Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHJRİYET 4 TEMMUZ 2004 PAZAI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul A 28 Sınop A 24 Adana A 38
Edırne A 31 Samsun A 26
Kocaelı A 26 Trabzon PB 24
Çanakkale A 31 Giresun
Izmır A 36 Ankara
A 25
A 31
Manisa A 36 Eskişehir A 29
Aydın A 40 Konya A 31
Denızlı A 37 Sıvas A 26
Zonguldak A 25 Antalya A 39 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
A
33
39
41
35
38
32
27
PB 25
Puzgâr; Batı Kara-
denız, Marmara ve
Kuzey Ege'de yıldız ve -. ,
poyraz DoğuKarade- (
-J S İ 0
DIŞ MERKEZLER
Y 17 Berlın Y 21 Moskova Y 18
nız'de gunbatısı ve lo- Helsınkl
dos bateındakarayel, Stockholm
Guney Ege'de yıldız . r.nrtra
ve karayel. Akde- Lonöra
Y 16 Budapeşte PB 25
Y 17 Madrıd A 36
19 Viyana
mz'de gunbatısı veio- Amsterdam Y 19 Belgrad
dcstan2ıla4,BatıKa- Brüksel Y 20
radeiız ve Marmara 3
A 28
ıla 5. Guney Ege'de 4 ^ a r
' S
ıla o yer yer 7 kuvve- Bofln
tmde esecek. Münih
T
Sofya A 27
Roma A 30
Y 21 Atına A 33
PB 25 Zünh PB 25 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
PB
Y
PB
A
Y
Y
A
36
18
18
30
34
20
44
A 37
Parçah bulutlu l Çok buluöu 1 Yagmurtu Sulu fcar > Gok guojtulj
G U N C E L Cİ NEYT ARCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
lelerle dışa vuruyor.
Düet üçlüye dönüşemedi. Eşi türbanlı, türban ko-
nusunda fevkalade duyarlı TBMM Başkanı Bülent
Annç'ın demecinden yoksun kaldık. Yurtdışınday-
mış. galiba Hollanda'da.
Türbanlı Hayrünnisa Hanım'la yan yana görün-
düğü fotoğraflı haberde, bir elı kalemde, ağzı TV
rnikrofonundaki yazann AİHM ile ilgili çanak soru-
sunu Dışişleri Bakanımızın "Ayıp, çokayıp"diye kar-
şıladığı yazılı.
Türkiye "kendi dinamikleriyle bu ayıptan kurtula-
cakmtş". Ama nasıl bir dinamikle, nasıl bir kurtuluş,
beyefendi lütfedip tarif etseler de aydınlansak!
Maşallah bakan olalt beri kilo açısından hayli ge-
lişen bir bakan Gül; onca yıldır siyasette, okumuş-
luğu da var, Türkiye'yi herhalde tanıyor; velakin Is-
lam yolunda siyasal simgeye dönüştürdükleri türba-
nı hâlâ aynı kefeye koymakta direniyor.
Son demecinde "nüfusun büyük bölümü başör-
tûlü" diyor.
AlHM'yi ayıplarken, kimileri -örneğin aralarından
su sızmayan Vertıeugen ve benzerleri- alınmasın di-
ye bir telaş bir telaş ıçınde ki; "AİHM ile AB arasın-
da bağlantı yoktur" demeyı de ihmal etmiyor.
AİHM kararından sonra hafiften kıvırmaya başla-
dılar. Diyorlar ki şirrıdi, zaten halkımıza üniversite-
lerdeki türban soa/nunu çözeceğimizi vaat etmedik.
RTE'nin sorunu anımsatan yumurta biçimli tür-
banlı kafalara çözüm yolunda "sabırtı olmalanm" sa-
lık verdiğini, TBMM Başkanı'nın seçim alanlarında
çözümün boyunlarının borcu olduğunu söylediğini
kendıleri unutabilir ama, sağlam bellek, gazete ko-
leksiyonlan unutmaz.
• • •
Bu kadro türbanı savunurken üniversite veya üni-
versite dışı gibi bir ayırım yapmadı. Iktidara gelme-
den, geldikten sonra (burunlann kıl aldırmadıklan
bir dönemde) türban dediler, başka bir şey deme-
diler. Ne kamusal alan dinleriz ne de YÖK Yasası ve-
ya Anayasa Mahkemesi, Danıştay karan... Bu ya-
sakları kaldıracağız!
Çoğunluğun her istediğini, dilediğini yapmaya
yetmediğini anladıklannı sanmak bile zor.
Laık Türkiye gerçeği bir bumerang gibi; Türki-
ye'den çıktı, AİHM kararına dönüştü, döndü geldi ve
bu kadronun yüzüne çarptı.
• • •
RTE -içi yanıyormuş gibi- türbandan vazgeçme-
yen kızlannı Amerika'da okutmak zorunda kaldığı-
nı ikide bir yineler.
Artık Türk yasalarının türbanlı kızlannı taaa
ABD'lere okumaya zorladığından şikâyet edeme-
yecek beyefendi.
Üniversite kapılarındaki türbanlı kızların "Bu so-
runu çözemedin, yazıklar olsun" diye sert çıkışları-
na karşı, Avrupa dedi mi boynu kıldan ince siyasal
bir mantık sahibi RTE'nin, kapı gibi bir dayanak var
elinde: AİHM karan!
Danıştay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin türbanın ka-
musal alanda dinsel simge haline gelmiş biçimiyle
kullanılmasının yasak olduğunu belirlemelerine,
AİHM'nin bu kararlan doğrulayan -üstelik bağlayı-
cı- kararına karşın... kimi AKP'lilerin halen türbanı
üniversitelere sokma çabalarına "makul bir açıkla-
ma bulmak" olanaklı mı?
AİHM'den sonra ne üniversitelerde, ne yasama
organında türbanı serbest bırakmaya yol açacak bir
düzenlemenin olanaksızlığını kimi kafalara anlatabi-
lirsen anlat.
RTE bile çaresizliğini örtmeye çalışıyor. "Takdiıi-
nikullanan AİHM'nin bu karannın Türkiye'de uygu-
lama alanlannın 6e///" olduğunu söyleyerek üstü ka-
palı bir ifadeyle üniversıtelerdeki türban sorununun
kapandığını açıklıyor. Oysa, Dışişleri Bakanı karan
ayıplıyor.
Kimi AKP'liler Adalet Komisyonu'nda bir öner-
geyle TCY'de türbanı engelleyenlere ceza verilme-
sini istiyorlar. Oysa, Komisyon Başkanı Köksal Top-
tan, AİHM kararının bağlayıcı olduğunu, saygı gös-
terilmesi gerektiğini söylüyor.
AİHM karan, yaşadığımız çelişkilere son örnek. Bu
iktidar sürer, çelişkiler bıtmez!
AKP sanatı
bitirecek
M Baştarafi 1. Sayfada
"Senfoni Orkestra-
mızı İstiyoruz" kam-
panyasının ardından,
1997 yılında da kurulu-
şunu gerçekleştirdi ve
bugüne kadarki pek çok
etkinliğini sponsor fir-
malar aracılığıyla dü-
zenJedi. 1999'da52kişi-
lik sınav kadrosuyla ku-
rulan, ama 17 kışinin
kadrosu için 5 yıldır sı-
nav izni bekJeyen Sen-
foni Orkestrasf nın. ay-
lık ödeneği ise 2-3 mil-
yar lıra dolayında.
Antalya Devlet Sen-
foni Orkestrasrnın, eko-
nomık gerekçelere da-
yandığı belirtilen kapa-
tılma karan, Kültür ve
Tunzm Bakanı Erkan
Mumcu tarafından im-
zalandı ve Başbakan-
lık'ta bekliyor. Antalya
FiJarmoni Derneği'nden
yapılan yazılı açıklama-
da, etkinlikJeriyle turiz-
me önernli ölçüde katkı
sağlayan çağdaş bir ku-
rumun kapatılmaması
gerektiğine dikkat çekil-
di. Açıklamada şöyle
denildi: "Avrupa Birli-
ği kapısında olan filke-
mizin çağdaşlık adına
en gözde kurumlan
olan ve Avrupa ile en-
tegre olmamızda en
önemli işlevleri yükle-
necek kurumJarın ba-
şında gördüğümüz. sa-
nat kapısının kapatıl-
ma gerekçeleri izah
edilemez. Akdeniz'de
parlayan bu ışığın sön-
dürülmemesi için gere-
ğinin yapümasını, yet-
kiiilerden beklivoruz."
Suttandağı'nda 4.3'lük deprem
• Jstanbul Haber Servisi - Afyon'un Sultandağı
ılçesınde deprem meydana geldi. Boğaziçı Üni-
\ersitesi Kandılh Rasathanesi ve Deprem Araştır-
ma Enstıtüsü'nden alınan bılgiye göre, dün saat
23.29"da merkez üssü Sultandağı olduğu belirle-
nen4.3 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.
Van Valisi Tan'a yönelik suikast girişimiyle ilgili uzmanlann çalışmalan sürüyor
Orgüt ismi netleşmediYUSUF ZİYA CANSEVTR
VAN - Içişlen Bakanı AbdüJkadir Aksu.
Van'daki bombalı saldınyla ilgili olarak he-
nüz kişı ya da örgüt konusunda bir saptama-
da bulunamadıklannı söyledi. Saldında ya-
şamlannı yitiren Hüseyin Gülecen, Hanefi
Yıldızve Veli Coşkun'un cenazeleri, yapılan
otopsının ardından ailelerine teslim edilerek
öncekı akşam toprağa verildi.
Içişleri Bakanı .\ksu ile Milli Eğitim Baka-
nı Hüseyin Çelik, bombalı saldınyla ilgili
Van'da ıncelemelerde bulundu. BakanJar, Va-
lı Hikmet Tan'ı makamında zıyaret ederek
olaya ılişkin bilgi aldılar. Bombalı saldınyı
nefretle kınadığını ifade eden Aksu, uzman
ekiplerin incelemelennı sürdürdügunü, topla-
nan parçalann Jandarma Knmınal Laboratu-
van'nda incelendiğini söyledi.
Patlamanın meydana geldiği otomobil ile il-
gili önemli bilgilere ulaştıkJannı; şimdiye ka-
dar kimsenin gözaltına alınmadığını belirten
Aksu,u
Saldın>ı, şu anda şu örgüt ya da şu
kişi yaptı diyecck durumda değiliz. Çalış-
malar sonucunda elde edilecek verilere gö-
re bu işin arkasındaki kişi veya örgütii or-
taya çıkaracağız" diye konuşru. Bir gazete-
cinin, "PKK olavı kınadı ve lanetledi. Bu-
nu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üze-
rine Aksu, sonuçlann ortaya çıkmasından
sonra değerlendirme yapacaklannı söyledi.
'Bu tarz saldırı 7 kez yapıldı'
Gazetecilerin, "araca bırakılan bomba-
nın uzaktan kumandayla patlatılmasının,
ilk kez Doğu ve Güneydoğu Anadoiu Böl-
gesi'nde gerçekleştirilen bir saldırı tarzı
olduğu" yönündeki ıfadelen üzenne Aksu.
bölgede bu tarz saldınlann 7 kez yapıldığını,
araç içine değil de yol kenanna bırakılan bom-
banın uzaktan kumandayla patlatılması olay-
lannın daha önce de yaşandığını vurguladı,
Terörü herkes lanetllyor'
Aksu, "Bir terör örgütii, diğer terör ör-
gütünü lanetliyor. Bunu nasıl değerlendiri-
yorsunuz" sorusuna ise "Terörü herkes la-
netliyor. İstanbul'daki olaylan da yaptığı-
mız incelemeler sonucunda hangi örgütün
yaptığını ortaya çıkarmıştık. Onlar da ya-
İanlamışlardı" diye yanıt verdı.
.AJcsu ve Çelik, olayın meydana geidığı Or-
du Caddesi'nde, patlamada hasar gören iş-
yerlerinde inceleme yaptı; esnaf ve vatandaş-
larla sohbet etti. Bakanlar, daha sonra Van
Devlet Hastanesi'ndekı yaralılan ziyaret ede-
rek geçmiş olsun dıleğinde bulundular.
Saldın üzerindeki perdenin kararması nedeniyle iki örgüt arasında gelgitleryaşanıyor
Suikast girişimi gizemini koruyor
MEHMET FARAÇ
VanValisi Hikmet Tan'ı hedef
aian ancak 3 yurttaşın ölümüyle
sonuçlanan bombalı saldın gize-
mini koruyor... Yetkililerin eyie-
min ardmdaki örgüt olarak açık-
ladıkJan PKK/TCongra-Gel iddi-
alan reddederken, saldın üzerin-
deki perde iyice karanyor... Bu
durum PKK ve El Kaide arasın-
da gelgitler yaşanmasına yol açı-
yor... Uk kuşkulu PKK konusun-
da öne çıkanlabilecek kimi de-
ğerlendirmeler, dikkat çekici un-
surlar içeriyor:
•AB"de bazı kesimlerin sempa-
tisini çeken PKK'nin, EI Kaide
türii saldınlan tasvip etmeyeceği
gerçeği. örgürü ej'lem konusunda
yalanlamaya zorluyor...
^ PKK yurtiçi ve dışında siyasal-
laşma yolunda ilerlerken, siville-
nn zarar gördüğü eylemler nede-
niyle hedef tahtasına konulmak-
tan çekınıyor...
^ Kongra-Gel yönetimı, Tan'ın
zarar görmemesini eylemsel ba-
şansızlık olarak görüyor. yurttaş-
lann ölmesı nedeniyle saldınyı
üstlenmiyor...
• Murat Karayılan, Osman
Öcalan ve AbduÛah Öcalan ol-
mak üzere önemli sorunlar yaşa-
yan örgüt, denetimsiz kalan grup-
lann eylemlerini önleyemiyor,
kontrolü kaybediyor...
• Örgürteki şahinler, şıddeti tır-
mandırarak güç gösterisi yapıyor.
• Yurtiçinde militan gücünü sü-
reklı arttıran PKK, eylem sıkın-
tısının, örgüt yapısmda eroz>r
ona
yol açmasından tedirginlik duya-
rak sansasyon peşinde koşuyor...
PKK, yukandaki sorulann
odağında ilk kuşkulu olarak öne
çıkıyor... Polis yetkililennin
Van'daki saldınyla ilgili açıkla-
malan da çelişki içenyor. Emni-
yet Genel Müdürü Ramazan
Er'in "Saldırni PKK'nin yap-
tığını değerlendiriyoruz" açık-
lamasından sonra. İçışlen Baka-
nı Abdülkadir Aksu'nun örgüt
adı açıklamaktan kaçınması kafa-
Ian kanştınyor... Geriye, üzerin-
de ısrarla düşünülmesi gereken
Van'da bir araya gelen yurttaşlar,Vali Tan'a yönelik suikast girişimini protesto ettiler. (AA)
Yurttaşlar terörü lanetledi
VAN (Cumburiyet) - Van Valisi Hikmet
Tan'a karşı yapılan saldınyı kınamak için mi-
ting düzenleyen 40 sivil toplum örgütü temsil-
cisi, binJerce yurttaşın da katılımıyla bombalı
saldınnm yapıldığı Ordu Caddesi'ndeki Mavi
Plaza önunden Türk bayraklanyla valiliğe ka-
dar yürüyerek terörü lanetledi. Valilik bahçe-
sindeki Atatürk anıtı önünde toplanan grubun
IstikJal Marşj'nı okumasıyla başlayan miting-
de, sık sık "Yaşasın banş, kabrolsun terör,
kahrolsun PKK" sloganlan atıldı. Grup adı-
na konuşan Sivil Toplum Örgütleri Dönem
Sözcüsü Mehmet Çaldağ, "Türldye'de yaşa
yan insanlar dostluk, kardeşlik ve hoşgörû
ortamında bu tür olaylara karşı birlik ve
beraberlik içinde tepki göstermelidir" dedi.
Valilik önünde düzenlenen mitingin ardından,
sivil toplum örgütü temsilcileri Vali Tan'ı ziya-
ret etti. Tan, valiliğin önünde toplanan yurt-
taşlara "Gösterdiğiniz bu birlik ve beraber-
liğe yûrekten teşekkür ediyorum" diye ses-
lendi. Van'daki KESK üyelen de dün saldın-
nm gerçekJeştiği yerde toplandı. KESK Şube-
ler Platformu Dönem Sözcüsü Yusuf Sevmiş,
saldınlann banşa ve demokrasıye yönelik
provokatif eylemler olduğunu belirtti.
sorular ve saptamalar kalıyor:
Van'da 14 Şubat 2000'de bir
hücre evine operasyon yapan po-
lislerden 5'inin Hizbullahçılar ta-
rafından öldürülmesi, 6 polisin
dejaralanması unutulmuyor...
Örgütün ilk kez Van'da devlet-
le çatışmaya girmesı üzerine Hiz-
bullah zin'esi tçişleri Bakanı Sa-
dettin Tantan ın başkanlığmda
bu kentte toplanıyor...
Türk El Kaidesi, Afganis-
tan'daki kamplara giderken Van
uzerinden tran'a giriyor... Örgüt
bölgeyi bir toplanma merkezi
olarak kullanıyor...
Ensar EI Islam örgütünün
kamplan da Van'a çok yakın bir
mesafede bulunuyor. Îran-Irak sı-
nınndaki bu kamplarda çok sayı-
da Türk eğitiliyor... El Kaide tü-
revlerinin lojistik malzeme ve
mühimmatının bu bölgeden yur-
da girdiği değerlendiriliyor...
Saldın, yöntem açısından kuş-
ku içeriyor. Faillenn kim olduğu
da işte bu kuşkuda kilitlemyor...
Dün görüştüğümüz Tan'ın sözle-
ri ise kuşkulan derinleştiriyor:
"Ben de olay sonrası PKK ol-
duğunu söylemiştim. Kimileri
El Kaide diyor. İstanbul'daki El
Kaide saldırüannı gerçekleşti-
ren militanlardan birininVan'-
dan gittiği sö>leniyor. Her tür-
lü ihrimali değerlendiriyomz.'*
Terör örgüderi profesyonefleşiyor
Terör uzmanı Doç. Dr. thsan Bal, bombalannyapımı, taşınması ve eylemlerdeki insan
unsurunun, örgütlerinpropagandası açısından önemli bir noktayageldiğine işaretetti
fLHANTAŞCI
ANKARA - Van Valisi Hik-
met Tan 'a yönelik bombalı sal-
dın, terör örgütlerinin silahlı
saldınlardan bombalı eylemle-
re yöneldiklerinı ortaya koydu.
El Kaide'nin "yükselişiyle"
birlikte, bombah saldın yönte-
mi öne çıkarken bu konuda ör-
gütlerin "profesyonelleştiği"
belirtıliyor. Terör uzmanı Doç.
Dr. İhsan Bal, özellikle son 10
yılda bombalı saldın yöntemle-
rinden Türkiye*deki örgütlerin
de etkilendığini vurguladı. Bal,
bombalann yapımı, taşınması
ve bu tür eylemlerdeki insan
unsurunun, örgütlerin propa-
gandası açısından önemli bir
noktaya geldiğine işaret etti.
Başbakan Tayyip Erdoğan ol-
mak üzere hükümet yetkilileri,
terörü "küçümseme" anlayı-
şını sürdürürken yapılan ey-
lemler örgütlerin profesyonel-
leştiğini gözler önüne seriyor.
'Türkiye de etkllenlyof
Polis Akademisi öğretim
üyesi. terör uzmanı Bal, bom-
balı saldın yönteminin çok es-
ki bir sitil olmadığına işaret
ederek "İstisna bir yöntem
olarak kullanılıyordu. Özel-
likle 1996 dan beri El Ka-
ide'nin yükselişiyle bu yön-
tem öne çıktı" dedi. Bal, ör-
gütlerin, bombanın yapımı, ta-
şınması ve saldınlarda kullanı-
lan insan unsuru bakımından
önemli bir noktaya geldığinı
belirterek •'Kimyasal silahla-
nn bile örgütlerin eline geç-
miş olabileceğine" ilişkin CIA
raporlan olduğunu söyledi.
Bal, "Hem taşınabilir mater-
yalin hem de gönüllü terörist-
lerin" örgütlerin, en önemli
gücü olan silahlı propaganda-
nın hissedilmesine yol açtığını
vurguladı. Dünyadaki terörey-
lemlerinden Türkiye'nin de et-
kilendiğıne işaret eden Bal,
"EtkiJenme, üç ayrı katego-
ride gerçekleşti. El Kaide ek-
senli örgütler etkili olmaya
başladı. 15-20 Kasım saldırı-
larında bu görüldü. Tekrar
teröre yönelen PKK'nin ol-
mak ya da olmamak' kanadı
Kongra/Gel, dağılma süreci-
ni durdurabilmek için san-
sasyonel eyleme ihtiyaç duyu-
yor. Bir diğer nokta da,
DHKP/C'nin eylem hazırhk-
ları. Bunlardan yakalananlar
da var" dedi. Terör örgütleri-
nin sürekli yığınak yapma ça-
basında olduklannı söyleyen
Bal, "100 olaydan 95'i önle-
nebiliyor, ancak kaçan 2 olay-
la ses getirebiliyorlar. Türki-
ye bir geçiş ülkesi, her şey ge-
çiyor. Dolayısıyla Türkiye et-
kilenen ve hedef ülke" dedi.
Terör ahlakı vardı'
Bombalı saldınlann "en et-
kili strateji olarak" süreceği-
ne işaret eden Bal, "Eskiden
terör örgütlerinin kendi için-
de bir terör ahlakı' vardı. Ey-
lemlerini yaparken öldürme
oranını belli bir seviyenin al-
tında tutma çabası olurdu. 11
Eylül saldırılarından sonra
bu çaba artık yok" dedi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
1 - Endonezya Devlet Başkanı Muhammed Suhar-
to (1967-1998) 15-35 milyar dolar göturmüş.
2- Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos
(1972-1986) 5-10 milyar dolar göturmüş.
3- Zaire Devlet Başkanı Mobutu Sese Seko (1965-
1997) 5 milyar dolar.
4- Nijerya Devlet Başkanı Sani Abaça (1993-1998)
2-5 milyar dolar.
5- Eski Yugoslavya Devlet Başkanı (1989-2000)
Slobodan Miloşeviç 1 milyar dolar.
6- Haiti Devlet Başkanı Jean-Claude Duvalier
(1971-1986) 300-800 milyon dolar.
7- Peru Devlet Başkanı AJberto Fujimori (1990-
2000) 600 milyon dolar.
8- Ukrayna Devlet Başkanı Pavlo Lazarenko
(1996-1997) 114-200 milyon dolar.
9- Nikaragua Devlet Başkanı Arnoldo Aleman
(1997-2002) 100 milyon dolar.
10- Filipinler Devlet Başkanı Joseph Estrada
(1998-2001) 78-80 milyon dolar.
Bu ülkelerin çoğunu gördüm. İnsanlar ne kadar fa-
kırse onları yönetenler de o kadar çok kendine yont-
muş. Filipinler'de başkent Manila'dan ülkenin kuze-
yine doğru giderken ulu bir dağın yamacında lıstenin
ikinci sırasındaki Marcos'un büstünü görmüştüm.
Büstün kulak kısmı boyumdan uzundu. Rehberlik e-
den şoför dağı ve etrafını gösterip, "Marcos bu dağı
kapattı, 'benim' dedi. Ortasından geçen yolun adı da
Marcos'tur" dedi.
Arkadaş dağ bulmuş, onu da göturmüş... Nikara-
gua'da yolda yürürken önüme atlayıp dilenen kirli
yüzlü çocukları unutamam. Başkent Managua'ya te-
peden bakan bir yere çıktım, kent görünmüyordu,
yemyeşildi. Topraklar alabildiğine zengin, insan fakir.
Zira, kahve bahçelerinin yüzde 95'ı Amerikan şirket-
lerine aitti. Devlet başkanı da kendine birkaç yüz mil-
yon dolar yonttu mu, sorun yok!
Hortumsal toplum
üstede Türkiye'nin olmamasının pek çok nedeni
var. Hemen baştan söyleyelim, sözümüz ülkeyi yö-
netenlerden dışarı... Bizde kısaca hortumculuk diye
yerleşen düzen son derece sosyal, dengeli, yaygın,
toplumsal ve devamlılık ilkesine dayalı.
Birhortumcu hiçbirzaman bencil davranmıyor, bel-
li oranlarda etrafını da suluyor. Sosyal adalet dedik-
leri bu zaten. Başka sosyal adalet kalmadı...
Bir hortumcu işe koyulacağı zaman mutlaka uzma-
nıyla birlikte hareket ediyor, organize oluyor. Böylece
iş tamamen kabul edilir kurallar çerçevesinde büyü-
yor. Arada bir yakalanan organizasyonların hemen
her meslekten birtemsilci bulundurmasının kökenin-
de bu yatryor. Bu aynı zamanda meslek dayanışma-
sının dünyada eşi az bulunur örneklerinden.
İşin en önemli yanı, devamlılık ilkesinın bozulma-
ması. iktidariar değişir ama onların düzenı değişmez.
Içlerinde her döneme uygun uzmanlar barındırdıkla-
n için kim iktidardaysa ona yakın olan öne çıkar, öte-
kiler geri çekilir. Böylece iktidar da yaptığı işten ra-
hatsızlık duymaz.
Her şeyin yasal zeminlerde olması türüne az rast-
lanır bir ömektir. Eğer yasal zeminden çıkmak duru-
munda kalınmışsa, mutlaka gelen iktidara o yönde bir
yasa çıkartılır ve sorun çözülür. En uç noktada af çı-
kartılır, herkesin yararlanması sağlanır. Hortumun ta-
bana yayılması ilkesi de bunun sonucudur.
Devlete karşı hile yapanlara af çıkıyor, yüz binlerce
insan yararlanıyor. Böylesine toplumsallaşmış bir uy-
gulama dünyanın kaç ülkesinde vardır?
Arada bir kaza oluyor, hortumcu tökezliyor. Zarara
uğrattığı binlerce insan örgütleniyor. Türkiye'nin pek
çok yerinde şubesi olan şöyle bir örgütümüz var:
Banka Mağdurian Dernegi!
Mağdur olanlar mağdur edenler kadar güçlü olma-
dıklan için çareyi örgütlenmede buluyorlar. Böylece
hortumcular örgütlü topluma doğru hızla yol almamı-
zı da sağlıyorlar.
Türkiye hortumcular cenneti diyeceğım ama kor-
kuyorum bunu da Türk ve dunya pazarına sunarlar:
www.cen.net.tr!
ankcum«e cumhuriyet.com.tr
Bağdat'taki görevi sona erdi
Büyükelçi Paksüt
merkeze atandı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türki-
ye'nin Bağdat Büyükel-
çisi Osman Paksüt
merkeze atandı. Pak-
süt'ün merkeze atanma-
sma ılişkin karar Resmi
Gazete'de yayımlandı.
Irak'ta Saddam reji-
mi döneminde göreve
başlayan Paksüt'ün, I-
rak'ta egemenliğin işgal
yönetimınden yeni Irak
yönetimine devredilme-
sinin ardından merkeze
çekılmesi dikkat çekti.
Büyükefçi Osman
Paksüt, AraJık 2002'de
Bağdat Büyükelçili-
ğı'ne atanmış, Ocak
2003'te dönemin Irak
De\Tİm Komuta Konse-
yi Başkan Yardımcısı
İzzet El tbrahime gü-
ven mektubunu sun-
muştu.
Bağdat'taki görevi sı-
rasında önemli gelişme-
lere tanık olan Paksüt,
Irak'taki savaş ve sonra-
sındaki olaylarda görev
yaptı. Paksüt, geçen yıl
büyükelçilik binasına
düzenlenen bombalı ın-
tihar saldınsından yara
almadan kurtulmuştu.
Büyükelçi Osman
Paksüt. ABD'nin Irak
işgalinin ardından kuru-
lan koalisyon yönetimi-
nin Saddam rejiminde
görev yapan "diploma-
tik temsilcilikleri" ta-
nımaması nedenıyle te-
maslar konusunda sı-
kıntılarla karşılaşmıştı
1z Sürepken...' ile Sn/as'ı anmak
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uğur
Mumcu ^Ajaştırmacılık ve Gazetecılik Vakfi'nda
düzenlenecek etkinlik ile Sıvas'ta katledilen 37
aydm anılacak. Etkinlikte, Uğur Mumcu'nun ya-
zılanndan derlenen ve Mumcu'nun ülkemizdeki
teröre bakışını ele alan "Iz Sürerken..." belgese-
linin gösterimi de gerçekleştirilecek. Belgesel
gösterimi yann saat 18.30'da yapılacak.