11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K B K B PB PB PB PB K 3 2 4 1 5 6 7 3 3 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K 5 K 6 K 5 K 5 B 5 B 7 B 7 K 2 PB 10 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 13 PB 12 K 4 Y 10 Y 5 K 4 K 3 K 2 K 6 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Güneydoğu Anadolu ile Hatay ve Sıvas çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB 0 PB 2 PB 4 PB 3 PB 1 PB 2 K 4 PB 2 PB 6 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB PB PB Y PB K 5 2 7 3 2 1 12 10 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 8 Y 8 PB 18 K 3 B 2 K 0 K 7 PB 15 B 11 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada vazgeçecek ya da serden (pardon partiden). Asıl derdi bir başka; ya parti içindeki müzmin İslamcılar eşinin başı açık namaza durmasını soruna dönüştürür sevgili Başbakanını zor durumda bırakırlarsa... O zaman ne yapacak? Yandı gitti keten helvam! Cüneyd Zapsu başını iki eli arasına almış; terazinin bir kefesine partiden kopmayı, öte kefesine eşini boşamayı koymuş; Başbakanı ile derin konuştuktan sonra hangi kefenin ağır basacağına karar verme arifesinde. ??? Beyza Hanım bir tarikat üyesi mi, değil mi? Kadınerkek birlikte namaz kılanların “öncüsü” Ahmet Küre’nin kızı (mesleği bir Amerikan gemisinin casino bölümünde krupiyelik, Amerikalı eşi aynı geminin orkestrasında trompetçi) Ayşe Aydan Chrisholm, “Biz tarikat değil bir aileyiz” diyor. “Aile” ama, hayli ilginç (ve ama nasıl) bir “aile”. Aylardır Beyza Hanım ve arkadaşlarıyla cuma namazında ve fakat, dininin 1400 yıllık kurallarına sımsıkı bağlı olanları fena halde çarpan eylemlere imza atan bir aile. Dinci Vakit’e göre: “Amerikancı fitne Türkiye’de!” Cuma namazı müdavimlerinin pek çoğunun yaşamı Amerika ile bağlantılı. Örneğin Cüneyd Zapsu, çoğu zamanını ABD’de geçiriyor. Hanımı kuşkusuz Amerika’yı iyi tanıyor, oradaki dinsel faaliyetleri inceleme, izleme fırsatını değerlendirmiş olması elbette olası. ABD’de yaşamış Ayşe Hanım, Beyza Hanım.. ve Vakit’e bu manşeti ilham eden olaylar dikkate alınırsa.. hayli ilginç senaryolarla karşılaşmak olanaklı. Örneğin yüzyıllar öncesinin kurallarını bugünün, çağdaş dünya kurallarına, yaşamına uydurmak gibi... ??? Geçen yılın mart ayında ABD’de biri profesör iki kadın, erkek ve kadınlardan oluşan gruba cuma namazı kıldırıyor. Adı Esra Numani olan, “Amerikan İslamının geleneksel İslam anlayışına karşı en iyi alternatif olduğunu” savunuyor. “Aile” belki şöyle düşünüyor: “Küçük bir Amerika” olma yolundaki Türkiye'de bu “alternatif” neden savunulmasın? Ayşe Hanım ATV'de soruları yanıtlarken namazı caminin balkonunda bir köşede erkeklere karışmadan kıldıklarını söylüyor ama, Beyza Hanım'ı erkekler arasında ve önünde gösteren fotoğraf tam aksini kanıtlıyor. Din hocası Prof. Zekeriya Beyaz, kadınların erkekler arasında namaza durmasının sakıncasını açıkladı. “Kadın secdeye gelince...” dedi, arkasını getirmedi. Elbette secde halindeki kadının geride kalan biçimselliğinin arkasında duran erkekler üzerindeki etkisini anımsatıyor. ??? Tartışma giderek başka bir yöne kayıyor: Beyza Zapsu'nun da aralarında bulunduğu başı açık kadınların erkeklerle saf tutarak cuma namazı kılması acaba ABD'deki olayların uzantısı mı? Çünkü, bu soruyu kimileri Türkiye'deki karma namaz görüntülerinin “Amerika'daki İslamı Protestanlaştırma akımlarıyla aynı özellikleri taşıdığını” söyleyerek karşılıyor. Bir başka soru: Beyza Zapsu'nun açtığı yeni çığır RTE'ye dinde reform olanağını verir mi? Verebilir! Bugün suskun. Etrafı, gelişmeleri izliyor, parti içini kolluyor. Ama yarın? Ya klasik kuralları savunacak ya da.. seçim geliyor seçimmm. Camide ikinci sınıf vatandaşlıktan kurtaracak bir yol yöntem bularak.. kadınları cezbedebilir. Olmaz mı? Olur olur. Bal gibi olur. Üstelik dinde reform yapan siyasetçi diye anılacak! Bu fırsat kaçar mı? Zenginler Davos’ta yoksullar sokakta bir araya geldi Dış Haberler Servisi Venezüella’da yapılan Dünya Sosyal Forumu’nda serbest ticaretin alternatifleri tartışılırken yoksulluğun azaltılması için güçlü ülkelerin kararlı davranması istendi. Katılımcıların bazıları, Devlet Başkanı Hugo Chavez hükümetiyle diğer Latin Amerika ülkeleri arasındaki işbirliği anlaşmalarının doğru yönde atılmış adımlar olduğuna işaret etti. Chavez, ABD’nin Amerika kıtası için önerdiği Serbest Ticaret Anlaşması’na (FTAA) karşı, Bolivarcı Ekonomik Bütünleşme Alternatifi’ni (ALBA) öneriyor. Katılımcılar, Irak’ta savaşa derhal son verilmesi çağrısında da bulundu. Oğlu Irak’ta ölen Amerikalı barış annesi Cindy Sheehan da ABD askerlerinin Irak’tan hemen çekilmesi gerektiğini söyledi. Sheehan ABD’nin Irak’a demokrasi götürmediğini vurguladı. Dünya Sosyal Forumu ilk kez 2001’de, serbest pazar ekonomisi yanlısı Dünya Ekonomik Forumu’na alternatif olarak Brezilya’da düzenlendi. Ancak Dünya Sosyal Forumu, altıncı yılına girerken ‘‘geniş halk tabanlı aktivizmini büyük ölçüde yitirmekle’’ eleştiriliyor. Caracas’taki forum etkinliklerinin kendilerini yeterince temsil etmediğini düşünen bir grup, ‘‘Alternatif Sosyal Forum’’ düzenliyor. Alternatif forumu düzenleyen yüz kadar eylemci, kendilerini ‘‘Dünya Sosyal Forumu’nun artık onları temsil etmediğini düşünen serbest fikirli solcular, komünistler ve anarşistler’’ olarak nitelendiriyor. Alternatif forumcular, ‘‘ana forumun serbest fikirli sol kökenlerinden koptuğunu ve Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in propaganda aracına döndüğünü’’ iddia ediyor. Katılımcılarının çoğunluğunu akademisyen, sanatçı ve öğrencilerin oluşturduğu alternatif forumda, Venezüellalıların yanı sıra diğer Latin Amerika ülkelerinden konuşmacılar da bulunuyor. Venezüella muhalefetiyle bağlantıları olmadığını vurgulama ihtiyacı duyan alternatif forumcular, Dünya Sosyal Forumu’nda geçerli olan, ‘‘Chavez’in, Latin Amerika’daki sola yönelimin öncüsü niteliğinde yeni bir ekonomik model oluşmasına yardımcı olduğu’’ görüşünü sorguladıklarını söylüyor. Dünya Sosyal Forumu’nu düzenleyenler ise eleştirilere karşı çıkarak forumun tarif edildiği şekilde partizan olmadığını belirtti. Dünya Sosyal Forumu’nda güçlü ülkelerin yoksullukla mücadelede kararlı davranmaları istendi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Uluslararası Futbol Federasyonu Başkanı Joseph Blatter, Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab, Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Jacques Rogge ile BM’nin Kalkınma ve Barış için Spor Özel Danışmanı Adolf Ogi, Dünya Ekonomik Forumu’nun “Sporun dünyaya etkisi” oturumundan sonra objektiflere toplarla poz verdi. Başbakan Erdoğan, Davos’taki temasları kapsamında Pakistan Devlet Başkanı Müşerref’le görüştü. (Fotoğraf: AA) Başbakan Erdoğan Dünya Ekonomik Forumu’na katılmak üzere Davos’a gitti ‘Küresel istikrar konuşulacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Dünya Ekonomik Forumu’nun yıllık toplantısına davet edilmemiz, Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yeri ve önemi açısından, özellikle farklı bir yer ifade etmektedir’’ dedi. Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu’na katılmak üzere İsviçre’nin Davos kasabasına hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, 1970’lerden bu yana süren Davos toplantılarında, özellikle Batı Avrupa ve dünya iş çevreleriyle siyasi liderlerin bir araya geldiğini ifade etti. Bu yıl Davos’ta, ‘‘Yeni Mukayeseli Üstünlükler’’ temalı toplantının açılış konuşmasını yapacağını dile getiren Başbakan Erdoğan, toplantıda, küresel ekonomik istikrarın sağlanması, ekonomik büyüme ve refahın gerçekleştirilmesi için oluşturulacak yeni karşılaştırmalı üstünlüklerin neler olabileceğinin tartışılacağını ifade etti. Erdoğan, toplantıda, verimlilik ve rekabet politikaları, nitelikli işgücü istihdamı, enerji, ulaşım ve eğitim altyapısının önemi, bilgi ve teknolojiye ulaşım, küresel ve bölgesel dengelerin sağlanması üzerinde de durulacağını anlattı. Toplantıya Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve birçok ülkenin bakanlarıyla dünyanın en güçlü firmalarının yönetim kurulu başkanlarının da katılacağına dikkati çeken Erdoğan, toplantının, çok taraflı diyaloglar açısından ciddi fırsatlar oluşturduğunu belirtti. caktı. AKP müridi Brüksel liberalleri de aynı görüşteydi. O dönem bizler bu adımların son perde olmayacağını iddia ettiğimizde, “statükoculukla” suçlanıyorduk. Zaman ne yazık ki bizi doğruladı. Avrupa Birliği Kıbrıs referandumunda evet diyen Türk tarafına iki ödül vereceğini açıklamıştı: KKTC'ye yönelik izolasyonun kaldırılmasını sağlayacağız. KKTC ile doğrudan temasa geçeceğiz. Türkiye her şey bir yana, AB'nin verdiği bu iki sözü tutması için bastırması gerekirken yeni bir son perdeye hazırlanıyor. ??? Ankara'nın cesur bir adım olarak sunulan son paketinde yeni bir şey yok. Özeti şu: Türkiye, Kıbrıs Rum Yönetimi'ne havaalanlarını ve limanlarını açsın. Rumlar da KKTC'yi bir ekonomik varlık olarak tanısın. KKTC'deki liman ve havaalanları da uluslararası ticarete açılsın. BM Genel Sekreteri Kofi Annan en geç marta kadar devreye girsin. Ankara'nın bu “cesur” çıkışına Atina temkinli davrandı. Rum yönetimi karşı çıktı. ABD ve AB ciddi buldu. İlginç bir tezgâh! Atina, Rumların tüm istemlerinin AB katında kabul görmüş olduğunu görüyor, artık Türkiye'den Ege konusunda alabileceği tavizlere hazırlanıyor. Bu nedenle Kıbrıs konusunda Türkiye'ye kötü görünmemesi gerek! Rumlar ise AKP hükümetinin 2004 ve 2005 yılı boyunca attığı imzaların, verdiği sözlerin tamamen kendi lehlerine olduğunu düşünüyor ve gelinen noktada hiçbir taviz vermeye yanaşmıyor. O zaman bu plan neden hazırlandı? Bize öyle geliyor ki AKP, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tanınmasının yolunu açacak gümrük birliği ek protokolünü Meclis'e getirmeye hazırlanıyor. Bunun Meclis'te tepki göreceğini bildiği için yalancı bir atmosfer oluşturmaya çalışıyor. Yarın Meclis'te diyecek ki: “Ey milletvekilleri; bu protokol Meclis'ten geçmezse Rumlar daha kazançlı çıkacak, Brüksel'de haklı görünecek, bizim bir adım önde olmamız için Meclis onayı şart”. Dışişleri Bakanı Gül'ün planı açıkladığı gün Erdoğan'ın “Kıbrıs'ta kesinlikle yeni taviz vermeyiz” sözü, âlemi sersem, milleti kör sanmaya yönelik Aziz Nesin'lik bir durumdu. ??? Bundan sonra ne olacak? Türkiye Annan'ı bir kez daha hakemliğe çağırdığına göre BM Genel Sekreteri işi biraz ağırdan alacak, önümüzdeki baharda yine dörtlü bir zirve yapılacak, Türkiye paketini masaya koyacak, Rumlar bunlar zaten bizim hakkımız olan şeylerdi, diyecek, zirve anlaşmazlıkla sonuçlanacak, sonra da Brüksel Ankara'ya dönüp şunu söyleyecek: “Siz zaten paketteki tavizleri vermeye hazırdınız, şimdi onları yapın. Böylece çözümü istediğiniz daha inandırıcı olur”. Gül'ün paketi açıklamasıyla İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'ın Kıbrıs ve Ankara ziyaretinin aynı döneme rastlaması da ayrıca ilginç. Ne demişler: Asılacaksan İngiliz sicimiyle asıl! AKP hükümeti çözüm için asılmaya devam etsin... Asılan Türkiye ve KKTC oluyor! Asıl durumu bu medyayla Türkiye'ye anlatmak da zor! ankcum?cumhuriyet.com.tr COŞKUN: 2006’DA UYGULANACAK AKP, ‘helal gıda’da kararlı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Türk Standartları Enstitüsü’nün başlattığı ‘‘helal gıda standardı’’ projesinin 2006 yılı sonunda devreye gireceğini bildirdi. Coşkun, ‘‘İslami kurallara göre izin verilen gıda’’ olarak açıkladığı ‘‘helal gıda’’ belgelendirmesinde din görevlisinin de istihdam edileceğini açıkladı. Coşkun ‘‘helal gıda’’ uygulamasının ‘‘laik devlet’’ anlayışı ile çelişmeyeceğini de ileri sürdü. Coşkun, CHP’li Mehmet Nuri Saygun’un ‘‘helal gıda’’ standardı çalışmalarıyla ilgili soru önergesini yanıtladı. TSE’nin gerekli incelemeleri yaptığını ve ‘‘dünyadaki gelişmelerden geri kalmamak amacı ile bir standart hazırlamanın gerekliliğini’’ duyduğunu ifade eden Coşkun, ‘‘helal gıda’’nın ‘‘İslami kurallara göre izin verilen gıda’’ anlamında kullanıldığını ifade etti. Coşkun, özetle şu bilgileri verdi: Helal gıda standardına uygun olduğu belgelenen besinler, İslami usullere göre hazırladıkları ve tüketimi olan besinler anlamına gelecektir. Denetim süreci bugüne kadar olduğu gibi mühendislerin denetiminde olacaktır. Sadece gerektiğinde din adamlarına veya uygun kurumlardan gerekli eğitimi almış elemanlara ihtiyaç olabilecektir. Konunun laik devlet anlayışı ile çelişmesi mümkün değildir. Bugün Avrupa’nın ve dünyanın birçok ülkesinde helal gıda etiketi arayan vatandaşlarımız, başka ülkelerin belgelendirme kuruluşlarının belgelerini aramak zorunda kalmaktadır. Helal gıda pazarının 200 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu ileri süren Coşkun, ‘‘Dolayısıyla bugün bu husus TSE tarafından gündeme getirilmemiş olsaydı, yakın gelecekte bu belgelendirmeyi Türkiye’de yapacak birçok yabancı kurum ve kuruluşun olacağı da aşikârdır’’ dedi. ÖSS ve OKS kılavuzları gecikiyor ? İstanbul Haber Servisi Olumsuz hava koşulları nedeniyle ÖSS ve OKS kılavuzları bir hafta geç dağıtılacak. ÖSS kılavuzları 1 Şubat’ta, OKS kılavuzları 6 Şubat’ta dağıtılmaya başlanacak. Uzmanlar, hapishanede ya da okullara gelip başvuruda bulunamayacak kadar hasta olan adayların başvurularını mektupla da yapabileceklerini hatırlattılar. Kanadoğlu: Meclis’in yetki gaspı Yargıtay Onursal Başsavcısı, Prof. Bernay’la ilgili iddiaları araştıran komisyonun kuruluşunun ve çalışmasının kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olduğunu söyledi İLHAN TAŞCI Kaçırılan polis teslim edilecek ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)PKK’nin İdilMidyat karayolunda kaçırdığı polis memuru Hakan Açıl’ın bugün teslim edilmesi bekleniyor. Açıl’ı almak üzere oluşturulan heyetten İHD Genel Başkan Yardımcısı Kiraz Biçici ve MazlumDer Genel Başkan Yardımcısı Şeyhmus Ülek ile baba Muammer Açıl’ın 24 Ocak günü kaldıkları otelden gizlice ayrılıp bilinmeyen bir yere gittikleri ortaya çıktı. TBMM ARA Ş TIRMA KOMİSYONU ÇALI Ş MALARINI SÜRDÜRÜYOR ANKARA Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ndeki ‘‘iddiaları’’ araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nun yargıya ait yetkiyi ‘‘gasp ettiğini’’ vurguladı. Komisyonun yargının görevine müdahele ettiğini belirten Kanadoğlu, ‘‘Kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kimse kullanamaz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi bu komisyonun kurulmasına ve çalışmasına engel’’ dedi. Meclis araştırmasının anayasaya göre ‘‘belli bir konuda bilgi edinilmek için yapılan incelemeden ibaret’’ olduğunu vurgulayan Kanadoğlu şunları söyledi: ‘‘Anayasanın 98. maddesinin 3. fıkrasında bilgi edinilmesi açıklanmış, diğerleri denetim yolu. Bilgi edinme sadece araştırmada var, denetim dediğimiz çok açık.. yasamanın, kendi içinden çıkardığı hükümeti, yani yürütmeyi denetlemesidir. Yani bunlar doğrudan doğruya yargı ile ilgisi olmayan konulardır. Meclis araştırmasının bilgi edinme dışında etkinliği olamaz.’’ Ondokuz Mayıs Üniversitesi için araştırma komisyo Prof. Ferit Bernay malvarlığını açıkladı SAMSUN (Cumhuriyet) Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, malvarlığını açıkladı. OMÜ’de ‘‘keyfi yönetim, kamu kaynaklarının amaç dışı kullanımı ve kadrolaşma’’ iddialarının araştırılması kurulan TBMM Araştırma Komisyonu rapor yazma çalışmalarını sürdürürken, AKP’lilerin hedefinde olan Rektör Prof. Dr. Bernay nunun görevlendirilmesine ilişkin Meclis kararında, ‘‘usulsüzlük, yolsuzluk, keyfi davranış ve kadrolaşmanın’’ sayıldığını anımsatan Kanadoğlu, ‘‘Bunların tamamı sabit olması halinde ceza hukukuna göre suç teşkil eden eylemler. Tamamı yargı ile ilgili konulardır. Siz yasama olarak suç işlendiği iddiasını taşıyan konuyu inceleme konusu yaparsanız doğrudan yargının görevine müdahale etmiş olursunuz. O nedenle araştırma komisyonunun kurulması anayasaya aykırıdır. Çünkü yargının işlevi, kapsamı konusunda Meclis araştırması yapıyazılı bir açıklama yaparak malvarlığını beyan etti. Bernay, 1979 yılında OMÜ’de hekim olarak başladığı akademik yaşantısına çocuk cerrahisi profesörü olarak devam ettiğini belirtti. 2000 yılından bu yana rektörlük görevini iki dönemdir yürüttüğünü ifade eden Bernay, ‘‘Kamuda görev yaptığım yaklaşık 27 yıllık süre içinde edindiğim ve ailemden intikal lamaz. Anayasanın temel noktalarına aykırı, kuvvetler ayrılığı ilkesi buna engel. Bu, yetki gaspıdır’’ dedi. Komisyonun çalışması bakımından da kendisine soruşturma komisyonu yetkisi vehmettiğini anlatan Kanadoğlu, ‘‘Kendisinde soruşturma komisyonu yetkisini vehmeden bu komisyon sorguya çeker biçimde rektör, dekan ve öğretim görevlilerini çağırarak bir sorgu işlemine girişiyorsa anayasaya aykırılık uygulamalı biçimde de ortaya çıkmış demektir. Bu, kendisinde olmayan bir yetkinin kullanılmasına girişmektir. Araştıredenler dahil malvarlığımı demokrasinin ve şeffaflığın gereği olarak kamuoyuyla paylaşmayı uygun buluyorum’’ dedi. Bernay’ın açıklamasına göre malvarlığı şöyle: ‘‘Balıkesir Erdek’te 1/2 hisse 60 metrekare yazlık konut, AnkaraKonya yolu Sulucak’ta 1/8 hisse arsa (75/8 dönüm), 1998 model Rover marka otomobil ve bankalarda 120 bin YTL.’’ ma komisyonu olarak bilgi edinmek için inceleme yapmaktan ibaret göreve sahipken, soruşturmaya çevirdiğinde yetki gaspının en büyüğünü işlersin’’ görüşünü kaydetti. Suç duyurusu konusunda komisyon başkanı Cemal Yılmaz Demir’e yetki verilmesini ise ‘‘komik’’ olarak nitelendiren Kanadoğlu, ‘‘Bu baskı, sindirme ve yıldırma politikasının bir başka görüntüsüdür’’ değerlendirmesini yaptı. Kanadoğlu, komisyonun raporunu sadece komisyonu kuran Meclis’e iletmesi gerektiğini, başkaca bir görevinin olmadığını vurguladı. Yargıtay’a Ağca itirazı ? İSTANBUL (AA) Mehmet Ali Ağca’nın avukatı Mustafa Demirbağ, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin Ağca’nın tahliyesine ilişkin kararı bozmasıyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe gönderdi. Usule ve esasa ilişkin bazı itirazların sıralandığı dilekçede, bir kişi birden fazla suç işlediği zaman bunların cezalarının içtima ettirildiği ifade edildi. Açık havada sigara yasağı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Sağlık Komisyonu’nda, sigara yasağını genişleten yasa önerisi bazı değişiklikler yapılarak kabul edildi. Buna göre, açık havada kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerlerde iki ayrı bölüm oluşturulacak. Çiçek’ten Pamuk’a tepki ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yazar Orhan Pamuk’u hedef aldı. Çiçek, Pamuk davası sürecinde yaşananlarla ilgili olarak ‘‘Pamuk’un aydın sorumluluğu yok mu? Eğer başlangıçta iki satırlık açıklama yapsaydı ne bu soruşturma açılırdı ne de bu sıkıntılar yaşanırdı’’ dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle