18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2007 ÇARŞAMBA 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr 75 bin kişilik Al İttihad Stadı’nın açılışı nedeniyle oynanan maçta büyük izdiham yaşandı M A Ç 2 . 5 S A AT R Ö TA R L I BA Ş L A D I Maçın bedava olması nedeniyle 75 bin kişilik stada kapasitesinin üzerinde seyircinin alındığı, bu rakamın da 90 bine yaklaştığı bildirildi. Ayrıca 25 bin kişinin de dışarıda kaldığı öğrenildi. Tüm bu inanılmaz ilginin ortasında F.Bahçeli futbolcuları taşıyan otobüs stada girerken büyük zorluklar yaşadı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın temaslarının uzamasından dolayı maç iki buçuk saat gecikmeyle başladı. Bu arada karşılaşma öncesi futbol sahalarında pek görülmeyen olaylar da yaşandı. İki takım teknik heyet ve futbolcularının maç öncesi şeref tribününe çıkarak Erdoğan ve Esat’ın elini tek tek sıkması ve bir süre sohbet etmesi farklı yorumlara neden oldu. Uluslararası maçlarda bu tür görüntülere genelde maç sonraları rastlanmakta HALEP OLİMPİYAT STADI’NDAN GÖRÜNTÜLER Protokol tribününde yer alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, karşılaşmayı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın eşi Esma Esad’la yan yana izledi. Esma Esat, şık giysisiyle ilgi toplarken, F.Bahçeli yöneticiler de protokol tribünün arkasında ye aldı. Öte yandan stadın açılışı için sahada gösteri yapan çocukların üzerinde sarı kırmızı kıyafelerin bulunması F.Bahçeli yönetici ve eski futbolcular arasında gülüşmelere neden oldu. Stat tribünlerinde açılan dev Türk bayrakları da büyük alkış aldı. F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Esad ve Erdoğan’a sırtlarında isimlerinin yazılı olduğu F.Bahçe forması hediye etti. Al İttihad’ın golü Esad ailesini sevince boğarken Erdoğan’dan da alkış aldı. Suriye’ den Fenerbahçe geçti Al İttihad: 2 Fenerbahçe: 2 STAT: Olimpiyat (Halep) AL İTTİHAD: Karker (5), Baghiri Tara (6), Muhammed Homsi (6), Mionel Neşet (6), Haydar Abdülcabbar (5), Anatoli (6), Mahmut (5), Yahya (5) (dk. 67 Habbal 4), Muhammed Ateş (5) (Dumitru 5) Abdülfatahaga (7) (dk. 70 Alsayed 4), Nassarin (5) FENERBAHÇE: Volkan (4), Önder Turacı (5), Can Arat (6), Edu (6), Uğur Boral (5), Mehmet Yozgatlı (6) (dk. 72 Mehmet Aurelio 5), Selçuk (5) (dk. 81 Deniz 6), Kemal (5) (dk. 72 Alex 5), Tuncay (6) (dk. 45 Olcan 5), Deivid (5) (dk. 83 Serkan), Semih (6) (dk. 72 Kezman 5) GOLLER: Dk. 9 Abdülfatahaga, dk. 13 Semih, dk. 86 Dumitru, dk. 88 Deniz Semih F.Bahçe’nin ilk golünü att. E L E Ş T İ R İ Halep Oradaysa Arşın Burada ARİF KIZILYALIN HALEP Fenerbahçe, Suriye’deki Halep Olimpiyat Stadı’nın açılışı nedeniyle yaptığı hazırlık maçında Al İttihad’la 22 berabere kaldı. Sarı Lacivertlilerde sakatlıkları süren Appiah, Lugano, Ümit Özat ve Rüştü yoktu. Alex, Kezman ve Mehmet Aurelio ise yedek soyundu. 9. dakikada Abdülfatahaga, kaleci Volkan’ın önde olduğunu görünce 40 metreden topa sağ ayağıyla mükemmel vurdu. Volkan’ın müdahalesi yetersiz kalınca meşin yuvarlak ağlarla buluştu (10). 13. dakikada Al İttihad savunmasının ‘ofsayt’ diye duraklamasından yararlanan Semih, Kemal’in asistini filelere gönderdi (11). 16. dakikada Deivid’in şutunu kaleci Karker kornere çeldi. 50. dakikada Olcan’ın vuruşu Karker önledi. 57. dakikada Deivid’in şutu direkten döndü. 86. dakikada Dumitru, skoru 21 yaptı. 88. dakikada ise Deniz Barış, maça son noktayı koydu... Al İttihad: 2 Fenerbahçe: 2. F 56 YIL SONRA .Bahçe Suriye’nin Halep şehrinde 1953 yılında kurulan Al İttihad takımıyla yaptığı maçla birlikte Suriye’deki 4. karşılaşmasına çıktı. Sarı Lacivertliler, Suriye takımlarıyla ilk maçını 1951 yılında Suriye karmasına karşı yapmış ve bu maçı 62 kazanmıştı. Daha sonra yine aynı yıl Jeuresse takımıyla karşılaşan Fenerbahçe, bu maçtan da 22 beraberlikle ayrılırken, Sarı Lacivertliler, bu ülkedeki 3. maçını ise yine aynı yıl içinde Vaspouragan takımına karşı oynamıştı. Fenerbahçe, bu maçtan da 62’lik galibiyetle ayrılarak Suriye takımlarına karşı üstünlüğünü göstermişti. F Stada zar zor girdiler HALEP İnşası 24 yılda tamamlanan ve yaklaşık 1,5 milyar dolara mâl olan Suriye’deki Halep Olimpiyat Stadı’nın açılışı dolayısıyla F.Bahçe’nin Al İttihat ile yaptığı maç öncesi büyük bir izdiham yaşandı. F.Bahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın ve takım otobüsünün bir buçuk saat boyunca Halep Olimpiyat Stadı önünde bekletildiği kaydedildi. Yıldırım, otobüsler içeri alınmayınca araçtan inerek yönetim kurulu ile birlikte protokolün ters yönündeki kapıyı açtırdı. Bu sırada heyette bulunan bazı gazetecilere Suriye polisinin fotoğraf çekme yasağı uygulamaya çalışması üzerine tartışma yaşandı. Yıldırım, gazetecileri ve heyeti tek tek korumaların arasından geçirdi. Bu arada Antakya’dan gelen F.Bahçe taraftarlarından bazıları izdiham sırasında hafif şekilde yaralandı. Yaşanan izdiham nedeniyle Türkiye’den gelen 5 bin taraftarın stada giremediği, fakat daha sonra Türk izleyicilerin bir bölümünün stada alındığı bildirildi. Başkan Yıldırım ve F.Bahçe Kulübü yöneticileri, “Sabır gösterdik, diplomatik bir soruna dönüşmesini istemedik” açıklamasında bulundular. Öte yandan statta yaşanan krizin gösteri yapacak görevlilerin, tribünde taraftarlar için ayırılına bölümde oturmasından kaynaklandığı öğrenildi. İzdiham nedeniyle oluşan kalabalığı dağıtmak için itfaiye araçları su püskürtürttü. .Bahçe, Olimpiyat Stadı’nın açılışı için dün gece Halep’teydi... Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın ricasını kırmamıştı Sarı Lacivertli aile. Onca lig ve kupa maçı arasında tam kadro Suriye’ye gelmişlerdi. TV’den görebildiğimiz kadarı ile yüz binden fazla Halepli stadı ablukaya almıştı. Coşku, ilgi ve sevginin de boyu ölçülemeyecek kadar büyüktü. Buraya kadar her şey iyi güzel... Ama maçın, açılış töreni, yerel danslar ve protokol tribünündeki “al gülüm, ver gülüm” havası nedeniyle gecikmesi, futbolcuların neredeyse 2 saate yakın bölümü bir ısınıp bir soğuyarak tamamlamasına yol açtı. Bu takım, bir aksilik olmazsa çarşamba sabaha karşı Türkiye’ye dönecek (şu anda İstanbul’dalar), ardından yorgun argın akşam antrenmanına çıkacak. Perşembe taktik çalışma, cuma Kayseri maçı için yeniden uçak yolculuğu ve 2 bin metre yükseklikte ligin en zor 90 dakikalarından biri... Ne dersiniz, normal miydi acaba lig yarışı böylesine kızışmış, kupa mücadelesi böylesine önem kazanmışken Başbakan’ın ricası üzerine Halep’e gidip gösteri maçı oynamak? Gerçi aslar kenardaydı ama aynı uçak yolculuğunu, aynı izdihamı oynamayanlar da yaşadı, oynamayanlar da. Neyse... Umarız, F.Bahçe, Şam’ın “şekeri” uğruna gittiği bu gösteri maçının faturasını puan kayıplarıyla, yorgunluğa bağlı sakatlıklarla ödemez... Eğer böyle bir senaryo gerçekleşirse de en ufak hakem hatasında “Ulusoy istifa” diye ayağa kalkan tribünler bu kez de Başbakan Erdoğan’ı ıslıklamak zorunda kalırlar. SPOR GÖZLEM ALİ ABALI Ulusal Takım Futbolda ulusal takımımız Avrupa şampiyonasına katılabilmek için bazı önemli virajları kazasız belasız geçti. Daha önümüzde 7 karşılaşma var. Daha önceki yazılarımızda ifade etmeye çalışmıştık, yolu yarıladık. Üstelik İsviçre maçındaki olaylar nedeniyle gurbet ellerde şans aradık. Ne mutlu bize ki, şansımız yaver gitti, grup lideri olduk. Son iki maçımızda dört puan bekleniyordu. Evet dört puanı aldık ama beraberlik beklenen Yunanistan’ı yendik, Norveç’e takıldık, güçlükle berabere kaldık. Haziran başından itibaren koşuşturma yeniden başlıyor. Görüldüğü kadarıyla ulusal takımımızın baş sorumlusu Fatih Terim bu kez oyuncularımızı motivede daha dikkatli davranıyor. As dediğimiz ve belli medya tarafından yüceltilen bazı oyuncularımızın sakat veya cezalı olmaları Terim’in işini kolaylaştırmış görünüyor. Fatih Terim ve arkadaşları şimdi daha da rahat olacaklardır. Ortaya sürülen takım 2008 ve daha sonrasını kapsamaktadır. Terim bu doğrultuda yürüdüğü sürece başarılar gelecektir. Vaktiyle ay yıldızlı formayı yücelten oyuncularımız elbette başımızın tacı olacaktır. Ancak her yolun bir sonu vardır. Artık şu üç büyükler saplantısından kurtulmamız gerekmektedir. Olanak tanındı ve Anadolu takımları da yarışa katılmaya başladılar. Bu Türk sporunu ileriye götürecektir inancındayız. Bu arada Futbol Federasyonu’nun konumu da bu karşılaşmalar ve alınan başarılarla bağdaştırılmaya çalışılmaktadır. Futbol Federasyonu Başkanı Ulusoy daha önceki dönemindeki akçalı işlerden dolayı suçlanmaktadır. Kendisinden istenilen, bu iddialara karşı savunma yapması ve aklanıp gelmesidir. Böyle bir iddia karşısında kamuoyunun kafasında şüpheler artarak sürmektedir. Ulusal takımımızın elemelerde grup lideri olmasında doğrudan Başkan Ulusoy ve arkadaşlarının katkısı ne ölçüdedir? Eğer oyunculara verilecek prim söz konusu ise zaten bu davranış üzücüdür. Soyunma odasında mezata çıkılmış gibi “100 olsun, 150 verdim, yok yok 200’er milyar veriyorum” şeklindeki görünüm, Federasyon’un henüz kurumsallaşmadığını ortaya koymaktadır. Tıpkı vaktiyle ulusal takım oyuncularına verilen cipler gibi. Böylesine alaturka davranışlar bizleri bir yere götürmez, başarılı olamayız. İsterse bin kere özerk olsun, bir kişi veya kurum devletle kavgalı olursa ayakta kalması olanaksızdır. Öncelikli özerkliği iyi tanımlamalı ve hazmetmeliyiz. Bu arada olaylı Veysel Manisaspor Sakaryaspor maçı ile ilgili karar gecikmeden verilmelidir. Çünkü Süper Lig’de şampiyonluk kadar düşecek takımlar arasında yarış önem kazanmıştır. Belli ki olay soğutulmaya çalışılıyor. Verilecek karar o günkü maçın hakeminin hatalı davrandığını kabul ederek maçın kaldığı yerden devamı olmalıdır. ‘İstediğim kadar kalırım’ G.SARAY BAŞKANI CANAYDIN ‘AYAKTAYIM’ DEDİ Spor Servisi ‘Memorial 11 Altın Adam’ yarışmasına onur konuğu olarak katılan Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kalyon Oteli’nde gerçekleştirilen 7. jüri toplantısına katılan Canaydın, “Başkanlık sürenizi belirlediniz mi?’’ şeklindeki soruya, “İstirahatim, keyfim arzum istediği müddetçe görevime devam edebilirim’’ derken, konuşmasının daha sonraki bir bölümünde de, “Çok üzülüyorum ama yılmıyorum, iradem dimdik ayakta’’ ifadelerini kullandı. GÖRÜŞ ADNAN DİNÇER Futbol Kulüpleri Geçti mi? Türkiye’de futbol en önde gelen sosyolojik olgudur. Geçmiş dönemleri yaşımız ve görevimiz gereği yaşarken inanılmaz acı veren haksızlıklara uğradık. Çünkü her dönemde futbolun gerçeği, yönetim diktasının iki dudağı arasına ve parasal güce teslim edildi. UEFA kriterlerinin önde geldiği hızlı gelişim ve endüstriyel futbol kurallarının yanlış uygulandığı nadir ülke olma kimliğimizi korumaktayız. Öncelikle kişi haklarını korumakta titiz değiliz. Sonuç ilişkisinin acımasızlığına kurban edilen fertler, suni ve gerçek dışı sebeplerle kurban edilmektedirler. Ağa, paşa, aşiret, tarikat, başkan sisteminin acımasızlığı, çıkar ilişkileri önde gelen bir ağ ile futbolun tüm görevlerine egemen olmaktadır. Saha, kariyer başarıları hiç mi hiç önem taşımamaktadır. Hatta bu gerçekle kendini ortaya koyan her olay fosilleşmiş bir zihniyetin saldırısına uğramakta, gerçek dışı saldırı ile kirletilmektedir. Olumsuzlukların karşısında direnen tek gerçek kendini yedirmeyen Türk futbolunun kendi içeriğine has kişisel ve grup başarılarıdır. Gerçekleri örtmek ülkemizde kolaydır. Gelinen nokta; kulüp yöneticilerinin hâlâ amatör oluşları, hasılat ve naklen yayın dışında gelir kaynaklarının yaratılmamış olması sonucu kriz yaşayan kulüplerdeki transfer olumsuzlukları ve kapanma tehlikesi altındaki kritik yaşamları ve istikrarsızlığıdır. Bu o kadar doğallaşmıştır ki iki dudak arasından çıkan her sözün çatışmaları yeni bir gerginlik yaratmakta ve tribünleri germektedir. Futbolun ekonomik sürecine ve boyutuna ayak uyduramayan kulüplerimizi çok önemli bir tehlike beklemektedir. Yabancı takımlarla boy ölçüşecek başarı için kulüp gücünün ve yapısının gerçekleşmesi şarttır. Bu anlamda çok geride kaldık. Yapılan çalışmalar günü kurtaran bir görüntü vermektedir. Avrupa rekabetine uyumsuzluğumuz sonucu günlük kararlar bizim için tehlike teşkil etmektedir. Bu konuda Deloitte’nin Türkiye denetim ortağı Ömer Tanrıöver’in açıklamalarına dikkat etmeliyiz. Alttan gelen Türk futbolculara yurtdışına pazarlanacakları yönünde eğitim vermemiz ve bu alanda ciddi gelir elde etmemiz hedef olmalıdır. Yeni futbol dünyasında devşirme futbolculara karşı hazırlıklı olmak zorundayız. Ayrıca bize kaynak olan yurtdışı insanımızın erken teşhis edilip kaptırılmaması da bir gün yetmeyebilir. Yıllık cirosu 292 milyon doları bulan Real Madrid gibi kulüpler karşısında rekabet ve gelirlerini artırma yolunda kulüplerimizin ciddi çalışmalara gireceğine hazırdan yemeleri ve borçlanmaları.. özellikle devlete olan vergilerinin dahi 5 yıl ertelenme tembelliğine katkıda bulunmak futbolumuza en büyük kötülüğü yapmak anlamı taşır. Artık profesyonel yönetici, gelir artırıp rekabet sağlamak ve dünya futbolu ile mücadele edecek çalışmaları ön plana alıp, amatör yönetici ve statü yanlışına son vermeliyiz. Oysa biz kendi futbol yönetimlerimizin dahi siyasi çekişme içine girdiği bir kısırdöngüdeyiz. ‘DESTEK GÖRMEDİM’ .Saray’ın ulusal futbolcusu Arda Turan, futbolda alınan kötü sonuçlar sonrası insanın kendine güveninin ve moral motivasyonunun kaybolduğunu, buna kişisel olarak bakılmaması gerektiğini belirterek, “Kötü günümde destek göremedim’’ dedi. Arda, Futbol Federasyonu’nun aylık resmi yayın organı Tam Saha Dergisi’nin nisan sayısında yer alan röportajında, futbolun bir takım oyunu olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “G.Saray olarak sezonun ilk yarısında daha iyi organize olmuştuk, ama kötü sonuçlar alınca insanın kendine güveni ve moral motivasyonu kayboluyor. Buna kişisel olarak bakmamak lazım. Bu olumsuzluğu takım halinde yaşıyoruz, ama hayatta her şey var ve toparlanabiliriz. Bunu insanlara anlatmamız gerekir. Bunu söylemek çok acı, ama insanların sadece iyi günümde yanımda olduğunu düşünüyorum. Kötü günümde bir destek göremedim. ’’ G 20.45 sürüyor Canaydın, yardımcısı Adnan Polat’ın geçen sezon söylediği “20.45’de biz şampiyon olacağız’’ iddiası hatırlatılarak, “20.45 hala devam mı?’’ sorusuna şöyle yanıt verdi: “20.45 espri laftır. Bunu bir espri olarak kabul ederseniz aynı iddiaya yine sahibiz. 9 maçta 27 puan hedefledik. Bunun ilk ayağını geçtik. 8 ayağı kaldı. Bunu becerebilirsek şampiyonluğun en büyük adaylarından birisiyiz.’’ Galatasaray Başkanı, yeni sezonda Gerets’le devam edip etmeyecekleri yönündeki soruya verdiği yanıtta, “Opsiyonlu anlaşmamız bir yıl daha Gerets ile beraber olduğumuzu anlatıyor’’ dedi. Özhan Canaydın, Seyrantepe’de yapılacak stadyumla ilgili bütün projelerin mayıs ayı sonu itibarıyla geleceğini, yılın ilk yarısında temel atılabileceğini ifade etti. Altın adam Emre “Memorial 11 Altın Adam’’ yarışmasında mart ayının altın adamı G.Saraylı Emre Aşık seçildi. Kalyon Oteli’nde yapılan 7. jüri toplantısında, mart ayı için savunma oyuncuları arasında yapılan değerlendirmede, Emre ayın altın adam seçildi. Jüri, Özhan Canaydın’ı, mart ayının altın yöneticisi seçti.Teknik direktör Fatih Terim de mart ayının altın antrenörü seçildi. Hakem Kamil Abitoğlu ise mart ayının altın hakemi oldu. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle