22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NİSAN 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kapatma davasına karşı anayasa değişikliği için bu hafta düğmeye basılacak 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Haluk Koç Karaman’da ? KARAMAN (AA) 2627 Nisan’da yapılacak kurultaya hazırlanan CHP’nin genel başkan adaylarından Haluk Koç, Karaman’da partililerle buluştu. CHP’nin, muhalefet görevini tam olarak yerine getiremediğini savunan Koç, parti yönetimini eleştirdi. “Ben parti içindeki eleştirilerimi basın önünde söyleyip partimi çarmıha germedim; mücadelemi CHP gelenekleri ve terbiyesi ile yaptım” diyen Koç, “Talebim kişi değişikliği değil, yönetim anlayışı değişikliği” dedi. AKP gerilimde ısrarlı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin AKP ile ilgili iddianameyi kabul etmesinin ardından AKP, karşı atak hazırlıklarına başladı. AKP, bugün toplanacak Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK), anayasa değişikliğine ilişkin takvim netleştirilecek. AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, anayasanın siyasi partilerin kapatılmasını düzenleyen 68 ve 69. maddesinde değişiklik yapılmasının zorunlu olduğunu belirterek, amaçlarının TBMM’den bunun mutabakatla geçmesi, mutabakat sağlanamaması durumunda halkoylamasının bir seçenek olduğunu söyledi. Anayase Mahkemesi’nin AKP ile ilgili kapatma iddianamesini kabul etmesinin ardından gözler bu partiye çevrildi. AKP MYK, bugün toplanarak siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak anayasa değişik Devlet Nerede? PARİS Elimde notlarla bir kafede oturuyorum... Bir Paris sabahında Türkiye’de olup bitenleri izlemeye çalışıyorum... “Besleme medya”nın tetikçileri görevlerini yerine getirip “muhbir yurttaş”lığı sürdürüyorlar... Koskocaman bir aferin onlara!.. Şimdi yazıma başlayabilirim... ??? Başbakan, Kuran’dan ayetler okursa cami imamı ne yapar? İmamı TV’lerde izledim... Başı örtülü bir kadın, cenaze aracındaki babasının tabutuna elini koyup ağlayınca imam konuşmaya başlıyor: “Babanın cenazesine elini sürme!” Başbakanın adı: Tayyip Bey... İmamın adı: Abdullah Efendi... Başbakan ve imam!.. Söylemlerine bakın ve kararı siz verin!.. Türkiye’de yaşananları dehşet içinde izleyenlerden birisiyim... Gelişmeler ürkütücü... İmam Abdullah daha önce uçak kazasında yaşamını yitiren Mümine Bulut’un cenazesine katılanların yakalarına taktıkları fotoğrafları çıkarttıktan sonra namazı kıldırmıştı. Bakın İmam Abdullah şimdi ne diyor: “Yüksek sesle ağlamak, yüzünü gözünü yırtmak bizim dinimizin yasak ettiği Cahiliye âdetidir... Kadınların sesi 4 duvar arasından dışarıya asla çıkmayacak... Kadın sesi 4 duvar arasından çıktı mı bu hayâ perdesinin yırtılmasıdır, Allah korusun... Çocuklarınızı mutlaka sabah namazına kaldırın... Çocuklarınızı sabah namazına kaldırmadınız mı kıyamet günü onun hakkını veremezsiniz. Televizyonları fazla seyretmeyiniz, göz nurunuz, yüz nurunuz gitmesin...” ??? Böyle olayları önemsemiyor toplum... Kadınlar tepkisiz!.. Neden, niçin tepkisiz laik demokratik Cumhuriyetin kadınları? Çünkü korkuyorlar!.. Erkeklere gelince, onlar da korkuyor!.. Nevruz gösterilerinde Türk bayrağı yakılıyor, polis seyrediyor... Polis baskı altında!.. Polis, Türk bayrağını yakanlara dokunamıyor, savcılar olup bitenleri sadece izliyor... Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Deniz Arıboğan (Hürriyet26 Mart 2008) ne diyor olup bitenleri değerlendirirken: “Devletin hukuk sistemi iflas etmiştir. Ordu kıpırdayamaz durumdadır. Yasama ve yürütmede kriz vardır. Devlet çökmek üzere ve aslında böyle bir çöküşten ya kaos, ya askeri darbenin çıkması beklenir. Eğer sistem böyle giderse, devlet kendi içinde çatışmaya doğru giderse iki yıl sürmez Türkiye’nin bölünmesi veya Kürt devletinin ortaya çıkması muhtemeldir. Bu, laikantilaik çatışması değil, Kürt devletinin kuruluş aşamalarıdır. Herkesin bu tehlikeyi görmesi gerekir.” Şimdi gelelim Londra’da yaşayan Nejat Köse’nin mektubuna: “Size demokrasinin beşiği, güneş batmayan imparatorluk olarak nitelenen İngiltere’nin başkenti Londra’dan yazıyorum. Burada insanlar özgür, dilerse Hyde Park’a gidip Kraliçe’ye ve ailesine veya hükümet yetkililerine her konuda söz söyleyebilir. Serbesttir ve cezası yoktur. Trafik polisi, Başbakan’a veya Kraliçe’ye trafik cezası keser, karşılığında o polis kahraman olur. Fakat IRA lehinde bir köşe yazarı yazı yazsın, bir bilim adamı IRA’yı övsün veya sokaktaki bir vatandaş IRA’nın renklerini ifade eden bir rozet taksın, emin olun o kişi dünyaya geldiğine pişman olur. Mahvolur. Kim olursa olsun hiç fark etmez. Demokrasi, IRA söz konusu olduğunda biter. IRA’yı öven kişi faili meçhul olur. O kişinin akıbetini kimse sorgulamaz, sorgulayamaz. Nevruz kutlamalarında İstanbul’da Türk bayrağı yakılmış. Nerede vali, emniyet müdürü? Nerede devlet? Nerede halk? Emin olun kahroluyoruz. Bu kadar mı aciziz? Bu çapulcularla neden baş edemiyoruz? Nerede güvenlik güçleri? Nerede köşe yazarları!” (Hürriyet, Yalçın Bayer26 Mart 2008) ??? Türkiye giderek gerilirken imam, kadınlara sesleniyor: “Sesiniz dört duvar arasında kalacak...” Başbakan ayetler okuyor, yüzde 47’nin verdiği güçle, besleme medyanın desteğiyle uzlaşma çağrılarına aldırmayıp “hesaplaşırız” mesajı veriyor... Türkiye’yi gergin günler bekliyor. Toplumda bir yılgınlık, bir korku egemen. Geçen yılkı Cumhuriyet Mitingleri’nin arkasında Ergenekon’u arayan bir düşünce yapısı toplumu kışkırtmayı sürdürürken susacak mıyız? Asla!.. Sloganımız şu: “Ne şeriat ne darbe, tam bağımsız laik demokratik Türkiye!” “Besleme medya”ya gelince!.. Onlarla demokratik savaşıma yazılarımla devam!.. ? AKP Merkez Yürütme Kurulu bugün yapılacak toplantıda siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak anaya değişikliğine ilişkin takvimi netleştirecek. Grup Başkanvekili Ergün, anayasadaki parti kapatma sisteminin siyasetin elini kolunu bağladığını ileri sürdü. Ergün, “Amacımız bunun parlamentodan mutabakatla geçmesi. Ama referandum konusu da bir seçenek olarak hâlâ masada durmaktadır” dedi. liğinin hangi kapsamda getirileceği, ne zaman TBMM Başkanlığı’na sunulacağı ve hangi partilerle uzlaşma arayışına girileceğini netleştirecek. AKP Grup Başkanvekili Ergün, anayasadaki siyasi parti kapatma sisteminin siyaseti çözüm üretme konusunda yeterince serbest bırakmayan bir sistem olduğunu savundu. Ergün, “Siyasetçi bu sistem içinde düşüncelerini açıklamakta zorlanmaktadır. Siyasi partiler çözüm üretme konusunda son derece zorlanacaktır. Hatta parlamento, çözüm üretme, düzenleme yapma konusunda sıkışılıklık içinde gözükmektedir. Mevcut kapatma sistemi, siyasetin bir nevi elini kolunu bağlayan bir sistem olarak görülmektedir. Bu sistemin tadil edilmesi zarureti vardır. AKP’ye açılan kapatma davasıyla gördüğümüz şey budur” dedi. İddianamede anayasa değişikliği ve yasa değişikliği önerisine imza atanlara siyasi yasak getirilmesinin istendiğini kaydeden Ergün, AKP’den 330 milletvekilinin bu öneriye imza attığını söyledi. Ergün, “Eğer 330 milletvekili iddianameye siyasi yasak talebiyle konulmuş olsaydı, mahkeme bu istikamette karar almış olsaydı bu o zaman parti kapatma davası olmazdı, meclisi kapatma davası olurdu” dedi. Bu nedenlerle anayasanın 68 ve 69. maddelerinde değişiklik yapılarak parlamentonun bu sistemi düzeltmesi ve siyasetin alanını genişleten yeni düzene kavuşturması gerektiğini kaydeden Ergün, bugün MYK’nin toplanacağını anımsattı. Ergün, toplantının ardından hazırlanan anayasa önerisinin diğer partilere sunulmasının gündeme gelebileceğini belirterek, “Amacımız bunun parlamentodan mutabakatla geçmesi. Ama referandum konusu da bir seçenek olarak hâlâ masada dur maktadır. Biz isteriz ki milletten önce, milletin temsilcileriyle uzlaşılsın” diye konuştu. Çiçek ekonomiyle korkuttu Bu arada Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, konuya ilişkin soru üzerine “Bu mahkemenin işidir. Söylenmesi gereken ne varsa yüksek mahkemeye bildireceğiz” dedi. Çiçek, davanın ekonomiye etkisinin sorulması üzerine ise bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirtti. Çiçek, şunları kaydetti: “İç ve dış gelişmelerden doğabilecek olumsuzluklar asgari düzeyde olsun diye biz üzerimize düşen yapıyoruz. Ama sonucun daha kötüye gitmesi söz konusu olduğunda buna sebep olanların da herhalde bir tarihi ve vicdani sorumluluklarının olması gerekir.” Erdoğan İsveç’e gidiyor ? ANKARA (Cumhuriyet) Başbakan Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt’in konuğu olarak bugün İsveç’e gidecek. Erdoğan, resmi ziyaret kapsamında yarın İsveç Kralı XVI. Gustaf tarafından kabul edilecek ve İsveç Parlamentosu Dışişleri ve AB İşleri Komiteleri üyeleri ile toplantıda bir araya gelecek. Reinfeldt ile bir araya gelecek olan Erdoğan, Reinfeldt tarafından onuruna verilecek akşam yemeğine de katılacak. İsveç’te iş çevreleriyle de görüşecek olan Erdoğan, bu ülkede yaşayan Türklerle de bir araya gelecek. R EHN’İN AÇIKLAMALARI ÇİZMEDEN YUKARI Gazetemize yapılan molotofkokteylli saldırıda çocuklar kullanıldı. MUSA KART AB, AİHM kararıyla çelişti ? AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Rehn’in “AKP kapatılırsa müzakereler askıya alınır” açıklamasına karşın birliğin yargı organı niteliğindeki AİHM, RP’nin kapatılmasına ilişkin davada, “Rejimi tehlikeye atacak süreçte kapatma hakkı vardır” görüşünü dile getirmişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in “AKP kapatılırsa müzakereler askıya alınır” açıklaması birliğin kendi müktesebatıyla da çelişiyor. Birliğin yargı organı konumundaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Refah Partisi ile ilgili olarak 31 Temmuz 2001 yılında aldığı kararda, AKP’ye yönelik davanın da temel gerekçesini oluşturan, “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olmak konusunda bağlayıcı ifadeler bulunuyor. Mahkeme kapatma kararına karşı açılan davayı ret gerekçelerini şöyle sıralamıştı: Avrupa Mahkemesi, davacılara getirilen yaptırımların, demokratik toplumun korunması için ‘zorunlu bir sosyal ihtiyaca’ yanıt olarak kabul edilebileceği, Refah Partisi yetkililerinin, “laiklik ilkesine farklı bir içerik getirdikleri bahanesiyle” dini inanç ayrımına dayalı çok hukuklu sistem kurmak, İslami yasayı (şeriat) tesis etmek niyetinde oldukları, iktidarda kalmak için kuvvete başvurma yönündeki tavırları konusunda kuşkunun doğmasına neden oldukları kanaatine varmıştır. Parti sorumluları, şiddete başvurmayı teşvik eden ve/veya demokrasinin bir veya birçok kuralına uymayan bir projeyi öneren ya da demokrasinin ortadan kaldırılmasını hedeflemesi yanında, bu yönetim biçiminden kaynaklanan hak ve özgürlükleri tanımayan bir parti, getirilen yaptırımlara karşı Sözleşme’nin himayesinden yararlanma hakkına sahip değildir. İlgili devlet, Avrupa Sözleşmesi normlarıyla çelişen bir siyasi parti projesini, ülkenin demokratik rejim ve iç barışını tehlikeye atma riski taşıyan somut eylemlerle hayata geçirmesinden önce engelleme hakkına sahiptir.” Zapsu, davayı kaybetti ? ANKARA (ANKA) CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, “Fındık üreticisi; ihracatçı, mafya ve Cüneyd Zapsu üçgeninde boğuldu” açıklaması nedeniyle Cüneyd Zapsu tarafından açılan tazminat davasını kazandı. Yargıtay 4’ncü Hukuk Dairesi, davayı kısmen kabul eden yerel mahkemenin kararını bozarak Anadol’un açıklamalarını “eleştiri sınırı içinde” değerlendirdi. Perinçek için itiraz ? İstanbul Haber Servisi “Ergenekon terör örgütü” soruşturması kapsamında örgütün üst düzey yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklanan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatları, tutuklama kararına itiraz ettiler. Avukat Mehmet Aytekin, itiraz dilekçesini dün mahkemeye verdiklerini belirterek, arama kararlarının usulsüz olduğunu anlattıklarını kaydetti. Aytekin, Perinçek’in bu örgüte üye olmasının mümkün olamayacağını vurguladı. musakart@yahoo.com Yargıya açık müdahale İstanbul Barosu, Lagendijk’in kapatma davasını ‘siyasi sürece darbe’ olarak tanımlamasını hukuksal ortamın biçimlendirilme çabası olarak değerlendirdi İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu, geçen hafta içinde Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu’na sunulan Türkiye Raporu’nun görüşmeleri sırasında, TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk tarafından yapılan yorumların “rencide edici” olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de siyasi sürece ‘yargı darbesi’ yapıldığının iddia edilmesi ve Türkiye’de yargı imajının çok kötü olduğunun vurgulanması, taslak rapor değerlendirmesinin boyutlarını aşan bir eleştiri niteliğindedir” denildi. İstanbul Barosu tarafından yapılan açıklamada, Lagendijk’in, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın görevi gereği açtığı dava ile ilgili yorumları ile ilgili “Anayasa Mahkemesi’ni etkilemeye yönelik açık bir müdahale” değerlendirmesinde bulunularak, yalnızca davanın açılmış olmasını “yargı darbesi” olarak niteleyenlerin, hukuksal ortamı biçimlendirme gayreti içinde olduklarına dikkat çekildi. Açıklamada açıklamalara Adalet Bakanı’nın “sessiz kalması” da eleştirildi. ‘AB saygı göstermeli’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, hükümetin bu tür söylemlere tepki vermemesini eleştirerek “Kimse baskı yaparak hâkimleri etkileyemez” dedi. Öymen, herkesin yargı kararlarına saygı duyması gerektiğini belirterek “AB de saygı göstermesi gereken kurumlar arasında” diye konuştu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Tapu’da rüşvet davası ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Keçiören Tapu Sicil Müdürü Ömer Gültekin’in de aralarında bulunduğu 14 kişinin “suç işlemek için teşekkül oluşturmak” ve “rüşvet” suçlarından yargılanmalarına Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada savunma yapan sanıklar hakkındaki suçlamaları reddederek, kimseden para talep etmediklerini ancak ev alan bazı yurttaşların kendilerine bahşiş verdiklerini söylediler. Tutuklu sanıklardan Yılmaz Özata’nın tahliyesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi. HEDEF GÖSTERME TARTIŞMASI AKP hakkındaki iddianamenin kabul edilmesi üzerine AB ve ABD’den açıklamalar gecikmedi Batı’dan üst üste uyarı ELÇİN POYRAZLAR ÇİMEN BATURALP Şandır: Erdoğan suçüstü yakalandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hakkında kapatma davası açılmasına, “türbana destek veren MHP hakkında niye açılmadı” diyerek tepki gösteren Başbakan Tayyip Erdoğan’a MHP’den sert yanıt geldi. MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, “Başbakan suçüstü yakalanmanın tedirginliği ile MHP’yi hedef göstermeye çalışıyor” dedi. MHP’nin türban önerisini Erdoğan’ın talebi üzerine getirdiğine işaret eden Şandır, “İspanya’da ‘Velev ki siyasi simge olsun ne olurmuş’ diyerek meydan okuyan kendisidir” diye konuştu. Kendilerinin anayasanın 10. maddesinde değişiklik önerisi getirdiğini anımsatan Şandır, şu görüşleri dile getirdi: “Sonra peşimize takıldılar, şimdi pişmanlık duydukları ortaya çıkıyor. MHP’yi kendi düştüğü kuyuya çekmeye çalışıyor. Onun durumuna üzülüyoruz, inşallah iyi olur.” WASHINGTON/BRÜKSEL Anayasa Mahkemesi’nin, AKP’nin kapatılması istemiyle açılan davaya ilişkin iddianameyi kabulü AB tarafından “kaygı verici” olarak değerlendirilerken, ABD sürecin “siyasallaştırılmaması” çağrısında bulundu. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn yaptığı açıklamada, konuyla ilgili olarak çarşamba günü Avrupa Komisyonu’nu bilgilendireceğini ve bunun, AB’ye aday bir ül ? ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Casey, sürecin “siyasallaştırılmaması” gerektiğini vurgularken AB Komiseri Rehn, “davada haklı bir durum görmüyorum” dedi. kenin, değişiklik gerektirebilen anayasasında sistemik bir hata olduğunu gösterdiğini bildirdi. Siyasal partilerin yasaklanması veya feshedilmesinin, kapsamlı sonuçları olan ve azami itidal gösterilmesi gereken bir önlem olduğunu kaydeden Rehn, “Bu davada haklı bir durum görmüyorum” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey günlük basın toplantısında konuya ilişkin bir soruyu yanıtlarken sürecin “siyasallaştırılmaması” çağrısında bulundu. Casey, “Anladığımız kadarıyla bu uzun bir süreç olacak. Biz bu sürece dahil olanların apolitik davranmaları ve son seçimlerde Türk seçmeninin ifade ettiği temsili demokrasiye bağlılıklarını yansıtmalarını bekliyor ve umut ediyoruz” dedi. Uluslararası basın kuruluşları da Anayasa Mahkemesi’nin kararına geniş yer verirken haber ajansları kararı abonele rine “son dakika” olarak geçtiler. AP ajansı haberi, “Türkiye’nin en yüksek mahkemesi, kökleri İslamda olan iktidar partisinin, laikliğe aykırı davrandığı iddiasıyla kapatılmasına yönelik davayı ele almaya karar verdi” diye duyururken Reuters ajansı da, “İddianame Türkiye’yi bölmüş, piyasaları olumsuz etkilemiş ve AB’den tepki görmüştü” dedi. BBC ise, internet sitesindeki ‘Avrupa’ bölümüne manşet yaptığı haberinde, sürecin “Türkiye’de siyasi gündemi felce uğratacağını ve büyük bir olasılıkla yabancı sermayenin çıkışını tetikleyeceğini” öne sürdü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle