Katalog

27 OCAK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 Virgül Selahattin Karababa: ‘‘Başbakan, AKP il başkanlarına ‘Benim gibi yolsuzluk yapmayın dürüst olun’ demiş. Bu uyarı cümlesinin virgülü nerede?’’ Ya ğ m u r E k i m Babacan’a göre AB başımızı döndürecekmiş... ‘‘Midemizi bulandırmasın da!’’ MUĞLA Üniversitesi’nde görevliyken geçen yıl YÖK Genel Kurulu tarafından Sıvas’taki Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı’na getirilen Prof. Dr. Ahmet Duman geçenlerde bu görevinden istifa etti. Niye istifa etti sorusunun yanıtını istifa dilekçesinden öğrenmeye çalışalım: ‘‘Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı görevini daha fazla yürütmem Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şener Oktik’in yönetim anlayışından maddi ve manevi olarak şahsımın ve ailemin zarar görmesinden dolayı olanaksız hale getirilmiştir. Dekanlık görevine başlamadan önce, Temmuz 2006 tarihine kadar lojmanı boşaltmayacağımı ifade ettiğim zaman ben Sıvas’ta iken gece gündüz eşim ve çocuklarımın herhangi bir şeye gereksinimi olduğu zaman çekinmeden kendisini BAKIŞ AÇISI GÜRBÜZ ÇAPAN Kabinede revizyon varmış. Unakıtan’ı Dışişleri Bakanı yapalım, dünyayı birbirine katalım! Picasso Yavuz Oymak: ‘‘Picasso sergisini gezen Recep Tayyip Erdoğan, ‘Bundan bir şeyler kapmakta fayda var’ demiş. Karikatürcülere malzeme çıktı; gözlerini burnunun ne tarafına çizmeli?’’ arayabileceklerini söyleyen Prof. Dr. Oktik, aradan iki ay bile geçmeden, lojmanı boşaltmamı istedi. Rektörlüğün bu yazısı üzerine Muğla İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Arkasından Muğla Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dekanlığı odamı boşaltmamı istedi. Tüm bunlara ek olarak, Muğla Üniversitesi Rektörü tarafından verilen sözlü talimat neticesinde, yüksek lisans programında yedisekiz aydan beri yürütmekte olduğum tez danışmanlıkları, benim ve tez öğrencilerimin onayı alınmaksızın, ilgili bölüm dışından başka bir öğretim üyesine aktarıldı. Yürüttüğüm tez danışmanlıklarının ilgisiz bir öğretim üyesine verilmesini, YÖK Başkanlığına yazılı olarak şikâyet ettim. Ancak, YÖK Başkanlığı Al sana bilim şikâyet dilekçemin bir kopyasını Rektör Şener Oktik’e göndermeyi uygun gördü. Muğla Üniversitesi Rektörlüğü, YÖK Başkanlığı tarafından şikayet dilekçeme verilen yanıtı bölge idare Mahkemesine kanıt olarak sunarak lojman boşaltma davası ile ilgili verilmiş olan yürütmeyi durdurma kararına itiraz etti ve kararı bozdurdu. Bu karar üzerine, Muğla Üniversitesi Rektörlüğü bir ay içinde lojmanı boşaltmamı, aksi takdirde lojmanın kolluk güçleri kullanılarak boşaltılacağını tarafıma bildirdi. İdealist bir şekilde eşimi ve çocuklarımı Muğla’da özel bazı nedenlerden dolayı bırakıp, Sıvas’ta önemli bir görevi üstlenmemin bir cezalandırma, tedirgin etme amacına dönük olarak kullanılmasına daha fazla tahammül etmem mümkün olmadığından, görevimden istifa ediyorum.’’ Ülkemiz Kar Altında, Umut Dağlara Çekilmiş! Kar yağınca biz, bize özgü önlemler geliştiririz. Dışarı çıkmayın! Mektepler tatil! Yağmurda bile tıkanan İstanbul trafiği 20 cm. karda n’apsın? Oturun oturduğunuz yerde. Evde canın mı sıkılıyor ablana oyadantelde, anana çorap, kazak örmede yardım et. Gerçi eskidendi bunlar. Şimdilerde çorap örme işleri yüksek katlı makamlarda yapılır oldu! Zemheri zorlu başladı. Kurban bayramını Ağca ile boyadık. Bu memlekette ne çok antifaşist varmış! İnsan gururlanıyor! Demokrasi kültürünü içselleştirmişiz! Ne çok seveni varmış demokrasi şehitlerimizin! 197080 arası öldürülen aydınlarımız, namus savaşçıları rahat uyuyabilirler... Misakı Milli (hudutnamemiz) kuş gribi altında inim inim inliyor. Gökten rahmet yerine kuş gribi yağıyor. Sadece bizim coğrafyaya... Bir cm. öbür tarafta bişeycik yok. Yok işte Gürcistan’da, Ermenistan’da, Nahçivan’da, İran’da (ki orada molla bol, duayla koruyorlar, bizdeki mollalar bi halta yaramıyor...) Irak’ta Suriye’de ve dahi Rum diyarında, yani Yunanistan ve Bulgaristan’da yok. Sadece bizde var... Köylümüzün ekmeğine katık ettiği tavuğukazıhindisi beş günde, 5 kişilik ailenin tek protein kaynağı zehir zıkkım oldu!.. Tedbir al.. almazlar! Alınca da cılkını çıkarmadan bırakmazlar. Üfürükçüye, sınıkçıya, Tellibaba’lara alışkın halkımızın doktora yolu düşmez bir türlü! Biz kahraman Türk milleti, ancak bir yerimizden kan gelince doktora gideriz. Giderken de cümbür cemaat gideriz. Hasta birse yakını 5 olur ki anlaşıla önemli olduğumuz. Meret grip salgınları kan akıtmaz bir yerimizden. Onun için limonlu çay iç, terle.. bir de öperiz alnından geçer evlat! Geçiyor, geçiyor da bazen ‘‘delip geçiyor...’’ SESSİZ SEDASIZ (!) Vakıfbank’tan türbanlı memur açıklaması Vakıflar Bankası’nın İzmir Karşıyaka Şubesi’nin Bahriye Üçok Caddesi üzerindeki ‘‘özel hizmet birimi’’nde türbanlı memur sayesinde bankacılığa da tesettürün sokulduğunu yazmıştık.Tesettürlü kadının, emeklilerin vergi iade zarflarını toplayan birimde görev yaptığını yazmamıştık. Vakıfbank’tan şu açıklama geldi: ‘‘Türkiye’de pek çok kurum temizlik dahil bazı hizmetlerini dışarıdan satın almaktadır. Vakıfbank da aynı nedenlerle temizlik ve çay servisi hizmetlerini dışarıdan almayı tercih etmiştir. Bu amaçla hizmet eden bu Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Eylem Süleyman Ekim: ‘‘ABD’nin büyük eylemi ılımlı İslam; küçük eylemi ılımlınamaz!’’ Ziyaret Osman Şapçı: ‘‘Papa 16. Benediktus kasımdaki Türkiye ziyaretinde, Ağca’yı da ziyaret eder herhalde!’’ çalışanlar Genel Müdürlüğümüzün bu konuda herhangi bir talimatı olmamasına rağmen şubelerin yoğun olduğu zamanlarda evrakların bir yerden diğer bir yere ulaştırılması gibi basit hizmetleri de zaman zaman yapmaktadır. Yazınızda sözünü ettiğiniz şahıs, Vakıfbank’ın çalışanı olmayıp, bankanın temizlik işleri için hizmet aldığı şirketin personelidir. Sözü edilen şahsın bankamızla direkt olarak hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır.’’ O halde neymiş? Vakıfbank’ta türbanlı görevli ile müşteri arasında şimdilik dolaylı bağlantı bulunuyor! Demokrasi Mücahidi AKP Taze demokrasi mücahidi AKP, iktidarı tek başına kaptı, bitmedi! Ticaret odaları, sanayi odaları seçimlerine de müdahil oldular... Onların da başı illa AKP’li olmalı! Seçim olan her yerde, mutlaka AKP’li olmalı. Sarı gravatlı, ‘cızgılı’ elbiseli, kirli bıyıklı, hin gülüşlü olmalı. Bakkallar derneği başkanı bile!.. Futbol Federasyonu seçimlerine sarktılar, körpe Laz sermayesi can havliyle seçimleri AKP’li bakanlardan kapıverdiler. Ertesi gün yapılı Laz abiler açıklama yaptılar: ‘‘Bizim AKP’yle bir sorumunuz yok’’ diye. Niye bu açıklamayı yaptılar anlamadım! Ama devlet çarkı bir anda herkesi Uzan Grubu gibi iki seksen yere seriverir! Bilen bilir, bilmeyene bildirilir! FİSKOBİRLİK’i de kaybetmişler. Eyvah! Sıra şimdi şoförler cemiyetinde. Bildikleri bütün ‘‘demokrasi numaralarını’’ deneyecekler. Ellerinde aslanlar gibi Ankara Valisi var. O ne güne vali olmuş! Esnaf ve sanatkârlar odası kongresi, güvenliği olan bir yerde yapılanmalıymış! Ne de olsa can ve mal güvenliğimiz valilerimizden sorulur! Maazallah bir şoförün burnu kanasa valimiz bir ay uyku uyuyamaz! Büyük Anadolu Oteli’nde can güvenliği sağlanamazmış! Bu otelde geçen bir yılda tam 54 kongre yapılmış. Bu sırada sanıyorum ki Ankara Valisi Karayibler’de tatildeymiş! Yoksa 54 kongre nasıl yapılır! Allah demokrasi mücahitlerinin yolunu açık etsin! Mehmet Ali Şahin’e (spordan sorumlu Devlet Bakanı) bir soru; H. Ulusoy’un yolsuzluklarını daha önce niye örttünüz? Hesap sormak için kaç yıl beklenir? Hesaplaşmayı yanlış anladı bunlar: Banka hesaplarını ortaya döküyorlar! Başkan Kadınlar MERİÇ VELİDEDEOĞLU Şili, Liberya, Finlandiya devlet başkanlıklarına kadınların seçilmesi dünya kamuoyunun ilgisini kadın önderler üzerine çekti. Şili’de devlet başkanı seçilen solun adayı Michelle Bachelet, Katolik Şili’nin daha doğrusu Katolikliğin geleneksel değerlerini temelinden sarstı. Biri evlilik dışı olmak üzere üç çocuklu ve eşinden ayrı yaşayan bir anne M. Bachelet, seçim propagandası sürecinde sosyalist olduğunu, dini inancı bulunmadığını çekinmeden söyledi, dini ve Katolik örnek aileyi öne çıkaran milyarder işadamı rakibine hiç aldırış etmeden. Oysa benzer durumda, İtalyan halkı sağcı milyarder işadamı Berlusconi’yi coşkuyla kucaklayıp başına oturttu. Latin Amerika’nın en tutucu ülkesi olan Şili’nin bu denli sıra dışı bir siyasetçiyi devlet başkanı seçmesinde, M. Bachelet’in, orduyu halk ile barıştırmasının büyük payı olduğu söyleniyor. Pinochet’nin buyruğunda karşıdevrimi yürüten ordunun halka yönelmesi dolayısıyla halkla barışması M. Bachelet’in, Pinochet sonrası sol koalisyon hükümetlerindeki savunma bakanlığı sürecinde gerçekleşmiş. Ordunun bu değişiminin halkı çok mutlu ettiği ve bu durumu yaratan devrimci, sıkı eylemci Bachelet’i ‘‘en saygıdeğer siyasetçi’’ yaptığı dile getiriliyor. Bu değişim, başkanın, sol iktidarın bir güven kaynağı olarak görülüyor; Allende’nin başına gelenlerin uzaklarda kaldığı vurgulanıyor. Bir Afrika ülkesi olan Liberya’da ise seçim geçen yıl yapıldı; ama yemin ederek görevi bu sıralarda devraldı kadın başkan. O da, bir futbol miti olan rakibini yendi, 14 yıllık bir içsavaşın ardından düzenlenen bu başbakanlık seçiminde. Harward’ı bitirmiş olan Liberya’nın yeni kadın başkanı, içsavaş yıllarında sürgündeyken ‘‘Soros Vakfı’’nda çalışmış; yemin töreninin baş konukları ise ABD Başkanı’nın eşi Laura Bush ile Dışişleri Bakanı Rice. İlgiyle izlenecek bir başkanlık dönemi olacağa benzer. Finlandiya’daki başkan seçimlerinin ilk turunda açık farkla kazanan ise halen devlet başkanı olan Tarja Halonen; sosyal demokrat Halonen, rakibi sağcı adaydan öyle ileride ki 29 Ocak’ta yapılacak ikinci turu da kazanacağına kesin gözle bakılıyor. Günümüzde Filipinler, İrlanda ve Letonya’nın da devlet başkanları, kadın, böylece dünyada altı kadın başkan ayrıca beş tane de kadın başbakan var. Başta Almanya olmak üzere Yeni Zelanda, Sao Tome, Mozambik ve Bangladeş’in başbakanları kadın, böylece on bir kadın önder, ülkelerinin yönetiminde söz sahibi. Bunlar içinde tek Müslüman ülke olarak Bangladeş’in kadın bir başbakanının olması kuşkusuz ilgi çekici; Müslüman ülkelerin çoğunluğunda kadının seçmeseçilme hakkı yokken şeriatla yönetilen bu ülkede kadın bir başbakanın olmasının, dünyanın gözünde İslama ne denli değer katacağı ortadadır. Oysa şeriatın temel dayanaklarından biridir kadınerkek eşitsizliği; şeriatla yönetilen bir toplumda gerçek bir cinsel eşitlik aramanın bir anlamı yoktur; başbakan da olsanız kadın iseniz bu eşitsizliğe baş eğmek zorundasınız. Şeriatla yönetilen İslam ülkeleri siyasette kadın görünümünden çok yararlanırlar; örneğin Afgan Devlet Başkanı Hamid Karzai ülkemizdeyken 241 üyeli meclislerinde 79 kadın milletvekili olduğunu gururla söyleyip bizim 550’lik mecliste yalnızca 24 kadın milletvekilinin bulunmasını adeta ayıpladı. Oysa Afganistan’da kadının iç burkan durumunu tüm dünya biliyor; İslam ülkelerinin siyaset vitrinindeki kadınlarla övünmesinin tam bir ‘‘takıyye’’ olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? Ama Şili’nin yeni devlet başkanının, kurulacak hükümette yer alacak bakanların yarısının kadın olacağını bildirmesi, kadınerkek eşitliği yönünden bir kazançtır. Müslüman ülkeler arasında bu yapıdaki bir hükümetin yalnızca laik Türkiye’de gerçek bir anlamı olacağını, ne yazık ki, kadınlarımızın büyük bir bölümü algılamaktan uzak. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr ‘Solcu’ CHP! DİSK, solda yenilenme toplantıları yapıyor. CHP rahatsız. 35 belediye var ya ellerinde, onlarda örgütlü olan DİSK Genelİş Sendikası’nı tehdit ediyor. Sendika aidatlarını ödemeyin! Ooo.. maşallah. Siz de mi ekonomik sopa kullanmayı öğrendiniz! Bravo! İş Bankası yöneticiliği, demokratik mücadele yöntemlerini de geliştirmiş maşallah! Sağa gelince kuzu, sola gelince ağzı kanlı kurt oluverdiniz! Soya çekim desen yine Abdülhamit’e çamur atmış olacam! DİSK’in köküne dinamit koymanızı da anlarım. Bu toplantılara katılan Tarık Akan, Nâzım Hikmet Vakfı Başkanı. Takvim basarlar her yıl. Onu satarak Nâzım’ın ocağını tüttürmeye çalışırlar. T. Akan’ın gittiği CHP’li belediyeler de ‘‘Talimat aldık, DİSK toplantısına katıldığınız için takvim alamayacağız’’ demişler. Örgüt dediğin böyle olmalı... İzmir Belediyesi hariç herkes uymuş talimata! Siz ne yapacaksınız Nâzım takvimini, size ‘‘Huysuz Virjin’’ takvimleri yaptıralım! O daha bir yakışır... Ne de olsa aydınlanmanın yiğit önderidir! Nâzım gibi ayrık otuyla CHP’nin ne işi olabilir... [email protected]/Faks: 0212 672 73 79 ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hayatepik?mynet.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kurgenc?yahoo.com ANTALYA CUMOK AYDINLANMAYA ÇAĞIRIYOR: SÖYLEŞİ TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİNDE SON DURUM Prof. Dr. Erol MANİSALI GÜN: 28. Ocak. 2006 Cumartesi YER: Mimarlar Odası Antalya Şubesi Salonu SAAT: 14.00 İletişimBilgi: Hicran KARABUDAK 247 67 17 – 243 47 17 – 0532 325 05 63 [email protected] [email protected] [email protected], www.antalyacumok.org TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Ocak www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Burdur ilin1 de, MÖ 6000 yılına tarihle 2 nen ünlü höyük. 2/ Siper, 3 hendek... Kara 4 hindibanın seb 5 ze olarak yenen yaprakları. 3/ 6 Tavana yakın 7 küçük pence 8 re... Duyu organlarının dış 9 tan algıladığı bir nes1 2 3 4 5 6 7 8 9 nenin bilince yansıyan 1 K A R A K OC A benzeri. 4/ ‘‘Manila ke2 A B A R A E K E teni’’ denilen dokuma 3 R A Y R A M N maddesinin elde edilK A R İ N E diği muz ağacı... Hitit. 4 A R 5/ Tarihöncesine daya 5 K A R A K U L A K A R U S E K nan efsane... Yapma 6 O K A cıklı davranış. 6/ Fırın 7 C E M İ L E da ekmek, börek, çörek 8 A K N A K K A R çevirmeye yarayan bir 9 E N E K A R Z tür kürek... Samaryum elementinin simgesi. 7/ Zambiya’nın başkenti. 8/ Hekimlik... Ördeğe benzer bir su kuşu. 9/ Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan ‘‘Babil’in Asma Bahçeleri’’ni yaptıran efsanefi Asur kraliçesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Konya ilinde bir göl. 2/ ‘‘Gümüş sepet’’ de denilen, pembe ya da beyaz çiçekli bir süs bitkisi... Bir cetvel türü. 3/ Bir eyleme, bir etkinliğe katılma. 4/ Uzak... Hindistan’ın para birimi. 5/ Bir nota... Doğu Anadolu’da bir ırmak. 6/ Bayağı, sıradan... Uygun bulma, tasvip. 7/ Kirpik boyası... Kötü, fena. 8/ Bükülen ya da kıvrılan bir şeyin her kıvrımı... ‘‘Dünyayı saran boşluğu hissetmeyelim/Peymâneyi boş bırakma doldur ’’ (Yahya Kemal). 9/ Yaşlı kadınların genç erkeklere duydukları cinsel istek... Notada durak işareti. CUMHURİYET 17 K