05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 2008 CUMARTESİ 8 HABERLER CHP dört kez yargıdan dönmesine rağmen AKP’nin tekrar çıkardığı yasayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı Günay’ın Mercedes’i Meclis’e taşındı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca denetlenen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB), Bakan Ertuğrul Günay’ın kullanması amacıyla Bakanlığa kiraladığı 2008 model Mercedes makam aracını TBMM gündemine taşıdı. İnce önergesinde Günay’a, “Denetiminden sorumlu olduğunuz bir kurumdan araç kiralama işlemini etik buluyor musunuz? TÜRSAB’ın araç kiralama faaliyeti var mıdır? ” sorularını yönelti. Kültür ve Turizm Bakanlığı, gazetemizde yayımlanan haberle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, haberin baştan sona “kasıtlı” olduğu savunuldu. Cargill yasasına yeniden iptal davası ? Cargill’e de af getiren yasanın iptali ve yürürlüğünün durdurulmasıni içeren dava dilekçesini Yüksek Mahkemeye’ye sunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, yasayla Cargill’in hukuksuzca inşa ettiği üretim tesislerine yasal statü kazandırılmaya çalışıldığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, AKP’nin son 4 yılda çıkardığı 4 düzenlemenin yargıdan dönmesine karşın geçen günlerde yeniden çıkardığı Cargill’e de af getiren yasanın iptali için bir kez daha Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı. CHP, yasanın bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasını istedi. Dava dilekçesini Yüksek Mahkeme’ye CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile Bursa milletvekilleri Kemal Demirel ve Abdullah Özer sundu. Başvurunun ardından gazetecilere açıklama yapan Öymen, söz konusu yasalarla Bursa’nın Osmangazi ilçesinde yabancı bir şirketin (Cargill) hukuksuzca inşa ettiği üretim tesislerine yasal statü kazandırılmaya çalışıldığınemde de anayasaya aykırı yasalar çıkardığını ve CHP’nin bu yasaları da Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğünü söyleyen Öymen, geçen dönem yapılan 60’a yakın başvuru üzerine yüksek mahkemenin 40’a yakın yasanın bazı maddelerini iptal ettiğini, bazı yasa maddelerinin yürürlüğünün durdurulmasına karar verdiğini bildirdi. Öymen, “Mahkemenin kararları, hükümetin hukukun üstünlüğüne ve anayasaya uygunluğa özen göstermediğini ortaya koymuştur’’ diye konuştu. ARGİLL’İN TÜRKİYE C SERÜVENİ Türkiye serüveni 1998’de başlayan Öymen, Anayasa Mahkemesi önünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. (AA) nı söyledi. Söz konusu şirketin yatırımının iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay’ın ve bölge idare mahkemesinin kararları bulunduğunu anımsatan Öymen, “Bu kararlara uymak yerine hükümet her defasında bu kararları geçersiz kılmak için bir yasa çıkarmak yoluna gidiyor. Yani hukukun üstünlüğünü hiçe sayarak yasa yoluyla mahkeme kararlarını geçersiz kılmaya çalışıyor. Buna karşın söz konusu yasaları Anayasa Mahkemesi’ne getirmiş bulunuyoruz’’ dedi. Bir gazetecinin, “22 Temmuz 2007 genel seçimlerinden sonra CHP’nin 11. kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğunu, bundan AKP’nin rahatsızlık duyduğunu’’ belirtmesi üzerine de Öymen, “AKP’nin, Meclis çalışmalarını anayasaya uygun yapmadığını’’ kaydetti. AKP’nin geçmiş döve Bursa’da verimli tarım arazisi üzerine kaçak fabrika kuran Cargill, son 10 yılda işbaşına gelen bütün hükümetlerle arasını iyi tutmayı başardı. Danıştay kararıyla kimi zaman fabrikanın faaliyetini durdurmak zorunda kalan firma, fabrikasını başka bir yere taşımaya da yanaşmadı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başbakan olarak ABD’ye yaptığı ilk ziyarette, ABD Başkanı Bush da Cargill için devreye girerek firmanın “sorununun çözülmesi ricası”nda bulunmuştu. TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU TRT’den Kürtçe kanala vize AYŞE SAYIN/FIRAT KOZOK Boğday’ın ailesi endişeli ? SAMANDAĞ (AA) Hatay’dan 11 yıl önce gittiği Suudi Arabistan’da berberlik yapan ve işyeri komşusu ile kavga ettiğinde “Allah’a küfrettiği’’ iddiasıyla yaklaşık 13 aydır tutuklu bulunan Sabri Boğday’ın ailesi “idam edilecek endişesi’’ yaşıyor. Sabri Boğday’ın Samandağ’da yaşayan eşi Muazzez Boğday, son telefon görüşmesinde, hakkındaki idam kararının uygulanmasına karar verildiğini bildiren eşinin kurtarılması için yardım istedi. GÖRMÜŞ BERAAT ETTİ Soruşturmanın genişletilmesi talebi reddedildi İstanbul Haber Servisi Kapatılan Nokta dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, Oramiral Özden Örnek’e ait ‘darbe günlükleri’ haberi nedeniyle yargılandığı davadan beraat etti. Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan ve 6 yıla kadar hapsi istenen Alper Görmüş ile avukatları katıldı. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Örnek ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, “Örnek’in darbe yapma konusundaki not ve planlarını içeren günlüğü ile bu günlüğün içeriğinin kaleme alınması’’ gerekçesiyle yargılanan Görmüş, soruşturmanın genişletilmesini istedi. Mahkeme bu talebi reddetti. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, haberin doğru olup olmadığı yönünde soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin reddedildiğini, bu durumun sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Sanığın savunmalarına itibar edilmesini isteyen cumhuriyet savcısı, suça konu yazının görünürdeki gerçeğe uygun olması nedeniyle sanığın beraat etmesi gerektiğini belirtti. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Görmüş’ün üzerine atılı suçun kasıt ve unsurları oluşmadığından, beraatına hükmetti. Gazetecilere açıklama yapan mahkeme yargıcı, cumhuriyet savcısı ile aynı görüşte olmadığını söyledi. Günlüğün bilgisayar ortamındaki CD’sinin dosyaya sunulduğunu ancak bu CD’nin hukuki niteliğinin olmadığını belirten yargıç, “Biz burada darbeyi yargılamıyoruz. İftira ve hakareti yargılıyoruz” dedi. İşkenceci haraç çetesi çökertildi İzmir, Aydın, İstanbul, Ankara, Balıkesir’deki baskınlarda emekli bir subay ve meslekten atılan astsubayın da aralarında bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir ve 4 ilde düzenlenen operasyonda, aralarında sanatçı Haluk Levent’in de bulunduğu kişilerden haraç aldıkları, bazı şirketleri zorla ele geçirdikleri, banka dolandırdıkları, emekli bir subay ve meslekten atılma astsubayın aralarında bulunduğu çete çökertildi. Çetenin medya gücü elde etmek için satın aldığı radyo binasında, mağdurlara işkence yaptığı ileri sürüldü. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelen bir ihbarı değerlendiren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 2005 yılında organize suç örgütü kurmak suçundan ceza alan C.Ç’nin çevresine topladığı kişilerle yeniden yasadışı faaliyetlere başladığını belirledi. Bir yıllık takibin ardından düzenlenen “Firuze” operasyonunda İzmir, Aydın, İstanbul, Ankara ve Balıkesir’de eşzamanlı 35 adrese yapılan baskınlarda, 23 kişi gözaltına alındı. Çete üyelerinin ayrıca, alacaklılarının başvurusu üzerine, ünlü şarkıcı Haluk Levent’i iki kez Güzelyalı semtindeki kendilerine ait restorana zorla getirdikleri, borçlarını ödemesi için baskı yaptıkları ve haraç aldıkları bildirildi. Göçmen kaçakçılığı yaptıkları da iddia edilen, C.Ç’nin de aralarında bulunduğu 18 kişi adliyeye sevk edildi. Veli Küçük rahatsızlandı ? KOCAELİ (AA) İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, önceki gece idrar yollarındaki sancı nedeniyle cezaevi revirine kaldırıldı. Şeker hastası da olan Küçük’ün, ilgililerin tedavinin Kocaeli Devlet Hastanesi’nde devam etmesi yönündeki talebini reddettiği, bunun üzerine cezaevine çağrılan 112 Acil Servis ekiplerinin Küçük’e ağrı kesici iğne yaptığı, hastanede kontrolden geçme tavsiyesinde bulunduğu öğrenildi. Aralarında sanatçı Haluk Levent’inde bulunduğu kişilerden haraç alan çetenin gözaltına alınan 18 üyesi adliyeye sevk edildi. ALAATTİN ÇAKICI’YA ERGENEKON SORGUSU İstanbul Haber Servisi Ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı’nın, Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında ifadesi alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan patlayıcılara ilişkin başlattığı Ergenekon terör örgütü soruşturması devam ediyor. Soruşturma kapsamında, Alaattin Çakıcı, tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi’nden Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Çakıcı, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e ifade verdi. Çakıcı’nın adliyeye getirildiği sırada, kardeşi Gençağa Çakıcı da adliyeye geldi. Soruşturma kapsamında daha önce suç örgütü liderleri Sedat Peker, Hadi Özcan, Yaşar Öz, Semih Tufan Gülaltay ve cinayetten yargılanan Durmuş Anucin’in de İstanbul’da ifadeleri alınmıştı. Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında toplam 46 kişi tutuklu bulunuyor. ANKARA TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda TRT Yasa Tasarısı’nda yapılan değişiklikle “Kürtçe kanal” yolu açıldı. Tasarıya, “Kurumun yayınları Türkçe olarak yapılır. Ancak kanunlara aykırı olmamak şartıyla farklı dil ve lehçelerde de yayın yapılabilir” hükmü eklenirken TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, düzenleme yasalaşınca bir kanalın bu amaçla tahsis edileceğini bildirdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda TRT Yasası’nda değişiklik öngören tasarı için oluşturulan alt komisyon çalışmalarını tamamladı. TRT Genel Müdürü Şahin’in de katıldığı alt komisyon toplantısında üyelerden gelen yoğun eleştiri üzerine tasarı neredeyse yeniden yazıldı. AKP’li komisyon üyeleri bile kurumdaki “tasfiyeyi” savunamadı. Tasarıda en köklü değişikliklerden biri, personel tasfiyesini öngören hükümde yapıldı. AKP’li ve muhalefet milletvekilleri, “hukuki açıdan tasarının bu şekliyle kabul edilmesinin ciddi sıkıntılar yaratacağını, TRT’de bir yeniden yapılanma isteniyorsa tasarının bu haliyle yetersiz olduğunu” vurguladı. Bu çerçevede, TRT’nin bazı birimlerinin kapatılmasını, hizmetine ihtiyaç kalmadığına karar verilecek personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilmesini, sanatçıların nakil ve vize işlemlerinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılmasını öngören düzenlemeden vazgeçildi. Ancak bu kez yeni teşkilat düzenlemesi nedeniyle kaldırılan, birleştirilen, ismi ya da yapısı değiştirilen birimlerde çalışan kişiler, havuzda toplanarak araştırmacı kadrolarına atanabilecek. Komisyonda ayrıca personel sayısının azaltılması amacıyla personelin “yüzde 30” fazla ikramiye ile emekliliğe teşvik edilmesi de benimsendi. Devlet memuriyetinde veya ihtisas dalında aranan 15 yılık deneyim koşulu ise 12 yıla düşürüldü. Düzenlemeyle yabancı uyruklu kişilerin TRT’de çalışmasının yolu açıldı. Yürürlükteki yasaya göre, RTÜK tarafından belirlenen ve Bakanlar Kurulu tarafından atanan 6 kişi ve genel müdürden oluşan yönetim kurulunun, Bakanlar Kurulu tarafından atanan 4 üye ile 2 genel müdür yardımcısı ve genel müdürden oluşması kararlaştırıldı. HaberSen, bu düzenlemeye yönetimdeki dengeleri olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle itiraz etti. Tasarıya ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 59. maddesi çerçevesinde istisnai memuriyet düzenlemesi eklendi. Buna göre kurum, ihtiyaç duyduğu personeli dışarıdan alabilecek. (Fotoğraf: AA) ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI Fotoğraf: AA yımdan sonra kapıların açılması mümkün değildi. Bir dakika pijamamı çıkarıp geliyorum dedim. Telaşlanmıştım. Deniz gece yarısı beni neden çağıracaktı ki! Üç dört zincirli kapıyı geçtikten sonra, Denizler’in kaldığı ön hücreler denen bölüme geldim. Semih Orcan’ın kaldığı hücrede yere oturmuşlardı. Semih elini beline koymuş acı içinde kıvranıyordu. Ben telaşla “Ne oldu Deniz” diye sordum. Semih’i işaret etti. “Bütün gece böbrek ağrısından uyuyamadı. Biz de bir çare bulamadık, sonunda sana başvurmaya karar verdik. Sen şuna bir akapunktur yapsan da acısı geçse…” Hep birlikte gülmeye başladık. Ben Maocuydum ve akapunktur bir Çin tedavi metoduydu. Geceleyin Semih’in acılarını dindirmek için Deniz böyle bir yola başvurmuştu. Deniz, işte böyle biriydi. Ölünceye kadar yüzü gülen bir insandı. Nebil’in hazırladığı bölüm ise “Babalar ve Oğullar” başlığını taşıyordu. Denizler’in idamına Askeri Yargıtay’da iki üye karşı çıkmıştı. Bunlardan birisi Nahit Saçlıoğlu’ydu. Gezmiş ailesi idama karşı çıkan bu vicdanlı hâkimi hiç unutmamıştı. Ancak, hiç de yüz yüze gelmemişlerdi. Cemil Gezmiş öldü. Bir süre sonra da Nahit Saçlıoğlu öldü. Saçlıoğlu’nun tabutunu en önde omuzlayan iki kişinin fotoğrafı o günün gazetelerinde yer aldı. Onlar Deniz Gezmiş’in kardeşleri Hamdi ve Bora Gezmiş’ti. Nahit Saçlıoğlu’nun oğlu da bildik bir isimdi. Yazar Mehmet Zaman Saçlıoğlu… ??? Hayat akıp gidiyordu… Acılarıyla, umutlarıyla, hayal kırıklıkları ve ışıklarıyla… Sağ olasın Nebil Özgentürk, sağ olasın Tomris Giritlioğlu, sağ olasın Ümmü Burhan… Emeği geçen herkese teşekkürler… ‘Gökçek Ankara’dan özür dilemeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Belediye Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Ankara’nın amblemiyle ilgili kararı sonrasında Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’i Ankaralılardan özür dilemeye çağırdı. Eryılmaz, yaptığı açıklamada, Ankara’nın, yıllardır estetikten yoksun, tarih ve kültür bilinci yoksulu ve aynı zamanda “hukuk tanımaz bir anlayışla” Cumhuriyetin başkenti olma kimliğini simgeleyen değerleri adım adım yitirdiğini vurgulayarak şunları kaydetti: “Sayın Gökçek’in en son amblem örneğinde de yaşandığı gibi Cumhuriyetin başkentinin değer ve simgelerini ortadan kaldırmaya yönelik icraatları sayısız defa bağımsız yargı kurumlarına taşınmış ve yargı kurumlarınca hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. Ne var ki yargı kararlarına karşın Sayın Gökçek aynı konulardaki bilgisiz ve hukuksuz ısrarlarını sürdürmüştür, sürdürmektedir. Gökçek’in hukuk tanımaz tavrına artık bir son vermesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu kentin yönetiminde geçici olduğunun ve çok kısa bir süre sonra ayrılacağının farkına vararak Ankaralılardan özür dilemeli lidir.” Köşk’ten Doğan savunması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından görevinden alınan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası TürkKazak Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın, geçmişte mevzuata aykırı bir şekilde mütevelli heyet başkanlığına atandığını savundu. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, “ Doğan’ın görevden alınması ile yerine Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi ve Atatürk Kültür Merkezi Başkanı olan Prof. Dr. Osman Horata’nın atanması yoluna gidilmiştir” denildi. Bora Gezmiş, Deniz Gezmiş’in ağabeyi. Nebil Özgentürk’ün hazırladığı “Babalar ve Oğullar” belgeselini ve “Hatırla Sevgilim” ekibinin (Ümmü Burhan, Tomris Giritlioğlu) hazırladığı Denizler’in idama yolculuğunu anlatan “Aşk Olsun Çocuk” belgeselini izliyoruz. Sağ olsun Nebil, “Türkiye’nin Hatıra Defteri” belgeselinin “Aşk Olsun Çocuk” bölümünü, gösteriminden bir gün önce bir grup 68’liyle paylaştı. Hep birlikte gözyaşlarımızı tutamadık. Aradan 36 yıl geçtiği halde dinmeyen bir acı Denizler’in idamı. İçimizde en çok etkilenen sanırım Bora Gezmiş oldu. Çünkü o sırada bizler cezaevindeydik, gençtik. Gözümüz karaydı. “Ölüm nereden gelirse gelsin” diyen bir meydan okuma halindeydik. Onların idamının acısı bizim de yüreğimizi yakmıştı, umutlarımıza bir darbe indirmişti. Bora ise babası Cemil Amca’yla, Yusuf’un babası Beşir Amca’yla ve Hüseyin’in baba Denizler’in İdamı ve Hayat… sı Hıdır Amca’yla idamları engelleyebilir miyiz diye bir umutla koşturuyordu. Denizler idam edildikten sonra, üç devrimciyi sokağa çıkma yasağı saatlerinde toprağa vermek, yine bu acılı babalarla birlikte ona düşmüştü. Cemil Gezmiş, Beşir Aslan acılarıyla birlikte öldüler. Hıdır İnan ise artık iyice yaşlandı. Bu ölümün acısı tabii ki hepimizin sırtında, ancak bu yükü en ağır taşıyanlardan birisi Bora oldu. Onun Denizler’in idama gidişini anlatan belgeseli izlerken neler duyduğunu anlamak da kolay değil, anlatmak da… “Babam Deniz’i biraz de teselli edebilmek için, çabalarını ona anlatıyordu ve umutlarını kesmemelerini istiyordu. Son görüşmemizde CHP grubundan imza toplama gayretlerimizi ona anlattı. Deniz, babama döndü ve şunları söyledi: ‘Baba tabii ki uğraşın, ama şunu bil ki bizi asacaklar. Buna hazır olun.’ “ Belgeseli izledikten sonra Bora ile birlikte acılarımızı paylaşmak amacıyla dışarıda bir masaya oturduk ve geçmişe uzun yolculuğa çıktık. Acılarla, inişlerle, çıkışlarla dolu bir yolculuktu bu… ??? Bütün izleyenler çok duygulanınca, ben bu köşede birkaç kez yazdığım bir Deniz Gezmiş öyküsünü, ortalıktaki acı havayı dağıtmak amacıyla anlattım. Tekrar etmek pahasına bir kez daha kısaca anlatmak istiyorum: Denizler’in idamından kısa bir süre önceydi. Ankara Mamak Askeri Cezaevi’nde, Denizler bir başka hücrede kalıyor, bizler yani DevGenç davasından yargılananlar bir başka koğuşta. Geceleyin sayım yapıldıktan sonra kapımız çalındı. Gardiyan Nafiz kapıdaydı, “Deniz seni çağırıyor” dedi. Gece vakti sa C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle