05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 2008 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B B B B B B 18 19 22 15 19 19 21 20 17 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B B B PB PB PB 15 17 15 15 13 15 14 6 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B PB B S S K 20 20 16 19 19 11 0 3 0 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğusu ile batı kesimleri parçalı çok bulutlu, sabah saatlerinde Artvin, Hopa yağmur, Kars ve Ardahan çevreleri kar yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta 35 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K B Y Y B Y K K 1 1 3 9 9 7 8 3 4 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y B B Y B Y 10 10 18 8 11 21 18 20 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y PB Y PB Y PB B B Y 4 18 16 18 12 13 13 22 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada dar başarıdan söz eden RTE nerede? Cuma günü, cumartesi günü susan 11’incinin de pazar günü ağzındaki mühürler çözüldü. Bir de baktık ki, Çankaya’daki AKP’li de, Başbakanlık’taki RTE de hayretten donakaldık, askerin çekileceğini meğer günü gününe, neredeyse saati saatine biliyorlarmış! Kazı evirip çevirip yanmamasını bu ikiliden daha iyi kim becerebilir ki?.. ??? 11’inci de, RTE de, gördüler ki gerçek düşledikleri, olmasını istedikleri gibi değil. Askerin görevini beklenilenden fazla yaptığı yargısı kamuoyuna egemen. İki gün sustular, sonra başarıyı paylaşmaya ve bir iki noktada giderek yoğunlaşan eleştirileri karşılama çabasına düştüler. ABD yaptığı kısa bir açıklamayla kendi medyasını bile tatmin etmedi. Washington’ın, geri çekilmenin Amerika baskısına bağlanmamasını, Türk hükümetinin kararı olduğu açıklamasına sarıldı RTE ve bu açıklamadan cesaret alarak... öyle celallendi, bir celallendi ki... Genç RTE’ler önünde yumruğu havaya sallıyor, “...bu iktidar kimseden emir almamıştır, almaz...” diye, ancak kendini kandırabilecek kıvamda nutuklar atıyor. Emir veren yok elbette. Ama emir gibi ricalar sürekli gündemde. Günlerce önce “ilk rica” ABD Savunma Bakanı Gates’ten dünyanın bir ucu taa Canberra’dan geldi: “Kısa kesin!” Ankara’ya geldi Bakan Gates; Çankaya’dan Başbakanlık’a kadar 4 yerde görüştüğü hiçbir yetkiliden planlandığı gibi kara operasyonunun gerektiği zaman sona ereceğine değinen bir söz duymadığını, “Türkiye mesajınızı aldı mı” sorusuna verdiği yanıtta açıkladı: “...Almış olmalılar. Çünkü 4 defa işittiler!..” Bu, kısa özlü söylem, “Bu iktidar kimseden emir almadı” diyen RTE’nin, ya söyleneni anlamadığını gösteriyor, ya da anlayıp sindirdiğini kanıtlıyor. ??? Operasyonun eleştirileceği yerde övüldüğünü görünce RTE; hemen taraf değiştirdi. Övgülerden, başarıdan pay çıkarmaya girişti. Elbette bu davranış RTE’nin doğasına, karakterine yakışıyor. RTE, muhaliflerinin eleştirilerini önemsemez görünüyor ama, yandaşları da karşısında saf tutuyor. Hükümetin başarısızlığına tanık mı? Üstelik sağlam mı sağlam, RTE’nin güvendiği, kırmayıp TV’de söyleşiler yaptığı gazetecilerden bir tanığımız var.12 Eylül öncesi MHP’li, şimdilerde AKP’yi destekleyen Taha Akyol! Dünkü yazısı ile huzurunuzda: Muhalefetin söylediklerini, yazdıklarını yinelerken; “Türkiye ve dünya harekâtın tamamlandığını Irak Dışişleri Bakanı’ndan mı öğrenmeliydi?” diye soruyor ve sonra şöyle diyor: “Evet, güvenlik sebebiyle ‘Çekilmeye başladık’ diye açıklama yapılamazdı. Ama belli ki, cuma sabahı çekilme tamamlanmıştı; hükümet Irak Dışişleri Bakanı’ndan önce bir açıklama yapabilirdi! Halbuki Başbakan, akşama kadar bir açıklama yapmadı! Dışişleri Bakanı’nı ne gördük, ne sesini duyduk! Milli Savunma Bakanı tek kelime etmedi... Muhtemelen hükümet, bu beklenmedik çekilmenin siyasi sorumluluğundan kaçmış, ‘asker kendi çıktı’ görüntüsü vermek istemişti...” AKP cuma, cumartesi içine kapanmış, suskun. Pazar günü, Çankaya’dakinin, RTE’nin konuşmaları ekranları inletiyor. Bir kez daha anladık: Dünya dönüyor, tepeden tırnağa AKP’liler dönüyor ve baş aktör... RTE dönüyor! Türk bilimcilerin başarısı ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ranış biçimiydi! Bazı İngiliz bilimciler ise bunun sadece beyinde olan ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu iddia ettiler. Onlara göre “Türklerin İslami tevekkülü, eh ne yapalım Allah böyle yarattı inancı”, böyle doğan çocukların doktora götürülmesini ve tedavi edilmesini engelliyordu! İlerleyen çalışmalar, İngiliz bilimcileri haksız çıkardı; dört ayaklılığın gerçekten genetik kökenleri olduğu belli oldu. Bu arada Alman bilimciler de bu genetik kökeni ortaya çıkarmak için çalışmaya başladı. Böylece Türk bilimciler ile Alman bilimcilerin gen avcılığı yarışını izlemeye başladık. Bilkent Üniversitesi’nden moleküler biyolog Prof. Tayfun Özçelik, Üner Tan ile birlikte, dört ayaklılık sendromunun genetiğini ortaya çıkarmak için bir proje hazırladılar. Başkent, Hacettepe üniversitelerinin de katıldığı pro je ile hangi genin dört ayak üzerinde yürümeye yol açtığı araştırılacaktı. Önce TÜBİTAK ve bir İtalyan araştırma merkezinden elde edilen mali destek ile Bilkent’te oluşturulan araştırma grubunun 9 ay süren çalışması başarıyla noktalandı ve gerçekten de dört ayak üzerinde yürümeye yol açan hatalı gen bulundu! Elayak üzerinde yürüyen hastalıklı bireylerde, hastalıktan sorumlu gendeki değişimi saptadılar ve bu genin de iki ayak üzerinde yürümemizi sağlayan genlerden biri olduğu sonucuna ulaştılar. Çalışma, Amerikan Bilimler Akademisi’nin resmi yayın organı olan Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) ABD’de yayımlandı. Dergi yönetimi, bu önemli bulguyu bir basın açıklamasıyla dünyaya duyurdu! insanlarda elayak üzerinde yürümenin genetik bir temeli olduğunu, hastalıktan sorumlu geni bularak kanıtladı.Tüm genomun taranmasını gerektiren inceleme tekniklerini kullanarak Ünertan Sendromlu bireylerde ortak DNA bölgeleri tespit ettiler. Bu tarama sürpriz bir şekilde insan genomunda elayak üzerinde yürüme ile ilişkili üç farklı kromozom bölgesinin olduğunu gösterdi. PNAS’ta yayımlanan raporda ise VLDLR genindeki mutasyonun iki ailedeki hastalığın sorumlusu olduğu belirtiliyor. VLDLR’nin beyincik gelişiminde önemli bir rol oynadığı daha önceden biliniyordu.” genetik çalışmaları bilim dünyasında yerini almıştır” diyor. Profesör King, meme kanseri genlerinin bulunması, insanlarla şempanzelerin genetik olarak yüzde 99 benzer olduklarının gösterilmesi gibi çok önemli bilimsel çalışmaları ile tanınıyor. Geriye doğru evrim Tan, önümüzdeki cuma günü yayımlanacak olan ve bu bilimsel başarıya bütün yönleriyle yer veren Cumhuriyet Bilim Teknoloji’de yer alan söyleşide şöyle diyor: “İlk kez 2005 yılında, Hatay’da dört bacaklıymış gibi yürüyen hastaları gördüğümde, bunun atalarımızdan bize genetik bir miras olarak kaldığı fikri uyandı ve buna Üner Tan Sendromu (UTS) adını verdim. İki ayak üzerinde yürüme insanlara özgü bir özelliktir ve bizleri diğer insansılardan (primatlar) ayırır. Hatay’ın Demirkonak köyünde yaşayan 19 kişiden oluşan Ulaş ailesinin beş bireyinde bu özellik bulunmuyor. 