23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr TGSD Başkanı Bektaş, sektörden gelen imdat çağrılarının arttığını belirterek hükümeti masaya çağırdı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER İşçiler sokağa dökülecek ? Bektaş, ekonomik istikrar için uygulanan politikaların, işletmelerin rekabet güçlerinde yarattığı olumsuz etkilerin göz ardı edildiğini savundu ve ‘‘Kaynamalar başladı. İşçiler sokağa dökülebilir. Bu provoke edilebilir. Bazı istenmeyen güçler devreye girebilir. Hükümet buna müsaade etmemeli’’ dedi. Ekonomi Servisi Yaklaşık 2.5 milyon kişinin çalıştığı tekstil ve giyim sektöründe son 810 ayda 150200 bin kişinin işini kaybettiğini açıklayan giyim sanayicileri, ‘‘hükümeti masaya oturmaya’’ çağırdı. ‘‘Vakit geçirmeden, tren raydan çıkmadan, 2.5 milyon insan işsiz kalmadan bizimle aynı masaya oturunuz’’ diyen Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Aynur Bektaş, dün düzenlediği toplantıda, konuşmasına ‘‘Bu kez sizleri üyelerimizle beraber ayakta karşılıyoruz. ‘TGSD basın mensuplarını ayakta karşıladı veya TGSD ayakta...’ diye yazabilirsiniz’’ şeklinde başladı. Bektaş, ekonomide sağlanan istikrar için uygulanan politikaların, işletmelerin rekabet güçlerinGiyimciler, hükümete ‘ciddi ve son çağrı’ diye nitelendirdikleri basın toplantısını dün ayakta yaptılar. Başkan Aynur Bektaş, basın mensuplarına, “Türkiye Giyim Sanayicileri bizi ayakta karşıladı ya da TGSD ayakta diye yazabilirsiniz” diyerek konuşmasına başladı. Kraldan Kralcı Kapitalizmin ağababalarının dünyanın en zengin ülkelerinde yapamadıklarını, yapmadıklarını, yaptıkları yanlışlardan da dönmeye çalıştıklarını bizim AKP iktidarı yapmaya çalışıyor. Başbakan Erdoğan, kapitalizmin ideologlarının, sermaye örgütlerinin, siyasilerinin akıllarının ucundan geçirmedikleri bir biçimde eğitim ve sağlıkta özelleştirmeyi, özel işletmeciliği savunuyor. Sayın Başbakan bilmek noktasında olmayabilir.. ama danışmanlık yapanlar arasında bilenler de yok mu? En azından bilmediklerini bilip, bilenlere danışarak, çok yaşamsal, çok bilgi birikimi isteyen alanlarda politika üretmek, ondan sonra kamuoyunun karşısına çıkmak gerektiğini artık çok amatör sayılamayacakları iktidar uygulamaları içinde öğrenemediler mi? Kapitalizmin ağababaları, pastadan en büyük pay alanlar, dünyanın hiçbir yerinde kaliteli hizmet karşılığında kâr eden bir sağlık ya da eğitim kurumu yaratmanın formülünü bulabilmiş değiller. Eğitim ve sağlıkta başarılı olmuş tüm kurumlarda bilinen ticaret kuralları geçerli değil. Yani kapitalizmin, kâr ederek hizmet etme, üretme kuralı işlemiyor. Kuralın tek istisnai örneği ilaç sanayii tekelleri sayılabilir. Onların da insan sağlığını tehdit eden oyunlarına karşı, en liberal, kapitalist rejimlerde de çeşitli yasal düzenlemeler, denetim sistemleri ile önlem alınmaya çalışılıyor. Bütçelerden doğrudan kaynak aktarımından, sosyal güvenlik sistemlerine, sağlık sigortalarına uzanan bir dizi önlemle sağlıkticaret ilişkisi arasındaki çelişkinin en az zarara indirgenmesinin formülleri bulunmaya çalışılıyor. ??? Bizde Özalizm ile birlikte pazarlanan özel sağlık sigortası, paralı sağlıkta çözüm arayışlarının geçerli olmadığını önce işveren örgütlerimiz görüp savunmaktan vazgeçtiler. Zaten özel sağlık sigortaları da iflastan kurtulmanın yolunu, sigorta hizmetlerine çok boyutlu sınır koyma olarak buldular. Bir sürü sağlık hizmetinin karşılığını ödemiyor, var olan ya da ortaya çıkmış kronik hastalıklarınızda sigorta hizmetinden kaytarıyorlar. Dünyanın paylaşım pastasının en büyüğünü alan ABD’de bile paralı sağlık sistemi işlemiyor. En yaygın özel sigorta reklamlarında, örneğin bir kanser hastası için daha fazla günlü hastane yatma masrafını karşılama var:‘‘Kamu, sigortanın aylık yatak paranızın biriki gününü, diğerleri haftalığını, biz 10 günlüğünü karşılıyoruz..’’ türünden. Sonuç olarak ABD vatandaşı sağlık hizmetleri için kendini garantiye değil sadece güvenceye almak istiyorsa, birkaç sağlık sigortasına birden prim ödüyor. Yine de Dünya Bankası verilerine göre ABD’de sağlığa yapılan yatırımların eğrisi hızla yukarı çıkarken, Amerikalıların sağlık hizmetlerinden yararlanma, sağlıklı yaşam eğrisi aynı hızla aşağı doğru iniyor, uçurum büyüyor. Böyle olduğu içindir ki bütçeden sağlık hizmetleri için doğrudan ayrılan paylar sürekli yükseliyor. ??? Türkçesi filmlerde çok çıplak gördüğümüz üzere, para karşılığı sağlık hizmetinde hastaneler acımasız ölçülerine karşın ayakta kalamıyor, vakıflar eliyle özel destek görüyorlar. Başbakan Erdoğan’ın söylediğine benzer, kâr eden özel işletmeler modeli ortalıkta gözükmüyor. Giderek vakıf ağırlıklı, kâr etmeyen, üstelik sosyal destek alan kurumlar, özel işletmelerin yerine geçiyor. Eğitimde zaten özel zannedilen kurumların tamamına yakını, hele de ünlü üniversiteler vakıf işletmeleri... Ticari kâr kaygısı hak getire.. ciddi ek geliri olan bağış sistemleri, bütçe katkıları ile ayakta kalıyorlar. AB dünyasında sosyal devlet anlayışında zaten eğitim ve sağlığın paralı olması gibi bir kavram yok. Eğitim kamunun sorumluluğu, sağlıkta güçlü sosyal güvenlik sistemleri söz konusu. 1980 sonrası liberalleşme rüzgârları, işleyişi altüst etti. İşin altından kalkamıyor, sorunları tartışıp duruyorlar. Başbakan Erdoğan hafta sonu konuşmasında ballandıra ballandıra, halka hizmet, hayırlı bir işmiş gibi, eğitim ve sağlık hizmetlerinin özel sektörden sağlanması projesinden söz etti. Çok taze, çok sınırlı uygulamalarda ilaçta, hastane hizmetlerinde kamunun, sosyal güvenlik sistemlerinin yedikleri büyük kazıklarla ilgili rakamlara besbelli merak edip hiç göz atmamış. Devlet bütçesinden katlanarak artacak rakamlarla, çok büyük paylar ayırarak, özel sektörü zengin ederek, alınacak eğitim ve sağlık hizmetlerini düşünmüyor elbette. Hizmetleri özel sektöre devretme eyleminden sonra, parasını bize ödetmeye niyetli. İlk formül, ilk tuzak Sosyal Güvenlik Reformu Yasası’nda saklı. de yarattığı olumsuz etkilerin göz ardı edildiğini savundu. Bektaş, şunları istedi: Üretim ve rekabet koşullarının uluslararası alandaki rakiplerle en azından eşitlenmesi. Acilen dolaylı ve doğrudan vergilerin yüzde 15’e indirilmesi, enerji fiyatlarının yüzde 50 düşürülmesi ve istihdam üzerindeki kamu yükünün yüzde 50 azaltılması. Sektörden gelen imdat çağrıla rı gittikçe artmakta. Bu nedenle öncelikli olarak 49 ile uygulanan istisnalar, Türkiye genelinde tüm sektörlere 2 yıl süreyle uygulanmalı, ancak yüzde 20 istihdam artışı istenmemelidir. Yeni yatırımlar ise eskiden olduğu gibi 49 ilde istisnalara tabi tutulmalıdır. KDV yüzde 8’e düşürülmelidir. Eximbank’ın kaynakları arttırılmalı, bankalar Eximbank’tan aldıkları kredileri sektöre kullandırmalı ve bunun takipçisi olmalıdır. Bektaş, bankaların hazır giyim sektöründen çok yararlandığını, ancak son zamanlarda sektörün vadesi gelmemiş kredilerini kapatma ve vadesi dolan kredilere hiçbir nedene dayanmaksızın yenilememe eğilimi bulunduğunu, bundan vazgeçmeleri için kamunun tavsiyede bulunması gerektiğini söyledi. Soruları da yanıtlayan TGSD Başkanı Bektaş, dünkü toplantının hükümete ciddi bir çağrı olduğunu ve hükümetin bunu mutlaka dikkate alması gerektiğine işaret ederek ‘‘Yoksa olacakların sorumluluğunun altından kimse kalkamayacak... Kaynamalar başladı. İşçiler sokağa dökülebilir ve eylemler yapılabilir. Bu provoke edilebilir. Bazı istenmeyen güçler devreye girebilir. Hükümet buna müsaade etmemeli’’ görüşünü dile getirdi. Borsada tarihi rekor Ekonomi Servisi İMKB Ulusal 100 Endeksi, dün 2. seansta 445,49 puan artarak yeni bir tarihi rekor olan 46.689,01 puandan kapandı. Hisse senetleri 2. seansta, ortalama yüzde 0,96 oranında değer kazandı. İlk seanstaki 0,80 puanlık düşüş dikkate alındığında, borsa endeksi günün tamamında 444,69 puan yükseldi. Hisse senetlerinin günlük ortalama değer artışı yüzde 0,96 oldu. Başbakan Erdoğan’a rapor sunmaya hazırlanan tekstil ihracatçıları: Sonuç alamazsak eylem var Ekonomi Servisi İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, sektörün sorunlarını tekrar dile getirmek için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a rapor sunacaklarını söyledi. Orakçıoğlu, Başbakan Erdoğan ile görüşmelerinden bir sonuç alamamaları halinde ne yapacaklarının sorulması üzerine, ‘‘Ege’deki tekstil, hazır giyim ve deri sektörünün başlattığı hareket var’’ ifadesini kullandı. Egeli tekstilciler, eylem hazırlığında olduklarını açıklamışlardı. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) bünyesinde yer alan hazır giyim ve deri ihracatçıları birliklerinin yöneticileri, Başbakan Erdoğan ile gerçekleştirecekleri görüşmeye ilişkin İstanbul’da bir araya geldi. Girdi maliyetlerinin son 3 yılda kümülatif olarak yüzde 50 oranında arttığını söyleyen Orakçıoğlu, Başbakan ile bu hafta içinde görüşebileceklerini belirtti. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle de ‘‘Türkiye’nin 25 yıllık deneyimi, teknolojisi, birikimi, 3 kuruşluk elektrik farkı ve biraz ucuz istihdam kazancı için başka ülkelere gidiyor. Ülkemizde bir dönem beyin göçü çok yaşanırken şimdi yetişmiş sanayi göçü yaşanıyor’’ diye konuştu. Gülle Finansbank’a 3 talip çıktı Ekonomi Servisi İngiliz The Business dergisinin internet sitesinde yer alan bir haberde, yabancı ortak arayan Finansbank’a bir dizi yabancı bankanın talip olduğu, ancak bu talipler arasında en ciddilerinin 3 güçlü grup olduğu belirtildi. Habere göre bu gruplar ABD’li Citigroup, Belçikalı Dexica Bank ve Alman DZ Bank. Finansbank’ın görüşeceği grupları netleştirip liste hazırlayacağı belirtilirken haberde en güçlü talip, bölgede büyümeyi hedefleyen ABD’li Citigroup olarak gösterildi. Orakçıoğlu Soruşturmada yüksek oranda damping yapıldığını belirleyen Komisyon önlem alacak Çin ayakkabısı AB’yi de sıktı Edirne’de doğalgaz bulundu EDİRNE (AA) Edirne’nin Süloğlu ilçesine bağlı Geçkinli Köyü’nde, Merty Energy Petrol Arama Eğitim Danışmanlık ve Servis Hizmetleri Limitet Şirketi’nce yapılan aramalarda ‘‘Batu Umur 1’’ kuyusundan sonra ‘‘Arpacı1’’ kuyusunda da doğalgaz bulundu. Merty Energy’nin Mühendislik Operasyonlar Müdürü Tayfun Atalay, ‘‘Batu Umur1’’ kuyusunda 8 Aralık 2005’te başlayan sondaj çalışmaları çerçevesinde 1052 metreye inerek doğalgaza ulaşmaları üzerine, GeçkinliKüküler köyleri arasında açtıkları ‘‘Arpacı1’’ isimli kuyuda da 509 metrede doğalgaz bulduklarını söyledi. Her iki kuyuda buldukları doğalgaz rezervini tespit etmek amacıyla nisan veya mayıs ayında tamamlama işlemi yapılacağını belirten Atalay, ‘‘Bölgeden umutlu olduğumuz için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Aynı bölgede ‘Köyüstü1’ adını verdiğimiz üçüncü bir kuyu daha açacağız’’ dedi. ? Son 12 ayda Çin’den AB’ye yapılan deri ayakkabı ithalatının yüzde 320 artarak 950 milyon çifte, Vietnam’dan AB’ye yapılan deri ayakkabı ithalatının da yüzde 700 artışla 120 milyon çifte ulaştığı tespit edildi. BRÜKSEL (AA) AB, Çin ve Vietnam’dan ithal edilen ucuz ayakkabılara antidamping önlemleri getirmeye hazırlanıyor. AB Komisyonu’nun ticaret sözcüsü Peter Power, bazı Asya ülkelerinin Avrupa piyasasına ayakkabı satışıyla ilgili yürütülen soruşturmada yüksek oranlarda damping yapıldığını destekleyen kanıtlara ulaşıldığını belirterek, ne tür antidamping önlemleri alınacağı konusunda üye ülkeler arasında görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Başta İtalya olmak üzere AB’deki ayakkabı üreticilerinin şikâyeti üzerine geçen yıldan bu yana Çin ve Vietnam ayakkabılarının iç piyasayı bozup bozmadığını araştıran Komisyon, son 12 ayda Çin’den AB’ye yapılan deri ayakkabı ithalatının yüzde 320 artarak 950 milyon çifte, Vietnam’dan AB’ye yapılan deri ayakkabı ithalatının da yüzde 700 artışla 120 milyon çifte ulaştığını tespit etti. AB Komisyonu, her iki ülkenin devlet destekli ucuz kredi, indirilmiş arazi kiraları, vergi indirimleri ve gerçeğe uygun olmayan varlık değerlendirmesiyle ayakkabı üreticilerini desteklediğini düşünüyor. Üye ülkelerin anlaşması halinde Çin ve Vietnam’dan AB’ye ayakkabı ithalatına kota getirilmesi gibi antidamping önlemleri 7 Nisan’dan itibaren uygulanabilecek. Bu arada AB Komisyonu’nun ticaretten sorumlu üyesi Peter Mandelson’un söz konusu ülkelerden ayakkabı ithaline yüzde 20’nin altında bir gümrük vergisi getirilmesi konusunda üye ülkelere öneri götürmeye hazırlandığı ifade ediliyor. soner@cumhuriyet.com.tr Junior Chamber destek bekliyor ESKİŞEHİR (AA) Genç Müteşebbisler Derneği (Junior Chamber InternationalJCI) Dünya Başkan Yardımcısı Penni Zelinkoff, Girişimcilik Akademisi’ne destek beklediklerini söyledi. Zelinkoff, JCI Eskişehir Şubesi’nin 5 yıldır Anadolu Üniversitesi ile Girişimcilik Akademisi programını yürüttüğünü kaydederek, ‘‘ Bu program Türkiye’de 8 ildeki 11 üniversitede yapıldı. Program Avrupa’nın en iyi gençlik aktivitesi seçildikten sonra, dünyanın da en iyi gençlik akademisi seçildi. Bu proje kapsamında geçen yıl bin mezun verdik. Girişimcilik Akademisi’ne destek bekliyoruz’’ dedi. Mehmet Buldurgan Temsa, yurtdışında büyümede kararlı İSTANBUL (AA) Türkiye’de ürettiği otobüslerin büyük bölümünü ihraç eden Temsa’nın Genel Müdürü Mehmet Buldurgan, şirketin uluslararası pazarda kendini kanıtladığını belirterek, ‘‘Hedefimiz yurtdışında büyümek’’ dedi. Temsa’nın 2005 yılının değerlendirildiği basın toplantısında konuşan Buldurgan, şirketin Avrupa’da Türkiye’den daha çok tanındığını, Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük otobüsmidibüs üreticisi konumunda bulunduğunu söyledi. Üretilen 100 otobüsten 71’inin ihraç edildiğini, bunların da yüzde 75’inin Avrupa Birliği ülkelerine gönderildiğini belirten Buldurgan, Temsa’nın pazar payının Fransa’da yüzde 10’u geçtiğini, İtalya, Almanya ve Avusturya’da bu oranın yüzde 6,57 olduğunu, 2007 sonunda bu ülkelerde de yüzde 10’u aşacaklarını bildirdi. Temsa’nın geçen yıl 20 milyon Avro’luk yatırım yaptığını, bu yıl için de aynı miktarda yatırım öngörüldüğünü söyleyen Buldurgan, Temsa’nın iç pazarda ikinci durumda olduğuna işaret ederek, iç pazarda iddialı olmadıklarını, dış pazara odaklanacaklarını belirtti. Buldurgan, şirketin 2010 yılı ciro hedefinin 1 milyar dolar olduğunu, 2005’i 600 milyon dolarla kapattıklarını da bildirdi. F1’de ihale günü FORMULA 1 pisti İstanbul Park’ın işletme hakkının ihalesiyle ilgili detaylar bugün açıklanacak. Formula 1 başta olmak üzere, dünya çapında motor sporları yarışlarının gerçekleştirildiği İstanbul Park’ın işleticisi Motor Sporları Organizasyon AŞ’nin hisse satışıyla ilgili basın toplantısı, İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) yapılacak. Şekerbank için yeni müşteri aranıyor Şekerbank’ın ana hissedarları Şekerbank TAŞ Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı ile Şekerbank TAŞ Personeli Sosyal Sigorta Sandığı Vakfı, hisse satışına ilişkin yatırımcılarla mart ayı içinde ön görüşmelerin tamamlanacağını ve daha sonra uygun bulunanlarla masaya oturulacağını bildirdi. Şekerbank, iki vakfın konuyla ilgili açıklamasını borsaya gönderdi. Şekerbank’ta sahip oldukları hisselerin satışı ve/veya bankaya ortak alınması konusunda uluslararası danışmanlık limited şirketi Interconsult’ın yetkili kılındığının 16 Şubat’ta duyurulduğu belirtildi. Hindistan’a 43 Airbus AIRBUS, Hindistan’a katalog değeri 2.5 milyar doları bulan 43 adet uçak satacak. Hindistan’ı ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Hindistan Başbakanı Manmohan Singh’in katıldığı törende imzalanan anlaşmayla devlete ait Indian Havayolu şirketi A320 ve A319 modellerinden 43 Airbus uçağını satın almayı taahhüt etti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle