19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2006 CUMA 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Gökdeniz’ den şike itirafı ‘Bahis’ diye geçiştirilen A.SebatKayseri maçı için yüklü miktarda para gönderildiğini söyledi Spor Servisi Ulusal futbolcu Gökdeniz Karadeniz’den şike itirafı... Trabzonsporlu futbolcu şike olayları ile ilgili olarak, İstanbulspor’da futbol oynayan Alban Bushi’nin A.SebatKayseri maçı öncesinde Karadeniz ekibi futbolcularına 200 bin Avro gönderdiğini açıkladı. Trabzonsporlu futbolcuyla Fatih Tekke’nin eşlerinin otomobilleri ile işyerlerini kurşunlayan Hakan Süleyman çetesinin, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Gökdeniz’in Futbol Federasyonu’na verdiği ifade okundu. Gökdeniz, Bushi’nin ‘‘A.SebatsporKayseri maçının ilk yarısı 10 olacak. İkinci yarı ise Kayseri 21’lik galibiyeti ile son bulacak’’ dediğini öne sürdü. Gökdeniz, Futbol Federasyonu Şike Takip Komisyonu’na verdiği ifadede gerçekten vicdan azabı duyduğunu belirterek şunları söyledi: ‘‘Hayatımın en kötü günleri bunlar. Bushi ile bir samimiyetim vardı. KayseriA.Sebat maçı öncesi beni aradı. Büyük bir bahis oynanacağını söyledi ve benden A. Sebat hakkında bilgi istedi. Ben de A.Sebat’tan Alişen’i aradım ve takım hakkında bilgi istedim. Sonra Bushi’yi arayarak takımın kötü durumda olduğunu ve maçı Kayseri’nin kazanabileceğini belirttim. Bushi, bana ‘Bu maça büyük bahis oynanacak, arkadaşlara söyleyelim ilk yarı A. Sebat’ın 10, ikinci yarı ise Kayseri’nin maçı 2 1 kazanması lazım. Bunun için iki takımdaki futbolculara 200’er bin Avro verelim. Bu parayı Arnavutluk’tan bir arkadaşım getirecek. Trabzon’da ona yardımcı ol’ dedi. Ben de A. Sebat’tan Alişen’i aradım, durumu anlattım. Sonradan Trabzon’a parayı getiren kişi ile kulüpten birisinin havalimanında buluşmasını sağladım. Bu maçta bahis oynamadım.’’ Duruşmada Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi’nde alınan Trabzonspor eski aşkanlarından Atay Aktuğ’un da ifadesi okundu. Gökdeniz’in tehdit edildiğini duyduğunu bildiren Aktuğ, şunları söyledi: ‘‘Morali çok bozuktu. Psikolojisi altüst olmuştu. Benimle konuşmak istedi. Ben de yönetici Hüsnü Hayali ile yemek yerken Gökdeniz’i çağırdım. Gökdeniz, tehdit edildiğini ve haraç istendiğini bildirdi. Ben de para vermemesi gerektiğini belirttim. Sonradan eşi Serra’nın da yönetici arkadaşlara Hakan Süleyman tarafından tehdit edildiklerini ve olayın bilinmemesini istediklerini söylemiş. Ben de durumu Emniyet’e bildirdim.’’ GALİBİYETE RAĞMEN MALTA KARŞISINDA ORTAYA KONULAN FUTBOL ELEŞTİRİLDİ NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Bu takımla işimiz çok zor Spor Servisi A Ulusal Futbol Takımımızın Malta karşısında özellikle ilkyarıda ortaya koyduğu oyun, ilerisi için pek de ümit vermedi. Her şeye karşın atılan 2 golle alınan 3 puan yüzleri güldürürken, grubun zayıf takımlarından Malta karşısında sergilenen tutuk futbol, ilerisi için soru işaretleri yarattı. Gruptaki diğer takımların ilk maçlarında sergiledikleri performans, AyYıldızlılar’ın ilk maçtaki oyunu göz önüne alındığında işimizin çok da kolay olmadığını gösteriyor. Başladık; Ya Sonrası Futbol bizde 1952’de ufak ufak başlayıp giderek astronomik rakamlara ulaşan bir meslek. Ancak parasal yanı hızlı bir grafik çizse de amatör yanımızı bir türlü geliştiremedik. Diyeceğimi hemen söyleyeyim, rakip sahada tribünlerin baskısını anlarım ama seyirci olmayan bir maçta motivasyon eksikliğini tribünlerin sessizliğine bağlamanın anlamını anlamakta zorluk çekiyorum. Rakibimiz 1993’ten bu yana hiç maç kazanamamış, kazanmaya da niyeti yok. Sadece mücadele etmek için sahaya çıkan bir takım Malta. Bu takıma karşı tek kale oynayacaksın ve topu topu iki kez kalemize gelen bu rakibe karşı etkin olamayacaksın ve buna gerekçe olarak da seyircimiz yoktu diyeceksin, şaşarım... Profesyonellik her koşulda mesleğin gereğini yapmak ise, bir futbolcuya işini yapmasını söylemenin yakışık almayacağını da düşünüyorum. Evet, geçtiğimiz boğucu sıcaklarda bir futbolcunun mesleğini layıkı ile yapamamasını anlarım, ancak uygun koşullarda kötü bir oyuna kılıf aramayı da ayıp sayarım. Amatörlüğü nedense bir türlü bırakamıyoruz. Maç uyuttu desem yeridir. Fatih, Yıldıray, Tümer ve biraz daha koşan ama bekleneni veremeyen diğerleri. İkinci yarıda Arda ve Nihat girmese belki o iki gol de gelmeyecek. Ulusal takım kadrosuna alındığı için eleştiri konusu olan Ergün’ü dikkatle izledim, bu takıma olmasa bile iyi bir ulusal takımımıza vereceği fazla bir şey yok, hele Arda gibi bir genç varken... Yedek kulübesine bakıyorum, Nuri Şahin otuyor. Bu, Nuri’nin karar maçı. Bu maçta oynarsa bundan böyle Alman ulusal takımında oynayamayacak, ama bu genç kulübede oturuyor. Hani bir iletişim kurabilsem Oğuz’a ulaşmak isterdim, Fatih hocayı uyarması için... Neyse maçın bitmesine 4 dakika kala oyuna girdi de Almanya kapısı kapandı. Arda gibi, Nuri gibi, Can gibi, Gökhan gibi gençlere yol açılması gerek. Bana göre Malta maçı kadrosunda en az 3 futbolcunun bu takımda yeri yok. . Bu kadar acımasız bir eleştiriye belki hakkım yok, ‘‘Henüz işin başındayız, düzelebiliriz, hatta biz rakibe göre oynarız’’ diyen yanıtları duyar gibiyim, doğru olabilir ama ulusal takımımız Malta ile oynarken aynı saatlerde Fransa İtalya oynuyorlardı. Arada bir zap yapıp o maçı da kaçırmamak istedim. İki maç arasında futbol açısından, profesyonelik açısından, kalite ve meslek onuru açısından çok fark olduğunu gözledim. Eş saatlerdeki maçları zap yaparak izlersek takke düşüp kelin ortaya çıktığını görüyoruz. İşin başındayız, doğru, ama ‘‘Başlamak bitirmenin yarısıdır’’ derler, aman haaa... NE DEDİLER? RASİM KARA (Teknik direktör): Malta maçında bir taraf gol atmak, diğer taraf yememek için oynadı. Böyle maçlarda galip gelmesi beklenen takım daha fazla baskı altında olur. Önemli olan bu maçlarda puan kaybetmemek. Geçmişte bunları çok yaşadık. O yüzden seyircisiz oynadığımız bu karşılaşmayı kazanmamız önemliydi. 78 tane gol pozisyonumuz var. Eğer golü erken bulabilseydik farkı yakalardık. Oyuncularımız ilerleyen maçlarda birbirlerine daha fazla alışacak ve daha iyi oynamaya başlayacaktır. Grubumuz kolay görünse de dezavantajlı başladığımız için işimiz sanıldığı kadar kolay değil. MESUT BAKKAL (G. Birliği Teknik Direktörü): Takımın gidişatı iyi. Genç oyunculardan kurulu olmasına karşın çok disiplinli oynadılar. Biz bu gruptaki her takımı yenebilecek güçteyiz. Ancak maçlar zorlu geçecektir. Ama ben bu takımdan umutluyum. ONUR BELGE (Spor yazarı): Başlangıçlar zordur, üstelik seyircimiz de yoktu. Ay Yıldızlılar’a başka bir ruh katan taraftarlarımızın olmaması nedeniyle iyi oynayamadık ama galibiyeti aldık. Futbol umut vermedi, belli ki daha yapılacak çok iş var. Revizyon şart. Umarım bundan sonra hak eden futbolcular da kadrodaki yerlerini alırlar. NİHAT’IN DÖNÜŞÜ eçen sezon yaşadığı talihsiz sakatlık nedeniyle AyYıldızlı formadan bir süre uzak kalan Nihat, Malta maçında attığı golle yeniden ‘merhaba’ dedi. İspanya’nın Villareal kulübünde forma giyen tecrübeli golcü ulusal takımın 2008 elemelerindeki en önemli gol silahı olarak dikkat çekiyor. G GÖKMEN İÇİN ULUSAL BİRLİK lusal Futbol Takımı’nın teknik heyet ve futbolcuları, antrenman sırasında kalp krizi geçirerek ölen Elazığsporlu Gökmen Yıldıran’ın ailesine yardımda bulunacak. Futbol Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, Almanya’da önceki gece oynanan Malta maçı öncesinde ulusal takım teknik heyeti ve futbolcuları, Gökmen’in ailesine verilmek üzere aralarında 10 bin Avro topladı. Toplanan yardımın, Ay Yıldızlı takımın kaptanı Hakan Şükür tarafından önümüzdeki günlerde Gökmen’in ailesine iletileceği bildirildi. Öte yandan Malta’yı 20 yenen AyYıldızlılar, dün sabah saatlerinde yurda döndü. U BASKET YORUM AHMET KURT Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy hakkındaki eleştirilere sert yanıt verdi Dizi Bitti (mi)? NBA fanatikleri! Gördünüz mü ‘beyaz dizi’nizin gerçek yüzünü? Bakın: ‘Fıs’ladı sizin Amerikalı büyük yıldızlarınız(!). İyi bakın: Sabah oldu. Rüya sona erdi. Eduardo’larınız (Brezilya dizilerindeki yakışıklı ve zengin başrol oyuncularına böyle diyorlar galiba) kurbağaya, beyaz atlı arabaları da kabağa dönüştü. Yunanistan evire çevire yendi sizinkileri. Üstelik.. İki Avrupa takımı final oynadı, kadrolarında bol bol NBA oyuncusu bulunduran (başta Amerika olmak üzere) tüm takımlar beklediklerini bulamadılar. Yani.. Dizi bitti. Yalan rüzgârı dindi... Fanatik dostlar! Bir özür borçlusunuz bizlere. Japonya öncesi Hido ve Memo konusunu irdelerken Amerika Ligi’nize ‘Yalan Rüzgârı’ dedik diye ‘bomba’lamıştınız eposta kutumuzu. Biraz da hakaret içeriyordu yazdıklarınız ama ‘Fanatik her yerde fanatiktir’ diye düşünerek daha derin bir analize girmeye gerek görmemiştik. Bunları yazanlar gerçek NBA fanatikleri de olabilirdi, Hido ve Memo hayranları da.. Ya da belki ‘NBA’den çöplenenler örgütü’ mensuplarıydı bunlar. Anlamazlardı. Dinlemezlerdi. Oysa.. Biz Hido ve Memo’ya kızıp NBA orucunu bozmamıştık ki! Yıllardır aynı şeyi yazıyorduk: ‘NBA bir yalan rüzgârıdır. Eskiden Harlem vardı, şimdi NBA onun yerini aldı. Basketbol oynamıyor bunlar. Gösteri yapıyorlar’ diyorduk ama bir avuç basketbol adamı dışında kimse paylaşmıyordu bu görüşümüzü. İçtenliğimize inanmayanlar da küfrediyordu... Neyse! Ağlamayı bırakalım. Biz, inandığımız konuları yazarken biraz ‘sert’leşebiliyorsak, fanatik NBA’ciler de azıcık ‘edepsiz’leşebilirlerdi elbette. Tabularına dokunmuştuk. İlahlara dil uzatmıştık. Kızmışlardı bize... Yunanistan maçından önce Bülent Karpad’ın programında ‘ABD kaybeder’ dediğimizde, eski Ulusal Takım Antrenörü Nur Germen, ‘Taşlayacak NBA’ciler seni’ diye takılmıştı bize. Ama.. hemen ardından ‘Yunanistan basketbolu çok iyi biliyor. Neden olmasın?’ diyerek teknik öngörüsünü ortaya koymuştu. Sonuçta, Yunanistan ABD’yi yenerken üçüncü kez ‘pembe rüya’cıları uyandırmış olmalıydı. Uyanmak istemeyenler şimdi de Shaquil ve Kobe şarkıları söylemeye başladılar. ‘Onlar olsaymış bu şampiyona böyle bitmezmiş...’ Öööf! Tamam beyler! En büyük NBA, başka büyük yok! Oturun izleyin sabahlara kadar uçan ilahlarınızı. Dinleyin yorumcularınızın boğuk sesini. Hido ve Memo’yu anlatın birbirinize. Onların ‘Ulusal takımda 20’şer sayı atacaklarını’ iddia etmeye devam edin... Bize ne yahu! Neye inanmak istiyorsanız ona inanın. Hangisini beğeniyorsanız onu izleyin. Bizim için fark etmez çünkü.. O da basketbol, bu da basketbol. Oradan taşan sevgi, ligimize de düşer belki... Ah! NBA gerçeğini kendilerinkinden başka bir gözle görmek isteyenler de olabilir fanatiklerin arasında. Onlara da perşembe günü spor sayfamızda yayımlanan Erman Kunter yazısını okumalarını öneririm., (veya www.turkbasket.com’da bulabilirler). Avrupa basketbolunu çok iyi tanıyan ve NBA patentli oyuncularla çeşitli takımlarda çalışan başarılı bir basketbol adamının teknik açıklamalarıydı bunlar. Bizim kısaca ‘Yalan Rüzgârı’ diye kestirip attığımız bu konuyu o irdelemiş. Tam sayfa yazısının ‘NBA ve Amerika’ başlıklı bölümünde güzel bir analiz yapmış. Okuyun gençler! Okuyun Erman’ın görüşlerini ve bilgi sahibi olun. Başka görüşleri de okuyun. Sonra.. Sentezinizi yapın.. Ve yine sonra.. Sizin gibi düşünmeyenlere küfretmek isterseniz.. Buyrun edin! eposta kutumuz açık... ‘Seçimle geldim, seçimle giderim’ Spor Servisi Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, ‘‘Kimse demesin ki ‘Haluk Ulusoy’u yıldıralım, küstürelim, her türlü baskıyı yapalım.’ Hayır, böyle bir şey yok. Ben seçimle geldim, seçimle giderim’’ dedi. Haluk Ulusoy, ‘www.ligtv.com.tr’de yer alan özel röportajında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ulusoy, ‘‘Kasımda Haluk Ulusoy gönderilecek’’ iddialarının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti: ‘‘Tabii ki beni yıldırmaları mümkün değil. Daha önce görev yaptığımda son güne kadar beni yıpratmak için şer güçleri vardı. Onlar beni yıpratamadılar ve hiçbir şekilde yıldıramadılar. Türk futbolu benden ne kadar hizmet isterse ben o kadar hizmet edeceğim.’’ ‘Beni sevmeyenler olabilir’ Haluk Ulusoy, ‘‘Önümüzde bir olağanüstü genel kurul söz konusu mu?’’ şeklindeki bir soru üzerine şunları ifade etti: ‘‘Şu anda bunun olması için bir ortam mı var? Haluk Ulusoy’a bir sevgisizlik ortamı olduğuna inanmak istemiyorum. Haluk Ulusoy sokakta yürüdüğü zaman, dünyanın neresine giderse gitsin gösterilen sevgiyi biliyorum. Ama beni sevmeyen kesimler de olabilir, normaldir. Ama böyle bir yıpratmayla bir yere varamazlar.’’ Hakkında açılan soruşturmalar ve duruma müdahale edileceği söylentileri üzerine de görüşlerini açıklayan Ulusoy, şöyle devam etti: ‘‘Ben bu filmleri çok gördüm, çok yaşadım. Geçmişte yaşanan filmleri sahneye koymayı düşünüyorlarsa, o filmleri koymasınlar. Geçmişte yaşatmak istedikleri, oynadıkları ve oynattıkları filmleri eğer tekrar sahneye koymak istiyorlarsa, herkes bu filmlerden bıktı. Hele kötü bir filmi hiç izlemek istemezler.’’ Haluk Ulusoy, ‘‘Diyelim ki Haluk Ulusoy gönderildi. Neler olur?’’ diye sorulan bir soru üzerine görüşlerini şöyle açıkladı: ‘‘Türk futbolunun içinden insanların futbolu yönetmesi lazım. Üstüne basa basa söylüyorum, Türk futbolu böyle bir kaosu bir daha kaldıramaz.’’ Bu arada Futbol Federasyonu, federasyon yönetim kurulu üyesi Tahir Kıran’ın açıklamalarıyla ilgili soruşturma açılmasını isteyen Fenerbahçe Kulübü’ne olumsuz yanıt verdi. TRABZON MAÇINI BEKLİYOR Nobre dönüyor Spor Servisi Turkcell Süper Ligi’nde pazar günü Trabzonspor ile yapacağı karşılaşmayla birlikte zorlu bir periyoda girecek olan Beşiktaş’ta Nobre oldukça iddialı. G. Antep karşılaşmasında gördüğü kırmızı kartla iki hafta boyunca takımdaki yerini alamayan Brezilyalı oyuncu, ‘‘Teknik heyet ve takım arkadaşlarım başta olmak üzere tüm camiamızdan ve taraftarlarımızdan özür diliyorum. Trabzonspor maçı benim için yeni bir başlangıç olacak. Hem Trabzon’a hem de G. Saray’a golüm var’’ dedi. Takımdan iki hafta ayrı kalmanın kendisini hırslandırdığını belirten Brezilyalı oyuncu, ‘‘Ricardinho, Delgado gibi etkili ayaklarımız var. Diğer arkadaşlar da formda. Herkes keyifle bizi izleyecek’’ diye konuştu. Takımdan özellikle Trabzonspor maçında konsantrasyonunu kaybetmemesini isteyen teknik direktör Jean Tigana ise ‘‘Rakibin sezon başından beri sergilediği etkisiz performans ve teknik direktör değişikliği sizi yanıltmasın. Son derece dikkatli olmalıyız’’ diye konuştu. Kleberson’dan da orta alanda daha fazla sorumluluk almasını istedi. Bu arada kaleci Volkan Ünlü’nün sözleşmesinin karşılıklı fesh edildiği, Pancu için de Bursaspor’la bonservis olarak 354 bin dolara anlaşma sağlandığı bildirildi. LAZARONİ dönemi bitti ÖMER GÜNER TRABZON Trabzon’da Lazaroni dönemi son buldu. Bordo Mavili yönetim ligin ilk haftalarında bir türlü istikrarlı sonuçlar alamayan takımda teknik direktör Lazaroni’nin sözleşmesini karşılıklı olarak fesh etti. Bu gelişmenin üzerine Trabzonspor Kulübü Başkanı Nuri Albayrak, teknik direktör Sebastiao Lazaroni’nin sözleşmesinin feshedilmesiyle boşalan göreve Trabzon’u ve Trabzonspor’u iyi tanıyan Ziya Doğan’ın getirildiğini açıkladı. Albayrak, kulübün resmi internet sitesine yaptığı açıklamada, yönetim kurulu olarak teknik direktör Lazaroni’nin sözleşmesini feshettiklerini belirterek ‘‘Aldığımız karar Sayın Lazaroni’ye tebliğ edildi’’ dedi. Albayrak şöyle devam etti: ‘‘Yaptığımız temaslardan sonra yakın geçmişte takımımızda görev alan Ziya Doğan ile anlaşma sağladık. Kulübümüze ve camiamıza hayırlı olsun.’’ Ziya Doğan imzaladı Bordo Mavililerin yeni teknik direktörü Ziya Doğan, dün kulüp tesislerinde 1 yılı opsiyonlu olmak üzere, 2 yıllık sözleşmeye imza attı. Deneyimli teknik adam, büyük bir camiaya geldiğini ifade ederek, ‘‘Bence Trabzon Türkiye’de kendisini ispatlamış en büyük camia. Çok iddialıyım, omuz omuza verip başarıya ulaşacağız’’ dedi. Eposta: ahmetkurt6turkbasket.com Brezilyalı Lazaroni’nin sözleşmesi karşılıklı olarak fesh edildi. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle