Katalog

5 NİSAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 13 İttifak üyesi ülkelerin liderlerine seslenen Putin, NATO liderleriyle görüşmesinden 'tatmin' olarak ayrıldığını söyledi A VUSTRALYA BAŞBAKANI ‘Soğuk Savaş kimseye yaramaz’ ? “Bugünkü diyalogda olumlu olan, kendi güvenliğimizi sağlamak konusundaki kaygılarımızın duyulması oldu” diyen Putin, füze sistemi ve NATO'nun yeni üyelerle genişlemesinin yeni bir Soğuk Savaş dönemi açma olasılığının sorulması üzerine, “Bu mümkün değil, çünkü bunda kimsenin çıkarı yok” ifadesini kullandı. Dış Haberler Servisi NATO Rusya Konseyi toplantısına katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ittifakın genişlemesine ve ABD’nin füze savunma sistemine yönelik sert tutumunu korudu. İttifak kaynakları, mayıs ayında başkanlıktan ayrılmasından önceki son büyük uluslararası toplantısına katılan Putin ile yapılan görüşmelerde bir ilerleme kaydedilmediğini, ancak görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğini söylediler. Putin de ittifak liderleriyle görüşmesinin olumlu havada geçtiğini belirtirken, askeri ittifakın genişlemesini “doğrudan tehdit” olarak gördüklerini tekrarladı. NATO zirvesinin son günündeki toplantı için Romanya başkenti Bükreş'e giden Rus heyetinden bir yetkilinin verdiği bilgiye göre Putin, ABD Başkanı George W. Bush’un da aralarında olduğu 26 ittifak üyesi ülkenin liderlerine seslendiği konuşmasını kamuoyuna açık yapmak istedi. Ancak çarşamba günü başlayan zirve boyunca yapılan bütün toplantıların basına kapalı yapılması nedeniyle bu talep NATO yetkilileri tarafından reddedildi. Putin, toplantının ardından yaptığı açıklamada, NATO liderleriyle yapıcı bir diyalogda bulunduklarını ve görüşmeden “bütünüyle tatmin” olarak ayrıldığını kaydetti. ABD’nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne kurmaya hazırlandığı füze savunma sistemini kastederek “Bugünkü diyalogda olumlu olan, kendi güvenliğimizi sağlamak konusundaki kaygılarımızın dahil edilmesi çağrısı yapmış, ancak Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın “Batı ile derin kriz çıkacağı” yönündeki uyarısı ve Almanya ile Fransa'nın öneriyi reddetmesi üzerine, NATO liderleri 2 ülkenin ilerideki bir tarihte üye olacağı yönünde bir açıklamayla yetinmişti. Bazı NATO ülkelerinin Rusya'yı “şeytan” gibi gördüğünü belirten Putin, Rusya'nın Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Doğu Avrupa'dan barışçıl olarak çekilerek Soğuk Savaş'ı sona erdirdiğini, ancak Batı'dan gerekli karşılığı görmediğini savundu. Bush’a selam başına iş açtı ? Avustralya Başbakanı Rudd'un, ABD Başkanı Bush’a laubali bir şekilde selam vermesi, şimşekleri üzerine çekmesine yol açtı. Medyada, Rudd'un, Bush karşısında, ‘şerif yardımcısı’ gibi davrandığı ifade edilirken muhalefet de Rudd'a yüklendi. Dış Haberler Servisi Avustralya Başkanı Kevin Rudd, Bükreş'te yapılan NATO zirvesi sırasında, ABD Başkanı George Bush’a selam verme şekli yüzünden eleştiri oklarının hedefi oldu. Rudd, laubali ve ülkesini küçük düşürücü bulunan selamıyla sadece Bush'a şaka yaptığını söyleyerek kendisini savunmaya çalışıyor. Konuyla ilgili sorulara gülerek cevap veren Rudd, ABD Başkanı'na sadece selam verdiğini, ertesi gün de yanına gittiğini ve ayaküstü sohbet ettiklerini söyledi. Ancak Avustralya televizyonunun defalarca yayımladığı görüntülerdeki selamlaşma şekli tartışmalara yol açtı. Medyada, Rudd'un, Bush karşısında, “şerif yardımcısı” gibi davrandığı ifade edilirken muhalefet de Rudd'a yüklendi. Afganistan için uzlaşma ABD'nin başını çektiği, İran'a diplomatik kıskaç kampanyasını da eleştiren Putin, "Hiç kimse ciddi olarak İran'ın ABD'ye saldırmaya cesaret edeceğini düşünemez. İran'ı köşeye sıkıştırmak yerine, hep birlikte İran'ın daha öngörülebilir ve şeffaf olmasına nasıl yardım edilebileceğini düşünmek çok daha mantıklıdır" diye konuştu. Rus lider, Batılı ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda, geçen yıl ayrıldıkları Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması'na geri dönebileceklerini ifade etti. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer de herkesin “dobra ve açık” konuştuğu toplantının olumlu bir havada geçtiğini belirtirken “Bu sabah müthiş başarı kaydettiğimizi söyleyemem" dedi. Ayrıca konsey toplantısında Rusya, Afganistan'daki NATO güçlerine toprakları üzerinden silah dışında malzemelerin taşınmasına yeşil ışık yaktı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve NATO Genel Sekreteri Scheffer arasında imzalanan anlaşmaya göre, ittifak askerlerinin ihtiyaç duyduğu malzemelerin karayoluyla taşınması için Rus toprakları içinde koridor açılabilecek. Scheffer, geçen ay Rusya ile hava ve kara koridoru açılması için görüşmeler yürütüldüğünü duyurmuştu, ancak karayoluyla taşımaya izin veren Rusya, hava koridoru açmaya yanaşmadı. N ATO zirvesinde Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yarım saatlik görüşmesinde, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik perspektifini vurguladı. Sarkozy, Gül'e, AB'nin Türkiye ile müzakere sürecinde müzakere fasıllarının açılmasına itiraz etmediğini söyledi. ABD Başkanı George W. Bush ise ayaküstü sohbet ettiği Gül’e, Türkiye'nin son dönemdeki Irak politikasından ve Celal Talabani'nin Ankara ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Putin de zirvede “hayranlarına” imza dağıttı. (Fotoğraflar: AP/AFP) duyulması oldu” diyen Putin, füze sistemi ve NATO'nun yeni üyelerle genişlemesinin yeni bir Soğuk Savaş dönemi açma olasılığının sorulması üzerine, “Bu mümkün değil, çünkü bunda kimsenin çıkarı yok” ifadesini kullandı. Moskova'nın çıkarları gözetildiği ölçüde NATO ile birçok alanda işbirliği yapabileceklerini belirten Rusya Devlet Başkanı, askeri ittifakın Rusya sınırlarına ulaşmasını ise “doğrudan bir tehdit” olarak algılayacaklarını dile getirdi. ABD Başkanı Bush, zirve öncesinde Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO Üyelik Eylem Planı'na ‘ABD’nin 51. eyaleti değiliz’ 8 MÜSLÜMANA SUÇLAMA ÜSTLENMEYEN KALMADI ‘Şehadet yemini ettiler’ Dış Haberler Servisi İngiliz ağır ceza mahkemesinde yargılanan 8 Müslüman, ABD ve Kanada'ya giden 7 uçağı aynı gün havaya uçurarak yaklaşık 2 bin kişiyi öldürmeyi planlamakla suçlandı. Abdullah Ahmet Ali (27), Assad Sarwar (27), Muhammed Gülzar (26), Vahid Zaman (23), Tanvir Hüseyin (26), İbrahim Savant (27), Arafat Vahid Han (26) ve Ömer İslam'ın (29) gerçekleştirmeyi planladıkları eylemler öncesinde, saldırı tehdidi ve şehadet yeminleri içeren videolar hazırladıkları açıklandı. İddianameye göre, 18 intihar eylemcisi tarafından Heathrow havaalanının 3 numaralı terminalinden kalkan uçaklara mevye suyu şişelerinde patlayıcı maddeler sokulacak, bunlar, atılan cinsten fotoğraf makinelerinin içine yerleştirilecek düzeneklerle patlatılacaktı. AğustosEkim 2006 tarihleri arasında yapılması planlanan eylemlerin hedefi New York, Washington, Chicago, San Francisco, Toronto ve Montreal'di. İngiltere genelinde uçaklara el bagajı ve sıvı sokulması yasağının sebebinin de bu saldırı planı olduğu bildirildi. İsrailli bakan yardımcısı vuruldu Dış Haberler Servisi İsrail İç Güvenlik Bakanı Avi Dichter'in yardımcılarından Matti Gil, Filistinlilerin açtığı ateş sonucu hafif yaralandı. Aşkelon’daki hastane yetkilileri, Gil’in kasığından yaralandığını, durumunun iyi olduğunu bildirdiler. Dichter ile Gil, ABD ve Kanada’dan gelen bir Yahudi heyetiyle sınırdaki Nir Am’a ziyarette bulunurken Gazze Şeridi'nden açılan ateşe hedef oldular. Dichter, saldırıdan yara almadan kurtuldu. Saldırının sorumluluğunu, Hamas, Halk Direniş Komiteleri, Milletin Ordusu adlı küçük bir grup ve El Fetih'in bir kolu üstlendi. İsrail askerlerinin saldırıya hemen ateş açarak karşılık verdiği, olaydan sonra bölgeye tanklar ve buldozerler sevk edildiği bildirildi. seçimlerinin adayı ve Kendi gafıyla dalga geçti başkanlık eski "First Lady" Hillary Clin ABD'de kasım ayında yapılacak ton, Mart 1996'daki Bosna ziyareti hakkındaki ifadesiyle dalga geçti. Jay Leno'nun talkşovuna geç kalan Clinton, "Rocky" filminin müziği eşliğinde stüdyoya girerken "Burada olmak gerçekten harika. Buraya hiç gelemeyeceğimi sandım, yolda 'keskin nişancı ateşi' altında kaldım" diyerek, Bosna ziyaretiyle ilgili kendi açıklamalarını alaya aldı. Clinton, Bosna ziyaretiyle ilgili olarak "Keskin nişancı ateşi altında indiğimizi hatırlıyorum... Başlarımızı eğip üsse gidecek araçlara doğru koştuk" demişti. Ancak Clinton'ın Bosna ziyareti sırasında riske sokulmadığına dair görüntülerin ortaya çıkmasından sonra, seçim kampanyasını yürüten yetkililer, "yanlış ifade" kullandığını söylemişlerdi. (Fotoğraf: AP) Muhalefet lideri Liberal Parti Başkanı Brendan Nelson, Rudd'un "Avustralya Başbakanı'na yakışmayacak şekilde hareket ettiğini" söyleyerek "Ülkemizin çıkarlarını dünyada temsil edebilecek güçlü bir başbakana ihtiyacımız var" dedi. Yeşiller Partisi lideri Bob Brown da "Biz ABD'nin 51'inci eyaleti değiliz. Rudd'un selamı, çoğu Avustralyalının hoşlanmadığı itaatkâr çağrışımlar taşıyor. Biz gururlu ve bağımsız bir milletiz" diye konuştu. Görüntülerde Rudd, şaka yollu, bir tür asker selamı verirken görülüyor ve diğer NATO liderlerini atlayıp gülerek Bush'un elini sıkıyor. Rudd, başbakan olduğundan beri ilk kez geçen hafta Bush'la bir araya gelmişti. Rudd'dan önceki Avustralya Başbakanı John Howard da Bush'la çok yakın olmak ve ABD dış politikalarını benimsemekte aşırı istekli davranmakla eleştiriliyordu. Bush, 2003'te Howard'ı AsyaPasifik bölgesindeki "Şerif yardımcısı" olarak nitelemişti. Geçen kasımda yapılan seçimlerin ardından göreve gelen Rudd, bağımsız bir dış politika izleyeceğine ve bu yıl Irak'taki 550 Avustralya askerini geri çekeceğine söz vermişti.