Katalog

6 EKİM 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Alibeyköy’de öğrenci ve ailelere ilköğretim okulunun bahçesinde ilahiler eşliğinde iftar yemeği verildi 15 MECİDİYEKÖY’DE ŞİDDET Ramazan baskısı okullarda NİHAN İNAL Hıristiyan kadına taciz İstanbul Haber Servisi Türkiye’ye 1.5 yıl önce sanat organizasyonları düzenlemek için gelen L. W. (32) adlı İngiliz kadın, Mecidiyeköy’de giydiği kıyafeti yüzünden önce aşağılandı, ardından da şiddete uğradı. Başından geçenleri gözleri dolarak anlatan W., olayın etkisinden hâlâ kurtulamadığını belirterek “Hayatımda ilk defa şiddete uğradım” dedi. Türkiye’ye geldiğinden bu yana daha önce hiç böyle bir olayla karşılaşmadığını söyleyen W. başından geçen olayı şöyle anlattı: “Saat 21.0021.30 sıralarıydı. Otobüse binmek üzere Mecidiyeköy’de, Kadıköy otobüslerinin kalktığı durağa doğru yürüyordum. Karşıdan bana doğru yürüyen üç genç bir şeyler söyleyerek yanıma geldiler. Bağıra bağıra bir şeyler söylemeye başladılar. İçlerinden biri, üzerimdeki bluzu tutarak bağırmaya başladı. Sürekli ‘ramazan’ ve ‘oruç’ ile ilgili bir şeyler söylüyorlardı. Ben gençleri ittirmeye ve oradan uzaklaşmaya çalıştım. Etraftan geçen biriki kişi de izliyorlardı, hiçbir şey yapmıyorlardı. Ne yapacağımı şaşırdım. Yabancı olduğumu anlayınca daha da üzerime geldiler. Ben kaçmaya çalıştıkça üzerime daha çok geldiler. Bir tanesi suratıma tokat atarak susmamı söyledi. Diğerleri de kaçmamam için beni sıkı sıkı tutuyorlardı. Dayanamadım ve ağlamaya başladım. İleriden gelen polisleri görür görmez kaçmaya başladılar. Polis şikâyetçi olup olmayacağımı sordu. Telaştan ne diyeceğimi şaşırdım. Bana ‘boş ver’ anlamında bir el hareketi yaptılar.” “Dinci baskı” ilköğretime kadar indi. Alibeyköy Prof. Dr. Kaya Gürsel İlköğretim Okulu’nda öğrenci ve velilere ilahiler eşliğinde iftar yemeği verildi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, konuyla ilgili herhangi bir soruşturma başlatmayacağını belirterek gerekçesini ise “Şikâyet gelmedi” şeklinde açıkladı. Alibeyköy’deki Prof. Dr. Kaya Gürsel İlköğretim Okulu bahçesinde önceki gün okul aile birliği organizasyonunda “ilahilidualı” iftar yemeği verildi. Kalabalık bir öğrenci katılımının olduğu iftarın, okul müdürü Kadir Gökçegöz’ün bilgisi dahilinde, hatta kendisinin verdiği talimatla düzenlendiği iddia edildi. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı okullarda gerçekleştirilen ilahiler eşliğindeki iftar yemeklerinin, AKP iktidarından güç alanların eğitim yuvalarında nasıl örgütlendiğini gösterdiğini de dile getirdi. EğitimSen’li eğitimciler olarak “Okul yönetimlerinin tavrının ardında arkasında kasıt arıyoruz” diyen Dinçer, okul müdürü ve kendisine izin verenler hakkında derhal soruşturma açılması gerektiğini ifade etti. ‘K EğitimSen İstanbul 4. No’lu AMUSAL ALANDA İFTAR YEMEĞİ VERİLEMEZ’ Şube Başkanı Ahmet Korkmaz ise kamusal bir alanda öğrencilere ve velilerine iftar yemeği verilemeyeceğini dile getirerek “Okul müdürünün yemeğin bütçesini kendi cebinden karşıladığı söyleniyor. Okulun bir sürü ihtiyacı varken bir okul müdürünün kendi cebinden öğrenci ve velilerine yemek vermesi ne kadar doğrudur? Bir okul müdürü bu bütçeyi nereden sağlıyor? Daha da önemlisi, bu yemeğin amacı nedir” diye konuştu. Psikiyatr Uzman Dr. Ayhan Akcan da ilköğretim okulundaki iftar yemeğinin çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bırakacağını belirterek “Çocuğa eğitim gördüğü okulda ilahi eşliğinde oruç açtırırsanız çocuk yaşadığı hayatı ona göre değerlendirir” diye konuştu. ‘ŞİKÂYET GELMEDİ’ Olaydan bilgilendirmemiz üzerine haberdar olduğunu belirten İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer ise “Soruşturma açacak mısınız” sorumuzu, “Olayla ilgili tarafıma gelen bir şikâyet yok. Şayet şikâyet gelirse arkadaşlarımızı görevlendiririz, konuyu yerinde inceledikten sonra yapılması gereken bir şey varsa yaparız, ancak şu an bir şikâyet gelmedi” diye yanıtladı. ARDAHAN’DA OKULDA NAMAZ KILDIRILDI Erzurum’da Fatiha’yı oku yardımı kap İstanbul Haber Servisi Dinci baskı, bu defa da Ardahan’da “müftülerin okulda namaz kılması”, Erzurum’da da Türkiye Yardım Sevenler Derneği şubesinde “gıda yardımı isteyen kadınlara Fatiha okutturulmasıyla” yeniden Türkiye gündemine oturdu. Ardahan’ın Damal ilçesindeki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel İlköğretim Okulu’nda gerçekleşen Hz. Ali’yi anma törenlerinın ardından düzenlenen iftar yemeğine katılan Ardahan Valisi Murat Yıldırım ve beraberindeki protokol, Çıldır Müftüsü Mustafa Acer imamlığında namaz kıldı. Törene katılan kişiler, okulun 100 metre uzağında cami bulunmasına karşın, eğitim kurumunu mescide çevirdi. Olaya ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Damal Kaymakamı Mehmet Yıldız ise, “İnsanlar nerede isterlerse ibadetlerini orada yaparlar. Bu olayla ilgili olarak soruşturma açmaya gerek görmüyorum” savunmasında bulundu. Türkiye Yardım Sevenler Derneği Erzurum Şubesi, ramazanla birlikte Lalapaşa Camisi yanındaki merkezlerinde her gün yapılan gıda yardımından faydalanmak isteyen kişilerin, “bağışta bulunan kişilerin ve dernek kurucularının hayrına Fatiha okunması” şartı getirildi. Yardım alabilmek için sabahın erken saatlerinde dernek binasına giden kadınlar, yöneticilerin ısrarı üzerine, yardımı alabilmek için dernek kurucularına ve bağışta bulunanlara Fatiha okudu. Oruç tutmayanlara tecrit İzmir’in ilçelerinden Kemalpaşa’ya bağlı Halilbeyli köyünün açık olan tek kahvesi ve restoranı baskılar nedeniyle brandayla çevrili HAKAN DİRİK İZMİR’DE KAHVEHANELER HALİLBEYLİ Türkiye’nin batı penceresi İzmir’in ilçelerinden Kemalpaşa’ya bağlı Halilbeyli köyünde “mahalle baskısı”nın tipik örneği yaşanıyor. Yaklaşık 10 yıl önce arıtma tesislerini bile kuran bu modern köyün, açık olan tek kahvesi ve restoranı, baskılar nedeniyle brandayla çevrilmek zorunda kalmış. Halilbeyli, dağılmadan önceki Yugoslavya’dan göçen Boşnak kökenliler tarafından kurulmuş. 450 hanede yaşayan 2 bini aşkın nüfusun büyük çoğunluğu tarımla uğraşıyor. Köy, bölgenin “şaraplık üzüm” merkezi olarak biliniyor. Büyükşehir Yasası’nın ardından Kemalpaşa’ya bağlı Bağyurdu beldesinin mahallesine dönüşen köyde 6 kahvehane, üç de lokanta bulunuyor. Ancak son zamanlarda, burala rın müdavimleri hiç de hoş karşılanmıyor. Hatta, oruç tutmayanlara, daha doğrusu oruç tutmadığını kamuya açık yerlerde belli edenlere neredeyse “ikinci sınıf yurttaş” muamelesi yapılıyor. Öncelikle 6 kahvehaneden yalnızca biri açık kalabilmiş. Ancak, bunun başarılabildiği Gençlik Kahvehanesi, içeridekiler görünmesin diye brandayla çevrilmiş. ERDEYLE KAPATMAZSAK ‘P LOKANTAYI AÇAMAYIZ’ Beldedeki tek meyhane, zaten kapalı. Üç restorandan yalnızca, Gençlik Kahvehanesi’yle yan yana olan Lezzet Lokantası açık kalabilmiş ancak.. köye dışarıdan gelenlerin orada bir lokanta olduğunu anlaması kolay değil. Lokantanın dört bir yanı brandalarla çevrelenmiş. İçerisi hiç gözükmüyor. Yemek yiyenler “tecrit” edil miş durumda. Lezzet Lokantası’nın sahibi Mehmet Cengiz, ramazanda kimsenin dışarıda bir şeyler yiyip içmediğini, kimsenin de buna cesaret edemediğini belirterek, “Burayı perdeyle kapatmasak biz de açamayız. Açıkta olsa kimse ne çay içer, ne yemek yer... Bizim tek avantajımız, burayı perdeyle kapatmamız” diyor. Yan yana duran kahve ve lokantada tecrit edilmiş halde oturanlardan birisi Hilmi Doğu. “Burada böyle oturuyor olmak dokunuyor” diye konuşuyor. Doğu, geçen yıl, başka bir kahvehane sahibinin dükkânını açmaya yeltendiğini, ancak gelen baskılar nedeniyle vazgeçmek zorunda kaldığını anlatıyor. “Aslında köyün yarıdan fazlası oruç tutmuyor. Ama baskı...” diye konuşuyor. Sigara ve çay içenlere tehdit İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye’nin gündeminden düşmeyen “mahalle baskısı”nın, İzmir’de “kahvehane baskısı”na dönüştüğü belirtildi. Edinilen bilgiye göre Karşıyaka’ya bağlı Şemikler semtinde 30 Eylül tarihinde üç kahvehaneyi basan çember sakallı, şalvarlı gençler, ramazanda oruç tutmayan yurttaşları tehdit etti. Kendilerini “Biz Allah’ın çocuklarıyız” şeklinde tanıtan genç grup, kahvehanede oturanlara, “Niye oruç tutmuyorsunuz, sigara içiyorsunuz, bunları yapmak yasak” diye çıkıştı. Kahvehanede bulunan bazı yurttaşların karşı çıkışları üzerine, saldırganlar cüppelerinin altından çıkardıkları sopalarla tehdit savurdular. Semtteki 3 kahvehanede de benzer gelişmelerin yaşanmasının ardından, yurttaşlar durumu karakola bildirdiler. Gençlerin, karakolda ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığı öğrenildi. T.C. TOMARZA KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2006/22 KARARNO: 2007/125 Davacı Tomarza ilçesi, Kesir köyünden Cemal Yıldız tarafından, davalı Aynı köyden Murat oğlu Yusuf, açılan Tesbite itiraz ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davalı Murat oğlu Yusuf ‘a usulüne uygun çıkarılan tebligatlar bila tebliği iade edilmiştir. Mahkememizce davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizce yapılan zabıta araştırmasında, Murat oğlu Yusuf isminde bir kişinin bilinip tanınmadığı ve açık adreslerinin bilinmediği bildirilmiştir. Davalı Murat oğlu Yusuf’un, işbu ilanın yaym tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememiz kararını, Mahkememize veya bulunduğu yer Mahkemesine vereceği dilekçe ile temyiz etmesi, temyiz harç ve masraflarını yine bu süre içerisinde yatırması, aksi takdirde karara kesinleşme şerhi verilerek, Tapu Sicil Müdürlüğüne infaz için gönderileceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliği olunur. (Basın: 52641) T.C. GÖLCÜK ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN ESAS NO: 2006/482 Davacı Emine Kara vekili Av.İbrahim Ulufer tarafından, davalı Fatma Şentürk aleyhine mahkememize açılan Velayetin Kaldırılması, Vasi tayini davasının yapılan 25.09.2007 tarihli, açık yargılaması neticesinde; tüm aramalara rağmen bulunamayan ve kendisine dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilemeyen, davalı Fatma Şentürk’e dava dilekçesi ve duruşma gününün ilan yolu ile tebliğine karar verilmiş olmakla; Anılan dava dosyasının duruşması 08.11.2007 günü, saat 10:50’ye talik edilmiştir. İş bu ilam tüm aramalara rağmen bulunamayarak, kendisine tebligat yapılamayan davalı FATMA ŞENTURK’ün, belirlenen duruşma gün ve saatinde mahkememizde hazır olması, mazeret bildirmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, Aksi taktirde yargılamalara yokluğunda devam edilip, hatta karar verileceği hususu İLANEN TEBLİĞ olunur. (Basın: 52787) T.C. FATİH 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2006/1199 Davacı İstanbul Vakıflar Bölge Müd. vekili tarafından, davalı Meral Şancı aleyhine açılan ecrimisil davasında: Davalı Meral Şancı’nın tüm aramalara rağmen bulunamadığı, yapılan Emniyet araştırmasında da davalıyı tanıyan ve bilenin olmaması sebebiyle, davalıya tebligat yapılamamıştır. Davalı Meral Şancı’nın 11.12.2007 günü, saat 09.45’te mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK’nin 509 ve 510. maddeleri gereğince gıyabında karar verileceği hususları, dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 27.09.2007 Basın: 52059 CUMHURİYET 15 K