04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 19 Mide kanseri profili belli oldu Tıbbi Onkoloji Derneği’nin yaptığı araştırma, mide kanserinin Türkiye’de Batı ülkelerine oranla 5 kat daha sık görüldüğünü ve 10 yaş daha erken ortaya çıktığını gösterdi SİBEL BAHÇETEPE Tedavi Yoksa... Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Binlerce genetik (kalıtımsal) hastalık var. Moleküler biyolojinin gelişmesi oldukça yeni sayılır. Hastalıkların bir bölümünün anneden veya babadan çocuğa geçtiği, bazılarında ise her ikisinin taşıyıcı olduğu uzun yıllardır biliniyordu. Ancak hastalıklardan sorumlu genlerin bulunması son 2025 yılın çarpıcı gelişmeleridir. 1986 yılında erkek çocuklarda görülen ve ilerleyici kas zayıflığı yapan Duchenne hastalığının geni bulunduğu zaman bu büyük umutlar yarattı (Breakthroughbüyük adım). Yakın bir gelecekte tedavilerin gerçekleşeceği bekleniyordu. Oysa bugün 22 yıl sonra gen tedavileri hâlâ gerçekleşmedi. Evet, sorumlu genler birer birer saptandı, ancak gen tedavileri bütün denemelere karşın çok az istisnası ile henüz başarılamadı. Bilim insanlarının hasta gen yerine sağlamını koyma girişimleri sonuçsuz kaldı. Genetik hastalıklarda tedavinin, sanıldığından daha çok büyük engellerle karşı karşıya olduğu anlaşıldı. Şimdi gen onarımı (exon skipping) için çalışmalar sürüyor ve umut verici görünüyor. Kök hücre umutları süregeliyor. Çeşitli ilaç denemeleri de var. Bunları sabırla beklememiz gerekiyor ve bu bekleme döneminde tedavi edemediğimiz insanları nasıl yaşatacağımızı titizlikle planlamamız gerekiyor. Ama beklemeyip olmayan tedavileri hastalara sunanlar hiç eksik değil. Medya da bu konuda titizlik gösteremiyor. Düşünün ki çok satan bir gazetemiz, iki gün önce sayfasını gerçek olmayan bir kök hücre tedavisi haberine ayırdı. Yazık ki halkın küçümsenemeyecek bir bölümü bunlara kolaylıkla aldanıyor. Politikacıların böyyük Türkiye, nurlu ufuklar, kalkınıyor, büyüyor, zenginleşiyoruz masallarına inandıkları gibi. Hemen tüm yazılarımda, konuşmalarımda, bir toplum için akıl ve bilime dayanan eğitimin ve bir bilim toplumu yaratmanın önemi ve önceliğini vurgulayıp dururum. Dikkat ediniz, çözüm arayışlarında, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü tartışmalarında yoksullukla, işsizlikle, eğitim yoksunluğu ile boğuşan halkın ve emekçinin durumu hiç de ön planda değildir. Ortalama 4 yıl eğitim görmüş, yoksulluk ve işsizlikle baş başa bir toplumun demokrasiye kolay kolay destek veremeyeceğini söylemekten korkuyor, utanıyoruz. Bilime sırtını dönmüş bir oligarşi ve yönetimi ele geçirmiş bir grup da bundan alabildiğine yararlanıyor. Dönelim genetik hastalıklara, bunlar için genetik danışmanlık merkezleri lazım. 16 milyonluk Hollanda’da 200 tane var. Kalıtımsal geçiş nasıl oluyor? Akraba evliliğinin rolü nedir? Anne baba korunmak için ne yapmalı. Bir çocuk hasta ise ikinci çocuk için olasılıklar nedir? Doğum öncesi tanı yapılabilir mi? Tüp bebek yararlı olur mu? Bunları çok iyi öğrenmesi lazım insanların. Ama TV’lerde bunları dinleyip öğrenemezsiniz. Daha çok hastane tanıtımına ve propagandasına yarayan, anlaşılması güç laflar dinlersiniz çok defa? Oysa Japon halkı bunları çok iyi biliyor. Bu nedenle o memlekette akraba evliliği 2000 de 1’dir (Bilim toplumu). Bizde ise yüzde 21. İkinci aksayan şey de tedavisi olmayan hastalar için yapılması gerekenler alanında ortaya çıkıyor. Onların yaşam kalitesini yükseltmek için, insan gibi yaşamalarını sağlamak için yapılabilecek çok şey var. Gelişmiş ülkeler bunu yapıyor. Gıpta ile izliyorsunuz. Yurdumuzda da gerek devletin gerekse belediyelerin halkla, derneklerle, hasta ve yakınları ile işbirliği içinde yapacağı şey budur. Yapılan şeyler var ama çok eksik. Onların hastalıkları ile birlikte insan gibi yaşatmak (rehabilitasyon), eğitim görmelerini ve bir meslek edinmelerini sağlamak, taşıt araçlarından yararlanabilmeleri için, kaldırımlarda yol alabilmeleri için, uygun fizyoterapi görebilmeleri için çabalamak... Bunlar başarılırsa tekerlekli sandalyedeki bir hasta da bir engelli de pekâlâ mutlu olabilir. Ama böyle yapmayıp halka en az 3 çocuk sahibi olmalarını salık verip “O zaman çocuklar tinerci olur” diyenlere (Süleyman Demirel) “Siz niye tinerci olmadınız?” diye muhteşem(!) bir cevap verirseniz, o zaman halkınıza hizmet filan götüremezsiniz. BELEK Türk Onkoloji Grubu’nun yaptığı araştırma, Türkiye’deki mide kanseri profilinin Batı’dan farklı olduğu sonucunu çıkardı. Araştırmaya göre, Türkiye’de mide kanseri Batı ülkelerine oranla 5 kat daha sık görülüyor ve 10 yaş daha erken ortaya çıkıyor. Yaklaşık bin hasta üzerinde yapılan araştırmaya göre bunda tuzlanmış, tütsülenmiş yiyeceklerle, mangalda pişirilen yiyeceklerin tüketimi büyük rol oynuyor. Sonuçlar açıklandı Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından 2830 Mart tarihleri arasında Antalya Belek’te düzenlenen 2. Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sorularımızı yanıtlayan Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Gökhan Demir, mide kanseriyle ilgili yapılan araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın iki yıl önce başladığını ve geçen yıl aralık ayında tamamlandığını anımsatan Demir, mide kanserinin Türkiye’de görülme yaşının ortalama 57 olduğunu söyledi. Prof. Demir, yaptıkları araştırmada en genç mide kanseri vakasının 19, en yaşlısının ise 85 yaşında olduğunu belirterek araştırma için İstanbul, Ankara, Kayseri, Diyarbakır, İzmir’deki büyük kanser hastanelerinden vaka örnekleri verilerinin incelendiğini dile getirdi. “Gelen vakaların klinik özellikleri ve profilleri çıkarıldı” diyen Prof. Dr. Demir, araştırmanın sonuçlarında göze çarpan önemli bulgunun mide kanserinin sıklıkla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülmesi olduğunu söyledi. Demir, bunun nedeninin tam olarak bilinmediği, ancak tütün kullanım yaygınlığı, beslenme tarzı ? Bin hasta üzerinde yapılan araştırmaya göre mide kanserinde tuzlanmış, tütsülenmiş yiyeceklerle mangalda pişirilen yiyeceklerin tüketimi büyük rol oynuyor. ve sebzemeyvenin az tüketilmesinin etkili olabileceğini ifade etti. Sinsi bir hastalık Türkiye’de her yıl en az 30 bin kişide görülen mide kanserinin sinsi bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demir, beslenme alışkanlıklarının mide kanserindeki artışta önemli rol oynadığını kaydetti. Demir, Türk mutfak yapısının da mide kanserini etkilediğini vurgulayarak “Gıdaların saklanma tarzı çok önemlidir. Salamura, turşu gibi tütsülenmiş gıdalarla mangal kültürünün yaygınlığı kanser rizkini arttırır. Ayrıca çevresel ve genetik faktörlerin de etkisi vardır” açıklamasını yaptı. Mide kanserinin Batılı ülkelerde daha az görüldüğünü ve başlangıcında hiçbir belirti vermediğini anlatan Prof. Dr. Demir şöyle devam etti: “Midede yanma, ekşime ve bulantı varsa mutlaka bir hekime gidilmeli ve endoskopi yapılmalıdır. Hastalık erken evrede teşhis edilirse cerrahi girişimle yüzde 90’lara varan olumlu sonuç verir. Ancak ilerleyen evrede hem cerrahi girişim hem de kemoterapi ve radyotarepi uygulanır ve başarı oranı biraz daha düşer. Bu nedenle midesinden sorun yaşayanlar ağrıları basit bir mide ağrısı olarak değerlendirmemeli, eş, dostların önerdiği ilaçları kullanarak vakit kaybetmemelidirler. Mide sorununda bir hekime başvurarak endoskopi yaptırmalıdır. Hekimler de bazen mide ağrılarını ülser ya da gastrist olarak değerlendirirler, ancak her zaman için endoskopi yapmada kesin sonuç elde etmek için yarar vardır.” Kameramanlar boyun fıtığından mustarip Prof. Cengiz Kuday, bugüne dek pek çok kameramanı boyun fıtığı nedeniyle ameliyat ettiğini vurguladı. “Kaİktidar gazetecilerin yıp meramanlar kamerayı saatlerce omuz ve boyun araranma hakkını ellerinden alı sında sabit bir şekilde tutmak zorunda kalıyor, bu yor; yasaya göre yaklaşık 10 boyun fıtıklarının en önemli sebebi” diyen Prof. Kukilogram ağırlığındaki kame day’ın kameramanlara tavsiyesi ise boyun adalelerini güçraları, omuzları ile boyunları lendiren yüzme sporunu alışkanlık haline getirmeleri. arasında zaman zaman saatProf. Kuday, boyun fıtığının değişik şekillerde tedalerce taşımak zorunda kavi edildiğini vurguluyor. Her boyun lan “kamerafıtığının ameliyat edilmemesi geProf. Cengiz Kuday rektiğini belirten Kuday, bunların manlar” yıpranmıyor!.. yüzde 60’ının fizik tedavi veya konAncak ne var ki servatif tedavilerle düzelebileceğikameramanlar bir ni ifade ediyor. Prof. Kuday, amelisüre sonra kol, bayat gerektiren durumları ise şöyle sıcak ve sırtta meyralıyor: dana gelen ağrı Geçmeyen, dayanılmaz ağrı. larla karşı karşı Güç ve his kaybı. ya kalıyor. Ve her türlü şartta Prof. Kuday, pek çok hastaya “Ameliyat olmazsan ve toplumsal olayda görev ya felç olursun” şeklinde yanlış bilgi verildiğini de vurpan kameramanların yüzde dok guluyor. Kuday şunları söylüyor: sanı “boyun fıtığına” yaka“Katiyen böyle bir şey yok. Bu ancak ne zaman olur, lanıyor. Boyun fıtığını, bel travmatik bir kaza neticesinde büyük bir parça çıfıtıkları ve dizlerde meyda kar, koparsa o zaman olabilir. Veya yaşlılarda halk na gelen rahatsızlıklar izliyor… arasında kireçlenme dediğimiz olaylarda daha çok Florence Nightingale Hastaneleri omurilikte geri dönüşü olmayan bozukluklar olur. O Nöroşirürji Anabilim Dalı Başkanı zaman felce doğru giden bir süreç başlar...” AYKUT KÜÇÜKKAYA 9. Medulla Spinalis Yaralanmaları Sempozyumu İstanbul Haber Servisi İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Şefi Doç. Dr. Belgin Erhan, Türkiye’de omurilik felcinin en büyük nedeninin trafik kazaları olduğunu belirterek “Omurilik yaralanmalarının yüzde 50’den fazlası trafik kazalarından kaynaklanıyor. Özellikle emniyet kemerinin yanlış bağlanması ve ilkyardımda yapılan hatalar bunun nedenidir” dedi. Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği ile Omurilik Hastalıkları Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenen “9. Medulla Spinalis Yaralanmaları Sempozyumu” geçen günlerde İstanbul’da yapıldı. Sempozyum Başkanı Doç. Dr. Belgin Erhan, açılışta yaptığı konuşmada, omurilik yaralanmalarının çocuklarda yetişkinlere göre daha az görülmesine karşın tedavinin daha farklı ve zor olduğunu söyledi. Erhan, 2000 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de 150 binin üzerinde omurilik hastasının bulunduğunu, bunların da yüzde 5’ini çocukların oluşturduğunu ifade etti. Omurilik zedelenmesiyle oluşan omurilik felcinin, kişiyi yatağa veya tekerlekli sandalyeye mahkum ettiğini vurgulayan Erhan, araçlarda çocukların 78 yaşına kadar özel koltuklarda oturtulması gerektiğini, aksi halde emniyet kemerinin neden olduğu omurilik yaralanmalarının görülebileceğini anlattı. Kazalardan sonra yapılan ilkyardımın önemine değinen Erhan, yaralının hayati fonksiyonlarında önemli olmaması durumunda sağlık ekibi gelene kadar kişinin kımıldatılmaması gerektiğini ve taşınmalarının mutlaka boyunluk takılarak, baş, boyun ve gövde desteği sağlanarak yapılması gerektiğini kaydetti. Erhan, Türkiye’de çocuklardaki omurilik felcine sebep olan yaralanmaların trafik kazasından sonra en çok görülen nedenleri arasında “yüksekten düşme, sığ suya balıklama dalma ve silahlı yaralanma olaylarının yer aldığını” anımsattı. [email protected] ADANA 12. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2006/6044 Esas Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Bir borçtan dolayı hacizli, aşağıda tapu kaydı, özellikleri ve kıymeti belirtilen taşınmaz satılarak paraya çevrilecektir. Adana İli, Yüreğir İlçesinde, tapuda Şeyhmurat köyü, 137 parselde kayıtlı, Şeyhmurat köyü merkezine 5 Km mesafede, Batı yönünde bulunan, DSİ kanalı (Teknesi) ile sulanabilen her türlü tarıma elverişli, üzerinde 6 yaşlarında, 5050 adet Narenciye ağacı mevcut olan, 61.150 m2 alanlı, gayrimenkulün tamamı 396.100.00 YTL muhammen bedelle satışa çıkartılmıştır. (İş bu gayrimenkul açık arttırma ilanı, ilanla birlikte aynı zamanda tapu kaydında ilişiği bulunan tüm alakadarlara, ilanen tebliğ olunur.) SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 16.05.2008 tarihinde, Cuma günü saat 09.30.09.40 arası, Adana Adliyesi 4. Kat no 407 adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklarını mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 26.05.2008 tarihinde Pazartesi günü, saat 09.30.09.40 arası, Adana Adliyesi 4. Kat no 407 adresinde ikinci arttırmaya çıkartılacaktır. Bu artırmada bu miktar elde edilmiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen mühlet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklıların ve satış masraflarının toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle farkla alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Alım satım harçları, ihaleden doğan tellaliye, resmi ihale pulu, %18 K.D.V, damga vergisi, ihaleden doğan tapu masrafları, ihale alıcısına aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı olan belgeler ile 15 (on beş) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli, hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İİK’nun 133. Maddesi gereğince ihale fshedilir. İki ihale arasındaki farktan, yasal faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başka bilgi almak isteyenlerin 2006/6044 Esas sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüz dosyasına başvurmaları ilan olunur. (İİK. M. 126) (+) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın 18493) T.C. BURSA DEFTERDARLIĞI MİLLİ EMLAK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Sıra No Taşınmaz No Bulunduğu Yer Cinsi Pafta No Ada No Parsel No İlçesi Mah.Köy 1 16020105212 Osmangazi Ovaakça Arsa H22a.22a.1dc 9218 2 Beldesi 2 16020105299 Osmangazi Alaşar Mah. Arsa H22a22a.4d 6750 5 3 16020105263 Osmangazi Alaşar Mah Kargir H22a.22a.1c 4459 33 Bina ve Arsa 4 16020104729 Osmangazi Panayır Mah. Arsa H22d.02a.2a 5961 2 5 6 16020104730 Osmangazi Panayır Mah. Arsa H22d02a.2a 5961 3 4 Yüzölçümü (M2) 5.963,18 9.774,06 3.098,49 2.494,88 2.963,76 1.728,06 Haz.His. (M2) 1.798,89 1.083,29 779,79 558,00 541,90 663,14 İmar Durumu Sanayi Alanı Sanayi Alanı Sanayi Alanı Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı Konut Dışı Kentsel Çalışma Alanı Tahmini Teminatı(YTL) 600.000,00 350.000,00 400.000,00 510.000,00 500.000,00 470.000,00 Geçici Teminatı(YTL) 120.000,00 70.000,00 80.000,00 102 000,00 100.000,00 94.000,00 TAV AS İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2008/155 Es. Satılmasına karar verilen ipotekli taşınmazın: Cinsi ve niteliği: Denizli İli, Tavas ilçesi, Orta Mah., Kocamanlar mevkii, 200 ada, 68 parsel sayılı, 87,44 m2 miktarlı, 3 katlı kar. bina cinsinden taşınmazın, 6/18 paylı 2. kat 3 nolu mesken. Kıymeti: 42.000,00 YTL. Önemli Özellikleri: Satışa konu taşınmaz, Belediye imar planı içinde, yola terk işlemi yapılmış meskun mahaldedir. Belediye meydanına yaklaşık 700 m. mesafededir. Belediye hizmetlerinden faydalanmakta ve ulaşım kolaydır.Taşınmaz üzerinde 3 katlı bir bina mevcuttur. Satışa konu taşınmazın inşaat alanı 90,00 m2’dir. Konut olarak yapılmıştır. Halen mesken olarak kullanılmaktadır. Satış şartları: 1) Satış 23.05.2008 günü, saat 14.0014.10 saatleri arasında, Tavas Belediye toplantı salonunda, açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 02.06.2008 günü, 14.0014.10 saatleri arasında, yine aynı yer Tavas Belediye Toplantı Salonunda ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla, en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecekir. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Damga vergisi, KDV ve tapu alım harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, tellaliye resmi ve Tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirilmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaklardır. 4) İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderacatını kabul etmiş sayılacakları, başka bilgi almak isteyenlerin 2008/155 Es. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İc.İfl.K.126) (!) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Adlarına tebligat yapılamayan ilgililere gazete ilanı tebligat yerine geçerlidir. (Basın: 18236) 16020104705 Osmangazi Panayır Mah. Kargir H22d.02a.2d 5949 Bina ve Arsa 1’inci sıradaki taşınmaz mal saat: 09.30’da 26’ncı sıradaki taşınmaz mallar saat: 14.00’te başlamak üzere 22/04/2008 Salı günü, 2886 sayılı kanunun 45. maddesi gereğince Açık Teklif Usulüyle, Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğünde, toplanacak komisyon huzurunda ayrı ayrı satılacaktır. İhaleye iştirak etmek isteyenlerin; 1 İhale, başlangıç saatine kadar yatıracakları geçici teminat makbuzu veya 2886 sayılı Kanuna göre düzenlenmiş geçici teminat mektubu (Banka teyit yazısıyla birlikte), 2 İkametgâh senedi ve nüfus cüzdanı örneği (TC Kimlik Numarası’nı belirtir.) 3 Özel hukuk tüzelkişilerinin, yukarıda belirtilen şartlardan ayrı olarak, tüzelkişiliğin vergi kimlik numarası ile idare merkezlerinin bulunduğu yer mahkemesinden veya siciline kayıtlı bulunduğu ticaret veya sanayi odasından, yahut benzeri mesleki kuruluştan, 2007 yılı içinde alınmış, sicil kayıt belgesi,Tüzelkişilik adına ihaleye katılacak veya teklifte bulunacak kişilerin, tüzelkişiliği temsile tam yetkili olduklarını gösterir, noterlikçe tasdik edilmiş, imza sirkülerini veya vekâletnameyi vermeleri, 4 Kamu tüzelkişilerinin ise, Tebligat için Türkiye’de adres göstermeleri ile vergi kimlik numarasını bildirmeleri ve tüzelkişilik adına ihaleye katılacak veya teklifte bulunacak kişilerin, tüzelkişiliği temsile yetkili olduğunu belirtir belge, ile birlikte, ihale saatinde komisyon huzurunda hazır bulunmaları gerekmektedir. Şartname ve ihale dosyaları mesai saatleri içerisinde, Milli Emlak Müdürlüğü’nde görülebilir. Postada meydana gelebilecek gecikmeler kabul edilmez. Türkiye genelindeki ihale bilgileri http:/ www.milliemlak.gov.tr internet adresinden öğrenilebilir. İlan olunur. (Basın: 17992) İZMİR 20. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2007/21468 Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci arttırma 17.04.2008 Perşembe günü, saat 11.0011.15 arasında, Güneşli Mah.502/1 sokak no: 8/D Gürol Bakır Yediemin Deposu Üçyol İzmir adresinde yapılacak ve o günü kıymetlerin % 60’ına istekli bulunmadığı takdirde 22.04.2008 günü, aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı, şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden % 1 KDV .nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği gibi, masrafı verildiği takdirde, şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, ihaleye iştirak edeceklerden % 20 nakdi teminat alınacağı, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla, Müdürlüğümüze müracaatları ilan olunur. 27.03.2008 MUHAMMEN KIYMETİ Yeni Türk Lirası 7.000,00YTL ADEDİ 1 ADET CİNSİ VE ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ 35 AN 2135 PLAKALI FİAT TEMPRA MARKA 1996 MODEL M.ALEV KIRMIZISI RENKLİ 159 ad 54 TİPİ 159A30166228908 MOTOR SERİ VE NM415900006064941 ŞASİ SERİ NUMARALI BENZİNLİ HUSUSİ OTOMOBİL. (İc.İf.K.114/1, 114/3) (Basın: 18259) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle