03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 MART 2008 ÇARŞAMBA 18 Turgut Berkes Shaft’ta ? Kültür Servisi Turgut Berkes ve Ayça Sarıgül (bas gitar), Berkant Çelen (gitar), Emre Kula (gitar ve vokal) ve Onur Başkurt’tan oluşan topluluğu (davul) ile bugün 22.30’da Kadıköy Shaft’ta. (0 216 449 05 90) KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr ‘Monika’ emekli oldu ? ANKARA (AA) Rusya’nın St. Petersburg kentindeki Mariinsky bale grubunun emektar oyuncu eşeği “Monika” emekli oldu. Eskiden “Kirov” olarak bilinen grubun 21 yaşındaki sevimli dişi eşeği, 19 yıllık hizmetten sonra şimdi St. Petersburg hayvanat bahçesinde emekliliğinin tadını çıkarıyor. Grubun yıllardır sahnelediği “Don Kişot” oyununda “Sancho Panza” rolünü üstlenen “Monika” için emeklilik partisi de verildi. “Monika”, emeklilik partisinde bir balerinle vals yaptı ve havuçlu kek yedi. “Monika”nın oyundaki rolünü bundan sonra “Alina” adlı başka bir dişi eşek üstlenecek. Abidin Dino portre karikatür sergisi ? Kültür Servisi OburMizah internet sitesi ve İstanbul Nâzım Hikmet Kültür Merkezi işbirliği ile düzenlenen ‘Abidin Dino Portre Karikatür Sergisi’nin açılışı pazar günü Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapıldı. Dino’ya 95. yaş gününde Türk sanatına katkılarından dolayı saygı ve minnettarlığımızı sunmak amacındaki yarışmanın kazananları http://www.oburmizah.com/ adresinde görülebilir. DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ ‘Şiir Çevir Denize At’ 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde, Antalya Kültür ve Sanat Vakfı’nca verilen Altın Portakal Şiir Ödülü, bu yıl “Bana Düşlerini Anlat” adlı kitabıyla Cevat Çapan’a verildi. Yaşama sanatıyla şiir sanatının kendisinde buluştuğu örneklerden biridir Cevat Çapan. Yaşadığı dünya ve hayat, bir şairin şiirine ne kadar girebilirse, onca dünya ve hayat dolu bir şiirdir onunki. On sekizinden beri şairlik etse de, bir o kadar da, “Çin’den Peru’ya”, dünya şiirine adamıştır kendini. Sanki yeryüzünün türlü köşelerinde şairler, Cevat Çapan’la karşılaşınca kendi dillerini bir yana bırakıp Türkçe şiir yazmaya başlarlar. Cevat Çapan’ın benzersiz hünerlerinden biri de budur: Yeryüzünün hangi köşesinde, hangi dilde yazılmış olursa olsun o şiirleri Türkçe söyleyebilme başarısı. ??? 1993’ten beri, yani tam on beş yıldır, gazetemizin Kitap Eki’nde “Şiir Atlası” başlığıyla yeryüzünün bir köşesinden bilmediğimiz bir şairle buluşturuyor okurları. Bu şiirlerden önemli bir bölümü “Şiir Çevir Denize At” adıyla Cumhuriyet Kitapları arasında yayımlandı. Başlık, şiir uğraşının değerinin azaldığı günümüzü işaret ediyor: “İyilik et denize at, balık bilmezse Halik (Yaradan) bilir” diyerek karşılık beklemeksizin yapılan iyiliği yücelten atasözüne göndermede bulunuyor. Aslında bu söz belki de bütün şairlerin sesi aynı zamanda. Hangi şair, şiir yazarken dünyaya karşılıksız bir ses vermekten başka bir şey düşünür? O ses okurlarca paylaşılsa da, bir köşede unutulsa da, bir gün birden bulunuverecek değerli bir nesne gibi bekler zamanını. ??? “Şiir Çevir Denize At”, çağdaş bir dünya şiiri antolojisi olarak da okunabilir. 31 ayrı ülkeden 74 şairin şiirlerinin bulunduğu kitapta 1900’lü yılların başlarında doğmuş olanlar yanında 1975 Nigar Hasanzâde gibi genç sayılabilecek şairler de var. Ne işe yarar, bunca geniş bir şiir coğrafyasında dolaşmak? Şiir de toplumu ve çağı anlamanın araçlarından biri olduğuna göre, yaşadığımız çağı ve insanı anlamamıza. Bir yandan dünyanın ne denli büyük, geniş, sonsuz olduğunu duyurur böylesi kitaplar, öte yandan da insan olmanın yeryüzünde nasıl büyük bir paylaşım duygusu yarattığını anlamamıza. Şiir, Meksika’da da yazılsa, Kore’de de, derdi ortaktır: İnsanı anlama ve anlatma. O zaman bütün uzaklıklar anlamını yitirmeye, insanoğlunun yeryüzünün her köşesinde benzer kaygılar, sorunlar içinde yaşayan büyük bir aile olduğuna inanmaya başlarsınız. Irak için şiir yazan İngiliz şairi de, Özbekistan için şiir yazan İrlandalı şair de, aynı insanlık ailesinin bizimle aynı dili konuşan bireyleridirler. Dünya şiirinden on beş yıl boyunca çevrilip bir araya getirilmiş, sonra da okur denizine atılmış bu kitabın değerini okurlar elbette bilecektir. Okur olmanın bir ölçütü de, değerliyi bilebilmek değil midir? ??? Levent Tülek’in yönettiği ‘Gözü Kara Alaturka’ Yunus Emre Kültür Merkezi’nde ‘Alaturka’ bir oyun... ÖZNUR OĞRAŞ ÖĞRENCİLERİ NURİ İYİCİL’İ ANDI zen Yula’nın yazdığı ‘Gözü Kara Alaturka’, Levent Tülek’in yönetimiyle Bakırköy Belediye Tiyatroları Yunus Emre Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor. Harbiye’deki bir dairenin yatak odasında bir araya gelen beş kişinin öyküsünün anlatıldığı oyundaki kişiler, eski bir pavyon kadını, bir garson, akıllıdeli bir adam, suçlusilahlı bir kadın ve erkek, bir de yatağın altında ölü bir ev sahibi. Gece boyunca bir yatak odasında sürecek ve nasıl sonuçlanacağı belli olmayan zorunlu bir birliktelik. Tülek, ‘Gözü Kara Alaturka’yı caz müziğine benzetiyor. “Zaman zaman kırılmış, bozulmuş alaturka bir caz oldu; benim istediğim de buydu” diyen yönetmen, oyunda Türk filmlerine, alaturka müziğe ve edebiyata göndermelerde bulunmuş. Özen Yula’nın bir oyununu sahnelemekten keyif aldığını söylüyor Tülek: “Özen Yula çağdaş Türk tiyatrosunun önemli yazarlarından. Hep yeni şeyler söyleyen; yönetmeni, oyuncuyu, dekoru, müziği zorlayan bir yazar. Tiyatroya başka yerlerden bakmayı seviyor, tıpkı benim gibi. Edebiyatı seven bir oyuncuyum ve bir yö Ö Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda sahnelenen ‘Gözü Kara Alaturka’ bu hafta pazar 15.30’da sahnelenecek. Camerata Saygun Orkestrası konseri ZEYNEP ALTAY netmen olarak da edebiyata yakın bir oyun yapmak çok hoşuma gitti.” YUN 11 MAYIS’A KADAR SAHNEDE Tülek, Rüstem’i canlandıran Aytekin Özen dışında daha önce birlikte oynadığı oyuncularla çalışmayı tercih etmiş. Bunun nedenini de onlardan ne sonuç alacağını bilmesiyle açıklıyor. Aytekin Özen’in ise oyunun en O can alıcı kişilerinden birinde çok başarılı olduğunu söylüyor. Oyunun dekorunu Behlül Tor, kostüm tasarımını Ayçin Tar, dramaturjisini Sibel Aslan Yeşilay, müziğini Tolga Çebi, ışık tasarımını Yüksel Aymaz yapmış. Aytekin Özen, Nurhayat Atasoy, Ali Rıza Kubilay, Mert Asutay, Kadriye Çetinkaya ve Füruzan Aydın’ın rol aldığı ‘Gözü Kara Alaturka’ 11 Mayıs’a kadar Yunus Emre Sahnesi’nde. TARTIŞMA CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ’NDEYDİ Toplum için sağlıklı müzik Yolaçan’dan ‘Meryem’ ERSİN ANTEP addebostan Kültür Merkezi’nde 22 Mart’ta gerçekleşen “Bugün, Toplum ve Müzik” başlıklı tartışmada, müzik tüketicisine ilişkin önemli saptamalar yapıldı, ilke önerilerinde bulunuldu. “Bugünün Toplumuna Sağlıklı Müzik” sloganıyla düzenlenen ve gazetemizin basın desteği verdiği etkinliğe keman sanatçısı Cihat Aşkın, toplumbilimci Ali Ergur, iletişimbilimci Hakan Ergül, yayıncı Ferruh Gençer ve müzikbilimci Ersin Antep katıldı. İki saat süren, dinleyicilerin de katkılarıyla olgunlaştırdığı tartışmanın raporları ve sonuç bildirgesi www.muzikoloji.org adresinde okunabilir. Genel örgün eğitim içinde müzik konusunda daha bilinçli çalışmalar yapılması gerektiği vurgulanırken, bireylerin de müzik C te bilinç için belli başlı ölçeklere gereksinimi olduğu saptandı. Özellikle, ekonomik zorluklar içinde insanların kafasının iyice karıştığı, çalınan müziklerin de insanların düşünüş biçimini büyük ölçüde etkilediği belirtildi. Öncelikle, müziği sunanların sanatçı mı, eğlendirici mi olduğuna dikkat edilmesi; sunulan müziğin araç olarak mı, amaç olarak mı üretildiği düşünülerek karar verilmesi gerektiği anlatıldı. Sözel, müzikal ve görsel yapının ayrı ayrı düşünülmesi, değerlendirilmesi ve sunulanın kalitesinin bu şekilde anlaşılması gerektiği belirtildi. Toplumbilimcilere de “Türkiye’nin müzik tüketim ve tüketici haritası”nın oluşturulması konusunda bilimsel çalışmalar, araştırmalar yapılması yönünde tavsiyede bulunuldu. Etkinlik genç kuşağın başarılı müzikçilerinden Gürkan Kırankaya ve Can Okan’ın klarnetpiyano dinletisiyle sona erdi. Kültür Servisi Geçen yıl “Faniler” adlı sergiyle ‘Kâzım Taşkent Galerisi’ne konuk olan Pınar Yolaçan, bu yıl aynı mekânda “Meryem” sergisiyle sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Yolaçan, çekimlerini Brezilya’nın kuzeydoğusundaki Bahia Eyaleti’nin Itaparica Adası’nda gerçekleştirdiği bu seride, yirmi yedi ile doksan yaşları arasındaki Afrika kökenli Brezilyalı kadınların plasenta ve ciğer gibi malzemelerden yapılmış kıyafetler giydiği portreler üretmiş. Sergi, 4 Mayıs’a dek devam edecek. (0 212 252 47 00) ç yıl önce, 56 yaşında geçirdiği ani rahatsızlık nedeniyle kaybettiğimiz Prof. Reşit Nuri İyicil anısına 2005’te kurduğu Camerata Saygun Orkestrası, Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu’nda oda müziğinin seçkin örneklerinden oluşan bir konser verdi. Tamamı her yaştan öğrencilerinden oluşan orkestrada başkeman, eşi Prof. Çiğdem Yonat İyicil’di. Hemen yanında Nuri Bey’in sınıfını devralan asistanı Doç. Dr. Pelin Halkacı Akın çaldı. Konserde Mozart’ın “Divertimento”, Vivaldi’nin “Dört Keman”, J.S. Bach’ın “İki Keman Konçertoları” ve Mendelssohn’un “10. Yaylı Çalgılar Senfonisi” öğrenci orkestrası olmanın çok üstünde bir beraberlik ve ciddiyetle yorumlandı. Konserin solistleri genç keman öğrencileri Begüm Çalımlı, Fahrettin Arda, Göksel Coşkun, Fatih Ataoğlu, Ediz Yaşlıçam hem orkestra hem de birbirleriyle sağladıkları beraberlik ve müzikaliteyle öğretmenlerinin yüzünü güldürdüler. Nuri İyicil, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı (MSGSÜ) hocasıyken öldüğünde geride bıraktığı Camerata Saygun Orkestrası’yla ilk konserini vermiş, ikincisinin hazırlıkları içindeydi. Bugün, o günlerin genç kemancıları Türkiye’nin önemli orkestralarında solist sanatçı olarak çalıyorlar ve genç keman öğrencilerini yetiştiriyorlar. Konseri Nuri Bey’in arkadaşı, hocaların hocası Prof. Gönül Gökdoğan da dikkatle izledi ve çok olumlu buldu. Seyircinin duyarsızlığına, konservatuvarın duyuramamasına üzüldüğünü belirtti. MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Dekanı Prof. Mesut İktu da konseri dikkatle izledi. Ü Kınama ve Geçmiş Olsun Elli yılı aşkın yazarlık yaşamında çağdaşlık ve aydınlanma yolunda doğru bildiklerini söylemek ve yazmaktan başka “suç”u olmayan, düşünceleri ve yaşamıyla bilgelik katına ulaşmış, yazılarında sık sık çağdaş Türk şiirine yaptığı göndermelerle basınımızda edebiyatla ilgili ender yazarlardan İlhan Selçuk Ağabey’e uygulanan davranışı kınıyorum. Kendisine ve okurlarına geçmiş olsun. [email protected] Deniz Sever’in ‘Klarnet Konçertosu’ ilk seslendirilişi Doğan Şadıllıoğlu Şiir Yarışması ? Kültür Servisi Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV) tarafından düzenlenen “Doğan Şadıllıoğlu Şiir Yarışması”nın ödül töreni yapıldı. Dünya Şiir Günü olan 21 Mart günü, TMMOB Maden Mühendisleri Odası lokalinde yapılan ve bir anma toplantısına dönüşen törene katılım oldukça yoğundu. Açılışını ZOKEV Başkanı M. Zeki Çolakoğlu’nun yaptığı törende, Ahmet Özer de bir klasik gitar dinletisi sundu. Etkinlikte Doğan Şadıllıoğlu’nun şiirleri okunurken, yaşamından kesitlerden oluşan bir de sinevizyon gösterimi yapıldı. Seçici kurul üyesi şair Ahmet Özer, yazar İrfan Yalçın yaptıkları konuşmalarla hazırladıkları çalışmanın önemine değinerek, Şadıllıoğlu’nun şiirini ve sanatçı kişiliğini anlattılar. İspirtohane’de klasik müzik Kültür Servisi Elşad Bagirov yönetimindeki Bakırköy Belediyesi Klasik Oda Orkestrası’nın her ayın son cuma günü düzenlediği “Klasik Müzik Konseri” 28 Mart günü saat 19.30’da Ataköy İspirtohane Kültür Merkezi’nde yapılacak. Elşad Bagirov, 1974 yılında St. Petersburg Konservatuvarı’nın dünyaca ünlü Şeflik Enstitüsü’nde şeflik eğitimlerine başladı. 2002 yılında kurulan Bakırköy Belediyesi Klasik Müzik Oda Orkestrası’nın şeflik görevini üstlendi. (0 212 559 61 67) Kültür Servisi Alexander Rahbari yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın bu haftaki konserlerinin solistleri Monika Leskovar ve Evrim Güvenli. 28 Mart Cuma akşamı saat 19.30’da ve 29 Mart Cumartesi günü saat 11.00’de yapılacak konserlerde Deniz Sever’in ‘Klarnet Konçertosu’ ilk kez seslendirilecek. Konserde, ayrıca Çaykovski’nin ‘Rokoko Çeşitlemeleri’ ve Brahms’ın ‘3. Senfonisi’ de yorumlanacak. (0 212 251 56 00) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle