Katalog

4 NİSAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr 15 GÜZELİN ARDINDA BERTAN ONARAN 24’üncüsü düzenlenen Uluslararası Ankara Müzik Festivali bu akşam başlıyor Festivaller ve sponsorları estivallerimiz artık giderek sponsorların egemenliğinde yeni bir kimlik kazanmakta. Ülkemizin uluslararası düzeydeki ilk profesyonel festivali, bu yıl 35 yaşına basan Uluslararası İstanbul Festivali’dir. Nejat Eczacıbaşı’nın önderliğinde ve Eczacıbaşı firmasının sponsorluğunda yola çıkarak, sonradan değişik sponsorlukların da katılımıyla yıllar boyu zengin programlar sergiledi. Kitaplığımda sakladığım eski program kitapçıklarını inceliyorum: Her yıl hem kendi içinde tutarlılık taşıyan hem de festivale karakterini veren, belli bir konsepte oturtulmuş ve unutulmaz izler bırakmış porgramlar var. Büyük orkestralar, oda müziği toplulukları, opera ve bale gibi daha geniş prodüksiyonlar bile getirtilmiş. Dünyanın en ünlü virtüözleri kadar yeni parlayan ki sonradan doruğa tırmandığına tanık olduğumuz yetenekler, bizim en üst düzeydeki solistlerimiz, bütün orkestralarımız ve şeflerimiz yer almış. Bizim sanatçılarımızla yabancılar harmanlanmış. O yıllarda festivallerin sponsorları da, izleyicileri de bir başka kucaklıyordu etkinlikleri. Sabaha karşı AKM’nin önündeki bilet kuyrukları tatlı bir nostalji olarak kaldı. Arkadan Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir ve Mersin festivalleri oluştu. Her biri de kendi kentinde çarpıcı birer kül Atatürk’ün Yüceliği İlk bilgi Sevgili Mahiye Morgül’den geldi: Avustralya’da yaşayan toplum ve insanbilimci Cânan Ateşçi vermiş haberi: “Sydney Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde türeyim gözeleri (genler) konusunda çalışan Prof Dr. Smith Brown, yerli halk Aborijinler üzerinde yaptıkları uzun inceleme ve araştırmaların sonunda, onlarla Türklerin türeyim gözelerinin %99 oranında aynı olduğunu ortaya çıkarmışlar; üstelik bu sonuca varmazdan önce, adaya yakın bütün halkları, Hintlileri, Çinlileri, Japonları, Arapları incelemişler. 40 bin yıldır hemen hemen hiç değişmeden yaşayagelmiş Aborijinlerle Türklerin ataları aynı. Kimi bilim adamları ve tarihçilere göre, bu araştırmanın sonuçları insanlığın uzak tarihine ışık tutmakta, hem de devrim yaratacak nitelikte. Çünkü 1930’da Atatürk’ün öne sürdüğü Türk Tarih Kuramı’nı doğruluyor.” Bu haberi işin uzmanı Haluk Tarcan’a duyurdum hemen, ondan gelen yanıt da şöyle: “Güneş balçıkla sıvanmaz! Kâzım Mirşan’ın haklı olduğu bir kere daha, hem de Batılı araştırmacıların elde ettikleri sonuçla ortaya çıkmıştır. 1 Mirşan’ın ALTI YARIQ TİGİN adlı kitabının 10 sayfasında Avustralya’da Kimberley’de bulunmuş, KİMBERLEY adı verilmiş yazının ÖnTürkçe olduğu belirtilir, Mirşan bu yazıyı ELİS ESİS OZ diye okumuştur. Mirşan, yazı konusunda şu bilgiyi verir: ‘…1605 yılında Hollandalılar Avustralya’nın Kuzeybatı kıyılarına çıktıklarında, karşılarında sahipsiz bir kara ve ilkel bir halk buldular. Bu halkın kültürünü İÖ 14 000’e kadar götürebildiler; halk meyve toplayıcı ve avcıydı. Ama şaşılacak şey, bu ilkel(?!) halkın bir yazısı vardı; KİMBERLEY mağaralarına yazılı resimler yapmışlardı; bir uzay adamına benzeyen resmin altında ETRÜSKÇE’de, ÖNTÜRKÇE’de, ÖNYUNANCA’da (yani yine ÖnTürkçe’de), ÖNMISIRCA’daki harflerle yukarıda andığımız ELİS ESİS OZ tümcesi vardır. Bunun anlamı: KİŞİ OLARAK GÖĞE GEÇME ‘dir…’ Uzay adamına benzeyen resim herhalde ‘göğe geçme’ kavramının resmi olarak tasarlanmıştır olsa gerektir…’ 2 Bana, 10 yıl kadar önce Paris’teki adresime, Kültür Ataşeliğimizin yönlendirmesiyle Avustralyalı bir araştırmacı gelmiş, Avustralya kıtasının Asya’ya bağlı olduğu dönemde Türklerin buraya geçmiş olduklarını düşündüklerini söyleyip işbirliği yapmayı önermişti. O günlerde ağır bir göz ameliyatı olacağımdan, endişeler içinde bu öneriyi değerlendirememiş, unutmuştum. Bugün bu gerçek, Avustralyalı araştırmacıların DNA kıyaslamasıyla ortaya çıkmıştır. 3 Bir büyük gerçek daha var: Dünya tarihini incelemiş, bu konuda 2 binden fazla kitap okumuş Atatürk ‘ANAYURT VE TÜRK TARİH SAVI’nı öne sürmüştü; bulgular, Atatürk’ün savının doğruluğunu ve Büyük Önder’in üstün yeteneğini kanıtlamaktadır. Batı’nın bize biçip kaleme aldığı ‘resmi tarihe’ inanmaya devam edecek miyiz?” Evet, sözün bütün anlamlarında Büyük o insanın elinde, ne Kâzım Mirşan’ın okuyup çözdüğü metinler var, ne burada sözü edilen bulgular; ama tıpkı tarihteki benzerleri gibi kendine, yaşadığı yerküreye, evrene bizim güzelim deyişimizle can gözüyle bakmayı bildiği ve hiçbir anlık, bireysel çıkar uğruna gördüğünü saklamadığı için, pırıl pırıl dile getirmiş. Aslında gerçekten şaşırtıcı başarılarla dolu bir tarihsel ve toplumsal evrimin sonunda, insan denen memeli bugün öyle bir yere geldi ki, bir avuç doğal doyumdan yoksun acımasız vebalının sanal istekleri uğruna canlı cansız bütün varlıklarıyla şu güzelim mavi gezegeni evrensel zamanından çokkkk önce sonsuzluğa yollama tehlikesiyle karşı karşıyayız! Ve ne acıdır, öncelikle parasal gücü, dolayısıyla karar verme, verdikleri kararları sınırsız iletişim araçlarıyla insan kardeşlerine yutturma olanağını ellerinde bulunduranlar gerçek kurtarıcılarına, Mustafa Kemal Atatürk’e adını bile belleklerden silmek üzere düşmanlar! Bakalım bu ölüm kalım satrancı nasıl bitecek? [email protected] F Soldan sağa; Paco de Lucia, Uto Ughi, Georges Moustaki, Alexander Rudin, Natalia Stutzmann. tür etkinliği olarak doğdu. Derken giderek festivallerimiz sponsorluk açısından kan kaybına uğramaya başladı. Son dakikaya kadar programlar netleşemez durumda, çünkü sponsorun kararı son dakikaya kadar belli olmuyor. Böylece zaman zaman program kitapçığına yazıldığı halde iptal edilen etkinliklerle karşılaşmaya başladık. Sponsorlar velinimetimiz düsturuyla festivallerimiz de yeni kimlikler kazanmaya başladı: “Sponsor parayı verecek, ama örneğin Pavarotti’yi istiyor!” Diğer konserler bir yana, Pavarotti için bütün kaynaklar birleştiriliyor, önceden konser sözü verilmiş sanatçılar son dakikada iptal edilip yerine bedava etkinlik aranıyor. Böylece uluslararası nitelikten sıyrılıp yerelleşme süreci başlıyor: Devlet halk dansları, ordu bandoları, yöresel folklor ekipleri, sema göste rileri gibi her zaman izlenebilecek etkinlikler, uluslararası program olarak sunuluyor. ANKARA FESTİVALİ BU AKŞAM BAŞLIYOR Bu akşam 24. Ankara Müzik Festivali’nin açılışı var. Ne yazık ki son dakikada ana sponsorunun gadrine uğrayan bu festival de planladığı nice büyük etkinliğini yine son dakikada iptal etmek durumunda kalmış. Bu iptallerde madalyonun diğer yüzünü de unutmamak gerek: Yurtdışından Türkiye’deki organizasyonları acaba nasıl değerlendiriyorlar? Ankara Festivali son dakika değişikliklerine karşın bu yıl da yıllar boyu oturmuş çerçeveden ödün vermemeye çalışmış. Yine büyük bir orkestrayla açılıyor, büyük bir orkestrayla kapanıyor. Ancak eski yıllarda bu büyük orkestralar yurtdışından 24. gelen ünlü topluluklar olurdu, bu yıl her ikisi de Ankara’nın toplulukları: Açılışı Hacettepe Senfoni Orkestrası, kapanışı Bilkent Senfoni yapıyor. Ortada yine bir Ankaralı orkestra var: Orkestra Akademik Başkent. Ve her üç topluluk da 100. yıldönümünde Saygun’un yapıtlarına yer veriyor. Festivalin ünlüleri arasında Alexander Rudin yönetimindeki Musica Viva Orkestrası, kemancı Uto Ughi, alto Natalia Stutzmann, gitarcı Paco de Lucia ve nostaljik şarkılarıyla Georges Moustaki var. The Voices of BBC Singers, yine festivalin her yıl bir koro getirme kalıbına uyuyor. Dünya müziği, doğaçlamalar, caz müziği de Ankara Festivali’nin klasikleri arasında yer alıyor. Bunların dışında bu yılki festivalin önemli bir ortak paydası, genç Türk yorumcularına kucak açması. Her bir isim, yurtdışındaki konserleri ve kayıtlarıyla dikkat çeken pırıl pırıl gençler. Piyanist Zeynep Üçbaşaran, Amerika’daki etkinlikleriyle, özellikle Liszt ve Mozart CD’leriyle dikkati çekmekte. Flütçü Bülent Evcil, dünyanın önde gelen nice topluluğu ile çalarak deneyim kazanmış bir sanatçımız; İsrailli piyanist Leon Kretzler ile alımlı bir program sunuyor. Viyolacı Esra Pehlivanlı ile akordeoncu Marko Kassl, uyum ve coşkularıyla harika bir ikili. Gitarcı Cem Duruöz yıllardır erken müzik kadar yeni müzik alanında da Amerika’da sesini duyuruyor, ödüller kazanıyor. Bu kez usta bir bandoneoncuyla, Raul Januera ile renkli bir dinleti sunacak. Piyanist Mehmet Okonşar yine yaratıcılığını sergileyecek. Düo piyanistler UfukBahar Dördüncü alımlı bir düo program sunacaklar. Ve küçük kemancımız Berfin Aksu, Alman Yaylı Çalgılar Çocuk Orkestrası’na konuk olacak. www.evinilyasoglu.com TC KIRKAĞAÇ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ Dosya No: 2006/370 Tal. TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI ALACAKLI: MUHTEREM UYSAL VEK. AV. SADEGÜL DUMAN BORÇLU: EYYÜP EFEERDEMİR CD., ESER SK., NO: 291 KDZ. EREĞLİ BORÇ MİK: 37.742,24.YTL. Yakarıdaki borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın 20/04/2007 günü saat saat 14.0014.10 arasında Kırkağaç Gelenbe Kasabası Jandarma Karakol K.lığı önü adresinde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 25/04/2007 günü aynı yer ve saatte 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu: mahcuzun satış bedeli üzerinden %18 oranında KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilan olunur. 26/03/2007 NOT: TAKİP DOSYASININ TÜM AŞAMALARINDA BORÇLUYA TEBLİGATIN İLANEN YAPILMASI NEDENİ İLE İŞBU SATIŞ İLANI BORÇLUYA İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Takdir Edilen Değeri YTL 17.000,00.YTL. Adedi Cinsi Niteliği ve Önemli Özellikleri 67 TL 269 Plakalı PEUGEOT marka 2004 model Alp Beyazı renkli 1022203929909 motor.VF 32 CPMN 173981 ŞASİ NOLU KAP.KASA.ARAÇ. (İİKm.1l4/l, 114/3) * Bu örnek, bu yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. (Basın: 17092) İSTANBUL FİLM FESTİVALİ’NDE BUGÜN ? EMEK’te 11.00’de “Chicago”, 13.30’da ‘’Tracey’nin Yaşamından Kesitler”, 16.00’da “Arzu’nun Kanunu”, 19.00’da “Ben Öteki Kadınım”, 21.30’da “Marie Antionette” (Gala) (0212 293 84 39). ? YENİ MELEK’te 11.00’de “Garpastum”, 13.30’da “All That Jazz”, 16.00’da “Beethoven’ı Anlamak”, 19.00’da “Kızgın Taşlara Düşen Su Damlaları”, 21.30’da “Cheech + Parti” (0212 244 97 00). ? ATLAS’ta 11.00’de “Tahsilat”, 13.30’da “Knud Rasmussen’in Güncesi”, 16.00’da “Hana”, 19.00’da “Ermenistan’a Yolculuk”, 21.30’da “Fil” (0212 252 85 76). ? SİNEPOP’ta 11.00’de “Dixie Chicks”, 13.30’da “Ebu Garib’in Hayaletleri”, 16.00’da “Şeker Perde”, 19.00’da “ABD John Lennon’a Karşı”, 21.30’da “Kara Altın” (0212 251 11 76). ? BEYOĞLU’nda 11.00’de “2:37”, 13.30’da “Hayalet Dalgalar”, 16.00’da “Benim Adım Elisabeth”, 19.00’da “Pasolini Program 3”, 21.30’da “Asla Elveda Deme” (0212 251 32 40). ? REXX’te 11.00’de”Boşta Gezer”, 13.30’da “Küçük Cadı Kiki”, 16.00’da “Medea”, 19.00’da “Benim Oğlum”, 21.30’da “Labirent” (0216 336 01 12). K Â M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K BEYOĞLU 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dosya No: 2006/84 Beyoğlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1.3.2007 gün ve 2007/17 sayılı kararıyla RAMAZAN ÜLGER’in Soyadı BATI olarak tashih edilmiştir. İlan olunur. 17.3.2007 (Basın: 17152) 03.04.2007 tarihinde ehliyetimi ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. KENAN ALTAY CUMHURİYET 15 K