27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EYLÜL 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER MUSTAFA BAYRAM’IN YEĞENİ 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Taziyede kan davası mesajı YUSUF ZİYA CANSEVER Büyük Kuşatma Kırk yıl geçse Türkiye’de kimsenin aklına gelmezdi, ‘Pontus Rumları’ diye bir sorunun ortaya atılacağı ve Avrupa Birliği raporuna gireceği. Demek ki, kırk yıl değil, dört yüz yıl da geçse akla gelmeliymiş. Çünkü can çıkar huy çıkmazmış. Stratejik hesaplar uğruna çağdaş uygarlığın ırzına geçen Avrupa Birliği’nin derdi, meğerse Türkiye’nin üyeliği değil, eski bir hesabın kapatılmasıymış. Ermeni soykırımını tanı! Kıbrıs Rum yönetimini tanı! Kıbrıs’tan askerini çek! Limanlarını Rumlara aç! Terör örgütüyle masaya otur! Türbanı serbest bırak! Ve ‘Pontus Rumları’... Vay canına... ??? Bunlar ‘son emir’in satır başları. Ayrıntıya indikçe kötü niyetin pis pis sırıttığını görüyorsunuz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin türban yasağı kararlarını görmezden gelip, ‘Bu konuda bir Avrupa normu yok’ diyecek kadar şaklabanlaşarak... Bu, işin soytarılık tarafı. İşin ciddi tarafından bakılınca, büyük kuşatma operasyonunda bir ‘yarım daire’nin tamamlandığını görüyorsunuz. Gelelim diğer ‘yarım daire’ye... Irak’ta ve Güneydoğu Anadolu’da son günlerde gözlenen gelişmeler, Türkiye’nin bütünlüğünü hedef alan harekâtın belli bir aşamaya geldiğini gösteriyor. Irak Cumhurbaşkanı Talabani (Türkçe’de bir deyim vardır, ama şimdi hatırlayamadım. Bilmem neyimin cumhurbaşkanı gibilerinden hani), Türkiye’de isyan çıkarmakla tehdit ediyor. Demek ki bu gücü kendinde görüyor. Demek ki, güvendiği bir yer var. Terör örgütüyle kucak kucağa, hem koca Türkiye’yi parmağında oynatıyor hem dalgasını geçiyor. Ve Türkiye, eline tutuşturulan ‘koordinasyon’ oyuncağıyla oyalanırken, terör eylem olmaktan çıkıyor, sistemli bir silahlı saldırıya dönüşüyor. Kısaca: Kuşatmanın iki yarım dairesi tamamlanmış, iş uçları lehimlemeye kalmıştır. Türkiye gerçekten tarihi bir dönüm noktasındadır. ??? Bu öyle kritik bir noktadır ki, bir ‘huruç (yarma) harekâtı yapılmadığı takdirde geri dönüş mümkün olmayacaktır. O noktadan sonrası büyük bir kargaşadır, kaostur, söylemeye dilim varmıyor ama belki de kandır, revandır. Bölünmedir, parçalanmadır. Çağdaş uygarlık yarışında yıllar yılı geriye düşmektir. Ne yazık ki, uygarlığı, barışı, huzuru, 19’uncu yüzyıl hesaplarına feda edenler Türkiye’yi bu noktaya getirdiler. Yerlisiyle yabancısıyla el ele vererek... Türkiye’de bu oyunu bozacak, bu ‘huruç harekâtını’ başaracak güçler vardır. Eminim, o güçler, sadece Ermeni olayı ile Osmanlı dönemini değil, ‘Pontus Rumları’nı gündeme getirerek Kurtuluş Savaşı’nı ve Atatürk’ü de mahkum etmeyi amaçlayan saldırıyı püskürtecek iradeye ve o iradeyi kullanacak kararlılığa da sahiptirler. Tüm baskı ve propaganda kampanyalarına rağmen... hikmet.bila@ntv.com.tr V AN Uyuşturucu kaçakçısı oğlu Hamit Bayram’ın gözaltına alınmasının ardından emniyet müdürlüğünü basmasıyla gündeme gelen eski Van Milletvekili Mustafa Bayram’ın yeğeni Ahmet Bayram silahlı saldırı sonucunda öldürüldü. Mustafa Bayram, taziye ziyaretine gelenlere ‘‘Taziyemiz yoktur’’ diyerek olayın kan davasına dönüştüğü sinyalini verdi. Mustafa Bayram’ın ağabeyi Bozo Bayram’ın oğlu, 3 çocuk babası Ahmet Bayram (38) önceki akşam Edremit ilçesindeki camide teravih namazını kıldıktan sonra evine dönerken kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce uzun namlulu silahla tarandı. Vücuduna isabet eden 5 kurşunla yaralanan Bayram, Van İhtisas Hastanesi’ne kaldırılırken yolda yaşamını yitirdi. Yapılan otopsiden sonrasında cenaze dün saat 11.30’da ailesine teslim edildi. Bu arada yörede öldürülen bir kişinin ardından taziyelerin kabul edilmemesi, olayın kan davasına dönüştüğünü gösteriyor. Ölen kişinin taziyesi, ancak karşı taraftan birinin öldürülmesinin ardından kabul edilebiliyor. Bu açıklamalardan sonra polis ve jandarma olayla ilgili soruşturmasını genişletti. Açlığa dayanamayan 12 yaşındaki oğlunu önce dövdü, ardından bacaklarına kalem sapladı Babadan oruç işkencesi Bina merdiveni çöktü: 3 ölü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eryaman’da inşaat halindeki bir binanın merdivenlerinin çökmesi sonucu 3 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Eryaman 3. Etap 603. Sokak’ta yapımı devam eden Akay Yapı Kooperatifi’ne ait bir binada göçük meydana geldi. Montaj çalışması yapılırken merdivenlerin yıkılması sonucu gerçekleştiği belirtilen göçükte, inşaatta çalışan işçilerden Burak Aktaş (28) Hayri Topdemir (24) Mustafa Gül (44) yaşamını yitirirken İdris Türkoğlu ise yaralandı. Olayın ardından 4 kişi gözaltına alındı. GÜRSU KUNT ANTALYA Bir baba, orucunu bozduğu gerekçesiyle 12 yaşındaki oğlunu önce dövdü, ardından bacaklarına kurşunkalem sapladı. Çocuğa okul yönetimi sahip çıkınca, bu kez baba okul yöneticilerini tehdit etti. Okul Müdürü Cemal Gençoğlu’nun şikâyeti üzerine gözaltına alınan baba Mustafa Bilgen serbest bırakıldı. Baraj İlköğretim Okulu öğrencisi S.B., ramazan ayının ilk günü orucunu tuttu. Ancak ikinci gün açlığa daha fazla dayanamadığı için öğle saatlerinde orucunu bozdu. İnşaat işçisi baba da oğlunu feci şekilde dövdü ve bacağına kurşun kalem sapladı. Okulda topallayan, yüzünde morluklar olan çocuk, öğretmenlerinin de ısrarıyla olayı anlatmak zorunda kaldı. ÜLKEYİ BU DURUMA GETİRENLER Konu, okul müdürüne de iletildi. Müdür Gençoğlu, ‘‘Babasını çağırarak çocuklara şiddetle hiçbir şey öğretilemeyeceğini, şiddet gören çocuğun aynısını etrafına uygulayacağını söyledim. Din gereklerinin 12 yaşındaki bir çocuğa zorbalıkla uygulatılamayacağını da belirttim. Baba okuldan ayrıldı. Ancak akşam saatlerinde yeniden geldi. Tehdit ve saldırıya başlayınca, kendisinden şikâyetçi olduk’’ diye konuştu. EğitimSen Antalya Şube Başkanı Kadir Zeybek de olayın son derece vahim olduğunu vurgulayarak ‘‘Burada babadan önce, ülkeyi bu noktaya getirenleri sorgulamak gerekiyor. Cehaletten rant bekleyenler var. Herkes aklını başına almalı. Ülkeyi çağdışı noktaya getirme gayretinde olanlar, yurttaşları kendi sapkın görüşlerine de alet etmek istiyor. Tüm ülke olarak bunların karşısında durmamız gerekiyor’’ dedi. Mersin’de öğrenci öğretmeni bıçakladı MERSİN (AA) Mersin’de bir öğrenci, öğretmenini bıçaklayarak ağır yaraladı. Alınan bilgiye göre, Nihal Erdem Ticaret Meslek Lisesi’nde, öğretmen Cafer Karaoğlan, 11B sınıfında, bilgisayar dersine girdiği sırada, henüz belirlenemeyen nedenle öğrenci M.E. ile tartıştı. Sınıftan çıkarılan öğrencinin, yeniden dönmesi ve tartışmanın büyümesi sonrasında öğrenci M.E., yanında taşıdığı bıçakla öğretmen Karaoğlan’ı sağ koltuk altından yaraladı. Ağır yaralanan Cafer Karaoğlan (34), öğretmen arkadaşları tarafından önce sağlık ocağına, daha sonra da cankurtaranla Mersin Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak ameliyata alındı. Öğretmeni bıçakladıktan sonra kaçan M. E., yakalanarak gözaltına alındı. M. E.’nin, ‘‘öğretmeninin kendisini arkadaşlarının yanında dövdüğü için bıçakladığını ve pişman olduğunu’’ söylediği öğrenildi. Sayısal Loto 5 milyona doğru ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sayısal Loto’nun son iki haftadır yapılan çekilişlerinde 6 bilen çıkmadığı için ikramiyeleri bu haftaya devretti. Böylece, devreden ikramiye tutarı 2 milyon 662 bin 822 YTL’ye ulaştı. Milli Piyango İdaresi’nden yapılan açıklamada, 6 bilenlere dağıtılacak ikramiyenin 5 milyon YTL’ye ulaşmasının beklendiği ifade edildi. İdare, iştirakçilere, kuyrukta beklememeleri için Sayısal Loto’yu son güne bırakmamalarını önerdi. Ölüm orucundaki Aşçı’ya ziyaret İSK Genel Başkanı Musa Çelebi, Genel Sekreter Musa Çam, TMMOB 2. Başkanı Hüseyin Yeşil, Birleşik Metalİş Başkanı Adnan Serdaroğlu, Türk Tabipleri Birliği Genel Başkanı Gençay Gürsoy, KESK temsilcisi Hasan Hayır ve sendika üyeleri F tipi cezaevleri ve tecrite karşı ölüm orucu eylemini sürdüren avukat Behiç Aşçı’yı Şişli’deki evinde ziyaret etti. Çelebi, burada yaptığı açıklamada, F tipi cezaevlerinde uygulanan tecrite dayalı infaz rejiminin bir insanlık ayıbı olduğunu ifade etti. Çelebi, daha fazla ölümlerin, sakatlıkların gerçekleşmemesi için hükümet ve Adalet Bakanlığı nezdinde başlattıkları girişimlerin acil olarak sonuçlandırılmasını istedi. Bu arada TAYAD üyeleri de tecrite ve F tipi cezaevlerindeki baskılara karşı suç duyurusunda bulundu. D 3.5 yaşındaki çocuğa narkoz yerine ‘yanlışlıkla’ azot verildiği savlandı Açıklama ? İstanbul Haber Servisi Gazetemizin 22 Eylül tarihli sayısında ‘‘AKP’den hastanelere kuşatma’’ başlığı ile yayımlanan haberde yer alan Dr. Muhammet Mısır’ın görevi ‘‘İBB Sağlık Genel Müdürü ve Sağlık AŞ Genel Müdürü’’ olarak yazılmış, Saray Sağlık Hizmetleri Tic. ve San. AŞ yeni yönetim kurulunda yer aldığı belirtilmiştir. Mısır yaptığı açıklamada, İBB Sağlık ve Sağlık AŞ Genel Müdürü olmadığını, Saray Sağlık Hizmetleri Tic. ve San. AŞ hisselerini 15.06.2004’te devrettiğini ifade etmiştir. Mısır’ın genel müdürlük görevini sürdürdüğü İBB’ye bağlı İstanbul Sağlık Yatırımları ve İşletmeciliği San. Tic. AŞ adı, bizim haberde kullandığımız gibi ‘‘Sağlık AŞ’’ olarak kısaltılmıştır. Hastanede öldüren hata ALİ AYAROĞLU ZONGULDAK Atatürk Devlet Hastanesi’nde gözündeki bozukluğu gidermek için ameliyata alınan 3.5 yaşındaki Alperen Büber’e ‘‘narkoz’’ yerine yanlışlıkla ‘‘azot’’ verildiği iddia edildi. Küçük Alperen yaşamını yitirirken konuyla ilgili soruşturma başlatıldı. Göz kayması şikâyetiyle hastaneye kaldırılan Büber, doktor Ceyda Özyurt tarafından önceki gün ameliyata alındı. İki teknisyen tarafından narkoz verilen Alperen birden fenalaştı. Çocuk, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi, ancak hastaneye on dakika kala yaşamını yitirdi. Başhekim İsmet Onuk, soruşturma başlattı. İlk incelemede teknisyenlerin narkoz yerine azot verdiği belirlendi. İl Sağlık Müdürü Murat İlikhan, Alperen’in ölümünün anesteziden kaynaklandığını, ancak nedenlerinin tam olarak tespit edilemediğini söyledi. İlikhan, ‘‘Şu anda teknisyenlerin açığa alınması gibi durum söz konusu değil’’ dedi. Onuk da hastanedeki tek anestezi uzmanının kendisi olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘‘Ancak hastanede 10 ameliyathane var. Yani her bir odada her hastaya tek tek anestezi vermem mümkün değil.’’ Sağlık Emekçileri Sendikası Şube Başkan Özgür Nizam, ameliyathanelerde asıl sorumlunun anestezi uzmanı olduğunu vurgulayarak ‘‘650 yatak kapasiteli Atatürk Devlet Hastanesi’nde tek anestezi uzmanı var. Olayı teknisyenlere yıkmak yasadışıdır’’ diye konuştu. Öte yandan Dr. Ceyda Özyurt hakkında bundan 15 gün önce görevi ihmal ve hastaya kötü muamele nedeniyle soruşturma açıldığı öğrenilirken Alperen’in cenazesi dün Kokaksu Camii’nde kılınan namazın ardından gözyaşları içinde toprağa verildi. Fotoğraf: SALİM HALİMOĞLU 7 Rumeli’den 7 Anadolu’ya R essam Çiğdem Yorgancıoğlu, ‘‘rüya şehir’’ olarak nitelediği İstanbul’dan esinlenerek ‘‘Eftelya 7 Rumeli’den 7 Anadolu’ya’’ adını koyduğu sergisini Nişantaşı’ndaki Arcade Cafe Bistro’da açtı. Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı Kahraman Eroğlu’nun da katıldığı açılış töreninde ressam Yorgancıoğlu, İstanbul ve 7 rakamı arasındaki ilişkiyi teatral bir sunumla anlattı. Napolyon’un ‘‘Eğer dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu’’ sözünü anımsatan Yorgancıoğlu, İstanbul’un 2010 yılında kültür başkenti seçilmesindeki önemi de vurguladı. CUMHURİYET 03 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle