03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 NİSAN 2008 SALI 22 SPOR SarıLacivertli kulübün Başkanı, Şampiyonlar Ligi’nde alınan sonuçlarla gurur duyuyor Yıldırım: Avrupa’da yerimiz var Aziz Yıldırım AZİZ YILDIRIM’DAN: Fenerbahçe’ye herkes saygı duyuyor. Beklentimiz ve hedefimiz günün birinde Milan’lar, Barcelona’lar, Real Madrid’ler seviyesine gelebilmek. Bu bir mucize değil, sürpriz de olmaz. Spor Servisi Fenerbahçe’nin Avrupa’da kazandığı başarılar kuşkusuz en çok Sarı Lacivertli kulübün başkanı Aziz Yıldırım’ın yüzünü güldürüyor. Göreve geldiği ilk günden bu yanan büyük bir takım yaratma isteğini taşıyan ve bu yönde çalışmalar yapan Yıldırım, Şampiyonlar Ligi’nde gelen sonuçlarla gurur dolu günler yaşadı. Başkan’ın şu ana kadar en mutlu olduğu sonuçlardan biri de Sevilla’dan gelmişti. Fenerbahçe’nin İspanyol devini eleyip devler liginde çeyrek finale ulaşmasıyla Aziz Yıldırım Sevilla deplasmanı dönüşü eski futbolcular ve kulüp üyelerinin bulunduğu bir ortamda duygusal bir konuşma yaptı. Dinleyenlerin gözlerini yaşartan bu konuşmada Aziz Yıldırım bir gerçeğin altını çiziyordu... Başkan, “Belki Real Madrid, Milan, Barcelona, Manchester United henüz ‘TESADÜFÜ GEÇEMEZ’ F .Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım kulübün resmi dergisindeki yazısında şunları söyledi: “Artık bundan sonra olması gereken, Avrupa’da yakalanan başarıların aşılması ve sürekli tekrar edilmesi olmalıdır. Tekrar edilmeyen başarılar tesadüfen kazanılmıştır ve hafızalarda hoş bir anı olarak kalmaktan ileriye gidemez.” değiliz. Ama artık Fenerbahçe, Schalke, PSV Eindhoven, CSKA Moskova, Werder Bremen, Valencia, Sevilla ve Monaco gibi büyük ölçekli Avrupa takımlarıyla boy ölçüşecek, zaman zaman onları eleyecek başarılara koşacak çizgiye gelmiştir. Altını ısrarla çiziyorum. Buralara tesadüfen gelmedik. Yatırımımızı yaptık, takımımızı kurduk, çalıştık, kurumsallaştık” dedi. Fenerbahçe’nin artık Avrupa’da yeri olduğunun altını çizen Yıldırım, “Fenerbahçe’ye herkes saygı da duyuyor. Beklentimiz ve hedefimiz günün birinde size söylediğim Milan’lar, Barcelona’lar, Real Madrid’ler seviyesine gelebilmek. Bu bir mucize değil, sürpriz de olmaz. Eğer camia olarak yükselişimizi sürdürür, hedeflerimizi evrensel boyutlara taşırsak buna ulaşırız. Büyük hedeflere dikmişsek gözümüzü yabancı sınırlaması gibi küçük hesapların peşinden değil, nasıl başarılı olacağımızın peşinden gitmeliyiz” diye konuştu. Kadıköy de devleri dize getiren Sarı Lacivertliler şimdi de Chelsea’yi bekliyor İKİ FUTBOLCUNUN DURUMU BELİRSİZ F .Bahçe’de rüya bitmesin HİLMİ TÜRKAY Inter, PSV Eindhoven, CSKA Moskova, Sevilla... İşte bu saymış olduğumuz takımların hepsini yendi Fenerbahçe... Şimdi sırada Chelsea var. Tabii ki zor maç. Ama diğerleri için de hep ‘zor’ diyorduk. Her defasında kazanan biz olduk. Bu kez neden olmasın ki? SarıLacivertliler’de Gökhan Gönül’ün kart cezası nedeniyle oynamayacak olması kötü haber. Gökhan hem bizim ligimizde hem de Avrupa’da çok büyük işler yaptı. Büyük olasılıkla teknik direktör Zico bu yerde Önder Turacı’ya şans verecek. Turacı’nın maç eksiği bu sezon hayli fazla. Birkaç maç oynamış olsa da yeterli görünmedi. Zico diğer yerlerde taşlarla oynamayacaktır. Ama bir SelçukMaldonado değişikliği gündeme gelebilir.Yarın Kadıköy Şükrü Saracoğlu’nda çok önemli bir gece yaşanacak, belki o gece sabahlara kadar sürecek veya sürmeyecek. Alacağımız iyi bir sonuç tur için umutlandıracak bizleri. Chelsea eski gücünde olmasa da bir dünya devi... Şampiyonlar Ligi’nde sadece iki gol yediler, evlerinde kolay kolay teslim olmuyorlar. Savunmamıza büyük işler düşeceği kesin. Ama ben Vederson’dan çok korkuyorum. Beşiktaş maçında Ali Tandoğan her defasında geçti onu... Bu defa rakibi daha da zorlu.. Roberto Carlos oynarsa sorun kalmaz. Orta sahada Aurelio hamallığına devam edecek. Bugüne kadar hep iyi olan bu Brezilyalı yarın gece daha da iyi olmak zorunda. Ve Alex... Doğrusu Chelsea’liler korkuyorlar Alex’ten.. İngiliz basınında hep Alex’le ilgili geniş çapta haberler yer aldı. Bu küçük adamı ben dahil herkes çok eleştirdi, hele hele o yürüyerek oynaması yok muydu? Çıldırtıyordu insanları. Özellikle bu sezon Roberto Carlos’un gelişiyle çok değişti, her başarının altında onun imzası var. Hem Türkiye’de hem Avrupa’da Fenerbahçe’yi sırtlayan adam... Brezilyalı yıldız, ilk sezonunda 28 gol 21 asist, ikinci sezonunda 19 gol 26 asist, üçüncü sezonunda 20 gol 20 asist, ve bu sezon da şu ana kadar 16 gol 16 asistle oynadı. Alex Avrupa’da geçen sezonu 1 gol 8 asistle geçerken bu sezonda da şu ana kadar 4 gol 6 asistle Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale yükselmesini sağladı. Evet, bu ‘küçük adam’a yine büyük işler düşecek. Gününde olursa sorun yok, Chelsea’liler düşünsün. Brezilyalı teknik adam Zico basına kapılarını kapattı, son talimatları veriyor. Moraller yerinde, Samandıra’da aldığımız bilgilere göre her şey yolunda. Diliyoruz ki çarşamba gecesi bizim istediğimiz gibi geçsin, geçmese de sağlık olsun. Buraya gelmek de büyük başarıdır. Ama Fenerbahçe’de masöründen yöneticisine, futbolcusundan taraftarına kazanma ışığını görüyorum. Chelsea’nin tek derdi sakatlıklar İ ngiliz devi Chelsea ile yarın akşam karşılaşacak olan Fenerbahçe’ye İngilizlerden iyi haber geldi. İngiliz ekibinde Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk maçında bileğinden sakat olan kaleci Petr Cech ve orta sahanın beyni Frank Lampard’ın durumları belirsizliğini koruyor. İstanbul’a getirilen iki oyuncunun durumlarının maç günü netlik kazanacağı ifade edildi. Frank Lampard’ın hastalığının devam ettiği öğrenildi. Premier Lig’de Middlesbrough karşısında 10 kazandığı maçta da bu iki oyuncu forma giymedi. Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanacak FenerbahçeChelsea maçı, İngiltere’de de heyecan yarattı. İngiliz basını karşılaşmaya büyük yer ayırırken “5 yıldızlı cehenneme gidiyoruz!” yorumu yapıldı. The Daily Telegraph gazetesi, Şükrü Saraçoğlu Stadı’nın “sıradan bir Türk stadyumu” olmadığına dikkat çekti. Daha önce Chelase’nin forvet oyuncusu olan Mateja Kezman ise gazeteye şu yorumu yaptı: “Chelsea’nin İstanbul’a gelmekten mutluluk duyduğunu sanmıyorum ve burada bizimle oynamak hiç kimse için kolay bir iş değil. Bizim 60 bin kişilik kapasitemiz ve şahane bir akustiğimiz var. Atmosfer iyi olacak ve bir sürpriz yapacağımızı sanıyorum.” Dün akşam geç saatlerde Petr Sabiha Gökçen Cech Havaalanı’na inen Chelsea kamp yapacağı otele geçti. Chelsea bugün maçın oynanacağı Şükrü Saracoğlu Stadı’nda bir basın toplantısı düzenleyecek. Toplantı sonrasında yapacağı idmanla hazırlıklarını tamamlayacak olan İngiliz ekibi maç saatini bekleyecek. D E V M A Ç A TA N I D I K H A K E M F Claus Bo Larsen enerbahçe ile Chelsea arasında oynanacak olan Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final ilk maçını yönetecek hakem belli oldu. Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı’nda 21.45’te başlayacak maçta Danimarka Futbol Federasyonu’ndan Claus Bo Larsen düdük çalacak. Larsen’in yardımcılıklarını Anders Norrenstrand ve Henrik Sonderby yapacak. Karşılaşmanın dördüncü hakemi ise Nicolai Vollquartz. Claus Bo Larsen Türk futbol severlerin yakından tanıdığı bir isim. Larsen bu sezon Beşiktaş’ın Liverpool’u İnönü’de 21 yendiği maçta düdük çaldı. Tecrübeli hakem ayrıca bu sezon Polonya Belçika, Yunanistan Macaristan, Arsenal Milan, M.United Lizbon, W.Bremen Olimpiakos maçlarında görev yaptı. Arthur Zico G Ö R Ü Ş / HALİT DERİNGÖR Sağ ve Sol Ayaklar Futbolcuların kimi, sağ kimi de sol ayağı ile futbol oynar. Sağ ayaklarını kullananlar çoğunlukta, sol ayağı ile oynayabilenler azdır. Az olduğu için de değerlidir. Futbolu iki ayağı ile oynayanlar da vardır. Ama onlar, bu dengeyi oluşturmak için çok çalışmışlardır. Futbolu çift ayakla oynayabilmek elbette ki büyük avantajdır. Ben de doğuştan sağ ayağını kullanabilenlerdendim. Ama sol ayağımı geliştirmek için çok çalıştım. Çocukluğumda top oynarken sağ ayağıma ayakkabı giymezdim ki topa sol ayağımla vurabileyim diye. Uzun süre çalıştıktan sonra dengeyi sağlayabildim. Hatta zaman zaman, sağ ayakla mı yoksa sol ayakla mı oynuyorum diye düşünür hale geldim. Türk futbolunun ve de Beşiktaş’ın büyük futbolcusu Şükrü Gülesin de benim gibi, doğuştan sağ ayağını kullanıyordu. Sonraları o da ben de milli takımda sol açık mevkiinde oynamıştık. Ancak, örneklerini gördüğümüz, öyle sol ayaklı futbolcular vardır ki, büyük klasları nedeniyle, sadece tek ayaklarını kullansalar da fark etmez. Örneğin, asrın futbolcularından Macar Puşkaş, sol ayağını çok iyi kullanan bir futbolcuydu. Ama sol ayağı sanki raket gibiydi. Tek ayağı ile, çift ayakla oynayanları gölgede bırakıyordu. Ülkemiz futbolunda ise Can Bartu, Alparslan Eratlı, Basri Dirimlili sol ayakları ile oynayanlardandı. Sağ ayaklarını yürümek için kullanırlardı. İşte Roberto Carlos... Dünyada, sol ayağı ile en güzel topları ve de en kuvvetli şutları atan adam. İşte Alex, sanki futbol oynamıyor da sahada resital veriyor. Her hareketi estetik. Dünyada Alex gibi kaç kişi var bilemiyorum. Her attığı şut, hemen hemen her kullandığı serbest vuruş, rakip kalede gol olmasına neden oluyor. Verdiği paslar ile bazen, bu yaşımda nerede ise ben bile gol atabilirim diye düşünüyorum. Bence, onun yanında oynayıp da gol atamayan futbolcunun yeteneklerinden şüphe edilmelidir. Alex’in sürati az olduğu için bugünkü futbol düzeninde pek yeri yok diye düşünenler var. Bu doğrudur ama Alex, oyunun sonuna kadar enerjisini, tasarruflu olarak kullanıyor ve böylelikle de diri kalıyor. Mücadeleci futbolcuların ise maçın sonlarına doğru, enerjileri kalmıyor!.. Futbol, ne kadar hırslı veya mücadeleci oynanırsa oynansın, bir takıma muhakkak Alex gibi orta sahada, soğukkanlı, yaptığını bilen, arkadaşlarına milimetrik pas veren futbolcuya ihtiyaç vardır. Ben her zaman, kolektif bir oyun olan futbolda, tek kişinin takımı başarıya götüreceğine inanmazdım. İşte, Alex götürüyor. Beni tekzip etti. Kolay değil, daha lig bitmeden on iki gol atabilmek. Alex eğer oynamaz ise Fenerbahçe yavaşlıyor ve bocalıyor. Özetle, koşmayan bir Alex, paldır küldür ve şuursuzca koşan diğer futbolculardan çok daha yararlı. Galatasaray Teknik Direktörü Kalli’nin bu futbolcudaki ısrarı tepki çekiyor PERDE ARKASI TUĞRUL YENİDOĞAN Hakan’ı kim koruyor? NEVZAT DİNDAR Galatasaray’da yeniden Hakan Şükür krizi yaşanıyor. Yönetimin konuşma yasağı koymasına karşın geçen hafta ince mesajlarla göndermeler yapan 37 yaşındaki golcünün, formsuzluğuna karşınTeknik Direktör Kalli tarafından Gaziantepspor karşısında 90 dakika sahada tutulması, ‘tercih sebebi nedir’ sorusunu gündeme getirdi. Üstelik aynı Kalli, tecrübeli oyuncunun 1 yıl daha devam etmesi düşüncesini iyi bir gelişme olarak yorumluyor. Fethullah Gülen’e olan yakınlığını her fırsatta dile getiren Hakan Şükür’ün dokunulmazlığının perde arkasında bu gücün yattığı dile getiriliyor. Ulusal Takım’a alınmadığı için Ersun Yanal’ı koltuğundan eden Şükür, yaptığı açıklamada, aynen şöyle diyordu…“Futbolu sezon sonu G.Saray’da noktalayıp, Avrupa ya da başka bir yerde oynamak istiyorum.’’ Ancak bu açıklamaları yapan golcü oyuncu geçen hafta 1 yıl daha Sarı – Kırmızılı formayı giymek istediğini söyledi. Şimdi yeni başkan Adnan Polat’ın sezon sonunda futbolcuyla ilgili nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Polat’ın gençleştirme operasyonu gerçekleştirmesine karşın Hakan Şükür’e dokunamaması, Okan Buruk’a Florya’nın kapısını açması ‘siyasi bir karar’ olarak yorumlanıyor. Yine kadro dışı bırakılan Sabri’nin sahadaki tüm olumsuz hareketlerine karşın, Hakan ağabeyinin kontenjanıyla kulüpte kaldığı söyleniyor. Kalli, sezon başında G.Saray’ın etkili forvetlerinden biri olan Necati Ateş’in faturasını kesmişti. Ankaraspor macerasından sonra İstanbul Büyükşehir’de kalitesini ortaya koyan golleri sıralayan Necati’nin bu yükselen formuna karşın gelecek sezon tekrar Sarı – Kırmızılı formayı giymesi zor gibi görünüyor. Çünkü, Sabri’ye ‘af’ kararının alınmasında başrolü oynayan Hakan Şükür’ün Necati’yle yıldızı hiçbir zaman barışmadı. Ezici Galibiyet Fenerbahçe’nin stat geliri 4, Beşiktaş’ın 1… Fenerbahçe 5 forma satıyor, Beşiktaş 1… Fenerbahçe 2000’li yıllarda 4 kez şampiyonluk yaşadı, Beşiktaş 1… Zico’nun takımın başında 3. sezonu, Ertuğrul Sağlam’ın 1... Yıldırım Demirören’in başkanlığı döneminde iki takım İnönü’de 4 lig maçına çıktı. Fenerbahçe’nin galibiyeti 3, Beşiktaş’ın 1… Cumartesi gecesi tabeladaki skor: Fenerbahçe 2, Beşiktaş 1… Beşiktaş camiasının nabzını tutmak için internetteki Beşiktaş taraftar sitelerini dolaşırım. Baktım, cumartesi gecesinden bu yana oralarda da hava sert esiyor. Bir süredir ligde zirve yarışının heyecanıyla kapatılan defterler bir bir yeniden açılmış. Del Bosque’ye ödenmek zorunda kalınan milyon Avro’lardan ligin son sıralarındaki Rizespor’a karşı kupada elenişe, hatta Liverpool’dan yenilen 8 gole kadar birçok konu yeniden sorgulanmaya başlanmış. Ertuğrul Sağlam’a kayıtsız şartsız destek mesajları artık görülmezken, istifa çağrıları yüksek sesle dile getirilmeye başlamış. Anlaşılan birkaç hafta süren lig liderliğinin getirdiği bahar havası dağılmış; yerini, bir fırtınanın habercisi sert esen rüzgârlara bırakmış. Hatırlayacaksınız, şubat sonunda gerçekleştirilen Beşiktaş Genel Kurulu üzerine izlenimlerimi anlatan bir yazı kaleme almıştım. “Beşiktaş kulübünde muhalif önderler, mevcut yönetime alternatif olabilecek hareketler, farklı seçenekler, denetleyici ve itici güçler veya bunun benzeri tüm unsurlar tarihe karışmış. 2000’li yıllara kadar her genel kurulda ön sıralarda yer alan, kürsüye çıkıp konuşmalar yapan işadamları, holding sahipleri, devlet adamları, bürokratlar, genel müdürler, hatta BJK yönetim kurullarında görev yapmış eski yöneticiler ortalıkta görünmez olmuş. Kulübün kasasından Avrupa maç seyahatlerine koşa koşa giden ulu Beşiktaş önderleri bile zahmet edip kongreye gelmemiş. Koyunun yokluğunda Abdurrahman Çelebi’liğe soyunan, bağırıp çağırarak bağlılıklarını veya muhalif duruşlarını ilan eden bazı kişiler var ama ortalıkta, herkes işin aslının farkında. 105 yıllık camianın hangi çıkmaz yola girdiğinin bilincinde. Yutkunmalar, suskunluklar bu yüzden. Bezginlikten, çaresizlikten.” satırllarıyla gözlemlediğim, artık iyiden iyiye hissedilen “sahipsizliğe” doğru gidişi tarif etmeye çalışmıştım. “Belki de tüm camiayla paylaşılacak bir şampiyonluk sevinci, körelen o ümitleri de yeniden yeşertir” diyerek, umutlarımı da eklemiştim… Bu hafta Sıvasspor deplasmanına gidecek Beşiktaş. Kaybettiği takdirde, bırakın şampiyonluk şansını, Avrupa kupalarına katılma şansını dahi zora sokacak. İş, hem rakiplerin puan kaybını beklemeye, hem de Galatasaray’ın Fortis Türkiye Kupası’nı kazanarak lig dördüncüsüne Avrupa bileti hediye etmesi için dua etmeye kalacak. Böyle olursa ne mi olacak? Merak etmeyin, kıyamet falan kopmayacak. Sessizliğin yerini büyük bir fırtına da almayacak. Ha, unutmadan ekleyeyim: Son 4 yıldır Fenerbahçe kulübüne genel kurul üyesi yapılanların sayısı 1, Beşiktaş’a yapılanların sayısı 6... Ezici biçimde Beşiktaş galip… Hakan Şükür, Galatasaray’da sorun olmaya devam ediyor. Feldkamp, Arda’yı ağlattı B Eposta: hderingor?hotmail.com elar us’la oynanan özel maçta sakatlanan Arda, G.Antepspor karşısında takımdaki yerini alamazken, önemli bir ayrıntı ortaya çıktı. Kalli’ye maç öncesi ‘Oynamak istiyorum’ diyen ancak olumsuz yanıt alan Arda’nın büyük üzüntü yaşadığı öğrenildi. Genç futbolcunun çok oynamak istemesine karşın alınan karar nedeniyle gözyaşlarını tutamadığı iddia edildi. Bu arada yardımcı antrenörlerin Servet’in önliberoda oynatılmasıyla ilgili büyük şaşkınlık yaşadıkları ve duydukları rahatsızlığı Kalli’ye maç öncesi ilettikleri bildirildi. Başkan Adnan Polat, kötü gidişe son vermek için düğmeye bastı. Polat, futbol şubesine “Harekete geçin” talimatını verdi. Öte yandan Yılmaz Toköz divan başkanlığına adaylığını dün düzenlediği toplantıyla açıkladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle