02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ŞUBAT 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gül’ün atamaları sonrasına bırakılan genel kurul, 2008’in ilk toplantısını yapacak HİKMET ÇETİNKAYA 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ YÖK’te kritik toplantı Sahte çürük raporu davası ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, “Sahte Çürük Raporu’’ operasyonu kapsamında açılan davada yargılanan 182 sanıktan aralarında DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş’ın da bulunduğu 181 sanık hakkında, “sahte evrak düzenlemek ve kullanmak’’ suçundan görevsizlik kararı verdi. Mahkeme, dava dosyasının, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmesini kararlaştırdı. Mahkeme, “örgüt kuruculuğu, örgüt üyeliği ve yardım’’ suçlarından yargılanan 24 sanığın yargılamalarına ise Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilmesine karar verdi. Zor mudur Dostlar... Üretmeyen bir toplum sürekli olarak harcarsa, kredi borçlarını ödemezse ne olur? Batar!.. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye’deki ekonominin iyiye gitmediğinin tek cümleyle altını çizdi: “Fırtınanın tam ortasındayız!” Merkez Bankası Başkanı Yılmaz ne demek istiyordu? Bu konuda ne Tayyip Bey, ne Devlet Bey ne de Deniz Bey tek kelime söylemedi... Türkiye’nin gündemine “sıkmabaş” getirilmişti. Tartışılan konu buydu... Yapay bolluk dönemi sona ermişti Haluk Şahin’in değindiği gibi. Memurun, işçinin, dar gelirlinin, esnafın, üreticinin cebinde para yoktu ama kredi kartıyla harcama yapıyordu. İşte bu noktada uyarı geldi Merkez Bankası Başkanı’ndan: “Üretmeden harcama yaparsak batarız...” Ege’de, Akdeniz’de ihracata dönük üretim yapan firmalar çığlık çığlığaydı. Sıkışmışlardı. Adana’da bir ihracatçı şöyle diyordu: “Maaşları cuma günü ödedik. Kur düşüktü. Pazartesi günü kur biraz yükseldi. Cuma günü ödediğimiz için 14 milyar lira zarar ettik.” Adana’da bu durumda yüzlerce işletme vardı... Yapay bolluk dönemi Türkiye’de sona eriyor... AKP iktidarı bunun farkında... O nedenle 2B’yi çıkarıyor, ormanları ve Hazine alanlarını satılığa çıkarıyor, devletin elinde ne varsa satmaya çalışıyor... Davos’ta varsılların yaptığı toplantıdan benim çıkardığım sonuç “kapitalizmin can çekiştiği” yolunda. Çünkü dünya ekonomisi dizginlerini koparmış İngiliz ve Arap atı gibi koşuyor, zapt etmek olanaksız... Alplerin doruğunda dünya ekonomisini tartışan varsıllar yani kapitalist düzenin savunucuları da bunun farkında... ??? Dünya ekonomik bunalımın eşiğinde olduğunun, kapitalizmin sona doğru yaklaştığının bilincinde. ABD, İngiltere, Almanya, Hollanda, Fransa gibi pek çok Avrupa ülkesi “gidişin iyi olmadığı” bilincinde... Peki Türkiye’de durum nedir? Kimsenin umurunda değil!.. Açın TV kanallarını “sıkmabaş” tartışılıyor Türkiye’de. Kimse kayıt dışı ekonomiden, yapay bolluktan, üretmeden harcamaktan söz etmiyor. AKP iktidarı “ekonomik bunalımı” dağları, ovaları, ırmakları, Hazine ve orman alanlarını satıp, 1015 milyar dolar gelir sağlamayı düşünüyor bir de 2009 yerel seçimlerinde İzmir, Diyarbakır ve Tunceli’yi kazanmayı... Eh, valiler, kaymakamlar kamyonlarda şoför mahalline oturup torba torba kömür, erzak dağıttıklarına göre “ekonomi tıkır tıkır” işliyor... Davutpaşa’da katliam oldu 23 insanımız öldü. Çalışan emekçilerin neredeyse tümü sigortasızdı. Bir acının izdüşümüydü o Davutpaşa katliamı. Suçlular ortadaydı. Belediyeler görevini yapmamıştı. Ölen kadınlar, geride kalan çocuklar... Ne yaptık ne yapacağız!.. Ölenlerin yakınlarına üçbeş kuruş... Zaten toplum “sadaka”ya alıştırılmıştı... Ölümle yaşam arasında gidip gelen, yolsuzluk ve yoksulluk sarmalında dünyaya bakan, şeyhlerin, şıhların “himayesinde” yaşayan, iftar çadırlarında, erzak paketlerinde gözlerinin içi gülüp “Allah razı olsun, oyumuz yine size” diyen bir toplumdan ne bekleyebilirdik!.. Aydını korkak ve aymazdı!.. Gazetecisi “Soros Fonu”ndan, AB musluğundan yararlanıyordu... ??? Böyle bir hayatın içinde yuvarlanıp gidiyorduk işte!.. Çocuksu gülümseyişleri unutmuş bir toplum, sevgi ırmağın, aşkın, yaşamın penceresini açıp demokrasi ve özgürlük kavramlarını tanımlayabilir miydi? Ben umutlarımızın yok olup gitmesinden korkuyorum... Türkiye’nin sivil dinamikleri, sendikalar, ayağı yere basan aydınlar, hâlâ varlıklarını sürdüren sosyalistler Türk’üyle, Kürt’üyle, Lazıyla, Ermenisiyle, Süryanisi ve Boşnak’ıyla sosyalekonomik gelişmelere “sınıfsal ve ekonomik” pencereden bakabilseler işimiz daha da kolaylaşır mı? Zor mudur dostlar 1960’ların Türkiye İşçi Partisi’ni, 2008’de yaşama geçirmek... Zor mudur? ? Üniversitelerde türban serbestliği ve imam hatiplerin de dahil olduğu meslek liseleri grubuna üniversiteye girişte uygulanan katsayı farkının görüşüleceği YÖK Genel Kurulu toplantısında, Gül ve AKP’nin seçtiği üyelerin ‘eşgüdümü’ alınacak kararlarda belirleyici olacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Genel Kurulu, bugün 2008’in ilk toplantısını yapacak. Genelde, ocak ayı başında yapılarak, üniversitelerdeki işleyişin aksamamasını sağlayacak yasal işlemleri de düzenleyen genel kurulun toplantısı şubata kaldı. Toplantı tarihinin ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, doğrudan 3 üyeyi YÖK’e atamasından sonra kesinleşmesi dikkat çekti. “Dini çalışmalarıyla öne çıkan” üyelerin atanmasıyla kuruldaki dengeler de değişti. Şu anda 21 kişilik kurulda, AKP ve Gül tarafından atanan 11 üye bulunuyor. Bu da Gül’ün ve AKP’nin seçtiği üyelerin ortak görüş birliğine vardığı konularda genel kurul kararı alınmasında etken olacak. kisini elinden almasına tavır koyarak 28 Aralık’ta izne ayrılan YÖK Başkan Vekili İsa Eşme’nin görevine devam edip etmemesinin netleşmesi açısından da önem taşıyor. Eşme, YÖK Genel Kurulu’nda üyelerden görevini sürdürmesi yönünde destek görürse, istifa etmeyecek.Aksi halde ise görev süresi 2009’da bitecek olmasına karşın istifa etmesi gündeme gelebilecek. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART YÖK’ün yapısı YÖK’te, cumhurbaşkanı tarafından atanan 7, Bakanlar Kurulu tarafından atanan 7 ve ÜAK tarafından seçimle belirlenen 7 olmak üzere, 21 üye bulunuyor. YÖK Genel Kurulu, bu 21 üye ile toplanıyor. Ancak bugünkü genel kurul, Şengör’ün isminin Köşk’e gönderilmemesi ve dolayısıyla bir üyeliğe henüz atama yapılamaması nedeniyle, 20 üye ile toplanacak. ‘Belediyeler kapatılmasın’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, nüfusu 2 binden az olduğu için kapatılacak olan belediyelerin devamından yana olduklarını vurgulayarak, “Üzerimize düşeni mutlaka yapacağız” dedi. Kapatılmaları gündemde olan bazı belde belediyelerinin başkanlarını dün DSP Genel Merkezi’nde kabul eden Sezer, parti olarak önerilerini Meclis’e taşıyacaklarını belirtti. Eşme’nin durumu Yılın ve yeni YÖK Başkanı ile yeni üyelerin ilk genel kurul toplantısındaki gündem maddeleri de “kritik.” Üniversitelerde türban serbestliği, imam hatiplerin de dahil olduğu meslek liseleri grubuna üniversiteye girişte uygulanan katsayı farkı ve Üniversitelerarası Kurul’un (ÜAK) YÖK üyeliğine seçtiği ancak isminin Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmek yerine kurulda bekletildiğinin ortaya çıktığı Prof. Dr. Celal Şengör’ün durumunun toplantıda konuşulması bekleniyor. Toplantı ayrıca, Özcan’ın imza yet [email protected] Devlet eliyle AKP yardımı kömür işletmeleri kurumunu darboğaza soktu TKİ’yi ‘rüşvet’ batırıyor ? Kömür yardımlarının paralarını Hazine’den gecikmeli aldığı için borçlanma yoluna giden Türkiye Kömür İşletmeleri’nin faiz giderleri 4.4 milyon YTL ’den 90 milyon YTL ’ye çıktı. MURAT KIŞLALI Umut Vakfı’ndan Glock sorusu ? İstanbul Haber Servisi Umut Vakfı, Glock marka silahların devlet tarafından ülkeye sokulması ve yurttaşlara satılması kararıyla ilgili olarak, “Devlet yurttaşın can güvenliğini sağlamakla sorumludur. Glock, ölümü engellemek yerine neden sivil yurttaşlara satılıyor?” sorusunu yöneltti. Vakıftan yapılan açıklamada, “Bireysel silahlanmayı önlemenin yolunun silaha yasal olarak ulaşmayı kolaylaştırmaktan geçmediğini etraflıca düşünen herkes kavrayabilir” denildi. ANKARA Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) hükümetin kömür yardımları ve fiyatlama politikası nedeniyle darboğaza düştü. TKİ’nin kısa vadeli borçları 2005’te 74.5 milyon YTL’den 2007’de 523.3 milyon YTL ’ye çıkarken, faiz giderleri de aynı dönemde 4.4 milyon YTL’den 90 milyon YTL’ye çıktı. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) tarafından hazırlanan “TKİ 2006 Yılı Raporu”nda, Bakanlar Kurulu’nun 22 Eylül 2003 tarihli kararıyla fakir ailelere asgari 500 ton bedelsiz kömür yardımı yapılmaya başlandığı belirtilerek, “Ülke çapında kömür yardımı yapılan aile sayısı 2003 yılında 1.1 BUGÜN ‘Alman ajanlığı’ iddiasına tazminat HİLAL KÖSE Anayasa ve türban söyleşisi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Hukuk Kurumu’nca düzenlenen ve yayıncıyazar Muzaffer İlhan Erdost ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpaslan Işıklı’nın katılacağı “Anayasa ve Türban” konulu söyleşi bugün yapılacak. Yekta Güngör Özden’in yöneteceği söyleşi, saat 15.00’te başlayacak. (0 312 431 26 90) Kalyoncu’nun eşi yaşamını yitirdi ? İstanbul Haber Servisi 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Bekir Kalyoncu’nun eşi Zerrin Zeynep Kalyoncu, Diyarbakır’da yaşamını yitirdi. Kalyoncu’nun cenazesinin, bugün Giresun’da toprağa verileceği bildirildi. 50 yaşında yaşama veda eden Kalyoncu rahatsızlığı nedeniyle bir süredir tedavi görüyordu. İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, siyanürle altın çıkarılmasına karşı mücadele yürüten Bergamalı köylülerin avukatı, Ege Çevre ve Kültür Platformu Sözcüsü Arif Ali Cangı’yı Alman ajanlığıyla suçlayan Bugün gazetesi ve yazarı Nuh Gönültaş’ı, 5 bin YTL tazminat ödemeye mahkum etti. Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültüş, 22 Temmuz 2006 tarihli yazısında “Ali Arif Cangı, Oktay Konyar gibi devlet aleyhine çete kurmak suçlaması ile yargılanmış, fakat yabancı bir ülkenin Dışişleri bakanının zamanın Türk Dışişleri Bakanını ziyaretinden sonra dava dosyaları delil yetersizliğinden kapatılmış olan şahıslar!” ifadesini kullanmıştı. Mahkeme bu ifadeyle Cangı’nın kişilik haklarına saldırıda bulunulduğuna hükmetti ve gazete ve yazarı tazminat ödemeye mahkum etti. milyonken 2007 yılında yaklaşık 1.9 milyona yükselmiştir” denildi. Dağıtılan kömür miktarının 2003 yılında 662 bin tondan, 2007 yılında 1 milyon 450 bin tona çıktığı ifade edilen raporda bu miktarın 910 bin tonunun eylül sonu itibarıyla ailelere ulaştırıldığı belirtilerek, “Yapılan kömür yardımının parasal tutarı 2006 yılında 241 milyon YTL olarak gerçekleşmiş, 2007 yılında ise 277 milyon YTL civarında gerçekleşmesi tahmin edilmektedir” denildi. Raporda, konuyla ilgili Bakanlar Kurulu kararına göre kömür bedelleri ile görev zararlarının Hazine Müsteşarlığı’nca, üçer aylık avanslar halinde ödenmesi gerektiği anımsatılarak şu ifadelere yer verildi: “Ancak uygulamada kurumun yaptığı harcamaların Hazine tarafından finanse edilmesinde gecikmeler yaşanmakta ve TKİ, yerine getirmek zorunda olduğu ödemeler ile yasal yükümlülükler için kullandığı kısa vadeli yabancı kaynaklar nedeniyle ciddi ölçüde faiz yüküne katlanmaktadır. Örneğin 2006 yılı için Hazine’ce TKİ’ye ödenmesi gereken 241 milyon YTL’den sadece 40.6 milyon YTL’si yıl içinde tahsil edilmiş, 2007 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla harcanan 182.5 milyon YTL’nin sadece 20 milyon YTL’si Hazine’den tahsil edilmiştir.” Raporda TKİ’nin termik santrallara kömür satış fiyatlarında 2004 yılında yüzde 10 oranında indirim yapıldığı belirtilerek o tarihten beri kömür fiyatlarında bir artış gerçekleştirilmediği de anımsatıldı. Raporda “Önceki yıllardan beri kaynak yaratan ve sürekli olarak kârlı durumda olan kurumun mali yapısı bu uygulamadan olumsuz biçimde etkilenmekte, kârlılık oranları yıllar itibarıyla azalmaktadır” denildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle