Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 22 24 25 22 25 25 25 22 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 25 29 29 25 24 23 25 25 31 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB PB PB PB PB PB PB 32 31 32 34 30 32 25 22 22 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Tüm yurt parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu ve Karadeniz sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların; Marmara’nın güney ve doğusu, Kuzey Ege’nin iç kesimleri ve Batı Karadeniz kıyılarında etkili olması bekleniyor. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 16 Helsinki Y 15 Stockholm Y 17 Londra Y 20 Amsterdam Y 19 Brüksel PB 20 Paris Y 20 Bonn PB 21 Münih PB 22 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB B Y PB Y PB 24 24 27 22 23 21 24 26 23 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y Y PB B B Y PB A A 20 25 15 32 20 19 24 38 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada rında kabul edeceği Türkiye raporunun içeriğini görmek istediğini resmen duyurduğunu unutmuş görünüyor. Avrupa Parlamentosu uzun görüşmelerden sonra onayladığı Türkiye raporunda birçok yeni koşulun yanı sıra Ermeni soykırımının tanınmasına öncelik veren maddedeki ‘‘önkoşulu’’ çıkararak ağzımıza bir parmak bal çaldı. Fakat Ermeni soykırımı ile yüzleşmemize (Yunanistan’ın yavaş yavaş ısıttığı bu sorunu) Pontuslu Rumlar ve Süryani soykırımını dahil etti. Raporda; Kuzey Kıbrıs’ta askerlerimizi bir takvime bağlayarak çekmemiz... Güney Kıbrıs’a limanlarımızı açmamız... Yasal Kürt yanlısı Demokratik Toplum Partisi ile görüşmelere başlanarak Kürt sorununa (PKK’ye) siyasi bir çözüm bulunması... 301. maddeye diğer kimi maddeler de eklenerek ifade özgürlüğünün AB’nin dilediği ölçüde genişletilmesi... Dini azınlıkların mülkiyet sorunları... Üniversitelerdeki türban sorununun uzlaşıyla çözümlenmesi.. vs. vs. eski yeni bir yığın dayatma yer alıyor. Kuşku yok, bu dayatmaların pek çoğu ekimde açıklanacak olan AB İlerleme Raporu’nda yer alacak ve o zaman RTE, İstanbul Belediye Başkanı olarak değil, sık sık anımsatmaya çalıştığı TC Başbakanı sıfatıyla AB’nin (dayatmalar diyemediği için) gündeme getirdiği yeni kriterleri kabul etmemizin olanaksız olduğu sözünü nereye koyacak? ??? Şu malum ve ünlü 301. maddeyi, AB’ye emrin başüstüne diyerek değiştirecek mi kaldıracak mı ne yapacağını bilemeyen bu hükümette Başbakan ayrı, Adalet Bakanı Çiçek ayrı telden çalıyor. Seçim geldi kapıyı çaldı. Hükümetin dört yıllık icraatında ulusal sorunlarda ters giden uygulamaları Türk milliyetçiliğini ayağa kaldırdı. RTE seçimde bu gelişmelerin oyları etkileyeceğini gördü. Meclis’te Cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanmak için gözü gibi sakındığı 350 milletvekilli çoğunluğu ile bir günde isterse 301’i değiştirerek Türklüğe hakareti serbest bırakır. İsterse milletvekili dokunulmazlığını kaldırmamak için bahane olarak öne sürdüğü memurların dokunulmazlık zırhını da bir günde yok ediverir. Ama sandık korkusu RTE’yi Meclis’te suç ortağı aramaya yönlendiriyor. Bulamıyor. Ne yapacak şimdi? Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. Ortada kaldı! ??? Bizde Ermeni soykırımı var demek serbest; ama ulusun vicdani anayasası Ermeni soykırımı olduğunu söylemeyi yasaklıyor. Ama fikir ve söz özgürlüğünü savunan AB üyesi Hollanda, Ermeni soykırımı var demeyi yasayla yasaklamış; yok diyen üç Türk asıllı Hollandalıyı erken seçim aday listelerinden dışlıyor. Hrant Dink bir Ermeni, gazeteci; Reuters ajansına ‘‘Türkiye’deki olaylar Ermeni soykırımıdır’’ demiş, gazetesinde de bu sözü kendine özgü gerekçelerle yayımlamış. Hakkında 301’den dava açılmış. Bizim (pek çoğu AB demokratı) aydınlar, Hollanda’daki doğma büyüme ama Türk kalmış Türk asıllı Hollandalılara reva görülen muameleye ses çıkarırlar mı bilinmez. Ama Dink’i kurtarmak için bize de aynı suçlamadan dava açın diye dilekçe hazırladılar. Aşırma özgürlük tarifleriyle ulusal gerçekleri unutan kafalarla ilerlemeyi benimsemek, AB indinde ancak fikir sömürgesi olmanın yolunu açıyor. Bu akılla giderlerse askere... O biçim alırız tezkere! AP’nin istekleri bitmiyor Irkçılık, avukat ile yargıçlara baskı, teröre destek ve düşman devlete yardım edenlere hapis cezası verilmesini öngören maddelerin değiştirilmesini istiyor MAHMUT GÜRER GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye onlarca yeni yükümlülük getiren raporunda, özellikle TCY ile ilgili ilginç isteklere yer verildi. Raporda 301. maddenin yanı sıra 216, 277, 288, 305 ve 308. maddelerin de değiştirilmesi istendi. Raporda Türkiye’den değiştirmesi istenen maddeler arasındaki 216. madde ‘‘Halkın bir kesimini, diğer bir kesime karşı kışkırtmaya hapis cezası uygulanmasını’’ öngörüyor. Madde şöyle: ‘‘(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ Hukuka aykırı teşebbüs AP’nin yasada değiştirilmesini istediği bir diğer madde ise, dava sırasında avukat ve yargıçlar üzerinde baskı kuranlara ceza uygulanmasını öngörüyor. 277. maddede, ‘‘Bir davanın taraflarından birinin veya birkaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir’’ deniliyor. Raporda yargı öncesi süreci etkilemeyi öngören aynı yöndeki 288. maddenin de değiştirilmesi isteniyor. AP’nin raporunda TCY’nin 305. maddesi de eleştiriliyor. Madde 1. bendi şöyle: ‘‘Temel milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla, yabancı kişi veya kuruluşlardan kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa, üç yıldan on yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası verilir. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur.’’ Yabancıya ceza maddesi AP raporunda TCY’deki savaş halindeki suçları düzenleyen 308. maddenin de değiştirilmesi isteniyor. Madde şöyle: ‘‘(1) Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin savaş halinde olduğu devlete, savaşta Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin aleyhine kullanılabilecek her türlü eşyayı veren vatandaş, beş yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Türkiye’de oturan yabancı hakkında da uygulanır. (2) Savaş zamanında, düşman devlet yararına yapılan borçlanmalara veya ödemelere katılan veya bunlara ilişkin işlemleri kolaylaştıran vatandaşa veya Türkiye’de oturan yabancıya aynı ceza verilir. (3) Savaştan evvel başlamış olsa bile, birinci fıkrada yazılı haller dışında, düşman devlet vatandaşıyla veya düşman devlet topraklarında oturan diğer kimselerle Türkiye zararına etki yapacak nitelikte ticaret yapan vatandaşa veya Türkiye’de oturan yabancıya beş yıla kadar hapis cezası verilir.’’ Türkiye uymak zorunda Rapor bağlayıcı BAHADIR SELİM DİLEK Emin Şirin, Genç Parti’ye katıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin, Genç Parti’ye (GP) katıldı. GP, TBMM’de temsil edilen yedinci parti oldu. 3 Kasım 2002’de AKP’den İstanbul milletvekili seçilen Şirin, daha sonra partiden istifa etti. Liberal Demokrat Parti’ye geçen ve bir süre genel başkanlık da yapan Şirin, daha sonra bu partiden de ayrıldı ve Anavatan Partisi’ne üye oldu. Şirin, daha sonra Anavatan Partisi ile de yollarını ayırdı. ‘‘Bugün alternatifin GP ve Cem Uzan olduğunu’’ söyleyen Şirin, ‘‘Gün, teamüllere uygun davranmak, vasatın içinde kaybolmak günü değil’’ dedi. ANKARA Türkiye Raportörü Camiel Eurlings tarafından hazırlanan ve önceki gün oylanarak kabul edilen Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporu, müzakere sürecinde Ankara’yı bağlayacak. Müzakerelerin nasıl yürütüleceğine ilişkin olarak hazırlanan ve Türkiye’nin 2005 yılında kabul ettiği Müzakere Çerçeve Belgesi’nin 10. maddesinde, ‘‘Katılım, Birlik Müktesebatı olarak bilinen Birlik sistemi ve bunun kurumsal çerçevesine iliştirilmiş bulunan hak ve yükümlülüklerin kabulü anlamına gelmektedir. Türkiye bu müktesebatı üyeliğinin gerçekleşeceği andaki hali ile uygulamak zorundadır. Bunun yanı sıra katılım, mevzuat uyumu yanında müktesebatının zamanında ve etkin olarak uygulaması anlamına da gelmektedir’’ deniliyor. Başmüzakereci Babacan, İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı D’Alema ile bir araya geldi. (Fotoğraf: AP) Kıbrıs’ta yeni adım sinyali ROMA (AA) Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ‘‘Kıbrıs sorununun çözümü yolunda yeni fikirlere açık olduklarını’’ belirterek ‘‘bu yıl sonuna kadar bu yönde bazı adımların atılmasını mümkün gördüklerini’’ açıkladı. İtalya’da bulunan Babacan, İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Massimo D’Alema ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Kıbrıs’a ilişkin açıklamalarda bulundu. ‘‘Çözümün uzun zaman alacağının farkındayız.Ama yıl sonuna kadar bazı adımların atılabileceğini düşünüyoruz’’ diyen Babacan, çözümün sadece Türk tarafının adımlarıyla mümkün olamayacağını vurguladı. D’Alema ise ‘‘Limanlar açılmalı, ancak Kuzey Kıbrıs için meşru gereklilik konumundaki tecride son vermenin yolu da bulunmalı’’ dedi. D’Alema, AB Dönem Başkanı Finlandiya’nın konuya ilişkin çalışmalarından gelecek haftalarda somut bir çözüm önerisinin çıkmasını ümit ettiklerini de belirtti. Bu arada, Babacan’ın, görüştüğü İtalya Başbakanı Romano Prodi’nin, ‘‘Moralinizi bozmayın, reform sürecine sabırla devam edin’’ mesajını verdiği belirtildi. Hani Türkiye’ye dünya ekonomisinin Fayland’ı desek, yeridir! İşte son birkaç hafta içinde Türkiye ekonomisini etkileyen olaylar: Güney Afrika Cumhuriyeti’nde cari açık beklentilerin üzerinde gerçekleşti! Brezilya’da yapılacak seçimler öncesinde yolsuzluk iddiaları arttı, iddialar borsayı etkiledi. Ekvador, borç durumunu gözden geçirip moratoryuma gidebilirim çıkışında bulundu. Macaristan’da başbakan ‘‘Seçmenlere hep yalan söyledim’’ deyince siyasi kriz yaşandı. Polonya’da koalisyon hükümeti bütçe üzerinde anlaşamayarak istifa etti. Tayland’da askeri darbe oldu. Rusya ve Brezilya piyasaları petrol fiyatları nedeniyle inişe geçti. Bunları kara mizah için alt alta dizmedik. Yukarıdaki olayların tümü ekonomiyi iyi izleyen uzmanlarca Türkiye ekonomisindeki dalgalanmanın nedenleri arasında gösterildi. ??? Soralım: Neden her kriz Türkiye’yi de vuruyor? Rakamlar ortada... Ekonomimiz çok kırılgan, temel verilerde kırmızı yanıyor... İşte ekonomimizi dünya dalgalanmalarına açık hale getiren rakamsal tablo: Son 12 ayda cari açık 29.6 milyar dolara çıktı. Toplam borç 346.6 milyar YTL’ye yükseldi. Son 6 aydaki borç artışı 15.1 milyar dolar. Dünyanın ‘ödedikçe borcu artan’ ülkeleri arasındayız. İlk 6 ayda yüzde 8.5 büyüdük ama, borçlarımız da yüzde 4.5 büyüdü. Ekonominin durumunu ortaya koyan gerçek verilerden biri olan işsizlikte de görünüm sanıldığı gibi değil. Geçen yıl 2 milyon 305 olan kayıtlı işsiz sayısı bu yıl 2 milyon 245 bine düştü. İşsizlik oranı yüzde 9.1’den yüzde 8.8’e geriledi. Ancak ‘‘İşsizim ama, iş aramıyorum’’ diyenlerle ‘‘İş bulmaktan ümidimi tamamen kestim’’ diyenlerin sayısı 392 bin arttı. ??? Hükümet ekonomiyi anlatırken sadece iyi olan rakamları öne çıkarıyor, her kriz bizi vurunca da çıkışıyor: ‘‘Bu kadar da kırılgan olmayın!’’ Büyüme güzel ama, daha çok borçlanarak büyüyoruz. Örneğin, bir aile reisinin cebine ayda 1000 YTL giriyor. Reis 250 YTL borçlanıyor. Aile üyelerine diyor ki: ‘‘Yüzde 25 büyüdük evlatlarım.’’ İhracat rakamları güzel ama, daha çok ithalata dayalı ihracat yapıyoruz. 10 birimlik ihracatın ortalama 6 birimi ithal edilmiş bölümden oluşuyor. Cari açıkta asıl olan ekonominin genel dengeleridir, açık döndürülebiliyorsa sorun yoktur ama açıktaki artışın süreklilik göstermesi kaygıyı da beraberinde getiriyor. Küçümsenen tarım ürünlerinin ekonomiye katkısı toplanınca ortaya hiç de küçük bir rakam çıkmıyor. Ancak hükümetin tarımı da, tarımın getirilerini de gözden çıkardığı anlaşılıyor. Sonuç olarak; hükümetle ekonominin gerçek verileri arasında bir doku uyuşmazlığı var. Veriler uyarıyor: Rakamların her biri ciddi bir ‘fay dalı’! Hükümet yanıtlıyor: Haklısınız, bunların hepsi ‘faydalı!’ ankcum?cumhuriyet.com.tr Birinci, yetkisini kötüye kullandı Müzakereler askıya alınabilir AP kararları da 10. madde kapsamındaki birlik kurumları içinde yer aldığından, buradan çıkan raporlar Türkiye için bağlayıcı oluyor. Bu çerçevede Türkiye, önşart olmasa da müzakerelerin kesilmemesi için sözde Ermeni soykırımını tanımak, 301. maddeyi değiştirmek, Kıbrıs Rum Yönetimi’ne limanlarını açmak, KKTC’den asker çekmek zorunda kalabilir. Yine rapora bağlı olarak Türkiye, ‘‘Terörle Mücadele Yasası’nın temel hakları tehlikeye atmaması’’, ‘‘Köylerin silahsızlandırılması ve koruculuk sisteminin kaldırılması’’, ‘‘Dini toplulukların mallarının elinden alınmasının, satılmasının önüne geçilmesi’’, ‘‘Aleviler ve Yezidiler tanınsın, korunsun, cemevleri dini merkezler olarak tanınsın’’ önerilerini uygulamak zorunda olacak. AB’nin herhangi bir üyesi, Türkiye’nin söz konusu önerileri yerine getirip getirmediğini sorgulayabilecek. Eğer, söz konusu önerilerin Türkiye tarafından yerine getirilmediği kanaatine varılırsa, müzakereler askıya alınabilecek. NATO ‘bölgeyi’ genişletti ? PORTOROZ (AA) NATO savunma bakanları, ittifakın Afganistan’daki görev bölgesinin doğuya doğru genişletilmesini kararlaştırdı. Slovenya’daki toplantıda, Afganistan’daki 10 bin ABD askerinin de NATO komutası altına girmesi kararlaştırıldı. İki ay önce görev yerini güneye genişleten NATO, doğunun kontrolünü üstlenmesiyle, Afganistan’ın tüm topraklarında görev yapar hale geldi. AKP’liler de eleştirdi Grup Başkanvekili Çelik: AP’nin önerileri kabul edilemez. Bakan Başesgioğlu: Lozan’ın dışına asla çıkılmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Parlamentosu’nun ‘‘Pontus ve Süryani soykırımı ile yüzleşilmesi, limanların Kıbrıs’a açılması, TCY’nin 301. maddesinin değiştirilmesi, Türban sorununun çözülmesi’’ gibi önerilerin yer aldığı Türkiye raporuna AKP’den de tepki geldi. AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, bazı önerilerin raporda yer almasının bunları Türkiye’nin kabul etmesi anlamına gelmediğini belirterek ‘‘Türkiye, tavsiyelerin hiçbirine katılmadı, katılmayacaktır. Aslolan Türkiye’nin AB sürecinden kopmaması. Bu teslimiyet olarak algılanmamalı’’ dedi. Çelik, TCY’nin 301. maddesi ve türbanla ilgili öneriler konusunda ‘‘Türkiye, kendi şartlarına göre çözüm üretecektir’’ dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ise Lozan’ın dışına çıkan tanımları asla kabul edemeyeceklerini söyledi. Müsteşara bir ceza daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Necat Birinci’yi ‘‘görevde yetkiyi kötüye kullanmak’’ suçundan 5 ay 25 gün hapis cezasına çarptırdı. Birinci’nin cezası adli para cezasına çevrilerek ertelendi. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’ndeki davanın dünkü duruşmasına, şikâyetçi eski Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, avukatı ile Birinci’nin avukatı katıldı. Şikâyetçi Fevzi Budak’ın avukatı Ali Altay da müvekkilinin Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü iken değişik tarihlerde değişik yerlerde görevlendirildiğini ifade etti. Budak’ın yargı kararıyla iptal edilen 7 ayrı atama konusunun bulunduğunu anlatan Altay, her bir atama kararı için ayrı ayrı ceza verilmesini istedi. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Birinci’nin ‘‘görevde keyfi davranma suçunu’’ işlediğinin sabit olduğuna işaret etti. Daire, Birinci’yi eski Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 228/1. maddesinde tanımlanan ‘‘görevde yetkiyi kötüye kullanma’’ suçundan 5 ay 25 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Yargıtay, Birinci’yi daha önce de iki ayrı davada, TCY’nin 228. maddesine göre hapis cezasına çarptırmış ve bu cezaları adli para cezasına çevirmişti. Çevik’in katilleri öldürüldü ? ŞIRNAK (AA) Şırnak Valiliği, Beytüşşebap’ın kırsal kesimindeki operasyonda, 2 PKK’linin öldürüldüğünü bildirdi. Açıklamada, ‘‘6 Ağustos 2006’da Beytüşşebap’ta katledilen ve çocuğu yaralanan Jandarma Başçavuş Levent Çevik’in katillerinden 2’si, uzun süreli takip sonucu öldürülmüştür’’ denildi. Öte yandan Habur Gümrük Kapısı’nda, N. K. yönetimindeki kamyonda yapılan aramada, 14 kilo 625 gram plastik patlayıcı, elektrikli fünye ve patlayıcı düzeneğinde kullanılmak üzere hazırlanmış 2 cep telefonunun ele geçirildiği bildirildi. Patlayıcıları teslim alacak olan H. H. ile F. H.’nin Diyarbakır’da yakalandıkları belirtildi. AP üyeleri soykırım iddialarına yer verilmesine ve KKTC’ye yönelik tutuma tepkili: Boru hattında patlama ? DOĞUBAYAZIT İranTürkiye doğalgaz boru hattının, sınırın İran kesimindeki bölümünde patlama olduğu bildirildi. Ağrı’nın Doğubayazıt İlçesi Kaymakamı Rauf Ulusoy, kendilerine ulaşan bilgiye göre, patlamanın boru hattının Gürbulak sınır kapısına 1 kilometre uzaklıkta bulunan İran’ın Bazargan kentindeki bölümünde meydana geldiğini söyledi. Patlamayla birlikte çıkan yangının Gürbulak sınır kapısından görülebildiği belirtildi. Tarihi olayların raporda yeri yok ELÇİN POYRAZLAR Vetolu yasa aynen kabul edildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, Cumhurbaşkanı’nın bazı maddelerini veto ettiği Kamu Denetçiliği Kurumu Yasası aynen kabul edildi. Yasaya göre, kamu kurumları ile yurttaşlar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için Kamu Denetçiliği Kurumu oluşturulacak. BRÜKSEL Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurul oturumunda önceki gün kabul edilen ağır koşullu Türkiye Raporu’na AP üyeleri tepki gösterdi. Cumhuriyet’e konuşan TürkiyeAB Karma Parlamentosu Komisyonu Eşbaşkanı Hollandalı üye Joost Lagendijk, raporda Pontuslu Rum ve Süryanilere yönelik ifadelerin yer almasından rahatsız olduğunu belirtti. Bu yöndeki tarihsel konuların AP raporlarında ele alınarak siyasi bir mesele haline getirilmesinin hiç kimseye fayda sağlamayacağını söyleyen Lagendijk, Yeşillerin bu ifadelerin çıkarılması yönündeki önergesinin reddedildiğini belirtti. Bu gibi meselelere yönelik olarak ‘‘Pandora’nın kutusunun’’ açılmaması gerektiğini söyleyen Lagendijk, aksi takdirde son yüzyılda gerçekleşen tüm tarihi olayların raporlara girebileceğini ifade etti. Lagendijk, Yeşillerin; Pontus ve Süryanilerle ilgili ifadeler, AB’nin KKTC’ye yönelik yükümlülükleri için güçlü çağrının yapılmamış olması ve Türkiye’nin limanlarını Güney Kıbrıs’a açmaması durumunda müzakerelerin askıya alınmasına yönelik maddelerden rahatsız olduğunu söyledi. AP Liberal Parti Grup Başkanı Graham Watson da, raporun övgü ve eleştiri unsurlarını dengelemekten uzak olduğunu belirterek AB’nin Türkiye’ye anlayışlı yaklaşması gerektiğini ifade etti. ‘‘Türkiye’nin modern leşme sürecinde yaşadığı zorlukları anlamalıyız’’ diyen Watson, AB’nin KKTC’nin tecridi konusunda çok daha aktif olması gerektiğini belirtti. Radikal Partili üye İtalyan Marco Cappato, raporu sert bir dille eleştirdi. Bu raporla AB’nin kapılarını Ortadoğu ve Akdeniz ülkelerine kapattığını söyleyen Cappato, raporun Türkiye’nin AB ile birleşme sürecini hızlandırması gerekirken AnkaraBrüksel arasında yeni seçenekler getirdiğini ifade etti. Sakarya’da ‘deprem’ cezaları ? SAKARYA (AA) Sakarya’da, Marmara depreminde 44 kişinin öldüğü binayla ilgili açılan davada karar çıktı. Yargıtay’ın ‘‘adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun olmadığı’’gerekçesiyle bozduğu davanın duruşmasında, müteahhit Mehmet Aydemir, belediye görevlileri Servet Erdem ve Erdinç Ufuk Er, 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklara yurtdışına çıkış yasağı da getirildi. CUMHURİYET 08 K