21 ile 37 yaşları arasındaki zekâ özürlü bu beş kardeş, el ve ayakları üzerinde yürüyor.” Üner Tan, bunların ilkel konuşma şekillerini, kısıtlı zekâlarını ve yürüyüşlerini belgeledi. Tan’a göre ters mutasyon geçiren bu kardeşler geriye doğru evrimin kanıtıydı. Ünertan Sendromu (UTS) olarak bilimsel literatüre geçen bu nadir görülen hastalığın ana bulguları, elayak üzerinde (kuadrupedal) yürüme, zekâ geriliği, konuşma bozukluğu ve beyincik hasarıdır. İki ayak üzerinde yürüme (bipedal) yani dik yürüme, beynin büyümesi, alet yapımı ve konuşma, modern insanın ortaya çıkmasına yol açan en önemli özellikler sayılıyor. Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji’de yayımlanan söyleşide, geni bulan Dr. Özçelik bulgularını şöyle açıklıyor: “VLDLR kusuru, beyin ve beyincik gelişiminin kritik bir aşamasını etkileyerek iki ayak üzerinde durmamızı sağlayan sinir sisteminde anormal yapılanmalara neden olmuş olabilir. Hastalığın belirtilerini taşıyan diğer ailelerde de genin tespit edilmesi, insanlarda iki ayak üzerinde yürüme mekanizmasının sinirsel gelişimi ile ilgili yeni bilgilerin elde edilmesine yol açacak.” ‘Türkler bilim dünyasında yerini aldı’ University of Washington’dan genetik uzmanı Profesör MaryClaire King, “Bu nitelikli çalışma ile Türkiye’deki moleküler Ortak DNA bölgeleri Açıklamada özetle şu bilgilere yer verildi: “Türk genetikçileri, ÖĞRENCİLERDEN TÜRBAN PROTESTOSU Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri ve İstanbul Üniversitesi öğrencileri, üniversitelerde türban serbestliğine ilişkin anayasa değişikliğini isteyen hükümeti ve YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan’ı protesto etti. TGB İstanbul Şube Başkanı Önder Öztürk, “Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete ve çıkardığı yasalara sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi. İÜ Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Serap Kuruca da “Üniversitelere giydirilmeye çalışılan türban, bilimi, eğitimi tekrar ortaçağ karanlığına götürmek isteyenlerin simgesi haline gelmiştir” diye konuştu. (NİHAN İNAL) yınca! Buna karşın Putin’in izlediği yolun da tam demokratik olduğu söylenemez... Yeni dönemde, Medvedev devlet başkanlığı koltuğuna oturacak, Putin onun altında başbakan olacak... Uygulamada ise Putin politikaları geçerliliğini sürdürecek. Sovyetler döneminde de Moskova güçlü birinci adamlarla yönetildi. Daha doğru anlatımla, birinci adamın yapısı yönetim şeklini belirledi. Bu yüzden, Stalin dönemi, Brejnev dönemi gibi tanımlamalar öne çıktı. Bu bağlamda Rusya, yeni bir denemeye giriyor. Putin’le Medvedev eski dost. Dostluk, 1990’ların başına, St. Petersburg’a kadar uzanıyor. 90’ların sonunda Putin onu Moskova’ya çağırdı. Seçim kampanyasının başına geçirdi. Ardından arkadaşın önü açıldı. Gazprom Yönetim Kurulu Başkanlığı, Milli Banka Konseyi Temsilciliği, Rusya Güvenlik Konseyi üyeliği, Başbakan Birinci Yardımcılığı... Ve Devlet Başkanlığı! ??? Yeni dönemde Rusya ne yapar? Putin’in iki dönemlik devlet başkanlığında Rusya, Yeltsin döneminin krizlerini aştı, ekonomiden toplumsal yaşama kadar genel bir istikrar yakaladı. 1991’de Sovyetler’in çöküşünün ardından 100 dolara kadar inen kişi başına gelir, bugün 12 bin dolara kadar çıktı. Putin’in adayı Medvedev’in yüzde 70’e yakın oy almasının arkasındaki birinci etken bu. Putin, bu sürecin devamına söz veriyor ve ekliyor: 2020 yılına dek, kişi başına düşen gelir 20 bin doları geçecek. Rusya’nın iç istikrarı sağlamlaştırılacak. Yeniden dünyanın kutuplarından biri haline gelinecek. 2040 yılında uzay sistemleri başta olmak üzere dünyaya yön veren projelerde söz sahibi olunacak. Putin, 3. döneminde 43 yaşındaki Medvedev’le birlikte bu hedeflere yürüyeceğini Rus halkına inandırdı. Halk da ona güvendi! ??? Rusya seçimleri doğal olarak tüm dünyanın gündeminde. Avrupa, özellikle enerjiyi uluslararası ilişkilerin ilk sırasına oturtan Rusya’nın Medvedev’le yola nasıl devam edeceğini kesinleştirmeye çalışıyor. ABD bir başka kaygıda: Şu anda dünyanın tek kutbu benim. Rusya buna ortak olur mu? Böyle bir sorunun sorulması bile tek kutuptaki çatlağın habercisi! ABD’deki başkanlık seçimlerinde “Rusya düşmanlığının” temel konulardan biri seçilmesinin kökünde de bu yatıyor. Geçtiğimiz günlerde Beyaz Saray’a verilen istihbarat ve strateji raporunda Rusya’dan şöyle söz ediliyor: “Sadece enerjide değil, mali politikalarda da dünyanın gidişini etkileyebilecek güce ulaşıyor. ABD için tehdit algılamalarının başında geliyor.” Rusya’nın bu gidişi Türkiye’nin konumunu da etkiliyor. ABD’nin Türkiye’ye bakışındaki değişikliğin altında yatan etmenlerden biri bu. ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘ABD diyalogdan yana’ Düşünce kuruluşu CSIS, Washington’un Türkiye ile Iraklı Kürtler arasında denge kurmaya çalıştığı yorumunu yaptı BAHADIR SELİM DİLEK ABD’DEN SÜRPRİZ KONUK Mali destek için başvuru Profesör Özçelik, “İki ayak üzerinde yürümeyle sonuçlanan evrimsel gelişim sürecinde rol alan genler hakkında hiçbir bilgimiz yokken VLDLR’nin tanımlanmış olması bizi primatlardan ayıran temel moleküler mekanizmalar hakkında bazı ilk bilgileri almamıza yardımcı oluyor” dedi ve iki ayak üzerinde yürümeyen hastalarda iki farklı geni daha araştırdıkları ve bu konuda mali destek için de başvurduklarını açıkladı. Türk bilimcilerin bu önemli başarıları heyecan verici.. Üner Tan, Tayfun Özçelik ve arkadaşları her türlü kutlamayı ve desteği hak etmiş durumdalar... Petkim’e ‘geçici’ onay ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 13. Dairesi, Petkim’in yüzde 51’lik kamu hissesinin özelleştirilmesine ve satışın blok satış yoluyla gerçekleştirilmesine ilişkin 8 Şubat 2007 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararının iptal istemini oybirliğiyle reddetti. Kararı temyiz edeceklerini açıklayan Petrolİş Sendikası avukatı Gökhan Candoğan “İki dava açmıştık. Şartname ve ihale ilanıyla ilgili diğer davada esastan bir karar verilmedi. Dolayısıyla o dosyada İdari Dava Daireleri Kurulu’nun verdiği yürütmenin durdurulması kararı geçerliliğini koruyor. Bu durumda Özelleştirme İdaresi Petkim’i devredemez” dedi. ‘Kimse bizden paket beklemesin’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, terörle mücadele konusunda yeni bir paketin gündemde olmadığını belirterek, “Teröristi dağdan indirmek adına özel paket açıklamamızı kimse beklemesin” dedi. Çiçek, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının da “kabul edilemez” olduğunu belirterek Türkiye’nin şiddetin sona ermesi için girişimlerini sürdürdüğünü söyledi. ANKARA ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin (CSIS) Türkiye Projesi Direktörlüğü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonunu ele aldığı raporunda, Washington yönetiminin Türkiye ile Iraklı Kürtler arasında denge kurmaya çalıştığı değerlendirmesini yaptı. CSIS raporunda Washington yönetimi için en iyi çözümün Ankara’nın Iraklı Kürtlerle diyalog kurması olduğu ileri sürüldü. CSIS’nin Türkiye Projesi Direktörü Bülent Ali Rıza tarafından kaleme alınan 29 Şubat tarihli raporda, ABD tarafından yapılan kara harekâtına bir an önce son verilmesi çağrılarının, Amerika’nın Türkiye’yle Kürtler arasında denge kurma politikası olarak görülebileceği değerlendirmesi yapıldı. Raporda, Türkiye’nin sınır ötesi harekâtı başlatmasının ABD’yi zor durumda bıraktığı belirtildi. Bölgesel Kürt yönetiminin, kara operasyonunun sadece PKK’ye yönelik olmadığı, bunun K. Irak’taki Kürt yönetimini zayıflatma amacı taşıdığını ileri sürdüğü belirtilen raporda, Kürt Lider Mesud Barzani’nin bu kaygılarını direkt olarak Bush’a ilettiği belirtildi. Raporda, 2003’te Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra Türkiye’nin ilk kez bu kadar büyük çapta bir kara operasyonu yaptığına işaret edildi ve “Türkiye’nin Washington’un desteği olmadan böyle bir operasyon icra edemeyeceği gibi, bu desteğin sallanmaya başlamasından sonra da geri çekildiği” ileri sürüldü. Bryza’dan gizli ziyaret MAHMUT GÜRER CHP lideri Baykal,‘birilerinin kılıcın tepemizde asılı durmasını istediğini’söyledi ‘PKK’nin tasfiyesi istenmedi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Deniz Baykal, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’yi “tamamen etkisiz kılıp, tasfiyeye” yönelik bir operasyonun sonuna kadar götürülmesinin uygun görülmediğini belirterek “Birileri sürekli olarak kılıcın tepemizde asılı olmasında yarar görüyor” dedi. NTV’nin sorularını yanıtlayan Baykal, TSK’nin kara harekâtının bitirilişinin herkes için sürpriz olduğunu söyledi. Baykal, “Birden bu kararı alma zorunluluğu ortaya çıktı. Kararı dünyaya Iraklı yetkililer duyurdu. Hükümet netlik getiremedi. Genelkurmay açıklama yapma durumunda olmadı, ‘Açıklama yapacağız’ dedi. Bir kargaşanın yaşandığı açık” dedi. ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in ziyaretinden sonra birtakım kararlar alındığını belirten Baykal, şunları söyledi: “PKK terörünü gerçekten tasviye etmemizi uygun görmediler. Şimdi ‘Oturun konuşun’ diyorlar. Operasyonun bitirilmesine yönelik müdahale oldu. Ta Avustralya’dan ‘kısa kesin’ diye feryatlar oldu. Operasyonu kısa kesmemizi gerektirecek hangi uluslararası gerekçe vardı? Siviller mi öldürüldü, köyler mi tahrip edildi? İsrail’de olanlar belli. Sesini çıkarmıyorsun. Afganistan’da yıllardır uğraşıyorsun, ‘1 ayda bitir bu işi’ diyen var mı? Irak’a 2003’te geldin, çık diyen var mı? Türkiye’nin üzerinde kılıcı asılı tutmak isteyen, terörün kalıcı biçimde bitirilmesini tercih etmediği anlaşılan bir uluslararası ortamda bulunduğumuz açıktır.” Baykal, geçen perşembe günü öğle saatlerindeki şehit cenazelerinin ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı ile haftalık olağan görüşme yaptığını anımsatarak “Benim kanaatim odur ki, bu karar orada alınıyor’’ dedi. Harekâtın askeri boyutunun başarıyla tamamlandığını, ancak siyasi boyutu için aynı şeyin söylenemeyeceğini ifade eden Baykal, şunları kaydetti: “Bu olay sırasında askeri ortaya çıkarıp bütün bu bahsettiğimiz çerçevenin sorumlusu haline getirmek yanlıştır.Askerin kendisi yapıyor olsa bile yanlıştır.’’ Baykal, “çekilme” kararına ilişkin tartışmaları Meclis gündemine getireceklerini söyledi. ANKARA Irak’ın kuzeyine düzenlenen sınır ötesi kara harekâtının ardından, Ankara Washington’dan gelen sürpriz bir ismi ağırladı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Matt Bryza’nın dün Ankara’ya sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdiği öğrenildi. Bryza, Dışişleri Bakanlığı’nda temaslarda bulundu. ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in ardından Ankara dün de ülkenin bakan yardımcılığına vekâlet eden üst düzey diplomatı Bryza’yı ağırladı. Brzya’nın önceki gün ilk olarak İstanbul’a gelerek bir dizi toplantıya katıldığı, dün de Ankara’ya geçerek Dışişleri Bakanlığı’nda temaslarda bulunduğu öğrenildi. Bryza’nın gündeminde de Gates’te olduğu gibi Irak konusunun olduğu bildirildi. Operasyon sonrası değerlendirildi Cumhuriyet’in diplomatik kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Bryza ile operasyonun ardından bölgede ortaya çıkan durum, örgüte vurulan darbe, Ortadoğu’daki süreç ile Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Ankara ziyareti ve Bağdat’la imzalanması olası doğalgaz anlaşması konuları ele alındı. Ziyaretin operasyonun ardından gerçekleşmesi dikkat çekti. Diplomasi kulislerinde, gizli gerçekleştirilen ziyarette Türkiye’nin Afganistan’a asker göndermesi konusunun da ele alınmış olabileceği dile getirildi. Bryza, sınır ötesi kara harekâtı başladığında “İyi haber değil. Beklenen gelişme.Yeni bir aşamaya gelindi” demişti. Dün temaslarını tamamlayan Bryza’nın bugün Türkiye’den ayrılması bekleniyor. 1. KOŞU: F: Golanlı (1), P: Maya Yisyo (2), PP: Onurum (3), S: Cat Walk (4). 2. KOŞU: F: Tarhan (4), P: Yavuzsoy (3), PP: Mertağa (6), S: Başyiğit (8). 3. KOŞU: F: Zengin Baba (12), P: Şahiner (11), PP: Odinden (8), S: Okkıran (9). 4. KOŞU: F: Cihaner (1), P: Bekir Baba (3), PP: Kemalpaşalım (8), S: Batuhanbey (9). 5. KOŞU: F: Kutay (7), P: Recephan (9), PP: Sivasbeyi (10), S: Beyt El Haruf (2). 6. KOŞU: F: Blaze Of Speed (3), P: Yelpınarı (2), PP: Şarpi (6), S: Sabin (10). 7. KOŞU: F: Kader Fırtınası (4), P: Mummy’s Love (3), PP: Black Snake (2), S: ALTILI GANYAN Noble Girl (6). 8. KOŞU: F: King Medya (2), 1 7 3 4 2 10 P: Tiger John (5), PP: 3 9 3 5 17 Karkas (4), S: King 8 10 4 Medya (2). 9. KOŞU: 9/4 3 F: Şerafe (10), P: Şen9 bahar (17), PP: Akkuş 6/7 han (2), S: Aksüt (3). 2/12 7 ‘Tarihi bir karar alınacak’ CHP lideri Baykal, türban konusuna ilişkin soru üzerine ise “Anayasa Mahkemesi, tarihi bir karar alacak. Karar ne olursa olsun, saygıyla karşılayacağız.Ama bilin ki, Türkiye’nin rotasıyla ilgili bir kırılmayı karara bağlayacaktır. Bu kadar önemli bir olaydır’’ ifadesini kullandı. Diyarbakır’da Kürtçe toplu nikâh ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Avusturya kalkınma ajansı desteği ile DTP’li Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı, resmi nikâhı olmayan 15 çiftin nikâhlarını Kürtçe olarak kıydı. Türkiye’de ilk Kürtçe nikâhı kıyan Anlı, “Vatandaşlarımız Türkçe bilmediği için Kürtçe kıymak zorunda kaldık” dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle