18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 NİSAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA ENERJİ neriman?cumhuriyet.com.tr Batı Karadeniz’de bulunan doğalgazın pompalanmasını erteleyen yabancı şirketlerin gözü TBMM’de ENERJİ KÜRSÜSÜ 9 Fırsatı kaçıracak mıyız? Turgay ÖĞÜT * Bildiğiniz gibi, BakuTiflisCeyhan petrol boru hattının açılmasıyla petrol dünyasının dikkati Hazar Denizi bölgesine çevrilmiş oldu. Ayrıca BakuTiflisErzurum gaz boru hattının bu yıl açılacak olması da Hazar Denizi bölgesine ilgiyi çok daha arttırıyor. Çünkü Hazar Denizi etrafındaki 4 ülkedeki Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan doğalgaz rezervleri de çok büyüktür. Takdir edileceği gibi, petrol taşımacılığı kolaydır; boru hattı yoksa bile karada ve denizde tankerlerle üretim pazarlara hemen gönderilir. Nitekim Kazakistan yakın gelecekte çok çabuk artacak petrol üretimini Azerbaycan üzerinden (kısmen karadan, kısmen Hazar üzerinden tankerlerle) BakuTiflisCeyhan boru hattına bağlamayı planlanıyor. Petrol taşımacılığının pratikliğinin yanında, gaz pazarlaması için boru hattı şarttır. Şu anda Azerbaycan hariç diğer üç ülkenin gazının büyük bir kısmı mevcut limitli gaz boru hatları ile Rusya’ya, küçük bir miktarı da İran’a akıyor. Bölgedeki gaz boru hatlarının limitli olması dolayısıyla bu ülkelerdeki doğalgaz potansiyelinin çok altında üretiliyor. Ve petrol dünyası bu ülkelerin büyük fakat uyuyan, pazarlanmayan gaz potansiyelini değerlendirmek istiyor. Bu açıdan, en çok gaz potansiyeli olup da en az değerlendirilen ülke olarak da Türkmenistan çok önem kazanıyor. Bu noktada bölgenin siyasi konjonktürünü de hatırlamak gerekir: Rusya, petroldoğalgaz üretimini hem Rusya’da hem de eski Sovyet ülkelerinde kontrol ederek tekrar “süper devlet” olmak istiyor. Bunun için de her gün yeni anlaşmalarla bu ülkelerin petrol ve gaz üretimlerinin Rusya üzerinden geçmesini sağlamaya çalışıyor. ABD, Rusya’nın “Enerji” hâkimiyetini önlemek için, Hazar ülkelerini her türlü “ikna” yolları ile, petrol ve gazlarını Türkiye üzerinden akıtmalarını teşvik ediyor. Nitekim BTC diğer alternatiflerden daha pahalı olmasına rağmen ABD’nin sürekli gayreti ile gerçekleşti. Avrupa Birliği, enerjideki Rusya hâkimiyetinden rahatsızdır ve özellikle Rus gazını sınırlamaya kararlıdır. Bunun için Avusturyalıların öncülüğünü yaptığı NABUCCO gaz hattını maddi olarak da destekliyor. NABUCCO projesi ile, Türkiye’de Hazar ülkelerinden ve Mavi Akım’la toplanacak gazın, BulgaristanRomanyaMacaristanAvusturya üzerinden Doğu Avrupa’yı beslemesi planlanıyor. Çin’in son yıllardaki olağanüstü ekonomik büyümesini devam ettireceği anlaşılıyor. Ve enerji ihtiyacı için bölgeye bütün gücü ile yatırım yapma çabasındadır. Doğal olarak, Çin’in bölgede nüfusunun artması ABD, AB ve bir ölçüde Rusya’yı da tedirgin ediyor. * T.C. Kanada Calgary Fahri Başkonsolosu Doğalgaz ‘yasayı’ bekliyor MAHMUT GÜRER ANKARA Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Toreador adlı ABD ile Stratic adlı İngiliz şirketleri tarafından Karadeniz’de bulunan doğalgazın çıkarılması erteleniyor. Yabancı şirketlerin doğalgazın çıkarılması için Türk Petrol Yasası’nın yürürlüğe girmesini şart koştukları belirtildi. TPAO’nun ABD ve İngiliz şirketleriyle yaptığı çalışmanın ardından bulunan doğalgazın pompalanmasının geçtiğimiz günlerde ertelendiği bildirildi. Bunun nedeninin ise, Merkezi ABD Teksas Eyaleti’nde ? TPAO’nun ABD ve İngiliz şirketleriyle yaptığı çalışmanın ardından bulunan doğalgazın pompalanmasının geçen günlerde ertelendiği bildirildi. Bunun nedeninin ise merkezi ABD’nin Teksas eyaletinde bulunan Treador şirketi ile İngiliz Stratic adlı şirketlerin TPAO’ya baskı yapması olduğu belirtildi. Doğalgazı şimdi pompalaması durumunda yüzde 12.5’lik payı devlete vermek zorunda olan yabancı şirketler, yeni yasa TBMM’den geçerse daha fazla kâr elde edecek. bulunan Treador şirketi ile İngiliz Stratic adlı şirketlerin TPAO’ya baskı yapması olduğu belirtildi. Doğalgaz pompalanmaya şimdi başlanması durumunda yüzde 12.5’lik payın devlete verilmek zorunda olduğunu gören şirketler, nisan ayı başında yapmayı planladığı açılışı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Türk Petrol Yasası’nı veto etmesi üzerine erteledi. Petrol Yasası çıkmış olsaydı şirketler devlete daha az pay vereceklerdi. Açılışın halen TBMM gündeminde bulunan yasanın parlamentodan geçmesi ve Çankaya Köşkü tarafından onaylanmasının ardından yapılacağı kaydedildi. AÇILIŞ YASADAN SONRA Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı veto ederken, özellikle ulusal çıkarların çiğnendiğini vurgulamış ve gerekçede “Yasada, ülkemizde üretilen petrol ve doğalgazın bir bölümünün, ulusal güvenlik ve ulusal çıkarlar gereği ülke gereksinimi için ayrılmasını zorunlu kılan bir kurala yer verilmediği saptanmıştır” görüşünü vurgula mıştı. Batı Karadeniz’de sözü geçen şirketler ile TPAO arasında yapılan “Ortak İşletme Anlaşması” kapsamında, açılan Akkaya1A, Akkaya2, Akkaya3, Ayazlı3A, D.Ayazlı1, D.Ayazlı2, Akçakoca3 arama kuyularında 2005 sonunda, D.Ayazlı ve Akçakoca kuyularında da 2006 yılında doğalgaz bulunmuştu. Bu bölgelere 2006 yılı içerisinde kara ve deniz boru hattı, gaz işleme tesisi ve iki “tripod” üretim platformu yerleştirilmişti. Proje kapsamında Karadeniz’in enerji ihtiyacının yanı sıra, Türkiye’nin çeşitli bölgelerine de doğalgaz aktarılması öngörülüyor. TPAO ESKİ GENEL MÜDÜRÜ: Karadeniz’de çok büyük rezerv var ANKARA (AA) Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) eski Genel Müdürü Osman Saim Dinç, yeni üretim kaynakları bulunmadığı takdirde, önümüzdeki 15 yılda Türkiye’nin vergileriyle birlikte toplam 460 milyar dolar petrol ve doğalgaz faturası ödeyeceğini söyledi. TPAO Genel Müdürlüğü görevinden geçen hafta ayrılarak Üst Yönetici (CEO) olarak Çalık Enerji’ye geçen Osman Saim Dinç, Birlik Vakfı Ankara Şubesi tarafından düzenlenen sohbet toplantısında, Türkiye’nin petrol ve doğalgaz ithalatçı konumuna dikkat çekerek eğer yeni üretim kaynakları bulunmazsa önümüzdeki 15 yıl içinde varil fiyatı (brent petrol) 50 dolardan hesaplandığı zaman vergileriyle birlikte Türkiye’nin 260 milyar dolar petrol, 200 milyar dolar da doğalgaz faturası ödeyeceğini vurguladı. TPAO’nun petrol ve doğalgazda ithalata gerek duymayan ve kendi kendine yeten bir Türkiye hedeflediğini anlatan Dinç, TPAO’nun yurtiçinde yeni keşiflere başlayacağı alanların “Karadeniz, Akdeniz, Siirt, Hatay, Suriye sınırı, Cudi Dağı” olduğunu söyledi. 2000 yılından beri Karadeniz’de boydan boya sismik araştırmalar yaptıklarını ve bu denizin “tomografisini” çektiklerini anlatan Dinç, Karadeniz’de maceranın daha yeni başladığını, hiçbir sınır ihtilafının olmadığı Karadeniz’in sığ ve derin sularında çok önemli petrol ve doğalgaz bulgularına rastladıklarını kaydetti. Batı Karadeniz’de ilk maceranın Akçakoca’da başladığını ve bu bölgede bulunan doğalgazın bu ay içinde üretilmeye başlanacağını ve günlük yaklaşık 1.5 milyon metre küp gaz üretileceğini anlatan Dinç, “Ama bu bölgede öyle bir yer daha deliniyor ki, buradan tahmin ettiğimiz gaz çıkarsa şu anda Akçakoca’da üretilen gaz yanında sıfır kalacak. Burada en az 10 milyar metre küp doğalgaz rezervi olduğunu düşünüyoruz” dedi. Kocaeli, Düzce, Bartın, Kastamonu bloğunda yapılan tomografi çalışmalarında önemli bulgulara rastladıklarını kaydeden Dinç, Kocaeli yakınlarındaki bir blokta Türkiye’yi 25 yıl boyunca besleyebilecek, Şahdeniz büyüklüğünde (Şahdeniz’de 625 milyar metre küp gaz rezervi tahmin ediliyor) bir doğalgaz rezervi tahmin ettiklerini kaydetti. Dünyanın en süratli akan 10 nehrinden biri kabul edilen ve yüksek debisi sayesinde rafting yapmaya elverişli olan Çoruh’ta barajlar tamamlandığında artık bu spor yapılamaz hale gelecek. Çoruh Enerji Planı nedeniyle yöredeki birçok köy sular altında kalacak Gazyağına yüzde 2.3 zam ? Türkiye Pertrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ), bugünden geçerli olmak üzere, jet yakıtı ve gazyağının rafineri çıkış fiyatlarına zam yaptı. Zammın pompa fiyatlarına gazyağında yüzde 2.30, jet yakıtında yüzde 4.74 oranında yansıması bekleniyor. Kültür suyla yok olmasın Y usufeli halkı: “Elektrik üretmek için bütün yamaçları yemyeşil etmek varken vadileri yok etmek neden? Hem de borç karanlığına gömülerek!” NERİMAN ÖZCAN ÖZLEM ŞENER MİLYARLARCA METREKÜP ‘TEMEL ATMA SEVDASI YİNE REVAÇTA’ Aynı potansiyeli kullanarak toplam “700–800 milyon” dolara mal olacak yamaç HES santralları ile aynı enerjiyi üretmenin mümkün olduğunu kaydeden Naci Özen, Yusufeli Barajı, Deriner Barajı, Ilısu Barajı ve HES (hidroelektrik santralları) gibi projeler ile bazı kişilerin sadece temel atma ve büyük baraj yapma sevdalarını tatmin ettiklerini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bu proje havzayı insandan boşaltmaklanacak” demişti. Çoruh Nehri ve kolları üzerine inşa edilmesi planlanan toplam 27 adet barajın ve hidroelektrik santralının faaliyete geçmesiyle Yusufeli ilçesine bağlı birçok köy sular altında kalacak. Yörede yaşayan yurttaşlarımızın durumu ise hâlâ belirsiz. Ne nereye gidecekleri konusunda bilgilendirilmişler ne de nasıl gidecekleri konusunda kendilerine bir açıklama yapılmış. Köy muhtarları olan bitenden ta, teröre en dirençli illerden olan Yusufeli ilçesinin bütün tarihi, sosyal ve fiziki, kültürel varlıkları yok edilmekte; ülkemiz, bu barajların ürettiği enerjiyle hiçbir zaman karşılanamayacak devamlı artan bir borca batırılmaktadır. Bölgenin 1500 2000 yıllık tarihi, Yusufeli zeytini, Yusufeli pirinci, Yusufeli üzümü ve diğer endemik bitki ve hayvan varlıklarının yaşam sahaları yok edilmektedir.” habersiz, devletin kendilerine ödeyeceği miktarı bile bilmiyorlar. Hakkınızı mahkemelerde aramayı neden düşünmüyorsunuz, sorusu karşısında, “Karşımızdaki devlet, kestiği parmak canımızı acıtmaz” diyorlar. Yöre halkının tek geçim kaynağı tarım ve hayvancılık, dolayısı ile göç etmek zorunda kalacakları şehirlerde yaşayacakları uyum sorunlarının yanında, bir de işsizlik sorunu ile boğuşmak zo Dünyanın da en süratli akan 10 nehrinden biri kabul edilen Çoruh üzerinde tamamlanan ilk hidroelektrik santral açılışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Şu anda enerjiyi maalesef pahalıya mal ediyoruz. Yeni Yusufeli ilçesini nereye kurabiliriz, neresi uygun, bunun çalışmalarını yapıyoruz. Bizim zihniyetimizde kesinlikle halkın mağdur olacağı bir yatırım bulunmamaktadır” diye konuşmuştu. DSİ Genel Müdürü Prof. Dr. Veysel Eroğlu ise “Çoruh üzerinde ileriki yıllarda Borçka, Deriner ve daha birçok barajı hizmete açacağız. Türkiye önümüzdeki yıllarda bu bölgeden aydın runda kalacaklar. 3–4 yıl önce başlayan köylerin boşaltılacağı söylentileri ile insanların büyük şehirlere göç etmeye başladığını söyleyen köy muhtarlarından biri “İş imkânı yok, alacağımız para belirsiz, eğitim yok, açıklama yok, destek yok, belirsizlik sürüyor, yalnızız” şeklinde düştükleri durumu özetledi. Proje kapsamında yapılması öngörülen hidroelektrik santralları hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan İBB Proje Değerlendirme Koordinasyon Takip Kurulu’ndan İnşaat Mühendisi Naci Özen’in iddiaları ise akıl alacak gibi değil. Özen’e göre Çoruh Havzası’na yapılacak barajların ülkemizi hiçbir zaman ödeyemeyeceği bir borç batağına sokacağını iddia etti. Yusufeli Barajı’nın yapılmak istenmesi halinde en iyimser tahminle 15 sene sonra, bugünkü değeri ile en çok yıllık “111 milyon” dolarlık bir enerji üretebileceğini söyleyen Özen, buna karşın projenin toplam 12 milyar dolara mal olacağına ve yıllık 1.150 milyar dolarla başlayan taksitlerle her yıl devamlı artan bir borç yükü bırakacağına dikkati çekti. Uzunyol’a fahri doktora ? Marshall Boya Genel Müdürü Feridun Uzunyol’a Kocaeli Üniversitesi tarafından eğitime katkılarından dolayı fahri doktora unvanı verildi. Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Merkez Yerleşkesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende söz alan Uzunyol, kendisinin iş hayatına başlamasının akabinde sektörde eğitilmiş eleman bulma sıkıntısı çekmeye başlamalarıyla, bu eksikliği gidermek için Kocaeli Üniversitesi Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu’nu kurma kararı aldıklarını söyledi. Çek temiz enerji hamlesi ? Proton Power Systems, Çek Cumhuriyeti’nde otobüslerin temiz enerjiyle kullanılması üzerinde çalışıyor. Bunun için 3 milyon Avro’luk bir proje geliştiren şirketin yetkilileri, yenilenebilir enerjinin kullanımına yönelik geliştirilen teknolojinin kendileri için önemli bir hedef olduğunu söyleyerek enerji korunumu sistemlerinin gerekli olduğunu belirttiler. Projenin takibinin Almanya’da olacağını kaydeden yetkililer, belki de Skoda ile Avrupa çapında bunun gibi projelerle birlikte çalışabilmeyi ümit ettiklerini ifade ettiler. Çiftçilerden dünya rekoru ? Alman çiftçiler, ev sahipleri ve endüstriyel alanda çalışanlar 2006’da yenilenebilir enerjinin gelişimine katkıdan dolayı dünya rekoru kırdı. Bölgenin elektrik kanununu kullanan Almanlar, 10 milyar doların üstünde yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaptı. Geçen sene rüzgâr tribünleri, güneş panelleri gibi birçok alana yatırım yapılmıştı. Ediger’den tarih dersi Petrolün, milattan 5 bin yıl önce başlayan yolculuğunu Cumhuriyetin kuruluş yılına kadar başarı ile anlatmayı başaran Volkan Ş. Ediger, “Osmanlı’da Neft ve Petrol” adlı eseri ile tüm eleştirmenlerden geçer not almayı başardı. Kısa bir süre önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Sedat Simavi Sosyal Bilimler Ödülü’nü “Osmanlı’da Neft ve Petrol” eseri ile kazanan Cumhurbaşkanın Enerji Danışmanı Doç.Volkan Ş. Ediger, kitabında milattan önce 5 binli yıllardan, 1922 yılına enerji kaynaklarının, dünya ve Türkiye üzerindeki etkilerinin bilinmeyen yönlerine ışık tutuyor. Batı kökenli petrol ile Doğu kökenli neft sözcüğünü kitabın adına yansıtan yazar, eserinde Osmanlı’nın bu ikisinden belirli ölçülerde yararlanmaya çalıştığı düşüncesi üzerinde duruyor. Enerji sektöründe yükselen trend UĞUR KUTLUKAYA AB’den jeotermale destek ? Yozgat’ın Sarıya İlçe Belediyesi ile Sarıkaya Kaymakamlığı tarafından ortak hazırlanan, Jeotermal Kaynakların Sürdülebilir Kullanımı Projesi’nin Avrupa Birliği tarafından başarılı bulunarak 33 bin Avro’luk hibe almaya hak kazandı. Sürdürülebilir kalkınmasında en önemli hızlandırıcı faktörlerden birici kabul edilen kaynakların seracılık, konut ısıtması, sağlık ve termal turizm alanlarında kullanımı konusunda eğitim verilecek. Birincil yakıt rezervlerinin azaldığı ve global rekabetin arttığı günümüz koşullarında enerji girdilerinde süreklilik, kalite ve maliyetleri asgari düzeye çekmek kaçınılmaz hale geldi. Bu kulvarda birçok uzman kojenerasyonun günümüz çağdaş enerji yönetimi teknikleri içinde daha da önem kazandığı söylüyor. Peki, nedir bu “kojenerasyon”? Bu konuda sorularımızı yanıtlayan Borusan Güç Sistemleri Satış Müdürü Kerim Demir, kojenerasyonun enerjinin hem elektrik hem de ısı formlarında aynı sistemden beraberce üretilmesi anlamına geldiğini söyledi. Kojenerasyon sistemleri kullanıcılara çok sayıda kazanç ve avantaj sağladığını dile getiren Demir; “Bu birliktelik, iki enerji formunun kendi başlarına ayrı yerlerde üretilmesinden daha ekonomik sonuçlar doğuruyor. Sadece elektrik üreten bir gaz türbini ya da motoru, kullandığı enerjinin yüzde 30 ya da 40 kadarını elektriğe çevirebilir. Bu sistemin kojenerasyon şeklinde kullanılması halinde sistemden dışarıya atılacak olan ısı enerjisinin büyük bir bölümü kullanılabilir enerjiye dönüştürülerek toplam enerji girişinin yüzde 70 90 arasında değerlendirilmesi sağlanabiliyor. Bu teknik, ‘birleşik ısı – güç sistemleri’ya da kısaca “kojenerasyon” olarak tanımlanıyor’’ şeklinde konuya açıklık getirdi. Kojenerasyon tekniğiyle kullanılan birincil enerjiden tasarrufun yüzde 42 seviyesinde gerçekleştiğini kaydeden Demir, kojenerasyonla enerji tasarrufu sağlanırken atık emisyonları da aynı oranda azaldığını bu sebepten kojenerasyonun “çevre dostu” bir teknik olduğunu söyledi. Kojenerasyon sistemlerinde doğal gaz, LPG, ağır yakıt, kömür gibi çok çeşitli yakıtlar kullanılabildiğini vurgulayan Demir, kojenerasyonun tüketim bölgelerinin yanına kurulduğundan iletim ve hat kayıplarının yaşanmadığına dikkat çekti. Demir sözlerini şöyle tamamladı: “20 yılı aşkın süredir dünyada başarıyla uygulanan kojenerasyon, sürekli teknik gelişmelerle destekleniyor ve uzmanlar tarafından bilinen en verimli enerji üretimi olarak nitelendiriliyor. Gelişmiş Batı ülkelerinin gerisinde olsa da ülkemizde de kojenerasyonun kullanımı giderek artıyor. Toplam üretim kapasitesinde kojenerasyonun payı yüzde 10’lara ulaşmış durumda. Ayrıca ülkemizdeki kojenerasyon tesisleri, iletim ve dağıtım hatlarımızın yüzde 15.4 seviyesindeki kayıplarından kurtulması ile de enerji tasarrufu sağlıyor.’’ KULLANIMI ARTIYOR ‘KOJENERASYON ÇEVRE DOSTU’ CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle