Katalog

27 OCAK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakan Erdoğan, ‘karma namaz’ olayının AKP’ye mal edilmek istendiğini söyledi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Medya yine günah keçisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danışmanı Cüneyd Zapsu’nun eşi Beyza Zapsu’nun erkeklerle birlikte başı açık namaz kılmasının partisine mal edilmek istendiğini söyledi. Medyayı suçlayan Erdoğan, ‘‘Medya sebebiyle yıkılan yuvalar var. Böyle şeylere asla vesile olmamak gerekir. Bu tür alanların içine girmemek gerekir’’ dedi. Davos’a hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin, ‘‘Kadınların camide namaz kılmasını nasıl karşılıyorsunuz? Danışmanınız Cüneyt Zapsu’nun eşi de bir grupla birlikte camide namaz kıldı. Bu konudaki düşünceleriniz neler’’ sorusu üzerine, Türkiye’nin, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu söyledi. Laik bir cumhuriyet içinde dini konuların siyasetçiye sorulmasının pek doğru olma Yeni Bir Salam Politikası mı? Kıbrıs’ta daha önce, AB’ye bıraktığımız nihai çözüm için şimdi tekrar Birleşmiş Milletler’i devreye sokma düşüncesinin nedeni, sadece zaman kazanma amacını mı taşıyor? Hem Başbakan hem de Dışişleri Bakanı, son öneriler paketinin açıklanmasını, ‘‘Çözüm için Rumlardan bir adım önde olmak’’ övüncü ile açıklarken yukarıda değindiğim makas değişikliğinin nedenine hiç temas etmek istemiyorlar. 10 madde içinde toplanmış çözüm paketi, Kıbrıs Rumlarının, 24 Nisan halkoylamasında kendi seçmen çoğunluğuna da ‘‘hayır’’ dedirttiği Annan Planı başta olmak üzere bir dizi öneriyi içeriyor. Ancak sonunda şayet karşı tarafın onayı olmuş olsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tarihten ve haritadan silmeye yönelik bir önerinin de sahibi yapıyor Ankara’yı. Önce şunu öğrenmek gerekmiyor mu? Ayrı ayrı gündeme geldiği zaman, çoğuna Türk kamuoyunun da Kuzey Kıbrıs halkının da önemli kesimlerinin olumsuz baktığı bu önerileri tek bir paket içinde ambalajlarken AKP iktidarı hangi anayasal organlara danışmış, görüş almıştır? Böyle bir danışmaya gerek görülmeyişinin altında, sadece Güney Kıbrıs Rum Hükümeti’nin değil, Rum kamuoyunun ezici çoğunluğunun da Abdullah Gül planını nasıl olsa reddedeceği gibi peşin ve doğru bir görüş egemen olmalıdır Ankara’da. Gül planı açıklanırken İngiltere Dışişleri Bakanı Straw’ın, KKTC Cumhurbaşkanı Talat’ı resmi konutunda ziyaret etmesi kuşkusuz önemli bir unsur olmuştur. Ancak İngiliz bakanının bu ince diplomasisi, AB’nin İngiltere’nin bundan önceki dönem başkanlığı sırasında Rumların yumuşayacağına yönelik kefaletlerinin boşa çıkması karşısında Güney Lefkoşa’ya besledikleri kızgınlıktan doğmuş bir ince gözdağı yöntemi sayılmalıdır. Straw’ın Talat ile KKTC Cumhurbaşkanlığı konutunda görüşmesine onay veren İngiliz hükümetinin Başbakan Yardımcısı John Prescott’un Türkiye için çok yakın geçmişte ‘‘yasadışı işgalci’’ dediği de; Blair’in Dışişleri Bakanı’nın Talat ile görüştükten sonra açıklama yapmak için Ledra Palas’a döndüğü de unutulmamalıdır. İngiltere kendi açısından o kadar tutarlı bir politika izlemiştir ki bu son ziyaret sırasında, Straw adaya Larnaka Havaalanı’nı kullanarak gelmiş; Ankara’ya dönmek için de Kıbrıs’taki resmi İngiliz toprağı olan Ağrotur Üssü’nü kullanmıştır. ? Davos’a hareketinden önce soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, laik bir cumhuriyet içinde dini konuların siyasetçiye sorulmasının pek doğru olmadığını belirtti. Topu Diyanet’e atan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamalarına göre hareket edilmesini istedi. dığını belirten Erdoğan, konunun, Diyanet İşleri Başkanlığı’na sorulduğunu, başkanlığın, İstanbul İl Müftülüğü’nün ve Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklamaları çok açık ve net şekilde yaptıklarını bildirdi. Erdoğan, ‘‘Ama Diyanet’in yaptığı açıklamaya değil de sokaktan geçenlere bunu sorarsanız, o zaman tabii ki gazetelerin manşetlerinden bu düşmez, çünkü gazetelerde sağ olsun, bol bol yorum yapanlar var, bu işi de çok seviyorlar’’ dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamalarına inanılmasını isteyen Erdoğan, halkın da Diyanet’in açıklamalarına göre hareket etmesi gerektiğini, en sağlıklı yolun bu olduğunu ifade etti. ‘‘Bazıları, adeta kendileri için kalkıp partimizdeki benim danışmanım olan arkadaşımın eşiyle ilgili olayı alıp bunu AK Parti’ye mal etme gayretleri içine giriyorlar’’ diyen Erdoğan, şunları kaydetti: ‘‘Bu çok yanlış bir şey. Bu bir ailenin kendi hukukunu adeta zedeleme yoludur, çok çirkindir. Zaman zaman medya bunların içine de giriyor. Bunları kabullenmek asla mümkün değildir. Bakın medya sebebiyle yıkılan yuvalar var. Böyle şeylere asla vesile olmamak gerekir. Bu tür alanların içine girmemek gerekir. İşlerine baksınlar, ülkenin çok tartışılacak meseleleri var. Bunlar varken siyasi partiye fatura kesmek veya bir aileyi kendi içinde huzursuz etmek gibi yollar sağlıklı olmasa gerekir.’’ ‘Arkasında birtakım güçler var’ AKP Milletvekili Eyüp Sanay, Zapsu’nun eşinin erkeklerle birlikte başı açık namaz kılmasını doğru bulmadığını kaydederek ‘‘Eğer namaz, bu kurallara uyularak kılınırsa namaz olur, kılınmazsa olmaz’’ dedi. Söz konusu grubun iyi niyetli olabileceğini, ancak bunun arkasında birtakım güçler olduğunu ileri süren Sanay, ‘‘Kurumları bozmanın yolu, o kurumun kurallarını sulandırmaktan geçer. İslamiyeti bozmaya çalışıyorlar. Karanlık güçler, İslam dinini karıştırmak için bazı hesaplar içinde olabilir’’ dedi. MELAMİ AKIMI Tepki olarak ortaya çıktı İstanbul Haber Servisi Melami akımı, tarikatlara karşı İslamiyetin ilk dönemlerinde tepki olarak ortaya çıkan bir akım. Sufilerin ‘‘en yüksek makam’’ saydığı gizli bir inanç sistemi olarak biliniyor. Tarikatı ‘‘izlenen yol’’ olarak yorumlayan Melamiler, kendilerini ‘‘tarikat’’ olarak adlandırmayarak bu kelimeyi kullanmamayı tercih ediyorlar. Melamiler, bu anlayışlarını ‘‘Tarikat değil, hakikatiz’’ diyerek çevrelerine aktarıyorlar. Bektaşilik ile paralel bir öğreti olduğu biliniyor. Melami olabilmek için, dedeler tarafından törenle kabul edilmek gerekiyor. Dedeler tarafından yapılan kabul törenlerine, Melami olmak isteyenler tek tek katılıyor, toplu tören yapılmıyor ve üyeler arasında kabul törenleri hiç konuşulmuyor. Melami inancına göre, dedeler birbirleriyle rüya/telepati yoluyla haberleşiyor. Grup içinde yardımlaşmanın esas olduğu Melamiler, birbirlerine çok bağlı olarak biliniyor. Melamiler, genelde evlerde toplanıp dini görüşlerini belli etmemeyi kural olarak benimsiyorlar. Sakal ve bıyık bırakmayarak hangi tarikata bağlı olduklarını saklıyorlar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Danışmanı Cüneyd Zapsu’nun eşi Beyza Zapsu’nun, erkeklerle birlikte başı açık namaz kılması, gazetelerde yine geniş yer buldu. Takvim gazetesinin haberi diğer gazeteler tarafından da kullanıldı. AKP’de gerginliğe yol açan ‘karma namaz’ tartışmaları sürüyor Rumların hakkını Rumlara... Buna karşılık Rum hükümetinin de, Londra Anlaşmaları’na göre üçüncü garantör ülke kimliğini ısrarla muhafaza eden İngiltere’nin Dışişleri Bakanı’nın son gezisine dik duruşlu bir diplomatik tavırla ev sahipliği yaptığı unutulmamalıdır. Bizde adeta yol geçen hanı olarak kullanılan VIP salonunu, resmi konuğuna kapatan Yakovu, Straw’a Papadopulos’la görüşme isteğinin de benimsenmediğini söylemekten geri kalmamıştır. İkili görüşmede İngiltere’ye sitemleri de dile getirilmiş ve Türkiye’yi La Haye Adalet Divanı’na şikâyet için ortak hareket önerilmiştir. İngiliz bakan, bu önerileri yanıtlamamıştır. Dün gelen haberler, Rumların AB ülkelerinin başkentlerinde, Türkiye’nin Ek Protokol ile ilgili yükümlülüklerini bir an önce yürürlüğe sokmasını sağlayacak baskıların başlatılması amacıyla sessiz ve sistemli girişimler yaptığını yansıtıyor. Sorunu daha çok BM gündemine taşımayı amaçlayan iktidar, bu doğrultuda Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinden beklediği sonucu aldı mı? Sorunun yanıtı bizim için bilinmeyen bir denklem gibidir. Tıpkı bugün Davos’ta BM Genel Sekreteri Annan ile yapacağı görüşmede, Genel Sekreter’in elini güçlendirmek amacıyla yeni bazı jestler yaparak o 10 maddelik önerilerden bir ya da ikisini peşin olarak yürürlüğe sokup sokmayacağını bilemediğimiz gibi. Bildiğimiz, özellikle dış sorunların çözümünde fazlasıyla cesur, dahası gözü kara bir Başbakan’a sahip olduğumuzdur. Bir başka bildiğimiz de Davos’ta dış politika danışmanı olarak yanına aldığı Cüneyd Zapsu’nun geçmiş yıllarda o zamanki KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’nun adeta üstüne üstüne giderek bazı olmazları olur hale getirmesi için yaptığı sürekli baskılardır. Umarım, Kıbrıs için yeni bir salam politikası uygulamasına gidilmez. Dinci basın da bölündü İstanbul Haber Servisi Kadınların başı açık olarak erkeklerle birlikte namaz kılmasıyla başlayan ‘‘karma namaz’’ tartışmaları, AKP’de gerginlik yaratırken dinci basını da ikiye böldü. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi haberi ‘‘Maskeleri Düştü’’, Milli Görüş’ün yayın organı Milli Gazete ise ‘‘Karma namazın ABD’nin İslamı yozlaştırma’’ oyunu olarak yansıtırken AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi ise Cüneyd Zapsu’nun eşi Beyza Zapsu’nun, ‘‘Bugün cumayı ben kıldırayım, Türkiye’de bir ilk olsun. Devrim yapayım’’ sözlerini kullanmadığını aktararak Zapsu’ya destek verdi. Zaman gazetesi ise karma namaz kılan grubun, MİT’in misyonerlik faaliyeti yürüttüğünü ileri sürdüğü Sağlık Eğitim Vakfı’na bağlı olduğunu iddia etti. Anadolu’da Vakit’in haberinde, ‘‘Amerika’da önce St. John Katedrali’nde, ardından da Yahudi üniversitesi Brandeis kampusunda organize edilen ‘Kadın BEYZA ZAPSU’NUN BABASI: Kızım doğrusunu yapmıştır İstanbul Haber Servisi Dünya Seyahat Acentaları Birliği Federasyonu (UFTAA) Yönetim Kurulu, Senegal Cumhuriyeti Fahri Konsolosluğu Onur Üyesi Beyza Zapsu’nun babası turizmci Nihat Boytüzün, kızının karma namazdaki tavrına yönelik gazetemizin sorusunu ‘‘Kızım ne yapmışsa doğru yapmıştır’’ diye yanıtladı. Boytüzün, ‘‘söz konusu olayla ilgili hiçbir yorum yapmayacağını belirterek bu konulara kendisinin karıştırılmamasını’’ istedi. Boytüzün, ‘‘Kızım ne yapmışsa doğru yapmıştır’’ demekle yetindi. imamlı cuma namazı provokasyonları’nın baş aktörlerinden Esra Q. Numani’nin cinsel fantezilerinin yer verildiği Tantrica isimli kitabını basan Harpers Yayınevi’nin yöneticileri, İslamı sulandırma emellerini ortaya koyan şok itiraflarda bulundu. Türkiye’yi Batı uygarlığı içinde tehdit oluşturan İslami hükümlere mahkum edemeyiz. Türkiye Başbakanı’nın çok önemli bir danışmanını sergilediği tavır sadece Türkiye’deki şeriatçı çevreleri rahatsız edecektir’’ denildi. Milli Gazete: ABD’de yaşanan kadın imam olayından sonra, AKP’li Zapsu’nun başı açık bir şekilde erkeklerin arasında namaz kılması, Müslümanlar ve İslam dini üzerinde oynanan oyunların birer işaret taşı olarak dikkat çekiyor. Yenişafak ise İslamcı basın tarafından eleştirilen Beyza Zapsu’yu eleştirmedi. Amina Vadud’un kıldırdığı cuma namazı ile kadının imamlık yapıp yapamayacağı tartışılmıştı. MÜSLİM WAKE UP Türkiye gazetesi habere yer ayırmayarak, AKP’ye ve Zapsu’ya desteğini sürdürdü. Zaman: MİT raporunu kaynak gösteren gazete, misyoner faaliyetleri olduğu ileri sürülen Sağlık Eğitim Vakfı (SEV) ile bağlantılı olduğunu yazdı. Hürriyet: Karma namaz tartışmalarında, adı grup lideri olarak geçen Ahmet Küre röportajına manşetten verdi. Gazete, Küre’nin, ‘Türkiye’de din ve vicdan özgürlüğü var. Birilerinin çıkıp doğruları söylemesi gerekiyor. Kadın, vaaz da verir, namaz da kıldırır’’ açıklamasını yayımladı. Milliyet ise Erdoğan’ın Zapsu ailesine ‘‘konuşmayın’’ talimatı verdiğini duyurdu. Sabah gazetesi Küre’nin kızı Ayşe Aydan Chisholm’ın, ‘‘Biz 40 kişilik aileyiz. Babam onların dedesi. Yabancı erkekle namaz kılmayız’’ ifadelerine yer verdi. Gazete Fatih Altaylı imzalı haberde, Zapsu’nun Erdoğan’ı zor durumda bırakmaktan huzursuzluk duyduğunu yazdı. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Amerika’da benzeri var İstanbul Haber Servisi ABD’deki ‘‘Müslim Wake Up’’ organizasyonu üyeleri, Amerika’daki hayat tarzının kadın erkek eşitliği üzerine kurulu olduğunu ve İslam dininde de bunun yerleştirilmesi gerektiği görüşünü taşıyorlar. Bu organizasyonun büyük çoğunluğu sonradan İslamı benimseyen Amerikalılardan oluşuyor. Kadın ve erkeğin namazda yan yana durarak ibadetlerini birlikte yapabilmelerinin önünde, dini bir engel bulunmadığı görüşünü taşıyorlar. Organizasyon üyeleri 18 Mart 2005’te ilk toplantılarını yaptılar. Organizasyon, Mahattan’daki, St. John Katedrali’nde Virginia Üniversitesi profesörlerinden Amina Vadud’un, kilisede kıldırdığı cuma namazı ile kadının imamlık da yapabileceği anlayışını yerleştirmeye çalıştı. Bu olayın hemen ardından, 25 Mart’ta da Boston’da yine cuma namazını bu kez İslamda kadın haklarının geliştirilmesine ilişkin yazıları bulunan Esra Q. Numani kıldırdı. O dönemde Türk basınında yer alan tartışmalı yazılarda, ‘‘ABD’nin İslamı yozlaştırma operasyonu’’ olarak yorumlanmıştı. ‘Gazete ilanlarıyla Oktar davasında yargılama sürecine müdahale ediliyor’ HYP GENEL BAŞKANI ÖZTÜRK CHP soru önergesi verdi ‘‘Bu iddialar doğİstanbul Haber Serviru mudur? Dasi CHP İstanbul Milletvaların zamanavekili Kemal Kılıçdaroğşımına uğramalu, Başbakan Recep Taysında ihmalleri yip Erdoğan’ın yanıtlaolanlar hakkınması amacıyla verdiği da ne gibi işlemsoru önergesinde, Adler yapıldı?’’ dinan Oktar davasının zayen Kılıçdaroğmanaşımına uğramasınlu, Oktar’ın son da ihmalleri bulunan kigünlerde ulusal şiler hakkında ‘‘işlem yagazetelere verdipılıp yapılmadığını’’ sor Oktar dün de gazetelere ilan vererek Cumhuriyet’e ve Sadettin Tantan’a saldırmayı sürdürdü. ği ilanların yanıt du. Kılıçdaroğlu, son boyutunu aştığını günlerde verilen ilanların likleri ve reddi hâkim talepleri sonucu zamavurguladı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: bazı sanıklar hakkında devam eden davalara naşımına uğramasına karşın ilanda hâlâ ‘‘akmüdahale olduğunu vurguladı. ‘‘Oktar ve diğer sanıklar hakkında devam landık’’ denildi. Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen eden dava var mı? Ebru Şimşek’in ‘Bu davaANAVATAN İstanbul Milletvekili Emin Oktar’ın kurucusu olduğu Bilim Araştırma lar da 1 ay içinde zamanaşımına uğrayacağıŞirin’in Oktar’ın mal varlığının araştırılmaVakfı (BAV) dün de 5 gazeteye ilan vererek nın bilinmesine karşın hiçbir önlem alınmısını istemesinden sonra CHP İstanbul Milletgazetemize saldırmaya devam etti. Eski İçişyor’ sözleri üzerine herhangi bir işlem yapılvekili Kılıçdaroğlu da Adnan Oktar davasıleri Bakanı Sadettin Tantan ve mağdur Ebdı mı? Oktar’ın fahri başkanlığını yaptığı BAV nın zamanaşımına uğratılmasıyla ilgili soru ru Şimşek’in 21 Ocak 2006’da gazetemizde ve Milli Değerleri Koruma Vakfı’nın gelir kayönergesi verdi. Ebru Şimşek’in Cumhuriyet yayımlanan söyleşilerle ilgili daha önce 6 ganakları ve yaptığı harcamalar konusunda bir gazetesindeki söyleşisinde, Oktar’ın hukuk zetede 11 kez yayımlanan ilan dün de yine inceleme yapıldı mı? Eğer yapılmadıysa budışı uygulamalarına işaret ettiğini belirten Milli Gazete, Vakit, Bugün, Türkiye ve Star nun gerekçeleri nelerdir? Gazetelere verilen ilanKılıçdaroğlu, davanın zamanaşımına uğragazetelerinde çıktı. Davanın avukat değişiklara karşılık ne kadar ödeme yapılmıştır?’’ masının gerekçelerinin açıklanmasını istedi. ‘Onaylamak namazı Hıristiyanlaştırır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkın Yükseliş Partisi (HYP) lideri Yaşar Nuri Öztürk, ‘‘Karma namaza onay vermenin, namazın Hıristiyanlaştırılmasına, caminin de kiliseleştirilmesine onay vermek olduğunu’’ söyledi. Öztürk, TBMM’deki basın toplantısında, Türkiye’de ‘‘İslam dini üzerinde operasyon yapıldığını; Anadolu topraklarında 1000 yıldan fazla yaşanan İslamın ılımlı İslam haline getirilmek istendiğini’’ kaydetti. Bunu, küresel güçlerle Hıristiyan güçlerin planladığını savunan Öztürk, ‘‘Protestan İslam, Kalvenist İslam ve Weber sosyolojisine göre İslam’’ kavramlarını da eleştirdi. Camilerde, ‘‘kilise düzeni içinde’’ toplu namaz kılınmasını, ‘‘Ilımlı İslamın günlük hayata yansıması’’ diye yorumlayan Öztürk, Berlin’de yayımlanan ‘‘İslami Kalvenistler’’ başlıklı bir raporu göstererek bu raporda, ‘‘Kayseri’de İslamın Protestan şekliyle yaşandığının’’ iddia edildiğini söyledi. CUMHURİYET 07 K