20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B B B B B B B B PB 24 24 27 26 29 29 32 28 22 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y B B B Y B 22 22 20 19 23 23 20 20 31 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB Y PB PB Y Y Y Y 29 30 30 30 30 31 23 21 15 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Akdeniz’in doğusu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun kuzeyi ile Ordu, Tokat, Sıvas ve Gaziantep çevreleri aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerde az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı batıda artarken, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 12 15 15 17 17 15 15 19 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB B B PB B Y 20 27 24 26 28 26 26 27 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B B B Y Y Y B Y 14 29 16 34 22 27 18 30 29 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt bu görüşleri masa başında uydurmadılar herhalde. Laik rejim karşıtı devlet ve ülke içindeki gelişmelerden, hiç kuşku yok, irtica tehlikesi yokkk diye New York yollarında bas bas bağıran RTE kadar bilgi sahibidirler. Elbet RTE’den de onun yoluna baş koyan kadrodan da bir noktada ayrılıyorlar. Bu ülkede Cumhuriyet’in kuruluşundan beri izlenen irtica hareketlerinin son yıllarda gelişme gösterdiğini açık yüreklilikle söylüyorlar. Son dört yılda irticaın gelişmesine, serpilmesine göz yuman ve laikliğin içini boşaltmayı İslamcıl inançlarına uygun bir görev bilen bu iktidar, devletin en üst düzeyinden gelen bütün uyarılara karşın vurdumduymaz tavrını sürdürüyor. Bir not olarak yazalım: Üç kuvvet komutanı konuştu, ama askersel literatürde adı daima Kara, Deniz, Hava’nın yanı sıra geçen Jandarma’nın son komutanı Orgeneral Işık Koşaner’den hâlâ ses yok. Bu görevden önce Hilmi Özkök’ün Genelkurmay İkinci Başkanı olarak yardımcılığı görevini sürdürürken bir gazeteciye, Anayasa’nın ilk üç maddesi dışında türbanlı kafaların Çankaya’ya çıkmasının kendilerini (TSK’nin aksi tutumuna karşın) ilgilendirmediğini söylemiş, Genelkurmay Başkanı’nı da ikinci başkanının gayet açık olan sözlerinin yanlış anlaşıldığını açıklamak zorunda bırakmıştı. ??? New York’a beraberinde götürdüğü yazar çizer gazete yönetmenlerinin aktardığı bilgileri kimi gazeteler sayfalara sığdıramadı. Fakat nedense Cumhurbaşkanı Sezer’in son konuşmasına aynı duyarlılığı göstermeyenler az değil. Sayın Sezer’in laik cumhuriyeti korumak için özgürlüklerin kısıtlanabileceği yolundaki sözlerini, irticaın geliştiğini irdeleyen vurgulamaları örtülemek için kullandılar. Oysa Cumhurbaşkanı Sezer, yerden göğe kadar haklı bu sözüyle dini kısıtlamayı değil, dini siyasal sömürülerine alet edenleri önleyecek kısıtlamaları dile getiriyor. Ancak Sezer’in Atatürkçü aydın kafasını; din sömürücülerinin yarattığı karanlık dehlizlerin arşivlerinde yaşayan İslamcı bunaklar anlayamaz elbette, onun gibi düşünmeleri de beklenemez! ??? RTE’nin laiklik, irtica, köktendincilik üzerinde ne diyeceği belli. Laik cumhuriyetini İslamcı cumhuriyetine dönüştürmenin zamanı geldiğini yazan, yazdıkları açığa çıkınca sözlerinin arkasında durduğunu açıklayan Ömer Dinçer’i, Başbakanlık Müsteşarlığı gibi devletin girdisini çıktısını bilen, atamalarda kadrolaşmada başrol oynayan çok önemli bir koltuğa oturtup savunan bir başbakan daha önceleri ne söylediyse onu söyleyecek. RTE de; gerçi söyleyeceklerini hukuksal yollardan geçerek, demagojik bir tavırla, irtica gibi devleti tehdit eden bir tehlikenin ‘‘Kanunlarımızda irtica suçu diye bir suç yok’’ diye kapatmaya, üstelik irticai gelişmeleri ve sözcüğünü ‘‘siyasi bir terminoloji’’ diye yutturmaya çalışan Adalet Bakanı, hükümet sözcüsü Cemil Çiçek gibi düşünüyor olmalı. Cumhurbaşkanını, kuvvet komutanlarını, laik rejim üzerine kaygılarını dile getirenleri ‘‘Sizin irtica kabul ettiğinizi özgürlük olarak kabul edenler var’’ diye yorumlayan Çiçek, herhalde, kendilerini, bu hükümetin durumunu ve tutumunu açıklamaya çalışıyor. Bu iktidar rejimi yozlaştıran gerçeklere karşı, laikliğe karşı davranışlarını, irtica yoktur diyerek örtmeye çabalıyor. Olli Rehn sert çıkacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt’ın AB’nin Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretschmer’in tutumunu ağır bir biçimde eleştirmesi, AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn’in temaslarını da etkileyecek. AB ülkelerinin büyükelçilerinin bugün Rehn ile bir araya gelerek Büyükanıt’ın açıklamalarına ilişkin bilgi sunacakları öğrenildi. Rehn’in de ordunun Türkiye’deki rolü konusunda eleştirel açıklamalarda bulunacağı bildirildi. Bugün Ankara’da temaslarda bulunması planlanan Rehn, dört günlük ziyareti sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile bir araya gelecek. Rehn, TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM Dışişleri Komisyonu ile AB Uyum Komisyonu Başkan ve üyeleriyle de bir araya gelecek. Olli Rehn’in, Avrupa Komisyonu’nca 8 Kasım’da yıllık İlerleme Raporu’nun yayımlanmasından önce gerçekletireceği ziyarette Org. Büyükanıt’ın uyarılarına yanıt vereceği belirtiliyor. Bu kapsamda Türkiye’deki AB ülkelerinin büyükelçilerinin bugün Rehn ile bir araya geleceği Büyükanıt’ın eleştirilerine verilecek yanıt konusunda görüş alışverişinde bulunulacağı öğrenildi. Görüşmenin ardından Rehn’in ordunun Türkiye’deki rolüne ilişkin açıklamalarda bulunacağı belirtiliyor. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY İlk ders Prof. Şengör’den ? Baştarafı 1. Sayfada neltilen, hiçbir objektif dayanağı olmayan, bilimsel araştırmalardan yoksun saldırılar ve suçlamalar konusundaki görüşlerini ifade etti. Maslak’taki Harp Akademileri Komutanlığı’nda düzenlenen törene Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgene ral Faruk Cömert, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, askeri ve mülki erkân ile sivil müdavimler katıldı. Orgeneral Yaşar Büyükanıt, törenin sonunda yaptığı konuşmasına, ‘‘Bugün yapacağım konuşmayı son yıllarda sıkça gündeme getirilen sivilasker ilişkileri başta olmak üzere, güncel bazı konulardaki düşüncelerimi de si zinle paylaşmak için bir fırsat olarak kullanmak istiyorum. Bir açılış töreninde daha çok akademik konulara değinmek isterdim. Ancak son yıllarda, özellikle son günlerde gündeme getirilen konular, Silahlı Kuvvetler’in görüşlerini açıklamasını zorunlu hale getirmiştir’’ diye başladı. Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral Aydo ğan Babaoğlu’nun açılış konuşması ile başlayan törende Prof. Dr. Celal Şengör, ‘‘Atatürk ve Eğitim’’ konulu ilk dersi verdi. İlk dersin ardından Babaoğlu, Prof. Şengör’e şilt sundu. 10 televizyon kanalının canlı yayımladığı töreni, aralarında yabancı basın mensupları ile köşe yazarları ve medya yöneticilerinin de bulunduğu yaklaşık 150 basın mensubu izledi. Erdoğan’a göre tehdit yok ? Baştarafı 1. Sayfada kanı Paul Wolfowitz, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Erdoğan ve Gül’ün eşleri, çok sayıda öğrenci ve davetli katıldı. Erdoğan toplantıda, bir katılımcının, ‘‘Ordu her zaman laik devletin koruyucusu olmuştur. Radikal İslamcı yaklaşımlar nedeniyle daha az demokratik, daha asker kontrolünde yaklaşımlar konusunda ne diyeceksiniz? Bu tip yaklaşımlara karşı generaller ve sizler neler yapıyorsunuz, daha ılımlı ve dengeli yaklaşımlar olabilmesi için?’’ sorusuna şu karşılığı verdi: ‘‘Bunu herhalde başka bir ülke için soruyorsunuz... Her şeyden önce Türkiye, bu süreci yaşayan bir ülke değildir. Türkiye,AB süreci, Kopenhag kriterleri ile belli bir sürecin içine girmiştir ve bu süreç içerisinde atılması gereken adımlar neyse bu adımlar atılmıştır. Türkiye’de bir siyasi irade, sivil irade işbaşındadır. Bu sivil iradenin ve anayasada bütün kurumların tanımları yapılmıştır. Bu tanımlar neyse, herkes bu tanıma uygun olarak hareket etmek durumundadır. TSK de bu tanıma uygun olarak hareket etmek durumundadır. Bunun dışına çıkamaz.Aynı şekilde sivil irade, yine anayasada tanımlandığı şekilde görev tanımı neyse buna göre yapması gerekeni yapar ve TSK, Genelkurmay başbakana bağlı bir kurumdur. MGK aynı şekilde ABKopenhag siyasi kriterleri sürecinde, daha önce askerdi ama şimdi AB süreciyle ilgili yeni yapılanmayla şu anda sivil. Bu konularda bilginizin olmasında fayda var diye düşünüyorum.’’ Bir Yunan gazetecinin, ‘‘Tür slogan var: Bir şey değişir, her şey değişir! Bu slogan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kamuoyu ile paylaşmakta olduğu yaklaşımlar için de kullanılabilir! Ayrıntılara girmeden önce iki noktanın altını çizelim: 1 Medya konuşmaları daha çok sert mi yumuşak mı, gerekli miydi gereksiz miydi, diye tartışıyor. Bunun yerine içeriğini tartışmak Türkiye için daha yararlı olur, düşüncesindeyiz. 2 Konuşmalardan sonra borsanın düşüp düşmediği, bundan ne kadar etkilendiği hemen gündeme geliyor. Türkiye’nin ulusal çıkarlığını, güvenliğini, rejimini borsa panolarında tartmaktan vazgeçmek gerekiyor. Ülke bütünlüğü zaafa girince borsa yükselirse, iyi oldu mu diyeceğiz? ??? Birkaç yıldır askerleri de etkisi altına alan bir ‘‘tabu’’ vardı: Aman AB süreci yara almasın! Bu uğurda sineye çekilen konular yan yana dizilse, Anamur’dan Girne’ye yol olur! Askerlerin konuşmalarından anlıyoruz ki, AB tabusu yıkılmış! Bunun dengeli bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz. AB, Türkiye raporu hazırlarken endazesiz hareket edecek... Raporlarımıza her vekilden bir değişiklik önergesi çıkacak, bizi orta raporcusuna çevirecekler... Sonra biraz kantarın topuzu kaçmış deyip, düzeltir gibi yapacaklar ama, aynı anlama gelecek tümceler koyacaklar... Bir yetkili genişlemeyi durduralım diyecek, öteki Türkiye’yi almamız olanaksız demeye gelen demeçler verecek... Kendi içimizden uzmanlar kullanıp Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerini hiçe sayan araştırmalar yapılacak... Hiçbir şey demeyeceğiz. Neden? AB süreci zarar görmesin diye... AB tarafı ister zarar görsün ister görmesin ben bildiğimi yaparım, diyecek. Türkiye tarafı, aman Brüksel’i üzmeyelim diyecek. Bu süremezdi. Kaldı ki, komutanların konuşmaları AB ile kapıları kapatmaya yönelik değil, bir süreç olacaksa bunun sağlıklı, iki taraflı olmasını sağlamaya yönelik. ??? Askerlerin konuşmalarının olağan muhatabı, ülke yönetimidir. Bu konuda 180 derece zıt bir yaklaşım oluştu. Askerler koro halinde diyor ki: ‘‘İrtica vardır. Her türlü önlem alınmalıdır.’’ Başbakan diyor ki: ‘‘İrtica yoktur. Türkiye’de köktendinci tehditten söz edilemez.’’ Askerlerin konuşmalarında irtica tehdidi 3 noktada öne çıkıyordu: 1 Cumhuriyetin kuruluşundan beri gündemde olan tehdit. 2 1950’den sonra cesaret bulan yapılanma. 3 Son 20 yılda hızlanan süreç. Aslında irticayı şöyle özetlemek uygun düşer: Atatürk devrimlerini ve Cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışan hareketlerin toplamı. Bu anlamda AKP’lilerin ‘‘irtica yoktur’’ sözlerini şöyle yorumlamak gerekiyor: Aynaya bakıp konuşuyorlar! ankcum?cumhuriyet.com.tr Talih kuşundan aynı tarife ? Baştarafı 1. Sayfada dini de 2 milyon 759 bin 566 olarak belirledi. Özel çekilişte tam bilet 20 YTL, yarım bilet 10 YTL, çeyrek bilet ise 5 YTL’den satılacak. Yılbaşı çekilişinin büyük ikramiyesi olan 20 milyon YTL, satılan bilete çıkana kadar çekilişe devam edilecek. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak, bu yıl enflasyonun düşük seyretmesi, 20 milyon YTL’nin de hâlâ cazip bir ikramiye olması nedeniyle, büyük ikrami yeyi değiştirmediklerini söyledi. Bunun yerine dağıtılan ikramiye miktarında artırıma gittiklerini belirten Balak, şöyle konuştu: ‘‘Geçen yıl 2 milyon 656 bin 800 adet ikramiye dağıtmıştık. Bu yılbaşı çekilişinde ise toplam ikramiye adedi 2 milyon 759 bin 566’ya çıkacak. İkramiyeleri yeniden belirlerken, özellikle ara ikramiyeleri arttırdık. Bu şekilde daha çok kişiye ikramiye dağıtabileceğiz. Yılbaşında daha çok kişi ikramiye kazanacak.’’ TEMA TEMA VAKFI ÇELENK BAĞIŞ HATTI Vefat, nikâh, açılış gibi özel günlerde sevdikleriniz adına fidan diktirebilirsiniz. İstanbul Tel: 0 212 284 80 00 İzmir Tel: 0 232 464 58 68 Ankara Tel: 0 312 419 73 02 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı günlük sivil toplum gazetesi tarafsız haberleri, ilginç röportajları, araştırmaları, köşe yazıları ve ülke sorunlarını yansıtan raporlarıyla 10 yıldır okurlarıyla el ele... Tel: 0 212 511 94 94 Abone: 0 212 513 83 00 BİZİM GAZETE kiye’nin AB üyeliği bağlamında Kıbrıs’la ilgili bir adım atacak mısınız?’’ sorusunu yanıtlarken Erdoğan, Kıbrıs’la ilgili Annan Planı’na KKTC tarafının ‘‘Evet’’ dediğini ancak Rumların aynı yanıtı vermediğini anımsattı. AB üyesi ülkelerin de bu plana garantör ülke olarak Türkiye’nin destek vermesini istediğini anlatan Erdoğan, Kıbrıs Türkü’nün yüzde 65 ‘Evet’, Güney Kıbrıs’ın ise ‘Hayır’ demesine rağmen AB’ye üye kabul edildiğine dikkat çekti. Erdoğan, ‘‘Burada bir defa bir terslik var. Bu adaletsizliğin giderilmesi lazım. Çünkü 26 Nisan’da AB üyesi ülkeler dediler ki ‘Bir defa KKTC’nin bu bütünün içerisinde yapılan haksızlığın giderilmesi suretiyle bu sürece katılması gerekir, buraya davet edilmesi gerekir.’ Sayın Annan bunun neticesiyle alakalı raporunu hazırladı. Ancak 2.5 yıl oldu, BM Güvenlik Konseyi’nde bu raporla ilgili netice hâlâ verilmedi’’ dedi. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin gereken her şeyi yapmasına karşın, KKTC üzerindeki izolasyonların kaldırılmadığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Şimdi açık ve net kendi düşüncemizi söylüyoruz: KKTC üzerindeki izolasyonlar kaldırılmadığı sürece... KKTC’nin suçu ne? Terör ülkesi mi burası? Uyuşturucu trafiğinin olduğu bir ülke mi? Hayır. Bunların hiçbiri yok. Peki bunların hiçbiri olmadığı halde Kuzey Kıbrıs’a ticaret yasak. Uçakların indirilmesi yasak. Eğitim işbirliği yasak. Spor yasak. Şu yasak, bu yasak, her şey yasak. Bir kere bu izolasyonların kalkması lazım. Bunlar kalkmadığı sürece kimse bizden havaalanları ve limanların açılmasını beklemesin. Çünkü biz yapmamız gerekenlerin hepsini yaptık.AB müktesebatına uygun olarak da yaptık ve bundan sonra da yine adil olarak her türlü yaklaşımı yaparız.Ama bizden ayrımcı bir tutumla bazı şeyler beklenmemeli diyoruz. Üstelik biz Yunanistan’la hiçbir dönemde olmayan, şu anda barışçıl bir dönemi yaşıyoruz. Gerek dışişleri bakanım, gerekse şahsım, bizler kaç defa Yunanistan’a resmi ziyaret yaptık ama artık arkadaşım diyeceğim Sayın Kostas (Yunanistan Başbakanı Kostas Smitis) hâlâ resmi ziyaretin iadesini gerçekleştirmedi. Niye diye sorduğumuzda, içerideki durumları gösteriyorlar. Onun için siz gazeteci olarak, takipçisi olarak bu işi halledin.’’ Bir katılımcının, El Kaide gibi terör örgütlerinin El Cezire’den Müslüman dünyasına hitap ederken adaletsizlikten bahsettiğini belirterek ‘‘Küresel zorluklarda bu sorunları nasıl ele almalıyız’’ şeklindeki sorusunu Başbakan şöyle yanıtladı: ‘‘Tabii hangi kurumun legal, illegal olarak bu tür açıklama yapıp yapmadığı önemli değil. Ama burada bir tespit çok önemli. Yukarıdakiler ve aşağıdakiler... Veya imkânı çok iyi olanlar ve imkânsızlıklar içinde kıvrananlar. Özellikle elit bir takım oluşturma ve öbür tarafta da daha çok sosyalist literatürde yer alan ezilen ve sömürülen gibi yaklaşımları zaten tasvip etmemiz mümkün değil. Adalet derken, gelir dağılımındaki adaleti sağlamaktan bahsediyoruz. Yöneticilerin görevi bu. Çünkü adaleti tesis edersek o halkın sevgisini, muhabbetini kazanacaksınız. Adaleti tesis edemezseniz, o halk sizi o ma kamda tutmaya mecbur değil.’’ Erdoğan, bugün Batı’da İslam korkusu ve buna bağlı olarak gelişen yabancı düşmanlığının giderek güçlendiğini gördüklerini belirterek ‘‘Buna karşılık İslam dünyasında da haksızlığa uğradığı ve kuşatıldığı algısı ortaya çıkmıştır’’ dedi. Küresel barış ve adalet için herkesin çaba göstermesi gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, 11 Eylül sonrasında dünyada şiddet ve çatışma kültürünün daha salgın hale geldiğini söyledi. 20. yüzyıla girerken hedefin küresel barış olduğunu, ancak bugün dünyanın küresel terör tehdidi altında bulunduğunu belirten Erdoğan, karşılıklı sevgi, saygı eksikliği ve ciddi bir iletişim kopukluğunun olduğunu ve nerede yanlış yapıldığının ciddiyetle düşünülmesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, ‘‘İnançlar arası kutuplaşma, toplumsal adaletsizlik, bölgesel dengesizlikler, insan hakları ihlalleri , aşırılık, terorizm, kitle imha silahlarının yayılması, çevre kirliliği, açlık, fakirlik ve kötü yönetişim gibi birbiriyle bağlantılı sorunlarla ortak mücadelenin yollarını bulmalıyız. Artık küresel bir köyde yaşıyoruz. Bugün bu sorunların üstesinden gelebilmek, ancak küresel bir işbirliğiyle mümkündür’’ diye konuştu. Küresel barışın tesisi için paylaşımın da mutlaka adil şekilde olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, ‘‘En yukardakiler, en aşağıdakilerle makası daraltmadığı sürece, bu kin ve nefret devam edecektir. Barış ve adaleti sağlamakla yükümlü kurumlar, bu doğrultuda yeniden reforme edilmelidir, yeniden yapılandırılmalıdır. Demokrat değerleri küreselleştirmek zorundayız’’ dedi. TESEV:AB’yi etkileme amacımız yok ? Baştarafı 1. Sayfada ral’le aynı düşünmüyor olmamız da demokrasi açısından çok normal’’ dedi. Aytar, NTV’de katıldığı bir programda, raporun Türkçesinin haziran ayında İstanbul’da tanıtıldığını, bu tanıtıma pek çok kurumdan temsilcinin çağrıldığını söyledi. İngilizce çevirisinin ancak eylül ayında tamamlandığını belirten Volkan Aytar, ‘‘Raporun ilerleme raporunu etkilemesi gibi bir amacımız yoktu. Böyle bir amacımız olsa, zaten daha önce açıklamamız gerekirdi’’ dedi. Maddi hata eleştirile rine de karşı çıkan Aytar, raporda güvenlik konulularında Polis Akademisi hocaları tarafından hazırlanan yazılar olmasının son derece normal olduğunu belirtti. Aytar, ‘‘Ayrıca bu kitapta yazanların iddiaları, çalıştıkları kurumları bağlamaz’’ dedi. Aytar, TESEV’in finansmanı ile ilgili iddialar için de TESEV’in bağımsız bir vakıf olduğunu ileri sürdü ve Avrupa Birliği’ni kastederek ‘‘Vakfın birlikte çalıştığı kurum, Türkiye’nin büyükelçi düzeyinde temsil edildiği, hatta kendisini fonladığı bir kuruluştur’’ dedi. Sevgili Babamız, Gölköy Enstitüsü 1949 mezunu, Kastamonu ve Gaziantep Yetiştirme Yurtları Eski Müdürü MUSTAFA YANIKKAYA’yı (19211996) Ölümünün onuncu yılında özlemle ve sevgiyle anıyoruz. AİLESİ Muayene, Teşhis, Tedavi TÜRK KALP V AKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/İstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 İnternet: http://www.tkv.org.tr email: gen.sekreter?tkv.org.tr koordinator?tkv.org.tr CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle