27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Müslüman ülkelerin kadın oluşumlarının temsilcilerine göre çocuk yaştaki evliliğin nedeni: 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Eğitimsizlik ve yoksulluk BERİV AN TAPAN Yabancı Doktorlar Gelirken.. Başbakan Erdoğan’ın Bursa’da özel bir hastanenin açılışında ‘‘yabancı doktor getirelim’’ çağrısının Sağlık Bakanlığı’nda bu amaçla hazırlanan yasa değişikliğine dayandığını, dün Bakan Recep Akdağ’ın açıklaması ortaya koydu. Öylece 14 Mart Tıp Bayramı’na, Türk hekimleri yabancı meslektaşlarına da klinik ya da muayenehanelerinde yer açarak girme hazırlığını yapacaklar. Bakanlığın söz konusu tasarısı, Türkiye’nin bu alandaki mevzuatını bir yandan AB ölçütlerine uydurma yükümlülüğüne dayanıyormuş. Öte yandan, Bakan Akdağ 50 bin tıp doktoru açığının dışarıdan gelecek hekimlere çalışma izni sağlanarak karşılanacağını da söyleyerek, sorunu iki boyutlu olarak göstermek istiyor. Ancak o açıklamada, yabandan gelen hekimlerin, Türkiye’deki hastalarını muayene ederken hangi dil ile konuşup anlaşacakları gibi küçücük ayrıntıya rastlanmıyor. Anadilinde meramını anlatmakta zorlanan nice vatandaşımızın muayene ve tedavisi için, sadece o yabancı hekimin bildiği yabancı dili konuşmakla kalmayacak, aynı zamanda tıp deyimlerine de aşina çevirmenlerin de görev alacağı yeni bir iş alanı mı açacak acaba AKP iktidarı? Ve o değirmenin suyunu kim, nasıl karşılayacak? E ğitimsizlik ve ailelerin baskısı çocuk yaşta evlilikleri arttırıyor. Özellikle kırsal kesimde yaygın olan erken yaşta evliliklerin sürmesinin önemli nedenlerinden biri de ekonomik sıkıntılar. Pakistan, Mısır, Yemen ve Tunus gibi Müslüman ülkelerdeki kadın oluşumlarının temsilcileri, erken yaşta evliliklerin asıl nedeni olan eğitimsizliğin önüne geçilebilmesi için hükümetin ve sivil toplum örgütlerinin güçlenmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. Pakistan Ortadoğu’da Kadın Hakları Programı Direktörü Sameeana Nazir, erken yaşta evliliklere karşı hükümetlerin önlem almaları gerektiğini belirterek, ‘‘Hükümetler, aileleri, toplumları ve de dini liderleri eğitmeli. Çünkü çocuk evlilikleri, çocukların sadece sosyal yaşamlarını değil, aynı zamanda sağlıklarını da tehlikeye sokuyor’’ dedi. IRSAL KESİMDE ÇOK YAYGIN’ Marzouk şunları anlattı: ‘‘Tunus’ta 1957’de medeni kanun kabul edildi. Kanunun kabul edilmesine kadar geçen süreçte Tunus’un kadın hakları konusunda pratik yapma şansı oldu. Çokeşlilik gibi konular çözüldü. Kadın ve erkek eşit haklara sahip oldu’’ dedi. ‘YEMEN’DE YAŞ SINIRI YOK’ Sameeana Nazir ? Mohsen Marzouk ? Noria AlHammami ? M. Markam Ebeid Hükümetler önlem almalı. Hükümetler, aileleri, toplumları ve dini liderleri eğitmeli. Tunus’ta kadınların evlenme yaşı 27 erkeklerinse 33. Hükümet çocuk evliliklerini önlüyor. Yemen’de çocuk yaşta evliliklere karşı bir yaş sınırlaması yok. Muhafazakâr Yemen’de bunun değişmesi zor. Çocuk yaşta evlilikleri önlemenin tek yolu yasalar ve eğitimden geçiyor. Eğitim kırsaldan başlamalı. Yemen Büyükelçisi Noria AlHamami de Yemen’de çocuk yaşta evliliklere karşı bir yaş sınırlaması olmadığını, kız çocukların evliliklerine babalarının karar verdiğini belirtti. ‘‘Kızların evlenmesinde kanun babalar’’ diyen AlHamami, Yemen’in muhafazakâr bir ülke olduğunu, dolayısıyla alışkanlıkların kolay kolay değişemeyeceğini savunuyor. Kırsal kesimde bu durum yaşanırken kent merkezlerinde kızların okula gitmeye başladığını, iş yaşamına atıldıklarını söyledi. ‘‘Eğitimsiz kadın yaşama nasıl katılacağını bilemez’’ diye konuşan AlHamami, törelerin çok güçlü olduğu İslam ülkelerinde kadın hakları için sivil toplum örgütleriyle hükümetlerin ortaklaşa çalışmaları gerektiğine vurgu yaptı. Mısırlı eski milletvekili, Kahire Amerikan Üniversitesi’nden Mona Markam Ebeid ise Mısır’da kadın hareketinin kurucusu olarak biliniyor. Ebeid, çocuk yaşta evlilikleri önlemenin tek yolunun yasalar ve eğitimden geçtiğine, eğitimin de öncelikli olarak kırsal kesimlerde verilmesi gerektiğine dikkat çekti. ‘K Eğitimsizlik sürdükçe çocuk evliliklerinin de süreceğine dikkat çeken Nazir, Pakistan’ın özellikle kırsal kesimlerinde bu tür evliliklerin çok yaygın olduğunu söyledi. Çocuk evliliklerinin önüne geçilebilmesi için çocukların yasal haklarının korunması gerektiğini dile getiren Nazir, çocuk evliliklerinin devletler için iki önemli dezavantajı bulunduğunu, bunların da ‘‘nüfus patla ması ve ekonomik üretimin azalması’’ olduğunu söyledi. Kırsal alanlarda kadınlar için hastane bulunmadığına dikkat çeken Nazir şöyle konuştu: ‘‘Dini liderler var diye hükümetler kör olmamalı. Örneğin, Pakistan’ın kırsal kesimlerinde hastane olmadığı için kadınların sağlıkları tehlikeye giriyor. Hastanenin olduğu kent merkezlerine de gidemiyorlar. Çünkü otobüs yok. Otobüs olsa bile zaten paraları yok.’’ Tunus’tan Sivil Toplum Örgütü Temsilcisi Mohsen Marzouk, Tunus’ta yapılan son istatis tiklere göre, kadınların evlenme yaşının 27, erkeklerinse 33 olduğuna dikkat çekerek ‘‘Çünkü hükümet çocuk evliliklerini önlemek için bunu kontrol altında tutuyor’’ diye konuştu. Sorular... Sorular... Ve o hekimlere, Tabipler Birliği’nin profesörlerden pratisyen hekimlere kadar her yıl belirlediği ücret ıskalası mı ödenecek? Yoksa apayrı bir tarifeye yeşil ışık mı yakılacak? Sağlık Bakanlığı herhalde bu minicik ayrıntıları da düşünerek yola çıkmaktadır. Ancak, zorunlu hizmet yasasını iptal eden; ama yerine koyduğunu söylediği yeni düzeni yüzüne gözüne bulaştıran da aynı Bakanlık olunca, vatandaşın kafası ister istemez karışacaktır. Yine dünkü Anadolu Ajansı bülteninde, Hakkâri Devlet Hastanesi’nde böbrek tedavisi gören 11 hastanın diyaliz uzmanı olmadığı için, bir aydır hemşirelere muhatap oldukları yazılıydı. İl Sağlık Müdürü Dr. Etemoğlu, Bakanlığın 45 günlük geçici görevle Konya’dan atadığı uzmanın beklendiğini söylüyordu. ‘TUNUS’TA KADINLAR GÜÇLÜ’ Tunus’ta kadın örgütlerinin güçlü olduğunu, bunun nedenini de ‘‘Çünkü Tunus’ta İslami hareketler çok güçlü değil. Örneğin kadınların parlamentodaki yeri yüzde 22’’ sözleriyle açıklayan BİLİM İNSANLARI DA YETERSİZ BULDU ‘Program aceleye getirildi’ ? 20052006 eğitim öğretim yılı başından bu yana uygulanan yeni sisteme, bilim insanları da yoğun eleştiri getirdi. Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müfit Gömleksiz, ‘‘Sorunların ne olduğu bilinmeden uygulamaya geçilmesi çok kötü oldu’’ dedi. Gömleksiz, özellikle öğretmenlerin hizmet için eğitimden yeterince geçirilmediğini söyledi. HİCRAN ÖZDAMAR MEV 25. yılını kutladı Milli Eğitim Vakfı (MEV) 25. kuruluş yıldönümünü vakfın İstanbul Özel Basınköy Okulu’nda düzenlenen törenle kutladı. Törende konuşan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, eğitimin önemini vurgulayarak hayırseverlere teşekkür etti. Balıbey, yurttaşları eğitime katkı vermeye çağırdı. MEV, kuruluşundan bugüne dek 115 okul, 4 öğrenci yurdu, 4 öğretmenevi, 1 öğretmen lokali yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığı’na devretti. Vakıf ayrıca çeşitli il ve ilçelerde 360 öğretmenevi ile eğitim merkezi, sosyal tesis yapım ve onarımına katkıda bulundu. MEV, 10 bin adet Türk bayrağı, 272 adet de Atatürk büstü yaptırarak çeşitli okullara gönderdi. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) 1090 YTL’ye hekimlik!.. Konya’dan Hakkâri’ye gelen hekim, yeni uygulamaya göre bir tür mecburi hizmet görevini yapacak. Ve Doğu’daki benzer görevi yapan meslektaşları gibi eline ayda net maaş olarak 1090 YTL geçecek. Bana 10 Şubat günü eposta gönderen bir grup hekim okurumun verdikleri rakam bu. Adları bende. Dilersem bordrolarını da fakslayacaklarını yazıyorlar. Yazdıklarını özetleyerek ileteceğim: ‘‘Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da doktorlara sözleşmeli çalışarak daha yüksek ücret alma imkânı sağlandığı söyleniyor. Mecburi hizmet ataması yapılan yerlerin çoğunluğunda sözleşmeli doktor kadrosu yok. Olan yerlerde de doktorun sözleşmeli kadroya geçişlerinde mümkün olduğu kadar fazla sorun çıkartıyorlar... Son günlerde mecburi hizmet yapan doktorların 7 milyar ücret aldığını bildiren haberler okuyoruz. Oysa bizim aldığımız ücret 1090 ile 1190 YTL arasında değişiyor. Yani 7 hekim, o sözü edilen 7 milyarı alabilir. Vatandaş poliklinikten içeriye ‘7 milyar alıyorsunuz. Eşek gibi bakacaksınız’ naralarıyla giriyor. Ben henüz döner sermaye ücreti almadım. Ama Ağrı merkezde bir sağlık ocağında ayda 20003000 hastaya bakan bir arkadaşım, döner sermaye ihtiyacının 100150 YTL arasında değiştiğini ifade ediyor. Aldığım ücretin miktarı çok da önemli değil. Ama kamuoyunda doktora 7 milyar veriyoruz, yine de Doğu’ya gitmiyorlar denmesi ağrıma gidiyor. Gerçekler söylensin. Biz de halkımıza gerekirse hiç ücret almadan, başkalarının oy kaygısı taşıyan siyasi rantlarına alet olmadan seve seve görev yapalım’’. Hastanelerin devletten alacaklarını bütçe yasası ile silerek, borcunu sıfırladığını sanan, karşılığını koymadan önüne gelene yeşil kart dağıtan popülist zihniyet, şimdi çözümü yabancı hekim ithalinde mi arıyormuş? Ülkelerinde işsiz kalmış olan yabancı hekimlere müjdeler olsun. İZMİR Ankara’da bir ilköğretim okulu öğrenci velisinin, geleceğini yok edeceği gerekçesiyle dava ettiği yeni ilköğretim programı, bilim insanlarınca da yetersiz bulunuyor. Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müfit Gömleksiz, programın çok aceleye getirildiğini belirterek ‘‘Sorunların ne olduğu bilinmeden uygulamaya geçilmesi çok kötü oldu’’ dedi. 20052006 eğitim öğretim yılı başından bu yana uygulanan yeni sistem, yoğun eleştiri almayı sürdürüyor. Son olarak Ankara’da Seher Yaşar adlı bir velinin, sistemin uygulamadan kaldırılması istemiyle Danıştay’a başvurması, yaşanan rahatsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi. DAHA S IKINTILAR DA ARTACAK söylem olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve en kapsamlı eğitim reformu olarak tanıtılması, bu alandaki çalışmaların görmezlikten gelinmesine neden olmuştur. Programda değişmeler olmalıydı, ama bu şekilde değil. Pilot bölgeler seçilerek uygulama birinci sınıftan başlatılmalıydı ve süreç izlenmeliydi. Oysa şimdi bir kuşak etkilenecek. Sistem 5 sınıfta birden uygulandı. Sorunların ne olduğu bilinmeden uygulamaya geçilmesi çok kötü oldu’’ dedi. MEB ‘Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’ eğitimcilerin tepkisini çekti Okullarda tartışmalı hizmet! Çocukların tek görevinin öğrencilik olduğunu belirten EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer,‘‘okul ve çevresini güzelleştirme, bakım ve onarımı, huzurevlerinde çalışma’’ gibi uygulamaların angaryaya girdiğini söyledi. EMRE DÖKER Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net ÖĞRETMENLER İNANMADIKÇA... Çalışma içinde kitap yazımından uygulama koşullarına dek bir sürü sorunla karşılaşıldığına dikkat çeken Gömleksiz, özellikle öğretmenlerin hizmet içi eğitimden yeterince geçirilmediğini söyledi. Gömleksiz, ‘‘Öğretmenlerin elinde derslerle ilgili doğru düzgün program yok. Hizmet içi eğitim yeterince verilmedi. Eğitim fakülteleri olarak biz de ders kitaplarını bulamıyoruz. ‘Kapsamlı reform çalışması yapıyoruz’ deniliyor, ama en temel program kitapları bile öğretmenlere ulaştırılamıyor’’ dedi. Programa yönelik sistemli bir araştırma yapılmadığını da vurgulayan Gömleksiz, pilot uygulamaların yapılıp sonuçları alındıktan sonra sistemin işlerlik kazanması gerektiğini bildirdi. Ders programının 6 aylık zaman diliminde hazırlandığını vurgulayan Gömleksiz, bu nedenle sistemin sağlıklı sonuçlar doğurmayacağını kaydetti. İZMİR Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim yılı başında yayımladığı ‘‘Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’’yle öğrencilere toplumsal hizmet zorunluluğu getirmesi tartışmalara neden oldu. İzmir Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan’ın konu hakkında bilgisi olmadığını söylediği program, İzmir’de birçok okulda eksiklere karşın sürüyor. 20052006 eğitim öğretim yılı başında, ilk ve ortaöğretim kurumlarına gönderilen yönetmelikte öğrencilerin, güven ve sorumluluk duygusu geliştirmeleri amacıyla belli bir süre huzurevlerinde, Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde çalıştırılmaları öngörüldü. Ancak teknik altyapısı hazır olmayan uygulamada aksaklıklar yaşandığı bildiriliyor. Her dönem başına öğrencilerin 25 saat programı uygulamak zorunda olduğu, sonuçların öğrencilerin karnelerine de yansıyacağı belirtiliyor. ‘25 SAAT ÇALIŞTIRILAMAZ’ EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, çocukların tek görevinin öğrencilik olduğunu belirterek ‘‘okul ve çevresini güzelleştirme, bakım ve onarımı, huzurevlerinde çalışma’’ gi bi uygulamaların angaryaya girdiğini söyledi. Dinçer, ‘‘Devlet kamu hizmetinden elini çekerken çocukların bu tarz kamu kuruluşlarında çalıştırılması da çok anlamlı değil. Meslek lisesi öğrencisi kendi alanındaki bir yerde staj yapabilir. Ama normal lisedeki birinin çocuk bakım evinde 25 saat çalıştırılması doğru değil’’ dedi. Eğitim Sen 6 No’lu Şube Başkanı Adil Serim de yönetmelikte yer alan ‘‘okul bakımı onarımı’’ maddesinin yönetimlerce kullanılabileceğini ve çocuklara temizlik yaptırılabileceğini söyledi. Yönetmeliğin uygulamasının zor olduğunu belirten birçok öğretmen de durumdan rahatsız. Çocuk hakları seminerleri ? Eğitim Servisi Yüksek Öğrenimde Rehberliği Tanıtma ve Rehber Yetiştirme Vakfı (YÖRET), İstanbul’daki okullarda düzenlediği ‘‘Çocuk Hakları’’ seminerleriyle, çocuk hakları ve yasal uygulamalar konusunda bilinç uyandırmayı hedefliyor. Milli Eğitim Müdürlüğü ve YÖRET Vakfı işbirliğiyle düzenlenen ve İstanbul genelini kapsayan seminerlerin ikincisi, 27 Şubat Pazartesi günü Özel Çevre Okulları’nda yapılacak. ‘‘Çocuk hakları’’ konulu seminerlerde, aile, okul yönetimi, öğretmen ve psikolojik danışmanlardan oluşan küçük gruplarla çalışmalar yapılacak. Bu kapsamda yapılan etkinliklerle, yetişkinlerin yeniden çocukluk günlerine dönmeleri sağlanarak ‘‘çocuk ve çocukluk’’ kavramları masaya yatırılacak. Geçen yıl aralık ayında Eskişehir’de gerçekleştirilen, ‘‘Eğitim Programları ve Öğretim Alanı Profesörler Kurulu İlköğretim 15. Sınıfları Öğretim Programları Değerlendirme Toplantısı’’nın sonuç bildirgesine imza atanlardan Prof. Dr. Müfit Gömleksiz de uygulama nedeniyle sıkıntıların daha da artacağı uyarısında bulundu. Programın düzenlenmesinde daha önceki deneyimlerin hiçe sayıldığı belirten Gömleksiz, ‘‘Programın hazırlanma aşamasında ilköğretim alanındaki daha önce gerçekleştirilen program geliştirme çabalarının dikkate alınmaması, bu programın siyasi REKTÖRLER KOMİTESİ TOPLANDI İELEV KARİKATÜR YARIŞMASI Rektörler öğrencilerin sorunlarını dinledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ulusal Öğrenci Konseyi üyesi öğrenciler, sorunlarını ilk kez rektörler önünde dile getirdiler. Rektörler Komitesi, YÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç; Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) toplantısı da Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü ve Kurul Başkanı Prof. Emin Alıcı başkanlığında dün YÖK’te gerçekleştirildi. Rektörler Komitesi toplantısına, ilk kez Ulusal Öğrenci Konseyi’ni oluşturan temsilciler de katılarak hem rektörlerle tanıştılar hem de sorunlarını anlattılar. Çalışma programları hakkında bilgi veren öğrencilerin, yurtiçinde ve yurtdışındaki toplantılar sırasında ekonomik sorunlarla karşılaştıklarını dile getirdikleri ve çözüm bulunmasını istedikleri belirtildi. Öte yandan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Yücel Aşkın, aylardan sonra ilk kez Rektörler Komitesi ve ÜAK toplantılarına katılarak meslektaşlarıyla bir araya geldi. ‘Geleneklerimiz ve Avrupa Birliği’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı (İELEV), ‘‘Geleneklerimiz ve Avrupa Birliği (AB)’’ konulu ikinci karikatür yarışmasını düzenliyor. Katılımcılar başvurularını 2 Mayıs tarihine dek, Türkocağı Caddesi No: 4 Cağaloğlu adresine teslim edebilecek. Okulun karikatür kulübünün düzenlediği yarışmada, ‘‘Bugünün gençleri, yarının büyükleri öğrencilerimiz AB hakkında ne düşünüyorlar?’’, ‘‘AB sürecinde geleneklerimiz, göreneklerimizin nasıl etkileneceğini düşünüyorsunuz?’’ gibi konular ele alınacak. İlköğretim ve lise öğrencilerinin katılabileceği yarışmada karikatürlerin 25x35 cm. ölçülerinde kâğıda renkli veya siyahbeyaz çizilmiş olması, karikatür üstünde fosforlu kalem ve çıkartmaların olmaması isteniyor. Karikatürlerin mürekkepli kalemle bitirilmesi gerekiyor. Yarışmada fotoğraf makinesi, CD ve kasetçalar ile karikatür albümleri ödülleri verilecek. VEFAT Sevgili yeğenlerim Metin ve Emre Yılmaz’ın anneleri, Ziya Yılmaz’ın 50 yıllık eşi, Havva Yılmaz’ı kaybettik. Cenazesi 21 Şubat 2006 günü (bugün) Üsküdar, Selimiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Taşdelen Beldesi, Sultançiftliği Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Sevenlerine duyurulur. Aile adına: Fatma Esin (Yılmaz) CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle