Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2006 SALI 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr YÖNETİME ELEŞTİRİ Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy, 1 ay gecikmeli kabul edildiği Başbakanlık’ta yarım saat bekletildi Zirveden zoraki destek çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin tüm itirazlarına karşın yeniden seçilen Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’u 1 ay gecikmeli olarak dün makamında kabul etti. Erdoğan, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in de katıldığı görüşme için Ulusoy’u yaklaşık yarım saat bekletti. Başbakanlık Merkez Bina’da 35 dakika süren kabulden sonra çıkışta bir açıklama yapan Haluk Ulusoy, Türkiye’ye, İsviçre maçı sonrası yaşananlar nedeniyle FIFA tarafından verilen cezanın kaldırılmasıyla ilgili hukuki süreçte Başbakan Erdoğan’ın kendilerine her türlü desteği vereceğini söylediğini dile getirdi. 19 Ocak’ta yapılan Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu’nda 3. kez başkanlığa seçilmesi nedeniyle nezaket ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade eden Ulusoy, ‘‘Sayın Başbakanımıza göreve geldiğimizden bu yana neler yaptığımızı anlattık. FIFA tarafından verilen ceza nedeniyle bundan sonra yaşanacak olan hukuki süreçte Tahkim Kurulu ve Uluslararası Spor Mahkemesi (CAS) için neler yapacağımız konusunda bilgi verdik. Bu G.Saray esprisi Ulusoy, başlama saati 10.30 olarak açıklanan görüşmenin geç başlamasıyla ilgili olarak ‘‘1520 dakika gecikme oldu. Başbakanımız devletimizin o kadar büyük işleriyle uğraşıyor ki, biz 3 saat de 5 saat de bekleriz. Gayet normal’’ dedi. yolda yardımlarını talep ettik’’ dedi. Ulusoy, FIFA tarafından verilen cezanın kaldırılması ya da hafifletilmesi konusunda göreve geldiklerinden hemen sonra çalışma başlattıklarını ve bu nedenle Başbakan ile yapılması planlanan bu görüşmenin geciktiğini belirterek, ‘‘Göreve geldiğimizin ikinci günü Türkiyeİsviçre maçı sonrasında yaşananlar için Avrupa’ya gittik ve bu da tam 16 gün sürdü. Seçim süreci ya da seçim sonrası nedeniyle bu kabulün gecikmesi diye bir şey yok. Kamu kurumu Futbol Federasyonu ile Sayın Başbakanımız arasında bir gerginlik olabilir mi? Böyle bir gerginlik hiçbir zaman olmayacak’’ diye konuştu. Bu arada Haluk Ulusoy, İngiltere Beşiktaş’ta muhalefet ayaklandı Spor Servisi Beşiktaş’ta muhalefetin önde gelen isimleri yönetimi topa tuttu. Erol Kaynar, ‘‘Sürekli olarak hedef saptırıp, başkalarını suçlu gösteriyorlar. Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık’’ derken, Fikret Orman ise ‘‘Yönetimin istifa etmesi gerekli. Fulya’nın gelirinin kırdırılması, kulübün kaynaklarıyla üyelikler Beşiktaş’a ihanettir’’ ifadelerini kullandı. Beşiktaş’ın çok kötü bir durumda olduğunu vurgulayan Kaynar, ‘‘Yönetim sürekli birlikberaberlik mesajı veriyor. Uygulamada ise tam tersi söz konusu. Bu yönetim anlayışıyla Beşiktaş’ın kurtulması zor. Kulüp bir siyasi parti gibi. Herkes kongreye yönelik oy hesaplarına göre değerlendiriliyor. Mali kongre öncesi raporların hâlâ üyelere gönderilmemiş olması ilginç. Her zaman 1520 gün önceden üyelere iletilirdi’’ dedi. Fikret Orman ise, yönetimin istifa etmesi gerektiğini belirterek, ‘‘Fulya’nın gelirinin kırdırılmasına karşıyız. 2010’a kadar bütün gelirler kullanılmış vaziyette. Ayrıca, kulübün parasıyla kongre üyesi yapılan insanlar konusu var. Bu işleri kulübün kaynakları ile yaparsanız olmaz. Buna ben ya da bir başkası da yol verirse Beşiktaş’a büyük ihanet etmiş olur’’diye konuştu. Bakan Şahin, Sportoto ve İddaa kuruluşlarından gelen gelirlerden kulüplerin iyi bir seviyeye ulaştığını söylerken, Haluk Ulusoy ‘‘Kulüplerin en büyük gelir kaynakları bu ve naklen yayın gelirleri’’ dedi. Bu kez de Başbakan’ın devreye girerek ‘‘Kulüplerin düzelmiş hali bu mu? Bazı kulüpler transfer taksitlerini dahi ödeyemiyor’’ şeklinde konuşup, G.Saray’ı ima etmesi gülüşmelere neden oldu. Futbol Federasyonu Başkanı’yla görüşmek üzere bu ülkeye gitti. Ulusoy İsviçre maçında yaşananların talihsizlik olduğunu ve geçmişte olduğu gibi lobi faaliyetlerini en yüksekte tutmak zorunda olduklarını da söyledi. Disiplin Kurulu üyesi Kazmaz, Kerem olayının bir reform olduğunu söyledi Ünal’a veryansın Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu tarafından, Beşiktaş Belediyesi ile bir türlü anlaşmaya varamadığı Fulya Süleyman Seba projesiyle ilgili yapılan açıklamada Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal eleştirilerek, ‘‘Beşiktaş Belediye Başkanı’nın yasal olmayan tutumunun, Beşiktaş Kulübü iç politikalarında taraf olmasından başka bir şekilde açıklanması zordur. Bu kulübün ve Beşiktaşlı seçmenlerin sayesinde bu mevkilere yükseldiğini ve Beşiktaşlılara karşı sorumluklarını bir kez daha hatırlatırız’’ denildi. Futbolda artık hukuk var VEYSEL BALKAYA Remzi Kazmaz TFF Disiplin Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi Remzi Kazmaz, Samsunsporlu Kerem’in gördüğü kırmızı kartın cezasının affa uğramasının Türk futbolunda reform niteliğinde bir karar olduğunu söyledi. Avukat Remzi Kazmaz, SamsunsporFenerbahçe maçında Nobre’nin hakem Serdar Tatlı’yı aldatması sonucu kaleci Kerem’in kırmızı kart görmesi üzerine FIFA Hakem Komitesi’ne başvuran TFF Disiplin Kurulu, cezayı kaldırmasını, Türkiye’nin AB uyum sürecine uygun bir de ğişiklik olduğunu belirtti. Kerem’in tüm kamuoyu tarafından haklı görüldüğüne dikkat çeken Kazmaz, ‘‘Kerem olayı gündeme geldiğinde spor kamuoyu futbolcunun haklılığı konusunda ortak bir zeminde birleşmişti. Burada bize düşen görev de bu hak mahrumiyetini ortadan kaldırmaktı. Biz de FIFA ve UEFA nezlinde gerekli başvuruları yaparak haksızlığı ortadan kaldırdık. Bu karar Türk futbolunda reform niteliğindedir’’ diye konuştu. Türkiye’nin AB yolunda nasıl Kopenhag kriterlerine uyuyorsa futbol olarak da gerekli sosyal değişiklikleri yapması gerektiğini vurgulayan Kazmaz, TFF’de bulunan yasal boşlukların da doldurulması gerektiğini ve UEFA kriterlerine uygun hareket edilmesi gerektiğini kaydetti. Bu karara bazı kesimlerin tepki gösterdiğini de dile getiren Kazmaz, hakemlerin verdiği kararların daha çok tartışılacağı konusunda bir ge lişme yaşanmayacağını belirterek şunları söyledi: ‘‘Bu olayda hakemlerin verdiği kararların ilerleyen günlerde daha çok tartışılacağı şeklinde bir görüş ortaya atıldı. Hakemler de buna tepki gösterdi. Futbol yasası hakemlerin verdiği kararların kesin olduğundan bahseder. Ancak bu olaydaki haksızlık konusunda tüm kamuoyu ortak bir görüşte, Kerem’in mağdur durumda olduğu konusunda birleşti. Buna benzer durumlarla karşılaşınırsa aynı karar yeniden alınabilir. Böylelikle dünya futbolu standartlarına ulaşabiliriz’’. Demirlek derbiye yakın Spor Servisi Turkcell Süper Ligi’nde gözler hafta sonu yapılacak F. BahçeBeşiktaş derbisine çevrilirken, karşılaşmanın hakeminin kim olacağı konusunda da çeşitli isimler kulislerde konuşuluyor. İlk olarak adı ön plana çıkan Cüneyt Çakır’ın Portekiz’e davet edilmesi ibreyi şu an için Bülent Demirlek’e çevirmiş durumda. Eşitlik ilkesi Disiplin Kurulu olarak Anadolu takımlarının büyük kulüpler karşısında mağdur edilmeyeceğini, alınan kararlarda takımların künyelerine bakılmadığını kaydeden Kazmaz, eşitlik ilkesi çerçevesinde hareket edildiğini sözlerine ekledi. GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR FB Sermaye Devrimi 3 Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve ekibi, göreve geldiği günden bu yana SarıLacivertli takım için pek çok tesisin altına imza attı. Bunların Fenerbahçe için olumlu ve olumsuz yanlarını sıralamadan önce, isterseniz neler olduklarına başlıklar halinde bir göz atalım... Atletizm Tartan Pist, Basketbol Salonu, Basketbol ve Voleybol Salonu Arası Kondisyon Merkezi, Basketbol İdari Binası, Dereağzı Sporcular Lokali, Boks Salonu, Masatenisi Şubesi, Kürek Kondisyon Merkezi ve Kürek Şubesi Salonu, Sapanca Kürek Şube Tesisleri, Dereağzı İdari Binanın Yenilenmesi, 3 Adet Çim Saha, Altyapı Eğitim Salonu, Halı Saha, Yüksek Divan Kurulu Binası, Samandıra Tesisleri, Fenerbahçe Samandıra Sporcu Sağlık ve Kondisyon Merkezi, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı, Şükrü Saracoğlu Stadı’nın Kale Arkaları ve Maraton Tribünlerinin Yeniden Yapılanması, Fenerbahçe Televizyonu, Fenerbahçe Dergisi, Fenerium Mağazalar Zinciri, Fenerbahçe Koleji’nin Teslim Alınması ve Binasının Yenilenmesi, Sportif Amaçlı Yüzme Havuzunun Kapanması ve yeni tam olimpik havuzun yapılması, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri, Üyeler İçin Kullanım Amaçlı Yüzme Havuzu, Yelken Şubesi Spor Tesisleri, Rıhtım ve Mendirek, Todori. Bu dönemde önsözleşmesi ve tahsisi yapılan Kenan Evren Lisesi’nin yerine yapılacak spor ve kültür merkezi ise şu an için beklemede. Evet, Aziz Yıldırım Fenerbahçe’de kendi felsefesini başarı ile uyguladı. İyi bir kapitalist. Değil rakipleri, dünyayı dahi imrendirecek eserler verdi. Bunlara ulaşmak için hiçbir engel tanımadı. En yakın arkadaşlarını bile ekarte etti. Yıldırım’ın felsefesinde, arkadaşlıkvefa gibi birtakım nostaljik kavramlar pek de yer almıyor. Böyle bir ideolojide insan faktörü ikinci derecede kalıyor. Önemli olan, başarı kazanıp sermayeyi arttırmak. Fenerbahçe, iyiden iyiye büyüdü. Ama buna toplumsallaştı diyemeyiz. Bir anlamda burjuvalaştı. Logosundan ve tüzüğünden ‘‘sosyal’’ sözcüğünü bile kaldırdı... Yıldırım bu sözcükten pek hoşlanmıyor gibi... Fenerbahçe’ye cumhuriyet dedik. Halkı Fenerbahçe’ye çekmek için birkaç arkadaşla birlikte Taraftarlar Derneği’ni kurduk. İlk derneği Yalova’da ben açıp ilk konuşmayı ben yaptım. Anadolu insanlarının yoksul olduklarını biliyorduk. Giriş aidatlarının düşük tutulması için de yıllarca mücadele verdik. Ama başarılı olamadık. Aksine, giriş aidatı bugün 10 milyar... Üç yabancı dil bilen üniversite mezunları, doçentler, profesörler, bir milyarın altında para alıyorlar... Nasıl girecekler Fenerbahçe’ye? Nasıl bir toplumsallaşmadır bu?... Böyle olunca da kentlerin burjuva sınıfına dahil olan kimseleri, Fenerbahçe’ye üye olmaya başladılar. Bugün, Fenerbahçe’nin 12 bin üyesi var diye gururlanıyoruz. Eğer bizim düşündüklerimiz gerçekleşseydi, bugün 12 bin değil, 12 milyon kişi olurdu. Tabii, bunların seçme ve seçilme hakkı da olurdu. Biz bunlarla uğraşırken üstelik de ‘‘Doğu Grubu’’, ‘‘Komünistler’’ diye suçlandık!.. Fenerbahçe’nin yaptığı bu görkemli yapıtların temellerinde, bizim terimiz de kanımız da olsa, içinde yaşayabilme olanaklarımız yok. Çoğumuz artık bunları uzaktan izliyoruz. Tıpkı Dubai’de 100 katlı büyük yapıtları, dışarıdan izleyebilen çöl arapları gibiyiz. Sonuç olarak; bizler için değişen bir şey yok. Eskiden halk, grupların kolu altındaydı. Şimdi ise sermayenin kolu altında. O zaman da özgürlükleri yoktu, şimdi de... Fenerbahçe’yi ülke gerçeklerinden soyutlayamayız. Alman teknik direktörün rahatsızlığı takıma da yansımış durumda NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN F.Bahçe’yi de ‘hasta’ etti HİLMİ TÜRKAY F.Bahçe, yatıp kalksın, G.Saray’a duacı olsun. F.Bahçe kaybederken, G.Sarayda kazanamıyor. SarıKırmızılılar için ‘şans’ birkaç kez kapıyı çalsa da bunu değerlendiremediler. Böyle olunca zirvede değişiklik yok. Sadece 4 olan puan farkı üçe indi hepsi o kadar.F.Bahçe tarafında işlerin iyi gitmediği kesin. Bir hafta boyunca ‘hasta’ olan Daum, Ankara’da kulübede oturdu kaldı. Suratı çok asıktı, oyuna en ufak bir müdahalesi olmadı. Futbolcular sahada ruhsuzdu. Elma ile Armut Oldum olası her şeyi birbirine karıştıran, sapla samanı aynı torbaya koyan ve bunu da bir maharetmiş gibi savunanlardan oluşan bir toplumuz. Mantık, sağduyu bir yana tamamen egomuzu tatmin etmek için her fırsatı değerlendirenlerimiz futbolda giderek çoğalıyor. Son örneklerden birisidir NobreKerem mücadelesi. Samsunspor kalecisi Kerem hiç dokunmadığı halde Nobre’nin yere düşmesine hakem Serdar Tatlı hem penaltı vermiş hem de Kerem’e kırmızı kart göstermişti. Medya ayağa kalktı, hakem Serdar Tatlı hata yaptığını kabul ederek sözle özür diledi. Yani özrün herhangi bir belgesi yok. Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu, Tatlı’nın özür dilemesini medyadan öğrenip alelacele Kerem’e ceza vermediğini açıkladı. Bu af, adaletin yerine gelmesi açısından ne denli doğru ise hukuk açısından da o denli yanlış. Hukukta emsal teşkil edecek bir durum ortaya çıktı. Gelelim oyunun ikinci perdesine; Kerem’in kırmızı kart gördükten sonra hakeme ve dördüncü hakeme yaptığı hareketlere ne buyurulur. Penaltının olmadığını gören gözler, rapor yazan görevliler ve yorum yapan kalemler Kerem’in davranışlarını onayladılar mı, hık mık... Kerem’in kırmızı kartına af yerinde bir karar olsa da dördüncü hakeme karşı davranışı nedeniyle disipline gitmemesi yanlış. Ama biz sapla samanı karıştırır, elma ile armudu istersek toplarız, istersek çıkarırız, ama hukuk bir gün çarparsa kimse üzülmesin... Futbolumuzda bu bir başlangıç ama arkası gelecek, mutlaka gelecek. Çünkü hatasız bir hakem ve hakemin hata yapmadığı bir maç gösteremezsiniz. O zaman al başına dert, ‘‘şaibe lafları, kayırma iddiaları, ipe sapa gelmez senaryolar’’la futbolun başı, liglerin sonu yaklaştıkça daha da ağrıyacak. Gaziantep maçında Trabzonspor kalecisi Veysel’in Gaziantepsporlu Veysel’e yaptığı faul, medyada oybirliği ile penaltı olarak tescil edilmesine karşın hakem Erol Ersoy’un pozisyonu es geçmesine ne demeli. Ersoy mutlaka maçtan sonra pozisyonu görmüş ve penaltı olduğuna inanmıştır da neden Serdar Tatlı gibi özür dilememiştir? Çünkü medyanın F.Bahçe’ye bakışı ile Trabzonspor’a ve Gaziantep’e bakışı farklıdır. Gaziantepspor, durum 10 iken verilmeyen penaltıdan mağdur olmuşsa buna kim yanıt verecek? Burada gasp edilmiş bir hakkı kim teslim edecek? Medyanın değerli kalemleri neden Gaziantepspor adına adaletten yana değil. Serdar Tatlı Urfalı bir babayiğit.. özür dilemekle hatasını kabul eden bir hakem olarak medeni cesaret gösterdi, ama onun bu cesareti ne yazık ki senaristlerle dolu futbolumuzda çok kötüye de kullanılacak. Serdar Tatlı’nın fairplay anlayışını kavrayabilen kaç kişi var dersiniz?.. EPosta: ayucelman?yahoo.com Faks: (212) 5138595 ? Fenerbahçe’de işlerin iyi gitmediği kesin. Bir hafta boyunca ‘hasta’ olan Alman çalıştırıcı, Ankara’da kulübede oturdu kaldı. Oyuna en ufak bir müdahalesi olmadı. Rakip takıma baktığımızda her birinin forması çamur olmuştu. F.Bahçelilerin ki ise tam tersine pırıl pırıl. SarıLacivertlilerde canla başla çalışan bir tek Tuncay Şanlı vardı. Ama gelgelelim ilk yarı sonunda Daum, kendisini oyundan aldı.Tuncay sakatlık mı geçirmişti acaba? Sorup, soruşturuldu, sakatlığı yoktu ... Herkes gibi o da şaşırmıştı bu işe. Çünkü Tuncay, bu takımda belki de en son sahadan çıkan adam olurdu. Daum’dan açıklama: ‘‘Performası kötüydü!’’ Sonra Appiah... O da oyundan çıkarken kendince kulübeye bir şeyler söyleyip durdu. Luciano ve Anelka inanılmaz goller kaçırdı, Alex konu mankeni gibiydi... Nobre’ye gelince; artık zarar veriyor, ciddi ciddi düşse de hakemler düdüklerini çalmıyor, çalmayacaklar da... Futbolcuların her birinde büyük bir umursamazlık söz konusu. Sanki bıkmış gibiler. Semih oyuna girdi, hareket geldi, Brezilyalılar nedense kendilerini artık sıkmıyorlar. Nobre kulübeye çekilip bir süre AnelkaSemih oynatılabilir, Zafer Biryol’dan da faydalanılabilir. Unutulmasın bu adam Konyaspor’dayken gol kralı olmuştu. Madem oynamayacaktı, o zaman Konya’dan neden alındı. Takımın eski havası yok, bunu yakalamakta bu saatten sonra çok zor. Beşiktaş bir dönüm maçı, kazanılırsa bir süre işler yine iyi gider, aksi durumda Daum Efendi’ye güle güle... Gözden çıkarıldı çıkarılacak, gün sayanları olduğunu da biliyoruz. Kötü futbola devam Herkesle konuşup tartıştığımızda takımın oynadığı kötü futbol ön plana çıkıyor. Bir gün de insan bu takıma iyi futbol oynatmaz mı? Bugün Anadolu takımları arasında F.Bahçe’den kat kat üstün futbol oynayanlar var. Büyük keyifle izliyoruz onları. Ama F.Bahçe’de bu keyfi tadamıyoruz. G.Antep, F.Bahçe’yi Saracoğlu’nda yendi. Yine Rize, İstanbul’da berabere kaldı; deplasmanda Ankaraspor maçı kaybedildi. F.Bahçe’nin rakiplerinin hocalarının maç öncesi görüşlerini duyduğumuzda hepsi rahat ‘yeneriz’ ifadesini kullanıyorlar. Ve öyle de oluyor. F.Bahçe’yi herkes çözdü. Sarı Lacivertliler daha önce (Daum gelene kadar), rakiplerin korkulu rüyasıydı, ama şimdi öyle değil. Hiç kimse F.Bahçe’yi gözünde büyütmüyor, çıkıp aslanlar gibi mücadele ediyor, kazananı da oluyor, berabere kalanı da. Neden bu duruma gelindi, eğer bir suçlu aranıyorsa o da her defasında gitmek istediğini söyleyen teknik direktör Daum’dan başkası değildir. Alman teknik adama eleştiriler her geçen gün artıyor. ÖZDEMİR: BİZ DE TARAFTAR İSTEMİYORUZ F .Bahçe Kulübü İkinci Başkanı Nihat Özdemir, ligin ilk yarısında İnönü Stadı’ndaki maça kendi seyircilerinin alınmadığını belirterek, ‘‘İlk maça, alınan karar gereği taraftarımız gelmemişti. Eğer eşitlik ilkesi varsa, Beşiktaş seyircisi de bizim stadımıza gelmemeli’’ dedi. CUMHURİYET 18 K