Katalog

24 MART 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 CSU lideri Stoiber, Alman yurttaşı olan Türk erkeklerine Alman Anayasası’nı hatırlattı BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Şiddet devletin tekelindedir Esad’a kadın yardımcı ? ŞAM (Cumhuriyet) Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ilk kez bir kadını devlet başkan yardımcılığına getirdi. Resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre eski Kültür Bakanı Necah El Attar ikinci devlet başkan yardımcılığı görevine getirildi. Göreve başlamak amacıyla dün yemin eden El Attar, devlet başkanlığının yönlendirmeleri çerçevesinde kültürel politikalardan sorumlu olacak. 1933’te Şam’da dünyaya gelen El Attar, edebiyat alanında çok sayıda başarıya imza atmış. El Attar, 24 yıl boyunca 19762000 arasında Kültür Bakanı olarak görev yaptı. Dış Haberler Servisi Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Edmund Stoiber, Alman yurttaşlığına geçen yabancıların, şiddete başvurma yetkisinin sadece ‘‘Türk erkeğinin tekelinde değil devlette olduğunu bilmeleri gerektiğini’’ söyledi. Almanya’da, yurttaş olmak isteyen yabancılara yönelik uygulamaların yarattığı tartışmalar sürüyor. Stoiber dün Bild gazetesine yaptığı açıklamada, Alman vatandaşlığına geçenlerin anayasayı bilip buna saygı göstermeleri gerektiğini belirterek ‘‘Alman yurttaşı olanlar, bizde şiddet tekelinin Türk erkeğinde değil, devlette olduğunu bilmeliler’’ dedi. ABD ve Kanada’da vatandaş olmak isteyenlere uygulandığı gibi Alman vatandaşlığına geçmek isteyen kişilerle de konuşulması gerektiğini ifade eden Stoiber, böyle bir uygulamanın ülke çapında geçerli olması için partisinin öneri taslağı hazırlayarak ‘Gizli Anayasa’ ve Çelişkiler... Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, ‘‘devletin’’ (ve hükümetlerin) izleyeceği politikaların yönünü belirliyor. Stratejik konularda ‘‘belirli bir seçenek paketi’’ kararlaştırıyor. Bu stratejik kararların uygulanabilmesi için ‘‘iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel boyutların, aralarında tamamlaşma göstermeleri gerekir.’’ Bunun neden vazgeçilmez olduğunu örneklerle gösterelim: 1) ‘‘Kıbrıs’ta askeri varlığın sürdürülmesi esastır’’ maddesinin işletilebilmesi şunlara bağlıdır: Kıbrıs’ta ‘‘askeri varlığın sürdürülmesi için’’, adada Türkiye’nin iktisadi, siyasi ve hukuki olarak da varlığının bulunması gerekir. Olayın diğer boyutları bulunmuyorsa, askeri varlık önünde sonunda ortadan kalkar. Türkiye, AB’ye bir yandan tek yanlı bağlanma sürecini yürütüyorsa, ‘‘AB’nin Kıbrıs politikasına yavaş yavaş uymak zorunda kalacaktır.’’ Yunanistan ve Rumlar, Ankara ile kedifare oyununu oynaya oynaya sonunda amaçlarına ulaşırlar. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne ‘‘askeri varlık kararının tek başına konmasının hiçbir anlamı yoktur.’’ Yanına, ‘‘AB ile ilişkilerde, bu yönde her türlü karar alınacaktır’’ türünden bir madde konur ise anlam taşır. Üstelik 17 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2005 belgelerinin AKP hükümeti tarafından kabulü ile ‘‘Kıbrıs’ta askeri varlığın sürdürülmesinin esas olmadığı’’ kararı verilmiş oluyor. Ankara’nın Brüksel’in gözlüğü ile bakması yükümlülüğü altına giriliyor. Bu iki belge ile Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, birbirleriyle çelişki içindedirler. İngiliz Bakan Straw bunu itiraf etmedi mi? Papadopulos’a, ‘‘Gürültü çıkarmayın, 3 Ekim 2005 belgesi imzalanmalı, yoksa Türk askeri adada ilelebet kalır’’ demedi mi? ? ‘‘Hangi Alman başbakan Nobel ödülü aldı?’’ gibi soruların yer aldığı vicdan testiyle ilgili tartışmalara bir katkı da Stoiber’den geldi. Stoiber ‘‘Alman yurttaşı olanlar, bizde şiddet tekelinin Türk erkeğinde değil, devlette olduğunu bilmeliler’’ dedi. tüm eyaletlere sunacağını kaydetti. Stoiber, vatandaşlık sınavına karşı çıkan Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) de eleştirdi. Yardımcısı Ludwig Stiegler ise Hessen eyaletinde uygulanmak istenen vatandaşlık testinin kötü niyetle çıkarıldığını savundu. Kuzey Ren Vestfalya eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet, Hessen ve BadenWürttemberg eyaletlerinde uygulanmak istenen testlere karşı. BadenWürttemberg eyaletinde ocakta uygulamaya konulan ‘‘vicdan testi’’ Müslümanlar tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Vatandaşlık başvurusunda bulunan kişilerin, Almanya’nın temel değerlerini kabul edip etmediklerinin belirlenmesi amacıyla uygulandığı be lirtilen ve 30 sorudan oluşan testte, ‘‘Kadın eşine itaat etmelidir ve kadın eşi tarafından dövülebilir şeklindeki görüşler hakkında düşünceleriniz nelerdir?’’, ‘‘11 Eylül saldırıları hakkında ne düşünüyorsunuz?’’, ‘‘Kızınız Müslüman olmayan biriyle evlenmek istese tepkiniz ne olur?’’, ‘‘Oğlunuz eşcinsel olduğunu ve başka bir erkekle yaşadığını söylese ne yaparsınız’’ gibi sorular bulunuyor. Almanlar bile zorlanıyor Hessen eyaletinin hazırladığı ve tüm eyaletlerde uygulanması planlanan sınavda ise Almanları bile zorlayacak sorular yer alıyor. Sorulardan bazıları şöyle: ‘‘Hangi Alman başbakanı Nobel ödülü aldı?’’, ‘‘Fizikçi Otto Hahn neyi buldu?’’, ‘‘Doğu Almanya için 17 Haziran 1953 tarihinin önemi ne?’’ 100 soruluk sınavda Alman felsefecilerin, Nobel ödüllü yazarların adları, bestecilerin yapıtları, dağların isimleri vb. de soruluyor. 30 soruluk test İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble de yabancılar için ülke genelinde geçerli olacak bir testin uygulanması konusunda ısrar ediyor. Schaeuble, Süddeutsche Zeitung’a yaptığı açıklamada, ‘‘Alman vatandaşlığının herhangi bir eyalette diğer bir eyalete göre daha kolay elde edilmesi kabul edilemez’’ dedi. Alman Meclisi SPD Grup Başkan ‘K ASITLI ÖLDÜRÜLMEDİLER’ İşkenceci askere 6 ay hapis ? FORT MEADE (AA) Irak’ın başkenti Bağdat’taki Ebu Garib Cezaevi’nde tutsakları köpekle korkutan ABD’li asker Michael J. Smith’e 6 ay hapis cezası verildi. Smith’i tutsaklara kötü muamele etmekten suçlu bulan askeri mahkeme jürisi, mahkumları köpeklerle korkutarak onlara eziyet ettiğine karar verdiği askeri 6 ay hapisle cezalandırdı. Çavuşluk rütbesi ere düşürülen 24 yaşındaki Smith’in maaşından 3 ay boyunca da 750 dolar kesilecek. Smith’in hakkındaki 13 suçlamanın 6’sından suçlu bulunduğu, 8 yıl 9 ay ceza alabileceği belirtilmişti. Alman gazetesi: Soykırım yok Dış Haberler Servisi Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, Ermeni soykırımı savlarıyla ilgili olarak ABD’li tarihçi Günter Lewy’nin yazdığı kitaba dayanarak yayımladığı yorumda, ‘‘Ermenilerin kasıtlı öldürülmediğini’’ yazdı. ‘‘Soykırım mı, değil mi? 191516’da yüz binlerce Ermeni kasıtlı öldürülmedi’’ başlıklı yorumda, Lewy’nin, Türk ve Ermeni tezlerini karşılaştırdığı ve ilginç sonuçlara vardığı ifade edildi. ‘‘Ermenilerin 1914’te Birinci Dünya Savaşı başlangıcında Ruslara yardım ettikleri, Osmanlı topraklarında özerk bir bölge oluşturmak ya da bir devlet kurmak istedikleri konusunda şüphe bulunmadığı’’ belirtilen yorumda, ‘‘1915’te İngilizlerin Çanakkale’ye çıkması üzerine Ermenilerin tehcir edilmesine karar verildiği’’ anlatıldı. ‘‘Tehcirin zor koşullar altında gerçekleştiği, Ermenilerin yürümek zorunda kaldığı’’ belirtilen yorumda, ‘‘Türk devletinin çoğu kez Ermenilerin güvenliğini sağlamakta zayıf kalması nedeniyle, Kürtlerin Ermenilere saldırdığı’’ kaydedildi. Ya o, ya öteki... 2) Gelelim Kıbrıs’tan da önemli bir meseleye: ‘‘TC’nin kuruluşu esası tek devlet, tek ulus, tek bayrak ve tek dildir’’ maddesine; Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, bu esasın korunması için her şeyin yapılmasını emreder derken öte yandan; Siz gümrüklerinizin, dış ticaret politikanızın, tüm dünya ile ticari ilişkilerinizin nasıl yapılacağının kararını, sizin içinde bulunmadığınız başka kurumlara ve devletlere bırakırsanız bu bütünlüğü nasıl korursunuz? Üstelik bu yetkileri tek yanlı devrettiğiniz Avrupa Birliği’nin Parlamentosu 1993’ten beri Kürdistan, Ermeni tasarıları, Patrikhane, federalleşme konularında Lozan’ın yerine Sevr’i getirmeye yönelik kararlar almaktaysa, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi nasıl işler? Göstermelik bir belge haline dönüşmez mi? Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye konusunda aldığı kararların yüzde doksanı MGS Belgesi ile çatışma halindedir. İkisi birlikte yürüyemez ki? AB bizimle imzaladığı belgelere, ‘‘Türkiye’yi içeri almadan, kendisine tek yanlı bağlayacağını’’ madde madde yazarak hedefini belirlemiştir. Hal böyle iken, MGS Belgesi’ne ‘‘uygulanamayacak maddeleri koymanın anlamı nedir?’’ Maddeler çok güzel; ancak bu maddelerin uygulanabilmesi için Türkiye’yi iktisadi, siyasi, hukuki ve kültürel olarak tek yanlı bağlamakta olan belgelerin yırtılıp atılması gerekir. Hem bunlara dokunmayacaksınız, Türkiye’nin yavaş yavaş sömürgeleşmesini sağlayan tek yanlı anlaşmaları ve uygulamaları sürdüreceksiniz, hem de MGS Belgesi’ni, sumenin altında tutacaksınız. Uygulamalar ‘‘belgeyi’’ ortadan kaldırırken kasada saklanan belge ne işe yarar ki? Türkiye bir yandan ‘‘kumalık anlaşmaları’’ yapmış, kumalığını derinleştiren uygulamalar içinde; öte yandan ‘‘medeni nikâh esastır, bunun sürdürülmesi gerekir’’ diyoruz. Nasıl olacak bu? Medeni nikâhın ve uygar kanunların geçerli olabilmesi için hem tek yanlı anlaşmaların yırtılıp atılması, hem de uygulamada yürüyen sömürgeleşmenin durdurulması gerekir. TürkiyeAB ilişkilerinde mevcut süreç Türkiye’yi sömürgeleştirmektir. Bunu Meclis’te olan ve olmayan siyasal partilerden sivil toplum örgütlerine kadar herkes biliyor, görüyor ve yaşıyor. Ama kimse ‘‘Kral çıplak, üstünde elbiseler yok ki’’ demeye cesaret edemiyor. Herkes olmayan elbiselerin biçimini tartışarak kendini kandırıyor. MGS Belgesi’nin yani Gizli Anayasa’nın uygulanabilmesi için önce ‘‘gizli ve sessiz darbenin’’ ortadan kaldırılması gerekir. Aynen Brezilya’nın, Arjantin’in, Venezüella’nın, Bolivya’nın, Şili’nin yaptığı gibi... Yoksa bu gizli anayasalar, ‘‘başka gizli işlerin örtüsü haline gelir...’’ Türkler inkâr etmiyor ‘‘Tehcir nedeniyle Ermenilerin büyük kayıplar verdiğinin Türklerce de inkâr edilmediğine’’ işaret edilen yorumda, ‘‘Ancak kitlesel katliamlar için resmi bir emre rastlanmadı’’ denildi. Yorumda, ‘‘Lewy’nin araştırmalarında 642 bin Ermeninin öldüğünün saptandığı, bunun savaş öncesi var olan Ermeni nüfusunun yüzde 37’sine denk düştüğü’’ ifade edildi. Yorumda, ‘‘Ancak Türklerin de çoğu hastalıklar yüzünden ağır kayıplar verdiği, 1916’da Türklere esir olan İngiliz ve Hintli esirlerin 3’te 1’inin de öldüğü göz önünde bulundurulduğunda, Ermenilerin ölümlerinde kasıt olmadığı iddiası ağır basıyor’’ denildi. ‘‘Lewy’nin, Ermenilerin Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı’yla savaşan devletlere yardım etmeleriyle övündüklerini ifade ettiği’’ de kaydedilen yorumda, Lewy’nin, bir İngiliz uzmandan ‘‘Türklerin Ermeniler hakkında iddia ettikleri sadakatsizlik ve isyan suçlamaları doğru’’ şeklinde bir görüşe de yer verdiği belirtildi. Cezaevi yangınında 7 ölü ? SAO PAULO (AA) Brezilya’nın Sao Paulo kentinin yakınındaki bir cezaevinde çıkan isyanda, tutukluların yataklarını ateşe vermesi sonucu 7 tutuklu dumandan boğuldu. Yetkililer, Cundai kentindeki cezaevinde, bazı tutukluların başka cezaevine nakledilmesi üzerine önceki gün isyan çıktığını söyledi. Cundai’deki 120 kişilik cezaevinde 470 tutuklunun bulunduğu bildiriliyor. ETA, ‘Bask ülkesine’ seslendi Kalıcı ateşkes ilan eden örgüt, dün de Baskları, demokratik çözümü oluşturabilmek için sorumluluk üstlenmeye çağırdı Dış Haberler Servisi İspanya’da önceki gün kalıcı ateşkes ilan eden ETA örgütü, dün de bütün Basklara hassas barış sürecini destekleme çağrısı yaptı. Bask bölgesinin bağımsızlığı için yıllarca silahlı mücadele veren ETA, Gara gazetesinde yayımlanan yeni bildirisinde ‘‘Çatışmanın sona ermesi artık olası’’ ifadesine yer verdi. Bildiride, ‘‘yeni başlayacak demokratik sürece İspanya ve Fransa’nın engel koymamaları’’ istendi. ETA, Bask toplumunun bütün kesimlerinin de barış sürecine katılması çağrısını yaptı. Bildiride, ‘‘Euskal Herria’nın (Bask ülkesi) ihtiyacı olan demokratik çözümü hep birlikte oluşturabilmemiz için toplumun bütün kesimleri ciddi yükümlülükler altına girmelidir. Artık cesurca davranıp önemli kararlar alma zamanıdır’’ dendi. adımı attığını’’ yazdılar. Madrid hükümeti yanlısı El Pais, kalıcı ateşkesi ‘‘barış için benzersiz bir fırsat’’ olarak niteleyerek ‘‘bu fırsatı iyi kullanmamanın sorumsuzluk olacağını’’ belirtti. Bask bölgesindeki işadamları ise, ETA’nın dün gece yarısından itibaren başlayan ateşkesine şüpheli baktıklarını açıkladılar. Hükümet, geçen yıl ETA ile barış görüşmelerine başlatılmasına onay vermiş, ancak örgütün silah bırakmasını şart koşmuştu. İşadamları şüpheli bakıyor ETA’nın ateşkes ilanı İspanyol basınında geniş yer aldı. Bask gazeteleri, ‘‘ETA’nın barış sürecini başlatmak için ilk Sayı: 2005/170 Satılmasına karar verilen taşınmazların cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Akçakale İlçesi Ekinyazı köyünde kâin, tapunun 138 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz 56683,36 m2 miktarında olup tapu kayıtlarında tarla vasfında görülmektedir. Mahallen yapılan kıymet takdirinde parselin içerisinde ayrıca iki adet betonarme yapı da mevcuttur. Taşınmaz 1. sınıf sulu tarım arazisi olup, DSİ tarafından sulama kanaletleri vasıtası ile sulanmaktadır. Toprak yapısı itibarıyla killitınlı bir yapıya sahip olup %12 eğimli, erozyon ve dranaj sorunu olmayan organik maddece zengin kırmızıkahverengi toprak grubundan olup derin profillidir. Akçakale ilçesine yakın olup, girdi sağlama ve ürünlerin pazarlaması açısından olumluluk arz etmektedir. Borçlunun bu parselde 125/168 hissesi mevcut olup, hisse miktarı 43663,21 m2 olduğu, bilirkişi ziraat mühendisinin raporuna göre 1. DA. bedeli 2.571,60 YTL’den borçluya isabet eder hisse 112.284,32 YTL. olduğu belirtilmiştir. Taşınmazın içerisinde bulunan iki adet betonarme yapı olduğundan, Birinci betonarme yapının duvarları sıvalı ve boyalıdır. Kapı ve pencereler demir doğramalı, IIB sınıfına girmektedir. İkinci betonarme yapının duvarları biriket, dış sıva ve boyası yapılmamıştır. Kapı ve pencereleri demir doğramalı, IIB sınıfına girmektedir. Bilirkişi inşaat mühendisinin raporuna göre 1’inci yapının net değeri: 20.302,82 YTL, borçlunun 125/168 hissesi bulunduğundan, hissesine, 15.106,26 YTL isabet ettiği, 2’nci yapının net değeri 18.402,93 YTL borçlunun 125/168 hissesi bulunduğundan, hissesine, 13.692,65 YTL isabet ettiği, BEYANLAR: 3083 Sayılı Yasa’nın 6. Md.’deki hüküm ve kısıtlamalara tabidir. Borçlunun parselde bulunan tüm hissesinin TOPLAMI: 141.083,23 YTL değerde olduğundan satılarak paraya çevrilmektedir. SATIŞ ŞARLARI: 1 Satış, 8.5.2006 günü saat: 14.00’ten 14.15’e kadar AKÇAKALE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 18.5.2006 günü aynı yerde ve aynı saatler arasında İKİNCİ arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacakların alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen malın %20 nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın taminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye, resmi ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. %18 KDV’si alıcısına ve teslim masrafları alıcısına aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu taşınmazlar üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile, on beş gün içerisinde Müdürlüğümüze bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İC.İF. K.’nun 133. md. gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Müdürlüğümüzde açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/170 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İC.İF.K.126) NOT: İşbu gazete ilanı parsel sahibine (borçluya) ve parselde hissesi bulunanlara, şerh tatbik ettirenlere tebliğ mahiyetinde olduğu, İc.İf.K. 127. Md. 10.3.2006 (Basın: 12563) ŞANLIURFA İLİ, AKÇAKALE İLÇESİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ MALLARIN AÇIK ARTTIRMA İLANI İZMİR 3. SULH HUKUK YARGIÇLIĞI 1999/943 Esas / 2000/463 Karar Davacı vekili tarafından davalılar Mubahat Okan aleyhine açılan izaleyi şuyu davasının yapılıp bitirilen yargılaması sonunda, Davalılardan Fuat Dizdar, Hüseyin Çağrıtekin, Yılmaz Atkoşan, Saliha Atkoşan, İrfan Uslu, Celal Demir, Emine Yazdıç, Ahmet Fevzi Şener, Hilmi Orhan Ulusoy, Süleyman Arslan, Mustafa Hacı, Ahmet Demirel, Celal Urum, Rafet Koçhan, Mücahit Kutluer, Ekrem Erçik ve dahili davalılardan Mehmet Aran’ın adresleri tespit edilemediğinden, yargılama aşamasında da ilanen tebligatın yapıldığından, Yargıçlığımıza ait kararı ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla, Yargıçlığımıza ait kararda; İzmir ili, Karabağlar İlçesi, Cinsi: yeşil alan, miktarı 895 m2, Ada 10560, Parsel no: 1, Cilt no: 130, Sayfa 12776’da kayıtlı bulunan bir adet taşınmazın umum arasında açık artırma ile satışına ve satış parasının paydaşlara paylarına göre dağıtılmasına, Davalı Balkız hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, Satış memuru olarak, 3. Sulh Hukuk Müdürü Saadet Diril’in tayinine, Satış parası üzerinden %7,5 harcın paydaşlara, paylarına göre aidiyetine, Peşin yatan 1.370.000 TL Harcın indirilmesine, Toplam yargılama gideri olan 100.846.000 TL giderin paydaşlara, paylarına göre aidiyetine, 55.000.000 TL vekalet ücretinin (davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden) paydaşlara, paylarına göre aidiyetine, yargıtay yolu açık olmak üzere 20.04.2000 tarihinde karar verilmiştir. Davalılardan Fuat Dizdar, Hüseyin Çağrıtekin, Yılmaz Atkoşan, Saliha Atkoşan, İrfan Uslu, Celal Demir, Emine Yazdıç, Ahmet Fevzi Şener, Hilmi Orhan Ulusoy, Süleyman Arslan, Mustafa Hacı, Ahmet Demirel, Celal Urum, Rafet Koçhan, Mücahit Kutluer, Ekrem Erçik ve dahili davalılardan Mehmet Aran’a ilanın yayınlanmasından 15 gün sonra kesinleşeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 10.03. 2006 (Basın: 12317) Dosya No: 1999/10 Müflisin adı, soyadı ve adresi: Fiberteks Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Sanayi Mah. Atatürk Cad. Çeşme İş Merkezi No: 116/26 Güngören/İstanbul Müflis masasında, sıra cetvelinin ilanından sonra geç kayıt yaptıran 28 numarada kayıtlı alacaklı ile ilgili olarak tahkik ve tetkik işlemleri bitirilmiş ve İcra ve İflas Kanunu’nun 206 ve 207. maddeleri gereğince düzenlenen alacaklılar sıra cetveli incelemeye hazırdır. Alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların (15) gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinde dava yoluyla ileri sürülebileceği; yalnız sıraya ilişkin itirazların ise (7) gün içinde şikâyet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülebileceği; İİK.’nin 166, 232, 234, ve 235. maddeleri gereğince tebliğ ve ilan olunur. 21.03. 2006 Basın: 12839 TC İSTANBUL 1. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN EK SIRA CETVELİ İLANI Esas No: 2004/975 Davacı Melisa Aksakal vekili Av. Özkan Özbaş tarafından davalı Yüksel Aksakal aleyhine mahkememizde açılan boşanma davasında: Erzurum ili, Ilıca ilçesi, Başovacık köyü nüfusunda; cilt: 91, hane: 6 No’ da kayıtlı Recep ve Cevzirey oğlu 01. 09.1974 doğumlu Yüksel Aksakal ile eşi Yevgen ve Vire kızı 12.03.1965 doğumlu Melisa Aksakal’ın TMK.’nin 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı tarafın herhangi bir nafaka ve tazminat talebi bulunmadığından takdirine yer olmadığına, 40.60 YTL davacı yargılama giderleri ile 400 YTL maktu vekâlet ücreti ve 1.10 YTL maktu karar harcının davalıdan tahsiline dair 2004/975 E. 2005/952 K. sayılı ve 27.12.2005 tarihinde karar verilmiştir. Şair Nedim Cad. Sporcu Adil Sok. No: 7/2 Beşiktaş/ İstanbul adresine davalı Yüksel Aksakal adına gönderilen tebligatlar bila tebliğ iade edilmiş, yaptırılan araştırmalarda da adı geçenin tebliğe yarar adresi tespit edilemediğinden yargılamanın tüm safhasında ilanen tebligat yapılmış olup, işbu kararın da ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda hükmün özeti yazılı kararın davalı Yüksel Aksakal’a ilanen tebliği ile, ilanın gazetede yayımlandığı tarihden (1) hafta sonrasından geçerli olmak üzere (15) gün içinde temyiz etme hakkının da bulunduğu belirtilmek sureti ile tebligat yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. 08.02.2006 Basın: 13018 İLAN TC İSTANBUL 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2005/44 Davanın kabulü ile; Tokat li, Turhal ilçesi, Çaylı köyü nüfusuna, cilt: 27, hane: 24, Bsn: 25’te nüfusa kayıtlı olan Ümit ve Tülay kızı 31. 07.2003 doğumlu Akgül Koç’un adının İlayda olarak düzeltilmesi ile İlayda Koç olarak nüfus kaydına işlenilmesine. 21.11.2005 Basın: 12833 ÜMRANİYE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 34 DG 6782 plakalı aracımın ruhsatını ve sigorta poliçesini kaybettim. Hükümsüzdür. KAMİL MUTİ CUMHURİYET 11 K