Katalog

7 ŞUBAT 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM’de, CHP ve DSP’nin sert muhalefetine karşın üniversitelerde türban serbestisi için ilk adım atıldı AKP’Lİ EGEMEN BAĞIŞ 7 Laikliğe türban gölgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda dün AKP ve MHP’nin üniversitelerde türban serbestisi getiren anayasa değişikliği önerisinin ilk tur görüşmelerinde önerinin maddelerine geçilmesi 397 oyla kabul edilirken, 113 milletvekili ret oyu kullandı, 4 milletvekili çekimser kaldı, 3 oy da boş çıktı. Anayasanın 10. maddesinin değiştirilmesine yönelik oylamada 401 evet, 110 ret, 1 çekimser, 2 de boş oy verildi. Öneriye AKP, MHP grupları ile bazı DTP’liler ve BBP’li Muhsin Yazıcıoğlu destek verirken; CHP ve DSP muhalefet etti. CHP sözcüleri “Karşıdevrim odakları cesaretlendirilecek. Cumhuriyetle hesaplaşma amacı güdülüyor. Aydınlanma devrimlerinden rövanş almak istiyorsunuz. İp, hasat sentezi, siyasi rant paylaşımı kavgasına girdi” kaygısını dile getirdi. AKP ve MHP’nin anayasanın 10. ve 42. maddelerinde değişiklik yapılması için verdiği önerinin ilk tur görüşmeleri gerçekleştirildi. AKP ve MHP, önerinin genel kurulda öncelikle görüşülmesi için grup önerisi verdi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, “hedefin türban değil, laiklik olduğunu” vurguladı. CHP’li Önder Sav’ın türban yasağının kaldırılmasını öngören maddelerin anayasanın 2. maddesine aykırı olduğunu, önerinin görüşülemeyeceğini söylemesi üzerine usul tartışması yaşandı. Sav, anayasaya karşı hile yapıldıni istediklerini ancak konunun yöntem, biçim ve içerik itibarıyla bu şekilde gündeme getirilmesinin “siyasi rant”la ilgili olduğunu söyledi. “Sorunun çözümü de çözümsüzlüğü de partiler için hasat mevsimidir” diye konuşan Tuğluk, “Askeri, siyasi ve bürokratik kesimin oluşturduğu bu anlayış sayesindedir ki Mustafa Kemal’in cumhuriyeti bitmiştir. Bu cumhuriyet, demokratik cumhuriyete dönüşeceğine, yerini ılımlı İslama teslim etmiştir. Bunun böyle olmasında, adı cumhuriyetle birlikte anılan partinin çok büyük günahı vardır’’ görüşlerini dile getirdi. MHP: Gerilim bitecek Genel kurulda uzun saatler süren görüşmeler sırasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. DSP’li Tayfun ‘Türban Meclis’te de serbest olsun’ ? Bağış, , “Meclis’te görev yapanlar kimlerdir? Milletvekilleri. Kimin vekili, milletin vekili. O zaman millet neyse, vekil de o olmalıdır” dedi. ANKARA (ANKA) AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, türbanın TBMM’de de serbest olmasını savundu. Türban yasağının kaldırılması noktasında toplumsal mutabakatın yüzde 63’lerde olduğunu savunan Bağış, “Meclis’te görev yapanlar kimlerdir? Milletvekilleri. Kimin vekili, milletin vekili. O zaman millet neyse, vekil de o olmalıdır” dedi. AKP’li Egemen Bağış’ın, 25 Ocak’ta Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UTED) Almanya’nın Berlin kentinde düzenlediği bir yemekte türban tartışmalarıyla ilgili olarak dikkat çeken açıklamalar yaptığı ortaya çıktı. Yemekte bir konuşma yapan AKP’li Egemen Bağış, “Türkiye’de inançları nedeniyle üniversiteye Egemen Bağış gidemeyen genç kızlarımızın, başka ülkelerde üniversiteye gitmelerini kendi ülkem adına bir ayıp olarak nitelendiriyorum” ifadesini kullandı. Bağış, insanların başörtü takma özgürlüğünü, “en az mini etek giyme özgürlüğü” kadar önemsediğini belirtti. ‘Toplumsal mutakabat var’ Bağış, konuşması sırasında kendisine yöneltilen, “Meclis çatısı altında başörtülü vekiller de bulunabilir mi” sorusuna aynen şu yanıtı verdi: “Meclis’te görev yapanlar kimlerdir? Milletvekilleri. Kimin vekili? Milletin vekili. O zaman millet neyse, vekil de o olmalıdır. Farklı olmamalı. Bu benim düşüncem. Partimin düşüncesini soruyorsanız, henüz bu konuyu konuşmadık.” Türban sorununun çözülmesi konusunda toplumsal mutabakatın olduğunu savunan Egemen Bağış, konuşmasında toplumsal mutabakatın yüksek olduğunu ifade ederek “Toplumsal mutabakat o kadar var ki, elimizdeki rakamlar bize yüzde 63’lük bir oran veriyor. Bunun daha ne toplumsal mutabakatını arıyorsunuz? Bunun toplumla ters düşecek bir yanı yok” görüşünü kaydetti. İçli, kendisine söz hakkı verilmemesine sert tepki gösterince oturuma ara verildi. (Fotoğraflar:AA) ğını, milletvekillerinin olmayan yetkiyi kullandıklarını kaydederken, “Tarikat şeyhi Hikmetyar’ın önünde diz çökenler, laikliğin güvencesi olamazlar. Gaflet, dalalet, ihanet içinde olmayalım. Hasada çıkanlar haşat olacaktır. Elma şekerini AKP yiyecek, sapı da hasata çıktığını zannedenlerin elinde kalacaktır” dedi. Karşıdevrim uyarısı CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, “Bu adım, Türkiye’deki karşıdevrim odaklarını cesaretlendirecek adımdır. Öneri, birçok şeyi tetikleyecek bir fünye mahiyetindedir” dedi. Okay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer Anayasa Mahkemesi’nden dönerse, Başbakan meydan meydan dolaşıp, CHP engelledi, diyecek. Yerel seçim öncesinde din üzerinden siyasi rant arayışı sürdürülüyor. 22 Temmuz seçimlerinden sonra bazılarının ip, bazılarının hasat sentezi dediği bir işbirlikçi sentez ortaya çıktı. Sayın Başbakan, Bahçeli için ‘Önce saygıyı öğren, yanına mafya kopuklarını toplamışsın, konuşuyorsun’ diyordu. Sayın Bahçeli, Sayın Başbakan için ‘inanç hortumcusu’ diyordu. Şimdi bu iki siyasi partimiz, siyasi rant paylaşımına girdi. Hasat savaşları yaşanıyor. Ancak, hasat hesabı yapanlar tarihi sorumlulukları ile başbaşa kalacaklar. Cumhuriyeti rotasından çıkarmak istiyorsunuz, aydınlanma devrimlerinden rövanş almak istiyorsunuz. Rövanşı vermeyeceğiz.” CHP’li Şahin Mengü de, türbanın “İran’ın devrim ihracının” ürünü olduğunun altını çizerek “İranlılar, Türkiye’de bu kanunun geçtiği günü milli bayram ilan edelim, diyorlar.” DTP, CHP’ye yüklendi DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk türban sorununun çözülmesi 10. VE 42. MADDE Değişiklik ne getiriyor? nayasa değişikliği önerisiyle anayasanın 10. maddesi ile 42. maddelerinde değişiklik öngörülüyor. Mevcut hükümler ile eklenilmesi istenilen ifadeler şöyle: “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. madde (anayasadaki hüküm): Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. Önerideki düzenleme: Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. “Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. madde: Bu maddeye şu fıkranın eklenmesi öneriliyor: “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir.” A MHP’li Faruk Bal ise türban serbestisinin üniversitelerde “gerilimi ortadan kaldıracağını” savundu. Düzenlemeyle türbanın ilköğretim ve liseler ile kamu hizmeti verenler için de serbest olmasının yolunun açılacağı iddialarının doğru olmadığını kaydeden Bal, MHP’nin “tahriklere kapılmayacağını, inatlaşma ve kutuplaşmanın tarafı olmayacağını” söyledi. ‘CHP laikliğin noteri değil’ Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, eleştirileri yanıtlarken, KONDA ve TESEV’in araştırmalarında halkın türban yasağının kaldırılması isteğinin ortaya çıktığını kaydetti. Çiçek, “Bu araştırmaları yapanlar daha çok sosyaldemokrat. CHP’ye oy verenler de bu yasağın kaldırılmasını istiyor” dedi. CHP’liler kendisine laf atarken, Çiçek “Siz laikliğin kantarı, noteri değilsiniz. Oturun oturduğunuz yerde. Ya millet sizi anlamıyor, ya da siz milleti anlamıyorsunuz. 50 senedir aynı şeyleri söylüyorsunuz, sizin gibi düşünmeyenler ya gerici ya yobaz. Çernobil santralı gibi dehşet, korku saçıyorsunuz. Biz laikliği seküler bir din olarak görmüyoruz, laiklik ayrıştıran değil, birleştiren bir unsurdur” karşılığını verdi. İttifak en az 4 fire verdi Anayasa değişikliği önerisinin maddelerine geçilmesi için yapılan ilk gizli oylamada 397 kabul, 113 ret, 4 çekimser, 3 boş oy kullanıldı. TBMM Başkanı Köksal Toptan ve birleşimi yöneten Başkanvekili Nevzat Pakdil’in oy kullanamadığı, 6 AKP’li milletvekilinin mazeretli olduğu, MHP’den de Gündüz Aktan’ın yurtdışında bulunduğu dikkate alınır ve AKP ve MHP milletvekillerinin blok olarak öneriye destek verdiği varsayılırsa 401 kabul oyuna ulaşılması gerekiyor. Bu durumda, AKPMHP ittifakı en az 4 fire vermiş görünüyor. Oylamaya katılan DTP’lilerden bazılarının da “evet” oyu verdiği, BBP lideri Yazıcıoğlu’nun da öneriye destek verdiği göz önüne alınırsa; türban ittifakı yapan AKP ve MHP’nin firesinin daha yüksek olduğu anlaşılıyor. Ancak, sonuçlar önerinin doğrudan referandum olasılığını ortadan kaldıracak 367 rakamının üzerinde bir destek aldığını da ortaya koydu. 98 milletvekili bulunan CHP’den 5, DTP’den 12 milletvekili ile hasta olan DSP’li Ahmet Tan ve 2 bağımsız milletvekili oylamaya katılmadı. CHPDSP’liler ile bağımsız milletvekilleri Kamer Genç ve Erdoğan Yetenç’in de “hayır” oyu kullanıldığı hesabı yapıldığında ret oyları konusunda bir sürpriz görünmüyor. Boş oylardan birinin oylamadan önce bu yönde açıklama yapan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras’a ait olduğu biliniyor. 17. madde uygulamaya bağlı Önerinin anayasanın 10. maddesinde değişiklik öngören 1. maddesi görüşülürken zaman zaman gerilim yükseldi. CHP’li Nur Serter’in “Türban temel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirilemez. Kadını ikinci sınıf birey konumuna indirgeyen bir giyim tarzıdır. Özgürlükler ileriye gider’’ sözleri AKP’lilerin tepkisine yol açtı. AKP’li Özlem Türköne konuşurken, CHP’li Canan Arıtman laf atınca gerilim yükseldi. AKP ve CHP milletvekilleri ayağa kalkarak birbirine laf attı. CHP’li Ahmet Ersin “Yüzde 46 oy faşizan eğilimleri yaşama geçirme hakkı vermez” deyince, AKP sıralarından itirazlar yükseldi. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu soruları yanıtlarken, CHP’lilere “Kız çocuklarını üniversite dışına iterek mi laik sistemi koruyacaksınız” diye seslendi. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu “Şimdi bu değişiklik olursa türban üniversitede serbest mi olacak, ayrıca bir yasa çıkacak mı” sorusuna “YÖK’ün uygulamasını görmek lazım. YÖK Kanunu’nda Ek 17. maddede değişikliğe ihtiyaç var mı zaman içinde düşüneceğiz” yanıtını verdi. ÜNİVERSİTELERDEN TEPKİ ‘Amaçları laikliği kaldırmak’ Haber Merkezi AKP ve MHP’nin türban dayatmasına üniversitelerden tepki açıklamaları sürüyor. Ankara Üniversitesi Senatosu ve öğretim üyeleri, cüppeleriyle dün ‘türban’ konusunda ortak açıklama yaptı. Senato, “anayasa ve Yükseköğretim Yasası’nda yapılmak istenen değişikliklerin, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni ve onun vazgeçilmez ilkesi olan laikliği ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu’’ vurguladı. Üniversite Konseyleri Derneği de, “Üniversiteden Türbana Hayır” adlı bir imza kampanyası başlattı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Senatosu’ndan (MSGSÜ) gazetemize yapılan açıklamada da MSGSÜ’nün laik ve demokratik Cumhuriyete sahip çıkan öğrenciler yetiştirmeye devam edeceği bildirildi. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bir grup akademisyen, tüm eşitlikçi, çağdaş hak ve özgürlüklerinin türbanla geri alınmak istendiği gerekçesiyle imza kampanyası başlattı. Ayvalıklılar da ilçe kaymakamlığının izin için oyalama girişimlerine karşın Cumhuriyet Alanı’nda imza kampanyası başlattı. Ayrıca bugün İzmir Karşıyaka’da “Değiştiremezsiniz” başlıklı bir yürüyüş yapılacak. Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Yalçın, “Kimi üniversiteli meslektaşlarımızın, özgürlük adına tesettür serbestliğini desteklemeleri büyük bir üzüntüyle karşılanmaktadır” açıklamasında bulundu. Bu arada türbanlı öğrencilerin derslere girdiği Çukurova Üniversitesi Senatosu’nun gündeminde türban olmadığı belirtildi. Bazı senato üyeleri, türban konusuyla ilgili bir gündemlerinin bulunmadığını sorularımız üzerine öğrendiğini söyledi. Türban konusunda tepkisiz kalmasıyla dikkat çeken ÇÜ’de ilk ses, Tıp Fakültesi Kurulu’ndan geldi. TBMM’de oylaması yapılan türban düzenlemesine tepki gösteren Tıp Fakültesi Kurulu’ndan yapılan açıklamada, bilimle dogmanın veya dogmatik sembollerin yan yana gelemeyeceği vurgulandı. İlk tur görüşmelerde anayasa değişikliği önerisinin maddelerine geçilmesi 397 oyla kabul edildi, 113 milletvekili ret oyu kullandı. Öneriye AKP, MHP grupları ile bazı DTP’liler ve BBP’li Yazıcıoğlu destek verdi. CHP ve DSP ise muhalefet etti. (AA) TBMM halka kapandı Baykal, genel kurula izleyici alınmamasını AKP ve MHP’nin ‘mahcubiyetine’ bağladı. CHP’li İnce, Nâzım’ın dizelerini okuyan AKP’li Bahçekapılı’ya ‘İyi ki bugünleri görmedi’ diyerek tepki gösterdi TÜREY KÖSE / AYŞE SAYIN MHP lideri Bahçeli’nin zaman zaman düşünceli olduğu görüldü. (AFP) ANKARA Anayasa değişikliği önerisinin görüşmeleri sırasında TBMM’ye ziyaretçi sokulmazken, görüşmeler bazı atışmalar dışında sakin geçti. CHP lideri Deniz Baykal, İslam âlimlerine atıfta bulunduğu grup konuşmasıyla ilgili takılmalara “Yakında El Ezher Üniversitesi’nden diplomamı getireceğim” diye esprili bir karşılık verdi. Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç de, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun “profesörlüğünü” tartışmaya açtı. Anayasa değişikliği önerisinin tur görüşmelerinden bazı notlar şöyle: ?TBMM dışında türban karşıtı eylemler yapılırken, TBMM halka kapatıldı. Genel kurulun dünkü tarihsel oturumuna izleyici alınmadı. ? DTP milletvekillerinin büyük bölümünün “canlı kalkan” eyleminde olması nedeniyle DTP’lilerin genel kurula katılımı sınırlı oldu. ? Kendisine söz hakkı verilmemesine tepki gösteren DSP’li Tayfun İçli, kürsüye doğru yürüdü. TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil yerine oturmasını isterken, İçli “Beni azarlayamazsınız” diye tepki gösterdi. Pakdil, konuşma sırası gelen CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay’ı kürsüye çağırdı. Ancak DSP’ye “jest” ya pan Okay, bu tartışmanın sonlanmasını bekledi. Pakdil, CHP’yi atlayıp DTP’li Aysel Tuğluk’a söz verdi ancak Tuğluk da kürsüye çıkmayınca görüşmelere ara vermek zorunda kaldı. ? Kuliste gazetecilerle sohbet eden Baykal, Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ın “İmamı azam Baykal hazretleri” başlıklı yazısı anımsatıldığında “Yakında El Ezher Üniversitesi’nden diplomamı getireceğim” diye takıldı. Baykal, “Söylediğim her şey bilgiye dayanıyor” dedi. TBMM’ye izleyici alınmamasını AKP ve MHP’nin “mahcubiyetine” bağlayan Baykal, “Ya Cumhurbaşkanı onaylamazsa” sorusu üzerine gülümseyerek, “Ya, bu da ciddi bir ihtimal. Kara kara düşünüyorum” dedi. ? Baykal, Reuters muhabiri Hıdır Göktaş’a da “Söyle bakayım, kızın türbanla ilgili ne söylüyor” diye laf attı. Bir süre önce bir televizyon programına katılan Göktaş, “Kızım kaygılarını büyük ve kalın bir soru işareti olarak kafasında taşıyor” demişti. Programı izlediği anlaşılan Baykal, “İyi ki erkeklerin, eşleri, kızları, anneleri var. Allah muhafaza bir de bu tür duyarlılıklar olmasa” dedi. Yeni bir anayasa yapılamayacağı görüşünü yineleyen Baykal, “İhtilali yaparsın, idamı göze alırsın o zaman yeni anayasa yaparsın! Biz anayasa yapmak için seçilmedik, bu anayasaya uymak için seçildik” dedi. ? AKP’li Ayşenur Bahçekapılı sözlerini “Ben ve grubum, ‘bir ağaç kadar tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine’ yaşayacağımıza yürekten inanıyoruz. Bizim olan bu hasretin bir gün biteceğini biliyorum’’ diye tamamladı. Bahçekapılı’nın Nazım Hikmet’in dizelerini kullanmasına sinirlenen CHP’li Muharrem İnce, “İyi ki Nazım bu günleri görmedi, görseydi kahrından ölürdü’’ diye laf attı. Kuzu’nun profesörlüğü... ? Bağımsız milletvekili Kamer Genç ile AKP’li Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu tartıştı. tartışma yaşandı. Kuzu, “Yaşına başına bakıyor insan, Meclis Başkanlığı yapmış, üzülüyor insan. 2830 yıllık anayasa profesörüyüz. Eğer bu işte bir yanlış olsa önce ben karşı çıkardım” sözleriyle Genç’i hedef aldı. Genç, Kuzu’nun yanıt hakkı bulunmayan anayasa profesörlerini eleştirmesine “Emekliye ayırın. Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapacak adam değil. Zaten Anayasa profesörlüğü tezini nereden nasıl aldığını da araştıracağım” diye tepki gösterdi. Genç sözlerini “Bana karşı dikkatli ol Sayın Kuzu yoksa haddini bildiririm” diye tamamladı. CUMHURİYET 07 K