Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2006 CUMA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Festival kapsamında ilk kez gerçekleştirilecek Avrasya film pazarı 1720 Eylül tarihleri arasında YAZI ODASI SELİM İLERİ 43. Portakal’da film maratonu ASLI SELÇUK Defter... Ayşegül bana defterini armağan etti. Refik Halid’in unutulmaz yazısındaki sevimli kızı hatırlatıyor Ayşegül. Bu yıl üçüncü sınıfa gidecek. Şimdiden okul defterlerini, kalemlerini, silgilerini alıyor... Onu, geçen cumartesi, Moda’da, Koço’da gördüm. Annesi ve babasıyla birlikteydi. Ciltli, sayfaları kareli defteri kolunun altındaydı. Annesi babası beni tanıyorlarmış. Ben de Ayşegül’e o defteri çok sevdiğimi söyledim. Ayşegül de defterini çok sevdiğini söyledi. Ama defteri bana hediye ederse, sayfalarına belki öyküler, roman sahneleri yazabileceğimi söyledim. Hediye etmezse, belki bunların hiçbirini yazamayacaktım... Ayşegül defterini alıp uzaklaştı. Yanıtlamadı. Koço her zamanki gibi kalabalıktı. Peride Celal’in burada geçen bir hikâyesi vardır. Adı neydi diye düşündüm. Sonbaharda Moda’yı anlatır, yıllar öncesinin sakin semtini. Şimdi kalabalık ama, geçmişten bir hava hâlâ esiyor Koço’da. ??? Biraz sonra defter geri geldi. Ayşegül ilk sayfasına, ‘‘Selim İleri’ye sevgilerimle...’’ yazmış. Ayşegül defterinden benim için vazgeçmişti. Günlerdir evirip çeviriyorum kareli defteri, kareler mavi. Ne yazacağım? Sayfalarına öyküler yazabilecek miyim? Bir roman sahnesinde Ayşegül bütün canlılığı, bütün arılığıyla yeniden belirecek mi? Defterinden, hem de sevdiğini söylediği defterinden yine vazgeçip beni yine sevindirecek mi? Defteri evirip çevirdikçe, çocukluğumun, ilkgençliğimin defterleri çıkageldi. Firuzağa İlkokulu: Oradaki defterlerimin yaprak uçları hep kıvrıktı. Annem düzeltir, sonra yaprak uçları tekrar kıvrılır. Sayfalarında mürekkep lekeleri, eğri büğrü benekler. Bu defterler kırmızı kap kâğıdıyla kaplıydı. Etiketlerinde adım, soyadım, okul numaram, hangi sınıfta, hangi şubede olduğum yazılı. Hiçbirini saklamamışım. Yazık etmişim. Bari Ayşegül saklasa defterlerini. Galatasaray Lisesi’nden bir iki defterim neyse ki hâlâ duruyor. Biri, fiil çekimleri defteri, öteki, vocabulaire defterim. Üstlerinde GS amblemi, kırmızı ve sarı. Yıllardan 1960. Ortaokul boyunca resim defterlerimiz. Hocamız Kemal Zeren. Ondan hep iyi not almıştım ama; yalnızca bir resmimde yetenek görmüştü. Şimdi o resme bakıp bir şeyler duyumsayabilirdim. ??? Atatürk Erkek Lisesi’nde biyoloji defterim. Onu pek beğenirdim. Terliksinin tek hücresini özene bezene yapmış, kurukalem boyamıştım. Terliksi gizemli hayatıyla beni çok ilgilendiriyordu... Yarım kalan üniversite dönemimden defterler var mı, hatırlamıyorum. Yazı makinesi başında geçen coşkun günler var. Defterler silinip gitmiş. Derken hiç defter kalmamış. Tek tek kâğıtlar, dosya kâğıtları, saman kâğıtlar, pelür, mektup kâğıdı, not tuttuğum kalın ve küçük boy kâğıtlar. Defterlerim yok olmuş. Annesi bana dedi ki, Ayşegül’de bu defterin bir eşi varmış. Ayşegül annesine söylemiş: Defterine belki o da öyküler yazacakmış. Ben de yazabilirsem, öykülerimizi belki birlikte yayımlarız Ayşegül’le. Ne yazacağımı kuruyorum. Defterler, elişi kâğıtları hem de renk renk, kreponlar kadar şiirli geliyor. Artık onları geçmiş zaman biblolarından ayırt edemiyorum. Defterler, suluboya resimler kadar ince geliyor. Ayşegül o gece, anne babasıyla bizden erken gitti. Daha oturduk. Lokanta boşaldı. Işıklar azaldı. Karşı kıyıda havai fişekler durdu. Yavru kediler çıktı ortalığa. Yaz gecesiydi... Ayşegül sana teşekkür ederim: Bir kez daha ‘defterli’ oldum. Öneriler: Kitap / Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam, Suraiya Faroqhi, Elif Kılıç’ın çevirisi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1997. Çok sayıda Amerikalı, Avrupalı, Asyalı sinemacıyı konuk edecek, 150’den fazla filmin gösterileceği, filmlerden 75’inin Türkiye’deki ilk gösterimlerinin yapılacağı 43. Altın Portakal Film Festivali ile ülkemizde ilk kez gerçekleştirilecek 1. Avrasya Film Pazarı’nın kapılarını açmasına iki hafta gibi kısa bir süre kaldı. 2. Uluslararası Avrasya Film Festivali’nde yarışacak 10 film kesinleşti: Fauteuils d’Orchestre (Ön Sıralar, Daniele Thompson/Fransa), The Boy on the Galloping Horse (Çocuk ve Koşan At, Adam Guzinski/Polonya), Taxidermia (Györgi Palfi/MacaristanAvusturyaFransa), Frozen City (Donmuş Kent, Aku Louhimies/Finlandiya), Bliss (Mutluluk, Sheng Zhimin/Çin), İklimler (Nuri Bilge Ceylan/Türkiye), Ober (Garson, Alex van Warmerdam/Hollanda), Time (Zaman, Kim Ki Duk/JaponyaGüney Kore), The Paper Will Be Blue (Kâğıt Mavi Olacak, Radu Muntean/Romanya), Valley of Flowers (Çiçekler Vadisi, Pan Nalin/Fransa). İklimler hem ulusal hem de uluslararası bölümde yarışıyor. EHMET ASLANTUĞ ULUSLARARASI SEÇİCİ KURUL’DA Uluslararası Seçici Kurul Beki Probst (Berlin Film Pazarı Başkanı/Almanya), Barbara Bouchet (oyuncu/ABD), Wieland Speck (Berlinale Panorama bölümü yöneticisi, yapımcı, yönetmen/Almanya), Samira Makhmalbaf (yönetmen/İran), James Cromwell (oyuncu/ABD) ve Mehmet Aslantuğ’dan (oyuncu/Türkiye) oluşuyor. Yardımcı rollerin başarılı oyuncusu Cromwell’i Babe, Babe: Pig in the City filmlerinin Festivalin Avrasya bölümündeki filmler Cannes, Venedik, Berlin, Toronto, Sundace festivallerinde gösterilmiş, ödül kazanmış Quinceanera, Half Nelson, Indigenes gibi seçkilerden oluşuyor. Etkinliğe katılacak ünlü adlara geçen yıl uluslararası seçici kurulun başkanı olan; Savaş Köpekleri, Hamburger Tepesi, Endüstri Kenti, Mine HaHa: Sevme Sanatı gibi önemli filmlerin yönetmeni, yapımcı John Irvin de eklendi. Irvin, Yapımcılar Kulübü’ne katılarak yapım olanakları konusunda çalışmalar yapacak. VRASYA FİLM PAZARI’NA 1000’İ AŞKIN KONUK Beklenen öteki konuklar arasında Koşan At ve Çocuk’un yönetmeni Adam Guzinski, Çiçekler Vadisi’nin oyuncuları Mylene Jampanoi ve Milind Soman, Ken Loach’un The Wind That Shakes the Barley adlı filminin oyuncusu Padraic Delaney, Requiem’in (Hans Christian Schmid/Almanya) oyuncusu Sandra Hüller, Camping Sauvage’ın (Ölesiye Aşk) yönetmenleri Christophe Ali’yle Nicolas Bonilauri de var. 1720 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek Avrasya Film Pazarı, Avrupa ve Asya ülkeleri başta olmak üzere televizyon, video ve sinema sektöründen bini aşkın profesyonel konuğu ağırlayacak. ABD’den MGM, Disney ABC, Sundance Channel, Buena Vista TV , Fransa’dan Gaumont, MK2, Arte, Pathe, Studio Canal, Rusya’dan Sovexport Film, Yunanistan’dan ERT, Yunan Film Merkezi, Japonya’dan Shochiku gibi önemli adlar pazara katılıyorlar. Altın Portakal’ın izleyicileri için Antalya otellerinde özel indirim uygululanıyor. A M ? 150’den fazla filmin gösterileceği, filmlerden 75’inin Türkiye’deki ilk gösterimlerinin yapılacağı 43. Altın Portakal Film Festivali’ne katılacak konuklar arasında pek çok Amerikalı, Avrupalı ve Asyalı sinemacı var. Geçen yıl Uluslararası Seçici Kurul’un başkanı olan, ünlü yönetmen ve yapımcı John Irvin ile Ken Loach’un ‘The Wind That Shakes the Barley’ adlı filminin oyuncularından Padraic Delaney de (film karesinde solda) bunlar arasında. başrolünde sevimli domuz Babe’in sahibi çiftçi Hoggett olarak izledik. Oyuncunun öteki önemli çalışmaları arasında Los Angeles Sırları, Generalin Kızı, Ben Robot, The Green Mile yer alıyor. Fotomodel olarak ünlenen, 60’larda sinemaya giren Bouchet çok sayıda İtalyan yapımında rol aldı. 1967 tarihli Casino Royale’de İngiliz gizli ajan James Bond’un şefi M’nin sekreteri Miss Moneypenny’yi canlandırdı. Sanatçıyı en son Martin Scorsese’nin New York Çeteleri filminde izledik. ‘AKAMAS’ YÖNETİMİ KIZDIRDI SERGİNİN SON HAFTASI Sansür yoksa destek de yok Kültür Servisi Rum kızıyla Türk’ün aşkını anlatan ‘Akamas’ adlı filmde, bir Türk yerine EOKA örgütü üyesi Rum’un katil olması Papadopulos yönetimini kızdırdı. Filmin sponsoru olan Eğitim ve Kültür Bakanlığı, bu sahneler kesilmediği takdirde 90 bin dolarlık desteği vermeyeceğini belirtti. Papadopulos yönetimi, filmde Rum kızına aşık bir Kıbrıslı Türk’ün, bir Rum’u öldürmeyi reddetmesi sonucu cinayeti bir başka Rum’un üstlenmesine kızdı. ‘Tabutta Roveşata’ filminin Kıbrıslı Türk yönetmeni Derviş Zaim’in de yapımcıları arasında bulunduğu ‘Akamas’ adlı filmin yönetmeni Panikos Hrisanthu, Eğitim ve Kültür Bakanlığı söz verdiği ödemeyi yapmasa bile filmin kopyalarının tamamlanması için gerekli parayı bulacağını, bu amaçla AB’ye başvurduğunu söyledi. Aradığınız kişiye ulaşılamıyor Kültür Servisi Osmanlı Bankası Müzesi’ndeki, ‘Aradığınız Kişiye Şu An Ulaşılamıyor: Türkiye’de Hayat Tarzı Temsilleri, 19802005’ sergisi, son haftasına giriyor. Sergi kapsamında, 13 Eylül 2006 Çarşamba günü saat 18.30’da, ‘Son 25 Yılda Türkiye’de Hayat Tarzları, Kültür ve Toplum’ başlıklı bir panel gerçekleştirilecek. Türkiye’de 1980 sonrası dönemde devlet yapısında, ekonomik politikalarda ve sınıfsal ilişkilerde yaşanan değişimlerin kültürel alana etkisi, panelin ana eksenlerinden birini oluşturacak. Zafer Yenal, Meltem Ahıska, Çağlar Keyder ve Nazan Üstündağ’ın katılacağı panelde, küreselleşme, neoliberal politikalar, yoksullaşma, etnik çatışmalar, laiklik, İslamcılık, şiddet gibi konular irdelenecek. Sergi, 17 Eylül’e kadar ziyaret edilebilir. (0212 334 22 70) MÜZİK DÜNYASININ ASİ YILDIZI Fotoğraf: MEHLİKA AKGÜN 2007’DE YKY YAYIMLAYACAK Pink bugün Parkorman’da Kültür Servisi Müzik dünyasının asi yıldızı Pink, Kanal S’nek sponsorluğunda bu akşam saat 21.30’da Parkorman’da konser verecek. Şarkıcı henüz 20 yaşındayken çıkardığı ilk albümü ‘Can’t Take Me Home’ ile çok beğenildi. 2001 yılının kasım ayında çıkardığı ‘Missundaztood’ ve ardından gelen ‘Try This’ albümleri de, çok satanlar listelerinde yerlerini aldı. Şarkıcı, dördüncü albümü ‘I’m Not Dead’in, dünya turnesinin Avrupa ayağının ilk konseri için İstanbul’da sevenleriyle buluşacak. Karabekir’in Doğru Yerde Doğru Zamanda... tüm yapıtları Sipa Press’in kuruze krizine, Prag olaycusu, gazeteci Gökşin larından Mayıs Sipahioğlu’nun 1968’de Paris’te baş‘‘Doğru Yerde Doğru layan öğrenci olaylaZamanda’’ adlı forına dek pek çok fotoğraf sergisi, önceki toğrafı sergileniyor. gün İstanbul Modern Gazetecilik mesleğiFotoğraf Galerisi’nde ne yenilikler katan açıldı. 12 Kasım’a Sipahioğlu, ‘‘67 Eydek sürecek sergide, Sipahioğlu. lül Olayları’’ olarak Sipahioğlu’nun 119 anılan provokasyonfotoğrafı yer alıyor. Sergide, ları gazetesi İstanbul EkspSipahioğlu’nun ilk fotoğraf res’te yıldırım baskı yaparak larından 1963’teki Küba fü manşetten duyurmuştu. Kültür Servisi Kafkas Cephesi’nin komutanı, Atatürk’ün silah arkadaşı Kâzım Karabekir’in bütün kitapları Yapı Kredi Yayınları (YKY) tarafından yayımlanacak. Kâzım Karabekir Vakfı ile YKY arasında varılan anlaşmaya göre Karabekir’in tüm yapıtları, Osmanlıca el yazmalarıyla karşılaştırıldıktan sonra okurlara sunulacak. Bu çalışmalar sırasında Kâzım Karabekir arşivinin tamamı YKY tarafından sayısal ortama aktarılacak, böylece vakıf arşivindeki özgün belgelerin yıpranmasının da önüne geçilecek. ‘İstiklal Harbimiz’ adlı kitabının genişletilmiş versiyonu ile daha önce hiç yayımlanmamış ‘Günlükler’ adlı yapıtının da aralarında bulunduğu kitapları 2007 yılında yayımlanmaya başlayacak. K Â M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Livaneli 35. sanat yılını kutluyor Kültür Servisi Zülfü Livaneli sanat yaşamının 35. yılını, 9 Eylül Cumartesi akşamı saat 21.00’de Kuruçeşme Arena’da vereceği konserle kutlayacak. 35 yıl boyunca Zülfü Livaneli şarkılarını seslendirmiş olan sanatçı dostları da, bu tarihi gecede onunla birlikte olacaklar. Sezen Aksu’dan Ajda Pekkan’a, Nilüfer’den Nükhet Duru’ya, Ferhat Göçer’den Zerrin Özer’e, Hüsnü Şenlendirici’den Özcan Deniz’e, Yavuz Bingöl’den Hakan Aysev’e birçok tanınmış sanatçı 35 yılın tanıklığını kimi zaman şarkı söyleyerek, kimi zaman anılarını anlatarak dinleyiciyle paylaşacak. Sunay Akın da tarihe tanıklık eden hikâyeleri ile sanatçılara ve Zülfü Livaneli’ye sahnede eşlik edecek. Kuruçeşme Arena’da otopark alanı kısıtlı olduğundan, ulaşım için Dentur teknelerinin kullanılması öneriliyor. Kadıköy, Üsküdar, Beşiktaş ve Rumelihisarı’nda bulunan Dentur iskelelerinden etkinlik günlerinde saat 18.00’de seferler başlıyor. THEODORAKİS’TEN MEKTUP Tanınmış Yunan sanatçı Mikis Theodorakis, Zülfü Livaneli’nin 60. doğum gününü ve 35. sanat yılını sanatçıya yazdığı bir mektupla kutladı. Mektupta ‘‘Seni tanıdığım, sana layık bir arkadaş olduğum, sanat ve barış yolunda sana yoldaşlık edebildiğim için çok mutlu ve gururluyum. Bir Türk olarak sen ve bir Yu nan olarak ben iki yağmur damlası gibiyiz, bölünme ve düşmanlıkların, insanlara, onların acısından ve kanından beslenen ve bu yüzden de onların bölünmüş ve zayıf olmalarını isteyen güç sahipleri tarafından dayatıldığını gösteriyoruz’’ diyen Theodorakis, sözlerini şöyle sürdürüyor: ‘‘Olgunluk ve sorumlulukta en üst noktaya ulaştığın bu anda senin için en büyük dileğim, ülkende ve tüm dünyada barışı için mücadelenin lideri olman. Yaşamınla, düşüncelerinle, eserlerinle, eylemlerinle sanatçı ve vatandaşın sesini, yalnızca bir Türkiye vatandaşı olarak değil, bir dünya vatandaşı olarak, daha da yükseltmelisin.’’ CUMHURİYET 14 K