20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2007 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B B 24 28 27 26 27 30 32 30 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B Y Y Y PB PB PB PB B 23 23 22 18 24 25 22 23 31 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB Y Y Y 30 29 24 30 29 27 21 23 18 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu bölgeleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Anadolu’nun kuzeyi, Doğu Akdeniz, Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Kırıkkale ve Ankara’nın kuzey ve doğu ilçeleri yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB Y PB PB Y Y PB PB PB 12 12 14 18 18 16 18 18 15 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y B PB B Y 16 20 25 16 17 24 24 26 19 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y PB B A PB Y Y Y PB 14 23 16 24 20 18 21 29 28 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada den bir Başbakan, özü de sözü de bir kişi olarak değil; olsa olsa ne söylediğini ve sözün nereye varacağını kestiremeyen bir siyaset adamı diye nitelenebilir. Bu niteliğe hak kazanan adam, geçen salı günü AKP grubunda referanduma gönderdiği anayasa değişikliğindeki kesin ifadeye karşın, TBMM’nin seçtiği, üstelik altını çizerek söylüyorum ki, diyerek 11’inciye dokunulmayacağını, ancak 12. cumhurbaşkanını halkın seçeceğini cihana ilan etti. Özünde yatan gerçek bu. Perşembe günü aynı adam, referandumdan geçecek olan anayasa değişikliği ile seçilmiş 11’inciyi halkın seçmesindeki zorunluluğu ortadan kaldıran yasa önerisini parlamentoya sundu. Özü ile sözünün bir olduğunu ilan eden adam neredeyse 48 saate sığdırdığı açıklamalarla özü ile sözünün bir olmadığını kanıtladı. Üstelik 11’inciyi TBMM’den sonra halkın seçmesi olasılığı karşısında ne denli telaşa kapıldığını ve halkın yeniden seçeceği 11’inciye asla tahammül edemeyeceğini, iki başlı bir yönetim biçimi oluşacağını içeren varsayımları doğrulamış oldu. ??? 11’incinin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde ülke sorunlarına AKP ağzı ile yanaşması… RTE’nin çok yönlü korkularına hak veriyor. 11’inci, AB Parlamentosu’nda da türban konusunu seçimlerde AKP’li bir yetkili olarak kullandığı mantıkla savundu ve böylece devlet adamlığı çapını sergilemiş oldu. 11’inci AB Parlamentosu’nda bu konuşmaları yaptıktan sonra eşinin türbanlı başıyla üniversiteye kayıt yaptırmasının engellenmesi üzerine başvurduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı’nı ziyaret etti. Başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı iken AİHM’de boşalan Türk üyelik için aday gösterilen üç üyenin mahkeme tarafından, “yüz kızartıcı” kimi nedenlerle reddedildiği günlerde, böyle bir olay olmamış gibi AİHM Başkanı ile görüşme yaptı. AİHM Başkanı, 11. Cumhurbaşkanı’na saygısını beraberindeki iki bakanla diz dize, sıkış pıkış aynı koltukta oturtarak gösterdi. Ziyaretten sonra 11’inci; bir cumhurbaşkanı gibi değil, bir hükümet üyesi gibi, AKP hükümetinin icraatını öven açıklamalar yaptı. AKP iktidarının başarılarına işaret ederken “son yıllarda Türkiye’den AİHM’ye başvuruların giderek azaldığını” söylüyor. ??? 11’incinin tutumunu biçimlendirebilmek için AİHM’de AKP hükümetinin önerdiği üç adayla ilgili haberleri anımsatmak gerekiyor. Haber şöyle: “Avrupa Konseyi’ne bağlı 12 kişilik komisyonda üç aday ile yapılan mülakatta … ‘nasıl aday oldunuz’ sorusuna adaylardan birinin ‘Başbakanlık’tan (RTE’den) ya da Dışişleri’nden (Bakan Gül Abdullah o sırada) telefon geldi’ yanıtı komisyonu güldürdü”. Bu arada son haber AB Parlamenterler Meclisi’nin Türkiye dışında 6 ülkenin yeni yargıçlarını seçtiğini ve 6 ülke yargıcının “halen AİHM’de görevli olan yargıçlar olduğunu” bildiriyor. Türkiye ise AİHM’de yıllarca başarıyla görev yapan, kuşkusuz başvurulara AKP gözüyle bakmayan Rıza Türmen’i yeniden aday göstermemek gibi bir marifete imza attı. Özü ile sözünün bir olup olmadığı tartışmalı ve fakat, RTE’ye bir açıdan fark atan “içi türban dışı türban”, yedi yıllığına AKP cumhurbaşkanı Çankaya’da görev yapıyor. Korumalar cesaretlendirdi Gül’ün STK’lerle yaptığı toplantıda, Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı’nın konuşmasının Milli Görüşçüler ve ülkücülerce engellenmesini Alevi dernekleri kınadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’deki Alevi Bektaşi dernekleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Strasbourg’da sivil toplum örgütleriyle yaptığı toplantıda, Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Durak Aslan’ın konuşmasının, Milli Görüşçü ve ülkücüler tarafından engellenmesini kınadı. Dernekler, Gül’ün korumalarının saldırganları koruyan tutumuna da tepki gösterdiler. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Kazım Genç, Aslan’ın konuşmasına yapılan saldırıyı, Alevilere ve onların temsilcisi olan tüm kurumlara yapılmış kabul ettiklerini belirtti. Genç, “Bu saldırının bir dönem kendilerinin de Milli Görüşçü olduğunu bildiğimiz ve şu anda tarafsızlık ilkesini kabul ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül’ün huzurunda yapılmasının, bu kesimlerin aldıkları cesaretin sonucu olduğunu düşünüyoruz” dedi. Gül’ün ve korumalarının, saldırı sırasında sorunu geçiştirmeye yönelik tavırlarının, devletin yurttaşları arasındaki tarafsızlığını yitirdiğinin de göstergesi olduğunu vurgulayan Genç, farklılıklara tahammül edemeyen, farklılıkları yok sayan ve insanları yakmakla övünen bir anlayışı nefretle kınadıklarının altını çizdi. Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, hükümetin derhal insan yaşamına kastedenleri kendi içlerinden çıkarması gerektiğini söyledi. Geçmez, “Sayın Gül, gerçekten olaylar karşısında tarafsız olduğunu kanıtlamak istiyorsa, Madımak Oteli’nin müze yapılması için talimat versin” dedi. Gül’ü Cumhurbaşkanı yapan nedenlerin başında, kendisinin ülkedeki farklılıkları kabul ettiğine yönelik söylemleri olduğununa dikkat çeken Geçmez, “Bu saldırının ilginç bir yanı da Gül’ün korumalarının, saldırıları gerçekleştiren kişileri salondan çıkarmak yerine sadece sakin olmaları için telkinde bulunmalarıdır” dedi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Turan Eser de federasyonun internet sitesinde yayımladığı açıklamada, Aslan’ın toplantıda, Alevilerin haklı gerekçelerini sıraladığını belirtti. Eser, “Durak Aslan,Türk siyasetine egemen olan gerçeklerle yüzleşmekten kaçma ve sorunlara çözüm önermeden konuşma kültürüne karşı ezberi bozdu. Bu durum,Türkiye’nin ve AKP iktidarının Alevi gerçeği ile yüzleşme çağrısı, hoşgörüsüzlüğün, tahammülsüzlüğün, düşünce ve özgürlük karşıtlarının adresi olan siyasi islamcı geleneğin temsilcisi Milli Görüşler ve ülkücülerce ‘tahrik’ olarak algılandı” dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY THE ECONOMIST: İncirlik kapatılabilir Dış Haberler Servisi The Economist dergisi, “Ermeni Soykırımı” tasarısının ABD Kongresi’nden geçmesi halinde Türkiye’nin misilleme olarak İncirlik Üssü’nün kullanımına son verebileceğini ve Irak ile sınırı kapatabileceğini yazdı. “Türkiye ve Ermenistan: Soykırımı Çılgınlıkları” başlıklı haberde “Ermeni soykırımı” tasarısının Kongre’den geçmesi halinde yol açabileceği sorunlar üzerinde duruldu. Yazıda şu ifadeler kullanıldı: “Olası misillemeler, ABD’nin Irak ve Afganistan’daki güçlerine askeri olmayan materyalin ulaştırılması için merkez olan Türkiye’nin güneyindeki İncirlik hava üssünün kullanılmasının reddedilmesini içerebilir.Türkiye Irak ile kara sınırını kapatabilir.” Gelecek hafta Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu’nda görüşülecek olan tasarısının onaylanması olasılığının kaygı yarattığını belirten dergi, bir Türk yetkilisinin “Türklerin Nazilerle aynı kategoride gösterilmesi bizim için kabul edilemez” şeklindeki sözlerine yer verdi. Beynelmilel’e Barcelona’da iki ödül Yönetmenliğini Süreyya Sırrı Önder ile Muharrem Gülmez’in yaptığı “Beynelmilel’’, Barselona’da düzenlenen “Uluslararası Politik Filmler Festivali’’nden iki ödülle döndü. Yönetmen Süreyya Sırrı Önder, “Beynelmilel’’in, Barselona’da düzenlenen Uluslararası Politik Filmler Festivali’ne katıldığını söyledi. Festival jürisinin yazar Murathan Mungan, İspanyol yönetmen Jo Sol, Fransız oyuncu Maryline Canto, İspanyol yapımcı Yolanda Olmos ve İtalyan akademisyen Daniela Aronica’dan oluştuğunu belirten Önder, “Beynelmilel’’in “jüri özel ödülü”nü aldığını bildirdi. Jürinin, özel ödül gerekçesini, “filmin, özgürlüklerin gasp edilmesi üzerine, kültürel simgeler ve halkın günlük yaşantısı aracılığıyla geliştirdiği şiirsel, orijinal ve evrensel metafordaki sinemasal başarısı’’ olarak açıkladığını anlatan Önder, filmin ayrıca “halk jürisi özel ödülü’’nü de aldığını söyledi. Önder, ödül töreninin önceki gün Barselona’da gerçekleştirildiğini belirterek en çok halk jürisi ödülüne sevindiklerini ifade etti. “11. zaten seçildi, 12.’yi yüce halkımız seçecek!” İyi, güzel.. 11. seçildi de, kendi partisinin hazırladığı ve referanduma giden anayasa değişikliğinin geçici 19. maddesinde “Bu değişiklik 11. Cumhurbaşkanı için geçerlidir. 11. Cumhurbaşkanını halk seçecektir” diyordu. Her şeyi halka sorarak yapan Erdoğan onu da önceki akşam salonlara sordu: “Halkın yeni cumhurbaşkanı diye bir derdi var mı?” Salondan “hayııır” sesleri yükselince de çözümü yapıştırdı: “Olay bu kadar basit... Birileri kriz istiyor diye yeni cumhurbaşkanı krizi yaratmayız.” Yeni anayasa hazırlayan kendisi... Durumu kriz ortamına kadar getiren kendisi... Ardından da “birilerine” yüklenen yine kendisi! ??? Hâlâ çengelli duran soru şu: Bundan sonra ne olacak? Zira, anayasanın bir geçici maddesini değiştirmekle her şey bitmiyor. Diyelim ki; AKP çözüm ortağı MHP ile birlikte anayasa değişikliği üzerinde geçici 19. maddeyi iptal etme değişikliği konusunda anlaştı ve Meclis’ten zamanlama olarak ucu ucuna geçti. 21 Ekim’e birkaç gün kala, Meclis’in bu kararı Köşk’e gitti. AKP uygulamalarının onay makamı olarak Köşk, hemen onayladı, Resmi Gazete’de yayımlandı ve geçici 19. madde kalktı. Bu noktada birinci soru şu: Gümrük kapılarında verilen oylar ne olacak? Öyle ya, seçmenlerin bir bölümü belki de değişikliğin 11. için geçerli olmaması durumunda eğilimini değiştirecekti! AKP’nin ve AKP hukukçularının görüşü şu: Olsun canım, ne fark eder... Gümrük kapılarındaki oylar genel eğilimi değiştirmedikten sonra sorun yok demektir! Buna katılmayan hukukçular da var. Onlara göre referandum bir bütün, ya tümüyle oylanır ya da tümüyle kaldırılır. AKP, ileride anayasa değişikliğini mutlaka başaracağına inansa belki referandumu tümüyle iptal edecek, yeni anayasanın içine her şeyi koyacak. Anlaşılan, anayasayı tümden yenileme, özlü deyimle AKP’leştirme çalışmasının da yarım kalabileceğini düşünüyor! ??? Bir olasılık daha paylaşalım: Diyelim ki, geçici 19. madde kaldırıldı, referandum yapıldı. Evet oyu yüzde 51’den çok çıktı. Gül, görevinin başında, aynen devam ediyor... Bu kez ortaya bir başka sorun çıkıyor: Gül’ün görev süresi ne kadar olacak? Bir iddia şu: 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde cumhurbaşkanının yetkilerinin azaltılması için çalışma başlatılmıştı. Ancak, Sezer’den sonra o koltuğa kendilerinden birinin oturacağını düşününce vazgeçtiler. Sadece Sezer’in yetkilerini kısmak uğruna ileride kendi ellerinikollarını bağlamak istemediler. Sadece bu örnekten yola çıkılsa bile, anayasa değiştikliği bütün aşamalarıyla tamamlandığı an, uygulamaya girmiş demektir. Bu iddia Gül’ün 7 değil 5 yıl görev yapacağını, bir kez daha seçilebileceğini gösteriyor. Erdoğan ise Gül’ün 7 yıllığına seçildiği düşüncesinde! Gidiş nasıl olursa olsun, tartışmalı durum devam edecek. Şu aşamada gördüğüm... Kördüğüm! ankcum?cumhuriyet.com.tr Geçici Maddelerin Kaldırılması Yeterli mi? Nuri ALAN Emekli Danıştay Başkanı ? Baştarafı 2. Sayfada Böyle bir durumda anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yenisi seçilinceye kadar geçen sürede, anayasanın 106. maddesi uyarınca TBMM Başkanı cumhurbaşkanı görevini vekâleten yürütecektir. 5678 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği gün, 11. Cumhurbaşkanı Sayın Gül görevini bırakmaz ve eylemsel bir durum yaşatılırsa, bu kez 5678 sayılı kanunun yürürlük tarihinden sonrası için, görevinin meşruiyeti ve o dönemde yapacağı tasarrufların hukukiliği sorunu ortaya çıkacaktır. Anayasanın 6. maddesine göre “hiçbir kimse veya organ, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz”. Görevinin anayasal dayanağı kaldırılmış ve görevine devamı için yeni bir anayasal dayanak getirilmemiş olan bir cumhurbaşkanının yapacağı tüm tasarruflar “yetki” unsuru yönünden sakatlanacak; ilgilileri tarafından dava konusu haline getirildiğinde, bu işlemler idari yargı yerlerince iptal edilecektir. Bu görüş, Danıştay’ın senelerden beri uyguladığı içtihatlarına dayanmaktadır. Erdoğan’dan Bush’a ‘tasarı telefonu’ ANKARA WASHINGTON (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush’u telefonla arayarak ABD Kongresi’nde ele alınması beklenen, Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin tasarının yasalaşmamasını istedi. Başbakan Erdoğan dün ABD Başkanı Bush’u ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’i telefonla arayarak ABD Kongresi’nde oylaması beklenen Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin tasarıyı gündeme getirdi. Tasarının, Türkiye ile ABD arasındaki stratejik ortaklık ilişkisine zarar vereceğini vurgulayan Erdoğan’ın, “Ermenistan’a yaptığı ortak tarih komisyonu kurma önerisinin hâlâ geçerli olduğunu, ancak bu konuda Ermenistan’dan olumlu bir cevap gelmediğini” söylediği ve “Tasarının Türk ve Amerikan halklarının çıkarlarına hizmet etmediği gibi Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin gelişmesi yönündeki çabalara da darbe vuracağını belirttiği” öğrenildi. ABD Başkanı Bush’un da, görüşmede, “Sizi anlıyorum” diyerek, tasarıyla ilgili kendisinin de kaygıları olduğunu, çalışma arkadaşlarından daha yoğun çalışmalarını isteyeceğini ilettiği bildirildi. tam sayfa verdiği ilanla, Ermeni tasarılarının, tarihin tek taraflı yorumlaması anlamına geldiğini belirtti. Amerikan Kongre üyelerine seslenilen ilanda, bu tarihi olaylara açık ve objektif bir bakış getirilmesi yönünde Türkiye’nin çabalarına destek istendi. ABD Kongresi’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi ve üst kanadı Senato’da bekleyen Ermeni tasarılarına ilişkin ilanın başında, Türk ve Amerikan bayrakları yan yana yer aldı. 216 yıl hapsi isteniyordu Eski bakan Koray Aydın beraat eti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın, bakanlığı döneminde “ihaleye fesat karıştırdığı”, “görevini kötüye kullandığı” ve “haksız mal edindiği” yönündeki suçlamalardan beraat etti. Aydın’ın Yüce Divan’da yargılandığı davada dün karar açıklandı. Karar duruşmasını, Aydın’ın eşi Gönül Aydın ve çocuklarının yanı sıra çok sayıda kişi izledi. Yüce Divan heyetine başkanlık eden Başkanvekili Haşim Kılıç, kararı açıklamadan önce Bayındırlık ve İskân Bakanlığı avukatlarına bir diyecekleri olup olmadığını sordu. Avukatlar, Aydın’ın üzerine atılı suçlardan cezalandırılmasını, Hazine’ye ait zararların karşılanmasını isteyerek aksi halde hukuk mahkemesinde dava açacaklarını belirttiler. Karara göre Aydın, aralarında Sakarya Hükümet Konağı, Çınarcık İlçe Jandarma Komutanlığı, Gaziosmanpaşa ve Kızılcahamam devlet hastanelerinin de bulunduğu 12 inşaat ihalesinde, “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasından, bakanlıkta meydana gelen yolsuzlukları önleme konusunda gerekli tedbirleri almadığı, denetim yapmadığı, böylelikle “görevini kötüye kullandığı” suçlamasından,19 inşaat ihalesinde “görevini kötüye kullandığı” suçlamasından, Hazine Müsteşarlığı Oran Sitesi lojman onarım inşaat ihalesinde “özelliği bulunmadığı halde özelliği bulunan ihale kapsamına alarak görevini kötüye kullandığı” suçlamasından ve kendisine yöneltilen diğir tüm suçlamalardan beraat etti. Yüce Divan heyeti ayrıca, Aydın’ın kendisinin, eşinin ve çocuklarının taşınır ve taşınmaz malları üzerine konulan ihtiyati tedbir kararını kaldırdı. Aydın hakkında toplam 216 yıl 6 ay hapis isteniyordu. Washington Post’a ilan Öte yandan, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği, Washington Post gazetesine OXFORD ÜNİVERSİTESİ Başbuğ’dan terörle mücadele mesajı: PKK’ye övgü TSK’ye hakaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Oxford Üniversitesi tarafından yayımlanan “Project Work” adlı kitapta terör örgütü PKK’nin övüldüğü ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hakaret edildiği belirtildi. DSP Genel Sekreter Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, Oxford Üniversitesi’nin yayımladığı “Project Work” isimli kitaba ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Erçelebi, Başbakan Erdoğan’a söz konusu kitap hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını sordu. Erçelebi, kitabın öğretmenlere Milli Eğitim Bakanlığı’nın izni ile dağıtılıp dağıtılmadığını sordu. Erçelebi, kitapta “Türk ordusu ve polisi, Kürt halkına karşı savaş açmıştır”, “Ordu aynı zamanda köyleri yerle bir etmiştir”, “Türklerin bu azınlığı neden kabul etmediğini anlamak mümkün değildir” gibi ifadelerin yer aldığına işaret etti. Operasyonlar kış döneminde sürecek DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, “Herkes emin olsun ki terör örgütü üzerinde kurulan baskı kış döneminde de aynen sürecektir’’ dedi. Elazığ, Bingöl, Muş, Tatvan, Bitlis, Batman ve Diyarbakır’daki birlikleri denetleyen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, terörle mücadele sürecinin kısaltılması için en önemli noktalardan birisinin terör örgütüne katılımın engellenmesini sağlamak olduğuna işaret ederek “Eğer siz katılımları engelleyemezseniz üzülerek söylüyorum ki bu mücadele süreci daha uzun sürebilir. Teröristlere ve destekleyicilerine sesleniyoruz. Diyoruz ki terörle bir yere varamazsınız. Güvenlik güçleri de operasyonları durdursun şeklindeki ifadelerin hiçbir mantığı yok” dedi. Sonuç Sorunu tümüyle ortadan kaldıracak ve kesin çözüm getirecek husus, 5678 sayılı kanunun tümüyle kaldırılması veya halkoyu ile reddedilmesidir. AKP, anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasında ısrarlı görünüyor; değişiklik büyük bir olasılıkla, işin doğasına uygun olarak, halk tarafından da kabul edilecek. Bu durumda önerilebilecek çözüm, geçici maddelerin kaldırılması, bununla birlikte on birinci Cumhurbaşkanı’nın hukuki durumunu açıklığa kavuşturan yeni bir geçici madde düzenlenerek yasanın halkoyuna sunulmasıdır. Ancak, yukarıda da işaret ettiğim gibi, zayıf bir ihtimal olmakla birlikte, gümrük kapılarında kullanılan oyların halkoyu sonucunu değiştirebilecek bir sayıya ulaşması halinde, halkoylamasının iptal edilme riskini unutmamak gerekir. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle