Katalog

4 NİSAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 MİLYON SABIKALI VAR 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Her gün 100 kişi cezaevine ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kapkaç suçunun faillerinin cezaevinden kısa sürede çıkmaları tartışma yaratırken, kimi mahkemelerin bu suçu “nitelikli yağma” kapsamında yorumlamasıyla kamu vicdanını rahatlatacak cezalar verilmeye başlandı. Kişinin direncine karşın kapkaç suçunun gerçekleşmesi “yağma” olarak nitelendirilirken ölümün gerçekleşmesi durumunda ise ceza ağırlaştırılmış müebbet olarak uygulanıyor. Cezaevinde bulunan 77 bin kişiden 20 bini kapkaç suçunun da aynı kapsamda bulunduğu “hırsızlık ve yağma” suçundan yatıyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’deki sabıkalı sayısı 4 milyon 868 bin 238. Sabıkalılardan 4 milyon 586 bin 2’si erkek, 282 bin 281’iyse kadın. Cezaevlerinde geçen ay başı itibarıyla 77 bin 425 kişi bulunuyor. Toplumda tartışmalara neden olan kapkaç suçu da istatistiklere hırsızlık kapsamında geçiriliyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 4 bin 34 hükümlü, 6 bin 748’i tutuklu olmak üzere 10 bin 782 kişi, hırsızlık, yağma ve dolandırıcılık suçundan cezaevinde bulunuyor. Cezaevlerinin son 27 yılın en yüksek doluluk oranına ulaştığı belirtiliyor. CHP Milletvekili Ahmet Ersin’in resmi verilerden derlediği istatiklere göre, 31 Ocak 2007 tarihinde 74 bin 399 olan cezaevi nüfusu, 28 gün içinde 3 bin 36 artarak 77 bin 425’e yükseldi. Şubat ayında her gün 108 kişi, her saat başı 4.5 kişi cezaevine gönderildi. Rehine Krizi İran ile İngiltere arasındaki “rehine” krizi ilginç boyutlar kazanıyor. İran’ın, karasularına girdiği gerekçesiyle 15 İngiliz askerini yakalayıp tutuklaması, bölgede sinirleri daha da gerdi. Gerginlik her geçen gün tırmanıyor. Doğal olarak en gergin olanlar da İngilizler. Askerleri, düşman bir ülkenin elinde. Gururları kırıldı, aşağılanmış oldular. Körfez Savaşı’nda yer almasını eleştirenlerin muhalefetini artırdı. Esir askerlerin, “Evet, İran sularına girmiştik” şeklindeki açıklamaları ile ters köşeye yattılar. Askerlerin televizyonlarda “teşhir edilmesi” de cabası... İngiliz askerleri ve İngiltere’nin içine düştüğü zor durum, İngiltere’nin müttefiki Amerika’nın, daha doğrusu Bush yönetiminin umurunda bile değil. İran’a ağzına geleni söylemeye, tehditlere bütün şiddetiyle devam ediyor. Askerlerini kurtarma çabasındaki İngiltere’nin basınında, Bush’a karşı, “Kapa çeneni” diye manşetler atılıyor. ??? Savaş kötü şey. Kimin başına ne zaman ne geleceği belli olmuyor. Irak’a saldırı sırasında Amerikalılar ve İngilizler, yakaladıkları Iraklı askerleri bütün dünyaya “teşhir” etmişlerdi. Kimi ölü kimi diri. Amerikalıların Ebu Garib hapishanesinde yaptıkları sonradan ortaya çıkmıştı, fotoğraflarıyla. Iraklı esirlerin üzerine çişini yapan İngiliz askerlerinin fotoğraflarını da dünya sonradan gördü. Şimdi, İngiliz askerlerinin yakalanıp İran’a götürülmeleri ve televziyonlarda gösterilmeleri, İngiliz halkını derinden yaralıyor. Düşmanlık kötü şey. Değer yargılarını değiştiriyor, insanları başka şekillere sokuyor, hiç istemedikleri düşüncelere yöneltiyor. ??? Türkiye’nin tarihinde “rehin alma” yoktur. Yetmiş iki milletin saldırıp ülkeyi işgal ettiği, işgalcilerin milletin canını, malını, namusunu aldığı günlerde bile yoktur. Çanakkale Savaşları sırasında, İngilizlerin bölgedeki sivil yerleşimleri, hastaneleri bombalamaları üzerine Enver Paşa, İstanbul’da yaşayan yabancıları bölgeye gönderme ve bombalanan kasabalara yerleştirme kararı almış ama uyarılar üzerine, o da bu yanlış ve yakışıksız uygulamadan vazgeçmişti. Kurtuluş Savaşı’nda böyle bir uygulama hiç yoktur. Sadece, Kurtuluş savaşçıları, çeşitli illerde “işgal görevlileri” olarak bulunan İngiliz subaylarını tutuklamışlardı. Ne zaman? İngilizler, 16 Mart 1920’de İstanbul’u işgal edip, Türk askerlerini öldürüp, meclisi dağıtıp milletvekillerini ve gözlerine kestirdiklerini Malta’ya sürdükleri zaman. ??? Tarihinde, geçmişinde, geleneğinde, yönetiminde “rehin alma” kültürü bulunmayan bu ülke insanlarının, İngilizİran gerginliğindeki tutumu acaba nedir? Türk halkı, İngiliz askerlerinin yakalanıp götürülmesine acaba nasıl bakıyor? “Ayıptır” mı diyor, yoksa “Size bu lazım” diye içten içe seviniyor mu? Merak etmeye değer bir soru. [email protected] KARŞIDEVRİM İÇİN Mİ ÇALIYOR?.. (AA) Ürküten tablo 10 öğrenciden 1’i kesici alet ya da silah taşıyor. Öğrencilerin yüzde 7.7’si kendisini bir çetenin üyesi olarak tanımlarken yüzde 30’u şiddet uyguluyor EMİNE KAPLAN KARADENİZ SAHİL YOLU Başbakan’a denizde protesto RİZE (Cumhuriyet) Karadeniz Sahil Yolu çalışmaları nedeniyle barınakları yıkılan ve altyapı sorunu yaşadıklarını belirten Rizeli balıkçılar eylem yaptı. Tekneleriyle Riport Rize Limanı’ndan açılan balıkçılar, “Rize’den Başbakan, Trabzon’dan Bakan! Rize’ye Rezalet, Trabzon’a Hizmet! Yazıklar Olsun!” yazılı pankart açtılar. S.S. Merkez Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mesut Rakıcı, yol çalışmaları nedeniyle yıkılan balıkçı barınaklarının, protokol gereği Karayolları tarafından yapılmasının planlandığını belirtti. Rakıcı, “Ancak balıkçılarımızın yeni barınakları yapılmadığı gibi faaliyet sürdürdükleri barınakları yıkılmış, balıkçılarımız mağdur edilmiştir” dedi. Daha sonra yaklaşık 40 balıkçı teknesi Rize Limanı’ndan taşıdığı pankartlarla denize açıldı. ANKARA TBMM Okullardaki Şiddeti Araştırma Komisyonu’nun Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işbirliği ile 261 okulda 26 bin ortaöğretim öğrencisi üzerinde yaptığı araştırma, korkunç gerçekleri ortaya çıkardı. Araştırma sonuçlarına göre, 10 öğrenciden 1’i kesici alet ya da silah taşıyor, 10 öğrenciden 3’ü şiddet uyguluyor. Öğrencilerin yüzde 22’si şans oyunları oynarken, yüzde 92’si her gün televizyon izliyor. Öğrencilerin yüzde 81’i, şiddetin önlenmesi için “Allah korkusu”nun aşılanması gerektiğini düşünüyor. Şiddet uygulamada kız öğrenciler, erkek öğrencilerin önünde yer alıyor. 26 bin ortaöğretim öğrencisi üzerinde anket yöntemi ile Diyarbakır Eğitimciler okula özel korumayla gidiyor yapılan şiddet araştırmasında şu sonuçlar dikkat çekti: Ankete katılan gençlerin yüzde 41.8’i, bulundukları kente göç yoluyla geldiğini söyledi. Bu gençlerin yüzde 12.7’si, bu nedenle kendisini “mutsuz ve öfkeli” olarak tanımladı. Gençlerin yaşamı boyunca bir kez sigara kullanma oranı yüzde 37, hâlâ kullananların oranı da yüzde 15.6. Yine ya DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Son dönemlerde artan sokak suçları, öğretmenleri korkuttu. Suriçi semtindeki Mardinkapı İlköğretim Okulu’nda görev yapan kadın öğretmenlerden bazıları, kendi bütçelerinden ücretlerini ödeyerek koruma görevlisi eşliğinde okula gidip gelmeye başladı. Öğretmenlerden E.A. okuldaki öğrenciler arasında uyuşturucu diyalogları geçtiğini belirtirken “Öğrencilerden biri bana ‘Öğretmenim size esrar lazımsa söyleyin’ dedi” sözleriyle durumu anlatmaya çalıştı. Öğretmen L.F. ise zaman zaman okula giren yabancı kişilerin sınıflarda öğretmenleri tehdit ettiğini savundu. şamı boyunca bir kez alkol kullanma oranı yüzde 30, son bir ayda en az bir kez kullanma oranı da yüzde 16.5. Hayatında bir kez uyuşturucu kullanma oranını yüzde 4, son üç ayda en az bir kez kullanma oranı yüzde 2.9. Ankete katılan gençlerin yüzde 7.7’si, kendisini bir çetenin üyesi olarak tanımlıyor. Yüzde 9.2’si kesici delici alet, yüzde 5.9’u ateşli silah taşıyor. Yüzde 6.2’si kumar, yüzde 22.4’ü şans oyunu oynuyor. Son üç ayda şiddet uygulayanların oranı yüzde 29.3 olurken son bir ayda şiddet uyguladığını belirtenlerin oranı yüzde 25. Öğrencilerin yüzde 35.5’i fiziksel, yüzde 48.7’si sözel, yüzde 27.6’sı duygusal, yüzde 11.7’si de cinsel şiddet uyguladığını kaydetti. CUMHURİYET 03 CMYK