03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2008 SALI 4 HABERLER Anayasa Mahkemesi heyeti, AKP hakkındaki iddianameyi kabul etti, kapatma davası resmen başladı DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Neler Olabilir? Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılması ile ilgili iddianamesinin görüşülmesini, Cumhurbaşkanı ile ilgili bölümü dışında oybirliğiyle, Abdullah Gül ile ilgili bölümünü de yediye dört çoğunlukla kabul etti. Bu beklenen bir karardı, hatta Yargıtay 8. Daire Üyesi Hamdi Yaver Aktan’ın görüşüne göre, (Bakınız Cumhuriyet 29 Mart 2008 s. 2) bunun aksine bir karar çıkması beklenemezdi. Çünkü ceza davası olmayan kapatma davasının kabulünün otomatik olması gerekirdi. Yine kapatma isteminin bir ceza davasına konu olmaması yüzünden, Cumhurbaşkanı’nın dava dışında tutulması ile ilgili görüşlerin de uzmanlar tarafından enine boyuna tartışılacağını düşünüyorum. Ne yazık ki, konu hakkında görüş beyan eden anlı şanlı gazetecilerimiz bile “Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında bir şeyle suçlanamaz” diyerek kapatma davası ile ceza davasını karıştırmaktadırlar. Bazıları da, “Nasıl oluyor da suç teşkil etmeyen fiiller dolayısıyla kapatma davası açılabiliyor” türünden mesnetsiz sorular ortaya atabiliyorlar. Oysa hem Anayasa Mahkemesi içtihadında, hem de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın iddianamesinde açıkça belirtilmiştir ki, kapatma davası ceza davası değildir ve iddianamede yer alan partinin laikliğe karşı odak haline gelmesinde etkili olan fiillerin illa Ceza Kanunu’na göre suç olması gerekmez. ??? Olayın bu yönünü koyalım bir yana ve şimdi neler olabileceğine bakalım. Hukuken olacak olan şudur: Anayasa Mahkemesi, AKP’ye savunma için bir ay süre verecek talep halinde bir o kadar da ek süre tanıyacak, savunmanın kendisine ulaşmasından sonra da, iddianame ve savunma çerçevesinde incelemesini tamamlayarak davayı karara bağlayacaktır. Şu anda kararın ne olduğunu kimse bilemez, hatta Yüce Mahkeme’nin üyeleri bile dosya tamamlanmadığına göre, şu anda ne karar vereceklerini bilemezler diyebilirim. Peki, karar kapatma yönünde çıkarsa ne olur? AKP kapatılır, hakkında siyasi yasaklama istenenlerin milletvekilliği düşer, beş yıl süreyle siyasetten uzak kalırlar. Ama Meclis’teki AKP çoğunluğu bir başka parti adı altında veya bağımsız olarak siyasetlerini sürdürürler, yeni bir hükümet oluşturabilirler. Kısacası siyaset böyle bir durumda bile rayında devam etme yolunu bulur, kaos doğmaz. Ama öyle anlaşılıyor ki AKP kurmayları, Anayasa Mahkemesi’nin ve AİHM’nin bundan önceki kararları ve delillerin ışığında kapanmanın çok güçlü bir olasılık olduğunu görmüşlerdir ve bunu engellemek istemektedirler. ??? Bunun için tutmak istedikleri yol, bir anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi’nin parti kapatma yetkisini hukuken ya da fiilen elinden almaktır. Anayasanın “siyasi partilerin uyacakları esaslar” ı düzenleyen 69. maddesi 23.7.1995’ te değiştirilip partinin odak haline gelmesi ve kapatma için beşte üç çoğunluk aranması gibi hükümler getirilerek parti kapatılması güçleştirilmiştir. Yeni bir değişiklikle bunun daha da güçleştirilmesi mümkün olabilir. Ancak, burada artık görülmekte olan bir davayı etkileyecek olan böyle bir girişim, hem siyasi etiğe hem de anayasa hukukunun ilkelerine aykırı olacaktır. Anayasanın “mahkemelerin bağımsızlığı”nı düzenleyen 138. maddesinin 3. fıkrası “Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi’nde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz” denmektedir. Şimdi bu yetkinin kullanılması ile ilgili soru bile sorulamaz, görüşme bile yapılamazken bu yetkinin ortadan kaldırılması veya sınırlanması nasıl görüşülecek ve kararlaştırılacaktır Meclis’te? Böyle bir düzenlemenin, anayasanın 138. maddesine tümüyle aykırı olduğu açıkça görülüyor. Kaldı ki böyle bir davranış, Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerini sayarken onun bir hukuk devleti olduğunu söyleyen 4. madde gereğince de değiştirilmesi mümkün olmayan 2. maddesine de aykırı olacaktır. Ama AKP bu! Anayasa manayasa dinler mi? O zaman ne olur? Onu ben de bilemem. Gül de dava kapsamında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesini kabul etti. Böylece AKP hakkındaki kapatma davası süreci resmen başlamış oldu. Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç ile üyeler Sacit Adalı, Necmi Özgüldür ve Serruh Kaleli’nin muhalefetine karşın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de yargı yolu açıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç başkanlığındaki heyet, AKP’nin kapatılması istemiyle açılan davanın iddianamesinin ön incelemesini yapmak üzere dün saat ? Anayasa Mahkemesi üyeleri AKP’nin kapatılması istemini içeren iddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oybirliği ile, iddianamenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yönünden kabulüne de oyçokluğu ile karar verdi. 10.00’da toplandı. Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt açıklama yaptı. Paksüt, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkememize bir iddianame sunmuş idi. Karar, iddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oybirliğiyle, Abdullah Gül yönünden de kabulüne Haşim Kılıç, Sacit Adalı, Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli’nin karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi’’ dedi. Başkanvekili Paksüt, açıklamanın ardından soru almayacaklarını belirterek ‘’Soru veya yorum yapılmamasını özellikle rica ediyorum’’ diye konuştu. Heyetin toplantısında, hakkında Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı dönemindeki eylem ve söylemleri nedeniyle 5 yıl süreyle siyaset yasağı istenen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün durumu ayrıca müzekare edildi. 11 kişilik heyetin tamamı iddianamenin Abdullah Gül dışında kabulüne oy verdi. Ancak Mahkeme Başkanı Kılıç ile üyeler Adalı, Özgüldür ve Kaleli, Gül’ün iddianamede yer almasına karşı çıktılar. Böylece Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında da davanın kabulüne 4’e karşı 7 üyenin oyuyla karar verilmiş oldu. Gül de Başbakan Erdoğan ve diğer AKP’liler gibi Anayasa Mahkemesi’nde yargılanacak. Heyet, başsavcının istemini yerinde görmesi durumunda ise hakkında siyasi yasak kararı verebilecek. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından mahkemeye atanan 9 asıl üyeden 7’si iddianamenin Gül ile birlikte kabulüne oy verirken, 2’si karşı çıktı. AKP hakkındaki kapatma davasının iddianamesinde Cumhurbaşkanı Ab Yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt açıklama yaptı. Paksüt, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkememize bir iddianame sunmuş idi. İddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oybirliğiyle, Abdullah Gül yönünden de kabulüne Haşim Kılıç, Sacit Adalı, Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli’nin karşıoyları ve oyçokluğuyla karar verildi’’ dedi. Başkanvekili Paksüt, açıklamanın ardından soru almayacaklarını belirterek “Soru veya yorum yapılmamasını özellikle rica ediyorum’’ diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Muhalefet, yüksek mahkemenin kararını ‘sürecin normal işlemesi’ olarak yorumladı ‘Yaşananların sorumlusu AKP’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) birliğiyle görüşülmesine karar ve CHP Grup Başkanvekili Hakkı Sü rilmesi, oybirliğiyle kapatılacak anha Okay, AKP hakkındaki kapatma lamına gelmez. Sayın Gül bir pardavası iddianamesi kabul edilirken, bu tide siyaset yapmadığı için onu etkararın Cumhurbaşkanı Abdullah kilemeyecektir. CumhurbaşkanlıGül yönünden “oyçokluğu” ile alın ğından önceki eylemlerinden somasıyla ilgili olarak “Cumhurbaş rumlu olduğu için onun da sorumlu tutulması gerektiği kanı olmadan önceki yönünde bir karardır. eylemleri, söylemleri Diğerlerinin milletvenedeniyle iddianame killiği de düşecektir. düzenlenmişti. CumBaşbakan olarak da hurbaşkanlarının ayrı göreve devam edemez bir dokunulmazlığı ama ara seçimle bayok” dedi. MHP Grup ğımsız seçilebilir. 5 yıl Başkanvekili Mehmet CHP’li Özyürek: hiçbir partinin üyesi Şandır da “Gelinen Beklenen bir olamaz. Görülmekte nokta hiçbir şekilde gükarardı. olan bir davayı etkilezel olmamıştır. Ülkenin yecek bir düzenleme getirildiği noktanın soCumhurbaşkanı hukuka aykırı olur.” rumlusu AKP’dir” göAbdullah Gül bir rüşünü dile getirdi. partide siyaset ‘Taktim hatası var’ Anayasa Mahkemeyapmadığı için si’nin, davayı kabul etCHP Grup Başkanveonu mesi üzerine muhalefet kili Hakkı Süha Okay, sözcüleri “Yargı sürecietkilemeyecektir. ise kararın açıklanmane saygılıyız” mesajları sında bir “takdim” haverdi. Habertürk TV’de tası olduğunu kaydetti. konuşan CHP Genel Başkan Yardım Okay, “Abdullah Gül yönünden oycısı Mustafa Özyürek, kararı şöyle çokluğuyla, diğerleri yönünden oydeğerlendirdi: birliği ile kabulü, denmesi gerekir“Beklenen bir karardı. Aksi yön di. Abdullah Gül’ün ‘Cumhurbaşde karar alınabilirmiş havasını AKP kanı’ sıfatı nedeniyle yargılanmamayanlıları veriyordu. Bugüne kadar sı düşüncesini dile getirenler olmuş. pek çok parti kapatma davası açıl Ancak Cumhurbaşkanı olmadan dı, görüşülmesi kabul edildi. Oy önceki açıklamaları, söylemleri, eylemleri nedeniyle iddianame dü lıdır. Herkes de buna saygı gösterzenlenmişti. Cumhurbaşkanları mek zorundadır. MHP olarak genın ayrı bir dokunulmazlığı yok” gö nel başkanımız grup toplantısında gereken değerlendirmeyi yapacakrüşünü dile getirdi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kı tır” demekle yetindi. lıçdaroğlu da gazetecilerin sorusu Anayasa Mahkemesi’nin AKP’ye üzerine “Anayasa Mahkemesi’nin açılan kapatma davasına ilişkin ilk kararı, bir açıdan çok değerlendirmesini yoönemli: Anayasa Mahrumlayan DTP Grup kemesi’nin bu kararıBaşkanvekili Selahatna göre, Cumhurbaştin Demirtaş, “Karar kanları, cumhurbaşkasürpriz olmadı, beknı seçilmeden önceki filenen bir karardı. illeri nedeniyle yargılaAKP bu aşamadan MHP’li Şandır: nabilirler. Bu gerçek orsonra parti kapatıltaya çıkmıştır. Bu çok masını zorlaştırmayı Bunun suçlusu önemlidir. Bu konuda gündeme getirmeli. AKP’dir. Ama gerek akademik çevreSadece AKP’yi kurAnayasa lerde, gerek siyasi çevtaracak bir girişime Mahkemesi’nin relerde tartışmalar vardestek vermeyiz; ama süreci dı, bu tartışmalar mahdemokrasi paketiyle kemenin verdiği karar sorgulanmamalıdır. bir bütün olarak parla noktalanmıştır” dedi. ti kapatmalar zorlaşHerkes de buna tırılabilir. Sivil anaMHP Grup Başkanvesaygı göstermek yasa gündeme taşınıp kili Mehmet Şandır da zorundadır. tümden bir demokTBMM’de gazetecilerin ratikleşmeye gidilmesorularını yanıtlarken, parti olarak kendi aralarında bir de li” dedi. Demirtaş Cumhurbaşkanı ğerlendirme yaptıktan sonra açıkla Gül hakkında “şerh konulmuş olma yapılacağını söyledi. Şandır, “Ge masına” bir anlam veremediğini linen nokta hiçbir şekilde güzel ol söyledi. Demirtaş, “Anayasa Mahmamıştır. Bunun suçlusu AKP’dir. kemesi’nde şimdiye kadar kişiler Ülkenin getirildiği noktanın sorum ayrıştırılmadı. Sayın Gül’le ilgili lusu AKP’dir. Ama Anayasa Mah muhalefet şerhinin gerekçesine kemesi’nin süreci sorgulanmama bakmak gerekir” dedi dullah Gül konusunda görüş ayrılığı çıkmasına karşın, heyetin tamamı Gül dışında iddianamenin kabulü yönünde oy verdi. Oylamaya katılan başkan ve üyeler ile atandıkları dönem ve kullandıkları oylar şöyle: Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç: 1950 doğumlu. Turgut Özal tarafından 1990 yılında Sayıştay üyeliğinden yüksek mahkeme üyeliğine seçildi. Gül dışındaki bölüme kabul oyu verdi. Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt: 1953 doğumlu. Üst düzey yöneticiler kontenjanından Ahmet Necdet Sezer tarafından seçildi. Kabul oyu verdi. Sacit Adalı:1945 doğumlu. Turgut Özal tarafından üst düzey yöneticiler ve avukatlar kontenjanından 1993’te üyeliğe seçildi. Gül dışındaki bölüme kabul oyu verdi. Fulya Kantarcıoğlu:1948 doğumlu. Süleyman Demirel tarafından 1995’te Danıştay kontenjanından seçildi. Kalan görev süresi 5 yıl. Kabul oyu verdi. Ahmet Akyalçın: 1949 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından Yargıtay kontenjanından 2000’de üyeliğe seçildi. Kabul oyu verdi. Mehmet Erten:1949 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından Yargıtay’dan 2002’de üyeliğe seçildi. Kabul oyu verdi. Serdar Özgüldür: 1955 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından 2004’te Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kontenjanından üyeliğe seçildi. Gül dışındaki bölüme kabul oyu verdi. Abdullah Necmi Özler: 1945 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından Askeri Yargıtay üyeliğinden 2004’te üyeliğe atadı. Kabul oyu verdi. Şevket Apalak:1945 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından Danıştay üyeleri arasından 2005’te atandı. Kabul oyu verdi. Serruh Kaleli:1954 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından avukatlar kontenjanından 2005’te atandı. Gül dışındaki bölüme kabul oyu verdi. Ayla Perktaş:1949 doğumlu. Ahmet Necdet Sezer tarafından Danıştay’dan 2007 yılında bu göreve atandı. Kabul oyu verdi. İddianamedeki suçlamalar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın açtığı davanın iddianamesinde, aralarında Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç ile bakanların da bulunduğu 71 kişi hakkında 5 yıl süreyle siyaset yasağı isteniyor. Başsavcılığın 162 sayfalık iddianamesinde, partinin amacının şeriat devleti olduğu ve türbanı şeriatın anahtarı olarak kullandığı belirtiliyor. AKP’lilerin şeriat devleti kurma amacına ulaşıncaya kadar takıyye yapacağını kendi ifadeleriyle açıkladığı anlatılan iddianamede, tabandan gelen baskılara karşı sabır tavsiyelerinin bunun işareti olduğu vurgulanıyor. İddianamede, siyasal İslamın ya da “Türkiye’ye giydirilmek istenen ılımlı İslam modelinin” şeriat devletine dönüşmesinin ve bu yolda İslami terörün de kullanılmasının uzak bir olasılık olmadığına dikkat çekiliyor. İddianamede, “Siyasal İslamın temel düsturu şeriattır. Siyasal İslam ve onun anayasası niteliğindeki şeriat demokratik değil, totaliterdir” deniliyor. asirmen?cumhuriyet.com.tr AVUKAT KAZAN’IN İDDİASI ‘Başkan Kılıç ve 3 üye davaya giremez’ İstanbul Haber Servisi Eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan, AKP’nin kapatılmasına ilişkin iddianamenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le ilgili bölümünün reddedilmesini isteyen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve diğer üç üyenin, henüz esasa girilmeden ve taraflar dinlenmeden esasa ilişkin görüş bildirdiklerini belirterek davanın sonraki aşamalarına giremeyeceklerini savundu. Turgut Kazan konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül yönünden karara muhalif kalanların işin esasına girip görüş bildirdiklerini ifade ederek şunları kaydetti: “Çünkü, 174. madde hangi koşullarda iddianamenin iade edilebileceğini sıralayıp saymıştır. Ya 170. maddeye aykırılık bulunacak veya mutlak bir delil toplanmamış olacaktır. Ancak bu koşullardan biri varsa, onun tamamlanması için iddianame tümüyle iade edilir. Kısmen iade mümkün değildir. Bazı kişiler için kısmen iade görüşü, Gül hakkındaki siyaset yasağı isteğini şimdiden değerlendirip görüş bildirmektir.” Kazan, Kılıç ve üç üyenin, daha esasa girilmeden ve taraflar dinlenip deliller değerlendirilmeden, Cumhurbaşkanı için siyaset yasağı istenemeyeceği yolunda görüş bildirip oylarını belli ettiklerini belirtti. Sabahleyin İlhan (Selçuk) Ağabey’in hastaneye kaldırıldığını öğrenerek güne başladık. Ardından Anayasa Mahkemesi’nin oybirliğiyle AKP ile ilgili kapatma davası iddianamesini kabul ettiği haberi geldi. İlhan Ağabey’in bu sıkıntıyı da atlatarak aramıza sağlıklı şekilde katılacağına inanıyorum. Tabii bu arada gece yarısı evi basılarak gözaltına alınmasının onun sağlığı üzerinde yarattığı etkileri şimdi daha iyi görüyoruz. Bunu yapanların da en azından vicdanen ne yaptıklarını anlamış olmaları gerekiyor. ??? AKP ile ilgili kapatma davası süreci başlamış bulunuyor. Önümüzdeki günlerin artık normal günler olmadığını biliyoruz. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından görüyoruz ki, AKP bu süreci kendine göre, belli şekilde yönlendirmek isteyecek. AKP’lilerle konuştuğumuzda görüyoruz ki, Anayasa Mahkemesi pratiğinin kendileri açısından çok olumlu sonuçlar vermeyeceğini düşünüyorlar. Şura Sarsıntılı Günlerin İçinde... sı açık ki AKP, kapatılmayı engelleyebilmek için elindeki bütün kozları kullanacaktır. Bu kozlar neler olabilir: Birinci aşama sanırım MHP ile bir uzlaşma arayışı olacaktır. MHP’nin parti kapatılmasına karşı olduğu biliniyor. Kapatma iddianamesinin ortaya çıkmasından sonra MHP lideri Bahçeli kapatmayı engellemek için bir anayasa değişikliğinden yana olduklarını açıkladı. Bu değişiklik, parti kapatmayı tamamen ortadan kaldırıyor, ancak kapatmaya neden olan siyasilerin siyaset yasağının sürmesini istiyordu. AKP ise Başbakan Tayyip Erdoğan ve yakın çevresini siyaset dışında bırakacak böyle bir değişikliğe sıcak bakmadı. MHP ile AKP arasındaki yeni formül arayışları önümüzdeki günlerde yeniden başlayabilir. Eğer MHP ile AKP anlaşamazsa, iktidar partisinin 330’luk bir sayıyla anayasa değişikliğine gitmesi gündeme gelebilir. Bu anayasa değişikliği için referanduma başvurma anlamına gelir. Tabii böyle bir referandumda MHP’nin nasıl davranacağı da önemlidir. ??? AKP’nin kapatmayı engellemek amacıyla başvurabileceği yollar, kaçınılmaz olarak siyasi tansiyonu da gerecektir. Yani artık önümüzdeki dönem bir gerginlik dönemi haline gelecektir. Türkiye yeniden bıçak sırtında günlerin içine düşmüş durumdadır. Bu süreç görülebildiği kadarıyla Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın ifadesiyle 56 ayı alacaktır. Türkiye’nin bu 56 aylık dönemde Avrupa Birliği sürecini sağlıklı yürütmesi mümkün olamaz. Ekonominin istikrarı da kolay değildir. ??? Kapatılırsa ne olur? Kapatılmazsa ne olur? Kapatılırsa, yeni bir siyasi dönem başlayacak demektir. AKP, lider kadrosunu kaybedecektir. Tabii bu AKP içinde yeni gelişmelere neden olabilir. Mutlaka AKP’nin yerine Meclis içinde çoğunluğu olan yeni bir parti kurulur. Belki de Türkiye yeni bir erken seçime doğru yol alır. İkinci ihtimal; kapatılmaz. O zaman siyasi açıdan çok büyük bir değişiklik olmasa da, AKP’nin kapatılması gerektiğine inanan çevrelerin yeni hamleleri gündeme gelebilir. Bunların neler olacağını şimdiden kestirmek kolay değil. Ancak bu çevrelerin böyle bir sonucu kabullenmeyecekleri de ayrı bir gerçek. ??? Sonuç olarak, geleceğimizi tam olarak göremediğimiz bir süreçle yüz yüzeyiz. Burada şimdi hepimizin şapkaları önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Bu krizden nasıl çıkılabilir, onun üzerine kafa yorma noktasındayız. AKP’nin siyasi hattını beğenmeyip eleştirebilirsiniz. Ben de AKP iktidarının birçok uygulamasını doğru bulmuyorum. Ancak sorun AKP’nin siyasi çizgisini eleştirmenin çok ötesinde bir sorun. Türkiye’de şimdiye kadar siyasi parti kapatarak bir başarılı siyasi netice elde edilemedi. Bu kez de kapatıldığında ne olacak? Yeni bir siyasi krizin, belki de daha öncekilerden daha derin bir krizin içine düşebiliriz. Bundan ülkemiz ne elde edebilir? Bu nedenle, şimdi krize çözüm bulabilmek için yeni bir “ortak akıl” arayışı içine girilmelidir. Burada Meclis’te grubu bulunan partilere görev düşüyor. Ufuk Uras’ın önerdiği gibi Çankaya’da bir liderler görüşmesi düzenlenebilir. Belki akil insanların araya girmesiyle iktidar ve muhalefet arasında bir yumuşama sağlanabilir. Sonra çözüm arayışına girilebilir… Puslu bir ortamdayız. Bu ortamdan ülkemiz demokrasisi, ülkemiz siyasi hayati, ülkemiz ekonomisi yara alıyor… Şimdi çözüm üretme zamanı... Düşünelim... C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle