17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHJRİYET 4 TEMMUZ 2004 PAZAI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul A 28 Sınop A 24 Adana A 38 Edırne A 31 Samsun A 26 Kocaelı A 26 Trabzon PB 24 Çanakkale A 31 Giresun Izmır A 36 Ankara A 25 A 31 Manisa A 36 Eskişehir A 29 Aydın A 40 Konya A 31 Denızlı A 37 Sıvas A 26 Zonguldak A 25 Antalya A 39 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van A A A A A A A 33 39 41 35 38 32 27 PB 25 Puzgâr; Batı Kara- denız, Marmara ve Kuzey Ege'de yıldız ve -. , poyraz DoğuKarade- ( -J S İ 0 DIŞ MERKEZLER Y 17 Berlın Y 21 Moskova Y 18 nız'de gunbatısı ve lo- Helsınkl dos bateındakarayel, Stockholm Guney Ege'de yıldız . r.nrtra ve karayel. Akde- Lonöra Y 16 Budapeşte PB 25 Y 17 Madrıd A 36 19 Viyana mz'de gunbatısı veio- Amsterdam Y 19 Belgrad dcstan2ıla4,BatıKa- Brüksel Y 20 radeiız ve Marmara 3 A 28 ıla 5. Guney Ege'de 4 ^ a r ' S ıla o yer yer 7 kuvve- Bofln tmde esecek. Münih T Sofya A 27 Roma A 30 Y 21 Atına A 33 PB 25 Zünh PB 25 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre PB Y PB A Y Y A 36 18 18 30 34 20 44 A 37 Parçah bulutlu l Çok buluöu 1 Yagmurtu Sulu fcar > Gok guojtulj G U N C E L Cİ NEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada lelerle dışa vuruyor. Düet üçlüye dönüşemedi. Eşi türbanlı, türban ko- nusunda fevkalade duyarlı TBMM Başkanı Bülent Annç'ın demecinden yoksun kaldık. Yurtdışınday- mış. galiba Hollanda'da. Türbanlı Hayrünnisa Hanım'la yan yana görün- düğü fotoğraflı haberde, bir elı kalemde, ağzı TV rnikrofonundaki yazann AİHM ile ilgili çanak soru- sunu Dışişleri Bakanımızın "Ayıp, çokayıp"diye kar- şıladığı yazılı. Türkiye "kendi dinamikleriyle bu ayıptan kurtula- cakmtş". Ama nasıl bir dinamikle, nasıl bir kurtuluş, beyefendi lütfedip tarif etseler de aydınlansak! Maşallah bakan olalt beri kilo açısından hayli ge- lişen bir bakan Gül; onca yıldır siyasette, okumuş- luğu da var, Türkiye'yi herhalde tanıyor; velakin Is- lam yolunda siyasal simgeye dönüştürdükleri türba- nı hâlâ aynı kefeye koymakta direniyor. Son demecinde "nüfusun büyük bölümü başör- tûlü" diyor. AlHM'yi ayıplarken, kimileri -örneğin aralarından su sızmayan Vertıeugen ve benzerleri- alınmasın di- ye bir telaş bir telaş ıçınde ki; "AİHM ile AB arasın- da bağlantı yoktur" demeyı de ihmal etmiyor. AİHM kararından sonra hafiften kıvırmaya başla- dılar. Diyorlar ki şirrıdi, zaten halkımıza üniversite- lerdeki türban soa/nunu çözeceğimizi vaat etmedik. RTE'nin sorunu anımsatan yumurta biçimli tür- banlı kafalara çözüm yolunda "sabırtı olmalanm" sa- lık verdiğini, TBMM Başkanı'nın seçim alanlarında çözümün boyunlarının borcu olduğunu söylediğini kendıleri unutabilir ama, sağlam bellek, gazete ko- leksiyonlan unutmaz. • • • Bu kadro türbanı savunurken üniversite veya üni- versite dışı gibi bir ayırım yapmadı. Iktidara gelme- den, geldikten sonra (burunlann kıl aldırmadıklan bir dönemde) türban dediler, başka bir şey deme- diler. Ne kamusal alan dinleriz ne de YÖK Yasası ve- ya Anayasa Mahkemesi, Danıştay karan... Bu ya- sakları kaldıracağız! Çoğunluğun her istediğini, dilediğini yapmaya yetmediğini anladıklannı sanmak bile zor. Laık Türkiye gerçeği bir bumerang gibi; Türki- ye'den çıktı, AİHM kararına dönüştü, döndü geldi ve bu kadronun yüzüne çarptı. • • • RTE -içi yanıyormuş gibi- türbandan vazgeçme- yen kızlannı Amerika'da okutmak zorunda kaldığı- nı ikide bir yineler. Artık Türk yasalarının türbanlı kızlannı taaa ABD'lere okumaya zorladığından şikâyet edeme- yecek beyefendi. Üniversite kapılarındaki türbanlı kızların "Bu so- runu çözemedin, yazıklar olsun" diye sert çıkışları- na karşı, Avrupa dedi mi boynu kıldan ince siyasal bir mantık sahibi RTE'nin, kapı gibi bir dayanak var elinde: AİHM karan! Danıştay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin türbanın ka- musal alanda dinsel simge haline gelmiş biçimiyle kullanılmasının yasak olduğunu belirlemelerine, AİHM'nin bu kararlan doğrulayan -üstelik bağlayı- cı- kararına karşın... kimi AKP'lilerin halen türbanı üniversitelere sokma çabalarına "makul bir açıkla- ma bulmak" olanaklı mı? AİHM'den sonra ne üniversitelerde, ne yasama organında türbanı serbest bırakmaya yol açacak bir düzenlemenin olanaksızlığını kimi kafalara anlatabi- lirsen anlat. RTE bile çaresizliğini örtmeye çalışıyor. "Takdiıi- nikullanan AİHM'nin bu karannın Türkiye'de uygu- lama alanlannın 6e///" olduğunu söyleyerek üstü ka- palı bir ifadeyle üniversıtelerdeki türban sorununun kapandığını açıklıyor. Oysa, Dışişleri Bakanı karan ayıplıyor. Kimi AKP'liler Adalet Komisyonu'nda bir öner- geyle TCY'de türbanı engelleyenlere ceza verilme- sini istiyorlar. Oysa, Komisyon Başkanı Köksal Top- tan, AİHM kararının bağlayıcı olduğunu, saygı gös- terilmesi gerektiğini söylüyor. AİHM karan, yaşadığımız çelişkilere son örnek. Bu iktidar sürer, çelişkiler bıtmez! AKP sanatı bitirecek M Baştarafi 1. Sayfada "Senfoni Orkestra- mızı İstiyoruz" kam- panyasının ardından, 1997 yılında da kurulu- şunu gerçekleştirdi ve bugüne kadarki pek çok etkinliğini sponsor fir- malar aracılığıyla dü- zenJedi. 1999'da52kişi- lik sınav kadrosuyla ku- rulan, ama 17 kışinin kadrosu için 5 yıldır sı- nav izni bekJeyen Sen- foni Orkestrasf nın. ay- lık ödeneği ise 2-3 mil- yar lıra dolayında. Antalya Devlet Sen- foni Orkestrasrnın, eko- nomık gerekçelere da- yandığı belirtilen kapa- tılma karan, Kültür ve Tunzm Bakanı Erkan Mumcu tarafından im- zalandı ve Başbakan- lık'ta bekliyor. Antalya FiJarmoni Derneği'nden yapılan yazılı açıklama- da, etkinlikJeriyle turiz- me önernli ölçüde katkı sağlayan çağdaş bir ku- rumun kapatılmaması gerektiğine dikkat çekil- di. Açıklamada şöyle denildi: "Avrupa Birli- ği kapısında olan filke- mizin çağdaşlık adına en gözde kurumlan olan ve Avrupa ile en- tegre olmamızda en önemli işlevleri yükle- necek kurumJarın ba- şında gördüğümüz. sa- nat kapısının kapatıl- ma gerekçeleri izah edilemez. Akdeniz'de parlayan bu ışığın sön- dürülmemesi için gere- ğinin yapümasını, yet- kiiilerden beklivoruz." Suttandağı'nda 4.3'lük deprem • Jstanbul Haber Servisi - Afyon'un Sultandağı ılçesınde deprem meydana geldi. Boğaziçı Üni- \ersitesi Kandılh Rasathanesi ve Deprem Araştır- ma Enstıtüsü'nden alınan bılgiye göre, dün saat 23.29"da merkez üssü Sultandağı olduğu belirle- nen4.3 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Van Valisi Tan'a yönelik suikast girişimiyle ilgili uzmanlann çalışmalan sürüyor Orgüt ismi netleşmediYUSUF ZİYA CANSEVTR VAN - Içişlen Bakanı AbdüJkadir Aksu. Van'daki bombalı saldınyla ilgili olarak he- nüz kişı ya da örgüt konusunda bir saptama- da bulunamadıklannı söyledi. Saldında ya- şamlannı yitiren Hüseyin Gülecen, Hanefi Yıldızve Veli Coşkun'un cenazeleri, yapılan otopsının ardından ailelerine teslim edilerek öncekı akşam toprağa verildi. Içişleri Bakanı .\ksu ile Milli Eğitim Baka- nı Hüseyin Çelik, bombalı saldınyla ilgili Van'da ıncelemelerde bulundu. BakanJar, Va- lı Hikmet Tan'ı makamında zıyaret ederek olaya ılişkin bilgi aldılar. Bombalı saldınyı nefretle kınadığını ifade eden Aksu, uzman ekiplerin incelemelennı sürdürdügunü, topla- nan parçalann Jandarma Knmınal Laboratu- van'nda incelendiğini söyledi. Patlamanın meydana geldiği otomobil ile il- gili önemli bilgilere ulaştıkJannı; şimdiye ka- dar kimsenin gözaltına alınmadığını belirten Aksu,u Saldın>ı, şu anda şu örgüt ya da şu kişi yaptı diyecck durumda değiliz. Çalış- malar sonucunda elde edilecek verilere gö- re bu işin arkasındaki kişi veya örgütii or- taya çıkaracağız" diye konuşru. Bir gazete- cinin, "PKK olavı kınadı ve lanetledi. Bu- nu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üze- rine Aksu, sonuçlann ortaya çıkmasından sonra değerlendirme yapacaklannı söyledi. 'Bu tarz saldırı 7 kez yapıldı' Gazetecilerin, "araca bırakılan bomba- nın uzaktan kumandayla patlatılmasının, ilk kez Doğu ve Güneydoğu Anadoiu Böl- gesi'nde gerçekleştirilen bir saldırı tarzı olduğu" yönündeki ıfadelen üzenne Aksu. bölgede bu tarz saldınlann 7 kez yapıldığını, araç içine değil de yol kenanna bırakılan bom- banın uzaktan kumandayla patlatılması olay- lannın daha önce de yaşandığını vurguladı, Terörü herkes lanetllyor' Aksu, "Bir terör örgütii, diğer terör ör- gütünü lanetliyor. Bunu nasıl değerlendiri- yorsunuz" sorusuna ise "Terörü herkes la- netliyor. İstanbul'daki olaylan da yaptığı- mız incelemeler sonucunda hangi örgütün yaptığını ortaya çıkarmıştık. Onlar da ya- İanlamışlardı" diye yanıt verdı. .AJcsu ve Çelik, olayın meydana geidığı Or- du Caddesi'nde, patlamada hasar gören iş- yerlerinde inceleme yaptı; esnaf ve vatandaş- larla sohbet etti. Bakanlar, daha sonra Van Devlet Hastanesi'ndekı yaralılan ziyaret ede- rek geçmiş olsun dıleğinde bulundular. Saldın üzerindeki perdenin kararması nedeniyle iki örgüt arasında gelgitleryaşanıyor Suikast girişimi gizemini koruyor MEHMET FARAÇ VanValisi Hikmet Tan'ı hedef aian ancak 3 yurttaşın ölümüyle sonuçlanan bombalı saldın gize- mini koruyor... Yetkililerin eyie- min ardmdaki örgüt olarak açık- ladıkJan PKK/TCongra-Gel iddi- alan reddederken, saldın üzerin- deki perde iyice karanyor... Bu durum PKK ve El Kaide arasın- da gelgitler yaşanmasına yol açı- yor... Uk kuşkulu PKK konusun- da öne çıkanlabilecek kimi de- ğerlendirmeler, dikkat çekici un- surlar içeriyor: •AB"de bazı kesimlerin sempa- tisini çeken PKK'nin, EI Kaide türii saldınlan tasvip etmeyeceği gerçeği. örgürü ej'lem konusunda yalanlamaya zorluyor... ^ PKK yurtiçi ve dışında siyasal- laşma yolunda ilerlerken, siville- nn zarar gördüğü eylemler nede- niyle hedef tahtasına konulmak- tan çekınıyor... ^ Kongra-Gel yönetimı, Tan'ın zarar görmemesini eylemsel ba- şansızlık olarak görüyor. yurttaş- lann ölmesı nedeniyle saldınyı üstlenmiyor... • Murat Karayılan, Osman Öcalan ve AbduÛah Öcalan ol- mak üzere önemli sorunlar yaşa- yan örgüt, denetimsiz kalan grup- lann eylemlerini önleyemiyor, kontrolü kaybediyor... • Örgürteki şahinler, şıddeti tır- mandırarak güç gösterisi yapıyor. • Yurtiçinde militan gücünü sü- reklı arttıran PKK, eylem sıkın- tısının, örgüt yapısmda eroz>r ona yol açmasından tedirginlik duya- rak sansasyon peşinde koşuyor... PKK, yukandaki sorulann odağında ilk kuşkulu olarak öne çıkıyor... Polis yetkililennin Van'daki saldınyla ilgili açıkla- malan da çelişki içenyor. Emni- yet Genel Müdürü Ramazan Er'in "Saldırni PKK'nin yap- tığını değerlendiriyoruz" açık- lamasından sonra. İçışlen Baka- nı Abdülkadir Aksu'nun örgüt adı açıklamaktan kaçınması kafa- Ian kanştınyor... Geriye, üzerin- de ısrarla düşünülmesi gereken Van'da bir araya gelen yurttaşlar,Vali Tan'a yönelik suikast girişimini protesto ettiler. (AA) Yurttaşlar terörü lanetledi VAN (Cumburiyet) - Van Valisi Hikmet Tan'a karşı yapılan saldınyı kınamak için mi- ting düzenleyen 40 sivil toplum örgütü temsil- cisi, binJerce yurttaşın da katılımıyla bombalı saldınnm yapıldığı Ordu Caddesi'ndeki Mavi Plaza önunden Türk bayraklanyla valiliğe ka- dar yürüyerek terörü lanetledi. Valilik bahçe- sindeki Atatürk anıtı önünde toplanan grubun IstikJal Marşj'nı okumasıyla başlayan miting- de, sık sık "Yaşasın banş, kabrolsun terör, kahrolsun PKK" sloganlan atıldı. Grup adı- na konuşan Sivil Toplum Örgütleri Dönem Sözcüsü Mehmet Çaldağ, "Türldye'de yaşa yan insanlar dostluk, kardeşlik ve hoşgörû ortamında bu tür olaylara karşı birlik ve beraberlik içinde tepki göstermelidir" dedi. Valilik önünde düzenlenen mitingin ardından, sivil toplum örgütü temsilcileri Vali Tan'ı ziya- ret etti. Tan, valiliğin önünde toplanan yurt- taşlara "Gösterdiğiniz bu birlik ve beraber- liğe yûrekten teşekkür ediyorum" diye ses- lendi. Van'daki KESK üyelen de dün saldın- nm gerçekJeştiği yerde toplandı. KESK Şube- ler Platformu Dönem Sözcüsü Yusuf Sevmiş, saldınlann banşa ve demokrasıye yönelik provokatif eylemler olduğunu belirtti. sorular ve saptamalar kalıyor: Van'da 14 Şubat 2000'de bir hücre evine operasyon yapan po- lislerden 5'inin Hizbullahçılar ta- rafından öldürülmesi, 6 polisin dejaralanması unutulmuyor... Örgütün ilk kez Van'da devlet- le çatışmaya girmesı üzerine Hiz- bullah zin'esi tçişleri Bakanı Sa- dettin Tantan ın başkanlığmda bu kentte toplanıyor... Türk El Kaidesi, Afganis- tan'daki kamplara giderken Van uzerinden tran'a giriyor... Örgüt bölgeyi bir toplanma merkezi olarak kullanıyor... Ensar EI Islam örgütünün kamplan da Van'a çok yakın bir mesafede bulunuyor. Îran-Irak sı- nınndaki bu kamplarda çok sayı- da Türk eğitiliyor... El Kaide tü- revlerinin lojistik malzeme ve mühimmatının bu bölgeden yur- da girdiği değerlendiriliyor... Saldın, yöntem açısından kuş- ku içeriyor. Faillenn kim olduğu da işte bu kuşkuda kilitlemyor... Dün görüştüğümüz Tan'ın sözle- ri ise kuşkulan derinleştiriyor: "Ben de olay sonrası PKK ol- duğunu söylemiştim. Kimileri El Kaide diyor. İstanbul'daki El Kaide saldırüannı gerçekleşti- ren militanlardan birininVan'- dan gittiği sö>leniyor. Her tür- lü ihrimali değerlendiriyomz.'* Terör örgüderi profesyonefleşiyor Terör uzmanı Doç. Dr. thsan Bal, bombalannyapımı, taşınması ve eylemlerdeki insan unsurunun, örgütlerinpropagandası açısından önemli bir noktayageldiğine işaretetti fLHANTAŞCI ANKARA - Van Valisi Hik- met Tan 'a yönelik bombalı sal- dın, terör örgütlerinin silahlı saldınlardan bombalı eylemle- re yöneldiklerinı ortaya koydu. El Kaide'nin "yükselişiyle" birlikte, bombah saldın yönte- mi öne çıkarken bu konuda ör- gütlerin "profesyonelleştiği" belirtıliyor. Terör uzmanı Doç. Dr. İhsan Bal, özellikle son 10 yılda bombalı saldın yöntemle- rinden Türkiye*deki örgütlerin de etkilendığini vurguladı. Bal, bombalann yapımı, taşınması ve bu tür eylemlerdeki insan unsurunun, örgütlerin propa- gandası açısından önemli bir noktaya geldiğine işaret etti. Başbakan Tayyip Erdoğan ol- mak üzere hükümet yetkilileri, terörü "küçümseme" anlayı- şını sürdürürken yapılan ey- lemler örgütlerin profesyonel- leştiğini gözler önüne seriyor. 'Türkiye de etkllenlyof Polis Akademisi öğretim üyesi. terör uzmanı Bal, bom- balı saldın yönteminin çok es- ki bir sitil olmadığına işaret ederek "İstisna bir yöntem olarak kullanılıyordu. Özel- likle 1996 dan beri El Ka- ide'nin yükselişiyle bu yön- tem öne çıktı" dedi. Bal, ör- gütlerin, bombanın yapımı, ta- şınması ve saldınlarda kullanı- lan insan unsuru bakımından önemli bir noktaya geldığinı belirterek •'Kimyasal silahla- nn bile örgütlerin eline geç- miş olabileceğine" ilişkin CIA raporlan olduğunu söyledi. Bal, "Hem taşınabilir mater- yalin hem de gönüllü terörist- lerin" örgütlerin, en önemli gücü olan silahlı propaganda- nın hissedilmesine yol açtığını vurguladı. Dünyadaki terörey- lemlerinden Türkiye'nin de et- kilendiğıne işaret eden Bal, "EtkiJenme, üç ayrı katego- ride gerçekleşti. El Kaide ek- senli örgütler etkili olmaya başladı. 15-20 Kasım saldırı- larında bu görüldü. Tekrar teröre yönelen PKK'nin ol- mak ya da olmamak' kanadı Kongra/Gel, dağılma süreci- ni durdurabilmek için san- sasyonel eyleme ihtiyaç duyu- yor. Bir diğer nokta da, DHKP/C'nin eylem hazırhk- ları. Bunlardan yakalananlar da var" dedi. Terör örgütleri- nin sürekli yığınak yapma ça- basında olduklannı söyleyen Bal, "100 olaydan 95'i önle- nebiliyor, ancak kaçan 2 olay- la ses getirebiliyorlar. Türki- ye bir geçiş ülkesi, her şey ge- çiyor. Dolayısıyla Türkiye et- kilenen ve hedef ülke" dedi. Terör ahlakı vardı' Bombalı saldınlann "en et- kili strateji olarak" süreceği- ne işaret eden Bal, "Eskiden terör örgütlerinin kendi için- de bir terör ahlakı' vardı. Ey- lemlerini yaparken öldürme oranını belli bir seviyenin al- tında tutma çabası olurdu. 11 Eylül saldırılarından sonra bu çaba artık yok" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada 1 - Endonezya Devlet Başkanı Muhammed Suhar- to (1967-1998) 15-35 milyar dolar göturmüş. 2- Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos (1972-1986) 5-10 milyar dolar göturmüş. 3- Zaire Devlet Başkanı Mobutu Sese Seko (1965- 1997) 5 milyar dolar. 4- Nijerya Devlet Başkanı Sani Abaça (1993-1998) 2-5 milyar dolar. 5- Eski Yugoslavya Devlet Başkanı (1989-2000) Slobodan Miloşeviç 1 milyar dolar. 6- Haiti Devlet Başkanı Jean-Claude Duvalier (1971-1986) 300-800 milyon dolar. 7- Peru Devlet Başkanı AJberto Fujimori (1990- 2000) 600 milyon dolar. 8- Ukrayna Devlet Başkanı Pavlo Lazarenko (1996-1997) 114-200 milyon dolar. 9- Nikaragua Devlet Başkanı Arnoldo Aleman (1997-2002) 100 milyon dolar. 10- Filipinler Devlet Başkanı Joseph Estrada (1998-2001) 78-80 milyon dolar. Bu ülkelerin çoğunu gördüm. İnsanlar ne kadar fa- kırse onları yönetenler de o kadar çok kendine yont- muş. Filipinler'de başkent Manila'dan ülkenin kuze- yine doğru giderken ulu bir dağın yamacında lıstenin ikinci sırasındaki Marcos'un büstünü görmüştüm. Büstün kulak kısmı boyumdan uzundu. Rehberlik e- den şoför dağı ve etrafını gösterip, "Marcos bu dağı kapattı, 'benim' dedi. Ortasından geçen yolun adı da Marcos'tur" dedi. Arkadaş dağ bulmuş, onu da göturmüş... Nikara- gua'da yolda yürürken önüme atlayıp dilenen kirli yüzlü çocukları unutamam. Başkent Managua'ya te- peden bakan bir yere çıktım, kent görünmüyordu, yemyeşildi. Topraklar alabildiğine zengin, insan fakir. Zira, kahve bahçelerinin yüzde 95'ı Amerikan şirket- lerine aitti. Devlet başkanı da kendine birkaç yüz mil- yon dolar yonttu mu, sorun yok! Hortumsal toplum üstede Türkiye'nin olmamasının pek çok nedeni var. Hemen baştan söyleyelim, sözümüz ülkeyi yö- netenlerden dışarı... Bizde kısaca hortumculuk diye yerleşen düzen son derece sosyal, dengeli, yaygın, toplumsal ve devamlılık ilkesine dayalı. Birhortumcu hiçbirzaman bencil davranmıyor, bel- li oranlarda etrafını da suluyor. Sosyal adalet dedik- leri bu zaten. Başka sosyal adalet kalmadı... Bir hortumcu işe koyulacağı zaman mutlaka uzma- nıyla birlikte hareket ediyor, organize oluyor. Böylece iş tamamen kabul edilir kurallar çerçevesinde büyü- yor. Arada bir yakalanan organizasyonların hemen her meslekten birtemsilci bulundurmasının kökenin- de bu yatryor. Bu aynı zamanda meslek dayanışma- sının dünyada eşi az bulunur örneklerinden. İşin en önemli yanı, devamlılık ilkesinın bozulma- ması. iktidariar değişir ama onların düzenı değişmez. Içlerinde her döneme uygun uzmanlar barındırdıkla- n için kim iktidardaysa ona yakın olan öne çıkar, öte- kiler geri çekilir. Böylece iktidar da yaptığı işten ra- hatsızlık duymaz. Her şeyin yasal zeminlerde olması türüne az rast- lanır bir ömektir. Eğer yasal zeminden çıkmak duru- munda kalınmışsa, mutlaka gelen iktidara o yönde bir yasa çıkartılır ve sorun çözülür. En uç noktada af çı- kartılır, herkesin yararlanması sağlanır. Hortumun ta- bana yayılması ilkesi de bunun sonucudur. Devlete karşı hile yapanlara af çıkıyor, yüz binlerce insan yararlanıyor. Böylesine toplumsallaşmış bir uy- gulama dünyanın kaç ülkesinde vardır? Arada bir kaza oluyor, hortumcu tökezliyor. Zarara uğrattığı binlerce insan örgütleniyor. Türkiye'nin pek çok yerinde şubesi olan şöyle bir örgütümüz var: Banka Mağdurian Dernegi! Mağdur olanlar mağdur edenler kadar güçlü olma- dıklan için çareyi örgütlenmede buluyorlar. Böylece hortumcular örgütlü topluma doğru hızla yol almamı- zı da sağlıyorlar. Türkiye hortumcular cenneti diyeceğım ama kor- kuyorum bunu da Türk ve dunya pazarına sunarlar: www.cen.net.tr! ankcum«e cumhuriyet.com.tr Bağdat'taki görevi sona erdi Büyükelçi Paksüt merkeze atandı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türki- ye'nin Bağdat Büyükel- çisi Osman Paksüt merkeze atandı. Pak- süt'ün merkeze atanma- sma ılişkin karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Irak'ta Saddam reji- mi döneminde göreve başlayan Paksüt'ün, I- rak'ta egemenliğin işgal yönetimınden yeni Irak yönetimine devredilme- sinin ardından merkeze çekılmesi dikkat çekti. Büyükefçi Osman Paksüt, AraJık 2002'de Bağdat Büyükelçili- ğı'ne atanmış, Ocak 2003'te dönemin Irak De\Tİm Komuta Konse- yi Başkan Yardımcısı İzzet El tbrahime gü- ven mektubunu sun- muştu. Bağdat'taki görevi sı- rasında önemli gelişme- lere tanık olan Paksüt, Irak'taki savaş ve sonra- sındaki olaylarda görev yaptı. Paksüt, geçen yıl büyükelçilik binasına düzenlenen bombalı ın- tihar saldınsından yara almadan kurtulmuştu. Büyükelçi Osman Paksüt. ABD'nin Irak işgalinin ardından kuru- lan koalisyon yönetimi- nin Saddam rejiminde görev yapan "diploma- tik temsilcilikleri" ta- nımaması nedenıyle te- maslar konusunda sı- kıntılarla karşılaşmıştı 1z Sürepken...' ile Sn/as'ı anmak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uğur Mumcu ^Ajaştırmacılık ve Gazetecılik Vakfi'nda düzenlenecek etkinlik ile Sıvas'ta katledilen 37 aydm anılacak. Etkinlikte, Uğur Mumcu'nun ya- zılanndan derlenen ve Mumcu'nun ülkemizdeki teröre bakışını ele alan "Iz Sürerken..." belgese- linin gösterimi de gerçekleştirilecek. Belgesel gösterimi yann saat 18.30'da yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle