Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Avrupalıların tehdit olarak gördüğü ‘Yaratılış Atlası’ ülkemizde öğretmenlere ücretsiz dağıtılıyor AB’ de yasak Türkiye’ de değil CHP’DE MUHALİFLER HİCRAN ÖZDAMAR CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Yazma Güçlüğü Gazetemizde on beş yıla yaklaşan köşe yazarlığı yaşamımın hiçbir döneminde yazmakta bu kadar zorlanıp sıkıldığımı anımsamıyorum... Nedeni konusuzluk değil... Her çeşit konu başlığı ve notlar bilgisayarımda dolup taşıyor. Her yeni gün de yeni konularla geliyor. Ama sorun bu değil... Beni tedirgin eden sorun, bıçağın kemiğe dayandığı anlarda yazmanın artık bir işe yaramadığını görmenin yarattığı sıkıntı, iç daraltısı. Sizlere okuduğum kitaplardan, şiirlerden, izlediğim filmlerden, oyunlardan söz etmek isterdim... Önceki yıllarda olsak, Cumartesi Yazıları’ndan biri mutlaka sonbaharla, Eylül’le ilgili olurdu... Ama ülkenin bugünkü durumunda içimden böyle şeyler yazmak da gelmiyor. Peki ne yazmalı, günlük siyasetin ya da siyaset kuramının hangi konularında, hangi alanlarında daha fazla derinleşmeye çalışmalı? Bu soru hem kendime, hem de sizleredir... ??? Seçimler öncesinde solda birlik için elden gelen çabayı gösterdik... Ama alınan sonuç ne yazık ki büyük bir düş kırıklığıdır. CHPDSP ve SHP adlarını taşıyan sosyal demokrat partilerimizin her biri aynı şeyleri bile söyleseler ayrı tellerden çalmayı sürdürmekteler... Sözgelimi, 21 Ekim’deki halkoylaması konusunda bu partilerin kesin tutumu nedir? Seçmenlerine ne yapılmasını öneriyorlar? Henüz belli değil... Kendi adıma, AKP’nin dayattığı bu oylamaya katılmayı anlamsız ve gereksiz buluyorum. Böyle bir oylamayı aklım da gönlüm de reddediyor. Bana o gün sandığa gitmek AKP’nin ve liderinin piyonu olmak gibi geliyor... Sosyal demokrat partilerimizin ve daha soldakilerin bu konuda görüşleri, önerileri nedir? Merak ediyorum... ??? Yazma güçlüğü dedim... Ne yazayım? Sevgili Arcayürek’in deyimiyle “11.’nin” Avrupa Birliği ya da Konseyi’nin bilmem hangi kurulunun toplantısında yaptığı konuşmanın, sorulara yanıtlarının satır aralarındaki vıcık vıcıklığı mı... Türkiye’de insanların (kadınların da değil insanların) çoğunun başı örtülüymüş... Bu sözlerdeki dayatmayı görmemek için herhalde akıl ve vicdan körlüğü gerekiyor. Bir üniforma olarak dayatılan türbanı başörtüsüyle bile isteye karıştırdıktan sonra, şimdi sıra çoğunluğun başının örtülü olduğu yalanına ve dayatmasına geldi. Sonraki adım ise, hiç kuşkunuz olmasın ki, başı açık olanların da başlarının örtülmesine yönelik bir dayatma ve aşağılama olacaktır... 11.’nin bu konuda söyledikleri, kendi açılarından, bu yönde atılmış çok ciddi ve gözü kara bir adımdır... ??? Bakanlar Kurulu açıklanırken kulağım Milli Eğitim Bakanı olacak kişinin adındaydı... En çok eleştiri alan bakanlardan biri olmasına karşın bu kişi değişmedi... Çünkü AKP ideolojisinin uygulamaya konulduğu en can alıcı bakanlıklardan biri budur ve başında bulunan kişi bu görevi kendi açılarından en büyük başarıyla yerine getirmektedir... Bugün ulusal eğitim alanında neler olmakta? CHP’nin bu konudaki en güçlü, en bilinçli, en donanımlı sesi Mustafa Gazalcı, parlamento dışında bırakıldı. Neden? CHP yönetiminin, daha doğrusu tek seçici genel başkanın bu soruya doyurucu bir yanıtı var mı? ??? Ülke her yönden, her yanıyla çatırdıyor... Bir taşra kentimizde, bir sokak köftecisiyle, sıradan bir halk insanıyla, gecenin geç bir saatinde çene çalarken, şöyle dedi: “Şimdi AKP’nin saltanat dönemindeyiz... Başbakan onlardan, cumhurbaşkanı onlardan... Sıra padişahlıklarını ilan etmeye de gelecek...” Ulusal eğitimi tümüyle dinselleştirip askeri okulları da imam hatipleştirmeyi başardıktan, bütün bu okulların avlularına, büyüklüklerine göre birer cami ya da mescit kondurduktan sonra, sıra padişahlık ve hilafeti geri getirmeye de gelmiş olacaktır... Yakın ya da uzak ufukta bir çözüm görülmeyişi, yazma işini giderek hem güç hem de zevksiz bir çabaya dönüştürüyor... Güçlerini sınayacaklar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, genel başkan adaylığını açıklamak için eski Ankara milletvekili Gülsün Bilgehan’ın yurtdışından dönmesini bekliyor. Parti Meclisi (PM) toplantısında desteklerini artıran muhalifler, bayram sonrasında da 3. grup başkanvekilliği için yapılacak seçimlerde güçlerini sınamaya hazırlanıyor. CHP’deki muhalefet sesini yükseltmeye başladı. PM’nin son toplantısında olağanüstü tüzük kurultayı toplanması istekleri ve görevden alınan örgütlerle ilgili itirazlar reddedildi. Ancak muhaliflerin sayısı 19’a yükseldi. Yurtdışında bulunan 4 üyenin de eklenmesiyle bu sayının 23’e çıktığına dikkat çekildi. Muhalifler, bayram sonrasında yapıl? CHP’deki muhalefet sesini yük ması beklenen grup başkanvekili seçiminde de seltmeye başladı. desteklerini artırma çaPM’nin son topbasına girdi. Kemal lantısında olağaAnadol ve Kemal Kınüstü tüzük kulıçdaroğlu TBMM rultayı toplanması açıldıktan sonra grup istekleri ve görevbaşkanvekilliklerine seden alınan örgüt çilirken, CHP’ye tanılerle ilgili itirazlar nan 3. grup başkanvekilreddedildi. Ancak liği için çok sayıda milmuhaliflerin sayı letvekilinin adı kulislerde dolaşmaya başladı. sı 19’a yükseldi. Ankara milletvekilleri Yurtdışında buluYılmaz Ateş, Hakkı nan 4 üyenin de Süha Okay, Konya Mileklenmesiyle bu letvekili Atilla Kart ve sayının 23’e çıkAdana Milletvekili Tatığına dikkat cidar Seyhan adaylık çekildi. için genel merkezden işaret bekliyor. CHP kulislerinde Genel Başkan Deniz Baykal’ın aday göstermemesi ve yarışa olanak vermesi durumunda aday sayısının artabileceği vurgulanırken, Yalova Milletvekili Muharrem İnce de yarışa hazırlanıyor. Muhaliflerin İnce’ye destek verebilecekleri kaydedildi. Muhalifler, genel başkan adaylarını kesinleştirmek için Bilgehan’ı bekliyor. PM’deki bazı muhalif üyeler ve bazı milletvekilleri “milletvekili olması” da göz önüne alınarak Koç’un genel başkan adayı gösterilmesini isterken, bazı örgüt temsilcileri ve eski milletvekilleri de Bilgehan’a daha sıcak bakıyor. Bilgehan’ın yurtdışından dönmesinden sonra yapılacak toplantılarda “tek aday” üzerinde anlaşmaya varılması hedefleniyor. İZMİR Avrupa Konseyi, “Adnan Hoca” olarak bilinen Adnan Oktar’ın “Harun Yahya” adıyla yayımladığı “Yaratılış Atlası”nı tüm üye ülkelerde yasaklamaya hazırlanırken kitap İzmir’deki birçok okulda çalışan biyoloji ve felsefe öğretmenlerine ücretsiz gönderiliyor. Konsey raporunda, dünyanın evrim yoluyla oluşmak yerine Tanrısal bir güç tarafından yaratıldığı düşüncesinin insan haklarına yönelik bir tehdit olabileceği uyarısı yapılmıştı. Fransa’da kitabın okullara gönderilmesi yasaklanırken kaliteli baskısıyla dikkat çeken kitap, ülkemizdeki öğretmenlere adlarıyla postalanıyor. Özellikle kişisel bilgilerine ulaşılma ? Adnan Oktar’ın “Harun Yahya” adıyla yayımladığı “Yaratılış Atlası”nı Fransa okullara gönderilmesini yasaklarken Türkiye’de kitap öğretmenlere adlarıyla postalanıyor. Kitapta bilimsellikten uzak bilgilerin yer aldığına dikkat çeken eğitimciler, MEB’e tepki gösterdi. sından ve bunların kullanılmasından rahatsızlık duyan eğitimciler, kitabın arkasındaki maddi gücün sorgulanmasını istiyor. Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, kitapta bilimsellikten uzak bilgilerin yer aldığına dikkat çekerek “Kitap, öğretmenlerimizin adına gönderiliyor. Milli Eğitim’de kimin eli kimin cebinde belli değil. Kitap yaklaşık 3 yıldır okullarımıza gönderiliyor. Bugüne kadar herhangi bir şey yapılmadı. Amaç, eğitimi bilimsel, laik yapısından uzaklaştırmak” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarının kitabın gönderilmesini önlemek yerine kolaylık sağladığını anlatan Adıbelli, “İnsanlarımızın kafası karıştırılmak isteniyor. Milli Eğitim Bakanı da kıs kıs gülüyor” diye konuştu. RDINDA MEB VAR’ ‘A EğitimSen İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ziya Kanya da kitabın uzun zamandır öğretmenlerin adlarına gönderildiğine dik kat çekerek “Uygulama epey zamandır sürüyor. İktidarın felsefesine uygun bir kitap. Eğitim sistemimizi çok karanlık bir süreç bekliyor. Duyarlı kesimlerin harekete geçmesini bekliyoruz” dedi. Kitabın öğretmenler adına gönderilmesinin sağlanmasının ardında Milli Eğitim Bakanlığı ve kadrolarının bulunduğunu kaydeden Kanya, “Yoksa Adnan Oktar, İzmir’deki bir okuldaki öğretmenin adını nereden bilerek kitabı gönderecek? Kitap, baskısı, dağıtımı neredeyse bakanlığın okullara gönderdiği bütçe kadar. Hangi güçler bu işin içinde? Bunun bir suç duyurusu olarak kabul edilmesini istiyoruz. Cumhuriyet savcılarımızın olayla ilgilenmesini istiyoruz” diye konuştu. Güvenlik güçleri, Fatih Camisi’ne yasadışı pankart ve döviz sokmak isteyen 5 kişiyi gözaltına aldı. (Fotoğraflar: CİHAN ORUÇOĞLU) Fatih Camisi’nde laiklik karşıtı gösteri İstanbul Haber Servisi Aralarında ÖzgürDer, İnsani Yardım Vakfı (İHH), Hikmet Vakfı gibi örgütlerin ve derneklerin de bulunduğu “Filistin Dostları” grubunun Kudüs’ün İsrail tarafından işgal edilişinin 40. yılını protesto etmek için Fatih Camisi’nde gerçekleştirdiği etkinlik, laiklik karşıtı gösteriye dönüştü. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı gösteride camiye yasadışı döviz, bayrak ve pankart sokmak isteyen 5 kişi gözaltına alındı. Gösteride konuşan Kudüs Türkiye Temsilcisi Ahmet Ağırakça, Türkiye’de laikleşmeyeceklerini, demokratikleşmeyeceklerini, aksine “İslamlaşacaklarını, İslamlaştıracaklarını” söyledi. Filistin Dostları grubuna üye yaklaşık 300 kişi dün cuma namazından sonra cami avlusunda toplanarak, Kudüs’ün işgal tarihi olan “5 Ekim Kudüs Günü”nü kutladı. Grup, “Kudüs şehitleri ölümsüzdür”, “Kudüs 40 yıldır siyonist işgal altındadır”, “Katil İsrail Filistin’den def ol” pankartlarını taşırken “Hizbullah’a, Hamas’a, direnişe bin selam”, “Yaşasın küresel intifada”, “Yaşasın Filistin direnişimiz” sloganları attı. Kudüs’te ölenler için gıyabi cenaze namazı kılınırken küçük çocukların üzerlerindeki “Hamas” yazılı tişörtler, bayraklar, flamalar dikkat çekti. Kudüs Müessesesi Türkiye Temsilcisi Ahmet Ağırakça, Kudüs’ün kendileri için kutsal mekân olduğunu belirterek “Biz ABD’ye, İsrail’e ve onun işbirlikçilerine teslim olmayacağız. Bizler 40 yıldır bu acıları taşıyoruz. Kudüs ve Filistin’de direniş sürüyor. Dünya Müslümanları her türlü tehlikeyi göz önüne alarak Kudüs’ü kurtaracaklardır” dedi. Ağırakça, Türkiye’den de mücadeleye devam edeceklerini ifade ederken “Bizim en büyük gücümüz Allah’tan geliyor. Bu nedenle biz laikleşmeyeceğiz, demokratikleşmeyeceğiz; aksine, İslamlaşacağız, İslamlaştıracağız, İslamı savunacağız” dedi. Vakit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak ise “Kudüs’ü içimizdeki ‘beyinsizler’ yüzünden kaybediyoruz. O kutsal mekânları Allah’a olan inancımızla kurtaracağız” diye konuştu. Grup, açıklamanın ardından tekbir getirerek dağıldı. İSTANBUL CUMOK DUYURUSU Yurdunu ve Ulusunu Her Şeyin Önünde Tutanlar, Yurtseverler, Devrimciler, Kemalistler Ulusal Bağımsızlık, Aydınlanma, Emek Savaşımcısı Kuruluşlar ve Ulusal STKB, ÇYDD, TGB, 68’liler Birliği üyeleri ve Marmara Bölgesi’ndeki Cumhuriyet Okuru Dostlarımızla Birlikte, İSTANBUL’UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞU’NUN 84. YILDÖNÜMÜNDE, EMPERYALİST İŞGALCİLERİN VE HALİFE – PADİŞAHIN BİRLİKTE KOVULDUĞU, DEVRİMCİ GENÇLİĞİMİZİN AMERİKALILARI DENİZE DÖKTÜĞÜ TARİHİ DOLMABAHÇE RIHTIMINDA, “ ABD EMPERYALİZMİ’ne ve GERİCİLİĞE HAYIR!” KONULU KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASINI YAPMAK ÜZERE BAYRAKLARIMIZLA TOPLANIYORUZ. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ Toplanma Tarihi Basın Açıklaması Toplantı Yeri İletişim : 6 Ekim 2007 Saat 11.00 : 6 Ekim 2007 Saat 12.00 : Dolmabahçe Rıhtımı – İstanbul : 0532 204 80 29 Öğrencilerle iftarını açan Erdoğan, yurda basın danışmanı Akif Beki ile gitti. (AA) ataol b?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Erdoğan: Türban sorununu ÖLÜMÜNÜN 17. YILDÖNÜMÜ çözmek en büyük aşkım Üçok’u anıyoruz FIRAT KOZOK www.cumok.org İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Busness Administration’da master yapmış T.C. PERTEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2007/43 Mahkememizin (Pertek Asliye Hukuk Mahkemesi’nin) 2007/43 Esas sayılı dava dosyasında görülen, olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hükümleri nedeniyle, tescil davasında verilen ara kararı gereğince; Davacı Hasan TUNÇ tarafından Tunceli ili, Pertek ilçesi, Akdemir Köyü Köyiçi Mevkiinde kaim, Kuzeyi: kendi mülkü 97 nolu parsel, Doğusu: boşluk, Güneyi: boşluk ile çevrili yaklaşık 500 m2 yüzölçümündeki, tapusuz taşınmazın Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi gereğince zilyetlik nedeniyle adına tescili talep ve dava edilmiştir. İşbu dava konusu taşınmaz üzerinde üstün hak iddia edenlerin veya davacının davasına itirazı olanların son ilan tarihinden itibaren 3 (üç) ay içerisinde mahkememize başvurarak, kendi adlarına tescil talep edebilecekleri veya davacının davasına itiraz edebilecekleri ilan olunur. 11.06.2007 (Basın: 36793) ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 ÜRETMEN TİCARET TEMİZLİK GEREÇLERİ BURSA Bir Varmış... Bir Yokmuş... TEMA Ormanlarımız Yanıyor. Seyirci Kalmayın. Fidan Dikim Hattı: (0 212) 284 80 00 www.tema.org.tr Tel: 0224.250 4175 http://www.uretmen.com.tr ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iftarda buluştuğu üniversiteli kız öğrencilere “en büyük aşkının” türban sorununu çözmek olduğunu söyledi. Erdoğan iki oğlunun da katsayı uygulaması nedeniyle istedikleri üniversitelere giremediklerini savunarak, “Bu bana hak mı?” dedi. Başbakan Erdoğan, Ankara Mehmet Akif Kız Yurdu’nda öğrencilerle birlikte iftar yemeği yedi. Erdoğan’ın yanı sıra iftar yemeğine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de katıldı. Gazetecilerin alınmadığı yemeğe çoğu eğitim fakültesinden olmak üzere binin üzerinde öğrenci katıldı. Edinilen bilgiye göre, yemekte öğrencilerle sohbet eden Erdoğan, bir öğrencinin türbana ilişkin sorusu üzerine, “En büyük dileğim başı kapalı kızlarımızla, başı açıkların el ele dolaştığı bir üniversite, bir ülkedir. Bunun için uğraşıyoruz. Bunu çözmek en büyük aşkımdır” dedi. Erdoğan üniversite ikinci sınıfta okuyan bir öğrencinin üniversite sınavındaki katsayı uygulaması ne deniyle istediği bölüme giremediğini söylemesi üzerine de, “İki oğlumun ikisi de istedikleri üniversiteleri katsayı nedeniyle kaybetti. Bu bana hak mı? Çocuklarım da katsayı kurbanı. Bizim imkânımız var da yurtdışında okutuyoruz” dedi. Erdoğan, bu sorunu da çözeceklerini ifade etti. Erdoğan, bir başka öğrencinin anayasa değişikliği çalışmalarını anımsatarak “Laik, demokratik anayasa istiyoruz” sözleri üzerine de, “Medyanın dolduruşuna gelmiş öğrenciler görüyorum. Biz zaten böyle bir çalışma yapıyoruz” dedi. Başka bir öğrencinin “Neden bu kadar çok şehit veriyoruz?” sorusu üzerine Erdoğan, “Şehitler elbette olacak. Ancak şehit sayısı geçen yıllara göre azaldı” dedi. Milli Eğitim Bakanı Çelik de bir süre öğrencilerle sohbet etti. Öğrenciler Çelik’e öğretmen atamalarıyla ilgili sorular yöneltti. Okulu bitirdikten sonra atanıp atanmayacaklarına ilişkin kaygılarının olduğunu belirten öğrencilere Çelik “Öğretmen atamalarına bel bağlamayın, kendinizi bununla sınırlamayın özel sektöre de yönelin” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Evine gönderilen bombalı paketin patlamasıyla 6 Ekim 1990’da aramızdan ayrılan gazetemiz yazarı Bahriye Üçok, ölümünün 17. yıldönümünde bugün çeşitli etkinliklerle anılacak. Etkinlikler çerçevesinde, ilk olarak saat 10.00’da Kızılay’daki YKM mağazası önünde toplanılacak ve buradan Karşıyaka Mezarlığı’na hareket edilecek. Üçok’un gömütü başındaki anma töreni, saat 11.00’de başlayacak. Tüm katılımcı kuruluşlar adına Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Başkanı Şenal Sarıhan ile Demet Işık’ın konuşmasının ardından burada ki tören sona erecek. Ardından saat 13.00’te Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “Bahriye Üçok Niçin Öldürüldü?” konulu panel gerçekleştirilecek ve fotoğraf sergisi açılacak. Prof. Dr. Birgül Ayman Güler’in yöneteceği panelin konuşmacıları CHP Milletvekili Hakkı Suha Okay, eski CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı, Doç. Dr. Suay Karaman ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan olacak. Son etkinlik ise saat 18.00’de Beşevler’deki Bahriye Üçok Parkı’nda düzenlenecek. Şiir dinletisi yapılacak parkta, karanlığa karşı mum yakılacak, çiçekler bırakılacak. CUMHURİYET 06 K