28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Ne tahvil, ne döviz, ne de yükselen borsalar... Artık büyük fonlar bile bu ürünlere para yatırıyor ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN Doları bırak soyaya bak ? Enflasyon ve durgunluk korkusu, hedge fonların ilgisiyle birleşince, dolar, tahvil ve borsaların yerini altın, palm yağı, soya ve buğday gibi ürünler aldı. NECDET ÇALIŞKAN Bir Verip Üç Almak Sabahları haber kanalları arasında dolaşmak kadar, birbiri ile düşman kardeş sayılabilecek grupların sitelerinde yer alan güncel tartışmaları okuyamasanız bile bir taramak iyi oluyor. Aynı olayı siyahbeyaz zıtlığında görenlerin tezleri için toplanmış bilgilerle yaptıkları tartışmalar doğru gelmese bile ufuk açıyor. Tabii ki günün ağırlıklı tartışmaları Gül’ün ABD ziyareti, içeriği üzerindendi. ÖzalBaba Bush sıkı fıkı ilişkilerine, her zaman bağlandığı varsayılan kırmızı telefona uzanan “bir verip üç alma” düşlerini, ABD’nin stratejik ortağı varsayımı ile çizilen pembe tablo, büyük projelerin fiyasko sonuçları ile birlikte anımsatılması, bellek tazeleyici, ders verici oluyor. Sadece babaoğul Bush soyadı birliği değil, Türkiye için yazılmış masalların, ABD korumasında çözülecek varsayılan sorunların adları, en azından konu başlıkları, birbirinin yinelenmesi, turnusol kâğıdından çıkmış kopyaları gibi... Dikkat çekici... Bir verip üç alma düşleri ile aldatılan halkımızın kaybettikleri sıralandığında ise bir alınamadan üçün verildiğini ortaya koyma anlamında ürkütücü... Özal’ın, iktidara gelirken arkasına ABD ile birlikte 12 Eylül desteğini, iktidar gücü anlamında ekonomik, siyasal birikimini aldığı da anımsanmalı. Başta sol, her tür siyasal, toplumsal örgütlülüğün, muhalefetin dibe vurduğu bir iktidar süreci söz konusuydu. PKK’nin olmadığı bir dönemde iktidar gücü ile yola çıkıp Kürt sorununu çözme adına, 12 Eylül sürecinin de katkısı ile PKK’nin yaratılmasında başrol oynamıştı. ABD desteğinde Ortadoğu, Kerkük petrolleri üzerinde oynamayı, anahtar olmayı düşlemiş, havasını almıştı. ABD güdümünde Özalizm projeleri, masalları... ErdoğanGülABD stratejik ortaklık projeleri... Konu başlıkları bari kötü kopyalar gibi sırıtmasaydı... ??? Üstüne üstlük o günlerden bugünlere, köprülerin altından çok fazla sular akmış. Doğu bloğunun parçalanmasının ardından, sosyal devletten vazgeçen kapitalist dünyada, yeni dünya sömürü düzeni, yeni vahşi emperyalizmin bekçiliğini, jandarmalığını üstlenmiş ABD’nin dünya dengeleri içindeki konumu, Baba Bush döneminden çok başka yerlerde. ABD 11 Eylül’ü gerekçe yapılıp gerçekleştirdiği Afganistan, Irak işgallerinde bataklığın içinde kalınmış haller var. ABD’nin, emperyal çıkarların, bu işgaller ekseninde kanlı petrolün önlenemez fiyat yükselişi ile yaşadığı parlak günler sona ermiş. Ekonomide ABD Doları’nı karşılıksız basıp dünya piyasalarına çok değerli sürmenin kazanımları sarsılmış. ABD’nin kendi elleri ile besleyip güçlendirdiği PKK’den, Kuzey Irak Yönetimi’ni Türkiye’ye tercih ettiği politikalardan vazgeçmesi geçici bir durum değil de gerçek bile olsa; medyamızın, Erdoğanizmin ABD sırtından Türkiye kazanımları, olsa olsa pembe yalanlar, masallar dizisi olabilir... Her şeyden önce değişen dünya dengelerinde Türkiye’nin petroldoğalgazda geçiş yolu, siyasi güç olması kararını ABD verme şansı yok. ABD Afganistan, Irak işgali ile dünya dengelerinde hesapladığı iktidar gücünü kazanamadı. Tam tersine, bu işgaller sayesinde, petrol fiyatlarının yükselişi ile Rusya’nın yeniden toparlanıp güç kazanmasında, İran’ın ABD’ye kafa tutacak güce ulaşmasında, ÇinHindistanGüney Amerika ekonomik toparlanmaları, ufaktan ufaktan siyasal başkaldırılarında istemeden rol oynadı. Şu günlerde çıkarlar gereği her zaman olduğundan ABD’ye siyaseten çok daha yakın görünen, oynayan AB iktidarları, siyasi cephesi bile kendi petrollerini, doğalgazlarını güvenceye almak gündemde olduğunda Rusya ve İran ile birinci elden anlaşma yapmayı yeğlemekteler. Giderek güçlenen, siyasi, sosyal başlayıp askeri ittifaka da dönüşmekte olan Şanghay İttifakı da cabası. Üstüne, bu ülkelerin ikili ve grup siyasi, ekonomik anlaşmalarını, bloklaşmalarını ekleyin... ??? Bir yanı ile kamuoyundan saklanan, ErdoğanGül iktidar çatışması gibi de sunulan, Cumhurbaşkanı’nın nedenleri çok anlaşılamayan ABD gezisinin gündeminin ağırlık noktasını biz yine PKK olarak biliyorduk. Ancak ABD’den gelen haber ve yorumlarda eksen, Türkiye’nin petrol ve doğalgazda geçiş yolu olması, Ortadoğu rolüne kaydırılmış gibi. Yeni stratejik rol, boru hatları projesi masallarını dinlerken, çıplak kimi acı gerçeklerle yüz yüze kalmamız kötü bir şaka gibi... İran tam da Gül’ün ABD’ye gittiği, bu masalların bize anlatıldığı gün ve saatlerde doğalgaz vermeyi kesti. Gerekçe tabii ki soğuk havalar, kendi gereksinimi. Ama açıkta kalan biziz. Üstüne üstlük Rusya gönderdiği gazı aynı gerekçelerle yüzde otuz oranlarda indiriveriyor. Bize kış kıyamette donmamak için iki katı para ödeyip uzak ülkelerden sıvılaştırılmış gaz taşımak kalıyor. Almadığımız gazın karşılığı da dahil, her iki ülke sözleşmelerinde yanlış, haksız hükümler nedeniyle boşa ödediğimiz paralar, yüksek bedeller yetmezmiş gibi... Bizden gizlenen, BOP ekseninde Türkiye’nin oynatılmak istendiği, AKP iktidarının boyun eğebileceği rolleri ise düşünmek bile ürkütücü... [email protected] Platin Altın 1975’ten bu yana en hareketli günlerini 2008 yılının ilk günleriyle birlikte yaşamaya başlayan altında, ons fiyatı dün ons başına 892 dolara kadar çıktı ve tarihinin en yüksek seviyesini gördü. Son bir yıllık artış yüzde 44. Kuyumcuğun yanı sıra laboratuvar cihazlarında, dişçilikte ve otomobil egzoz kontrol cihazlarında kullanılıyor. Altın başta olmak üzere değerli metallere artan ilgiyle birlikte son 27 yılın en yüksek seviyesine ulaşan platinin de ons fiyatı dün 1564 dolar ile tarihi rekorunu kırdı. Yıllık artış yüzde 34. Palm Yağı Gıda sektöründe özellikle margarin yapımında ve fast food sektöründe kızartma yağı olarak kullanılan palm yağı, kozmetikte de yaygın olarak tüketiliyor. Malezya, tek başına dünya palm yağı üretimin neredeyse yarısını karşılıyor. Son bir yılda palm yağının ton fiyatı yüzde 100’den fazla artarak 980 dolara dayandı. Son yılların en dalgalı günlerini yaşayan dünya borsalarındaki kayıplar yatırımcıları birer birer alternatif arayışlarına yöneltince dolar, tahvil, Eurobond ve hisse senetleri gibi klasik yatırım araçları artık eski itibarını yavaş yavaş kaybediyor. Petrol 100 dolar seviyesine kadar çıkınca, riskten kaçan uluslararası yatırımlar da buğday, palm yağı, platin gibi emtia piyasalarına yöneldi. Hedge fonlarının da emtia piyasalarına akıttığı milyar dolarlık fonlar, sadece altının değil, soya ve buğday başta olmak üzere bakır, palm yağı ve domuz eti gibi ürünlerin fiyatlarına da rekor üstüne rekor kırdırıyor. Dünyanın en büyük finansal kuruluşlarının mortgage kayıplarının 100 milyar doları aşmasıyla dünya borsaları da zor günler yaşamaya başladı. Uluslararası borsalarda gösterge olarak kabul gören Standard&Poor’s 500 endeksi son 10 ayın en düşük düzeyine gerilerken kısa bir süre içerisinde 1000 doları aşması beklenen altın şimdiden “2008’in en büyük yatırımı” olarak değerlendirilmeye başlandı. Soya “Sarı altın” olarak da adlandırılan soya, dünyada son yıllarda yıldızı en çok parlayan bitkisel ürünlerin başında geliyor. Hatta Henry Ford’un tokmaklarının düğmelerini soyadan imal ettiği otomobiller oldu. Soyanın fiyatı son bir yılda yüzde 94 artarak, 1267 dolara kadar ulaştı. Mısır ABD ve Çin’in en büyük üretici olduğu mısırda da fiyatlar 500 dolara dayandı. Ton fiyatı son bir yılda yüzde 35 artarak, 480 dolara ulaştı. Böylece mısır, 1996 yılının haziran ayından bu yana en yüksek fiyata çıktı. Çelik ve diğerleri Asya’daki hızlı büyüme sanayide kullanılan hammadde fiyatlarına da ralli yaptırıyor. Son iki ayın en yüksek seviyelerinde bulunan bakır, ton başına 7 bin 315 dolardan işlem görerek 1987 yılından bu yana olan en büyük artışını gerçekleştirdi. Nikelin tonu da dün yüzde 3 artışla 30 bin 750 dolara çıktı. Londra Metal Borsası’nda işlem gören alüminyum, çinko, çelik gibi metaller de son yılların en kazançlı yatırımları olmaya devam ediyor. Buğday Küresel ısınmayla birlikte artan kuraklık sinyalleri, tarımsal ürünlerden en çok dünyada en çok ekimi yapılan tahıl olan buğdayı etkiliyor. Son bir yılda ton fiyatı yüzde 101 artan buğdayın fiyatı 908 dolara dayandı. En büyük üreticiler ise Çin ve Hindistan. SARAN, CEDOK’U SATIN ALDI Elektronik transferlerde 2 bin YTL üzeri işlemler için kimlik tespiti yapılacak Çekler Türkiye’yi saracak Ekonomi Servisi Savunma, spor ve eğlence gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren Saran Holding, yatırım ortağı Odien ile birlikte Çek Cumhuriyeti’nin en eski ve en büyük seyahat şirketi Cedok’un yüzde 98’ini satın aldı. 50 ülkede faaliyet gösteren Cedok’un İstanbul Ofisi’ni yılın ilk çeyreğinde açmayı planladıklarını söyleyen Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, “Amacımız, Cedok ile öncelikle Çekleri Türkiye’ye getirmek. Geniş bir acente ağı bulunan Cedok, Türkiye’ye ulaşmada önemli bir köprü Saran vazifesi görecektir”dedi. Saran, turizmden alınan KDV’nin yüzde 8’e düşürülmesinin uluslararası rekabette avantaj sağlayacağını vurguladı. 2007 yılı sonunda 175 milyon dolar ciroya ulaşan Cedok’la Türkiye’ye iki yıl içerisinde 50 bin kişinin getirilmesi hedefleniyor. Para transferine gözaltı Ekonomi Servisi Bankalar, yatırım fonları, sigorta şirketleri, spor kulüpleri ve noterlerin de aralarında bulunduğu kurumlar bundan sonra elektronik transferlerde 2 bin YTL ve üzerindeki işlemlerde kimlik tespiti yapacak. 1 Nisan’dan itibaren sürekli, periyodik işlemlerin de tümünde kimlik bilgileriyle işlem gerçekleştirilecek. Bakanlar Kurulu’nun Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Yönetmeliği, dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Daha önce hiçbir ayrıma gidilmeden 12 bin YTL olarak belirlenen kimlik tespitine ilişkin limitlerin düzenlendiği yönetmelikteki düzenlemeler şöyle: Sürekli iş ilişkisine bağlı para transferlerinde tutar gözetmeksizin kimlik tespiti zorunlu olacak. İşlem tutarı ya da birbiriyle bağlantılı, birden fazla işlemin toplam tutarı 20 bin YTL veya üzerinde olduğunda kimlik tespiti zorunluluğu bulunacak. Kimlik tespit sınırı, elektronik transferlerde ya da birbiri ile bağlantılı işlemlerde 2 bin YTL, hayat sigortası sözleşmelerine ilişkin işlemlerde 1 yıl içinde ödenecek prim tutarı toplamı 2 bin YTL, tek primli işlemlerde de 5 bin YTL olacak. Kimlik tespitinde, ilgilinin adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı, uyruğu, TC kimlik numarası, kimlik belgesinin türü, adresi ve imza örneği ile iletişim ve iş bilgisi istenecek. Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK), şüpheli işlem tiplerini belirlemeye yetkili olacak. Doğuş, Leaseplan’la liderlik hedefliyor ? Doğuş Otomotiv, filo kiralamada Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük şirketi Leaseplan ile filo kiralama sektöründe hizmet verecek. Ekonomi Servisi Doğuş Otomotiv, filo kiralamada Avrupa’nın en büyük, dünyanın ikinci büyük şirketi Leaseplan ile Türkiye’de operasyonel filo kiralama sektöründe liderlik hedefliyor. Doğuş Otomotiv’in oto kiralama sektöründe faaliyet gösteren iştiraki VDF Holding’deki ortağı Volkswagen Financial Services’a ait yüzde 51 hisseyi Hollandalı Leaseplan Corporation satın aldı. Filo hizmetleri veren VDF Otomotiv Şirketi’nin adı ‘Leaseplan Doğuş’ olarak değiştirildi. Doğuş Otomotiv’in hissesi ise yüzde 49 olarak kaldı. VATA N B İ L G İ S AYA R 12 bin kişiye ücretsiz kurs Ekonomi Servisi Vatan Bilgisayar ‘Herkes Bilgisayar Öğrensin’ sloganıyla düzenlediği sosyal sorumluluk projesi kapsamında yılda 12 bin kişiye ücretsiz bilgisayar kursu veriyor. Ankara’daki mağazasında başlattığı ücretsiz bilgisayar hizmetini diğer mağazalarının bulunduğu Ankara, İzmir, Bursa, Konya ve Adana’da da sunacak olan Vatan, kursta, Word, Excel ve PowerPoint eğitimleri verecek. Tamamı 80 saat olan eğitimler için katılımcılar, hafta içi, hafta sonu, gündüz ve akşam gruplarında kendilerine uygun olan Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar(ortada), Leaseplan Corporation Güney Avrupa ve Pasifik Bölgesi Başkan Yardımcısı Nick Salkeld (sağda) ve Leaseplan Doğuş Genel Müdürü Bahadır Gören düzenledikleri basın toplantısında Türkiye’de liderliği hedefleyen Leaseplan Doğuş’un 2010 yılına kadar yılda ortalama yüzde 67 oranında büyüyeceğini açıkladı. Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, operasyonel kiralama sektöründe öncü rol oynamak amacıyla Leaseplan ile güçlerini birleştirdiklerini, önümüzdeki dönemde hızla büyümeyi hedeflediklerini söyledi. Volkswagen Group’un yüzde 50 ortak olduğu ve 1.3 milyon araçlık 13.7 milyar Avro büyüklüğündeki bir kiralama portföyünü yöneten Leaseplan, filo yönetimi alanında faaliyet gösterdiği ülke sayısını böylece 29’a ulaştırdı. Leaseplan Corporation Güney Avrupa ve Pasifik Bölgesi Başkan Yardımcısı Nick Salkeld, “Leaseplan Doğuş olarak global pazarda yakaladığımız lider rolünü Türkiye’de yakalamayı hedefliyoruz” dedi. gün ve saatleri seçebiliyor. Sınavlarda başarılı olanlara verilecek Avrupa Bilgisayar Kullanım Sertifikası ECDL dünyada geçerli bir belge sayılıyor. Wikipedia’nın kurucusu geldi Alışveriş ve ihale sitesi Altivi, internetin dünyadaki öncülerini Türkiye’yle tanıştırıyor. “Altivi İle Sınırsız Dünyanın Liderleri” seminerlerinin ilkinde, araştırma sitesi Wikipedia ve Wikia Search’ün kurucusu Jimmy Walesi konuk ediliyor. 18 Ocak 2008 Cuma günü düzenlenecek olan, sektörün ve blogger’ların gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyen seminerde, internette içerik, özgürlük ve sorumluluk kavramları ele alınacak. Ayrıca Jimmy Wales, seminerde kurucusu olduğu internet ansiklopedisi Wikipedia, Wikia ve en yeni projesi olan Wikia Search’ten de bahsedecek. Volvo satışlarda yüzde 48 büyüdü Volvo Otomobil 2007 yılında 2 bin 747 adet satış yaparak bir önceki yıla göre yüzde 49 artış gösterdi. Volvo Car Türkiye Genel Müdürü Torben Eckardt, “2008 yılında da yeni satış noktalarında yeni gösteri merkezleri ve yıl sonuna damgasını vuracak olan Yeni Volvo XC60 ile yeniliklere hızla devam edeceğiz” dedi. Volvo’nun tamamıyla yenilenen C70, XC70 ve V70 modelleri de yeni gösteri merkezlerinde yerini alırken bu yıl en çok satılan markanın Volvo S40 olduğu belirtildi. Almanya’dan halı markası da geldi Alman halı markası Jan Kath, distribütörlük kanalıyla Türkiye’ye girmek için metrekare şirketiyle anlaşma imzaladı. Ürünlerinde ipek, ısırgan otu lifi, Yeni Zelanda yünü, kenevir ve kaktüs gibi farklı malzemeler kullanan Jan Kath, 2001 yılında Atlanta’da halının Oscar ödülü olarak nitelendirilen “En İyi Halı Ödülü”ne sahip. Marka organik malzeme kullanması ve farklı tasarımlarıyla dikkat çekiyor. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle