demeyelim. Bütün ülkelerin fıkir birli- ği halinde ne istcdiklerine karar venneleri gere- kiyor. - AB 'nin çok önemli ekonomik veparasal sorunları olduğunu biliyoruz. özellikle de Av- ro 'nun değerinin çokyüksek oluşu, AB 'nin lokomotifî durumundaki Almanya ve Fran- sa 'daki sosyalpazar ekonomisi, işleri iyice zorlaştırıyor. Bu durumda AB gelecekte nasıl stratejik bir güç olarak ortaya çıkabilir? - Biliyorsunuz, bu son global dalgalanmalar yüzünden AB kadar ABD de ekonomik ve pa- rasal açıdan zorlanıyor. Aslında bu dalgalanma- lar bütün dünya ülkelerini etkisi altına almış durumda. Ama ben AB'nin bu sorunlann üstesinden gelebilecek kapasitede olduğuna inanıyorum. Ote yandan bu ekonomik ve parasal sorunlar AB'nin genişlemesini durdurmamahdır. Geniş- lemc siyaseti AB için bir hayli yararhdır. - Peki, Türkiye'siz bir AB stratejik aktör olabilir mi? - Demin de söylediğim gibi Türkiye'nin tam üyeliği AB için çok önemlidir. Litvanya, Türki- ye'nin hem AB henı de bu bölge için çok önemli olduğunu düşünmektedir. - AB, Avrasya bölgesine Türkiye üzerinden genişleyebileceğini hiç akıl etmiyor mu? - Akıl edip etmediğini bilmiyorum, ama AB Türkiye üzerinden Avrasya'ya genişler. Türki- ye'nin dünyadaki coğrafı ve siyasi konumu çok önemlidir. -Peki, sizAB bürokrasisinin Türkiye'yle tam iiyelik müzakerelerinde hakça davrandı- ğını düşünüyor musunuz? Kimileri Türkiye P O R T R E GEDİMtNAS KtRKİLAS Vilnius, 1951 doğumlu. Yükseköğrenimini siyaset bilimi alanındayaptı. Üniversiteyi bitirdikten sonra Litvanya KomünistPartisi 'ne üye oldu. Partinin lideriAlgirdas Brazaukas 'ın basın sekreterliğini yürüttü. Litvanya 'mn 11 Mart 1990 'da bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Litvanya SosyalDemokratPartisi 'nden dört kezparlamento üyeliğine seçildi. 2004 'te savunma bakanı olduktan sonra işletmeyönetimimastınnı yaptı. 2006'da Litvanya Parlamentosu tarafindan Başbakan seçildi 200?"de azınlık hükümetinin olağanüstü ekonomik başanlan nedeniyleyılın ekonomisti ilan edildi. için yeni kriterler ortaya atıldığını söytüyor. Siz buna ne diyeceksiniz? - Hayır, bu mümkün değil. AB'nin tek bir kriteri vardır. O da Kopenhag Kriterleri'dir. Bütün ülkeler de buna uymayı taahhüt eder. Hiçbir zaman ycnı kriterler icat edilmeyeceği konusunda da uzlaşmaya vanlmıştır. Aksi bir davranış, AB idealine aykındır. Bu eleştirileri ben de biliyorum. Başbakanınızla konuşurken de konu gündeme geldi. Ama sizin müzakere Sürecini hızlandırmanız, daha fazla fasıl açmanız gerekiyor. Geriye dönüp örneğin Litvanya'nın müzakere sürecine bakalım. Pek çok sorunu biz de yaşadık. Pek çok aday ülke de benzer zorluklan yaşa- dı. Ama genelde her adayın Kopenhag Kriterle- ri'ne uyması şarttır. FırsatlarA vrasya rfa - Siz Avrasya Ekonomik Zirvesi toplantılan na katıldınız. Üst düzey katıltmcılarla bir ara- ya geldiniz. Avrasya bölgesinin gelecek için fırsatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? - Avrasya bölgesinin önünde çok iyi fırsatlar aynı zamanda da kimi tehditler olabileceğini görüyorum. Avrasya'da ekonomilerini enerji kaynaklan ftzerine kuran ülkeler var. Kimi ül- kelerde de pu kadar zengin enerji kaynaklan yok. Bölgede çok önemli taşıma koridorlan bu lunuyor. Bölgenin ülkelcrinde demokrasi düzeyinin ve olaylara bakış açılannın farklı olduğunu tespit ettim. Hiç kuşkusuz geçmişten gelen nedenlerle kimi ülkelerin komşulanyla sorunlan olduğunu biliyorum. lAma genelde bu bölge, dünyanm en hızlı kalkınan bölgelerinden birisi. Gelecek içiıiı çok büyük firsatlar vaat ediyor. - Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra tek merkezli bir dünyada yaşamaya başladık. Dünyada bugün teksüpergüç ABD'nin oluşu uluslararası istikrarın çıkanna hizmet ediyor mu sizce? • Biliyorsunuz, Rusya böyle bir yaklaşımı reddediyor. Ben de buna inanmıyorum. Çünkü geçmişe, Soğuk Savaş dönemine baktığımız za man iki süper güç vardı. Bunlar ABD ve Sov- yetler Birliği'ydi. Aradaki fark, ABD'nin demokrat bir ülke oluşu, Sovyetler Birliği'nin ise olmayışıydı. Dolayısıyla bugünkünden çok daha farklı bir durum vardı. Rusya'dakl etemokrasi yetersiz - Peki, bugün Rusya 'nin demokratik bir ül- ke haline geldiğini düşünüyor musunuz? - Bunda hiç kuşku yok. Hele de Sovyetler Birliği'yle kıyaslanınca. Ama Rusya'daki de- mokrasi de yeterli değil. Bugün güç mcrkezi bir ya da iki ülkenin elin de değil, diye düşünüyorum. Dünyada artık bir den çok ittifak var. Bunlardan birisi NATO. Bir başkası AB. Evet, ABD var. Ama yıldızlan yükselen güçler de ortaya çıkıyor. Örneğin Çin ve Hindistan. - Ya Şanghay Grubu hakkında ne düşünü- yorsunuz? - Tabii, Şanghay Grubu da var. Demek istedi- ğim, artık dünyanın tek bir güç merkezinin ol- madığı. - Demin, ABD 'nin demokratik bir ülke ol- duğunu söylediniz. O zaman Irak'ı işgal edip milyonlarca insanın ölümüne sebep olan ABD nasıl demokratik bir ülke olabilir? - Irak'ı işgali sırasında pek çok ülke ABD'yi eleştirdi, ama bir o kadar ülke de ABD'ye des- tek verdi. Bugün koalisyon güçleri olarak Irak Savaşı'nın içindeyiz. NATO içinde bile kimi ülkeler Irak'ın işgali- ne karşı çıkmıştı. Öte yandan, NATO üyesi ol- mamasına karşın Gürcistan, Irak'ın işgalini desteklemişti. Orman Mühendisleri Odası lstanbul Şubesi Başkanı Gıyasettin Baki, orman suçları için genel ve özel af çıkanlamayacağını vurguladı 2B yasasıyla ormaıılarımız azalacak NERİMAN OZCAN Orman Mühendisleri lstanbul Şubesi Başkanı Gıyasetin Baki, bugüne kadar 6831 sayılı yasa- nın 2 ve 2/B madde uygulamalanyla orman ka- dastro komisyonlannca Hazine adına yaklaşık 500 bin hektarhk bir alanın orman sının dışına çıka- nldığını belirtti. Baki, Yeni Anayasa Taslağı'nın 131. madde 4. fıkrasıyla "23 Temmuz 2007 ta- rihinden önce bilim ve fen balanundan orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan yerler" or- man dışına çıkanlıp hükmü gerçekleşirse ülke ge- nelinde yaklaşık 250 bin hcktar dalıa orman ala- nının usulsüz olarak yer edincn kişilere, kuruni ve kumluşlara satışının yapılmasının yasal altlığı ha- zırlanmış olacağı uyansında bulundu. Genelde insanın bilinçli çıkardığı yangınlar- dan sonra açılan alanlar 2B yasasına konu edil- diği gibi, orman niteliğini kaybettiği için ima- ra açılması isteniyor. Bugüne değin, her ne ka- dar yasa gereği yanan alanlann ağaçlandınlması söz konusu ise de genelde bu alanlann niteliği- ni kaybettiği ilcri sürülerek 2B yasası ile imara açılması öneriliyor. Onııan Mühendisleri Oda- sı tstanbul Şubesi Başkanı Baki, bütün orman- lann gözetiminin devlete ait olduğunu, yanan or- manlann yerinde ve orman içinden nakledilen köyler halkına ait arazilerde yeni onnan yetiş- tirilmesi gerektiğini ifade etti. özelleştirmenln önü açıhyor Bu yerlerin imara açılmasının söz konusu ol- madığını vurgulayan Baki, "Bu ormanlar za- manaşımı ile miilk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olanıaz. Orıııan- lara zarar verebilecek hiçbir faaliyete müsaa- de edilemez. Münhasıran orman suçları için ge- nel ve özel af çıkanlamaz. Devlet ormanlannın mülkiyeti devrolunamaz" dcdi. "Yeni Anayasa Taslağı'nın 131. maddcsi 4. fıkrası (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen yerlerin değerlendirilmesi veya gerçek ve tüzelkişilcre satılması veya be- deli karşılığı kullanım hakkı verilmesi kanun- la düzenlenir. Satış veya kullanım hakkı veril- mesinde önçelik, fülen bu arazileri kullananlar veya orman köylülerinindir" şeklinde düzenle- me yapıldığını anımsatan Baki, bu durumda, mevcut anayasamızdaki, ormanlar ile ilgili 169. ve 170. maddeler yerinc yeni düzenlenen anayasa tas- lağrndaki 131. madde incelendiğinde 2. nkrasın- daki "işlettirilir" kelimesiyle devlet orman işlct- meciliğinin özelleştirilmesinin yolunun açılmak is- tendiğini ifade etti. Baki "23 Temmuz'a kadar usulsüz olarak ormanı açmak suretiyle yer edi- nen kişiler ödüllendirilmek suretiyle, daha fazla orman alanı 2B uygulaması ile Hazine adı- na orman sının dışına çıkarılarak mevcut or- man alanlarımız azalacaktır" dedi. Çözüm bulunablllr Baki, anayasamızın 169. ve 170. maddeleri ye- m'den düzenlenerek 31 Aralık 1981 tarihinden ön- ce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kay- betmiş yerlerin "bir defaya mahsus olmak üze- re orman sımrları dışına Hazine adına çıkarı- labileceğini" ifade edcrck orman sının dışına çı- karma işleminin bir daha yapılamayacağuıın be- lirtilmesi gerektiğini söyledi. Baki aynca orman bütünlüğunü bozmayacak, su ve toprak rejimine zarar vermeyecek, biyolojik çeşitliliği koruyucuj yaban hayati ile tarihsel ve kültürel değerleri ko-! ruyucu, düzenleyici esaslann da 2. madde kapsa- mında ortaya konması gerektiğini sözlerine ekle- di. Baki, orman sının dışına çıkanlan yerlerden ta- mamen yerleşim alanı haline gelen alanlann, or- man köyü nüfusuna kayıtlı ve o yerde ikamet eden ; köylülenn fiıli dummu dikkate alınarak bir baş- ka kişiye devredilemeyeceği hükmü getirilerek be- delli olarak tahsisinin yapılması veya il ve ilçe be- lcdiye smırları ya da mücavir alanlar içerisinde yer- leşim alanlarinın 'Kentsel Dönüşüm Projeleri'ne konu edilmek şartı ile hak sahiplerine tahsıs edil- mcsi gerektiğini söyledi. Baki, tanm yapılan alanlann orman köyü nü- fusuna kayıtll ve o yerde ikamet eden köylülere fii- li durumlan dikkate alınaıak bir başka kişiye dev- redilemeyeceği hükmü getirilerek tahsisen kiraya verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle