Katalog

29 EYLÜL 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa ve seçim yasalarında değişiklik üzerinde çalışan parti kurmayları CHP’den destek isteyecek 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA AKP’ den seçim paketi EMİNE KAPLAN Aptes Suyu... İstanbul’un Avcılar, Beylikdüzü, Maltepe, Kartal, Esenler, Sarıyer gibi yerleşim birimlerindeki apartmanların zemin katlarında açılan ‘‘Kuran kursları’’yla, Bakırköy’den Kadıköy’e; Şişli’den Beşiktaş’a; Levent’ten Etiler’e dek uzanan ‘‘Işıkevleri’’nde gencecik insanların beyni yıkanırken öte yandan ‘‘aptes suyu’’nun insan sağlığına yararları tartışılıyor... Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in çoraplarını gördünüz mü? Bakan Çelik’in çoraplarının üzerinde ‘‘Milli Eğitim Bakanı’’ yazıyor... Dünya değişiyor!.. Dünya değişirken Türkiye uygarlığın neresinde? On birinci sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabının ikinci ünitesindeki ‘‘İslamda İbadetin Faydaları’’ bölümünde yer alan ‘‘Bunları Biliyor musunuz?’’ başlığını okuyunca önce güldüm ardından da düşünmeye başladım... Türkiye nereye götürülmek isteniyordu? Badem bıyıklı, pembe yanaklı Milli Eğitim müsteşarları, genel müdürler, okul müdürleri, ‘‘imam’’lığı bırakıp laik ve çağdaş eğitimin ‘‘tepe noktaları’’na getirilirse olacağı buydu!.. Bir toplum cinci hocalarla, din baronlarıyla, tarikat şeyhleriyle, cami imamlarıyla yönetilirse bu tür olay ‘‘sıradan’’ sayılır... Aradan bir süre geçer toplum da medya da böyle olaylara alışır... Önceki gece HaberTürk’ü izliyordum. Bakan Çelik aptes suyunun ‘‘sağlığa iyi geldiğini’’ savunuyor, bunun ‘‘Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’’ kitabına 1957 basımı olan Alman Bilimci Dr. Albert Schalle’in ‘‘Başarılı Tedaviler’’ adlı yapıtından alındığını söylüyordu... HaberTürk’ten Murat Ongun olayı araştırmıştı. Aptes suyu alyuvarları çoğaltır savı 1850’li yıllarda mesleği papaz olan Sebastian Kneipp’in din adamı olarak yarattığı su kürü ile tedavi metoduna dayanıyor. Dr. Albert Schalle de ‘‘Die Kneippkur’’ (Kneipp Kürü) adlı kitabında bu metoda yer veriyordu. İşte Türkiye’nin içine düştüğü durum bu!.. ??? 1850’li yıllarda ortaya atılan bir cümle 2006 yılında ders kitaplarına giriyor Türkiye’de... Tıpkı muska yazanlar gibi, papaz efendi de böyle bir şey yazmış... Dört bir yanımız tarikat şeyhleriyle, şıhlarıyla ve cinci hocalarla sarılmış... Batı kaynaklı dünyaca ünlü klasiklerin kahramanlarının adlarını değiştirerek ‘‘Ilımlı İslam’’a doğru yürüyen düşüncenin yaşamın her alanına etkisi artıyor... AKP’li belediyeler yoksul halkı ‘‘hurafelerle’’ oyalayıp bulgur, şeker, makarna dağıtarak doyuruyor... Yoksulluk giderek büyüyor; Kars’ta, Iğdır’da, Batman’da, Şırnak’ta işsiz gençler ‘‘Dağa çık ailene bakalım’’ masalına inanıp kırılıyor... Doğu ve Güneydoğu’da tek bir yatırım yok!.. Asker yol yapıyor, su getiriyor, öğretmen açığını dolduruyor, dershane açıyor... Hakkâri’de çöp toplama eylemine giriştiği için de tepki topluyor kimi çevrelerce... Bazı pankartlar ve sloganları bir yana atıp şu soruyu sorun: ‘‘DTP’li belediye başkanları siyaset mi yapıyor yoksa belediyecilik mi?’’ Evrim Kaya birkaç gün önce Cumhuriyet’te Konya Vali İhsan Dede İlköğretim Okulu’nde ODTÜ mezunu rehberlik öğretmeni Muhammet Saçak’ın maceralarını uzun uzun anlattı... Öğretmen ne öneriyor öğrencilerine: ‘‘Dünya ve ahiret muvazenesini kurup sünnete uygun bir hayat yaşamalıyız...’’ Her şey 1950’den sonra başladı Türkiye’de... Gericifaşist sağcı partiler, iktidarlar, ‘‘din pazarlamacıları’’nı koruyup kolladı... ??? Bazılarımız Fatih’in Çarşamba semtindeki kara sakallı, takkeli, sarıklı yobazları görüp ‘‘irtica geliyor’’ diyoruz... Oysa ODTÜ’den, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden, hukuktan, tıptan mezun olup devlet erkinde kadrolaşan ‘‘tehlike’’yi görmüyoruz... Şimdi gündemde ‘‘aptes suyu’’ var. Bakalım kaç gün tartışılacak!.. Peki Fethullah Gülen’in; okulları, dershaneleri, ışıkevleri, yurtları, bankası, hastanelerinde ve devletin önemli kurumlarında örgütlenmesine ne diyeceğiz? Bakın yine son anda aklıma geldi... Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Çamlıca’da biri kaçak iki villasını yıktırmıştı... Unakıtan, AKP’li Üsküdar Belediyesi’nden ruhsat aldı. Yıktığı iki villanın yerine üç villanın temelleri atıldı, kolon demirleri çakıldı... Üç villa altı ay içinde bitecek!.. Erdoğan’dan internet uyarısı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Telekom’un öncülük ettiği ve yıl sonuna kadar 200 bin yeni bilgisayarı yurt geneline ulaştırmayı hedefleyen ‘‘Her Eve Son Sürat İnternet Her Eve Bilgisayar’’ kampanyasının açılışını yaptı. Erdoğan, yaptığı konuşmada, internet kullanımının önemine değindi ve ‘‘bıçakneşter’’ örneğini verdi. Erdoğan, şunları söyledi: ‘‘Bıçak, katilin elinde olduğu zaman insanın canını alır. Doktorun elinde neşter olduğu zaman hayat kurtarır. Ben interneti de böyle görüyorum. Dürüst, samimi insanların elinde olursa küresel barışı korur, dürüst ve samimi olmayan insanların elinde olursa küresel teröre hizmet eder.’’ ANKARA Kamuoyu anketlerinde oy oranı giderek düşen AKP hükümeti, anayasa değişikliği yaparak milletvekili yaşını 25’e düşürmek ve ‘‘Türkiye milletvekilliği’’ getirmek, seçim yasalarında yapılacak değişiklikle de ‘‘daraltılmış bölge sistemi’’ne geçmek istiyor. Bu konularda çalışma yapan AKP kurmayları, önümüzdeki günlerde CHP’ye giderek destek isteyecek. AKP, bu değişiklikleri ilk seçimde uygulayabilmek için anayasanın buna engel maddesini de değiştirmeyi planlıyor. AKP, seçimlere 1 yıl kala anayasa ve seçim yasalarında değişiklik için harekete geçti. AKP ? AKP, milletvekili yaşının 25’e düşürülmesi ve Türkiye milletvekilliği için anayasa değişikliği, ‘daraltılmış bölge’ sistemi için de seçim yasaları üzerinde değişiklik yapmayı planlıyor. kurmayları, anayasanın ‘‘milletvekili seçilme yeterliliği’’ başlığını taşıyan 76. maddesinin değiştirilmesi ve Türkiye milletvekilliğiyle ilgili düzenleme yapılması ve seçim yasalarında değişiklik yapılarak ‘‘daraltılmış bölge’’ sistemiyle ilgili çalışma yapıyor. AKP, bu çalışmalar sonucunda hazırlayacağı paketi, CHP’ye sunacak. CHP’nin destek vermesi durumunda paket, ekim başında TBMM gündemine getirilecek. AKP’nin planına göre, anayasanın 76. maddesindeki ‘‘30 yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir’’ fıkrası değiştirilerek ‘‘25 yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir’’ hükmü getirilecek. AKP, bu değişiklikle özellikle genç seçmen kitlelerinin oyunu partiye çekmeyi planlıyor. AKP’nin üzerinde çalıştığı diğer anayasa değişikliği ise Türkiye milletvekilliği uygulamasının getirilmesini oluşturuyor. Buna göre, 100 milletvekili ‘‘Türkiye milletvekili’’ olarak seçilecek. Bu sistemle seçim barajını geçemeyen partiler de sayıca az da olsa TBMM’de temsil edilecek. Ancak bu sisteme de yüzde 10 olmasa bile belli bir oranda seçim barajının getirilebileceği dile getiriliyor. Daraltılmış bölge sistemi AKP, seçim yasalarında değişiklik yaparak Turgut Özal’ın bir dönem uyguladığı ‘‘daraltılmış bölge sistemi’’ni de getirmek istiyor. Bu sisteme göre, iller mevcut uygulamaya göre daha fazla sayıda seçim bölgesine ayrılıyor. 2 seçim bölgesi olan Ankara, bu sisteme göre 78 bölgeye ayrılabilecek. Bu sistemin, özellikle büyük partilerin işine yaradığı, küçük partilerin ise milletvekili sayısını azalttığına dikkat çekiliyor. AKP’nin, bu sistemle 2002 seçimlerindeki yüzde 34’lük oy oranını yakalayamasa bile milletvekili sayısını korumayı amaçladığı dile getiriliyor. AKP kurmayları, paketi hazırladıktan sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunacak. Erdoğan’ın olumlu görüş bildirmesi durumunda CHP’ye gidecek olan AKP kurmayları, anayasa değişikliği için destek isteyecek. Ancak hükümetin önünde, takvim olarak zor bir süreç bulunuyor. 2007’de yapılacak seçimlerin ancak 22 Ekim’de yapılabileceğini hesaplayan AKP kurmaylarının, bu değişiklikleri ilk seçimde uygulayabilmek için 22 Ekim 2006 tarihine kadar paketi TBMM’den çıkarması gerekiyor. İ Demirel: Halk benimsedi, rejim değiştirilemez EÜ’NÜN AÇILIŞ TÖRENİ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye Cumhuriyeti’nin rejiminin yurttaşlar tarafından benimsendiğini, bunun değiştirilmesinin olanaksız olduğunu söyledi. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin (İEÜ) 20062007 öğretim yılı açılış törenine katılan Demirel, Cumhuriyetin büyük bir devrim olduğunu kaydederek ‘‘Cumhuriyet öncesi ve sonrası vardı. Cumhuriyet öncesinde şeriat düzenine bağlı hukuk sistemi geçerliydi. Cumhuriyet sonrası pozitif, Batı hukuku sistemi kabul edildi. Bugün hiç kimse bu Batı hukuk sisteminden vazgeçerek şeriat düzenini istemez, istememelidir. Benim milletim cumhuriyeti sevmiştir. Onun niteliklerine sahip çıkmıştır. O düzen laikliktir’’ dedi. Yurttaşların dini görevlerini yerine getirebilmelerinin teminat altında olduğunu söyleyen Demirel, bu nedenle bu sistemden başka bir seçimi Türk halkının düşünmemesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin Avrupa projesi olarak kurulduğunu belirten Demirel, şeriat düzeninden Avrupa hukukuna geçilmesi ve Atatürk’ün din ve devlet işlerini ayırmasının ülkeye yapılmış en büyük iyilik olduğunu söyledi. Türkiye’nin demokrasi, çağdaşlık ve uygarlık yolunda attığı adımlardan geriye dönemeyeceğini vurgulayan Demirel, doğrunun bu yolda ilerlemek olduğunu belirtti. Güncel sorunların, içinden çıkılması olanaklı olduğunu kaydeden Demirel, ‘‘Bugünkü durumdan Türk halkı memnun veya memnun değilse bunu sandıkta gösterecektir. Şikâyet etmeyeceğiniz bir yönetimi tayin için zamanı gelince görevinizi yapın’’ dedi. Türkiye’nin laik, demokrat, çağdaş yurttaşlarının sahipliğinde ayakta durabileceğini kaydeden Demirel, ülkeye yönelen tehditlere karşı birlik olunması çağrısı yaptı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Bakan Çelik’in, üzerinde “Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik” yazılı çorapları haber konusu oldu. Bakan Çelik protesto edildi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen’e üye bir grup, eğitim alanındaki ‘‘kadrolaşma, baskı ve sürgünleri’’ protesto gerekçesiyle oturma eylemi yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplanan ve ellerinde ‘‘Eğitime, işimize ve işyerimize sahip çıkıyoruz’’ pankartı bulunan grup adına açıklama yapan EğitimSen Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Özgür Bozdoğan, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in yaptığı uygulamalarla, ‘‘eğitimi içinden çıkılamayacak bir kaos ortamına sürüklediğini’’ söyledi. Bozdoğan, ‘‘Çelik, CHP’nin Meclis’e sunduğu gensoru önergesinin görüşülmesi öncesi istifa etmelidir’’ dedi. musakart@yahoo.com İlahilerle Türk kültürü dersi Bakan Hüseyin Çelik’in dini eğitim sevdası sınır aştı: Yurtdışındaki öğrenciler hadis, ayet ve ilahilerle Türk kültürünü öğrenecek FIRAT KOZOK TMSF tahsilat peşinde ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, yönetimine geldiği 2004 yılından bu yana gelinen noktayla ilgili açıklamalarda bulundu. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, fona devredilen 20 bankanın 4’üyle protokol yapıldığını, 16’sında ise belirsizlikler olduğunu belirtti. İmar Bankası nedeniyle 6 milyar dolarlık bir yük bulunduğunu kaydeden Ertürk, TMSF’nin son 2.5 yılda Hazine’ye ve Maliye Bakanlığı’na toplam 10 milyar dolar nakit kaynak aktardığını bildirdi. Ertürk, bugüne dek 12.5 milyar dolar tahsilat yapıldığını, 1820 milyar dolarlık tahsilat hedefi koyduklarını da açıkladı. ANKARA Ders kitaplarını hurafelerle dolduran Milli Eğitim Bakanlığı’nın skandalları yurtdışına taştı. Bakanlığın yurtdışında öğrenim gören Türk çocukları için hazırladığı ‘‘Türkçe ve Türk Kültürü Dersi Öğretim Programı’’nda dersler, ayet ve hadislerden örnekler ve düzeye uygun ilahilerle işlenecek. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurtdışında yaşayan Türk çocukları için hazırladığı ‘‘110. sınıflar Türk Kültürü Dersi Öğretim Programı Taslağı’’nı Cumhuriyet ele geçirdi. Türkiye’deki yeni müfredat programlarından esinlenilerek hazırlanan programın, dini ağırlıklı derslerinin hadis, ayet ve ilahi eşliğinde işleneceği belirtiliyor. 4, 5. sınıflarda uygulanacak ‘‘İman, İslam, Ahlak’’ başlıklı ünitede, dersin nasıl işleneceğine ilişkin örnekler şöyle sıralanıyor: ? Konular ayet ve sahih hadislerden örneklerle işlenir. ? Düzeye uygun ilahiler dinletilecek, okutulacak. ? Cuma günü, aşure günü, ramazan ayı, Ramazan ve Kurban Bayramı, kandil geceleri üzerinde durulur. ? Besmele, Allah’a şükür, hamd olsun vb. ifadelerin geçtiği etkinlikler yaptırılır. ? Öğrencilerden Hz. Muhammmet’e duygularını anlatan bir mektup yazmaları istenir. ? Öğrenciler tarafından dua metni oluşturulur. Oluşturulan dualar sınıfta okunur. ? Günlük konuşmalarda geçen dini ifadelere yönelik drama çalışması yapılır. ? Öğrencilerin, evde ve çevrede bulunan dini motifleri gözlemlemeleri istenir. Gözlem sonuçları sınıfta paylaşılır. Dini sembollerle ilgili resim çalışması yapılır. ? Hz. Muhammet için kimlik belgesi çalışması yapılır. ? Öğrencilerden ikişerli grup lar oluşturulur. Gruptakilerin birbirlerine en güzel iki yönünü söylemesi istenir. Öğrenciler kendilerine söylenen güzel sözler karşısında neler hissettiklerini belirtir. Programın 678. sınıflar için uygulanacak ‘‘İslam, İnanç ve Değerler’’ başlıklı ünitesinde de bazı etkinlikler şöyle sıralandı: ? Öğrencilere ‘‘Niçin ibadet edilir’’ sorusu yöneltilir ve alınan cevaplar panoya yazılır. ? Konular ayet ve sahih hadislerden örneklerle işlenir. ? Özellikle namaza hazırlık ve namazın kılınış şartları üzerinde durulur. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Kaçakçılığa yardımla suçladığı müsteşarca soruşturulmak istenen başmüfettiş Danıştay’a başvurdu Tatlıses’e takipsizlik ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İbrahim Tatlıses hakkında ‘‘terör örgütüne yardım ve yataklık etmek’’ suçundan yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Küre operasyonu davası sanıklarından Kasım Zengin’in, yurtdışında konserler sırasında terör örgütüne mali yardım yaptığını ileri sürdüğü Tatlıses’in, üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı belirtildi. ‘Hesaplaşma’ yargıya taşındı İLHAN TAŞCI ANKARA Gümrük Başmüfettişi Mehmet Eryılmaz, kaçakçılığa yardımla suçladığı Gümrük Müsteşar Vekili Mehmet Şahin’in kendisini soruşturmak için bakanlıktan aldığı izni yüksek yargıya taşıdı. Eryılmaz soruşturma izninin iptali için Danıştay’a yaptığı başvuruda, düzenlediği rapor nedeniyle Şahin’in ‘‘garez, kin duygusu ve kişisel husumetle’’ hareket ettiğini savundu. Akaryakıt kaçakçılığı olayına Şahin’in adının karışmasıyla başlayan gelişmeler, gümrükçülerin yüksek yargıda ‘‘he Gümrük Müsteşar Vekili Şahin hakkında ‘kaçakçılığa yardım’ suçu işlediği yönünde rapor hazırlayan Gümrük Başmüfettişi Eryılmaz, kendisi hakkında soruşturma izni alınınca olayı Danıştay’a taşıdı. saplaşmaları’’ noktasına taşındı. Müsteşar vekili ile başmüfettiş arasındaki soruşturma çekişmesi şöyle gelişti: Gümrük Başmüfettişi Mehmet Eryılmaz, akaryakıt kaçakçılığı soruşturmasında Şahin’in adına ulaştı ve düzenlediği raporda müsteşar vekilinin ‘‘kaçakçılığa yardım’’ suçunu işlediğine işaret etti. Gereğinin yapılması için Şahin hakkındaki rapor, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’e gönderildi. Bir ay geçmesine karşın rapor, Şahin hakkında soruşturma yapmaya yetkili Başbakanlık Teftiş Kurulu’na gönderilmedi. Eryılmaz daha önce yaptığı bir soruşturmada, Step AŞ’nin Avrupa ülkelerinde aldığı ve nükleer silah yapımında kullanılabilecek nitelikteki parçaları İran’a gönderdiği iddiasıyla rapor düzenlemişti. Şirket avukatı, bu raporun basında yer almasını gerekçe göstererek başmüfettişi şikâyet etti. Tüzmen’in oluruyla görevlendirilen Başmüfettiş Medeni Çetin ve Özdem İşsever yaptıkları inceleme sonucunda, Eryılmaz’ın raporunun 9 kuruma gönderildiğini ve belgeleri başmüfettişin verdiğine ilişkin delil bulunamadığına, bu nedenle hakkında soruşturma izni verilemeyeceğine dikkat çektiler. Buna karşın Gümrük Müsteşar Vekili, Eryılmaz’ın soruşturulması için Tüzmen’den onay aldı. ‘Gözdağı veriyor’ Eryılmaz da onayın iptali istemiyle 18 Eylül’de Danıştay’a başvurdu. Eryılmaz’ın avukatı Murat Baş tarafından Danıştay’a verilen dilekçede, şöyle denildi: ‘‘Müsteşar vekili kendisi hakkında soruşturma yapılması yolunu açan müvekkilimin cezalandırılması isteği ile kişisel garez ve kin duyguları ile hareket ederek bu hukuka aykırı işlemi tesis etmiş bulunmaktadır. Tüm zorlamalara karşın hukuka uygun bir gerekçe bulunamamış olmasının görünmeyen asıl sebebi müsteşar vekilinin başka bir olay nedeni ile müvekkilime duyduğu kişisel husumetten ibaret olup, bu sebebin hukuki himaye görmesi mümkün değildir.’’ CUMHURİYET 05 K