25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S B S B B B B B 13 17 17 15 18 15 18 16 15 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB S S S S B 12 12 11 11 5 6 9 4 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B Y Y Y Y K K S 18 18 12 16 9 14 1 5 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun güneydoğu kesimleri çok bulutlu, Doğu Akdeniz’in doğusu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’nun güneyi yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Marmara ile yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde sis olayı görülecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 0 Helsinki K 1 Stockholm K 1 Londra Y 6 Amsterdam PB 5 Brüksel K 2 Paris K 2 Bonn K 4 Münih Y 8 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y Y Y Y PB Y Y Y 4 12 10 8 10 12 13 12 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K Y K Y B Y B Y Y 1 12 5 14 12 6 3 22 19 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Gül başka biçimde davranabilir mi? Asla! İşte örnek: Dışişleri Bakanı, Hamas lideri Halid Meşal’in Ankara’ya ani gelişiyle ilgili eleştirileri basını suçlayarak gidermeye çalışıyor. Dünya medyası bu ziyarete olumlu bakarken Türk basını tersini savunuyormuş... İsrail ve ABD basınında satır aralarına sıkıştırılan acaba şu sorulara Meşal yanıt verdi mi gibi cümlelerin hükümete destek anlamına geldiğini sanıyorsa.. kendini avutuyor demektir. ABD’deki homurdanmaları Washington’da ‘‘verimli haber kaynakları’’ olan Yasemin Çongar dün ayrıntılarıyla yazdı. ABD resmi kaynakları, dünyadaki terör hareketlerine ve örgütlerine olanca hiddetiyle karşı çıkan bir Başbakan’ın (RTE’nin), terör örgütü diye tanımlanan Hamas’la doğrudan ilişki kurmasındaki çelişkiyi ve öne sürdüğü gerekçeyi anlayamadıklarını söylüyor. Ankara’nın savunu öğeleri; silahı bırak, İsrail’i tanı gibi talepler zaten hemen bütün ülkelerin dile getirdiği taleplerdi, diyor. Ankara’nın bunları yerine getirmesi için Hamas’ı çağırdığını söylemesi abes kaçıyor. ??? Hükümet ve tabii Gül olumsuz sonuçlar veren olaylara değinmiyor. Bir yandan Dışişleri Bakanlığı hatta bizzat Bakan Gül, Hamas’ı davet etmeyeceğimizi dünya kamuoyuna açıklarken beri yandan hemen aynı günlerde (13 Şubat) Bakanlar Kurulu, Hamas liderinin ziyaretini masaya yatırıyor. Hükümet içdışa ziyaretle ilgisi olmadığı güvencesini verirken AKP merkezinde Halid Meşal’le yapılan görüşmelere milletvekili veya parti yöneticisi sıfatıyla Dışişleri Bakanı’nın katıldığı açıklanıyor. Yalandan kim ölmüş ki... Hamas lideri Meşal, hükümetin âlemi kör ve sağır sanan davranışlarla şişirdiği balonu patlattı. Dedi ki: ‘‘Davet AKP’den geldi. Parti ya da hükümetten gelmesi önemli değildi. Ülkeyi AKP yönetiyor.’’ Doğal olarak bu ziyaretin Türkiye’ye değil, Hamas çıkarlarına hizmet ettiği görüşü iç ve dış çevrelere egemen oldu. ??? Dışişleri Bakanı’nın ses tonu sert. Cümlelerini gerçeklere değil, kimi övünmelere ayırdığı bir konuşma yapıyor. Filistin’in, İsrail’in, Kudüs’ün, bütün bu coğrafyanın Osmanlı’dan kalan tapuları, arşivleri elimizdeymiş... Öyleyse? Gül, ‘‘Ben (yani bu hükümet) Filistin ile ilgilenmeyeceğim de kim ilgilenecek’’ diyor. Akıllara takılanı Onur Öymen soruyor: Yoksa ‘‘Hamas’ın aşırı İslamcı olması mı AKP’yi cezbetti?’’ Çağrıyı Dışişleri sürekli reddettiği için, neden geldi sorusuna verilen çeşitli yanıtların başında Hamas’ın İran’a gitmesini engellemek geliyordu. Bugün yarın Meşal Tahran’da! Şu bilgiyi anımsatmakta yarar var: Geçen aralık ayında Tahran’a giden Meşal, İran ve Hamas’ın ‘‘İsrail’i tanımama ilkesinde birleştiklerini ve.. İran’a nükleer programına karşı askeri harekâta girişilmesi halinde İsrail’e yönelik eylemleri tırmandıracaklarını’’ söylemişti. Böylece geçmiş geleceğe ışık tutuyor ve Bakan Gül önerilerini dikkate almayan Hamas ile görüşerek bölgeye ve dünyaya barış getireceğini sanıyor. Kuşku yok, kimi insanlar gibi AKP gibi iktidarlar da hayal ettikleri sürece yaşarlar! Polisle maç bile yapma! ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘‘Terör örgütünün sürekli olarak HakurkKhuneraLolan Bölgesi’nde 250300 kişilik bir TÖ grubunu bırakarak ŞemdinliIrak sınır bölgesinde seyyar timler oluşturduğu, sınır bölgesindeki sığınaklara yoğun olarak BKC, DOÇKA 81 ve 609 mm’lik havan sevkıyatının yapıldığı öğrenilmiştir.’’ PKK köyleri: ‘‘Şemdinli ilçesi karşısında bulunan Irak topraklarında bulunan boşaltılmış durumdaki Bani, Dalekoşi, Geliyereş, Trilye köyleri örgütün üs bölgeleri olmuştur. Şemdinli ilçesi Derecik beldesi içinden geçen dere ile Hacıbey çayının birleştiği yerde Dergasor köyünün (Irak’a bağlı, ikamet edilmiyor) üstünde bulunan tepede PKK/ KONGRA GEL terör örgütü mensubu 4 kişinin askeri karakolları gözetledikleri belirlenmiştir.’’ İstihbarat birimleri arasındaki çekişme: ‘‘Polis ile ilişkilere dikkat edilecek (maç dahi yapılmayacak). Tugay, As. Ş. gibi yerlerde kardeşimiz dahi olsa il J. ile ilgili kesinlikle hiçbir şey konuşulmayacak. Sakın ha..’’ PKK’ye haraç: ‘‘Türkiye topraklarında bulunan Gelişen’e bağlı Mordağ köyünün örgüt mensupları tarafından sıklıkla kullanıldığı ve son günlerde söz konusu yerde kaçakçılardan sözde gümrük adı altında haraç almaya başladıkları. Gümrükçülerin 5 kişilik bir grup olduğu ve Sabri kod adlı kişinin (Uludereli) sorumluluğunda olduğu duyumu alınmıştır.’’ Suriyeli mayın uzmanı: ‘‘Terör örgütünün cephe faaliyetlerini yürüten Metin ve Welat kod adlı militanlar sırt çantalarında patlayıcı ile birlikte, yeniden halktan vergi toplamakta kullanmak üzere pusulalar getirerek Şemdinli’ye bağlı bir köyde 6 köylü ile birlikte toplantı yapmıştır. Örgüt mensupları aynı tarihlerde, Suriyeli olan ve mayınlama konusunda uzman olan Kızıl kod adlı Suriyeli teröristle buluştu. Mayınları Şemdinli Yüksekova Karayolu ile ilçedeki karakol ve yollara döşeyecekler. Mayınları Ramazan Bayramı sırasında komutanların ve askeri araçların geçeceği yollara döşeme kararı aldıkları duyumu alınmıştır. (Bu duyumlar doğru çıktı. Karakol ve karayolu üzerine 10’dan fazla bomba döşendi.)’’ Halkın korkusu: ‘‘Halkın üçte ikisi cahil, üçte biri fırlatma. DEHAP Kürt değil, Kürtçü partidir. Halktan uzaklaşılmayacak. Esnaf ile sohbet edilecek. Halk korkudan önümüzde eğiliyor.’’ Sosyal etkinlikler: ‘‘İstihbarat toplarken kendimiz istihbarat kaynağı olmayacağız. İki personel var görevini yapan ve yapmayan. Asgari görev mutlaka yapılacaktır. Yapılan sosyal etkinlikler, görevi etkilemeyecek. Etkiliyorsa Ş. Md. karşımızda olacak!’’ ÇİÇEK’TEN UZUN’A SERT TEPKİ ‘Kahramanlığa kalkışılmasın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Şemdinli’deki Umut Kitabevi’nin bombalanmasıyla ilgili TBMM Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu’na ‘‘Hırsız evin içinde olursa kilit işe yaramaz’’ diyen Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’a tepki gösterdi. Çiçek, ‘‘Komisyon başkanı var, bir açıklama gerekiyorsa onun yapması gerekir. Kimse komisyonlar üzerinden kahramanlık yapmaya kalkışmasın, kimin elinde ne bilgisi varsa biz buradayız, ben buradayım. Hiç yoruma gerek yok’’ dedi. Bakanlar Kurulu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Çiçek, Şemdinli Komisyonu’na bilgi veren Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Uzun’un, Umut Kitabevi’nin bombalanması olayıyla ilgili ‘‘Hırsız evin içinde... Hırsız evin içinde olursa kilit işe yaramaz’’ sözlerinin anımsatılması üzerine Uzun’a sert tepki gösterdi. Çiçek, şunları söyledi: ‘‘Ortada netleşmesi gereken bir husus var. Şimdi o Araştırma Komisyonu’ndaki bilgiler, kapalı oturumda alınıyor. Yani, kapalı oturumda ben yokum, siz de yoksunuz. Basına bunlar ne ölçüde yansıyor bu bir. İkincisi, kapalı bir oturumdaki bilgiyi dışarı sızdırmak ne kadar ahlakidir, etti iki. Üç, bir kamu görevlisinin bu açıklamaları dışarıda yapma imkânı kesinlikle yoktur. Açıklama yapacaksa bağlı olduğu birimin yapması lazım.’’ TBMM’de Letonyalı konuk TBMM Başkanı Bülent Arınç, resmi konuğu olarak Türkiye’ye gelen Letonya Parlamentosu (Saeima) Başkanı Ingrida Udre ile dün Meclis’te bir araya geldi. Görüşmede, Arınç, Letonya’nın AB ve NATO üyeliğine destek verdiklerini kaydederken Udre de Türkiye’nin, ülkesinin NATO’ya üyeliği için verdiği desteğe teşekkür etti. İki ülkenin yakın bir gelecekte Avrupa Birliği’nin çatısı altında beraber olacaklarını ve beraber çalışacaklarını ifade eden Udre, Letonya olarak Türkiye’nin AB üyeliğine her zaman destek verdiklerini belirtti. Görüşmenin ardından Arınç, konuk meclis başkanına TBMM’yi gezdirdi. Udre, akşam saatlerinde ise Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. ( AA) AKP’nin kongresi var. İlçe kongrelerinin bahara dek bitirilmesi, ardından da il kongrelerinin tamamlanması hedefleniyor. Bu yüzden Başbakan, yardımcıları, bakanları hafta sonlarını ilçe kongrelerinde geçiriyorlar. Kongrelerde Başbakan’dan giden talimat şu: Tek adaytek listeyle kongre yapacaksınız! Liste de doğal olarak genel merkezin onayladığı liste olacak. Bugüne dek 300’e yakın ilçe kongresi yapıldı. Üçte birinde birden fazla aday çıktı. Rakamların dile getirmek istediği şu: Tabandaki bloklarda çatlama var! Bunu gidermek için de genel merkez seferber oldu. İlçe ilçe dolaşıyor. Bakalım il kongreleri nasıl geçecek! Başbakan ve çevresi hafta sonundaki bu kongrelerde Hamas’ın siyasi kanat lideri Halid Meşal’in Ankara ziyaretini öve öve bitiremediler. Hamas’la temas, çekirdek taban için kullanılabilecek çekirdeklerden biriydi. ??? Kongrelerin havası ‘hamas’et kokuyordu ama, Ankara ve Washington’ın havası pek öyle görünmüyor. Dün sabah saatlerinde İsrail’in Ankara Büyükelçisi Avivi’nin Dışişleri Bakanlığı’na gelmesi ve Hamas ziyareti konusunda bilgilendirilmesi bekleniyordu. Olmadı. İsrail elçisi çağrıya şu yanıtı verdi: ‘‘Hamas açıklamasını yaptı. Terörü bırakmayacağını açıkladı. Ziyaret başarısız oldu. Şu aşamada sizden alacağımız bilgi yok!’’ İsrail’in bölge politikalarını ABD ile birlikte pişirdiği bir gerçek. O kadar ki, İsrail’in İran’ı hemen vurmak istediği, ABD’nin de ‘‘Dur sen yapma. Sen yaparsan tüm Arap dünyası üstüne gelir. Senin yerine ben yapayım’’ dediği yorumları dahi yazmaya değer görülüyor... AKP’nin Hamas’ı çağırmasında ABD’nin rolü olabilir mi, yorumları yapılıyordu. Hafta sonunda biz de güvendiğimiz kaynaklarla görüştük. Ortak bilgi şu: Bu ziyaret kesinlikle ABD’nin istemiyle ya da bilgisi dahilinde gerçekleşmedi. ABD önceden haber almış ve izlemiş olabilir. Ama aktif rolü yok! İsrail Büyükelçisi’nin tutumu ve öteki haberler bu bilgileri doğruluyor. Bu durum ABDTürkiye ilişkilerini gerer mi? Bize göre germez! ABD, AKP iktidarını köşeye sıkıştırma malzemesi olarak kullanabileceği bir kozu eline geçirmiş olmanın mutluluğu içindedir! Başbakan’ın Meşal’le görüşmeyi programına alıp, biraz baskıyı görünce programdan çıkarması, ABD’nin çok hoşuna gidecek bir davranış biçimidir. Biraz baskıyı görünce boyun eğecek bir iktidarı hangi küresel güç istemez! Elbette yanılabiliriz ama, öngörümüz o ki; ABD’nin AKP ile girdiği ‘kulvar’ böyle görünüyor. ??? Ziyaret öncesi yapılan açıklamalar, verilen sözlerle sonrasındaki birbiriyle çelişen yorumlarbilgiler çok da karakterli bir durumla karşı karşıya olmadığımızı gösteriyor. Konu karakterden açılmışken, sözümüz güncel gelişmelerden dışarı, La Fontaine’in bu konuda bir masalı vardır... Yalancılar, hırsızlar, arsızlar, karaktersizler, riyakârlar, bu sınıftan kim varsa hepsi bir araya gelir. Başkan seçmek isterler... Uzun tartışmalardan, ölçüp biçmelerden sonra şu karara varırlar: Başımızda karaktersiz biri olsun! Ve bir karaktersizi başkan yaparlar! ankcum?cumhuriyet.com.tr / IŞIL ÖZGENTÜRK CHP’Lİ CANAN’DAN EMNİYET İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANI UZUN’A DESTEK Adabank davasında karar Pasif direniş yolları ? Baştarafı Arka Sayfada Sorunun yanıtı çok açık, temel gıdalarımızı alarak pekâlâ idare edebiliriz. 350 çeşit peynire gerek yok. Yıllardır taktığım bazı olaylar var; bir turşu cenneti olan ülkemizde vitrinlerde boy gösteren ithal turşular, bir de kedi köpek mamaları. Benim zamanımda yani eskilerde köpeklerin ve kedilerin böyle lüksleri yoktu, herkes evinde kendi olanaklarıyla kedi ve köpeğini doyururdu. Beni geri kafalı bulacaksınız ama Türkiye gibi dört kişiden birinin açlık sınırında yaşadığı bu ülkede ithal köpek ve kedi mamasına giden paranın çok büyük bir miktar olduğunu size hatırlatmak isterim. Vahşi kapitalizme karşı pasif direniş yolları önereceğim ya, ‘‘Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı’’ diye şarkılar söyleyip mis kokulu gerçek Anamur muzu yediğimiz çocukluk günlerine döndüm. Cevizli sucukların, pestillerin ve pekmezin soframızı süslediği günlere. Şu pekmez ne mübarek bir yiyecektir. Şimdi okul kantinlerinde hiçbir kalorisi olmayan, tam tersi şeker bağımlılığına yol açan, öyle çok ıvır zıvır satılıyor ki. Almasak ne olur? Bize bir şey olmaz, başka yerlerde borsalarda oynamalar olur ve globalleşmenin tek faydası kendini gösterir, nedir o? Şöyle ifade ediliyor: ‘‘Bugün bir yerde bir kelebek kanat çırpsa, başka bir yerde deprem olur.’’ Tüketime hayır demenin ‘‘yiyecekiçecek’’ başlıklı en zor aşamasını geçtik. Gelelim, giyinmeye. Giyinmek hele de güzel ve çekici olmak, insanın karnını doyurduktan sonra aklına gelen ikinci lüks ama bu alanda işin ucunun kaçması için öyle tuzaklar var ki, akla ziyan. Geçenlerde atölyede birisi şöyle bir soru sordu: ‘‘Bayanlar söylesin bakalım, kaç çift ayakkabıları var?’’ Kimseden ses çıkmadı ama eminim bizimkilerde öyle söylenmeyecek kadar çok çift yoktur ama olanlar var ve bir çift ayakkabı daha fazla almak için, sinemaya gitmeyenler, kitap, CD almayanlar az değil. Bunu genişletebilirsiniz. Yeni evlenecekleri düşünün, yemek odası takımı, yatak odası takımı vs. derken çok güzel başlayabilecek bir birlikteliğe, paranın can sıkıcı gölgesinin düşmesini hiç önemsemiyorlar. Çünkü birileri hiç durmadan beyin yıkıyor: Tüket, tüket, tüket! Şimdi siz benim bu pasif direniş önerilerimi çok çocukça bulabilirsiniz, haklısınız ama ne yapalım, elimizde şimdilik kendi hayatımızı düzgün yaşamaya çalışmaktan başka bir mücadele silahı yok, öylesine kuşatıldık. Ayrıca biliyorsunuz dünyayı devletler değil, uluslararası 400 şirket yönetiyor. Mallarını mutlaka satmaları gerek. Ne pahasına olursa olsun. Bu arada pek çok yerde kâğıtların har vurup harman savrulduğunu görüyorum. Hemen aklıma ufacık kâğıtların bile her karesini kullanan ve bu eylemi kutsallaştıran Aziz Nesin geliyor, canım acıyor; lütfen kâğıtlarınızı geri dönüşüm kutularına atın, ağaç dediğiniz bir günde büyümüyor. Buradan başlayın. Bir ilavem daha var, etkinlik davetiyeleri. Bunların bazıları öylesine lüks oluyor ki, harcanan parayla pekâlâ daha iyi işler yapılabilir. isilozgenturk@superonline.com ‘İfade JİTEM’in kanıtı’ ? CHP’li Esat Canan, Sabri Uzun’un Şemdinli olaylarını anlatırken ‘‘Hırsız evin içinde... Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz’’ yorumunun JİTEM’in kanıtı olduğunu ileri sürdü. Canan, “Aslında Şemdinli olayı çok açık ortada. Bundan sonra devlet içindeki bu tür yapılanmalar ortaya çıkarılmalı” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli’deki kitabevi bombalama olayıyla ilgili ‘‘Hırsız evin içinde... Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz’’ diyen Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’a CHP’li bölge milletvekillerinden destek geldi. CHP Hakkâri Milletvekili Esat Canan, Uzun’un açıklamalarının Şemdinli olaylarının sorumlusunun JİTEM olduğunun kanıtı olduğunu ileri sürdü. ERSİN: HÜKÜMET KAYITSIZ KALDI CHP’li Şemdinli Araştırma Komisyonu Üyesi Ahmet Ersin ise Uzun’un komisyonda hem kayda geçen hem de kayıt dışı yaptığı açıklamalar olduğunu belirtti. Şemdinli’deki olaylarla ilgili baştan beri hükümetin ‘‘kayıtsız kaldığını’’ belirten Ersin, ‘‘Hükümetin gündeminde türban, Ofer var, ama bölgede neler oluyor, hiç bunlarla ilgilenilmemiş’’ dedi. malar, benim de baştan beri iddia ettiğim şekilde, olayın devlet içindeki çete tarafından gerçekleştirildiğinin kanıtıdır. ‘Hırsız evde’ derken açıkça bunu ifade ediyor’’ dedi. YERLİKAYA: UZUN’U TEBRİK EDİYORUM CHP MYK Üyesi ve Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya ise bölgede terörle mücadele adı altında zaman zaman yasadışı faaliyetlerin kendini gösterdiğini belirterek ‘‘Tabii bu fotoğraflar birbirine benziyor. Eğer Uzun, ‘hırsız evin içindeyse kilidin işe yaramadığını’ söylüyorsa kendisini tebrik ediyorum. Çünkü biz hâlâ kapı kapalı görünümü içindeyiz’’ dedi. tığı çok açık. Bundan sonra bu devlet içinde bu tür yasadışı yapılanmalar varsa mutlaka ortaya çıkarılmalı. Devlet de şu anda Şemdinli olaylarıyla ilgili yargılanan kişilere sahip çıkmamalıdır, himaye etmemelidir. Bunların mutlaka cezalandırılması ve bu tür örgütlenmelere izin verilmemesi gerekir. Devlet içinde bu tür örgütlenmeler varsa da tasfiye edilmelidir.TBMM Araştırma Komisyonu ciddi çalışmasını yürütmelidir. Ben işin başından ciddi bir olay olduğunu, ülkenin bütünlüğüne zarar getirdiğini, çok da münferit olmadığını,Ankara’ya kadar bağlantıları olduğunu söyledim. Hükümetin bu konuda çok daha duyarlı olması gerekir.’’ Bahattin Uzan’a 5 yıl 10 ay hapis ? Baştarafı 1. Sayfada sonucu Adabank’ın zarara uğratılmasına ilişkin dava karara bağlandı. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada son savunmalarını yapan sanıklar, suç işleme amacıyla hareket etmediklerini belirterek beraatlarına karar verilmesini talep ettiler. ‘Adiyen zimmet’ Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, bankanın TMSF’ye geçmesinin ardından Başbakanlık Özelleştirme İdaresi’nin başvurusu üzerine Standart Kimya için verilen teminat mektubu bedelinin ödendiğini belirtti. Bu bedelin, bankanın zararı olarak Türk toplumunun üzerine yıkıldığını kaydeden mahkeme heyeti, sanıkların Standart Kimya’nın varlığına artış meydana getirecek şekilde ‘adiyen zimmet’ suçunu işlediklerini belirtti. Mahkeme heyeti, bankanın eski yönetim kurulu başkanı Ali Cenap Ermutlu ile eski genel müdür İhsan Canarslanlar’ı 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. ‘Her şey ortada’ Komisyona daha önce bilgi veren Terörle Mücadele Daire Başkanı Selim Akyıldız’ın da ‘‘Şemdinli’deki bazı bombalama olaylarını bir yere oturtamıyorum’’ sözlerini anımsatan Canan, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Bu da orada ortaya çıkan bombalama olayının arkasında jandarmanın içindeki şebekenin olduğunu ortaya koyuyor. Aslında Şemdinli olayı çok açık ortada. Halk yakalamış, JİTEM’in yap Kemal ve Yavuz Uzan dosyaları ayrıldı Olay tarihinde bankanın hissedarları olan Bahattin Uzan’ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın 5 yıl 10’ar ay hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme heyeti, 10 milyon doların suç tarihi itibarıyla Merkez Bankası efektif satış kurundan hesaplanan karşılığı olan 14 milyon 60 bin 730 YTL banka zararının da cezaya çarptırılan sanıklar tarafından tazmin edilmesine hükmetti. Heyet, aynı davanın sanıklarından Kemal ve Yavuz Uzan hakkındaki dosyayı ise yakalanıp savunmaları alınamadığı için ayırdı. ‘Devlet içindeki çete’ Şemdinli olayları sırasında Hakkâri’de bulunan ve olaylara yakından tanıklık eden CHP’li Canan, Uzun’un açıklamalarını değerlendirdi. Devletin çok önemli kilit noktalarında görev yapan bir istihbarat yetkilisinin bu açıklamalarının çok önemli olduğunu belirten Canan, ‘‘Bu açıkla CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle