23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2008 ÇARŞAMBA 22 SPOR Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağı Chelsea maçına yoğun ilgi var Milyonlarca YTL ’lik bilet pazarı HİLMİ TÜRKAY Bir hafta sonra çarşamba günü Fenerbahçe, Chelsea ile Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk ayağını oynayacak. Bu maçın biletleri önceki gün satışa çıktı, sabahın erken saatlerinde Biletix gişelerinin önlerinde uzun kuyruklar oluştu; doğrusunu söylemek gerekirse kuyrukların sonu gözükmüyordu. Son 20 gün içinde seyirci grupları Fenerbahçe taraftar kartına adeta hücum ettiler. İşte bunun sonucunda da her şey 1520 dakika içinde bitiverdi. Kongre üyesi olup öncelik hakkı olanlarla çok sayıda taraftar kartı sahibi ne yazık ki bilet alma şansına sahip olamadılar. Taraftar kartı ve Biletix’ten bilet alanların çoğu şanslıydı... Ancak bunların yarısından fazlası iyi niyetli değiller. Büyük çoğunluğu F.BahçeChelsea maçını izlemeyecekler. Çünkü karaborsa uygulamasına gidecekler. Böyle günler karaborsacılar için kaçınılmaz fırsattır. Gruplar halinde kuyruğa girerler, Bu bilet karaborsa da 500 YTL ’ye alıcı buluyor. 5’er 10’ar bilet aldıktan sonra bir süre ortadan kaybolurlar, daha sonra da yüksek meblağlarla satmaya başlarlar. Onlar ceplerine girecek paraya bakarlar.. Bizler bu tür insanları özellikle maç günleri stat çevresinde görmeye alışığızdır. Bunlar yalnız Saracoğlu’nda değil, Türkiye’nin dört bir yanında vardır. Kulüplerin şikâyetlerine karşın nerede olarsa olsun hiçbir önlem alınamamaktadır. Hatta çoğu zaman sahte biletlerin dahi piyasaya sürüldüğü görülmüştür. Şimdi bakıyorum F.BahçeChelsea maçının karaborsadaki fiatlarına; 50 YTL olan Migros ve Turkcell tribünlerinde bu rakam 400500 YTL arasında alıcı arıyor.. Evet; yanlış duymadınız Aynen öyle... Kart sahibi olanlarda yüksek meblağlarla bir maçlığına kartlarını kiralayabileceklerini söylüyorlar. Maraton üst tribün kartı olan kişiye istediği fiyatı soruyorum. Şaşırmayın; “1500 YTL” diyor. Sonra başka biri, Maraton alt tribün biletinin normal fiyatı 400 YTL. Ama o da uçuyor.. Bin YTL ’den vereceğini söylüyor. Bakar mısınız pazara... Bu pazar milyonlarca YTL ’lik bir pazar. Bugünden herkes bilet için koşuşturmaya başladı bile. Maça yoğun bir ilgi var. Ne de olsa Chelsea geliyor. Ne kulüpte ne de derneklerde bilet yok. Biletlerin büyük çoğunluğu taraftar kartı sahibi olanlarla karaborsacıların ellerinde. Chelsea’yi izlemek kaçırılmaz, ancak karaborsacılardan bilet alarak maça girmek ‘yazık’ olur diye düşünüyorum. Çünkü istenilen rakamlar bugün emekli bir insanın aylık maaşından fazla. Menemen Kız Teknik Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi’nin bünyesinde F.Bahçe kongre üyesi Ekrem Sarıgöl tarafından yaptırılan ek dersliklerin açılış törenine Sarı Lacivertli kulübün başkanı Aziz Yıldırım da katıldı. TARAFTARA ÖZEL KART enerbahçe kartına sahip olmak isteyen taraftarlardan tek ödemede 35 YTL ücret talep ediliyor. Kart sahiplerine antrenman izleme olanağı, futbol (A) takım ve tüm branşlarda hediye bilet kazanma şansı, ücretsiz ‘fenerbahce.com.tr’ uzantılı elektronik posta adresi, anlaşmalı üye işyerlerinde indirim imkânı, özel kampanyalardan öncelikli yararlanma fırsatı, Şükrü Saracoğlu Stadı’nda ve Fenerbahçe Müzesi’nde gezi ve aktivitelere katılma şansının yanı sıra her maç için 2 adet bilet satın alma önceliği (Biletler satışa sunulmadan 24 saat öncesi) gibi avantajlar sunuluyor. Kulübün diğer ayrıcalıklarından yararlanmak içinse 100 YTL’lik Gold veya 350 YTL’lik Platinum Kart edinmek gerekiyor. FENERBAHÇE BAŞKANI AZİZ YILDIRIM, KULÜP İÇİN BELİRLEDİĞİ HEDEFLERE ULAŞTI F 10 yıl önce söz vermişti ? Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kulübün başkanı olduğu 1998 yılında büyük hedefler belirlemişti. Yıldırım, SarıLacivertli kulübü düşlediği noktaya taşırken yaptığı tesislerle adından söz ettirdi. GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU F.Bahçe başkanlığında 10. yılını geride bırakan Aziz Yıldırım, Sarı Lacivertli kulübü bulunduğu noktaya getiren hedeflerini göreve ilk geldiğinde belirlemişti. F.Bahçe’yi kurumsallaştırmayı ve yönetimini profesyonelleştirmeyi planlayan Yıldırım, ekonomi ile tesisleşme alanlarında atılım yapılmasının zorunlu olduğunu düşünüyordu. Aziz Yıldırım’ın vaatlerini icraata dönüştürmeyi nasıl başardığını anlamak için Sarı Lacivertli kulübü bu günlere getiren fikirlerini dile getirişini anımsamak gerekiyor. F.Bahçe Başkanı’nın artık maddeleşen düşüncelerini gazetemiz yazarı Halit Deringör’ün ‘Fenerbahçe 1999’ isimli kitabı için verdiği röportajda açıkça ortaya koyduğu görülüyor. Yıldırım’ın yıllar önceki sözlerine kısaca değinmek yerine sütunlarımızdan bire bir aktarıyoruz. Ne var ki Aziz Yıldırım’ın Sarı Lacivertli kulüple ilgili parlak fikirleri, kendisi henüz başkan değilken filizlendi. Yıldırım, 1994 yılında dönemin F.Bahçe Başkanı Hasan Özaydın’ın yönetim kurulundaki isimlerden biriydi. Güven Sazak’ın sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmasının ardından başkanlık koltuğuna oturan Özaydın, Sarı Lacivertli kulübü kalkındırma konusunda bir hayli iddialıydı. Göreve gelmesinden 3 yıl önce sarf ettiği Aziz Yıldırım, F.Bahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nı Avrupa standartlarına taşıdı. İŞTE BAŞKANIN YILLAR ÖNCEKİ HEDEFLERİ: ‘ “Hedef 100 bin üyeli F.Bahçe ile 1 trilyonluk Fenerland projesi” sözlerini başkan seçilmesinin ardından tekrarladı. Hasan Özaydın, o tarihte gazetemize verdiği demeçte şu ifadeleri kullanmıştı: “Şampiyonluk F.Bahçe’nin kişiliğinde vardır. F.Bahçe en çok şampiyon olan takımdır. Ne yazık ki bugün almış olduğu binlerce kupa bir şantiye binasının içindedir. Çağdaş bir F.Bahçe’nin temeline yönetim kurulumuzla harcı ben koyacağım. Bunu sonuçlandırmadan F.Bahçe’den ayrılmam söz konusu değildir. Üye yapısında köklü değişiklikler şart. Düşüncelerimizin diğer bir noktası da en az 100 bin üyeli bir F.Bahçe. Türkiye’nin her yönündeki vefakâr taraftarlar üye yapılarak kapılarımız halka açılacak. Proje gerçekleştiğinde borçsuz bir F.Bahçe ortaya çıkacak. İsteğimiz de bu zaten. Yok sigorta, yok vergi borcu; bu borçlar yıllarca F.Bahçe’nin belini büktü. Ama bunların hiçbiri iki yıl sonra yaşanmayacak.” Aklında bu düşüncelerle 29 Mayıs 1994’te göreve gelen Özaydın, aynı yılın 14 Kasım’ında istifa etti. Başkanlık koltuğunda 6 ay kalabilmesi, büyük projelerini gerçekleştirmesine engel oldu. Fakat meşaleyi kendisinden 2 dönem sonra alan Aziz Yıldırım ve yönetimi, tüm camianın da desteğiyle Sarı Lacivertli kulübü onun öngördüğü seviyeye taşıdı. ?F .Bahçe, ekonomik yapıda istenilen noktaya gelebilmesi için önce kurumsallaşmalı ve kaynak yaratmalı. Bugün için F.Bahçe, yönetim kurulunda olan kişilerin maddi ve manevi katkılarıyla yürüyor. Lakin bu projeleri hayata geçirmemiz gerek. ? Şimdi bizim büyük projelerimiz var. ? Geçen yönetim devresinde ‘F.Bahçe halk takımıdır’ diyerek bazı maçlarda tribünlerin bedavacılarla doldurulduğunu hep birlikte gördük. ‘Halk takımı’ deyince ‘bedavacı’ anlamı alınmamalıdır!.. Halkın da sevdiği kulübe karınca kararınca yardım etmesi gerekir. ? Mevcut gelirlerle büyük F .Bahçe yaşamını nasıl sürdürebilir ki? Bu gelirleri arttırmaktan başka çare var mı? Yönetim olarak F .Bahçe’ye birtakım gelir kaynakları düşünüyoruz. ?F .Bahçe’nin komitelerle yönetilmesine karşıyım. Çünkü komitelerdeki kişiler amatörce işler yapar. F .Bahçe’nin başındaki insanlardan aşağıya kadar bütün seksiyonlarında profesyonel yöneticiler olmalıdır. ?F .Bahçe’de bugüne kadar da hiçbir şey yapılmamış. 10 bin üyesi bulunan ve 20 milyon taraftarı olan bir kulübün portresi böyle olmamalıdır... Diğer sosyal etkinlikleri de almalıdır. Örneğin hastane, huzurevi, üyelerin yazın beraberce vakit geçirebilecekleri deniz kenarında tatil köyleri, okulları, üniversitesi olmalıdır... Bunlar hayal değildir. Biz bunları yapabilmek için atılım yapacağız. ?F .Bahçe’nin altyapısından başlayarak en üst düzeye kadar çağdaşlığa gidebilecek organizasyonu tesis etmek gerekir. ? Bence F .Bahçe’deki grupçuluğu kaldırmak için üye adedi 5060 bin kişiye çıkartılmalıdır. Böylelikle F .Bahçe’yi çıkarları için kullanmak isteyen statükocu insanlar azınlıkta kalır. Ve böylelikle de gruplar ve grupçuluk da ortadan kalkar. ? Ben buraya görev yapmak için geldim. F .Bahçe’de tek isteğim, ‘Bir adam geldi, F.Bahçe’ye tesisler kazandırdı. İyiki de yaptı’ demeleridir. Bu, benim dünyada kazanacağım en büyük şereftir. ?F .Bahçe hiçbir zaman darboğaza girmez ve yıkılmaz da... F .Bahçe’yi ayakta tutabilecek kaynaklar her zaman bulunabilir. Yeter ki bu kaynakları faaliyete geçirebilecek bilgili ve yetenekli insanlar olsun. F .Bahçe’nin en büyük gereksinimi bu gibi insanlardır. F .Bahçe kurumlaştığı zaman kendi kendine yeteceğine inancım tamdır. ?F .Bahçe, gelir ve gider tabloları dengelendiği zaman dışarıdan gelen zenginlerin ceplerine muhtaç olmayacaktır. SPOR GÖZLEM / ALİ ABALI Terim’in Tercihi Futbolda ulusal takımımız 3. özel maçını bu akşam Minsk‘in Dinamo Stadı’nda Beyaz Rusya ile yapıyor. Burada alınacak sonuç önemli değil gibi, çünkü ulusal takım sorumlusu Fatih Terim, takımın iskeleti belli ama son kadro nasıl oluşacak, karar vermiş değil. Terim ve teknik kadrosu 7 hafta kalmış olan Süper Lig karşılaşmalarını yakından izlemeye çalışıyorlar. Öyle ki isim yapan ve fakat formlarında olmayan oyuncuları ayırt etmenin gayreti içindeler. Daha önceleri ulusal takımların seçimini hatırlamaya çalışalım. Üç ve veya dört büyüklerden belli kişileri seçince sorun çözülmüş olurdu. Ama bu kez seçim kolay değil, öncelikle önde giden takımlarımızda çoğunlukla yabancı oyuncu var. Bu nedenle de yerli yabancı dengesini belirlemek gerekiyor. Ayrıca liglerde kimin güçlü, hangi takımın başarılı olduğunu ayırt etmek de zorlaştı. Maçlar adeta can pazarına dönüştü, ligin dibinde, sonuncu olan bir takım tepede yer alan birinci durumda olanı yenebiliyor. Bu nedenle ligin bitimine 7 hafta kaldı, kimlerin düşeceği belli değil, buna karşın 4 takımımızda şampiyonluk için at başı yarışı sürdürüyor. Bu dengesiz sonuçlar da Fatih Terim’in tercihini zorlaştırıyor. İsviçreAvusturya ülkelerince ortaklaşa haziran ayında başlayacak 13. Avrupa Şampiyonası’na umuyoruz ki Terim genç ve formda bir ekiple katılacaktır. Nitekim kampa çağrılan aday kadroda yer alan isimler bu tahminimiz doğrultusundadır. Bazı şöhretlerin peşine takılmanın dönemi de böylelikle sona erecek gibi görünüyor. F.Bahçe’nin Sırp golcüsü, genç futbolcuya övgüler yağdırdı KezmanSemih dayanışması Spor Servisi Fenerbahçe’nin Sırp golcüsü Mateja Kezman, kulübede oturduğu zaman motivasyonunu kaybettiğini, ancak Semih’in motivasyonunu her zaman koruduğunu söyledi. Samandıra Tesisleri’nde antrenmandan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sırp golcü, Semih ile sürekli karşılaştırılmasıyla ilgili olarak, “Benim arkamda birçok sene, birçok gol var. Ama Semih gerçekten her takımın ihtiyacı olan tarzda bir oyuncu. Oyuna girdiğinde çok iyi işler yapıyor. Bu da takım açısından çok ‘ C MY B C MY B ‘ Geçen hafta, birinci ligde yer alan ve Süper Lig’e çıkma uğraşı veren Eskişehirspor Antrenörü Metin Diyadin’in tek taraflı kararla görevine son verildiği haberinin üzerinde durulmadı. Neydi Diyadin’in suçu? Metin Diyadin disiplinsizlikleri artan âlâyıvala ile aldıkları Sergen Yalçın’ı oynatmadığı gibi, kadro dışı bırakmıştı. Şimdi Metin hoca gitti, Sergen geldi. Ama son hafta karşılaşmalarında Eskişehirspor yine başarısız. Oysa Metin Diyadin Gençlerbirliği OFTAŞ takımını Süper Lig’e taşıyan bir isimsiz kahramandı. Süper Lig’e bakalım, son haftalarda başarısız olan Konyaspor, teknik direktörü Ünal Karaman ile yollarını ayırmış. Böylelikle sadece Süper Lig’de 37. teknik direktör değişmiş oldu. Acaba, başarısızlıklarda suç sadece antrenörlerde mi? Kulüplerimiz, bülbül sevenler derneği ile aynı kefede yer aldığı ve yönetildiği sürece bu tahterevalli oyunu ne yazık ki sürüp gidecektir. Çare, kulüpler yasasının acilen çıkarılmasıdır. F.Bahçe Teknik Direktörü Zico, artık dede... Sarı Lacivertlilerin dünkü antrenmanında gelininin bir erkek çocuk dünyaya getirdiğini öğrenen Brezilyalı çalıştırıcı, sevincini oyuncuları, teknik ve idari ekibiyle paylaştı. Zico’nun torununa “Felipe” adı verildi. Öte yandan Guinness Rekorlar Kitabı’nın eski Türkiye Fahri Temsilcisi Prof. Dr. Orhan Kural, Guinness’e girmek için başvuruda bulunan F.Bahçe’nin ilk kategoriyi geçtiğini söyledi. ‘ Antrenör kıyımı Beşiktaş’a karşı oynamayı seviyorum. Geçen sezon şampiyonluğu getiren golü atmıştım. Daha sonra Süper Kupa’da da bir gol atmıştım ve kupa gelmişti. Belki onlar beni sevmiyordur. Biz bunu yine başarabiliriz. Çünkü takımımızın kapasitesi buna sahip. Belki onlardan daha yüksek. Eğer istediklerimizi yaparsak yüzde 50 başarılı oluruz. Kezman, Semih’le birlikte poz verdi. faydalı bir durum” dedi. Semih’in Avrupa’da oynayabilecek kalitede bir oyuncu olduğunu vurgulayan Kezman, sezonun 2. yarısının kendisi için çok iyi geçtiğini anlatarak şöyle devam etti: “Sakatlıktan dolayı ilkyarıda sadece 1 gol attım, ama ikinci yarı çok iyi geçiyor benim için. Tabii ki gol kralı olmak isterim. Bu bana gurur verir. Semih de takım açısından çok önemli bir isim. O da gol kralı olursa onun için çok sevinirim. Her zaman kulübeden gelip, oyuna girdiği zaman bize çok katkı sağlıyor. İkimiz de takımın önemli parçalarıyız. Takımın tek forvet mi, çift forvet mi oynayacağı hocanın kararıdır. Buna saygı duyuyoruz. Elinde iki tane çok formda forvet oyuncusu var. Bu da ona seçenek yaratıyor.” Zico dede oldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle