17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HAZİRAN 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER İşçi sınıfı tarihine 1516 Haziran olayları olarak geçen şanlı direnişin 36. yıldönümü 7 GÖRÜŞ ALPASLAN BERKTAY Kavel onurumuzdur ? 1516 Haziran, DİSK Cumhuriyet’e Sahip Çıkanlar... 3 Hazian 2006 günü İzmir Gündoğdu Alanı’nda bir miting yapıldı. Gölgede 35 derece ısı ve kavurucu bir güneş altında gerçekleştirilen bu etkinlikte büyük bir coşku vardı. Oysa aynı gün kentte başka etkinlikler de vardı ve ölü mevsime girilmişti. Ne var ki bu, Cumhuriyet Mitingi idi. Herkesin elinde bir Türk bayrağı... Pencerelerde Türk bayrakları ve alkışlar... Yüreklerde aynı duygular... Uzun süredir özlenen bir birliktelikti bu. O güne dek bu mitinglere hiç katılmamış kuruluşları alanda görmek, ayrı bir coşku ve umut veriyordu. Kitle örgütlerinin yanında sendikalar ve bugüne dek hiç katılmamış siyasal partiler de vardı. ‘‘Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz filanca bankayız’’ reklamındaki havada birbirinden uzak durmaya çalışmış olan partiler. Onların o güne dek önemsemedikleri kitle örgütleri, alçakgönüllülükleri, esneklikleri ile onları bir araya getirdi, onlarla da yakınlaştı. Orada esen, bir kardeşlik havasıydı, Cumhuriyet’in kardeşliği... Aynı bayrak altında toplanmanın bilinci ve gururuydu bu. Bayrak da, şoven milliyetçilik değildi. Cumhuriyet’te buluşmak, akılda buluşmaktı. Bölükpörçüklük, akıl kârı değildi. Orada gericilik ve bölücülük yoktu sadece. Aradaki kırmızı çizgi, net olarak belliydi. Eskilerin ‘‘Efradını cami, ağyarını mani’’ dedikleri gibi... Parçalarını toplayan, benzemezliğini dışlayan bir yaklaşım. Alandaki coşku, ne istediğini net olarak bilenlerin buluşmasından kaynaklanıyordu. Başta da, toparlayıcı, idealist CUMOK’lar... Cumhuriyet konusunda tarafsız olamazlardı. Çünkü bu Cumhuriyet’in temelinde, Atatürk’ün dediği gibi, ‘‘Bitaraf değil, bir taraf’’ olmak ilkesi vardı: Taraflar da, Cumhuriyetçiler ve Cumhuriyet düşmanları idi. Düşmanlık da, barışçı Cumhuriyet’ten değil, 83 yıldır Lozan’ın öcünü almayı amaçlayan Sevr’cilerden kaynaklanıyordu. Alandakilerin ellerindeki dövizler, pankartlar, yapılan konuşmaların hepsi de emperyalizme, gericiliğe, bölücülüğe karşı, bağımsızlıktan yana idi. ‘‘Cumhuriyet’e sahip çıkalım!’’ diyorlardı. İlk kurşunun atıldığı, düşmanın denize döküldüğü bu kent, tüm ilerici hareketlere öncülük etmişti; bu kez de ulusal güçbirliğine önayak olacaktı! Bu, arkası tüm yurtta gelecek olan Cumhuriyet Mitingi idi! Ve bu Cumhuriyet, iktidarın özlediği bağımlı ve ılımlı İslam Cumhuriyeti değil, bağımsız, laik, demokratik Atatürk Cumhuriyeti idi ve öyle kalacaktı! Gücü de, yine, kendi birliğinde idi! Piriştina anılıyor ? İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) 2 yıl önce geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Pirişitina, bugün yapılacak törenlerle anılacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen tören, Piriştina’nın Aşağı Narlıdere Mezarlığı’ndaki mezarı başında saat 09.30’da başlayacak. Törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yanı sıra meclis üyeleri, bürokratlar, belediye çalışanları, Piriştina’nın yakınları, sevenleri, sanatçı dostları ve yurttaşlar katılacak. üyesi işçilerin önderliğinde ve onları destekleyen Türkİş üyelerinin, 68 kuşağının üniversite gençliğinin, deyiş yerindeyse bir sınıf olarak ve tek yumruk halinde değişen yasalara karşı sınıf tavırlarını koydukları bir tarihtir. HÜSEYİN KIV ANÇ ‘Cumhuriyeti koruyacağız’ ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği’nde yapılan seçimler sonucu başkanlığa seçilen Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Kuruca, laik ve demokratik Cumhuriyete ve ulusal bütünlüğe yönelik saldırılara karşı koyacaklarını vurguladı. Dernekten yapılan açıklamaya göre yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Prof. Uçkun Geray, Prof. Hüseyin Çelik, Prof. Mehmet Can Akyolcu, Prof. Mine Küçüker, Prof. Serhat Papuçcular, Prof. Nevin Şahin, Doç. İsmail Kırbaşlar, Yard. Doç. Akgün Dar. 1516 Haziran 1970’te, 274 ve 275 sayılı İş Yasası’nın, Sendikalar Yasası’nın ve Grev ve Toplusözleşme Yasası’nın parlamentoda değiştirilmesi sonunda; özellikle DİSK üyesi işçilerin önderliğinde ve onları destekleyen Türkİş üyeleri 68 kuşağının üniversite gençliği, deyiş yerindeyse bir sınıf olarak ve tek yumruk halinde değişen yasalara karşı sınıf tavırlarını koymuşlardır. Türkiye işçi sınıfı tarihine 1516 Haziran olayları olarak geçen şanlı direnişin bu yıl 36. yıldönümü. Bu önemli direnişin yıldönümünde, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’yle, 1516 Haziran olaylarını konuştuk: 1516 Haziran olaylarının Türkiye işçi sınıfı açısından önemi nedir? ÇELEBİ 1516 Haziran olayları, Türkiye işçi sınıfı tarihi açısından bir dönüm noktasıdır. O günkü mevcut iktidar, DİSK’in sendikal yaşamdan kopartılması için, DİSK’in gelişimini önlemek için, Sendikalar Yasası, Grev ve Toplusözleşme Yasası’nı, sendikal özgürlükleri engelleyici bir biçimde değiştirmişti. 1963’teki şanlı Kavel direnişi, sınıf mücadelesinin kilometre taşıdır. Nedir Kavel direnişi? ÇELEBİ 1963 yılında Kavel Kablo Fabrikası’nda 357 işçi çalışıyordu. Bir yılbaşında; işverenler, ilan tahtasına şöyle bir duyuru astılar: ‘‘İkramiyeleri ödeyemiyoruz; maaşları ödemede de zorluk çekiyoruz. Maaşları bir miktar düşüreceğiz.’’ Daha İş Yasası çıkmamış. Bu Türkiye işçi sınıfı tarihine 1516 Haziran olayları olarak geçen şanlı direnişin bu yıl 36. yıldönümü. 1516 Haziran’da DİSK’in toplam üye sayısı 35 bindi. Oysa ki 1516 Haziran’a katılanlar, yüz binlerle ifade ediliyordu. olay üzerine 176 işçi, Madenİş Sendikası’na üye olur. Kemal Türkler, o günlerde işçilerle bir toplantı yapar. Türkler, işçilere özet olarak şunları söyler: 1961 Anayasası’nda grev hakkınız var. Ancak yasallaşmamıştır. Eğer sizler karar verirseniz, sendikanızın lideri olarak sizlere, anayasal hakkınızı kullanarak grev yapmanızı öneriyorum. Ve sonuna kadar da arkanızdayım. Kavel işçileri, oybirliğiyle grev kararı alırlar ve birlikte eylem planını uygularlar. 28 Ocak 1963 tarihinde sendikalı işçiler, işlerini bırakarak bahçede direnişe başlar. Bunun üzerine 9 işçi patronlar tarafından işten atılır. 31 Ocak’ta işçiler fiilen greve başlar. 9 Şubat’ta patronlar, lokavt ilan eder. 13 Şubat’ta iki işçi, daha sonra 7 işçi tutuklanarak Sultanahmet Cezaevi’ne gönderilir. 21 Şubat’ta 7 işçi daha tutuklanır. Aynı anda polis, işçilerin eylemine müdahale eder ve çatışma çıkar. Direniş ve grev, 36 gün sürer. O yıllarda Çalışma Bakanı Bülent Ecevit’tir. Ecevit, Devlet Bakanı Turhan Fevzioğlu ile birlikte İstanbul Valiliği’nde toplantı yapar. 18 saatlik çalışma sonunda, işverenlerle işçiler, anlaşma sağlar. İki ay içerisinde parlamentoda 274 ve 275 sayılı iş ve sendikalar yasası yasalaşır. Bu yasaya ilave edilen geçişi 3. madde ile haklarında dava açılan ve tutuklu bulunan Kavel işçiler affedilir. 1516 Haziran’a dönersek... ÇELEBİ 1961 Anayasası’nda 47. maddeyle grev, toplusözleşme hakkı tanınmıştır. Ancak bu maddenin parlamentodan geçmesi gerekiyordu. Ama yasa çıkarılmadı ve anayasanın 47. maddesi yürürlüğe konulmadı. 1961 yılında işçilerin Saraçhane mitingi ve yürüyüşü, bu yasanın çıkması için yapılmıştır ve önemli bir dönemeçtir. Süreç nasıl başladı? ÇELEBİ DİSK, 1967 yılında kuruldu. İki yaşına geldiğinde, önemli bir çekim merkezi haline gelmişti. Bu geliş me, o zamanki hükümeti, sermaye sınıfını ve düzenin dümen suyunda giden Türkİş’i rahatsız etmişti. Kamu işyerlerinde, özellikle DİSK aleyhine muazzam karşı propagandalar, tasfiyeler ve sürgünler başlamıştı. 8 Şubat 1970’te yapılan Türkİş kongresinde, dönemin Çalışma Bakanı Seyfi Öztürk, kongrede şöyle diyordu: Bu yasa değişikliğiyle, DİSK’in çanına ot tıkayacağız. Yasa nasıl değişmişti? ÇELEBİ Sendikaların herhangi bir işkolunda yetki alabilmesi için o işkolundaki işçilerin üçte birinin sendikaya üye olması gerekiyordu. Yasa çıkınca Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve CHP, Anayasa Mahkemesi’ne yasanın iptali için, dava açarlar. Anayasa Mahkemesi yasayı iptal eder. İptal öncesi, 1516 Haziran eylemleri de meydana gelmişti. 1516 Haziran’da DİSK’in toplam üye sayısı 35 bindi. Oysa ki 1516 Haziran’a katılanlar, yüz binlerle ifade ediliyordu. Görüşmeler sonuçsuz AKP’li Ayağ’dan protesto ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Edirne Milletvekili Ali Ayağ, TBMM İçişleri Komisyonu’nun dünkü toplantısında, oğlu Mehmet Ayağ’ın İstanbul Şile’de arkadaşının arabasını park ettiği yerde polisle arasında geçen olayın ardından, basında yer alan, ‘‘Vekil oğlunu karakola götüren 4 polis açıkta’’ yönündeki haberlere tepki gösterdi. Oğlunun polisler tarafından linç edercesine dövülerek gözaltına alındığını savunan Ayağ, olayın ardından siyasetçinin medya karşısında korumasız olduğunu gördüğünü ve kendisine siyasi linç uygulandığını söyledi. cinayet planlamakla suçlandığı belirtildi. Belediye işçileri greve hazırlanıyor İstanbul Haber Servisi Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve 18 ilçe belediyesinde grev sürecine girildi. Türkİş’e bağlı Belediyeİş Sendikası 3 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Ayrılmaz, 1 Mart’ta başlayan ve İBB ile yetkili oldukları 9 ilçe belediyesinde sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını söyledi. Güngören, Gaziosmanpaşa ve Zeytinburnu belediyelerinde grev kararı asıldığını, anlaşma olmazsa 10 gün içinde İBB’de de grev kararı asabileceklerini anlatan Ayrılmaz, Adalar, Avcılar, Bayrampaşa, Üsküdar, Ümraniye ve Bakırköy belediyelerinde de grev sürecine girildiğini söyledi. DİSK’e bağlı Genelİş Sendikası Örgütlenme Daire Başkanı Erol Ekici de yaklaşık 4 bin işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını bildirdi. Ekici, Kartal, Beyoğlu ve Küçükçekmece belediyelerinde grev kararlarının asıldığını anımsatarak, Fatih, Bağcılar, Bahçelievler Sarıyer ve Kadıköy belediyelerine de grev kararlarının asılacağını belirtti. İ S T A N B U L B A R O S U MESLEKTAŞIMIZ Av. AYDIN ŞAHİN, BEYOĞLU ADLİYESİ’NDE SAVUNMA GÖREVİNİ YAPTIĞI SIRADA SİLAHLI SALDIRI SONUCU ÖLDÜRÜLDÜ DİSK üyesi işçilerin direnişine üniversite öğrencileri de destek vermişti. Emekçiler ‘Büyük Direniş’i kutluyor İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye sendikal hareketinin köşe taşlarından ‘‘1516 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi’’ni 36. yılında Türkiye genelinde bir dizi etkinliklerle kutlayacak. DİSK’in kapatılmasına karşı çıkan yüz binlerce emekçinin 2 gün boyunca eylemlere imza attığı büyük direnişin 36. yıldönümünde DİSK üyesi işçiler, bugün saat 10.30’da Bağcılar Belediyesi önünde toplanacak. Burada belediyeye grev kararının asılmasının ardından Bahçelievler Belediyesi’ne yürüyüş yapılacak. Burada da günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapılacak, belediyeye grev kararı asılacak. DİSK’e bağlı Birleşik Metalİş de 17 Haziran Cumartesi günü sendikanın Bostancı’daki merkezinde 13.0014.30 arasında bir etkinlik gerçekleştirecek. DİSK, bugün saat 12.30’da da Ankara’da basın açıklaması yapacak. Yarın saat 18.10’da da Petrolİş Sendikası Ankara’da film gösterimi ve konuşmalardan oluşan bir program gerçekleştirecek. DİSK tarafından bugün Edirne, Samsun, Sakarya, Mersin, Adana ve Gaziantep’te gerçekleştirilecek basın açıklaması, yürüyüş ve etkinliklerle 1516 Haziran direnişinin önemine bir kez daha dikkat çekilecek. MESLEKTAŞLARIMIZIN GÖREVLERİNİ YAPMALARINA ENGEL OLAN GÜVENLİK ZAFİYETİNİ GİDERMEK VE SAVUNMAYA YÖNELİK SALDIRILARA TEPKİ GÖSTERMEK İÇİN 16 HAZİRAN CUMA GÜNÜ DURUŞMALARA GİRMİYORUZ AYNI GÜN SAAT 11.00’DE Av. AYDIN ŞAHİN’İN VURULDUĞU YER OLAN BEYOĞLU ADLİYESİ’NDE BASIN AÇIKLAMASI İÇİN TOPLANIYORUZ KATILALIM... GÜÇLENELİM... Siirt’te ihmal iddiası ? BATMAN (AA) Siirt’in Baykan ilçesinde damdan düşen ve önce Baykan Devlet Hastanesi’ne, ardından Siirt Devlet Hastanesi’ne, daha sonra da Batman Devlet Hastanesi’ne sevk edilen üç yaşındaki H.G. kurtarılamadı. H.G’nin amcası Şemsettin Göytekin, yeğeninin ölümünden Siirt Devlet Hastanesi Acil Servisi personelini sorumlu tutarak ihmal iddiasında bulundu. Demirel zamanaşımıyla kurtuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay, el konulan Bank Kapital’i zarara uğrattıkları iddiasıyla açılan davada verilen kararları usul eksikliği ve eksik soruşturma gerekçesiyle bozdu. Yahya Murat Demirel’in de aralarında bulunduğu üç kişi hakkında ‘‘nitelikli dolandırıcılık’’ suçundan açılan dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle ortadan kaldırıldı. Yargıtay 7. Ceza Dairesi, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin el konulan Bank Kapital’i zarara uğrattıkları iddiasıyla 31 sanık hakkında verilen kararın temyiz incelemesini tamamladı. Yargıtay 7. Ceza Dairesi’ndeki davanın dünkü duruşmasında karar açıklandı. Buna göre, sanıklar Yahya Murat Demirel, Veli Yıldırım ve Ali Çelen hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan açılan davanın zamanaşımı süresinin TCY’ye göre dolduğu belirlendi ve bu sanıklar hakkındaki suçla ilgili kamu davası ortadan kaldırıldı. Mahmut Ceylan, Levent Uğurlu, Ali Tayfun Kabalak, Mehmet Eşref Taştop, Turan Ceylan, Ayhan Ceylan, Sibel Sanus, Yalçın Gündüz ve Metin Aksu hakkında ise Bankalar Kanunu’nun zimmeti düzenleme hükmüne göre verilen çeşitli hapis cezaları ile adli para cezaları usul eksikliği, eksik soruşturma gerekçesiyle bozuldu. SAVUNMASIZ YARGI OLMAZ CUMHURİYET 07 K Yahya Demirel.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle